Sinema Yazıları

Başlatan hanac, 21 Ağustos, 2010, 12:36:20

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hanac

Arkadaslar merhaba,

Forumumuzun üyelerinden Sn. Özgün Uysal'in Irfan Atasoy ile yaptigi röportaj asagida verilmistir;

YESILÇAM'IN EFSANE JÖNÜ

Röportaj : Özgün UYSAL
   
Ilk kez 1970 yilinda izlemistim Uçan Adam Shazam'i. Aktör Irfan ATASOY'un canlandirdigi, Killing (NOT-1) karakterinin bas düsmani, kötülerin korkulu rüyasi, iyilerin dostu, kostümlü, pelerinli ve maskeli bir kahramandi Uçan Adam. Irfan ATASOY, profesörün oglu Orhan iken, o sihirli kelimeyi, yani SHAZAM'i söylediginde ortaligi bir duman kapliyor, bir anda Uçan Adam oluveriyordu. Daha sonra çizgi romanlardan hatirlayacaginiz Kizilmaske (Phantom) rolünde izledim Irfan ATASOY'u. Beyaz perdenin siyah beyaz oldugu, renkli filmlerin tek tük oynadigi bir dönemdi o yillar. Yilmaz GÜNEY, Yilmaz KÖKSAL, Ayhan ISIK gibi birden bire Irfan ATASOY da Türk Sinemasi'nin sayili oyunculari arasina girivermis, çevirdigi fantastik filmler ile sinema izleyicilerinin gönüllerinde ayri bir yer edinmisti kendisine. Üstelik sadece oyunculukla kalmamis, senaristlik, yönetmenlik, yapimcilik, sinema isletmeciligi gibi bir çok marifeti de on parmagina sigdirmayi basarmis nadir insanlardan birisiydi.

Karikatür, çizgi roman ve fantastik sinema diye adlandirdigimiz çizgi romanlarin sinema uyarlamalari tutkunu ve arastirmacisi olarak, artik Fantastik Türk Sinemasi için bir kült haline gelmis olan Irfan ATASOY'la röportaj yapmak için kollari sivadim ve internette yaptigim arastirmalar sonucunda önce kendisiyle ayni adi tasiyan ve kiz kardesleriyle birlikte IRFAN FILM Sirketi'ni yöneten oglu Irfan ATASOY'a, oradan da kendisine ulasarak, röportaj yapmak üzere bulusmak için sözlestim.

Asagida okuyacaginiz röportaj, 5 Nisan 2005 tarihinde, Irfan ATASOY'un sahibi oldugu Beyoglu/ISTANBUL'da bulunan IRFAN FILM SIRKETI'nde gerçeklestirilmistir.

Yesilçam'la senarist olarak tanistim

ÖZGÜN UYSAL : Sayin ATASOY, bize biraz kendinizden ve sinemaya nasil basladiginizdan bahseder misiniz?

IRFAN ATASOY : Ben, 1937 yilinda Adana'da dogdum. Askere gitmeden önce Adana'da bir film sirketinde kartoncu olarak çalisiyordum. Öyle aklimda ileride izleyicilerin hayran olacagi bir aktör falan olmak yoktu.Yilmaz da (Yilmaz GÜNEY'i kastediyor) bir baska film sirketinde depocu olarak çalisiyordu. Kendisiyle olan dostlugumuzun baslamasi da o dönemlere rastlar. Askere gittigimde, birligime bir film makinesi almislar; kimse de kullanmasini bilmiyor. Anlayan var mi diye sorduklarinda ben film makinesinden anladigimi söyledim. Artik birligimdeki makinenin ve sinemanin sorumlusu olmustum. Bir gün film makinesi ariza yapinca, "senin tanidigin vardir, makineyi Istanbul'a götür de bir baktir" dediler. Görevli olarak Istanbul'a gittigimde, daha önceden Adana'da çalisirken tanidigim Istanbullu sinemacilarin yanina gittim. Film makinesi onarilirken ben de o tanidiklarimin yaninda vakit geçiriyordum.

ÖZGÜN UYSAL : Yanlis hatirlamiyorsam, ilk senaryonuzu da bu dönemde yazmissiniz.

IRFAN ATASOY : Evet, dogrudur. Tanidiklarin sirketinde vakit geçirirken içeriye bir yönetmen ile senarist girmisti. Yönetmen, senaryoyu istedigi gibi yazmadigi için senaristle tartisiyordu. Bir süre atistilar, sonra senarist oradan ayrildi. Yönetmene, "agabey, istersen ben sana senaryo yazabilirim" dedim. O da hayretle "Sen senaryo mu yaziyorsun?" dedi. Adana'da bir film sirketinde çalistigimi, simdiye kadar hiç senaryo yazmadigimi ama bana bir daktilo ile yeteri kadar kagit getirirse yazabilecegimi söyledim. Yönetmen, üsenmedi gitti bir daktilo ile bir sürü kagit getirdi. Ondan sonra da senaryoyu ne sekilde istedigini tarif etti. Daktilonun basina oturdum, sabaha kadar yazdim. Ertesi gün sirkete ugrayip senaryonun nasil gittigini sordu. Bitirdigimi söyleyince hayretini gizleyemedi. Yazdigim senaryoyu alip evine götürdü; esiyle birlikte okuyup incelemisler. Çok duygusal bir senaryoydu. Bir süre sonra geldi ve emegime karsilik bana yüklü bir para verdi. Bir süre sonra senaryo yazdigimi duyan diger yönetmenler de bana gelmeye basladilar. Böylece senaristlikle gerçek anlamda Yesilçam'a girmis oldum.

Yilmaz Güney'le birlikte oynadigim "Ince Cumali" benim ilk filmimdir.

ÖZGÜN UYSAL : Ben sizi Killing serisi filmlerle tanidim, daha sonra da Kizilmaske isimli filminizi izlemistim. Sizi Türk Sinemasi'nda belli bir yere getiren gerçekten de bu Killing serisi filmler midir? Oyunculuga da bu Killing serisi filmlerle mi basladiniz?

IRFAN ATASOY : Askerden döndükten sonra Istanbul'a geldim ve yazdigim senaryolardan kazandigim parayla Beyoglu'nda Atlas Sinemalarinin isletmeciligine ortak oldum. O dönemde Yilmaz GÜNEY de Adana'dan kopmus, Istanbul'a gelmisti. Artik taninan bir aktördü. Bu arada ben de IRFAN FILM sirketini kurmustum. 1967 yiliydi. Bir gün Yilmaz GÜNEY bana "Irfan, seninle birlikte memleketimiz olan Adana'da bir film çevirelim" diye teklifte bulununca uygun bir senaryo bulup oyunculari da toparladiktan sonra hep birlikte Adana'ya giderek çekimlere basladik. Ben de ilk oyunculuk deneyimimi yasayacaktim. Yilmaz GÜNEY'in yaninda yardimci oyuncuydum ve Cafer isminde bir karakteri canlandiriyordum. Filmin ismini de, Adana'nin o dönemlerde çok namli olan bir kabadayisinin ismi olan INCE CUMALI yaptik. Yilmaz, Ince Cumali'yi canlandirmisti. Film çok is yapti. 1968 yilinda Antalya Film Festivali'nde dört tane Altin Portakal ödülü aldi.

ÖZGÜN UYSAL : Killing serisi filmler de 1967 yapimi oldugu için ben hep sizi bu filmlerle sinemaya geçis yaptiniz diye düsünüyordum.

IRFAN ATASOY : Yok, yok. Ince Cumali'yle beyazperdeye adim attim. Ayni yil iki tane de Killing filmi çevirdik; bu filmlerde canlandirdigim Uçan Adam karakteriyle sinemada yildizim birdenbire parlayiverdi. Bunu inkar edemem.

Yesilçam'da Kilink (Killing) furyasini baslatan Yilmaz Atadeniz'dir

ÖZGÜN UYSAL : (Ilerleyen zaman içinde Sayin Irfan ATASOY'la birbirimize isiniyoruz, aramizdaki resmiyet kalkiyor, ben ona "Irfan Agabey" diye, o da bana "Özgün" diye hitap etmeye basliyor) Peki Irfan Agabey, bu Killing projesi nereden çikti, bu bilgiyi de benimle paylasir misiniz?

IRFAN ATASOY : Tabii paylasirim. Ince Cumali filminin yapimciligini da üstlenmistim. En Iyi Film Altin Portakali'ni aldiktan sonra yönetmenler de ismen beni tanimaya baslamislardi. Yönetmen Yilmaz ATADENIZ, gençliginde çok çizgi roman okumus, fantastik filmler izlemis. Farkli konulara deginmek için kendisine ilham aradigi bir sirada iskelet kostümlü bir Italyan fotoromani olan Killing gözüne takilmis. Bir de gençliginde izledigi Sazem Dev Adam (NOT-2) diye bir film varmis. Ben bu iki kahramani birlestirir bir film yaparim, iyi de is yapar diye düsünmüs. Ben, Ince Cumali ile isindigim oyunculuga devam etmek istiyordum, ATADENIZ de yönetmenligin yani sira yapimci da olmak istiyordu. Kendisine gerekli mali destegi verdikten sonra filmin basrolünü bana verdi. Yildirim GENCER, film süresince yüzü hiç gözükmeyen iskelet kostümlü Killing karakterini, ben de basrol oyuncusu olarak Uçan Adam Shazam'i canlandirdim. Yilmaz ATADENIZ, Italyanlara telif ücreti ödememek için Killing'in adini Kilink olarak degistirmisti. Fantastik filmler o dönemlerde çok tutuyordu, beni bir anda Türk sinemasinda yildizlastirdi. Daha sonra diger oyuncular da fantastik filmlere yönelince, bu sefer avantür filmlere yöneldim.

ÖZGÜN UYSAL : Killing Istanbul'da, kökeni yüzyilin baslarindaki Fransiz edebiyatinin mihenk taslarindan Fantoma serisine dayanan kostümlü ve maskeli anti kahraman türü ile farkli bir gelenegi temsil eden ilginç bir çalismaydi. Gerek Killing Istanbul'da, gerekse Killing Uçan Adam'a Karsi adli film muazzam bir gise basarisi elde edip Yesilçam'da yogun bir Killing furyasi yasanmasina neden olmuslar.Ancak, unutulmus filmlerin iz sürücülerinin bütün çabalarina karsin Killing filmlerinin önemli bir bölümü ne yazik ki bugün hala kayip film statüsünde. Sinemaseverler, günümüzde Fanatik Video serisinden Killing Istanbul'dayi bulup izleyebilirler ancak Killing Uçan Adam'a karsi adli filmi herhangi bir sekilde izleme olanagindan hala yoksunlar. Bu filmden baki kalan yalnizca bir poster ve birkaç fotograf. Bir de benim hafizamda kalan, filmin sonunda Uçan Adam Shazem'in (yani sizin), Killing'i (Yildirim GENCER'i) Galata Kulesi'nden asagiya atarak öldürmesidir. Daha sonra çekilen ve sizin rol almadiginiz "Klink Soy ve Öldür" isimli filmde ise, yönetmen ATADENIZ filmi Galata Kulesi'nin dibinden baslatir, Killing hayranlarina Killing'in Galata Kulesi'nden düstügünde aslinda ölmedigini gösterir, ona Suzan AVCI ile yeni maceralar yasatir.

Peki, kayip olan bu Killing Uçan Adam'a Karsi adli filmin bir kopyasi yönetmen Yilmaz ATADENIZ'de yok mudur? (NOT-3)

IRFAN ATASOY : Maalesef, onda da yok. Ancak internette filmin DVD formatinda A.B.D.'de ve Avrupa'da oldugunu gördüm. Bir sekilde temin edip Türkiye'ye de getirecegiz. Bu konuda fantastik Türk filmi sevenlerden çok büyük talep var. (Sohbetimize Irfan ATASOY'un kendisiyle ayni ismi tasiyan ve 1998-1999 yillarinda Gölcük Orduevleri Müdürlügü'nde askerlik hizmetini yapan oglu Irfan ATASOY da katiliyor).

Yesilçam'da Kizilmaske rolünü 1967'de ilk ben canlandirdim

ÖZGÜN UYSAL : Irfan Agabey, sizin bir de Kizilmaske maceraniz var, onu da anlatir misiniz?

IRFAN ATASOY : Tabii ki, niye olmasin. 60'li yillarda fantastik filmler çok tutulunca, yönetmen Çetin INANÇ çizgi roman kahramani Kizilmaske'nin filmini çekmek istedi. Ben de uzun boylu ve akrobatik oldugum için basrol oyuncusu olarak beni tercih etmis. Ee, bir de Uçan Adam olarak ünlendim ya, Kizilmaske olarak beni tercih etmesinde onun da etkisi var yani. Benden sonra Ismet ERTEN ve Levent ÇAKIR da birer tane KIZILMASKE filmi çevirmislerdir.

ÖZGÜN UYSAL : Kizilmaske filmi ile ilgili olarak ilginç bir aniniz var mi?

IRFAN ATASOY : Olmaz mi? Onu da anlatayim. Kizilmaske filminin çekimi esnasinda benim, yani Kizilmaske'nin hareket halindeki bir trenin vagonlari üzerine atlamasi gerekiyor. Tren hareket etti, ben de atlamak için pozisyon aldim. Etrafta da bir sürü seyirci var. Tren tam altima geldi ama ben "atlayisimi ayarlayamayip vagonlarin arasina düsersem" diye endiselendim ve atlamaktan son anda vazgeçtim. Buna ragmen seyirciler beni müthis alkisladilar. Kameraman "Irfan agabey, niye atlamadin, bosu bosuna filmi yaktik" diye seslendi. Endisemi anlayan yönetmen Çetin INANÇ "Sen koskoca Irfan ATASOY'sun, korkmana gerek yok, atla" dedi. Vagonlari tekrar geri çekip sahneyi bastan aldilar. Vagonlar tam altima geldiginde gözümü karartip bir atladim, vagonlardan birisinin üzerine indim. Ancak bu sefer de agirligimdan vagonun tavani çöktü ve yari belime kadar vagonun içine gömüldüm. (Birlikte gülüsüyoruz, çaylarimizi yudumluyoruz)

Fantastik Türk filmlerinin aranilan oyuncusu olmustum

ÖZGÜN UYSAL : Fantastik filmleriniz Casuskiran ve Tolga ile devam etti, ondan sonra da avantür filmlere yöneldiniz. 1978 yilinda da birdenbire oyunculugu birakiverdiniz. Bunun bir nedeni var miydi? Bu arada kaç filme imza attiniz? Bu bilgileri de ögrenebilir miyim?

IRFAN ATASOY : Ülkemizde çok is yapan çizgi roman uyarlamasi Amerikan fantastik filmlerinin yerli versiyonlarini çeviriyorduk. Tom TYLER'in oynadigi Kaptan Marvel'i (Sazem Dev Adam) Uçan Adam olarak, Spy Smasher'i (Casuskiran) de Casus Kiran/7 Canli Adam adiyla canlandirdim. Yesilçam'da Karaoglan, Tarkan gibi tarihi fantastik filmlerin furyasi baslayinca kendi sirketim adina bir TARKAN filmi çekmeye karar verdim. Kartal TIBET de, o dönemlerde KARAOGLAN ve TARKAN filmlerinin aranilan oyuncusu olmustu. Kartal'i bu filmde oynamasi için aradim ama artik aktörlügü biraktigini ve bir yönetmenin yaninda asistanliga basladigini söyleyince filmin adini TOLGA olarak degistirip bu karakteri de beyazperdede ben canlandirdim. Yani Tarkan filmine niyet ettik ama ortaya Tolga çikti. Avantür film furyasi bittikten sonra da tamamen sosyal içerikli filmlere yöneldim. Yilmaz GÜNEY ile bir çok ortak çalismamiz oldu.

1978 yilinda oyunculugu birakmamin nedenine gelince, 41 yasima gelmistim ve yüzüm eskimeden oyunculugu birakmak istedim. Sinemaseverlerin beni filmlerdeki yüzümle hatirlamalarini istiyordum. En son "Rezil" isminde bir film çektim ve beyazperdeye veda ettim. Bugüne kadar 45 filmde oyuncu olarak, 3 filmde yönetmen ve oyuncu olarak, 28 filmde yapimci ve oyuncu olarak, 16 filmde de senarist ve oyuncu olarak yer aldim. 1978 yilinda sinemaya ara vererek tamamen yurtdisindan film ithalatina yöneldim. Sinemadan kopmadim; isletmeci olarak hep Yesilçam'dayim.

ÖZGÜN UYSAL : Irfan Agabey, beyazperdeye veda etmissiniz ama gene de sinemadan kopamamissiniz. Irfan Film Sirketi olarak yurtdisindan film ithal ediyorsunuz ama bir yandan da sinema isletmeciligi yapiyorsunuz.

IRFAN ATASOY : Evet, bu konuda haklisin. Sinema camiasinin içinde olmak beni mutlu ediyor. 60'li yillarda isletmeciligine ortak oldugum Atlas Sinemalarini aldim, su anda hem sahibi hem de isletmecisiyim. Ayrica, Bakirköy'de Chaplin Sinemalarinin ve Kadiköy'deki Broadway Sinemalarinin da isletmeciligini yapiyorum.

ÖZGÜN UYSAL : 2005 yilinda, Adana 12 nci Altin Koza Film, Kültür ve Sanat Festivali'nde "YASAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ" aldiniz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

IRFAN ATASOY : Türk seyircisi kendisine sinemada belirli mesajlar veren sanatçilari unutmuyor, böyle ödüllerle onurlandiriyor. Festival kapsaminda bir arabanin içinde kortej geçisi yaparken Adanalilar "Irfan ATASOY!" diye hararetle beni alkislarlarken, kizlarimin "babacigim, senin kizin oldugumuz için gurur duyuyoruz" demeleri benim için en büyük ödül olmustur.

ÖZGÜN UYSAL : Irfan Agabey, ben size saglik ve mutluluk dolu günler diliyorum; Türk sinemaseverler sizi asla unutmayacaklardir. Ben buna bütün kalbimle inaniyorum, siz de inanin.

Tam dört saat süren röportajin ardindan ATASOY'un kizlari Zeynep ve Elif, oglu Irfan ile vedalasiyorum. IRFAN FILM'in bürosundan çikip Irfan ATASOY ile birlikte ATLAS Sinemalarina dogru sohbet ede ede ilerliyoruz. Istiklal Caddesi'nin paralelinde, Gazeteci Erol Dernek Sokagi'ndayiz. Tesadüf bu ya, yolda Irfan ATASOY'un bir çok fantastik filme birlikte imza attiklari yönetmen Yilmaz ATADENIZ ile karsilasiyoruz, bir süre ATADENIZ ile ATASOY sohbet ediyorlar, ben sessizce onlari dinliyorum. Sanki bir seyler söylesem büyü bozulacak, Yesilçam'in bu iki dev adami bir rüya gibi ortadan kaybolacaklar gibi geliyor bana. Bir süre sonra iyi günler dileyerek ATADENIZ'in yanindan ayriliyoruz.

Izmit'e dönüs

ATLAS Sinemalarini da gezdikten sonra Irfan ATASOY ile birlikte Istiklal Caddesinin kalabaliginda Taksim'e dogru konusa konusa yürüyoruz. Nezaket göstererek Taksim'e kadar beni ugurlamaya geliyor.

Taksim'de sarilip vedalasiyoruz, gözlerimiz doluyor.

-"Istanbul'a geldigin zaman mutlaka tekrar bana ugra, gelmezsen darilirim" diyor.

Türk Sinemasi'nin kalbinden, hüzünlü bir sekilde ayriliyorum ve birkaç saat sonra Izmit'e dogru hareket ediyorum.

IRFAN ATASOY'UN OYUNCU OLARAK FILMLERI (45 FILM) :

Ince Cumali (1967), Killing Istanbul'da (1967), Sark Yildizi (1967), Killing Uçan Adam'a Karsi (1967), Casus Kiran (1968), Kizil Maske (1968), Bin Defa Ölürüm (1969), Çifte Tabancali Kabadayi (1969), Maskeli Seytan (1970), Casus Kiran / Yedi Canli Adam (1970), Belanin Krali (1971), Her Kursuna Bir Ölü (1971), Jilet Kazim (1971), Azrail (1971), Azrail Pesimizde (1971), Bes Hergele (1971, Cehenneme Hosgeldin (1971), Kara Cellat (1971), Kanli Öç (1972), Ölmek Var Dönmek Yok (1972), Savulun Geliyorum (1972), Üçkagitçilar (1972), Kara Bela (1972), Sehmuz (1972), Daragaci (1972), Aci Kader (1972), Adanali Kardesler (1972), Casus Avcilari (1972), Daglar Krali (1972), Iblis (1972), Ölür Müsün Öldürür Müsün (1972), Ölüm Pesimizde (1972),Son Durak Ölüm (1972), Susuz Yaz (1973), Kara Osman (1973), Zalim (1973), Topal (1973), Anasinin Gözü (1974), Quei Paracul... Pi Di Jolando E Margherito (1975), Gördügün Yerde Vur (1975), Tolga (1975) , Hamal (1976), Erkegim (1977), Rezil 1978.

YÖNETMEN OLARAK FILMLERI (3 FILM) :

Üçkagitçilar (1972), Sütü Bozuk (1976), Erkegim (1977)

YAPIMCI OLARAK FILMLERI (28 FILM) :

Ince Cumali (1967), Balatli Arif (1969), Çirkin Kral Affetmez (1967), Kan Su Gibi Akacak (1969), Çifte Tabancali Kabadayi (1969), Bin Defa Ölürüm (1969), Kendi Düsen Aglamaz (1969), Casus Kiran / Yedi Canli Adam (1970), Canli Hedef (1970), Çifte Yürekli (1970), Kanimin Son Damlasina Kadar (1970), Piyade Osman (1970), Yedi Belalilar (1970), Yarin Son Gündür (1971), Belanin Krali (1971), Bes Hergele (1971),Kara Cellat (1971), Kursun Memed (1971),Iblis (1972), Susuz Yaz (1973), Topal (1973), Anasinin Gözü (1974), Yankesici (1974), Tolga (1975), Hamal (1976), Sütü Bozuk (1976), Erkegim (1977), Rezil (1978),

SENARYOLARINI YAZDIGI FILMLER (16 FILM) :

Kan Su Gibi Akacak (1969), Kendi Düsen Aglamaz (1969), Kara Bela (1972), Casus Avcilari (1972), Daragaci (1972), Ölüm Pesimizde (1972), Son Durak Ölüm (1972), Üçkagitçilar (1972), Topal (1973), Zalim (1973), Anasinin Gözü (1974), Dört Hergele (1974), Yankesici (1974), Hamal (1976), Mikrop (1976), Rezil (1978)
NOTLAR :

NOT-1 : 1964 yilinda Italya'da çizgi roman kahramani olarak KRIMINAL adi ile yaratilan iskelet kostümlü süper caninin ismi, fotoromana dönüstürüldükten sonra KILLING olarak degistirilmistir. KRIMINAL ve KRIMINAL II adi ile iki kez Italyan-Ispanyol ortak yapimi olarak beyazperdede canlandirilan KILLING, Fransa'da SATANIK, Amerika'da ise SADISTIK adiyla taninmaktadir.

NOT-2 : "Marvel Comics" firmasi tarafindan yaratilan ve daha sonra "DC Comics" firmasina geçen çizgi roman karakteri Kaptan Marvel, ilk kez 1941 yilinda Tom TYLER tarafindan beyazperdede canlandirildi. Kaptan Marvel, "SHAZAM" kelimesini söyleyerek kendisine verilen insanüstü güçlere kavusuyordu. 1950 yilinda Yüksel Film (Adana) tarafindan ithal edilen "Kaptan Marvel'in Maceralari" isimli film ülkemizde "Sazem Dev Adam" adi ile gösterime girmisti. SHAZAM kelimesi SOLOMON (Kral Süleyman), HERCULES (Herkül), ATLAS, ZEUS, ACHILLES (Komutan Asil) ve MERCURY kelimelerinin bas harflerinden olusuyordu. KAPTAN MARVEL Kral Süleyman'dan "BILGELIK", Herkül'den "GÜÇ", Atlas'dan "DAYANMA GÜCÜ", Zeus'dan "YETENEK", Asil'den "CESARET" ve "MERTLIK", Merkür'den ise "HIZ" özelliklerini almisti. Bu karakter Türkiye'de 1967 yilinda aktör Irfan ATASOY tarafindan beyazperdeye tasindi. Her ne kadar Yönetmen Yilmaz ATADENIZ biraz Kaptan Marvel, biraz Batman, biraz da Superman kostümlerinin karisimindan olusan bir kiyafet tercih etse de THE POWER OF SHAZAM'in (Sazem'in Gücünün) ortaya çikardigi özel kostümlü UÇAN ADAM SHAZAM karakteri, hem degerli aktör Irfan ATASOY'u Türk sinemasina kazandirdi, hem de Türk sinema tarihinde hiçbir zaman unutulmayacak bir konuma oturttu.

NOT-3 : Ne mutlu ki bana, "Kilink Uçan Adam'a karsi" adli kayip filmin izini sonunda "YOU TUBE" adli sitede bulabildim. Kisa bir fragman olsa bile, fantastik Türk filmleri tutkunlarini mutlu etmeye yetiyor. Filmin orijinali Yunanli ONAR Film Sirketi'ndeymis. Sirket 2006'nin sonunda bu filmi Türkiye'de de DVD formatinda piyasaya sürdü. Uzun çabalar sonucu bu filmin bir kopyasini temin etme imkani da buldum. Ancak filmin sonlarina dogru bazi bölümler deforme oldugu için, eksik olan bu bölüm ATADENIZ'in elinde mevcut olan fotograflardan slayt gösterisi olarak filme eklenmis ve slayt seslendirmesi ise bizzat Yilmaz ATADENIZ'in kendisi tarafindan yapilmistir.

hanac


guantanamo

hahac gerçekjten güzel bir röportaj olmus irfan abinin birkaç fantastik flimini seyretmistim
irfan abi yesilçamin sondönemlerinde sosyal içerikli flimler yapmistir  hamal iblis susuz yaz gibi
irfan abi röportajinda levent çakirdan bahsediyor
hahac abi leven çakir edirneli ve suan burda yasiyor bildiyim kadariyla ikiyüzelli flim çevirmis
bunlarin birçogu fantastik flimler ve dünyada ilk zagor flimini çeviren kisi internede giren göre bilir
fakat burda durumu pek içacici deyil insan gördüyü zaman bir zagor hayrani olarak üzülmemek elde deyil
ikiyüz kusur flime imza atmis birisi nasil olurda budurumlara düser malesef buda türkiyenin sanatçiya ne kadar önem verdiyinin göstergesi

Hayal Kahvem


ELLEN RIPLEY





BEATRIX KIDDO - GELİN





EVEY HAMMOND





MARLA SINGER





TRINITY





GUEM JA





LISBETH





PRENSES MERİDA
bu filmi merakla bekliyorum.  :D



V

Audrey Tautou-Amelie



Eszter Balint
-Stranger Than Paradise



Kathy Bates
-Misery



Juliette Lewis-Natural Born Killers



Jennifer Connolly
-Tüm Rolleriyle
"İstemem,eksik olsun.."

alan ford

  Prenses Merida'yı şimdi duydum , ben de merakla beklemeye başladım. Kathy Bates'in de gönlümde yeri ayrıdır. Asıl sevdiklerim ise Miyazaki'nin karakterleri.

   Prenses Nauska


  Mononoke:



  Satsuke ve Mei



 
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

kedidiro

  miyazaki ve onun kocaman gözlere ve yüreklere sahip küçük kızları sinemanın en özel kadın kahramanlarındandır bence de...özellikle komşum totoro filmi herkese tavsiye edilir.

darkwood

Angelie Jolie; cazibesi ve tüm rolleriyle..













Darkwood Sakinleri..

Louis Gara


You've got to ask yourself one question: Do I feel lucky? Well, do ya, punk?


HacıGeraltEmmi

Teğmen Ripley ve Lisbeth Salander'in (doğru mu yazdım acaba?) bayıldığım karakterlerden olduğunu da ayrıca belirmek isterim.

Louis Gara


You've got to ask yourself one question: Do I feel lucky? Well, do ya, punk?

rumar80


hanac

Listeye bakmama gerekmeden 1 numarayı biliyorum galiba, Heath Ledger ve Joker.

rumar80

Alıntı yapılan: hanac - 03 Ağustos, 2012, 19:14:34
Listeye bakmama gerekmeden 1 numrayı biliyorum galiba, Heath Ledger ve Joker.


Tabii ki.
Ayrıca benim favorilerimden Gary Oldman (Comissioner Gordon) ve tabii ki Robert Downey Jr da var