Dünyaya Mister No'lar gerek

Başlatan Mister NO, 02 Eylül, 2012, 13:26:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mister NO

'Dünyanın en yalnız adamı' görüntülendi





Brezilya'nın Amazon Ormanları'nda yaklaşık 22 yıldır tek başına yaşayan bir yerlinin yeni çekilmiş görüntüleri yayınlandı.

"Dünyanın en yalnız adamı" olarak bilinen adam, diğer kabile üyelerinin öldürülmesi sonucu yalnız kalmıştı.

50'li yaşlarında olduğu tahmin edilen adamın görüntüleri, Brezilya hükümetinin yerli halklarla ilgili çalışan vakfı FUNAI tarafından çekildi.

Çok uzaktan çekilmiş olan görüntülerde kaslı bir adamın baltayla bir ağaç kestiği görülüyor.

Görüntüler basında ve sosyal medyada fazlaca paylaşıldı ama yerlinin hikâyesi videoda görünenlerden çok daha derin.

Neden görüntülendi?


FUNAI "dünyanın en yalnız adamını" 1996'dan bu yana uzaktan takip ediyor.

Yerlinin Brezilya'nın kuzeybatı eyaletlerinden Rondonia'da yaşadığı bölgenin koruma alanı olmaya devam edebilmesi için, yerli adamın yaşadığının kanıtlanması gerekiyor.

Yaklaşık 4 bin hektarlık alanın çevresinde özel çiftlikler ve yasa dışı olarak ormansızlaştırılmış alanlar bulunuyor. Ancak, hayatını tehlikeye atmamak için, yerlinin yaşadığı bölgeye girmek yasak.

Brezilya anayasasına göre, yerlilerin toprak hakkı bulunuyor.

Kabilelerin yaşam hakkını savunan Survival International'dan Fiona Watson, Brezilya hükümetinin FUNAI'nin bütçesinde kısıntıya gittiğine ve tarımla uğraşan iş insanlarının Kongre üzerinde güç sahibi

olduğuna dikkat çekiyor ve "Ülkede yerlilerin haklarına büyük bir saldırı söz konusu" diyor.

Watson bu nedenle video 'röntgencilik' gibi görünse de yerlinin görüntülenmesinin, adamı koruma anlamında önemli olduğunu belirtiyor.

https://www.youtube.com/watch?time_continue=13&v=kvfJBijV4XQ


Yerli adam hakkında neler biliniyor?

Çok az şey.

Hakkında birçok araştırma, makale ve ABD'li gazeteci Montel Reel tarafından "Kabilenin son üyesi: Amazon'daki yalnız adamı korumanın efsanevi serüveni" adlı bir kitap dahi yazılmış olsa da, yerli adam

hakkında çok az şey biliniyor.

Yerli adam "iletişim kurulmamış" sınıfında, yani şu ana kadar dış dünyadan hiç kimsenin onunla konuşmadığı tahmin ediliyor.

Üyesi olduğu 6 kişilik grup 1996'da çiftçilerin saldırısına uğradığında, bir tek o hayatta kalmıştı.

Kabilesinin ismi ve hangi dili kullandığı da bilinmiyor.

Brezilya basını yıllar boyunca yerliden "Çukur adam" olarak bahsetti çünkü, muhtemelen hayvan avlamak ya da saklanmak için, açtığı büyük çukurlarla biliniyor.

Geçmişte arkasında kamıştan yapılmış kulübeler ve reçineden yapılma fener, ok gibi aletler de bırakmıştı.

Bundan önce görüntülenebilmiş miydi?





Son videoya kadar sadece flulaştırılmış bir fotoğrafı mevcuttu.

Fotoğraf FUNAI'nin gözlem seyahatine eşlik eden bir belgeselci tarafından çekilmişti ve 1998 Brezilya yapımı Corumbiara belgeselinde kısaca yer verilmişti.

Yerli haklarını savunan aktivistler adamın sağlıklı görünmesine çok şaşırdıklarını ve mutlu olduklarını söylüyor.

FUNAI'nin bölge direktörü Altair Algayer, "Çok iyi görünüyor, avlanıyor, papaya, mısır yetiştiriyor" dedi.

FUNAI'nin bunun gibi izole yerlilerle ve kabilelerle iletişime geçmeme politikası bulunuyor. Söz konusu yerli adam da daha önce karşısına çıkan insanlara ok atarak iletişime geçmek istemediğini belli etmişti.

Bölgeyi ziyaret etmiş olan Fiona Watson "Yerli adam çok şiddet dolu bir deneyim yaşadı ve dış dünyayı çok tehlikeli bir yer olarak görüyor" dedi.

Neden tehlike altında?

Yerli adamın kabilesinin birçok üyesinin 1970 ve 80'lerde öldüğü ya da öldürüldüğü tahmin ediliyor.

Yakınlara yapılan yol da bölgenin değerlenmesine ve iş insanlarının bölgeye talebinin artmasına neden olmuş.

Çiftçiler ve yasa dışı ağaç kesenler, yerli adamın yaşadığı bölgeye göz dikmiş durumda. Bu gruplar silahlı ve zaman zaman bölgede görev yapan FUNAI yetkililerini bile tehdit ediyor.

Survival International'a göre Brezilya'daki Amazon ormanlarında hâlâ dış dünyayla hiç iletişime geçmemiş kabileler var.

Bu iletişim yerliler için hastalık kapma riski de oluşturuyor. Grip gibi hastalıklar bile, bağışıklık sistemlerinin zayıf olduğu tahmin edilen yerli kabileler için öldürücü olabiliyor.

Watson "Aslında yerli adamla ilgili hiçbir şey bilmeye ihtiyacımız yok ama o kaybettiklerimizin -muazzam insan çeşitliliğinin- bir sembolü" diyor.


26 Temmuz 2018 BBC NEWS

hanac

Hoşgeldin dostum, bu başlık uzun süre öksüz kalmıştı.

yunusmeyra

Alıntı yapılan: hanac - 05 Ağustos, 2018, 19:34:51
Hoşgeldin dostum, bu başlık uzun süre öksüz kalmıştı.
bu haberi ilk okuduğumda hissettiklerim ve düşündüklerimden sonra aklımdan geçmişti mister no'nun bu habere kayıtsız kalmayacağı :) eline sağlık hoşgeldin
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

tommikser

Sanırım uzun bir yolculuktan döndün.Hoş geldin.Güzel yazıları daha sık görmek ümidiyle...

Mister NO

Manaus'a Yakın Bir Bölgede Yaşayan Dessana Kabilesi



Güney Amerika'da Amazon ormanlarında yaşayan Dessana Kabilesi... Onların hayatları kimseye benzemiyor. Avustralyalı fotoğrafçı David Lazar Güney Amerika'da Amazon ormanlarında yaşayan Dessana Kabilesi'ni görüntüledi. Kabile Brezilya'nin başkentine yaklaşık 5 bin kilometre uzakta Amazon ormanlarınnın içinde yaşıyor.

Kabilenin yaşadığı topraklara Brezilya'nın kuzeyindeki Manaus kentinden bir tekneyle ulaşılabiliyor. Fotoğrafçı medeniyetten uzak geleneklerini koruyan bu kabilenin doğayla iç içe yaşamını gözler önüne seriyor. Lazar "Ben modern dünyayı yansıtmayan şeyleri çekiyorum ve dünyada insanların daha önce görmediği bu manzaraları çekmekten ve paylaşmaktan zevk alıyorum" diyor. Kabilenin barışçıl ve huzur dolu bir hayatı olduğunu dile getiren Lazar, kabilelerle gülümseyerek, anlaştığını ve onların fotoğraflarını bu şekilde çektiğini söyledi.


Video için: https://www.youtube.com/watch?v=yWMEnog0nw0

Mister NO


Mister NO

Brezilyalı Çift 20 Yılda 2 Milyondan Fazla Ağaç Dikti ve Hayvanların Ormana Dönmesini Sağladı


Rotka -Nisan 25, 2019





Yoğun ormansızlaşma nedeniyle, her yıl binlerce hektar orman kaybediyoruz ve birçok hayvanın yaşam alanlarını yitirmesine neden oluyoruz. Ne yazık ki, kesilen ağaçların yerine çok azı yeniden dikiliyor.

Ancak, ağaç endüstrisinin bu kadar kolayca yok ettiği şeyi yeniden oluşturmak için elinden gelenin en iyisini yapan insanlar da var. Brezilyalı bir çift – fotoğrafçı Sebastião Salgado ve karısı Lélia Deluiz Wanick Salgado – hayatlarının son 20 yılını, tahrip edilmiş bir orman alanına yeniden ağaç dikilerek geçirdiler ve onların hikâyesi size ilham verebilir.

Sebastião, fotoğrafları çok sayıda basın organında yer alan ünlü bir foto muhabiri. Fotoğraf çekmek için tüm dünyayı dolaşan fotoğrafçı, nihayet 90'lı yıllarda Brezilya'ya geri döndü. Korkunç Ruanda soykırımını belgelemeyi yeni bitirmişti ve fiziksel ve duygusal olarak dinlenmeye ihtiyacı vardı.





Ne yazık ki, geri döndüğünde karşılaştığı şey onda şok etkisi yarattı: Bir zamanlar vahşi yaşam dolu yemyeşil ormanlar kesilmiş, geriye kuru, çorak bir arazi kalmıştı. Sebastião bu konuda bir şeyler yapmaya karar verdi ve karısıyla birlikte ormanı yeniden yeşertebileceğine inanıyordu. Böylece onların şaşırtıcı yolculuğu başladı.





The Guardian ile yaptığı röportajda Sebastião, "Arazi benim kadar hastaydı. Her şey tahrip edilmişti. Arazinin sadece % 0,5'i ağaçlarla kaplıydı. Sonra karım bu ormanı yeniden dikmek için harika bir fikir buldu ve bunu yapmaya başladığımızda, bütün böcekler, kuşlar ve balıklar geri döndü. Ağaçların artışı sayesinde ben de yeniden doğdum. Bu en önemli andı, " diyor.





Çift, 4 milyon ağaç fidanı dikerek ormanın canlanmasına yardımcı olan Instituto Terra adında küçük bir organizasyon kurdu. Sebastião bir çözüm olduğuna inanıyordu. "Karbondioksiti oksijene çevirebilen tek bir varlık var. Ormanı yeniden dikmemiz gerekiyordu. Yerli ağaçları olan ormanlara ihtiyacınız var ve tohumları ektiğiniz aynı bölgeye yılanları ve termitler gelecek şekilde bunu yapmalısınız. Oraya ait olmayan ağaçları ekersen, hayvanlar oraya gelmez ve orman sessiz kalır. "





Gelecek 20 yıl boyunca çift, ekilen ormanlara özenle baktı ve hayata geri döndürdü.  Vahşi yaşam bile geri döndü. Ormanın yeniden büyümesi için geçen süre zarfında 172 kuş türü, 33 memeli türü, 293 bitki türü ve 15 sürüngen türü geri döndü.






Tuco Ramirez

Bu insanlardan, Türkiye ve özellikle İstanbul'a da lazım. İstanbul ormanlarının hızla yok edildiği günümüzde bu tür kahramanlara çok ihtiyacımız var.

hanac

Sertaç hoş geldin, özledik seni.

alan ford

 Mister No hoşgeldin, özlettin yahu, bu kadar ara verme. Bu arada Salgado'nun hayatını anlatan The Salth of Earth'de şahane filmdir. Salgado dünyayı değiştiren fotoğrafçılardan. Yaptığı şahane işler saymakla bitmez.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

Mister NO

Amazonlarda ormansızlaşma artıyor


Brezilya'daki Amazon ormanlarında Haziran ayında ormansızlaşma oranı yüzde 88'e çıktı. Çevreciler, Devlet Başkanı Bolsonaro'nun çevre koruma konusundaki açıklamalarının ormansızlaşmada etkili olduğunu savunuyor.





Dünyanın en büyük tropikal ormanları olan Amazon'ların yüzde 60'ını topraklarında bulunduran Brezilya'da ormansızlaşma oranı Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü'ne (INPE) göre Haziran ayında yüzde 88,4 oranında artarak 920 kilometre kareye ulaştı.

Ormansızlaşma oranının son 12 aylık dönemde geçen yılın üzerinde olduğu belirtildi. Ormazsızlaşma oranı ilk 11 ayda 4 bin 565 kilometre kareye ulaştı, bu geçen yıla göre yüzde 15'lik bir artışa tekabül ediyor.

Çevre Bakanı Ricardo Salles yasadışı ormansızlaşma ile mücadele için tüm önlemleri aldıklarını belirtti. Salles Amazon'a bu hafta 17 tane kolluk gücü gönderdiklerini söyledi.

Çevreciler Bolsonaro'yu eleştiriyor

Çevreciler ise ormansızlaşmanın artmasında ülkenin yeni Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun payı olduğunu savunuyor. Çevreciler, Bolsonaro'nun Amazonların geliştirilmesi yönündeki açıklamaları ile ülkenin çevre kurumu Ibama'nu çok fazla ceza kestiği gerekçesiyle eleştirmesinin ormansızlaştırmadan çıkar sağlayanları cesaretlendirdiğini ileri sürüyorlar. Brezilya'daki sivil toplum kuruluşu Imazon'dan araştırmacı Paulo Barreto "Bolsonaro durumu fenalaştırdı. Çok güçlü sözlü bir saldırıda bulundu" dedi.

Greenpeace orman stratejisti Paulo Adario, Bolsonaro yönetimi altında ormansızlaşmanın kötüye gideceği yönünde tüm işaretlerin bulunduğunu belirterek, "En son son veriler geldiğinde, bu veriler gerçekten çok yüksek ise, bu Bolsonaro için bir kabus olacak. Hem Brezilya hem de uluslararası bakış açısına göre bu çok önemli, çünkü Amazonlar bir ikon" dedi.

Aşırı sağcı Bolsonaro Ocak ayında Brezilya Devlet Başkanı olarak göreve başlamıştı. Bolsonaro'nun göreve başlamasından bu yana tarım ve madencilik sektörlerini desteklemek için çevre koruma konusundaki kontrolleri gevşetmeye çalıştığı bildiriliyor. Çevreciler bu yaklaşımın küresel ısınmaya karşı dünyanın en büyük savunması olan Amazon ormanlarını tehdit ettiğini kaydediyor.




© Deutsche Welle Türkçe


Haberle ilgili bir videonun da olduğu link:   https://www.dw.com/tr/amazonlarda-ormans%C4%B1zla%C5%9Fma-art%C4%B1yor/a-49466547

Mister NO

Amazon Watch İcra Direktörü Salazar-Lopez: Amazon yerlileri tarihin en ağır saldırısı altında


30.06.2019 AA

Amazon Watch İcra Direktörü Salazar-Lopez, "Bölge hükümetleri ve kar elde etmeyi önceleyen şirketler, Amazon ormanlarını ve yerli halkı tarihin en kötü saldırılarına maruz bıraktı." dedi.





Dünyada biyoçeşitlilik açısından büyük öneme sahip Amazon bölgesinde, doğal yaşamın ve bu yaşamın parçası yerlilerin, "tarihin en kötü saldırısıyla" karşı karşıya olduğu belirtiliyor.

Kar amacı gütmeyen yardım örgütü Amazon Watch'un İcra Direktörü Leila Salazar-Lopez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölge hükümetleri ve kar elde etmeyi önceleyen şirketler tarafından Amazon

ormanlarının ve yerli halkın, hakları ve çevre açısından "tarihin en kötü saldırılarına" maruz kaldığını, bunun ekosisteme büyük zarar verildiğini söyledi.

Salazar-Lopez, "Amazon'dan Arktik'e kadar kirli endüstriyel gelişme ve insanların açgözlülüğü hassas ekosistemi tahrip ediyor, toprağa bağlı topluluklara zarar veriyor." diye konuştu.

Amazon yerlileri ve yağmur ormanları arasındaki bağa dikkati çeken Salazar-Lopez, Amazon'un binlerce yıldır 8 Güney Amerika ülkesinden en az 400 farklı yerli topluluğa ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, bu

bağın bölgenin zengin biyoçeşitliliğini koruduğunu söyledi.

Salazar-Lopez, Amazon yerlilerinin haklarını savunmanın yalnızca "ahlaki bir zorunluluk" değil aynı zamanda iklim dengesini sağlayan Amazon bölgesini ve iklimi korumanın en etkili yolu" olduğunu vurguladı.

Lopez ayrıca, bunu ormanların karbon depolama kapasitelerinin arttırırken, karbondioksit emisyonunu ve ormansızlaşmayı azaltacak en etkili strateji olarak tanımladı.

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun sosyo-çevre politikalarının da yağmur ormanlarına zarar verdiğini dile getiren Lopez, Bolsonaro hükümetinin, göreve başladığından bu yana Amazon'un ekolojik

bütünlüğünü ve bölge insanının esenliğini korumak için asli sosyo çevresel standartlara darbe indirdiğini kaydetti.



Mister NO

Bolsonaro etkisi: Altın madencileri Amazon'da bir kabileye saldırdı

Duvar- 28-07-2019


Sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nın Amazon Ormanı'nı madenciliğe açmak istediği Brezilya'da, altın madencileri koruma altındaki bir kabileye saldırdı. Bir yerli lideri bıçaklanarak öldürüldü, yerliler korku ile bir

başka köye kaçınca yaşam alanlarını madenciler işgal etti.






Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun Amazon Ormanı'nı madencilere ve imara açacağı yönündeki açıklamalarının ardından, bir yerli kabilesi silahlı altın madencilerinin saldırısına uğradı. Onlarca altın

madencisinin 600 bin hektarlık alanda bugüne dek koruma altında tutulan Waiãpi bölgesinde Mariry  isimli köyü bastığı ve bir yerli liderini öldürdüğü belirtiliyor.

Buna göre, Amapá eyaletindeki bölgeyi işgal eden madenciler yerli lideri Emyra Waiãpi'yi çarşamba günü bıçaklayarak öldürdü. Yerli halk ölüm korkusuyla yüzlerce yıllık yaşam alanlarını terk ederek daha büyük

bir köye göç ederken, madenciler de köyü işgal etti. Bölgeden silah sesleri geldiği, bir katliamı engellemek için bölgeye polis takviyesi yapıldığı belirtiliyor.


'BOLSONARO CESARETLENDİRİYOR'

Yerel siyasetçiler ve yerli liderleri ise yaşananlardan faşist devlet başkanı Bolsonaro'yu sorumlu tutuyor. Son derece geleneksel olduğu ve ziyaretçilere pek sıcak bakmadıkları belirten kabilenin üyelerinden

Kureni Waiãpi, The Guardian gazetesine demecinde "Madenciler yerlilerin köyünü işgal etti ve bugün hâlâ oradalar. Ağır silahları, makineli tüfekleri var. Federal polisten bu nedenle yardım istiyoruz" dedi.

Kureni Waiãpi, Bolsonaro'nun yerlilerin haklarını tehdit eden açıklamalarıyla bu olayı cesaretlendirdiğini vurguladı.

Amapá vilayetinin senatörlerinden Randolfe Rodrigues ise kabile üyelerinin kendisine sesli mesaj göndererek polis ve ordudan yardım istediğini açıkladı. Rodrigues de devlet başkanını suçlayarak,

Bolsonaro'nun koruma altındaki yerli topraklarında madenciliğe izin vereceği yönündeki vaatlerini yaşananlardan sorumlu tuttu. Senatör, "Bu ihtilafı Jair Bolsonaro hükümeti kışkırtıyor, madencileri buraya

girmeye teşvik ediyor. Onların elleri kirli" dedi.

ÜNLÜ ŞARKICIDAN DESTEK

Yerlilere bir destek de, ülkenin ünlü şarkıcılarından Caetano Veloso'dan geldi. Veloso, "Brezilyalı yetkililerin, Brezilya'nın dünyadaki onurunu korumak adına yardımını talep ediyorum, bu çağrıya kulak verin"

mesajını paylaştığı bir video yayımladı.

MADENCİLER SALGIN HASTALIK GETİRMİŞTİ

Waiãpi 1970'li yıllarda kabilesi yok olma tehlikesi altında kalmıştı. Kabilenin topraklarında altın madencilerinin istilasını sonrasında salgın hastalık yayılmıştı. 2017 yılında ise dönemin devlet başkanı Michel

Temer bölgeyi madenciliğe açma girişiminden uluslararası tepkiler sonucunda geri adım atmıştı.

Brezilya'nın Amazon bölgesinde yasadışı altın madenciliği giderek yayılıyor. Yerlilerin yaşam alanlarını tehdit etmenin yanı sıra ormanlara zarar vermeleri ve nehirleri cıva ile zehirlemeleri nedeniyle yasa dışı

madencilere daha sert cezalar verilmesi talep ediliyor. (DIŞ HABERLER)

Mister NO

Geçen gün paylaştığımız haberin daha detaylı son hali.


Amazonlar'a aşırı sağ etkisi: Altın madencileri kabileye saldırdı

Medyascope.tv   Betül Başak 29-07-2019


Amazonlar'da yaşayan bir yerli kabilesi silahlı altın madencilerinin saldırısına uğradı. Onlarca altın madencisinin, koruma altında tutulan Waiãpi (Wayampi) bölgesinde Mariry isimli köyü bastığı ve bir yerli liderini öldürdüğü belirtiliyor.


Buna göre, Amapá eyaletindeki bölgeyi işgal eden madenciler, yerli lideri Emyra Waiãpi'yi çarşamba günü bıçaklayarak öldürdü. Yerli halk ölüm korkusuyla yüzyıllardır yaşadıkları bölgeyi terk ederek daha büyük bir köye göç etti, madenciler de boşalan köyü işgal etti. Yerlilerin gittiği köyden de silah sesleri geldiği, bir katliamı engellemek için bölgeye polis takviyesi yapıldığı belirtiliyor. Kabile üyeleri, madencilerin ağır silahlarla donanmış olduklarını söyleyerek yetkililerden yardım istedi. Yerel siyasetçiler ve yerli liderleri ise yaşananlardan Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'yu sorumlu tutuyor.





Bolsonaro, Brezilya'daki koruma altındaki toprakları ticarete açtı

Bu yaşananlar aşırı sağcı lider Bolsonaro'nun Amazon Ormanları'yla ilgili uyguladığı saldırgan politikanın sonuçlarından biri.

Amazon Ormanları'ndaki tahribat ve bölgedeki halklara karşı düşmanlık Brezilya'da aşırı sağ yönetime geçtiğinden beri ivme kazandı. Bolsonaro hükümeti illegal ağaç kesimi, tarımcılık faaliyetleri ve madencilik çalışmalarına karşı verilen mücadeleyi önemli oranda azalttı.

Uzun yıllardır Amazon Ormanları'nı korumak, Brezilya'nn çevre politikalarının kalbiydi. Brezilya'nın yağmur ormanlarındaki tahribatı engellemedeki başarısı uluslararası alanda, iklim değişikliğiyle mücadele için önemli bir yer teşkil ediyordu. Hatta yağmur ormanlarını korumak için yapılan çalışmalar, küresel ısınmanın hızını azaltmıştı. Fakat popülist lider Bolsonaro'nun seçilmesiyle işler kötüye gitmeye başladı.

Bolsonaro sadece yedi ay içinde, koruma altındaki alanları ticari faaliyetlere açmaya başladı. Bolsonaro seçim kampanyasında, Brezilya'daki koruma altındaki topraklarının ekonomik gelişmeye mani olduğunu ve o bölgeleri ticarete açmayı planladığını açıklamıştı.






Amazon Ormanları'nda tahribat yüzde 39 arttı

Hükümetin açıkladığı verilere göre Bolsonaro yönetime geçtiğinden beri Amazon Ormanları'nda 2500 kilometrekareye yakın alan tahrip edildi. Bu da geçtiğimiz yıla göre orman tahribatının yüzde 39 arttığı anlamına geliyor. Yağmur ormanlarını korumak için alınan önlemler de geçen yıla göre yüzde 20 düştü.

İklim değişikliği alanında çalışan araştırmacıların açıklamalarına göre, Bolsonaro hükümeti orman tahribatına karşı yaptırımları azaltmaya ve illegal faaliyetleri teşvik etmeye devam ederse dünyanın en önemli oksijen kaynaklarından biri ciddi anlamda zarar görecek. Bolsonaro, orman tahribatının yol açacağı felaketlerle ilgili yapılan uyarıları görmezden geliyor, yapılan çalışmaların temelsiz ve uydurma olduğunu iddia ediyor.





Amazon Ormanları'nda tahrip edilmiş bir bölge.



Geçen hafta birçok ülkeden gazetecinin katıldığı buluşmada Bolsonaro, Amazon Ormanları'yla ilgili endişelerin abartıldığını, çevrecilerin akıl sağlıklarının yerinde olmadığını ve bu durumun Brezilya'da yaşamayanları ilgilendirmediğini söyledi. Buluşmada, bölgede yaşayan yerli halkların artık modern yaşama geçmeyi, teknolojiyle tanışmayı istediklerini de söyledi.

Bolsonaro'nun çevre politikaları Avrupalı liderler tarafından da eleştiriliyor. Almanya ve Norveç Amazonlar'ın korunması için 1.3 milyon dolar yardımda bulundu ama yetkililer bu paranın ormanlar için harcanacağından şüphe duyduklarını açıkladı. Bu yüzden tekrar yardım gelmeyebilir.

Bolsonaro hükümeti, çevre koruma yasaları ihlali yüzünden kesilen cezaları da ödemeyi reddediyor. Yeni Çevre Bakanı Ricardo Salles, çevre koruma yasalarının ihlalinde daha az yaptırım öngören bir mekanizma hazırlığında.





Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ve Çevre Bakanı Ricardo Salles.


"Bolsonaro iyi biri değil, bizi yok etmek istiyor"

Amazon Ormanları'ndaki ticari faaliyetler ormanda yaşayan yerli halkları da tehdit ediyor. Amazon yerlileri uzun yıllardan sonra ilk kez bu kadar tehlike altında. Geçtiğimiz günlerde Javari Vadisi'nde bir araya gelen bölgedeki yerli kabilelerin liderleri, Bolsonaro hükümetinin yapacağı olası saldırılara karşı kendilerini nasıl savunacaklarını konuştu.

Toplantıya katılan liderlerin hepsi Bolsonaro'nun onları ortadan kaldırmak istediği konusunda hemfikir. Bu liderlerden biri olan Raimundo Kanamari, "Bolsonaro iyi biri değil. Bizi yok etmek istiyor, köylerimizi bombalıyorlar" dedi. Javari Vadisi'ndeki yerli bölgesinin lideri Ewerton Marubo da "Büyük bir tehlike altındayız. Bolsanaro kendisini yerlilerin en büyük düşmanı olarak tanımlıyor" dedi ve ekledi: "Bizi düşünmeyi bilmeyen hayvanlar olarak görüyor fakat biz ondan daha zekiyiz."





Javari Vadisi'ndeki toplantıya katılan iki kabile lideri.



Yerliler kendi yaşam şekilleri için direnmekte ve topraklarını savunmakta kararlı. Javari bölgesindeki birkaç kadın liderden biri olan Lucia Kanamari, "Hükümet bizi korumazsa biz kendimizi korumanın bir yolunu bulacağız" diye konuştu.

Yerliler kendi canları ve halklarının geleceği için endişe duyuyor fakat en büyük korkuları, hükümetin bölgeyi ticari faaliyetlere açmasıyla bölgedeki tüm canlı yaşamının sona ermesi.

Mister NO

Bundan yaklaşık 2 yıl önce Antalya'da uzun yıllar siyaset yapan ve bazı sivil toplum örgütlerinde görev olan Ali Ulvi Büyüknohutçu ile eşi Aysin Büyüknohutçu, Finike ilçesindeki dağ evinde öldürülmüş olarak bulunmuştu. Onların özelinde dünyada çevreci olmanın tehlikelerini anlatırken, dünya geneline de kısaca değinen bir yazı paylaşıyorum. Bir kere daha görülüyor ki "Dünyaya Mister No'lar Gerek".


Çevreci çift öldürüldü

10-05-2017 Odatv

Antalya'da uzun yıllar siyaset yapan ve bazı sivil toplum örgütlerinde görev olan Ali Ulvi Büyüknohutçu ile eşi Aysin Büyüknohutçu, Finike ilçesindeki dağ evinde öldürülmüş olarak bulundu...


Antalya'nın Finike ilçesine bağlı Alacadağ Mahallesi sınırlarındaki Kızılcık Yaylası'ndaki çiftlik evinde yaşayan ve bölgedeki sedir ormanlarında faaliyet yürüten mermer ve taş ocaklarına karşı açtığı davalarla tanınan Ali Ulvi Büyüknohutçu (61) ve eşi Aysin Büyük Nohutçu (61) önceki gün akşam saatlerinde vahşi bir cinayete kurban gitti.

5 Mayıs günü evlerinin yakınında bir yangın çıkan Büyüknohutçu ailesi, yangının söndürülmesiyle faciadan dönmüştü.

Komşuları tarafından evlerinde ölü bulunan çiftin ölüm nedeni hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.

Olay yerine ulaşan jandarma ve sağlık ekipleri evin etrafını güvenlik çemberine aldı.

Nöbetçi savcının incelemesinin ardından Büyüknohutçu çiftinin cenazeleri Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırılacağı kaydedildi.

Antalya'nın Finike ilçesine bağlı Alacadağ Mahallesi sınırlarındaki Kızılcık Yaylası'nda yaşayan Ali Ulvi Büyüknohutçu, eşi Aysin Büyüknohutçu ile birlikte evlerinde ölü bulundu.

Önceki gün çiftlik evlerinin bahçesine sebze fideleri diken çiftten daha sonra haber alamayan yakınlarının talebiyle eve gelen komşuları karı kocanın hareketsiz yattığını gördü.

CİNAYET ŞÜPHESİ ÜSTÜNDE DURULUYOR


Bunun üzerine Kızılcık Yaylası Adala mevkiindeki eve gelen jandarma ve sağlık ekipleri, Büyüknohutçu çiftinin yaşamlarını yitirdiklerini belirledi.

İlk belirlemelere göre kanlar içinde bulunan çiftin bir cinayete kurban gittiği belirtiliyor. Olayla ilgili bilgisine başvurduğumuz Büyüknohutçu'nun bir arkadaşı, şüpheli durumlarla ilgili jandarmaya gerekli bilgilerin aktarıldığını söyledi.

5 GÜN ÖNCE YANMAKTAN KURTULDULAR

Antalya'yı şoke eden cinayetin nedeniyle ilgili gerekli soruşturmanın ardından bir açıklama yapılması beklenirken 5 Mayıs günü Büyüknohutçu, ailesinin evlerinin yakınındaki ormanlık alanda bir yangın çıktığı öğrenildi. Ali Ulvi Büyüknohutçu, sosyal medya hesabından gece saat 02:00 sıralarında başlayan yangını, evlerinin sınırında söndürebildikleri bilgisini paylaşmıştı.

SİYASİ VE ÇEVRECİ KİMLİĞİ İLE TANINIYORDU

Finike'de sedir ormanları başta olmak üzere büyük bir doğa katliamına neden olan mermer ve taş ocaklarına karşı açtığı davalarla tanınan Ali Ulvi Büyüknohutçu, Türk Kiracılar Derneği (KİRADER) Genel Başkanlığı ve Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Antalya Şube Başkanlığı görevlerini yürütmüştü. 1999 yerel seçimlerinde DSP'den Antalya Kepez Belediye Başkan adayı olan Büyüknohutçu, son olarak Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcülüğü'nü üstlenmişti.

Büyüknohutçu ailesi dün evlerinin önündeki bahçelerine yazlık sebze fideleri diktiler. Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşım bu oldu.











Yusuf Yavuz

Odatv.com



2018'in mücadeledeki ağır bilançosu: Doğayı savunan 164 kişi öldürüldü

DİRENİŞTEYİZ 31-07-2019





İklim krizine karşı özellikle çocukların dünya kamuoyunda seslerini yükselttiği bu dönemde, doğa için mücadele veren 164 kişinin öldürüldüğü ortaya çıktı. Hindistan'da kömür madenini protesto eden 13 kişinin öldürülmesi ise en dikkat çeken olay oldu.

Tüm dünyanın kulak kesildiği 16 yaşındaki 'iklim krizi savaşçısı' Greta Thunber Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilirken, 2018 yılında dünya genelinde en az 164 yaşam savunucusunun öldürüldüğü ortaya çıktı.

İngiltere merkezli Sivil Toplum Kuruluşu Global Witness 2018'de evlerini, toprak ve doğal kaynakları; madencilik, gıda ve kerestecilik şirketlerine karşı savunmak için mücadele eden en az 164 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Kuruluş, yıllık raporunda "sayısız" kişinin de şiddete maruz kaldığını ya da sindirildiğini duyurdu.

Filipinler çevre aktivistleri ve yerli topluluklar açısından en tehlikeli ülke konumunda. Ülkede geçen yıl 30 kişinin cinayete kurban gittiği kaydedildi.

Kolombiya ve Hindistan'da ise 2018 yılında sırasıyla 24 ve 23 çevreci hayatını kaybetti. Guatemala'da ise 16 toprak savunucusu cinayete kurban gitti.

Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Özel Raportörü Vicky Tauli-Corpuz "Bu dünya genelinde gördüğümüz bir olgu. Toprak ve çevre savunucuları – ki bunların kayda değer bir miktarını yerli halklar oluşturuyor – haklarını savundukları için terörist, serseri ya da suçlu ilan ediliyor" dedi. Söz konusu şiddetin bir insan hakları krizi olduğunu belirten Tauli-Corpuz gelişmenin sabit bir iklime ihtiyaç duyan herkes açısından da bir tehdit oluşturduğunu belirtti. 2018 yılında çevrecilere yönelik en büyük katliam Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinde gerçekleşti. Bir kömür madeninin çevreye olumsuz etkilerini protesto eden 13 kişi gösteri sonrasında öldürüldü.