Spaghetti Brothers

Başlatan ferzan, 05 Mart, 2015, 17:09:00

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ferzan

    Daha önce bir başlıkta muhabbeti geçmişti, kendine ait başlığı olsun istedim...

    Spaghetti Brothers, Godfather tadında, mizah dozu da cinsellik dozu da yerli yerinde olan bir Latin çizgi romanı...Ekol olarak çok fazla örneğiyle muhatap olamamış olsak da, adı doğru düzgün konmamış olsa da bir Latin Ekolü var...Brezilya, Arjantin, İspanya, gibi ülkelerin başı çektiği bu ekolden hem kendi içinde, hem de dünya çizgi romanına armağan edilmiş yığınla çizer var...Çoğu da Alfonso Font, Jose Ortiz, Carlos Gimenez, Miguelaxano Prado, Salinas, Bernet gibi aşina olduğumuz isimler...

    Kendi çıkarımımca Latin Ekolü'nü kabaca tahlil etmem gerekirse, Fumetti ve Frankofon ekolerinin en kaliteli ve sıcak yanlarını alın, ikisini de andıran ama ikisi gibi de olmayan, kendine özgü bir çizgi ve renk anlayışı geliştirmiş sıcacık bir ekol diyebilirim...İlerleyen zamanlarda Latin Ekolü üzerine de birşeyler toparlamaya çalışacağım...

    Spaghetti Brothers, Arjantin üretimi; İspanyolca yayınlanıp sonraları İngilizcve ve Fransızca versiyonları da olan ve yanlış anlamamışsam 1995 ila 2003 arası üretilmiş ve farklı edisyonlarla kitaplaştırılmış, ciltlendirilmiş bir eser...Carlos Trillo yazıyor, Domingo Mandrafina çiziyor...İlk etapta sayfalar, üç bantlık panel sistemiyle fumettileri andırıyor ama değil, bir parça daha şahsına münhasır ( eğer çizgi roman formatlarıyla benim gibi kafayı bozmuş iseniz, bir parça görsel tecrübeden sonra çok rahat farkedeceksiniz ki İtalyan ekolüyle özdeşleştirdiğimiz 3 bant sisteminde İtalyan'ın işleyişi farklı, Amerikan 3 bandı ayrı, Latin 3 bandı ayrı ve Fransız 3 bandı ayrıdır...Bunun için Tex, Klasik dönem Conan, Watchmen ya da Spider Man, Thorgal, Jim Cutlass, Torpedo sayfalarını yan yana getirmeniz yeterli...Ek olarak Amerikan 3 bandının en göze çarpan uygulayıcılarından biri de Alex Toth'dur...3 bant klasiktir, evrenseldir ve uygulanışı ekolden ekole farklılık gösterir )...

    Spaghetti Brothers, adından da anlaşılacağı üzere eski zaman İtalyan - Mafya mevzuları üzerine makul düzeyde şiddet, cinsellik ve bir parça da mizah içeriyor...Tarzancamla anlayabildiğim kadarıyla hikayeler oldukça kaliteli görünüyor...Her macera 8 ila 12 sayfa arasında başlayıp bitiyor ama bağımsız görünseler de kendi içerisinde bir bütünlük arz ediyor...300 küsür sayfalık 4 adet ciltte toplandığını biliyorum ama muhtemelen bilmediğim başka kitapları da var zannediyorum...





























    Seri, bildiğim kadarıyla siyah - beyaz ama renkli sayfalarını da paylaştım...Umarım bir gün Türkçe'de görme şansımız olur...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

Domingo Mandrafina'nın diğer çalışmaları...

Bir Dylan Dog sayfası...Sayı 275 sanırım...



4 bant ama klasik Frankofon havasında olmayan başka bir sayfa...



Ve birkaç örnek daha...





Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

hanac

1001 Roman Fuat Bey yıllar önce yayınlayacağını duyurmuştu.

Ama 1001 Roman piyasadan çekildi ve nasip olmadı.

Lilith gibi Çizgi Düşler telifi devralsın ve yayınlasın.  :)

nikopol

@ferzan

Hombre ve Spaghetti Brothers üzerine yazdığınız yazılar için çok teşekkürler; her ikisini de ilgiyle okudum. Umarım Latin Amerika/İspanyol çizgi romanlarından da kaliteli eserleri Türkçede görürüz.

Haberiniz yoksa duyurmuş olayım; Arjantinli yazar Héctor Oesterheld'in yazdığı ve gene Arjantinli çizer Francisco Solano López'in çizdiği Eternonaut adlı eser Ağustos ayında Fantagraphics'ten İngilizce olarak çıkacak. Bilimkurgu türünde, 1957-59 seneleri arasında yayınlanmış ve kült olarak kabul edilen bir eser. Oesterheld'in 1977 yılında, askeri diktatörlük döneminde "kaybolduğunu" da belirteyim.
Şu adreste güzel bir Eternonaut tanıtım yazısı var: http://wordswithoutborders.org/graphic-lit/the-eternonaut

ferzan

    Siz söyleyince hatırladım, aylar önce yine böyle körlemesine arayışlara girdiğim bir ara söz konusu eseri İtalyanca '' L'eternauta '' olarak tesadüfen görmüş, birkaç sayfasına bakmış ve bayağı ilgimi çekmişti...





    Benim rastlayıp kenara ayırdığım, sonra da unutup gittiğim görsellerdi bunlar...Bu çok ilginç eser ve mutfağı hakkında neredeyse hiç bilgim yok...Kabaca bir araştırma yapacağım kendim için ama bu konuya daha hakim olduğunu düşündüğüm sizden gelecek her türlü ekstra bilgiye hevesle açığım...Aklıma soktuğunuz için ayrıca teşekkür ederim...

    Türk okuru olarak fazla içine gir(e)memiş olduğumuz ve belki de adı bile doğru düzgün konmamış olma ihtimali olan bu '' Latin Ekolü '' ile ilgili bildiğim birkaç ufak şey daha var ama bilmediğim ve bilmediğimiz çok fazla şey olduğuna eminim...Örnekler, tanıtımlar, öneriler ve katkılar arttıkça ileride sadece Latin Ekolü üzerine bile ayrı bir ana başlık açıp bu örnekleri orada derli toplu halde bulundurabiliriz diye düşünüyorum...

    Henüz bilmediğimiz ama zaman içerisinde hakkında fikir sahibi olabileceğimiz nice eserlerin niyetine, nice üretimlerin şerefine...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

nikopol

@ferzan

Benim de Eternonaut hakkındaki bilgim nette okuduklarımla sınırlı. İlk olarak 1957-59 arasında bir Arjantin gazetesinde tefrika ediliyor ve İspanyolca konuşulan dünyada şöhret kazanıyor. İtalyanca ve Fransızcaya çevriliyor. Zannedersem Fantagraphics baskısıyla İngilizce olarak ilk kez yayınlanmış olacak. Bilimkurgu türündeki hikayesi soğuk savaş döneminde geçiyor ve nükleer bir tehlikeyi konu alıyor. Verdiğim linkte Oesterheld'den alıntıyla, eserin kahramanının "tüm insanlık" olduğunu söylemişler.

Eternonaut, ünlü Arjantinli çizer Alberto Breccia'nın çizgileriyle 1969'da yeniden yorumlanmış. 1976'da ise Oesterheld ve Solano López bir devam hikayesi üretmişler. Fantagraphics baskısı çıktıktan sonra eser üzerine daha fazla konuşabiliriz diye umuyorum.

İlk mesajda ünlü Latin Amerikalı/İspanyol/Portekizli çr sanatçılarından örnekler vermişsiniz. Bunlara Alberto Breccia'yı, oğlu Enrique Breccia'yı ve erotik çalışmalarıyla tanınan bir başka Arjantinli, Ignacio Noé'yi ekleyeyim.

Başka isimler de var elbette. Meşhur Jodorowsky Şilili, Horacio Altuna Arjantinli.

Yukarıdaki ustalarla birlikte belki anamayız, ama gene not düşelim. Bizde çıkan Daytripper'ın üreticileri Fábio Moon ve Gabriel Bá, Brezilyalı. 100 Bullets'ın çizeri Eduardo Risso Arjantinli.

ferzan

    Alberto Breccia, aralarda denk geldiğimde sayfalarına uzun uzun daldığım ama gene hakkında çok fazla araştırma yapmadığım bir çizerdi...Oğlunun da çizgi romancı olduğunu ilk kez sizden öğrendim...Baba-oğul nefis işlere imza atmışlar...Kesinlikle Latin Ekolü'nün merkezindeki sanatçılr arasında başı çekmesi gereken isimlerden...Breccia ilgili kapsamlı ve bol görselli bir tanıtım yapmak farz oldu...İlk fırsatta sözüm olsun... :)

    Eduardo Risso'yu yakın bir zamana kadar İtalyan zannederdim...Fabio Moon ve Gabriel Ba da, ülkemizde yayınlanan işleri bazında bildiğim sanatçılar...Bu isimlerin genel olarak comics piyasasına çalıştıklarını sandığımdan bir parça üvey evlat muamelesi yapmış gibi oldum...Öte yandan, bu üreticilerle birlikte Latin Ekolü'nün bugünkü özgün üretimlerini de gözden geçirmek, başına oturup bir parça daha detaylı araştırma yapmak gerektiğini düşünüyorum...Eski ve klasikleşen ustalardan sonra bu konu üzerinde de kafa patlatacağım...Aralıklarla yardım, destek ve hatırlatmalarınıza talip olacağım... :)

    Latin Ekolü'ne kısa bir ara verip, İngiliz gazete bant çizgi romanlarına ve üreticilerine, dolaylı yoldan Enrique Badia Romero ( Axa ) gibi yine Latin olan bir sanatçıya değinmeyi düşünüyorum yakın zamanda ( yalnız ilk etapta İngiliz piyasasına yaptığı Modesty Blaise çalışmalarıyla )...İngiliz gazete bant çizgi romanları konusuna az buçuk hakimseniz ( ben birkaç örnek harici çok da hakim sayılmam ), buradaki gibi katkı ve hatırlatmalarınızı da hevesle beklerim o başlığı açtığım zaman...

    5 sene kadar önce '' Siberkare '' isimli bir site-blog vardı ve her hafta muazzam tanıtımlara yer verirdi...Utanarak belirtmeliyim ki bu son derece hakim ve kapsamlı tanıtımları yapan kişinin adını hatırlayamadığım gibi söz konusu sitenin / bloğun bir zaman sonra kapanışına sessizce seyirci kalmıştım öğrencilik zamanlarımda...Latinlere ve alternatiflere yönelik bana ilk izlenmimlerimi kazandıran o mecra ne yazık ki artık tamamen yok oldu sanal alemden...Siberkare ve oradaki tanıtımları yapan kişi hakkında bilgisi olan üyelerimiz varsa ve oradaki dosyalar nette biryerlerde hala duruyorsa şahsen havalara uçacağım mutluluktan...Belki bu vesileyle gecikmeli de olsa o kişiyi benzer bir platfomda yeni tanıtımlar yapmaya ikna edebilirim, en azından deneyebilirim...Zira benim ana akım dışına dair yapmaya çalıştığım yetersiz tanıtımların yanında oradaki bilgiler ve yorumlamalar altın değerindeydi...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Gabby

Alıntı yapılan: ferzan - 07 Mart, 2015, 16:10:03
Alberto Breccia...Oğlunun da çizgi romancı olduğunu ilk kez sizden öğrendim...Baba-oğul nefis işlere imza atmışlar...

Brecciagillerde yetenek kalıtsal, sadece baba-oğul değil, kızkardeşler Christina ve Patricia da çizer. Baba Breccia Arjantin çizgiromanının en önemli çizeri olarak gösterilse de benim favorim oğul Enrique Breccia'dır. BilgeSu 2009 yılında baba-oğulun ortak çalışması Che'yi yayınladı, pek bi' geri dönüşü olmadı, bizde pek tanınmazlar. Eh, adam dünyanın ta öbür yarımküresinde, haliyle gözden bu kadar uzak olunca gönülden de ırak olunuyor  :)... Ama yakında Enrique adını sıkça duyacağız, yani en azından böyle olur diye umut ediyorum. Kendisi şu anda Bonelli'nin özel albüm serisi için Tex çiziyor. Bu haberi aylar önce ÇF'da da duyurmuştum. O günden bu yana  takipteyim bayağı gelişme yaşandı, yayın tarihi aşağı-yukarı belli olmuş Haziran 2015... Aşağıdaki fotoğrafta çizimden bir sayfa ile poz veren Tito Faraci'nin ağzı kulaklarında vücut diline bakılırsa sonuçtan ziyadesiyle memnun görünüyor. :)





1977-83 yılları arasında yayınlanan ve öyküsünü Carlos Trillo'nun yazdığı 16. yy Güney Amerikasında geçen, İspanyol baba İnka yerlisi anne melezi Alvar Mayor'un maceralarının anlatıldığı seri ile tanıştığım, farlı skalalarda çok başarılı işler üretebilen Enrique Breccia çizgilerinden birkaç örnek...











ferzan

    Şu ana dek çizgi romancılar arasında en şanslı baba olarak Joe Kubert'i bilirdim, Breccia ondan daha şanslı imiş meğer, bir oğul harici iki de kız çizgi romancı olunca Breccia'nın keyfine diyecek olmamıştır...Şahsen ben çok isterdim böyle birşeyi... :)

    Latin Ekolü ya da benzer başlıklarla ilgili, çok da haberdar olamadığımız ya da ancak tesadüfen denk gelirsek fikir sahibi olabileceğimiz konularla ilgili başka katkılarınızı ve dipnotlarınızı da okumayı çok isterim...Latin mevzusu benim için hala daha bakir bir konu...Bir o kadar da çekici...

    Enrique Breccia ve çizgileri üzerine ayrıca bilgi edinmeye, işlerinden örnekler bulmaya çalışacağım...Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Gabby

Verdiğiniz Kubert örneğine, Cisco Kid'in unutulmaz çizeri José Luis Salinas'ın, baba mesleğini başarıyla sürdürmüş oğlu Alberto Salinas'ı da yazabiliriz. Ama Breccialar gibi aile boyu başka örnek var mı ben de bilmiyorum.  :)

Şimdi aklıma gelen bir şeyi de paylaşayım bu arada; ölümünden birkaç yıl önce kendisi için açılan bir sergiye katılan Sergio Toppi'nin  fotoğraflarını görmüştüm. Elinde bastonuyla hayli bitkin bir hali vardı,  saçları kemoterapi tedavisi yüzünden dökülmüştü. Breccia'nın da en son gördüğüm fotoğrafında o beyaz saçlarının yerinde yeller esiyordu, umarım yanılıyorumdur ve sıkıntılı bir durum yoktur,  kendisine uzun ömürler diliyorum...

Toppi gibi, Enrique Breccia çizimlerinde de estetiğin yanında sinematografik bir anlatım kurgusu ön plandadır. Bu tür özellikleri, kahraman odaklı ve belli kalıplar içinde eşit paneller içine çiziktirilen süreli bir yayında ortaya koymak oldukça zor. Nitekim Sergio Toppi'nin daha önce misafir sanatçı olarak yer aldığı Nick Raider, Martin Mystere, Julia çizgilerinde o muhteşem Toppi estetiğinin e'si bile yoktur.

Breccia çizgi anlatılarında, eğer gündüz ise gökte tabak gibi bir güneş, gece ise yıldızlı bir gece ve hilal şeklinde ay vardır, uçuşan yapraklar, dalgalanan yabani otlar vb... Bonelli-Breccia flörtünü ilk okuduğumda yukarıda anlattığım Toppi kaygım vardı ama Tito Faraci'nin elinde tuttuğu sayfa örneğini incelediğimde arka plandaki dağların arasında o tabak gibi güneşi ve panel çizgilerinin dışına taşan uçuşan yaprakları ve atları üzerinde yol alan Tex ile Carson'un uzun ağaç gövdeleri arasından resmedildiği kareleri görünce, Üstad'ın tarzından çok da ödün vermediğini ve bu kez farklı olacağını hissettim.  :)

Bonelli kendisine Tex çizdirebilmek için uzun zamandır uğraş içindeymiş ama üstadın eli dolu olduğu için beklenmek durumunda kalınmış.  Nihayetinde Fransız yayıncı Delcourt için hazırladığı Les Sentinelles'in son sayısını tamamlayınca eli boşalabilmiş. Sentinelles'in  bu son sayısının macera adı da bizim tarihimiz açısından dikkat çekici : Avril 1915 Les Dardanelles (Çanakkale 1915)...  :)

Forum içeriğini inceleme aşamasındayım, Enrique Breccia  adı geçtiği için ben bu başlık altına yazmak durumunda kaldım ama eğer uygun görülürse konu kendi ismiyle açılacak başlık altına taşınıp, ileride sohbete ordan devam edilebilir.

birkaç örnek daha...








caretta

Maşallah Gabby dostum engin bilgilerini bizlerle paylaşmaya başladı.Ben kendisini refikimiz Çizgili Forum'dan iyi tanıyorum.Orası kapanınca Altın
Madalyon'a üye oldu.Çok iyi oldu.Kendisinden istifade edeceğimiz çok şeyler olacak...

ferzan

    Demek Salinaslar da baba - oğul öyle mi ?.. Ben ikisini karıştırıyordum ama Jose Luis Salinas'ın Dago'yu çizen Alberto Salinas olmadığını ayırt edebiliyordum sadece... :) Sonra zaman içerisinde üzerinde durmamıştım, kaynayıp gitmişti ama Jose Luis Salinas, hani şu muhteşem western bantları çizen, detaycı ve  bazı aksiyon sahnelerinde rahmetli Sezgin Burak'a dahi esin kaynağı olmuş bir ustaydı değil mi?..Oğul Salinas'a ötelerden beri hayrandım zaten, Dago'daki işleri dolayısıyla...Tadımlık birer görsel de paylaşayım...

Baba Salinas :





Oğul Salinas :



    Bir süredir Latin Ekolü adına tanıtımlar yapmaya çalışıyorum ama bildiğim azıcık şey de pek yeterli gelmiyor bana, dolayısıyla az bilgi çok görsel mantığıyla başlıkları kotarmaya çalışıyorum...Sanırım diğer ekollerin yanında Latin Ekolü diye bir ana başlık ve kategori açmanın zamanı geldi...Şayet katkılarınıza devam etmeyi düşünürseniz... :) Ben kısa bir süre önce Diğer Avrupa Çizgi Romanları başlığında Axa ile Hombre'ye de yer vermeye çalışmıştım...Pazar Seyirliği başlığında ise her hafta sevdiğim çizerlerden birini görsel ağırlıklı olarak tanıtmaya çalışıyorum...Tesadüf ki o başlıkta ilk iki hafta Alfonso Font ve Miguelanxo Prado'ya yer vermiştim ki gene Latin Ekolü'ne kaymıştım...Geçen hafta Goran Parlov ile Latin'den bir parça uzaklaştım ve bu pazar da Amerikalı güncel bir sanatçı ile devam edeceğim...Bu başlıkta yer verdiğim Font ve Prado gibi isimler için ekstra bilgi vermek isterseniz, söz konusu başlıklara yahut az sonra adminlerden rica edeceğim Latin Ekolü başlığına ayrıca sıfırdan tanıtıp anlatabilirsiniz de...Söylediğim gibi, benimkiler hatırlatma ve başka bilgi sahibi olup da katkıda bulunmak isteyen olursa diye nabız yoklama adına bol görselli kısa tanıtımlardan ibaret...Tanıtım listemde yer alan Alberto Breccia, Toppi gibi isimleri ayrıca tanıtmak ve detaylı bilgi vermek isterseniz seve seve size bırakırım, böylece ben de daha iyi bilgi sahibi olur, ekstra görsellerle sizin tanıtımınızın altında karınca kararınca yerimi alabilirim...

    Bu arada, Toppi'nin çizdiği Julia'yı okumuştum ( Aksoy Yayıncılık ) ve gerçekten de o özgün serbestliği, 3 bantlık İtalyan formatında bir parça sekteye uğramış ve asimile olmuş gibi gelmişti bana da...Hani, Tarzan'a gömlek pantolon giydirip şehirde dolaşmaya çıkarmak gibi birşeydi adeta...Nick Raider ve Martin Mystere için yaptığı çalışmalardan habersizdim...Bilhassa Martin'in hangi sayılarında yer aldığını sormak istedim...

    Latin Ekolü başlığı önümüzdeki saatlerde hayata geçecek sanıyorum...Breccialar, Salinaslar ve daha niceleri için değerli katkılarınızı hevesle bekleyeceğim... :) Üstelik bu heves ve beklentim sadece Latin Ekolü'yle de sınırlı kalmayacak...Benim gibi ekstra tanıtım ve bilgiye aç birinin radarına girmekle hiç iyi etmediniz... :) Açacağınız başlıklar ve yapacağınız tanıtımlar için şimdiden teşekkür ederim... :) :) :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Gabby

Alıntı yapılan: ferzan - 27 Mart, 2015, 21:26:36
...Nick Raider ve Martin Mystere için yaptığı çalışmalardan habersizdim...Bilhassa Martin'in hangi sayılarında yer aldığını sormak istedim...


Toppi çizimi Julia'yı biliyorsunuz zaten, Martin ve Nick Raider'in ilgili sayılarını da aşağıda örnekledim. Aslında laf lafı açıp konu farklı mecralara kaydı ama Aksoy 2000 yılı yayını Toppi çizimi  Julia, Sonsuz Huzur (L'Eterno Riposo) sayı 11'den de kısaca söz etmeden geçmeyelim. Bu Julia öyküsünün bir önemli özelliği de nur içinde yatası Sergio Toppi'nin,  St.George Huzurevi müdürü Tilman karakterinde kendi yüzünü rol model alarak çizmiş olmasıdır. Uzunca editoryal giriş yazısında tüm karakterler tanıtılmış ama bu önemli ayrıntı ne yazık ki gözden kaçırılmıştır.

Bu arada siz planladığınız şekilde başlıklarınızı açın, ben bilgim olduğu konularda sohbete keyifle dahil olurum, şimdiden kolay gelsin.   :)



Martin Mystere, Extra 16. sayı (1999)



Nick Raider, orijinal sayı 114 (Senza Respiro)


ferzan

    Toppi, aynı zamanda Ersin Burak'ı da etkilemiş bir sanatçı...Bir röportajında ve 4 sene kadar önce sergi sebebiyle birebir görüşmemizde de hatırlatmıştı Toppi hayranlığını...Çizgilerinde çok esinlenme ya da benzerlik yoktur ama gelişim sürecinde, erken döneminde ona rehber olan gönlündeki birkaç ustadan biriymiş...

    Ben paylaşımlarıma devam edeceğim ama dediğim gibi, genel bilgim sınırlı...Artık Latin Ekolü ana başlığımıza kavuştuk ve hatta şu an bu başlık da oraya çoktan taşınmış durumda...Dolayısıyla benim kısır tanıtımlarımı beklemeksizin, gönlünüze göre başlık açabileceğinizi bir kez daha hatırlatmak isterim... :) Ben de seve seve dahil olurum...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

hanac

Gabby ve Ferzan paslaşmalarını ilgi ile takip ediyoruz.

Latin ekolü iyidir; kısa paslarla yerden oynarlar.  :)