Conan the Barbarian - Marmara Çizgi

Başlatan tommikser, 19 Mart, 2019, 14:05:00

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mithrandir

Arkadaşlar, bu başlıkta Savage Sword of the Conan'ın da yayınlanmaya başlamasına yönelik bazı temenniler okudum. Bu seriyi Marmara Çizgi 2009'dan beri zaten çıkarıyor ve hala çıkarmaya devam ediyor diye biliyorum. Conan'ın Marvel'e geçmesiyle birlikte serinin devam etmesiyle ilgili bir sorun mu var yoksa Marvel seriyi renkli olarak yeniden yeni çizer ve yazarlarla çıkarmaya başladı da onların da basılması yönünde temenniler mi bunlar? Barbar Conan'ın Vahşi Kılıcı serisi bende 15. sayıya kadar var ve basılan diğer ciltleri de mutlaka alacağım. Eğer yarım kalırsa gerçekten çok üzülürüm. John Buscema ve Frank Frazetta'nın çizimlerini ve Roy Thomas'ın hikayelerini barındıran bu klasik seriyi tamamalamayı çok istiyorum.

ZGeralt

Alıntı yapılan: Mithrandir - 27 Aralık, 2019, 11:23:47
Arkadaşlar, bu başlıkta Savage Sword of the Conan'ın da yayınlanmaya başlamasına yönelik bazı temenniler okudum. Bu seriyi Marmara Çizgi 2009'dan beri zaten çıkarıyor ve hala çıkarmaya devam ediyor diye biliyorum. Conan'ın Marvel'e geçmesiyle birlikte serinin devam etmesiyle ilgili bir sorun mu var yoksa Marvel seriyi renkli olarak yeniden yeni çizer ve yazarlarla çıkarmaya başladı da onların da basılması yönünde temenniler mi bunlar? Barbar Conan'ın Vahşi Kılıcı serisi bende 15. sayıya kadar var ve basılan diğer ciltleri de mutlaka alacağım. Eğer yarım kalırsa gerçekten çok üzülürüm. John Buscema ve Frank Frazetta'nın çizimlerini ve Roy Thomas'ın hikayelerini barındıran bu klasik seriyi tamamalamayı çok istiyorum.

Marvel'in yeni başlayan S.S.O.C. serisinden bahsediliyordur. Marmara Conan the Barbarian'ı fasikül olarak basmaya başladı zaten.
Her iki seride henüz 11-12 sayı çıktı yanılmıyorsam.
Arada one-shot Exodus, 5 sayı Belit ve yanılmıyorsam 2 sayı Valeria çıktı.

dean



Crom Adına, Kılıç-Ve-Büyü'nün En Muhteşem Kahramanı Marvel'a Geri Dönüyor!

"Ve o benzeri görülmemiş karanlık çağda, Kimmeryalı Conan geldi... Kara saçlı ve şahin gözlüydü, kılıcını elinden bırakmayan bir hırsız, bir yağmacı, bir savaşçıydı. Kara sevdaları ve muazzam coşkusuyla hikayeyle çizgi roman dünyasına geri dönüyor! Conan'ın yolculukları onu, doğduğu Kimmerya topraklarından Aquilonia Krallığı'na, bilinmeyen diyarların en uç noktalarına sürüklüyor. Kılıç kullanmadaki ustalığıyla kendine yaşamda bir yol çizerken ölümün güçlerini de üstüne çekiyor.

  Sayfa Sayısı: 24
  Etiket Fiyatı: 12 TL

gamlıbaykuş

2. Sayının kapağı tam posterlik olmuş.
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

dayıcomics


Nightrain

Bu seri aylık olarak yayınlansa çok iyi olurdu. Sonuçta fasikül formatında yayınlanıyor.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

ZGeralt

Mahmud Asrar Twitter'da King Conan'ı duyurdu. Yine Aaron yazacak Asrar çizecek yanlış hatırlamıyorsam.

rumar80

Alıntı yapılan: ZGeralt - 20 Şubat, 2020, 14:59:32
Mahmud Asrar Twitter'da King Conan'ı duyurdu. Yine Aaron yazacak Asrar çizecek yanlış hatırlamıyorsam.

  Bu ilginç olabilir. Aaron en sevdiğim yazarlardan biri olmasına rağmen nedense bu seriyi sevemedim. Savage Sword serisi daha hoşuma gitti.

hanac

Conan The Barbarian #3



Conan gençliğinde Kızıl Cadı'yla karşılaşmıştı, daha sonra da çocuk uşaklarıyla... hepsi de ölüm tanrısı Razazel'in müritleriydi. Büyük bir savaşçı ölümü ne kadar çok aldatırsa, savaşçının kanı; Kızıl Cadı'nın ölü tanrısını tekrar canlandırmak için ihtiyaç duyduğu Ölüm Büyüsü için o kadar güçleniyordu. Kimmerya'nın dağlarından Aquilonia Krallığı'na, Conan yolculuk etti, hayatta kaldı ve Hyboria Çağı'nda ardında kanlı bir iz bırakarak serpildi ve defalarca ölümden kaçtığı için de çok güçlendi...

16cm x 24cm, 24 Sayfa, Renkli, 14 TL, Mayıs 2020

Yazar: Jason Aaron
Çeviri: Aytuğ Yıldırım
Editör: İlke Keskin - Nihan Alak

pizagor

Alıntı yapılan: rumar80 - 21 Şubat, 2020, 08:34:48
  Bu ilginç olabilir. Aaron en sevdiğim yazarlardan biri olmasına rağmen nedense bu seriyi sevemedim. Savage Sword serisi daha hoşuma gitti.

Ben de ilk 12 fasikülün bitimi itibariyle Conan The Barbarian için aynı şeyi düşünüyorum. Kötü değil ama Aaron standardı bir metin de değil. Jason Aaron sanırım bende beklentiyi çok yükselten bir isim. Thor'da yaptığına şapka çıkarırken Conan için 'eh işte, olmuş ama birşeyler de eksik kalmış' diyorum. Çizimler konusunda ise tarafsız kalmam mümkün değil...

Savage Sword of Conan'ın 12 fasikülü bekliyor evde ve sırada. Bakalım bu seri nasılmış!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


BAHADIR

Daha ilk fasikülü okudum... 2. ye bir türlü sıra gelmedi...

Ama sanki ilk fasikül itibari ile Aaron, Marmaranın bastığı God Of Thunder - Thor'un konusunu Conan'a uyarlamış gibi hissetmiştim...

Ayrıca Dark Horse'un bastığı Conanlardan çok çok yukarıda olduğunu, (tırnak içinde) "Marvel Conan " olduğunu hissettiren bir girişti benim için...

Asrar'ın çizimleride Buscema'yı aratmadı... ;)

(Fasikülleri okudukça fikrimi değiştirme hakkım saklıdır...)

hanac

Conan The Barbarian #4



Conan gençliğinde Kızıl Cadı'yla karşılaşmıştı, daha sonra da çocuk uşaklarıyla... hepsi de ölüm tanrısı Razazel'in müritleriydi. Büyük bir savaşçı ölümü ne kadar çok aldatırsa, savaşçının kanı; Kızıl Cadı'nın ölü tanrısını tekrar canlandırmak için ihtiyaç duyduğu Ölüm Büyüsü için o kadar güçleniyordu. Kimmerya'nın dağlarından Aquilonia Krallığı'na, Conan yolculuk etti, hayatta kaldı ve Hyboria Çağı'nda ardında kanlı bir iz bırakarak serpildi ve defalarca ölümden kaçtığı için de çok güçlendi...

ferzan

    4 fasikülü de sabahleyin okudum. İlk fasikülü biri dijital olmak üzere üçüncü okuyuşum oldu bir buçuk sene içerisinde. Daha da aklımdan çıkmaz artık. Diğerlerini ise ilk kez okudum.

    Bu seferki okumamda anladım ki, ben bu şekilde Conan 'ı hep okurmuşum. Vaktiyle forum harici ortamlarda çok tırı vırı ettim, nostalji falan yapıp 2019 Conan 'ları için başlarda demediğimi bırakmamıştım ama bence güncellenmiş bir Conan olarak çıtır çıtır gidiyor, gayet de keyif veriyor. Zaman içerisinde zaten Mahmud Asrar 'ın Conan 'daki varlığını kanıksadığımı da fark ettim. Modern zaman ya da bilim-kurgu tasvirlerinde harika bir sanatçı olarak gördüğüm Mahmud Asrar 'ın, Conan için fazla medeni kalacağı düşüncesindeydim. Conan çizmenin, Avengers ya da X-Men çizmeyle bir olmayacağını, aynı kalite ve yaklaşımın Conan için kafi gelmeyeceğini söyleyip durmuş ve ilk sayılarda da çok yadırgamış, yakıştıramamıştım ama zaman içerisinde çok alıştım ve hatta bu seri için başlangıçtaki fikrimin aksine kendisini Conan 'da vazgeçilmez bulabileceğimi anladım.

    Hikaye akışı için de öyle yana yakıla olmasa da bu kalite her türlü kabulümdür ve keyifle okurum dedim. Jason Aaron fena ayak uydurmamış ama tabi benim bağnazcasına bir Conan beklentime göre güneş gibi de parladığı söylenemez. Buna rağmen ortalamanın üzeri diye düşünüyorum. Zevk almak için yeter de artar bile. Bu 12 sayı için kurduğu omurgaya ve geri dönüşlü, ileri sarışlı, şimdilik acelesiz ilerleyen kurgusuna bayıldım diyemem ama aralara güzel detaylar serpiştirmiyor değil.

    Beklenti oluşturan bir başlangıcın ardından ikinci sayıdaki hikaye, Kral Conan serisini okuyanlar için ya da SSOC ciltlerinden ilgili maceralara denk gelenler için hoş bir tat bırakıyor. Çünkü Alfa Kral Conan 'ların (SSOC bilmemkaçıncı sayılar) ilk bölümleri olan "Kara Nehrin Ardında" ve "Jhebbal Sag 'ın Çocukları" nda geçen olaylardan muhtemelen birkaç gün ya da birkaç hafta sonra geçiyor. O hikayedeki sarışın sınır savaşçısı Balthus 'un adı geçmese de sahibi Piktler tarafından parçalandığı için başıboş kalan ve Conan 'ın peşine takılan köpeğin bahsi geçiyor ve benim gibi "Kara Nehrin Ardında" macerasını ayrıca sevenleri mutlu edeceğini düşünüyorum. Jason Aaron 'un da bu hikayeye dair gönderme yapmayı pas geçmemesi hoş olmuş. Onun haricinde Dark Horse döneminden farksız bir hissi vardı maceranın, gene de kendini okuttu.

    Üçüncü sayıdaki hikaye, özgün REH hikayelerinde öyle ya da böyle var mı bilmiyorum ama buram buram REH yöntemi kokan ve bağımsız görünümlü olsa da ana omurgaya bağlanan bir hikayeydi. Kurt Busiek 'in Dark Horse 51 'lik serideki uyarlamalarını hatırlattı ki onların büyük ölçüde REH metinlerinin dışına çıkmadığını duymuştum, bu noktada Aaron 'un aynı hissi veren 3. sayı hikayesi de büyük ihtimalle REH hikayelerinden birine dayanıyor olabilir ya da dayanmıyorsa da Jason Aaron, o ruhu güzel okumuş ve yansıtmış denebilir.

    4. sayıda dijitaller önizlemelerden hatırladığım gibi Mahmud Asrar ara vermiş, çizgisine bayıldığım Gerardo Zaffino bir sayılığına Conan 'ı emaneten almış ama çizere olan hayranlığıma rağmen Conan yorumunu beğenmedim. Açıkçası hikayeyi de beğenmedim. Conan ruhu taşımayan bir hikayeydi bence. Daha çok "gecelerin yargıcı / maskeli intikamcı" tribinde ve Kral Conan maceralarında hiç denk gelmediğimiz türden uygarlık mızmızlanmalarıyla dolu bir maceraydı. Hiç denk gelmediğimiz türden derken; Aslında Kral Conan maceralarının hoş yanlarından biridir Conan 'ın uygarlıktan bunalması ve sık sık da yansıtılır ama bu okuduğum maceradaki kadar adamın içini bayan bir Conan serzenişi görmedim şimdiye dek. Spoiler vermeden biraz açmam gerekirse, Conan gerçek anlamda şakır şakır kusuyor medeniyet yüzünden, yataklara falan düşüyor aşırı uygarlıktan. Kendi sarayından falan kaçıyor, "bu ne lan?" dedim okurken. Sen Conan 'sın anasını satayım, kusup s.çmadan da uygarlıktan şikayet edebilirsin, panik atak geçirmeler, fenalıklar basmalar, üst baş parçalamalar nedir yani? Tamam, biraz abartarak aktarıyor olabilirim ama hikaye motivasyonu olarak da fazla tutamadım bu sayıyı. Gene de okuttu kendini. Başlık Conan olmasaymış da Ulfur (ne demekse) falan olsaymış bence daha münasip olurmuş. Ulfur The King okudum diyebilirim. Vücut dili ve tasviri de Conan gibi değildi. Ha, çizer kepaze etmemiş karakteri, yere düşürmemiş, her türlü yedirmiş ama bazı görsel tamamlamalar ya da toparlamalar kendini yadırgatıyor. Onun haricinde portre, genel sayfa düzenlemesi ve çini olarak lezzetin dibi görsellerdi benim açımdan. Keşke öykü ve karakter daha fazla Conan hissettirebilseydi...

    Bir de takıntı haline getirdiğim çok ufak bir detay var. Conan 'ın krallığındaki özel muhafız birliğini biz bunca yıl "Kara Ejderler" olarak okuduk. Orijinali "Black Dragons", çeviride de "Kara Ejderhalar" denmiş. Teknik olarak hiçbir yanlış yok, mahsuru da yok elbette ama aynı anlama sahip olsa da ejder ile ejderha arasında bir hissiyat farkı oluyor. Atıyorum, "Kara Ejderler, kralın arkasında yerlerini aldılar." cümlesindeki his ile "Kara Ejderhalar, kralın arkasındaki yerlerini aldılar." cümlesindeki ejder / ejderha farkı benim için fazlasıyla dikkat çekici olabiliyor. Acaba çevirmen geçmişte hiç Alfa Conan 'lara takılmadı mı diye düşünmeden edemedim. Benzer hisleri SSOC (Barbar Conan 'ın Vahşi Kılıcı) ciltlerinde de yaşamıştım. Eskinin "Kızıl Kuledeki Dehşet" başlık çevirisi hatırımdayken, yeninin "Kırmızı Kuledeki Dehşet" çevirisini yadırgadığım olmuştu böyle birkaç başka örnekle birlikte.

    Devamı olsaydı, hız kesmeden iştahla tüketecektim ama maalesef bekleyeceğiz artık. Umarım çifter çifter çıkar da ara kapanır. Ben genel itibariyle gayet lezzetli ve okunası buldum. Hani, yeni okurlar ve hiç Conan tatmamış olan genç tayfa artık bununla da Conan 'a başlangıç yapmıyorsa kendi dertlerine yansınlar.  :) Benim gibi bir bağnaz eski Conan tutkunu bile zaman içinde kabullenip tat alabildiyse, herkes keyifle okuyacaktır diye düşünüyorum.

    Conan sevilmez mi yahu, Conan çıkar da okunmaz mı?

    Not: Normalde kitap ve ciltlerde kullanılan o karton kapak, Conan fasiküllerinde harika duruyor. Gerekli Şeyler de son zamanlarda fasikül olarak çıkardığı birkaç yayında aynı karton kapağı tercih etmişti yanlış hatırlamıyorsam, fasiküller ihya olmuştu. Dolayısıyla kuşe kağıt + karton kapakla bu Conan fasiküllerinin hak ettiği şekilde çıktığını düşünüyorum.
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

    Conan The Barbarian #5



    "Conan gençliğinde Kızıl Cadı'yla karşılaşmıştı, daha sonra da çocuk uşaklarıyla... hepsi de ölüm tanrısı Razazel'in müritleriydi. Büyük bir savaşçı ölümü ne kadar çok aldatırsa, savaşçının kanı; Kızıl Cadı'nın ölü tanrısını tekrar canlandırmak amacıyla ihtiyaç duyduğu Ölüm Büyüsü için o kadar güçleniyordu. Kimmerya'nın dağlarından Aquilonia Krallığı'na, Conan yolculuk etti, hayatta kaldı ve Hyboria Çağı'nda ardında kanlı bir iz bırakarak serpildi ve defalarca ölümden kaçtığı için de çok güçlendi..."


    Basım Tarihi   :   Eylül 2020
    Boyutlar   :   16,00 x 24,00 cm
    Kağıt Tipi   :   2. Hamur
    Sayfa Sayısı   :   24
    Etiket Fiyatı   :   14 TL


    ------------------------------------------------------


    Conan The Barbarian #6



    "Yurdu olan Kimmerya tepelerinden, Aquilonia'daki nihai krallığına, Conan yolculuklara çıktı,hayatta kaldı ve Hyboria Çağı'nda kendine kanlı bir yol çizerek serpildi. Bir paralı asker, bir hırsız, bir ödül avcısı, bir denizci olarak -yaptığı şeylerden sadece birkaçıydı bu- sayısız kez ölümden kurtuldu. Gençliğinde önce Kızıl Cadı'yla sonra da çocuk hizmetçileriyle karşılaştı.

    Hepsi de ölü tanrı Razazel'e tapıyordu. Büyük bir savaşçı ölümü ne kadar çok atlatırsa kanı, Kızıl Cadı'nın ölü tanrısını canlandırması için ihtiyaç duyduğu güçle doluyordu. İlk karşılaşmalarında cadıyı öldürdüğünü düşünen Conan hayatına devam etmiş, arkada bıraktığı o anıyı unutmuştu. Ama Razazel'in müritleri onu hiçbir zaman unutmamıştı..."


    Basım Tarihi   :   Eylül 2020
    Boyutlar   :   16,00 x 24,00 cm
    Kağıt Tipi   :   2. Hamur
    Sayfa Sayısı   :   24
    Etiket Fiyatı   :   14 TL
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

    Satış sitelerinde kağıt bilgisinin acilen düzeltilmesi gerekiyor. Sadece Conan için değil, başka seriler için de geçerli bu durum.
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com