Tabancalı Kız - Alfa

[hanac]

Ezeli bir yemin gibi yakan aşk...

Feleğin ateşten çemberinde mahsur kalmış iki sevgili...

İntikam yemini etmiş çılgın bir gangster...

Dolu silahlar, dolu gözler ve doludizgin bir macera!

Tabancalı kız...
Direkt kalbe ateş ediyor!

"Tabancalı kız'ı çok sevdim.
Kader Kardinal'in macerası yüreğime işledi."

-Türkan ŞORAY


Yazar: Murat Menteş , Hakan Karataş
Hamur Tipi: 2. Hamur
Sayfa Sayısı: 248
Ebat: 14 x 21
İlk Baskı Yılı: 2022

Fiyat: 85 ₺ (HC 140 ₺)

[gunes21]

örnek sayfa aradım bulamadım nette , gören duyan bulan bir ses etsin veya assın bir zahmet

[nicholaihel]

Ben bir risk aldım hc sipariş ettim. İnşallah balon çıkmaz

[gunes21]

Benim de amazon sepetinde duruyor hardcover edisyon , gece bitmeden basarım tuşa herhalde

[TKnKT]

    Geldiğimiz teknolojide çizgi romanlar için halen tadımlık sayfa vermeyenler taşı taşa vurarak kitap basıyorlar gibi hissettirmekte. Belki aşağıdaki video biraz olsun yardımcı olur.

[gunes21]

Sn TKnKT 

Sesimi duydunuz çok teşekkür ederim  .İnternet dehlizlerinden nasıl buldunuz çıkardınız, hassaten tebrik ediyorum

[hercai]

Ezeli bir yemin gibi yakan aşk...

Feleğin ateşten çemberinde mahsur kalmış iki sevgili...

İntikam yemini etmiş çılgın bir gangster...

Dolu silahlar, dolu gözler ve doludizgin bir macera!

Tabancalı kız...
Direkt kalbe ateş ediyor!

"Tabancalı kız'ı çok sevdim.
Kader Kardinal'in macerası yüreğime işledi."

-Türkan ŞORAY


Yazar: Murat Menteş , Hakan Karataş
Hamur Tipi: 2. Hamur
Sayfa Sayısı: 248
Ebat: 14 x 21
İlk Baskı Yılı: 2022

Fiyat: 85 ₺ (HC 140 ₺)

"CİNAİ MELODRAM"

Tabancalı Kız, 1970'lerde çekilmiş bir Yeşilçam+ Hollwood ortak yapımına benziyor. Karekterleri çizerken starları model almak bir çizgi roman geleneğidir. Mesela Ken Parker, Robert Redford; Judas, Charles Bronson; Dedektif Julia, Audrey Hepburn model alınarak çizilmiştir. Ve daha yüzlercesi. Biz de çizgi romanda 'Sultan' Türkan Şoray'ı model alacaktık. Türkan hanıma düşüncemizi açınca " çok memnun olurum" diyerek bizi sevindirdi, onurlandırdı. (Alıntı)

1960'lar, Anadolu'da bir mahrumiyet kasabasında başlayan iki çocuk, iki arkadaş, iki sevdalı gencin öyküsüdür bu:
   
- Tepeden tırnağa çocuktuk işte, sonsuzluğa düğümlü bir çift kurdele...

Cimcimeyle Kerata
Şeytan onu henüz tuzağa düşürmemişti
Azrail tam alnıma bir çarpı koymamıştı
Tetikler çekilmemiş, kan dökülmemiş,
İstiflenmemiş idi cesetler
Geçmemiştik feleğin alevli çemberinden
Kaderin üçgeninde sıkışmamıştık...

Zorunlu ayrılık ve hasretti şimdi yüreklerine çöken. Kemâl söz vermişti sevdalısına; okulu biter bitmez gelip bulacaktı onu... sonunda bitirmiş ve polis olmuştu.... sıra köyüne gidip, Kaderi bulmaktaydı; ama maalesef!! Kader yoktu.
Anası, babası ölmüş o da küçük kardeşiyle şehrin yolunu tutmuştu. Unutmayalım, kader kimsesiz kızlara ağlarını mutlaka örer. Bizim Kader'imiz de "YUVA YIKANLAR" adında bir pavyonda çalışmaya başlamıştır bile.
Ama o klûpte çalışan kadınların farklı bir yönleri daha vardır... onlar, tetikçidir aynı zamanda.
- Naylon Leyla, Neşe Meşe, Kokoş Okşan, Fıstık Füsun ve Tabancalı Kız

Kemâl bir akşam kahvede otururken pardesülü bir kadın geçti önünden;
- Allah'ım!..
- Kader'im bu!
- Masallardaki melek!
- Gökten inip ayağının tozuyla bizim sokağa girmiş
- GÖZLERİNDE TÜM HAYATIN ÖZETİ!

 

Kader'le Kemâl'in yolları kesişmişti sonunda. Biri Tabancalı Kız, diğeri Kemâl Kalibre! Ortamları suç dünyası..
Bu dünyada Hollywood aktörleri de kahramanlarımızla bir aradalar;
Robert de Niro ve Al Pacino'yu ben söyleyeyim, diğerlerini siz bulun.
Kader bir tetikçi, kolay cinayet isleyen bir kişiliktir artık... Kemâl'in aşkı onu bu cehennemden kurtarabilecek midir?
Kitabı okumanızı öneririm... oldukça akıcı bir anlatıma sahip. Çizimler bence çok başarılı... kapak harika diyebilirim...

 

Kader'in bir şarkısıyla bitireyim:
"...................
Üstüme yüklenen dertler yok olsun
Hayat sen karanlık çıkmaz bir yolsun
Diyorlar ki bana çileli kulsun
Kimsenin işine karışmam artık
Küstüm sana dünya barışmam artık..."

Sevgiler sizinle olsun

[hanac]

Sayın hercai, bu güzel yazı için teşekkürler.

Emeğinize sağlık.

[TKnKT]

    Süper kahraman hikaye panallerini aldınız, içine biraz Hollywood gizemi kattınız, temayı da Yeşilçam'a ayarladınız buyurun size bu çizgi romanın formülü. Zaten sinamaya hazırlanan bir senaryoyu pandemi döneminde çekemedikleri için çizgi romana uyarlamışlar. Kitabı almak ile almamak arasındaki kararımı elimden geldiğince sündürmüştüm. Yeşilçam'ın parlak varoluşu ile zamanında dünyası aydınlananlarınız için keyifli bir okuma olabilir. Yeşilçam'a özümsetilen gizli örgüt kavramı biraz pürüzlü kalmış ve tam yedirilememiş gibi ama göze de batmıyor. Anlatı kendine bir giriş-gelişme-sonuç bulmuş ancak film kafasıyla hazırlanıp daha az kare içine sığdırılmaya çalışılan sahnelerden midir bilmiyorum geçişler ve ilerleyiş fazla hızlı hissettiriyor.

    Kitabın bölümlerinden bir tanesinin başlığı şu şekilde: "Kader'den kaçamazsın, Kemal'e eremezsin". Kitabın bu iki ana karakterinin isminin sırf bu söylemi kullanmak için Kader ve Kemal olduğuna yemin edebilirim ama elbette sittinsene bunu ispatlayamam. Böyle de cuk oturma olmaz olsun.

[ferzan]

    TKnKT'nin dediklerine ilaveten üç beş satır karalamak istiyorum ama öncesinde yukarıda linki uçan videoyu tekrar yükleyeyim.

    Üstüne iç sayfalardan göz hakkı ekleyeyim. Malum, pek çok yayıncımız iç sayfa örneği vermekten imtina ediyor. Veren de paylaştığı 10 sayfanın 8'inde künye, takdim boş sayfası ve saire paylaşıp çizgi romandan 2 sayfa zar zor gösteriyor. Ben gani gani paylaşayım ki akıllarda en ufak bir soru işareti kalmasın.

   

   

   

   

   

   

    Çıktığı zaman bende oluşmuş olan beklentinin altında kaldı ne yazık ki. Hakan Karataş'tan yana bir hayal kırıklığım olmadı, seyri zevkliydi ama yazını bana daha evvelden tanıdık gelen ve tam olmamışlık kokan tipik Murat Menteş çizgi roman senaryosuydu. Kitaplarını hiç okumadım ama yazılarına ve daha çok da kısa çizgi roman senaryolarına aşinayım. 2015'te Kutlukhan Perker ile haftalık Penguen dergisinde yaptıkları D.E.Ç.S.İ'deki hislere kapıldım (bknz. http://altinmadalyon.com/altin/index.php?topic=9815.0). Olabilecekken ısrarla oldurulmamış bir metindi, yani sadece kaymağına özenilmiş bayat bir tatlıdan halliceydi ama üstündeki kaymak lezzetliydi. Onun hatırına yemeye çalıştım.

    Pulp hissi ve nostaljik gönderme çılgınlığı ile Hollywood / Yeşilçam crossover'ı eserin alameti farikası. Zaten çekici kısmı da bu ama ben o nostaljik sos eşliğinde Tarantino ile Scorcese arası bir altı dolulukla paralel tutarlı bir dinamizm beklemiştim. Bunu bulamadım. Sadece nostaljik mastürbasyonla kala kaldım. Düz bir Yeşilçam göndermeli azıcık haşarı ama yavan bir anlatım vardı. Ben o Yeşilçam sosunu amaç değil araç olarak görürüm de tadından yenmez diye beklerken amaç olarak kaldığını gördüm. Yoksa zaten o eski sinema starlarının re-cast edildiği ve mantık sınırlarının dışına çıkılarak yerli ve yabancı oyuncuların bir potada eritildiği anlatı fikri güzeldi ama sos olarak güzeldi, ana yemek olarak değil. Ha, ana yemek o sos olmadan da bir şeye benzemeyebilirdi ama tabakta sadece sos geldi. Sosa ekmek bandırdı da öyle öğün geçiştirtti.

    Çizer Hakan Karataş hatırına aldığım bir albüm oldu. Kendisi bu çizgi romanda tüm hünerini gösterebilmiş değil. Süreli yayınlarda bundan çok daha fazlasını yaptı. Kaldı ki aslında sektörde 30 yıla yakındır bulunan biri. 90'ların başlarında mizah dergilerinde çizer olarak başlayıp sonradan L-Manyak ve Lombak dergilerinde renkçilik ve grafikerlik yapıp 2000 başlarında çizgiye yine Lombak dergisiyle bomba gibi dönmüştü. Realist çizgiye tamamen kayması ise 2015'ten sonra oldu diye hatırlıyorum ama yanılma ihtimalime karşılık düz hesap 2010 sonrası diyelim. Halen aylık Ot dergisinde ikişer sayfa çizgi öyküleri yayınlanıyor yine Murat Menteş'in hezeyan dolu metinleriyle sınırlı olarak.

[pizagor]

Üç hafta kadar önce Zorlu Remzi Kitabevi'nde bu albümün İngilizce baskısına denk geldim. Resimlerini çekmiştim ama silmişim arada. Fiyatı Türkçe basımının neredeyse iki katı kadardı, o aklımda kalmış