True Detective

Başlatan emre ozdamarlar, 17 Ocak, 2014, 16:07:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

rumar80

  Sezon kaç bölüm?

  İlkinde yaptığımı yapıp tüm sezonu birden seyredeceğim.

hanac

Alıntı yapılan: rumar80 - 29 Temmuz, 2015, 13:02:58
  Sezon kaç bölüm?

  İlkinde yaptığımı yapıp tüm sezonu birden seyredeceğim.

Her sezon 6 bölüm.

rumar80

    İlk sezon 8 bölümdü.
   Git izlemediğin 2 bölümü izle. :)

lampard

Sezonlar 8 bölüm, 2 bölüm kaldı 2. sezonun bitmesine

hanac

Alıntı yapılan: lampard - 29 Temmuz, 2015, 13:20:11
Sezonlar 8 bölüm, 2 bölüm kaldı 2. sezonun bitmesine

Hmmm, fena da olmadı.  :)

rumar80

Alıntı yapılan: hanac - 29 Temmuz, 2015, 13:23:45
Hmmm, fena da olmadı.  :)

  Sen true detective seyrettiğinden emin misin?  ;)

hanac

Alıntı yapılan: rumar80 - 29 Temmuz, 2015, 13:31:27
  Sen true detective seyrettiğinden emin misin?  ;)

Eminim, sanırım karanlık taraf bir süreliğne gücümü etkiledi.

seastar1000

True dedective nin yaratıcısı yazarı ve yapımcısı NIC Pizzolatto nun  tek romanı orijinal adı Galveston Türkçe basılmış Saklan kac bir diye cevirmisler Okudum forumda bu konuyla ilgilenen arkadaşlardan isteyen olursa kargo parası alıcıya ait olmak üzere kitabı hediye edebilirim birden fazla istekli çıkarsa artık bir şekilde kura filan yaparim

Mrtekin

TD 2.0 baştan sona çok güzeldi, spoiler vermek istemiyorum, o yüzden muhakkak seyredin.

Sanırım TD 2.0'ın en iyi tarafı belirsizlik, neyin geldiğini göremiyorsunuz, siz de aynen detektifler gibi hayatın gaileleri içinde debeleniyorsunuz...gizemi çözmek için çaba veriyorsunuz...tüm dünya üzerinize üzerinize geliyor...ayakta kalmaya çabalıyor, güçlü olmaya çalıışıyorsunuz ama nafile...ama her şeye ve herkese rağmen, en dibe vurduğunuz en kötü anda yüreğinizin ve ruhunuzun sesini dinleyip son bir kez daha doğru şeyi yapmak tüm varlığınızı ortaya koyarak harekete geçiyorsunuz....bu hava çok ama çok güzel verildi...







They drew first blood...

emre ozdamarlar

Alıntı yapılan: seastar1000 - 15 Ağustos, 2015, 14:57:03
True dedective nin yaratıcısı yazarı ve yapımcısı NIC Pizzolatto nun  tek romanı orijinal adı Galveston Türkçe basılmış Saklan kac bir diye cevirmisler Okudum forumda bu konuyla ilgilenen arkadaşlardan isteyen olursa kargo parası alıcıya ait olmak üzere kitabı hediye edebilirim birden fazla istekli çıkarsa artık bir şekilde kura filan yaparim
Galveston'u begenmistim ben de. Guzel ve basit, oldukca sert bir suc hikayesiydi. Bu teklifi kacirmayin bence.

seastar1000

Kitap ilk ve tek isteyen olan dostum doktor beye verildi

Mrtekin

Doktor, yine toplamış   ;D
They drew first blood...

ferzan

    Normalde hafta hafta dizi seyretmeye bayılırım, süreli takip kültürü vazgeçilmezlerimdendir...Gerek çizgi romanda, gerek dizide, gerekse yazıda...Ama bazı özel eserler oluyor, onları daha iyi özümsemek ve eser ile arama zaman da dahil hiçbirşeyi sokmamak için biriktirip öyle oturuyorum başına...True Detective gibi limitli bir hikayeyi işleyen, başlayıp biten dizilerde de adetimdir...Bitmesini beklerim, dumanının azcık soğumasını beklerim...

    Dün akşama doğru 2. sezona başladım ve kesintisiz 8,5 saatlik ( kısa yemek ve ihtiyaç molalarıyla biraz daha fazla tabi ) gönüllü bir mesai sonucu sezonu bitirdim... :)

    Pek çoğumuz gibi benim de bazı çekincelerim vardı...İlk sezonu çok ama çok beğenmiştim...Güney atmosferi, Luisiana bataklıkları, hikayenin 90'larda geçip de eski bir olay kapatıldı sanıldıktan 15 sene sonra başka bir soruşturmayla mevzunun hortlaması ve saire bir yığın şey vardı hoşuma giden...Arıza karakterlerine, karakterlerin gerçekliğine, hikayenin gerçekçi işlenişine ve tabii ki müziklerine bitmiştim...Daha jeneriğinden yakalamıştı beni ki, kolay kolay jenerik seven biri değilimdir...

    İlk sezondaki hikayenin üzerine elbette ikinci sezonun en fazla ona uzaktan el sallayacağını düşünüyordum...Daha ilk fragmanlarda, önizlemelerde ve fotolarda  bu kanıya varmıştım...Colin Farrel'i 2006 yapımı Miami Vice filmindeki imajıyla görünce, zaten eski Miami Vice dizisi ( 1985-1989 ) hayranı olarak 2006'daki filme uyuz olan ben, Farrel'in o filmdeki imajıyla ilk anda isteğimi kaybetmiş oldum True Detective 2. sezon için...Buna ek olarak Erdil Yaşaroğlu'na benzettiğim Vince Vaughn ve set fotolarındaki mış gibi sözde polis ciddiyetiyle Rachel McAdams falan derken yeni sezonu izlemek için hiç de kıpır kıpır olmadım...Bir tek Taylor Kitsch'e sempatim vardı ana kadrodan, o da muhtemelen kurtarmayacaktı diziyi...Kısaca ön görüyordum ki gerek karakterizasyon, gerekse hikaye olarak ilk sezondan çok çok geride bir iş çıkacaktı ve sahicilikten de uzak kalacaktı...Dizi bir parça ilk sezonun yüzü suyu hürmetine izlenecekti sanki...Yine de hazır kafam yerindeyken bir çılgınlık yapıp 8-10 saat başına kitleneyim de öyle atıp tutayım dedim... :)

    İlk bölüm itibariyle odaklanmakta güçlük çekeceğimi düşünürken, bir anda hikayenin içine giriverdim...Birkaç filmi dışında çok da tutkunu olmadığım Colin Farrel'i, Erdil Yaşaroğlu'nu ( V. Vaughn ), sarı kadını ( R. McAdams ), öbür polisi ( T. Kitsch ) ve diğer tüm karakterleri istisnasız benimsedim, hikayeye zevkle devam ettim ve gayet memnun bir şekilde sezonu bitirdim...İlk sezonun elbette kendine has bir havası ve kalitesi vardı ve sezonlar arası kıyaslama yapmak abesle iştigaldi ama ben bu 2. sezonu da çok kendine özgü ve bambaşka bir kalitede buldum...Sanırım bir sezon daha çıkarsa kafamda ayrıca bir True Detective öykü ve karakterizasyon şablonu oluşacak...Ama normalin aksine, bu şablon bir nevi kalite rehberi/formülü gibi birşey olacak benim için...

    Polisiye zaten sıkıntılı bir tür...Hele ki bu zamanda...Artık ne yapılsa öyle hemen yenmiyor, polisiye tüketicisi de çok yol katetti ve kolay kolay yemiyor hiçbirşeyi...Zaten katil kimmiş, olay neden çıkmış, niye şöyle olmuş, niye böyle edilmiş gibi olaylardan ziyade, yani amaçtan ziyade araca odaklanan kaliteli yapımlar var bir süredir ve sanırım polisiyeye çağ atlattıran da bu yapımlar oldu/olacak...Hani, yolculuğun kendisine odaklanılıyor ama yolun sonunda varılacak yere gelindiğinde yolcu aslında yolculuktan memnun olduğunu, varacağı yere varıp varmamasının o kadar da memnuniyet dolu olmadığını sezebiliyor...Ben de polisiyeyi tüketirken katili, matili, sebebi sonucu değil aslında sürecin ve yaşanmışlığın okura/izleyiciye yansıtılma ve aktarılma biçimine vuruluyorum...İşte True Detective de bunu yapan nadir polisiyelerden...Üstelik süreç esnasında hedef şaşırtıp ters köşe ihtimalinden bile gönüllü vazgeçiriyor, buna rağmen mütevazi ters köşesini esirgemediği gibi final kurgusuyla ayrıca yer ediyor gönülde...

    Hepimiz kadar sorunlu ve bu sorunlarla hepimiz kadar başedebilen ya da başedemeyen, geçmişle illa bir derdi olan, bastırılmış hislere, ailevi takıntılara ya da cinsel saplantılara sahip hatalarla dolu bireyleri, ne iyi ne de kötü olmayan gerçekçi karakterizasyonları, dünyanın nasıl döndüğüne ilişkin nefret ve tiksinti verici umutsuz detayları, buna rağmen züğürt tesellisi yerine geçecek bazı çok ufak mutlulukları ve zevkleri kendine şablon edinmiş bir dizi bence True Detective ama günümüz için pek de özgün sayılamayabilecek bu şablonu da Nic Pizzolatto'nun özgün vizöründen ve romansı kurgusundan geçmek kaydıyla kendine has bir hale getiren kaliteli bir eser...İlk sezonu ne kadar beğendiysem ve nevi şahsına münhasır bulduysam, bu sezonu da hemen hemen aynı ölçüde beğendim ve kendine has buldum...Eğer 3. sezon gelirse yine bambaşka karakterler ve hikayelerle, eminim ki onun kalitesinden de şüphem olmayacak...

    Toparlamak gerekirse, abartmadan, mütevazi ama bir o kadar güçlü bir hikaye izledim ve herşeyiyle beni tatmin etti 2.sezon...Son bir yıl içerisinde Bron/Broen ile birlikte izlediğim en kayda değer polisiyelerden biri oldu...Zaten Broen, True Detective, Forbrydelsen ve Behzat Ç, polisiyede ilk anda aklıma gelen yegane favorilerim... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

dean

  Dizinin üçüncü sezonu ile ilgili halen bir haber yok. 2015'i bitirirken dizinin çekimlerinin çoktan başlamış olması lazımdı. Lakin çekimler diye bi'şey yok. Zaten işin ilginç tarafı üçüncü sezon onayı da yok. Yani bırakın çekimi, bırakın oyuncu kadrosunu felan HBO daha dizinin üçüncü sezonuna daha onay vermedi. Dizinin ağır ağır fişi çekiliyor gibi. Hadi diyelim yarın onay geldi. Yaza yetişmesinin imkanı yok. Demek ki HBO yaz takviminde diziyi düşünmüyor. Bana sanki artık hiç düşünmüyor gibi geliyor ama göreceğiz bakalım.

Mrtekin

Kafamda evirip çeviriyorum ama 2. Sezon maalesef bekleneni veremedi düşüncesi hakim bende.

Ama devam etmeli...
They drew first blood...