Altın Madalyon

Diğer Amerikan Çizgi Romanları => Diğer Amerikan Çizgi Romanları => Diğer Comics'ler => Konuyu başlatan: emre ozdamarlar - 26 Ocak, 2011, 22:14:53

Başlık: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: emre ozdamarlar - 26 Ocak, 2011, 22:14:53
Cok sevdigim bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Baslamadan önce AltinMadalyon'u okuyan yayincilar varsa da onlara bir tavsiye vereyim, Blankets'i Turkce'ye ceviren kazanir, iyi bir reklam kampanyasiyla bu kitap Turkiye'de satar. Benden söylemesi.

Blankets, Craig Thompson'in uzerinde yaklasik 4 sene calistiktan sonra cikardigi, 600 sayfalik, tugla ayarinda bir kitap. 2003 senesinde Harvey, Eisner, Ignatz ne kadar ödul varsa hepsini topladi. Su an hali hazirda 13-14 dile cevrildi bildigim kadariyla.

Konusuna gelince, yazarin/cizerin kendi cocuklugu, gencligi, ilk aski uzerine, otobiyografik bir roman. Amerika'da kucuk bir kasabada yasamaktadir. Kendisinden kucuk bir erkek kardesi, agir derecede dindar bir ailesi vardir. Kitabin ilk bölumleri kardesi ve ailesi ile iliskileri, okulda kendisini ezenlerle yasadigi sorunlar uzerine. Kendisi sanat okumak isterken okulu ve cevresi Craig'i dini bir egitim almasi icin ikna etmeye calisiyorlar.

Ailesinin gönderdigi bir Hıristiyan kampinda Raina adli bir kizla tanisir ve iyi arkadas olur, inceden de hissiyatlanmaya baslar. Daha sonra Raina ile mektuplar, telefonlar derken onu 2 haftaligina ziyaret etmeye karar verir. Kendi ailesinden izni koparip Raina ve ailesini ile 2 hafta ziyaret eder. Bu noktadan sonra da birbirlerine gönullerini iyice kaptirirlar.

Roman boyunca Craig Thompson, surekli din (Hiristiyanlik) ile oynayip, paralellikler ciziyor anlattiklarinda, dini sorguluyor, "ilk ask"i sorguluyor, ailesiyle,gelecegiyle, kisacasi hayatla iliskilerini sorguluyor, ve bunu olabilecek en samimi, en acik sekilde bize aktariyor. Romani bu kadar basarili yapan birinci detay sanirim budur. Eger ki cizgi roman okurken hislenen bir yapiniz varsa, Blankets'i okurken gözunuzden yer yer bi kac damla yas gelebilir.

Kitaba basarisini veren ikinci nokta, resimlerin siirselligi, gercekten uzerine dusunulmus, o esnada gecen cumleler ile uyumlu, cok zekice hazirlanmis panellerle karsilasiyoruz. Fazla siirsele vurup isi soyuta da baglamamis Thompson, tam ayarinda, tam olmasi gerektigi gibi bir roman vermis bizlere.

Yine kitabin görselligiyle ilgili guclu bir nokta, cizerin teknigi. Murekkebi kullanisi, cizime verdigi detaylar harika. Bu adam bu sayfalar icin ter dökmus dedirtiyor.

Asagida kitaptan örnek bir kac sayfa vermeye calisiyorum. 600 sayfadan cimbizla cikartilip cekildigi icin ne kadar etkileyici gelirler bilmiyorum ama benim tavsiyem eger imkaniniz varsa, mutlaka bu kitabi okuyun.
Başlık: Ynt: Blankets
Gönderen: ferzan - 03 Şubat, 2011, 17:35:00
    Çok öznel ve tarz çalışmalar...İmrenmemek elde değil...Umarım bir gün anadilimizde okuma fırsatımız olur...Olmazsa da biryerlerden edinip kendi dilinde okuruz gene :)
Başlık: Ynt: Blankets
Gönderen: emre ozdamarlar - 03 Şubat, 2011, 18:29:23
Slovakca'ya bile cevrilmis kitap. Slovakya dedigimiz 5.5 milyon nüfuslu düdük kadar bi ülke. Bu dunyada adalet varsa Türkce'ye de cevrilir elbet bi gün. :)

(http://www.comicbookdb.com/graphics/comic_graphics/1/96/34189_20060717105121_large.jpg)
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: mavibeyefendi - 11 Mayıs, 2020, 23:08:37
Geçtiğimiz günlerde okuma fırsatım oldu. Gerçekten çizgi roman sanatının özel işlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Flaneur'ün bunu es geçip Habibi'yi basmasını yadırgamıştım. Bu fikrim pek değişmese de neden basmadıklarını anlayabiliyorum, kitap ABD'nin kuzey eyaletlerinden Wisconcin'in aşırı yobaz hristiyan ortamında geçiyor ve türk okuyucu bu sebeple fazla içine giremeyebilir öykünün. Yine de Blankets'in basılmasını isterdim önce. Binlerce kez işlenen coming of age janrası içinde bence 1 numara.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: nicholaihel - 11 Mayıs, 2020, 23:20:14
Alıntı yapılan: mavibeyefendi - 11 Mayıs, 2020, 23:08:37
Geçtiğimiz günlerde okuma fırsatım oldu. Gerçekten çizgi roman sanatının özel işlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Flaneur'ün bunu es geçip Habibi'yi basmasını yadırgamıştım. Bu fikrim pek değişmese de neden basmadıklarını anlayabiliyorum, kitap ABD'nin kuzey eyaletlerinden Wisconcin'in aşırı yobaz hristiyan ortamında geçiyor ve türk okuyucu bu sebeple fazla içine giremeyebilir öykünün. Yine de Blankets'in basılmasını isterdim önce. Binlerce kez işlenen coming of age janrası içinde bence 1 numara.

dört gözle çeviri bekliyor, ingilizce almanın çevresinde dolanıyorum :)
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: karlıova - 12 Mayıs, 2020, 20:46:06
Nicholai dostum, böyle kendi janrında çıtayı yükseltmiş, köşetaşı bir grafik roman için eğer İngilizcen yeterliyse çeviri beklememeni öneririm. Çok içten otobiyografik bir eser, yazarın düşüncelerini fikirlerini anadilinden okumak en doğrusu.

Mavibey arkadaşımıza da katılırım, Blankets Habibi'den önce basılmalıydı. Zaten Habibi aynı başarıyı yakalayamadı.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: memospinoz - 15 Aralık, 2020, 03:55:54
Bir gün dilimizde görürsek umarım KaraKarga'dan olmaz. Yoksa 200₺ fiyat biçer kesin. 😬🤣
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: peder clemente - 15 Aralık, 2020, 12:28:03
Bir an "yayımlandı mı?" diye heyecanlandım.
Çok istersek oluyormuş. :)
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Nightrain - 15 Aralık, 2020, 13:19:26
Alıntı yapılan: justanordinarygeek - 15 Aralık, 2020, 03:55:54
Bir gün dilimizde görürsek umarım KaraKarga'dan olmaz. Yoksa 200₺ fiyat biçer kesin. 😬🤣

Umarım bir gün basılır ve Flaneur basar. Habibi gibi ciltli basarsa harika olur.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: KenParker - 15 Aralık, 2020, 23:07:35
Flaneur basarsa 750 gibi sınırlı sayıda basar. Üstüne bir de ''sınırlı sayıda basım, numaralı bunlar'' diye dünyanın fiyatını ister.
Yıllar sonra bu çizgi romanla tanışmak isteyen biri de bir daha asla bulamaz. Çünkü yeniden baskı yapmıyorlar. Bkz Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar, Karganın Uçuşu. Tuhaf bi satış politikaları var.

Kim basarsa bassın, uçuk fiyattan sınırlı baskıdan uzak, herkese ulaşabilecek bir anlayış izlesin derim
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Nightrain - 15 Aralık, 2020, 23:12:11
Alıntı yapılan: KenParker - 15 Aralık, 2020, 23:07:35
Flaneur basarsa 750 gibi sınırlı sayıda basar. Üstüne bir de ''sınırlı sayıda basım, numaralı bunlar'' diye dünyanın fiyatını ister.
Yıllar sonra bu çizgi romanla tanışmak isteyen biri de bir daha asla bulamaz. Çünkü yeniden baskı yapmıyorlar. Bkz Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar, Karganın Uçuşu. Tuhaf bi satış politikaları var.

Kim basarsa bassın, uçuk fiyattan sınırlı baskıdan uzak, herkese ulaşabilecek bir anlayış izlesin derim

Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar ve Gibrat'ın eserlerinin 2.baskısı yapılacak. Daha önce İnstagram dan duyuymuşlardı.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: TKnKT - 16 Aralık, 2020, 00:48:05
Alıntı yapılan: Nightrain - 15 Aralık, 2020, 23:12:11
Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar ve Gibrat'ın eserlerinin 2.baskısı yapılacak. Daha önce İnstagram dan duyuymuşlardı.

    Flaneur'un erken dönemini kaçırdığıma çok üzülüyorum. Umuyorum ki benzer bir uygulamayı Thomas Ott'un kitapları için de yaparlar. Kitapları elde etmek neredeyse servet değerinde.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: KenParker - 16 Aralık, 2020, 00:54:04
Alıntı yapılan: Nightrain - 15 Aralık, 2020, 23:12:11
Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar ve Gibrat'ın eserlerinin 2.baskısı yapılacak. Daha önce İnstagram dan duyuymuşlardı.
Evet siz söyleyince tekrar hatırladım. Epey zaman geçti. Basarlar umarım.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: memospinoz - 16 Aralık, 2020, 01:11:07
Alıntı yapılan: TKnKT - 16 Aralık, 2020, 00:48:05
    Flaneur'un erken dönemini kaçırdığıma çok üzülüyorum. Umuyorum ki benzer bir uygulamayı Thomas Ott'un kitapları için de yaparlar. Kitapları elde etmek neredeyse servet değerinde.

Çünkü Flaneur'un sahibi Servet Bey.  ;D ;D🤣🤣😅
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: TKnKT - 20 Haziran, 2022, 00:44:53
    Hadi müjdeli haber benden gelsin. BAOBAB (https://baobabyayinlari.com/kitaplar/blankets) "yakında" ibaresi ile duyurdu.

(https://live.staticflickr.com/65535/52158740031_d483533fd0_c.jpg)
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: darbove - 20 Haziran, 2022, 01:16:17
Alıntı yapılan: TKnKT - 20 Haziran, 2022, 00:44:53
    Hadi müjdeli haber benden gelsin. BAOBAB (https://baobabyayinlari.com/kitaplar/blankets) "yakında" ibaresi ile duyurdu.

(https://live.staticflickr.com/65535/52158740031_d483533fd0_c.jpg)
Harika haber. Ben 3 yayınevinin basabileceğini düşünüyordum. Karakarga, Flaneur ve Baobab. Umarım altından kalkabilir. Acayip kallavi bir şey olur tek cilt olursa.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: gunes21 - 20 Haziran, 2022, 09:00:24
Sonunda sevindirici bir haber .....
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Abysmal - 20 Haziran, 2022, 18:11:57
Harika haber   :)
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: TKnKT - 05 Ağustos, 2022, 23:26:51
    Çok yakında duyurusu ile birlikte, drama kokan söylemler de ortaya çıkmış. Burada söylem olmamasına şaşırdım. Ben fitil ateşleyen olmak istemeyerekten, "hayır benim oyuncağım, o oynamasın" mızıkçılığını yıllar yıllar önce bırakmamız gerektiği kanaatimi kamuya açık söylerek kaçacağım.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: darbove - 06 Ağustos, 2022, 02:25:37
Karton kapak çıkacakmış. Bir ihtimal 2. Baskı ciltli olabilirmiş, o da kesin değil.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Kauss - 06 Ağustos, 2022, 02:54:57
Güzel bir haberde ben bir şeyi anlamadım arkadaşlar.
Flaneurbooks instagram hesabında bir anket düzenlemiş; Baobab'ın postunu etiketleyerek; Baobabyay büyüyünce Flaneur olur mu ? diye soruyor.
Ardından ikinci hikayesinde de;

"Flaneur 2010'dan bugüne türün teknik, edebi, tarihi ve kültürel örneklerini Türkiye'de ilk kez okurla buluşturduğu gibi, ilkeli ve "etik" değerlerden sapmadan başta "Craig Thompson" olmak üzere, R.Crumb, A.Moore,C.Burns ve daha birçok sanatçı ve eserini okuruna tanıttı. Flaneur'ün yayımcılık etiğinden sapmadan oluşturduğu bu kitaplık, okur ve "yayıncılara" kılavuz olurken, sadece yayımladığı sanatçıları basmayı değil Flaneur!ün bu etik ve ilkeli tavrının da bazı yayınevlerinin örnek almasını temenni ediyoruz." diye bir metin paylaşmış. Ben olayı pek anlamadım Blankets'i Flaneur basmak istiyordu da telifini Baobab mı aldı ? Yoksa Craig Thompson'un daha önceden kitaplarını bastıkları için bu yayını da kendileri mi basma hakkı görüyorlardı ? Konuyu bilen biri var ise, aydınlatabilir mi ?
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: pizagor - 06 Ağustos, 2022, 10:17:45
Tahmin yürütüyorum: Flaneur'ün yayınlayacağız dediği bir albümdü Blankets. Boşta olan haklarınıı Baobab aldı ve sonrasında durum bu noktaya geldi herhalde.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: pizagor - 06 Ağustos, 2022, 10:24:41
Alıntı yapılan: TKnKT - 05 Ağustos, 2022, 23:26:51
    Çok yakında duyurusu ile birlikte, drama kokan söylemler de ortaya çıkmış. Burada söylem olmamasına şaşırdım. Ben fitil ateşleyen olmak istemeyerekten, "hayır benim oyuncağım, o oynamasın" mızıkçılığını yıllar yıllar önce bırakmamız gerektiği kanaatimi kamuya açık söylerek kaçacağım.

Raftaki çizgiroman, hayallerle umutlarla paketlenmiş bekletiliyor olandan evladır.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Nightrain - 06 Ağustos, 2022, 11:29:44
Flaneur senelerdir basacağız dediği çizgi romanları bassın önce.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: gunes21 - 06 Ağustos, 2022, 14:03:37
Flaneur ' un yayınladığı limitli limitsiz son  2 kitabi
hariç bütün yayınlarını toplayan biri olarak 
acilen Gibrat Matteo serisinin tamamlanmasını
sitesinde yayınlayacağıni ilan ettiği diğer Frankofonlari bir an önce basmasini diliyorum

Baobab a başarılar diliyorum , eldeki  ki kitap
Ne zaman geleceği belli olmayan kitaptan evladır
diyenler kervanına katılıyorum, yolumuz açık olsun
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Kauss - 06 Ağustos, 2022, 14:56:12
Anladım, açıkçası bende; basacağız, edeceğizden çok elle tutulur kitaplardan yanayım
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: battlehammer - 06 Ağustos, 2022, 15:34:05
İki yayınevi de şampiyonlarını seçsin, Thunderdome'da dövüşsünler, hayatta kalanın kitabını alalım.
İKİ KİŞİ GİRER, BİR KİŞİ ÇIKAR!
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: allan quatermain - 06 Ağustos, 2022, 19:57:52
Uzun senelerdir açıktaymış telif...
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Abysmal - 07 Ağustos, 2022, 20:49:37
Flaneur iyice gözümden düştü. Bu aşağılayıcı üsluptan sonra Flaneur ne basarsa bassın ( gerçi söz verip yıllarca oyalayıp bekletiyorlar) almayacağım.
Baobab' a da olgunluğundan dolayı tebrik ediyorum, ellerinden nice klasikler okumak dileğiyle.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: allan quatermain - 08 Ağustos, 2022, 03:07:55
Alıntı yapılan: flaneurcomics - 08 Ağustos, 2022, 00:26:20
Başka bir yayınevi yayınlanmaya niyetlenirse ilk önceki yayıncıdan fikir sorulur,müsade istenir. Bu yazılı kural değil ama yayıncılıkta etik bu. Böyle işler süreç.

Bu her durumda geçerli bir teamül müdür, mesela Caravaggio'yu yayınlamadan Manara basan önceki her yayıneviyle (Parantez, Lal, Marmara Çizgi, kapandı gerçi ama Hozcomics vs..) iletişime geçmek bana biraz gereksiz olurdu gibi geliyor dışarıdan bakan biri olarak okuyucu gözüyle.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: pizagor - 08 Ağustos, 2022, 07:57:35
Okurların takıldığı konu 'etik' değil, verilen tepkiler ve tarz bence. Konuyu o taraftan da değerlendirmenizi beklerim sayın Flaneur...
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Mösyö Lejant - 08 Ağustos, 2022, 11:55:08
Her iki yayınevinden de çizgi roman almışlığım yok doğrusu. Yayınları nelerdir bilmiyorum. Sosyal medyaya uzak olduğum için konuyu da buradaki üyeler yazınca öğrendim.

Konuyu bilmediğim için yorum yapmayacağım. Sadece üyeler arasında Flaneur'e yönelik eleştirel yaklaşanlar olduğunu hissettim. Yayınevi gelmiş ve detaylı bir açıklama yayınlamış, bu forum için kıymetlidir. Bence böyle durumlarda üyeler tarafsız kalmalı. Soru sormak isteyen elbette sorar ve detay öğrenmek için merakını gidermeye çalışabilir. Fakat böyle yapmak yerine eleştirel yaklaşmak, eleştiri yaparken de ironik tavır almak bence çok yanlış. Daha önce pek çok yayınevi forumda varken üyelerin tavırları nedeniyle birçoğu gitti.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: pizagor - 08 Ağustos, 2022, 12:42:02
Yanlış olduğunu düşündüğümüz birşeyi eleştirmeyelim mi mösyö lejant? Bu durumda sizin yazdığınız mesajların yarısının olmaması gerekir. Yayıncı küsmesin diye her şart altında susup oturalım mı, öneriniz bu mu? Araştırma fırsatınız oldu ve Flaneur'ün tepkisinin ayrıntılarına indiniz mi çünkü şeytan ayrıntıda gizli.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Volrath - 08 Ağustos, 2022, 13:40:27
bir yayınevi temsilcisinin tabiri caizse burnu havada açıklamalar yapmasının (Craig Thompson'ı, Alan Moore'u sizlere biz tanıttık vb.) ve bu açıklamalarda imlâ kurallarından bihaber olmasının önemli göstegeler içerdiğini düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: battlehammer - 08 Ağustos, 2022, 17:49:34
Öncelikle şunu bir bırakayım:

(https://i.pinimg.com/564x/a6/e3/a0/a6e3a0eb26becab23aad2298b09b3424.jpg)


Etiktir, yazılı olmayan kurallari hakkımızı yiyorlar diyerek sevimli göstermesine rağmen aslında yaptığı "racon kesmek"  olan yayınevi çok tatlı. Eser sahibi okay, eser sahibinin temsilcisi okay, okuyucu okay ama yok, "Buranın haracını biz topluyoruz, bana sorucan!". Niye, Sen kimsin? Niye senden icazet alsın adam? Aklım almıyor gelip de bir insanın şunu savunabilmesini ya. AKP'yi aşırı içselleştirmekten mi oluyor acaba bunlar? Yeterince Neoliberal piyasa faşizmine maruz kalınca ticari şuurunu mu yitiriyor insanlar acaba? "Hop kardeş, Buralar bizden sorulur!" tavrı normal olarak umursanmayınca da tribünlere döneyim, okura şikayet edeyim. Valla ben olsam ağlayacaksanız oynamayalım diye mesaj atardım ama allahtan Baobap'ın temsilcileri benden daha olgun davranabilen, öfke kontrolü de benden çok daha iyi insanlarmış ki bir şey dememişler, işlerine bakmışlar sadece.

Ama şunu da belirtmek lazım, Flaneur'dan bağımsız olarak, gatekeeping'in ağa babası bu tip hareketler maalesef bizim ülkemizde gerçekten de yandaş bulabiliyor kendine. Yayınevleri böyle "delikanlı" üsluplarla konuşmayı kendine hak görebiliyor. Zamanında kendi halinde bir çizgi roman dükkanı, sırf spesifik bir süper kahramanın adıyla etkinlik yaparken kendilerinden "izin almadı" diye, o çizgi romanın yayıncısı arkadaşın sağda solda sinir krizleri geçirmesi, "pek delikanlı" yayınevi sahibinin, dükkana ambargo koymakla tehdit etmesi geldi aklıma. (Eminim kimden bahsettiğimi şak diye anlamış olanlar vardır aranızda) Pazar küçük olunca omuzlar otomatik olarak düşüveriyor, n'ler vurgulu a'lar uzun çıkıveriyor demek konuşmalarda.

Şunu biraz medeni bir ülkede yapsan anlamaz ha karşı taraf. "Bak, bu yazarın kitabını yayınladım ya ben... heh... Bundan sonra bana soracaksın koçum! Tammam? Hadi yürü bakalım seni gibi Hans, Fransua seni..." desen, "Quoi?" der, "Was?" der, algılayamaz. Yemin ederim anlatamazsın şunu elin Fransızına, Belçikalısına Almanına.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: kedidiro - 08 Ağustos, 2022, 20:49:11
Hem Flaneur hem Baobab okuru olarak butik yayıncılarımızın yaptığı yayınlara büyük kıymet veriyor tabiri caizse başımın üstünde taşıyorum. Blankets'i ise her ikisinin de Türkiye piyasasında olmadığı günlerden beri özlemle bekliyorum. Onların varlığı bu kitabı dilimde okuyacağım dair inancımı da arttırmıştı. Neredeyse beş yıl önce Flaneur "Habibi"yi çıkardığında bir nefeste almış ve "Yaşasın yakında Blankets de gelir artık" demiştim. Gelmedi. Yazılanlardan anladığım kadarıyla telifini de alma yönünde bir girişim hala olmamış ki Baobab almış ve yakında yayınlayacak. Keşke beş yıldır Flaneur alsaydı da biz de Habibi'nin yanına koysaydık. Ama eminim Baobab da en güzel şekilde yayınlar ben de Kaybolan O Günler'in,  Hartlepol Maymunu'nun ve diğerlerinin yanına keyifle koyar mutlulukla okurum...
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Vassago007 - 08 Ağustos, 2022, 20:55:50
Forum ne yazık ki taraf tutmanın, bir yayınevini yüceltirken diğerini ezmenin marifet olduğu bir yer haline geldi. (sözüm sadece üstüne alınanlara). Bende basılan her kitap kurtarılmış olarak kabul edenlerden olduğum gibi empati yapabilmeyi de kendimce becerebiliyorum. Her 2 yayınevi kendince haklı veya haksız olabilir ama araya girip taraf olmanın 1 sene önce Flaneur aslan derken ağdalı laflarla şimdi yermenin manası yok. Yayınevlerini eleştirecek çok fazla husus olduğu gibi çok fazla hak vereceğimiz husus da var. Ama kendi adıma anlamsız eleştirilere karşıyım sadece tarafları bir savaş var gibi karşı karşıya getirmekten başka işe yaramıyor. Selamlar.   
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: TKnKT - 09 Ağustos, 2022, 00:07:38
    Servet Bey'in kahve ikramına teşrif etmek istesem de mesafeleri mazur görmesini temenni ediyorum. Yine de konuşmaya açık olmasını takdirle karşılıyorum. Kendi söylemi üzerinden bu mesajım havada kalacak olsa da konuyu alevlendiren olarak ben de son kelamım ile kapatmak isterim.

    Ne ekonomik, ne siyasi ne de etik bir dünyaya değinmeye niyetim yok. Nasıl ki Flaneur ticari bir yapı olarak "insanlara sevimli görünme niyetinden" uzak olmayı kendine bir duruş edindiyse; tutumunu yansıttığı ekosistemin bir paydaşı olarak bizlerin "sevimsiz" tutumlarına da alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Olay tamamen bundan ibaret. Gerekçeler, teorik eleştiriler, kavramsal yaklaşımlara sonra gelebiliriz.

    Kendilerinin her daim cevap hakkı var. Burayı BAOBAB da açık bir platform olarak kullanabilir. Belki söyledikleri ile olayın temelindeki görüşünüz değişir ya da değişmez. Bazılarınızı tatmin edecek çözümleme burada olabilir. Ancak ben üslubu atlayarak buraya geçemiyorum. Bu seviyede kalmak da Servet Bey'in kendi tercihi, saygı duyar ve bu karanlığa boğulan ekonomik sistemde limitli serilerinden bol kazançlar dilerim.

    Artık kitap çıktıktan sonra onun üzerine satırlarımızı sıralamaya başlarız. 
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Volrath - 09 Ağustos, 2022, 08:27:36
Alıntı yapılan: flaneurcomics - 08 Ağustos, 2022, 19:34:14
Burada ne taraftar arıyoruz ne de racon kesiyoruz. Yukarıda öyle ileri giden yorumlar var ki insan şaşıyor! Foruma yazdığımız imla hatalarından nasıl biri olduğumuz hakkında fikir beyan etmiş biri! Okurla kitapları buluşturduğumuzdan bahsettiğimiz için kibirli burnu havada olduğumuza varan maksadını aşan yorumlar okudum.

Servet bey, bu kadar insanın yanı sıra bilinçaltınız da bence size bir şeyler işaret ediyor ama dinlemiyorsunuz. Etikten şikayet ettiğiniz instagram duyurunuzda etik kavramını delik deşik ettiniz. Bana cevap verirken ileri gitmeyi, maksadını aşmayı insan nasıl becerir, onu da gayet güzel örneklemişsiniz.

Kimseyi dinlemediğiniz açık, bari bir adım yana çekilip kendi yaptığınıza bakın ve kendinizi dinleyin. Farkındalık işaretlerinizi veriyorsunuz çünkü. Mesela imlâ kurallarına özellikle uymasını beklediğim kişi bir yayınevi sahibi, manav değil. Şahsen çok saçma bir şey beklediğimi düşünmüyorum. Baobab'ın sahibini tanımıyorum ve cevap vermeyişini kendinizce şu ya da bu sebeple "cevap verememek" olarak yorumlamışsınız ama aklınıza hiç gelmeyen bir nedeni ben size söyleyeyim, ciddiye almamış olabilirler mesela?

Bence çok bir geçerliliği olmasa da size göre madem yazarı ilk yayınlayan onu ülkeye "tanıtmış" oluyor, o zaman iddialarınızı Craig Thompson ile sınırlamanızı öneririm. Çok detaylı bir araştırma yapmadım ama Gerekli Şeyler'in Watchmen'i yayınlama tarihi 2012, sizin From Hell' yayınlama tarihiniz 2017. Demek ki bunca kişi, Alan Moore'u Gerekli Şeyler sayesinde tanımışız. Bu duruma istinaden Gerekli Şeyler'in instagramında "Flaneur büyüyünce Gerekli Şeyler olur mu?" diye oylama görseniz vereceğiniz tepkileri merak ettim.

Sakin günler dilerim.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: battlehammer - 09 Ağustos, 2022, 15:27:02
Tekrarladığınız açıklama da çok büyük oranda Gatekeeping. Bir davranışı İş ahlakı ve etik dışı ilan etmeniz, onu otomatik olarak iş ahlakı ve etik dışı yapmıyor.

Başka dillerde üretilmiş eserleri çevirip yayınlayan yayınevlerinin içinde bulunduğu bu anlamsız sanrının, gerçeklik duygusunu zedelediğine inanıyorum ben. Eserin sahibi, yaratıcısı siz değilsiniz, onu temsil eden tüzel kişi de siz değilsiniz. Kimsenin sizden izin alması falan gerekmiyor. Ha belki Türkiye'den çıkan bir yazarın, ülkede yayınlanan ilk kitabı olsaydı bir nebze olsun üzerinde tartışılabilir bir konu olabilirdi. Şu haliyle yok. Ben tüm bu açıklamalarda, Tr yayınevlerinde gördüğüm "biz edebiyat duayeniyiz, bize soracaksın" tavrının, çok küçük bir pazar olan ÇR'ya uygulandığı için daha düşük seviyede bir varyantını görüyorum. Bunun doğrudan bir şahsi zaaf olduğunu da düşünmüyorum ha, onu da belirteyim. Bu Orta Doğu kültürüne çok maruz kalmak, yaş almak, zamana yetişememek başta olmak üzere bir sürü toplumsal yıpranmanın etkileri. Eminim kendi iş ilişkilerimde, kendi sektörümde ben de benzer şeyler yapıyorumdur fark etmeden.

Verdiğiniz örnekte geçen, neyin kime, ne zaman cesaret edip edemediğinin de hiç önemi yok. Benim asli itirazım ve diğer eleştirilerin bir bölümünün de ortak noktası, çok daha temel bir noktaya dair. Verilen örneğin cesaret gerektirdiğine de katılmasam da tartışma safsata tarafına sapmasın diye geçiyorum. Siz gerekli'den izin almanız gerektiğini (pun not intended) düşünüyor olabilirsiniz, bu aranızdaki ilişkiyi bağlar. Ancak aynı durumda başkalarının da sizden izin almasını gerektiğine dair bir veri elbette değil bu. Ama ben öyle yapıyorum diye bir mantık olabilir mi? Yapmayın istemiyorsanız.

Daha önce konuyu farklı eksenlere çektiğime dair iddianın da apolitizm temelli bir safsata olduğunu belirtmek zorundayım bu arada. Beğenseniz de beğenmeseniz de hayat politiktir. İkili ilişkilerinizdeki dinamikleri, karşılaştığınız her unsurdan beklediğinizde, bunun aksini kabul edemez bulduğunuzda ve bu durum gerçekleşmediğinde de hasımlarınıza sosyal baskı uygulamaya çalıştığınızda, benim politik olarak tanımladığımda rahatsız olduğunuz davranış bütünün sınırlarından girmiş oluyorsunuz. İşaret eden parmağa kızmak da sizin seçiminiz, benim işaret etmemi engellemez.

Daha önce de bahsettim, bunun başka bir ülkede yayıncı camiasında açıklanabilir bile olmadığını. "Yav bize bakalım şimdi, ülke gerçeği, ülke değerleri" demişsiniz. Böyle tanımlayınca daha yutulabilir lokmalar mı oluyor? Ülke değerleri diye itelenen bir sürü "Ortadoğululuklar" daha biliyorum ben, sayayım mı?


TLDR Editi:

Yorumlara cevap verip vermemek de sizin kendi seçiminiz, tıpkı insanların konu hakkında hangi yolla, nerede fikir bildireceklerinin kendi seçimleri olduğu gibi.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: battlehammer - 09 Ağustos, 2022, 18:57:06
İçerik uyarısı: Bu mesaj kişisel bir cevap mesajıdır. Yapısı gereği üçüncü kişiler için tetikleyici ve rahatsız edici olabilir. Konuyla ilgisiz insanlar okumadan geçebilir.

Servet Bey:

Mesajınızın sonunda "Bütün bu itham ve ifadelerinizle konuyu kişiselleştiriyorsunuz" demişsiniz. Üstelik bunu, tamamen bir olay üzerinden, nesnel bir eleştiride bulunduğum bir mesaja, son derece kişiselleşmiş, yaşımı, işimi sorarak başlayan, boyumun ölçüsünü bildirmekle tehdit eden bir mesajla yapmışsınız. Yapın tabii... Yapma demiyorum, hobi olarak yine yapın. Ancak aradaki farkı görebilmeniz için, bir de kişiselleştirilmiş cevap atayım istedim: Umarım çok kızmazsınız, kalbe hiç iyi gelmiyormuş bir yaştan sonra sinir. Aman dikkat.

Otoritesi sorgulanan her sevimlilik abidesinin otomatik olarak senin yaşın kaç diye lafa girmek istemesi, bunu yapabilecek veriye sahip olmayınca da sinirlenmesi, internetin en sevdiğim klişelerinden biridir. Heyecanımı ise, -niye heyecanlanmışsam artık- anlamanıza çok sevindim, muhtemelen yanlış anlamışsınızdır ama yine de anlaşılmak güzeldir. Kişisel bilgilerimin, mesleğimin konuyla bir ilgisi olmadığı ise aşikar. İlla Ad-hominem yapmak istiyorsanız, nasıl yapacağınızı da bana sormayın bir zahmet, kendiniz bulun.

Sorduğunuz retorik sorulara gerçek sorularmış gibi cevap vermeye karar verdim, çünkü neden olmasın? Benim işimle ilgili sınırları siz mi çizeceksiniz sorusunun cevabı hayır, çünkü bu bedavaya verdiğim bir hizmet değil. Ama belli ki baya kötü yönetiyorsunuz işinizi. Her ne kadar bu mesajlar fiyatı oldukça yükseltmiş olsa da yine de bu konuda danışmanlık hizmeti vermeyi tekrar düşünebilirim. Prensipte anlaşırsak yarın sabah resmi teklifi gönderirim mail adresinize. Bu ahkamı kesecek gücü, hayatın her alanındaki zorbalara ve zorbalığa karşı gösterdiğim uzlaşmaz nefretten alıyorum.

Siz nasıl Ben "baobab'a tavrımı saklamadan ortaya koydum doğru bulursun, bulmazsın" diyorsanız, ben de aynısını yapıyorum. Bunu doğru bulup bulmayışınız da ilgi alanıma pek girmiyor.

"Dediklerimden bişey anlamayıp hala Flaneur'ü şeytanlaştırmak" derken içinde olduğunuz bir başka yanılgı ise, kuvvetle muhtemel insanlar bizi kıskanıyor-vari bir paranoya. Yo, bilakis, bu tartışma ortaya çıkana kadar söz konusu şirket(Flaneur) yayınladığı kitapların bir bölümü ilgi alanıma giren, tamamen nötr davrandığı bir yayıncı idi. Bir bütün olarak konuya dair sunduğunuz her argümanla birlikte karşı çıktığım için de, hem konuyu burada öğrendiğim hem de burayı "düşüncelerimi, açıklamak için uygun bulduğum bir platform" olarak sınıflandırdığım için burada itiraz ettim. Yani tam olarak, dediklerinizi zaten anladığım için, sizin şeytanlaştırma olarak gördüğünüz eleştirileri yapıyorum. Şikayetçiyseniz, kendi tabirinizle şeytanlaşacak şeyler yapmamayı deneyebilirsiniz. Veya denemezsiniz, o da sizin tercihiniz. Belki birbirinden farklı eleştirilerin kolektif sonucunu şeytanlaştırma diye algılayabiliyor olabilirsiniz, o konuda da yapabileceğim bir şey yok.

Açıklamalarınız kendini tekrar eden ve tavrınızı meşrulaştırmaya yönelik geçerliliği olmayan bahanelerden ibaret. Ayrıca parasal güç ile bir kazanım elde edilmesini olumladığıma yönelik iddia da tamamen gerçek dışı. Hemen tüm söylediklerim, gatekeeping ve çevresinde şekillenen zorbalık ile ilgili. Tartışmaların yazılı bir şekilde yapıldığı ve yazılanların rahatlıkla tekrar okunabildiği bir ortamda, bu tip hedef saptırmalar sadece zaman kaybı yaratıyor. Sayfa yukarı kaydırılarak görülebiliyor zira aksi.

Ben de herhangi bir konuda fikir açıklamak için icazet almak zorunda da değilim. Şu konuşmalardan anladığım kadarıyla baya zor geliyor bunu anlamak, temel sorun burada çıkıyor.

Yukarıdaki ifadelerimde, önceki mesajımdaki ifadelerde, tırnak içinde örneklediğiniz ifadelerde hakaret olduğunu düşünüyorsanız, bunları raporlamaktan bana dava açmaya kadar değişken bir skalada çeşitli önlemler alabilirsiniz. Ama sizi zahmetten kurtarayım, sözlerim hakaret içermemektedir, maalesef yazılı tartışmalarda dikkatli bir insanımdır. Ha yine de buyurun, uğraşın tabii. Hatta ben de tekrar ageism yapayım sizin gibi (bakın sizin için bir "ecnebice" kelime daha), insan belli bir yaştan sonra bir şeylerle uğraşmak istiyor, iyi gelir belki. Adınız, sanınız, yeriniz ile ilgilenmiyorum. Samimi bir biçimde iletişim kurmak gibi bir sorumluluğum da yok. Boyumun ölçüsünü bildirmek ile ilgili fantezilerinizi ise maalesef umursamıyorum, bunları ağlayarak günlüğünüze yazabilirsiniz isterseniz.

Muharebeyle.

Edit: Kendi adıma yeterince mesaj kirliliğine yol açtım, daha da zaman harcayamayayım. Yolun bundan sonrasına da editlerle devam edeceğiz. ADRES VER ADRES seviyesine hızla erişmiş Servet Bey. Gideyim de gidiş dönüş 1038 liraya otobüs bileti alayım, böylece hiç tanımadığım rastgele bir insanın yüzüne söyleyeyim söyleyeceğimi. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanan insanlara bayılıyorum, cesaret falan yazmış bir de ;D

Mevzuyu kıssadan hisseye bölümü ile bitirelim, toplumsal fayda çıksın: Gençler, öz Güven iyidir ama öz farkındalık daha iyidir. Yersiz özgüven patlamalarına dikkat edin, sonra rezil olursunuz ama fark etmezsiniz bile.

Edit 2: Servet Bey'i sonsuzluğa uğurlamamızla birlikte işlevini yitirmiş olan bu mesaj da bir kaç gün içinde kendini imha edecektir.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Tuco Ramirez - 09 Ağustos, 2022, 23:07:16
Forumun özel mesaj özelliği olduğunu hatırlatarak cekileyim ben de...
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: hanac - 10 Ağustos, 2022, 07:23:52
Servet Bey kendi mesajlarını ve hbegec de son mesajını silmiş.

Bunu buraya yazayım da, sonra forum yönetimi silmiş denmesin  :)

Konuyu daha fazla uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum, isteyen özelden devam edebilir tabii ki.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Vassago007 - 10 Ağustos, 2022, 08:12:16
Forum çoktandır forum olmaktan çıktı her şeyi ÇOK BİLEN insanların kavga ettiği yer haline geldi. Eski tadımlık bilgilendirici konular yerini kavga ve tahammülsüzlükler aldı.  :-X
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: pizagor - 10 Ağustos, 2022, 08:36:39
Alıntı yapılan: Vassago007 - 10 Ağustos, 2022, 08:12:16
Forum çoktandır forum olmaktan çıktı her şeyi ÇOK BİLEN insanların kavga ettiği yer haline geldi. Eski tadımlık bilgilendirici konular yerini kavga ve tahammülsüzlükler aldı.  :-X

Bence her konuda olduğu gibi bu durum özelinde de konuşulmasının, tartışılmasının herhangi bir zararı yok. Yeter ki tartışma adabı korunsun, hakaret sınırında yazışmalar olmasın. Bu esnada yazılanların silinmiş olması nedeniyle tartışma üslubunun nerelere vardığı üzerine yorum yapamıyorum.

Sevenleri, sevmeyenleri olarak keşke zinhar yasaklı olan ekol tartışmaları dahi yapabilecek durumda olabilsek.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: rumar80 - 10 Ağustos, 2022, 08:40:21
Alıntı yapılan: Vassago007 - 10 Ağustos, 2022, 08:12:16
Forum çoktandır forum olmaktan çıktı her şeyi ÇOK BİLEN insanların kavga ettiği yer haline geldi. Eski tadımlık bilgilendirici konular yerini kavga ve tahammülsüzlükler aldı.  :-X

    Dinamik her yapıda olabilecek dalgalanmalar bunlar. Zamanla su akıp yolunu bulur. Forum dostları endişelenmesin.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: hbegec - 10 Ağustos, 2022, 10:36:51
Herkese merhaba benim yazdıklarımı silmemin sebebi başka bir polemik daha yaratmamak içindi.Geçtiğimiz yıllarda Flaneur Comics ile yaşadığım nahoş bir olayı yazmıştım battlehammer a destek olmak için sonra düşündüm bir tartışma daha açılacak bende pek sakin bir adam değilim o yüzden başlamadan tartışmayı bitireyim deyip sildim yazdığımı.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: battlehammer - 10 Ağustos, 2022, 18:24:35
Alıntı yapılan: flaneurcomics - 10 Ağustos, 2022, 17:13:23
  Flaneur'ün sosyal medyada üslubu özellikle tercih ettiğimiz bir paylaşımımızın ardından burada tartışılması üzerine, kendimizi ifade etmeye çalıştım. Hiçbir zaman paylaşımımızdaki üslubu savunmadım, buradaki tarafsız, makul eleştiri ve sitem eden üyeleri de dikkate alıyor, sitemlerini anlıyorum. Yine de oradaki dili özellikle tercih ettiğimizi bir daha söylemeliyim. Ardından bu dili kullanmamıza sebep olan nedenleri açıkladım. Yayımcılıkla ilgili defacto kurallardan bahsettim. Bu kuralları her yayımcı bilir. Kira artışında kanuni hakkını kullanarak fahiş artış yapan, ev sahibini herkesin eleştirdiğini tahmin ediyorum. Neyse! Anlamak, konuyu felsefi olarak tartışmak yerine burada imalı, imlalı ve seçilmiş cümlelerle başta şahsım ve yayınevime hakaret ve linç içeren cevaplar yazanlar oldu.

Hiçbir forum sitedinde aktif olmuyorum, bundan sonra da, bu yazı muhataplarına ulaşınca silinecek ve ne ben ne Flaneur burada olmayacak.

Son olarak, bir arkadaş bana gelmiş, hiç ilgilenmediğim için sitem etmiş, öyleyse talihsizlik olmuş. Samimiyetle konuyu hatırlamıyorum ama hayatın beni kendimden alıkoyduğu bir gün olduğunu sanıyorum. Özellikle arkadaşımdan özür diliyorum. Dilerse kahve teklifim bakidir. Battlehammer arkadaşım beni ebediyete intikal ettirdiğini yazmış, haklıdır. Bu sayfadan, forumdan ebediyete intikal ediyorum ama kendisine söz gerçek hayatta elbet görüşeceğiz.

Muhabbetle


Anlaşılan Servet Bey'in "konuyu felsefi bir biçimde tartışmak"tan anladığı, "Ben istediğimi yapayım, buralarda herkes benden izin alsın. Ama kimse ağzını açıp bana gık demesin."  Maalesef... Öyle bir dünya olmadığını görmüştür artık kuvvetle muhtemel. Hayatın her alanında bullyler var. Keşke olmasaydı ama var.  Ve bunların karşısında mümkün olduğunca durmak, bize yapmadı, görmezden gelelim dememek gerekiyor. Enteresan şekilde bu tip zorbalık, hedef aldığı alan küçüldükçe ters orantılı şekilde cesaret de bulabiliyor. Açıkçası daha önceki mesajların screenshot'ını almadığım için biraz üzüldüm, tam bir örnek vakaydı oysa. Servet Bey'in hayal ettiği hakaretler neler, tam olarak bilmiyorum. Belki de hayatında hiç hakaret görmemiş de olabilir. Ben ne yazık ki salon beyefendisi çizgimi bozarak bu eksikliği kapatamayacağım, boşlukları kendisi doldurabilir. "Beni linç ediyorlar" ise, insanların genelde karşısındakiyle uğraşmak istemediğinden, biraz da savuşturmak için başarılı bir yol olmasından dolayı kendisine "eyvallah abim, büyüksün abim" çekmesine alışmış, belli bir mental formda kişilerin, aslında hak ettikleri tavırla karşılaştıklarında içinde boğulduğu ani şaşkınlık ve derin çıkmazdan kurtulmak için sarıldığı standart bir can simidir günümüzde. (Cümle bitmeyecek sandınız di mi sadece okuyan sessiz çoğunluk? Ben sizi yarım cümleyle gönderir miyim be!)

Bana sözler veren Servet Bey'e buradan tekrar el sallıyorum. Kendisini korku içinde bekleyeceğim, titremekten gözüme biraz uyku girmeyecek ama ne yapalım, kısmet diyeceğiz artık. Şimdi baltayı taşa vurdum, sanırım ben tam anlamıyla mahvoldum! Aman Servet bey vurmayın lütfen, ben narin ve çok kolay incinen bir insanım. (Çok tehlikeli adam bu Servet Bey çocuklar! aman haaa, dikkat edin kendinize.)

Mesajlarını sildiği halde halen tatlış tehditler savurmaya devam eden Servet Bey, belli ki gece yatağına yattığında da devam etmiş benimle kavga etmeye kendi kendine. Servet Bey, size "bi vurcam!" falan diye bağırmalı, sakince tavanı izlerken aniden yerinizden hoplayarak yastık falan yumruklamalı bir gece geçirttiğim için özür dilerim. Ben bu kadar etkileneceğinizi düşünmemiştim, öpüyorum yanaklarınızdan.

-Muhabbet Kuşuyla
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: pizagor - 10 Ağustos, 2022, 20:24:15
Başlığın okurları ne düşünüyor bilmiyorum ama karşılıklı kullanılan üslup ne taraflara ne de tartışmaya yakışıyor. Bu platformda , flaneur sosyal medya hesabından yapılan anketle başlayan süreç tabiki eleştirilmeliydi, flaneur istiyorsa ve de gerek görüyorsa buna yanıt vermeliydi, okur ikna olmuyorsa itiraz etmeliydi vs... Ama her tartışmada olması gerektiği üzere datayla konuşulmalıydı, kanıtlar sunulmalıydı. Haklı çıkmak üzerine değil de belki biraz uzlaşmacı bir ruh haline ihtiyacımız vardı. Maalesef o olgunluğu arada bir noktada kaçırdık. Arada yazılanlar önemliydi muhtemelen, pek çoğumuz okuyamadı, kaybolmalarına üzüldüm...

Flaneur gitsin istemem; herhangi birisi buradan ayrılsın istemem. Herkesin en iyisini bildiğini ama kimsenin pek bir şey de bilmediğini bilirim. Dolayısıyla ortak akla ihtiyacımız olduğunu düşünürüm. Ve ortak akıl da çizgiroman kadar küçük bir azınlık zevki için bu tarz platformlardır. Her düşünceye , her yoruma ihtiyaç duyulur.

Benim gibi mizacı sert birisine 'uzlaşmacı olamadık ' diye yazdıran hayat kime neler yaptırmaz şirinliğiyle bitireyim ben de.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: battlehammer - 10 Ağustos, 2022, 21:04:12
Alıntı yapılan: pizagor - 10 Ağustos, 2022, 20:24:15
Başlığın okurları ne düşünüyor bilmiyorum ama karşılıklı kullanılan üslup ne taraflara ne de tartışmaya yakışıyor. Bu platformda , flaneur sosyal medya hesabından yapılan anketle başlayan süreç tabiki eleştirilmeliydi, flaneur istiyorsa ve de gerek görüyorsa buna yanıt vermeliydi, okur ikna olmuyorsa itiraz etmeliydi vs... Ama her tartışmada olması gerektiği üzere datayla konuşulmalıydı, kanıtlar sunulmalıydı. Haklı çıkmak üzerine değil de belki biraz uzlaşmacı bir ruh haline ihtiyacımız vardı. Maalesef o olgunluğu arada bir noktada kaçırdık. Arada yazılanlar önemliydi muhtemelen, pek çoğumuz okuyamadı, kaybolmalarına üzüldüm...

Flaneur gitsin istemem; herhangi birisi buradan ayrılsın istemem. Herkesin en iyisini bildiğini ama kimsenin pek bir şey de bilmediğini bilirim. Dolayısıyla ortak akla ihtiyacımız olduğunu düşünürüm. Ve ortak akıl da çizgiroman kadar küçük bir azınlık zevki için bu tarz platformlardır. Her düşünceye , her yoruma ihtiyaç duyulur.

Benim gibi mizacı sert birisine 'uzlaşmacı olamadık ' diye yazdıran hayat kime neler yaptırmaz şirinliğiyle bitireyim ben de.

Pizagor, büyük oranda katılıyorum hemen her söylediğine veya söylediğine özü itibariyle bir itirazım yok diyeyim. Ancak eleştiriye höt-zöt ile, kaba kuvvetle cevap veren bir anlayış karşısında (baya bana fiziksel şiddet uygulamakla tehdit eden adam var yukarıda, farkındayız değil mi? Yani muhtemelen pek mümkün değil bu fizik kuralları gereği, beni gerçek hayattan tanıyanlarınız biliyordur zaten. Ama yapabileceğini düşünüp bildiğin tehdit edebiliyor olması rahatlıkla net bir veri burada) sarkastik, tahrik edici ve dalga geçer cevaplar yazıyor oluşumun, "iki taraf da uzlaşmacı olmalı, anlayış gösterilmeli" biçiminde değerlendirilmesi bana normal gelmiyor diye şerhimi koyayım.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: flaneurcomics - 11 Ağustos, 2022, 00:32:46
Sildiğim mesajlara binaen yeniden açıklama.

Bizi sevenlerde yarattığımız hayal kırıklığı için öncelikle özür dilerim. Malum konu üzerinden sosyal medyadaki paylaşımı yaptık. Üslup tercihimizdi. Yayıncılıkta etik bir kural vardır. Bir kitabı kim yayımlıyorsa sanatçının diğer kitaplarını da yayınlama önceliği o yayınevinin olur. Bir başka yayımcı yayımlamak isterse önceki yayınevinden durumu sorulur. Zaten bir ajans yönetiyorsa kitabın haklarını kitabın ilk yayıncısı sözleşmeye uyduğu takdirde sürdürmek istediği kadar yayını sürdürür. Bu kitapta ajans yok! Zaten bu durum bir boşluk yarattı, ajans olsa mesele buralara gelmezdi bile. Sözleşme süresi bitince eski yayıncı artık teliften düşmüş ve tekrar yayın yapmayacaksa bir başkası ya da başkaları teklif verebilir. Bu yazılı olmayan bir kuraldır. Bu kural, risk almış, bilgisini işine aktarmış, emek vermiş, değer üretmiş her yayıncının haklarını koruyan, sermaye istediği zaman elinden almasın diye süreçlerde kendi formunu belirlemiş bir kuraldır. Belirteyim, bunlar benim koyduğum kurallar değiller.

Şimdi, daha önce yazdım, okunamadan sildiğim mesajların içeriğini merak edenler için tekrar yazıyorum. Pandemi arifesinde (Çizgili Düşler'den Mustafa Bey, tanıyan sorabilir) aynı kitap için tasarrufumuzu sordu bizde, yayın planımızda olduğunu söyledik, tabii pandemi, gelişen ekonomik krizle birlikte kitaba nakit yatırım yapmak mümkün olmadı. Benim şahsen rahatsız olduğum durumlar şunlar, Çizgili Düşler piyasa kurallarına uyduğu, etik davrandığı için mi kaybetti? Bu adamların bu kitabı basarak elde edeceği itibara, ahlaklı omaları mı, yayıncılık etiğine sadık olmaları mı mani oldu? Eğer varsa  rızıklarından olmadılar mı? Peki okur 2-3 yıl önce kitapla buluşsa daha iyi değil miydi? Bir diğer durum, bu kitapla ilgili gizlice yürütülen teklif süreci. Başka bir  teklif olmadan tek talip olarak kitabı ucuza kapatmak. Bir diğer teklif olsa, kitabı alamayacak alsa da şimdi ödediği teliften çok daha fazla ödeyecekti malum yayınevi. Bunları özellikle hesapladılar demiyorum, ama durumun kime avantaj sağladığını herkes biliyor. Bütün bunlar olurken de yazarın "Habibi"  kitabının piyasada hala aktif olduğunu eklemeliyim. Şimdi bunları serbest piyasa manevraları olarak da değerlendirebilirsiniz, etik kuralları çiğneyen vahşi kapitalizm olarak da. Lakin benim için bu "düşkünlük" Diğer yayınevinin sahibini tanırım yayımcılığa başlamadan önce gelip benden yayıncılıkla ilgili fikir almışlığı var, sohbetimiz var ve piyasanın zor koşullarından ikimizde haberdarız. Basılmamış onca kitap varken Craig Thompson kitabı seçmek zaten Flaneur'e, kitaplığına öykünmekten öte değil benim için. Flaneur, Craig Thompson yayımladığında diğer yayınevi yoktu, bunu kibir olarak yorumlamasın kimse lütfen. Sonra malum o küçümseyen story paylaşıldı. Yineliyorum bu üslup bu süreçte olan bitenlere itiraz olarak tercihimizdi. Lakin altını çizeyim üslup doğru demiyorum. Bütün bu yazdıklarımı da Baobab'a düşmanca yazmıyorum. Biz, Redkit, Blacksad defter ve t-shirt ürettiğimizde Y.K.Y'den, son kitabımız "Nick Cave and The Bad Seeds'" art book'u  yayımlamadan önce de Sırtlan kitaptan müsade aldık. Şu anda herhangi aktif bir Manara kitabı yok. Onu da sorarak aldık. Biri Alan Moor'u siz mi tanıttınız, Gerekli sizden büyük yazmıştı. Evet büyük. Ekonomik olarak hele çok büyük. Türkiye'nin ilk çizgi roman dükkanı ve yayımcısı herkeste emekleri var ve öncüler. Şimdi de Manga yayımı ve kültürü konusunda ülke çizgi romanında katmanlar oluşturuyorlar. Alan Moore'a dönersek, Gerekli, Watchmen'i yayımlarken Türkiye'de grafik roman yayımlanmıyordu neredeyse yoktu! Ne ticari olarak ne içerik olarak kimse yayımlamıyordu. Gerekliden de fikir aldım ayrıca.. okur bilmez, dostlar ve ajanslar bilir. Daniel Clowes, Gipi, Marjene Satriapi ve çokça kitabı rezerve ettiğim halde, basamadığım için bencillik etmedim yayıncılara bıraktım. Umarım meramımı anlatabilmişimdir artık kitap, tiraj filan değil bizim için mesele, artık ne Craig Thompson ne Habibi ne de başka bir kitabı için de bir tasarrufumuz yok.

Kimseye had bildirmedim, kimseye kabadayılık yapmadım, burada herkes benden izin almalı demedim. Yayıncılığın jandarması hiç değilim. Bir kitabı sadece ben basarım tavrım da yok. Buraların abisi gibi de davranmıyorum. Hala böyle yorumlamak isteyene artık ne desem boş! Ben yazdıklarımın hepsine esas muhatabından karşılaştığımızda cevaplar almayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Şimdi genel teamül budur, yazılı bir kural değildir yazdıklarım, uymak istemeyen uymaz, bundan sonra biz de uyacak gibi değiliz. Hayat politikmiş değil mi Battlehammer?  Sahi bu adı yok, sanı yok, kerameti kendinden menkul arkadaş bu durumu bilir bilmez, açıklamalarımıza rağmen bizim kendi işimizle ilgili sınırları çizmeye, şahsımla ilgili psikolojik tahliller yapmaya, her yazdığımdan konuyu kafasındaki istediği istikamete sürmeye, işin etik olup olmadığına karar vermeye kalkıyor, bunu yaparken de kurduğu cümlelerde tarif ve ithamlardan çekinmiyor. Neymiş, kapı bekçiliği yapıyormuşuz, buraların abisiymişiz, ortadoğululukmuş, bu itirazımız neo liberal piyasa faşizmiymiş, Akp politikalarını içselleştirmişiz. Biz nasıl tepki koyuyorsak o da bize tepki koyuyormuş. Neden? Çünkü adam bizim gibilere hayat dersi vermeye and içmiş biriymiş, bize had bildirecekmiş ve bütün bunları "günlüğüme ağlayarak yazabilirmişim!" Konunun muhatabıyla zaten yüz yüze geliyoruz, geleceğiz. Bırak verecek dersi verebiliyorsa o versin, sen kimsin?!
Buradaki insanlar çok sessiz kalıyorlarmış, yeterince tepki göstermiyorlarmış, anlayışlı olunmamalıymış, itiraz etmiyor olabilirlermiş de kendisi akıllı ve kahramanmış bu yüzden hakkettiğimiz dersi kendisi veriyormuş.

Bu arkadaş bizimle, bizim işimizle ilgili bolca atıp tutup ahkâm kesti durdu. Yukarıda duruyor yazdıkları. Bildiği bütün terim ve kavramları aynı metin içinde kullanarak akıllı olduğun ispatı içinde olduğunu sanıyorum.  Önceki paylaşımlarımı muhabbetle diyerek bitiriyorum, adam, "muharebeyle" yazıyor! Sonra gerçek hayatta görüşmek üzere diyorum, aynı arkadaş tehdit ettiğimi yazıyor, yanaklarımdan öpüyormuş, hakikaten çok tatlı! Tehdit etmiyorum ama ağlayarak günlüğüme yazmak için meydan okuyorum. Kendisine diyorum ki, kahraman! burada bana rumuzunla had bildirme, önce adını yaz sonra gel yüzüme anlat.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: Volrath - 11 Ağustos, 2022, 09:09:48
Sadece bana ithaf olan kısma yanıt vermek istiyorum.

Alıntı yapılan: flaneurcomics - 11 Ağustos, 2022, 00:32:46
Biri Alan Moor'u siz mi tanıttınız, Gerekli sizden büyük yazmıştı. Evet büyük. Ekonomik olarak hele çok büyük. Türkiye'nin ilk çizgi roman dükkanı ve yayımcısı herkeste emekleri var ve öncüler. Şimdi de Manga yayımı ve kültürü konusunda ülke çizgi romanında katmanlar oluşturuyorlar. Alan Moore'a dönersek, Gerekli, Watchmen'i yayımlarken Türkiye'de grafik roman yayımlanmıyordu neredeyse yoktu!

Benim yazdığım:

Alıntı yapılan: Volrath - 09 Ağustos, 2022, 08:27:36
Bence çok bir geçerliliği olmasa da size göre madem yazarı ilk yayınlayan onu ülkeye "tanıtmış" oluyor, o zaman iddialarınızı Craig Thompson ile sınırlamanızı öneririm. Çok detaylı bir araştırma yapmadım ama Gerekli Şeyler'in Watchmen'i yayınlama tarihi 2012, sizin From Hell' yayınlama tarihiniz 2017. Demek ki bunca kişi, Alan Moore'u Gerekli Şeyler sayesinde tanımışız. Bu duruma istinaden Gerekli Şeyler'in instagramında "Flaneur büyüyünce Gerekli Şeyler olur mu?" diye oylama görseniz vereceğiniz tepkileri merak ettim.

Sakin günler dilerim.

Servet bey, sakin kafayla şunlara bir bakın ve ben iddia ettiklerinizi mi yazmışım, bambaşka şeyler mi, bir düşünün lütfen. Bu tanıtma kavramı da bizzat sizin instagram hesabınızda yazdığınız yazıdan alıntıdır. Yazılarınları böyle algılamaya meyilli hareket ettiğiniz için cevap vermeyi kesmiştim ama neyse ki söz uçuyor, yazı kalıyor. Ben kimseyi büyüklük-küçüklük kıyaslamasına sokmadım, yaptıklarınız size yapılsa tepkiniz ne olurdu diye merak ettiğimi belirttim. Ve kendi adıma o tepkinin hiç sükunet içermeyeceğini görebiliyorum.

Bütün ıvır zıvırı kenara itersek, demek ki kitabın telifi boştaymış, aldıysanız bile kaybetmişsiniz ki Baobab telifi alabilmiş. Düz bir mantıkla, Blankets'ı "basmayı istediklerim" köşenizde yayınlamışsınız, biri de oradan bir kitap basmış, siz de şu anda "onlar bize öykünüyor" diyorsunuz. Aklıma yatmıyor. Yatması için Baobab'ın evet biz onlara öykünüyoruz diye açıklama yapması lazım.

Anladığım kadarıyla lafı Gerekli Şeyler Watchmen'i bastığında çok risk almadı, zaten bu konuda açlık çeken piyasaya kitap sundu demeye getiriyorsunuz. Habibi ve dolayısıyla Craig Thompson'ı basmak ise riskti, ben aldım, şimdi öteki ucuza telifle benim açtığım kapıyı sömürdü diyorsunuz. Okur cephesinden cevap vereyim, 1987 tarihli Watchmen'in ülkemizde basılmasının 2012 yılını bulması ülkemizin ayıbıdır. Ama az ya da çok risk midir, açıkçası emin değilim. Filmlerin bu tip eserlerin tanıtımında oynadığı rolü düşünürsek, Watchmen'in 2009 tarihli filmiyle bu ülkede kitlesini kendisinin hazırladığını düşünüyorum. Dolayısıyla Gerekli Şeyler risk almaktan ziyade açığı görmüş, fırsatı değerlendirmiştir bana göre. İyi de yapmıştır. 2012 yılından sizin Habibi'yi bastığınız 2018 yılına geldiğimizde ise ilerlemiş bir sektör, açılan irili ufaklı çizgi roman dükkanları, takipçilerine tavsiyeler veren sosyal medya hesapları, merak ettikleri kitabı araştıran ve yayınevlerinden talep eden bir kitle görüyoruz. Craig Thompson'ı mutlaka sayenizde öğrenenler olmuştur ama bu durum genellenebilir bir şey midir?

Ben öncelikle kaliteli eser isterim. Baskı kalitesiymiş, etiket fiyatıymış, benim için sonra gelir. Kaliteli ve ucuz olmasını tabii ki isterim ama madem konuyu edebi değil ticari pencereden tartışıyoruz, her malın fiyatı bellidir. Demek ki yazara kendisini hoşnut edecek bir teklif yapılmış, bu durum yazar ve yayınevi hariç kimi ilgilendirir? Yazar eğer 10 yerine 5'e razı olup eserini verdiyse, bu yayınevi için maliyetin azalması demektir ve etiket fiyatının da 20 değil 15 olabileceğine işarettir, bu da okur olarak beni mutlu eder. Başka kimseyi de ilgilendirmez. Dolayısıyla etik diye bangır bangır alevlendirdiğiniz bu tartışmada diğer yayınevinin telifi ucuza alması, okuru bağlayan bir şey değildir.

O üslup tercihimizdi diyorsunuz. Peki. Yayınevi sizin, piyasaya istediğiniz şekilde göstermek hakkınız.

Tekrardan sakin günler diliyorum.
Başlık: Ynt: Blankets - Craig Thompson
Gönderen: battlehammer - 11 Ağustos, 2022, 11:46:41
Alıntı yapılan: flaneurcomics - 11 Ağustos, 2022, 00:32:46
Sildiğim mesajlara binaen yeniden açıklama.

Bizi sevenlerde yarattığımız hayal kırıklığı için öncelikle özür dilerim. Malum konu üzerinden sosyal medyadaki paylaşımı yaptık. Üslup tercihimizdi. Yayıncılıkta etik bir kural vardır. Bir kitabı kim yayımlıyorsa sanatçının diğer kitaplarını da yayınlama önceliği o yayınevinin olur. Bir başka yayımcı yayımlamak isterse önceki yayınevinden durumu sorulur. Zaten bir ajans yönetiyorsa kitabın haklarını kitabın ilk yayıncısı sözleşmeye uyduğu takdirde sürdürmek istediği kadar yayını sürdürür. Bu kitapta ajans yok! Zaten bu durum bir boşluk yarattı, ajans olsa mesele buralara gelmezdi bile. Sözleşme süresi bitince eski yayıncı artık teliften düşmüş ve tekrar yayın yapmayacaksa bir başkası ya da başkaları teklif verebilir. Bu yazılı olmayan bir kuraldır. Bu kural, risk almış, bilgisini işine aktarmış, emek vermiş, değer üretmiş her yayıncının haklarını koruyan, sermaye istediği zaman elinden almasın diye süreçlerde kendi formunu belirlemiş bir kuraldır. Belirteyim, bunlar benim koyduğum kurallar değiller.

Şimdi, daha önce yazdım, okunamadan sildiğim mesajların içeriğini merak edenler için tekrar yazıyorum. Pandemi arifesinde (Çizgili Düşler'den Mustafa Bey, tanıyan sorabilir) aynı kitap için tasarrufumuzu sordu bizde, yayın planımızda olduğunu söyledik, tabii pandemi, gelişen ekonomik krizle birlikte kitaba nakit yatırım yapmak mümkün olmadı. Benim şahsen rahatsız olduğum durumlar şunlar, Çizgili Düşler piyasa kurallarına uyduğu, etik davrandığı için mi kaybetti? Bu adamların bu kitabı basarak elde edeceği itibara, ahlaklı omaları mı, yayıncılık etiğine sadık olmaları mı mani oldu? Eğer varsa  rızıklarından olmadılar mı? Peki okur 2-3 yıl önce kitapla buluşsa daha iyi değil miydi? Bir diğer durum, bu kitapla ilgili gizlice yürütülen teklif süreci. Başka bir  teklif olmadan tek talip olarak kitabı ucuza kapatmak. Bir diğer teklif olsa, kitabı alamayacak alsa da şimdi ödediği teliften çok daha fazla ödeyecekti malum yayınevi. Bunları özellikle hesapladılar demiyorum, ama durumun kime avantaj sağladığını herkes biliyor. Bütün bunlar olurken de yazarın "Habibi"  kitabının piyasada hala aktif olduğunu eklemeliyim. Şimdi bunları serbest piyasa manevraları olarak da değerlendirebilirsiniz, etik kuralları çiğneyen vahşi kapitalizm olarak da. Lakin benim için bu "düşkünlük" Diğer yayınevinin sahibini tanırım yayımcılığa başlamadan önce gelip benden yayıncılıkla ilgili fikir almışlığı var, sohbetimiz var ve piyasanın zor koşullarından ikimizde haberdarız. Basılmamış onca kitap varken Craig Thompson kitabı seçmek zaten Flaneur'e, kitaplığına öykünmekten öte değil benim için. Flaneur, Craig Thompson yayımladığında diğer yayınevi yoktu, bunu kibir olarak yorumlamasın kimse lütfen. Sonra malum o küçümseyen story paylaşıldı. Yineliyorum bu üslup bu süreçte olan bitenlere itiraz olarak tercihimizdi. Lakin altını çizeyim üslup doğru demiyorum. Bütün bu yazdıklarımı da Baobab'a düşmanca yazmıyorum. Biz, Redkit, Blacksad defter ve t-shirt ürettiğimizde Y.K.Y'den, son kitabımız "Nick Cave and The Bad Seeds'" art book'u  yayımlamadan önce de Sırtlan kitaptan müsade aldık. Şu anda herhangi aktif bir Manara kitabı yok. Onu da sorarak aldık. Biri Alan Moor'u siz mi tanıttınız, Gerekli sizden büyük yazmıştı. Evet büyük. Ekonomik olarak hele çok büyük. Türkiye'nin ilk çizgi roman dükkanı ve yayımcısı herkeste emekleri var ve öncüler. Şimdi de Manga yayımı ve kültürü konusunda ülke çizgi romanında katmanlar oluşturuyorlar. Alan Moore'a dönersek, Gerekli, Watchmen'i yayımlarken Türkiye'de grafik roman yayımlanmıyordu neredeyse yoktu! Ne ticari olarak ne içerik olarak kimse yayımlamıyordu. Gerekliden de fikir aldım ayrıca.. okur bilmez, dostlar ve ajanslar bilir. Daniel Clowes, Gipi, Marjene Satriapi ve çokça kitabı rezerve ettiğim halde, basamadığım için bencillik etmedim yayıncılara bıraktım. Umarım meramımı anlatabilmişimdir artık kitap, tiraj filan değil bizim için mesele, artık ne Craig Thompson ne Habibi ne de başka bir kitabı için de bir tasarrufumuz yok.

Kimseye had bildirmedim, kimseye kabadayılık yapmadım, burada herkes benden izin almalı demedim. Yayıncılığın jandarması hiç değilim. Bir kitabı sadece ben basarım tavrım da yok. Buraların abisi gibi de davranmıyorum. Hala böyle yorumlamak isteyene artık ne desem boş! Ben yazdıklarımın hepsine esas muhatabından karşılaştığımızda cevaplar almayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Şimdi genel teamül budur, yazılı bir kural değildir yazdıklarım, uymak istemeyen uymaz, bundan sonra biz de uyacak gibi değiliz. Hayat politikmiş değil mi Battlehammer?  Sahi bu adı yok, sanı yok, kerameti kendinden menkul arkadaş bu durumu bilir bilmez, açıklamalarımıza rağmen bizim kendi işimizle ilgili sınırları çizmeye, şahsımla ilgili psikolojik tahliller yapmaya, her yazdığımdan konuyu kafasındaki istediği istikamete sürmeye, işin etik olup olmadığına karar vermeye kalkıyor, bunu yaparken de kurduğu cümlelerde tarif ve ithamlardan çekinmiyor. Neymiş, kapı bekçiliği yapıyormuşuz, buraların abisiymişiz, ortadoğululukmuş, bu itirazımız neo liberal piyasa faşizmiymiş, Akp politikalarını içselleştirmişiz. Biz nasıl tepki koyuyorsak o da bize tepki koyuyormuş. Neden? Çünkü adam bizim gibilere hayat dersi vermeye and içmiş biriymiş, bize had bildirecekmiş ve bütün bunları "günlüğüme ağlayarak yazabilirmişim!" Konunun muhatabıyla zaten yüz yüze geliyoruz, geleceğiz. Bırak verecek dersi verebiliyorsa o versin, sen kimsin?!
Buradaki insanlar çok sessiz kalıyorlarmış, yeterince tepki göstermiyorlarmış, anlayışlı olunmamalıymış, itiraz etmiyor olabilirlermiş de kendisi akıllı ve kahramanmış bu yüzden hakkettiğimiz dersi kendisi veriyormuş.

Bu arkadaş bizimle, bizim işimizle ilgili bolca atıp tutup ahkâm kesti durdu. Yukarıdaki zırvaları bir bir yazmış, duruyor yazdıkları. Bildiği bütün terim ve kavramları aynı metin içinde kullanarak akıllı olduğun ispatı içinde olduğunu sanıyorum.  Önceki paylaşımlarımı muhabbetle diyerek bitiriyorum, adam, "muharebeyle" yazıyor! Sonra gerçek hayatta görüşmek üzere diyorum, aynı arkadaş tehdit ettiğimi yazıyor, yanaklarımdan öpüyormuş, hakikaten çok tatlı! Tehdit etmiyorum ama ağlayarak günlüğüme yazmak için meydan okuyorum. Kendisine diyorum ki, kahraman! burada bana rumuzunla had bildirme, önce adını yaz sonra gel yüzüme anlat.

Şu noktadan sonra iyi niyetlerim ve frenleme mekanizmalarımı geçici olarak askıya alıyorum. Hazır Servetin cevapları da, iki gündür arkadaşlar arasında birbirimize gönderip üzerine gülmeyi pek sevdiğimiz bir mizah objesine dönüşmüş, küçük arkadaş çevremizde pek tutulmuşken, neden bunun tadını çıkarmayayım? Huzursuz olan okuyucular da kusura bakmasın artık. internet forumu demek biraz da drama demek zaten, araya küçük şakalar serperek sizin de keyfinizi yapmaya çalışırım ama yine.

Bakıyorum da Serveti yine gece uyku tutmamış. Eh artık kendisi de cinnet seviyesinde olduğuna göre daha samimi olabilir, siz'i bırakıp senli benli, hitaba geçebilirim ben de.

Şimdi Servet, bir kere şunu bir ortaya koyalım. Papağan gibi aynı anlamsız bahaneleri tekrarlamanın nedeni gerçekten algılayamıyor olman mı yoksa potansiyel bir demans/alzheimer başlangıcı mı? Aman haa, şakaya gelecek konular değil bunlar. Sen beni dinle, yarından tezi yok bir kontrole git. O kadar da geç yatma, gece yarılarından ergen orta okul çocukları gibi internet forumlarında sinirli sinirli cevaplar yazmak gerçekten sağlıklı değil, bak kalbine bir şey olacak.

Beni dövme fantazilerin tam gaz devam ediyor anladığım kadarıyla. Heh heh, hadi bakalım. Senden bir Halil Sezai'nin komşusu vibe'ı alıyorum ben zaten he. Aslında biraz daha dürtüklersem İstanbul uçak biletimi bana göndermeyi de kabul edeceksin beni dövebilmek için gibi bir his de var içimde ;D Bir sonraki tatil planım için bu opsiyonu değerlendireceğim.

Daha önce defaatle, daha kibar bir dille, duvara anlatsan anlayabileceği bir biçimde, yaptığının neden yanlış olduğu zaten açıklandı. Ama belli ki bunu algılayabilecek mental yapıda bir insan değilsin. Çok da bir şey elimden gelmiyor bundan sonrasına dair. Yine uzun uzun şunu yaptım bunu yaptım diye sıralamışsın. Bayılıyorum bu çeviri çizgi roman basan dayılardaki küçük dağları ben yarattım tavırlarına. "Benim yaptığım kitapları bıçaklama haa" yazıyordu sildiği mesajda da, sanki bana Bukowski adam ;D Ama iki dürtükleyince de kırılgan egonuz dökülüveriyor pul pul. He emmi he, edebiyat dünyasının duayenisin sen, herkes sana geliyor, sana soruyor, fikirlerin çok değerli falan filan, yoksa defter satan kırtasiyeci değilsin asla. He Servet emmi, o yüzden instagramda ergen triplerine giriyorsun, liseli gibi laf sokmalı story atıyorsun da kimse sallamıyor. Üslubu bilerek seçmişmiş, e farkındayız, onu diyoruz zaten. Şurada seni ciddiye almış iki üç kişi de, insana anlatır gibi açıklıyor, sen hala gelip  hava yapma peşindesin "bizden fikir alıyorlar" diye.

Bildiğim bütün terimleri saydığımı söylemişsin ama yine yanıldın. Bakınız, bildiğim ve saymadığım bazı terimler: mukavemet, vektör, casus belli, palyatif, pseudo code ve dirty sanchez (bunu aratmayın google'da ha). Maalesef yazdıklarımı anlamayışının nedeni, benim fazla akıllı olmam değil Servetim ya. Keşke öyle olsaydı...

Bundan sonra sana biraz daha az zaman ayıracağım Servet, çünkü hem ilgi görünce abartıyorsun, sonra evde uyku uyumuyorsun, yemek yemiyorsun, böyle tövbeesatağfurullah bir şeyler oluyorsun, hem de senin aksine bazılarımızın gerçekten yapması gereken işleri var. Ama yine de yaz sen, gördükçe topluca cevaplarım artık. Sıkıyorum yanaklarından Servetim.

-Muhabbet Kuşu Adına!



Genel okuyucuya not: Çok esnek üsluplarla yazabiliyor, adamına göre muamele edebiliyorum, evet. "Ay niye öyle yaptın" demeden önce, bütünlük içinde değerlendirseniz yeter bana, yoksa yine hoşnut olmayın sorun yok, ben de değilim.