Teks Efsanevi Ciltleri - Oğlak

Başlatan s.b, 06 Ocak, 2010, 16:21:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

alpi

ortiz'in aylık 158'de başlayan macerayı da (KAÇIŞ) çizdiğini not düşeyim..ortiz'ciler için efsanevi ve aylık güzel pişti oldu...

HacıGeraltEmmi

Oğlak efsanevi ciltlerde ne durumda, yani İtalyada yayınlanıpta bizde henüz yayınlanmamış maxi, special vs. macera var mı?

s.b

Oğlak Yayınları Maceraperest Çizgiler tarafından yayınlanan Efsanevi Tex serisi.

                     CİLT 1                                   CİLT 2
7(kısa bir özet)-104-105-106-190-191            141-142-143-144-145



                      CİLT 3                                  CİLT 4
91-108-109-121-122-123-124              Maxi: 1-2


                          CİLT 5                               CİLT 6
Maxi: 3-4                                                Maxi: 5-6


                          CİLT 7                                       CİLT 8
Maxi: 7-8                                               Maxi: 9-10


                           CİLT 9                               CİLT 10
RENKLİ 100-200-300                                         Maxi: 11-12

                                     
                                                                  CİLT 11
                                                Maxi: 13-14
                           
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

caretta

Tam 11 adet baştacı.Her Teks okurunun kitaplığında bulunması gereken ciltler.Sami Bey'e bizlere bu ciltleri hatırlattığı için teşekkürler.

caretta

Sami Bey izninizle 3.cildin içerdiği orijinal (Altın Teks)numaraları yazayım:Kızılderili İntikamı 91;Vahşi İntikam 108-109;Ölüm Haçı 121-124.

ferzan

    Bir aydan fazladır şöyle adam akıllı Teks okuyamamıştım Lal'in son almanağının bir serüvenini saymazsak...Teks'i bırakın, birkaç tadımlık fumetti hikayesi ve birkaç ince comics cildi harici Ekim ayı neredeyse bomboş geçti okuma olarak...Hayat gailesi, hesapta olmayan tempolar ve saire derken çok sevdiğim fumetti irdelemelerim de kesilmiş oldu bir anda...Teks Altın Seri olsun, Zagor Klasik Macera Ciltler olsun hep askıya alınmış oldu istemeden...Neden sonra bir boşluk bulmuşken, şöyle ağız tadıyla bir Teks okuayayım, pazar günüm westernle şenlensin dedim...700 sayfa Teks stokladım zihnime bugün... ::)

    Oğlak Yayıncılık Maceraperest Çizgiler Efsanevi Teks Maceraları 4. cildi, yani Maxi 1 ve 2. sayıların yer aldığı Oklahoma ve Fosil Avcısı isimli 350'şer sayfalık iki uzun öyküyü okudum...

    Oklahoma'yı Berardi yazmış, Letteri çizmiş...Berardi sebebiyle beklentim oldukça yüksekti ama bir Ken Parker Berardi'si gibi çok ön plana çıkmadı özgün anlatısı...Buna rağmen son derece doyurucu ve memnuniyet verici bir macera okumuş oldum...Üstelik çok da sık karşılaşmadığım, detay bir konu üzerinden...Birkaç laf ebeliği ve mütevazi espri ile belli belirsiz Berardi tadını aldım ama genel olarak Teks anlatımına ve kalıplarına ayak uydurmuş üstat, ön plana çıkmaya yahut Teks'i bambaşka bir yere taşımaya çalışmamış...Sade çizgilerinden hiçbir vakit rahatsız olmadığım, bilakis çizdiği uzun soluklu maceralarda kuvvetli bir öyküyle de karşılaşınca zevkimi ikiye katlayan Letteri'nin mütevazi çizgileri de hikayeye layığıyla eşlik etmiş...

    Fosil Avcısı ise uzun süredir isminden ötürü çok merak ettiğim bir macera idi...Segura ve Ortiz ikilisinin elinden çıkmış olması da gözümde daha bir heybetli hale getirdi bu serüveni...Beklentiyle başına oturdum, ne beklediysem verdi...Ne aradıysam getirdi önüme koydu...Segura'nın gerçekçi anlatımı ve toz pembelikten uzak detaycılığı ile Ortiz'in bol çizgili, koyulu o enfes sayfaları birleşince tadına doyamadığım bir 350 sayfa daha okumuş oldum...Bir sonraki Maxi sayısı da bu ikiliden çıkmaymış...İple çekeceğim sırasının gelmesini...Bakmalara, okumalara doyamadım...Teks üçse beş olmuş, yücelmiş de yücelmiş...

    Bir dev albüm, bir de süper cilt serüveni daha patlatayım diyordum ama ne yazık ki akşamın son saatlerine doğru yaklaşıyorum...Artık başka bahara kalacak sonraki buluşmamız Teks ile...Aralarda fırsat bulursam başka şeyler okumaya devam edeceğim ama Teks ve Zagor okurken tamamen boş ve tatil günümde olmam gerek ki okuduğumdan misliyle tat alabileyim...Bir sonraki tatil günüm ise oldukça uzaklarda görünüyor...Tek tesellim, yatmadan yatmaya elime alacağım kısa soluklu birkaç başka fumettiler ile comicsler olacak olur da fırsat bulursam...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

caretta

Fosil Avcısı adlı macerayı tekrar okudum.Ferzan dostumun yazdıklarına aynen katılıyorum.Kanlı katil Four Bears,ödül avcısı Red Barnum'un geçirdiği
değişim,İki rakip paleontolog,Yaşlı altın arayıcısı Salomon ve ayyaş katırı Metuşelah,Teks ve Karson'un birbirlerini tatlı tatlı iğnelemeleri,kurşun yağmuru,bizon leşine bağlanarak canlı canlı kafaderisi yüzülen genç ne kadar etkileyici idiler.Ortiz'in çizgileri kadar karanlık ve kasvetli tipleri de bu
macerada çok iyi gitti.Kitaplığınızda varsa tekrar okumanızı salık veririm.

ferzan

    Bugün Oğlak Efsanevi Cilt 8'de yer alan Maxi 9 ve 10. sayıları okudum...Tuzaklı Yol ve Kobra Zehiri isimli maceralar...

    Tuzaklı Yol serüvenini Manfredi (Büyülü Rüzgar, Saklı Yüz, Şangay Şeytanı, Adam Wild) yazmış, Repetto çizmiş...Westernlerde çok sık karşılaştığımız bir konu üzerinden, yani hayvancılık, kocasının şaibeli ölümü sonucu çiftliği ve hayvanların idaresini devralan dul bir eş, henüz toy bir erkek evlat, olgun ve güzel dula içten içe yanık bir çalışan yahut akraba, hayvancılık ve toprak işleriyle uğraşan geçmişi şaibeli zengin bir züppe, sığırların teslim amaçlı uzun bir yolculuğa çıkarılması ve gariban sığır çobanlarının yer aldığı gayet bilindik türden bir maceraydı ama Manfredi dokununca klişeler farklı bir atmosfere büründü, klişe değilmiş gibi okuttu kendini...Ortalama bir serüvendi, çok iyi ve unutulmaz değildi ama kötü de değildi...Sıkmadan kendini okutan, aylık seriye yakışacak cinsten sıradan bir serüvendi...Nedense Maxi'lerden beklentim hep yüksek oluyor ama aylık serilerde kesinlikle Maxi'lerden daha güzel ve doyurucu maceralar yazılıp çiziliyor...Şimdiye kadar sadece birkaç Maxi'den çok keyif aldım ama geneli aylık seriden farksızdı...Hatta aylık seri, Maxi'lerden çok daha kaliteli gidiyor diyebilirim...Tabii ben daha Oğlak Yayıncılık dönemindeyim, orijinal 500'e ancak gelebildim aylık dediklerimde...

    Kobra Zehiri ise beni fevkalade boğdu...Bir an önce bitse de başka birşeye geçsem diye sayfaları uçarcasına çevirmemek için kendimi zor tuttum...Nizzi yazmış, Letteri çizmiş, son 25-30 sayfayı da Della Monica tamamlamış...Tahminime göre Letteri, bu serüveni tamamlayamadan aramızdan ayrılmış sanırım...Macerayı oldukça sıkıcı kılan öyküydü...Forumdaki pek çok Teks okurunun aksine (10-15 kişi falanız herhalde) Letteri'nin çizimlerinde hiç gocunmam, iyi bir hikayeyle su olur akar çizgileri ama Nizzi fazlasıyla sıradan ve kalıp bir işleyişle Letteri'yi de beraberinde yakmış...Batıdaki şehirleşmeler, Çin mahalleleri, altın madeni mevzuları, sevk edilen altınlar, maske ardına sığınan gizemli bir örgüt lideri ile uzak doğulu nice masum ya da dalavereci karakterin yer aldığı,banka mdürlerini, haydutları, egzotik kadınları ve şerifleri de işin içine katan, gayet sürükleyici olmasını beklerken son derece yavan ilerleyen ve öyle de biten bir maceraydı...

    Böylelikle Oğlak Efsanevi Ciltleri de bitirmiş oldum...2 yıl önce, henüz Teks külliyatımı tamamlamadan evvel Efsanevi cilt 10 ve 11'de yer alan maceraları da okuduğumdan (Maxi 11, 12, 13 ve 14) artık Maxi'lere Çizgi Düşler döneminden devam edeceğim...Böylece efsanevi ciltler yüzünden tuğla gibi 2 maxi okuyup 700 sayfayla boğuşmak yerine insan gibi tek maxi okuyup 300-350 sayfa ile haşır neşir olacağım gelecek dört pazarki Teks okumalarımda...Onları da artık kendi başlığında yazmaya devam ederim...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

    Bu Pazar'ın Teks'i Oğlak Efsanevi Cilt 10'da yer alan Maxi 11 ve 12. sayılar oldu...Sahara Kalesi ve Cehennem Alayı isimli maceralar...

    İki yıl önce bu zamanlar, henüz Teks külliyatımı tamamlamadan evvel bu cildi gelişigüzel bir şekilde satın alıp okumuştum...Tabi 2 yılda unutmuşum ne olup bittiğini...Kronolojiyi bozmamak için okumuş olduğum bu cildi atlamak yerine hatırlamak adına bir kez daha okudum ve iyi ki öyle yapmışım dedim...Gerçekten de birbirinden güzel iki macera ile bu pazarı ihya etmiş oldum...

    Sahara Kalesi, Nizzi'nin yazıp Diso'nun çizdiği bir serüven...Ben de herkes gibi Diso'yu ilk kez Teks'te görünce yadırgamıştım 2 sene kadar önce ama zaman içerisinde kendisinin çizdiği Teks'leri iple çeker oldum...Çünkü Diso Teks çizecekse ona göre öykü yazılıyor ve Teks öykülerine illa bir parça Mister No atmosferi karışıyor...Bu sebeple serüven olduğundan daha güzel ve sıradışı bir hale gelebiliyor...

    Hikaye, Meksika sınırları içerisinde bir tren katliamı ile başlıyor...Vali Montales'in çağrısı üzerine bu trende yolculuk etmekte olan Teks, Carson, Kit ve Tiger Jack, şans eseri hayatta kalıp bu katliamı uzaktan izlemek durumunda kalıyorlar...Katliamı yapanlar, hayduttan ziyade düzenli bir birliğe benziyor ama üzerlerindeki üniforma daha önce rastladıkları türden değil...Çok geçmeden öğreniyorlar ki, vaktiyle Meksika'dan askerlerini çeken Fransız ordusuna bağlı özel eğitimli kaçak bir lejyoner birliği, bölgede varlığı kanıtlanamamış bir kalede yasadışı olarak icraatlerde bulunup Meksika iç işlerine karışarak epey sorun çıkarmaktan geri kalmıyor...İşin içine toprak ağaları ve politika da girince, iş iyice çetrefilli bir hal alıyor ve tam da bu sebeple Montales'in onlardan yardım istediğini öğrenen dörtlümüz, söz konusu lejyonların yer aldığı gizemli Sahara Kalesi'ne sızabilmek için akıllarına gelen yegane planı uyguluyorlar...

    Oldukça güzel ve ortalamanın çok çok üzeri bir hikaye...Maxi serileri içerisinde best of'larımdan biri haline geldi desem yalan olmaz...

    Cehennem Alayı isimli macera da Nizzi tarafından yazılmış, ama Teks serisinde ilk kez denk geldiğim ve görsel anlatımı ile titizliğini Manara'ya benzettiğim oldukça başarılı bir çizer olduğuna kanaat getirdiğim Ugolino Cossu tarafından çizilmiş...

    Oldukça pis bir olayı konu alan bu serüven, Sahara Kalesi'nin kalitesi üzerine hiç de sırıtmadı, ondan aşağı kalmadı...Hikayenin geçtiği bölgede ne ordunun, ne de gönüllülerin izini süremediği kalabalık bir haydut çetesi hem beyazlara, hem yerlilere kan kusturmaktadır...Civardaki Brady Kalesi askerleri bile duruma seyirci kalırken, bölgede yer alan Cheyenne'lerin reisi Sağanak'tan başkası bu gizemli çeteye kafa tutamamaktadır...Çete, tecavüzden hırsızlığa, köle almaktan çocukların canına kıymaya kadar her türden soysuzluğu gerçekleştirmekte sakınca görmemektedir...Aldıkları bir çağrı üzerine Teks ve Carson bu işin üzerine gitmeye karar verirler...Ne var ki yakında öğrenecekleri şeyler, hiç de umut vaad edici olamayacaktır...Zira ne ordunun, ne de şeriflerin bir türlü izini süremediği bu çete, civardaki Brady Kalesi'nin askerlerinden başkası değildir ve bunu hiç kimse bilmemektedir...

    Es kaza denk gelecek dostlara şiddetle tavsiyemdir...Bilhassa Sahara Kalesi serüvenine denk gelirlerse kesinlikle kaçırmasınlar...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

    Ve bu Pazar da Oğlak Efsanevi Cilt 11'i devirdik...İki yıl önce okumama rağmen kronoloji gereği yeniden okuyup büyük ölçüde unuttuğum hikayeleri hatırlamak iyi oldu...

    Ciltteki ilk hikaye olan ve Maxi 13'e tekabül eden ''Vahşi Batı Yollarında'' isimli serüven, best-of'larım arasındaki yerini bir kez daha pekiştirdi...Segura ve Ortiz ikilisinden çıkan bu 320 sayfalık srüven, bir western hikayesinde olması gereken her malzemeye sahipti...Çok uzun bir yol hikayesi olan ''Vahşi Batı Yollarında'', Teks ve Carson'un peşinde oldukları suçlunun yakalandığı iddia edilen bir kasabaya giderken, Carson'ın beklenmedik bir kaza sonucu zorunlu olarak mola vermesi ve Teks'in yoluna yalnız devam etmesiyle başlıyor...Teks, türlü talihsizlikler ve engeller sonrası aradığı adamla tesadüfen burun buruna geliyor ama işin düşündüğünden çok daha büyük çaplı ve kalabalık olduğunu idrak etmesiyle birlikte haftalar, hatta aylar sürecek bir takip ve insan avına çıkmak durumunda kalıyor...Her türden pisliğin, ihanetin, ihtirasın, soysuzluğun yer aldığı hikayede göçmenler, yerliler, hırsızlar, pisi pisine katledilen kadın ve çocuklar başrolde yer alıyor...Hayatında hiç Teks okumamış ve Teks'ten de son derece gıcık kapan birine tavsiye edilecek türden kaliteli ve kalburüstü bir serüvendi...Segura ve Ortiz, Latin ekolünden kalma cüretkar bir alışkanlıkla ne yazarken, ne de çizerken hiçbirşeyi sakınmamışlar...Teks'te sık rastlanmayan türden vahşet ve ölü teşhirleri de ara sıra sayfalar arasından görünüp bizi şaşırtıyor...

    Ciltteki ikinci hikaye, yani Maxi 14'e tekabül eden ''Canavar İnsan'' adlı serüven ise Tito Faraci ve Roberto Diso ikilisinden çıkma...Hatırlamakta pek zorlanmadığım bu hikaye, önceki kadar olmasa da kendi içinde oldukça yoğun ve sürükleyici idi...Teks, bir müddet önce ister istemez canını aldığı psikopat bir zengin çocuğunun babası tarafından sahte bir mesaj ile Meksika sınırında pusuya düşürülür...Ağır yaralanan Carson'ı ölüme terkeden grup, Teks'i ve başka tutsakları da alarak Karayip'lere doğru yelken açarlar...Meksika hükümetinin denetiminde olduğu bilinen bir adada, Teks ve diğer tutsakları korkunç zevkine alet eden ihtiyar baba, intikam ile yanıp tutuşmasına rağmen bilinçli olarak kaçmasına izin verdiği Teks ve siyahi kader ortağı için ada genelinde bir insan avı başlatır...Teks'in oldukça bilinçli kurulan bu kumpastan haberi yoktur ve içerisinde bulunduğu ölüm oyununu farketmeksizin, uzunca bir kedi fare kovalamacasına alet olacaktır...Carson ise ölüme terkedildiği sınır bölgesinde bir yerli tarafından kurtarılmasına rağmen, geçmişine ilişkin hiçbirşey hatırlayamamktadır...Adı ve kimliği de dahil...

    Böylece Oğlak Efsanevi Ciltler'in bitimi ile birlikte Maxi'lerde Çizgi Düşler dönemine gelmiş bulunuyorum...Şimdilik pazar Teks'i okumalarıma Maxi'den mi, Dev Albümler'den mi, yoksa Oğlak Süper Ciltler'de kaldığım yerden mi devam edip etmeyeceğimi bilmiyorum ama haftalık Teks okumalarım, çok büyük bir aksilik çıkmadığı sürece devam edecek...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

caretta

Ferzan Bey  forumda Teks okuyan ve yazan az sayıdaki kişilerdensiniz.Yazılarınızı ve değerlendirmelerinizi ilgiyle okuyorum.

ferzan

    Çok teşekkür ederim Atilla Abi, sizin kadar olamasam da Teks'e elimden geldiğince vakit ayırmaya ve birşeyler karalamaya çalışıyorum...Haftalık periyotlarda, pazardan pazara iyi geliyor...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Single Action Army

tex maxi nedir ?? tex efsanevi ciltler nedir ben anlamadım. hangi maceralar var klasik maceralar mı yoksa yeni maceralar mı veya bunlar farklı maceralar mı ??

ferzan

Alıntı yapılan: Single Action Army - 12 Ağustos, 2020, 20:19:19
tex maxi nedir ?? tex efsanevi ciltler nedir ben anlamadım. hangi maceralar var klasik maceralar mı yoksa yeni maceralar mı veya bunlar farklı maceralar mı ??

    Merhabalar, öncelikle forumumuza hoşgeldiniz.

    Maxi serisi, ayrı bir seri. Tam maceralı uzun serüvenleri bünyesinde barındırıyor, en az 300 küsur sayfalık maceralar oluyor. Efsanevi Ciltler adlı kırmızı sırtlı seri ise, bazı önemli klasik maceraları derleyerek başlamıştı. Sonradan içinde Maxi 'lere yer vermeye başladı ki, cilt kapaklarında ve sırtlarında da hangi Maxi sayıların yer aldığını görmek mümkün. Oğlak Yayıncılık / Maceraperest Çizgiler 'den sonra Çizgi Düşler bu yayınları devraldığında da Maxi serisini olması gerektiği gibi ayrı olarak devam ettirdiler. Yine de Maxi 'lerin tamamına sahip olmak için Efsanevi Maceralar ciltlerinin Maxi sayılarını içerenlerini de toplamak gerekecektir diye düşünüyorum.
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Single Action Army

Alıntı yapılan: ferzan - 12 Ağustos, 2020, 21:22:20
    Merhabalar, öncelikle forumumuza hoşgeldiniz.

    Maxi serisi, ayrı bir seri. Tam maceralı uzun serüvenleri bünyesinde barındırıyor, en az 300 küsur sayfalık maceralar oluyor. Efsanevi Ciltler adlı kırmızı sırtlı seri ise, bazı önemli klasik maceraları derleyerek başlamıştı. Sonradan içinde Maxi 'lere yer vermeye başladı ki, cilt kapaklarında ve sırtlarında da hangi Maxi sayıların yer aldığını görmek mümkün. Oğlak Yayıncılık / Maceraperest Çizgiler 'den sonra Çizgi Düşler bu yayınları devraldığında da Maxi serisini olması gerektiği gibi ayrı olarak devam ettirdiler. Yine de Maxi 'lerin tamamına sahip olmak için Efsanevi Maceralar ciltlerinin Maxi sayılarını içerenlerini de toplamak gerekecektir diye düşünüyorum.

teşekkür ederim.