Hep sorarlar yada geyik muhabetlerinde konusuruz su zamanda dünya ya gelmeseydin hangi devirde yasamak isterdin...Buyrun bunun çizgiromancasi...
Bir çizgiroman (Fumetti) karakteri ile yasamak sansin olsaydi hangisini tercih ederdiniz...Zagor ile Darwood'da batakliklarla ve sivrisinekleri ile dolu kulubesinde yasarken macera dolu bir hayat mi?
Mister No ile Amazonun uçsuz bucaksiz gökyüzünde dolasip yirtici hayvanlarla dolu bölgelerinde kelle koltukta yasamak mi?
Yoksa burjuvazinin en yükseginde Martin amca ile Washington News 3 numarali o muhtesem dairede Java ile ayni odayi paylasmak mi?
Belkide Teks ile Kursunlar kulaklarin dibinde uçusurken at kosturmak...(Merak etmeyin Teks yaninizdayken kursunlar asla hedefi bulmaz... Belki de Ken Parker ile birlikte batinin aykri adamani oynamayi isterseniz...Konyakçi ile sisenin dibini görmek isteyeniniz çikar mi bilmniyorum ama...Dampyr ile prag sokaklarinda dolasmak isteyebilirsiniz...
Benim aklima gelmeyen diger ilginç karakterlerde olaya dahil tabi ki...
Iyi düsünün tek bir hakkiniz var...
Ben mi ? Ben sanirim çok maceraperest bir tip degilim...Ama puslu Prag her zaman ilgimi çekmistir...Zagor gibi kiçi yamali acaip tisörtü olan bir tiple yan yana görüldügünüzü düsünsenize tam alay konusu...
Neyse söz sizde...
Sanirim ben de puslu bir Prag gecesini tercih ederim.
Hatta bu nedenle 12-14 Kasim'da Harlan'i ziyarete gidecegim.
Zagor'u severim ama yaya olarak dere tepe yürüyemem.
1970 li yillara bayilirim, sinemada da altin yillardir.
Onun için TR de henüz yayinlanmayan Cassidy fumettisini seçecegim.
Dylan Dog'un yagmurlu Londra sokaklari kesinlikle..
Mr. No ve Manaus Limanini seviyorum.
Mister No'nun yardimci pilotluguna talibim :)
Yasasin tembellik hakki, yasasin hayatin yavas aktigi Manaus...
Alıntı yapılan: JuDaS2099 - 03 Kasım, 2010, 20:12:34
Dylan Dog'un yagmurlu Londra sokaklari kesinlikle..
Önünüze bir kurt adam çikma ihtimaline ragmen mi ? ;)
Alıntı yapılan: BAHADIR - 03 Kasım, 2010, 20:33:35
Alıntı yapılan: JuDaS2099 - 03 Kasım, 2010, 20:12:34
Dylan Dog'un yagmurlu Londra sokaklari kesinlikle..
Önünüze bir kurt adam çikma ihtimaline ragmen mi ? ;)
Sol elimde kocaman
gümüsten yapilma Spider-Man yüzügüm var.Serde boksörlükte var.
Olmadi Groucho'dan silah atmasini isteriz.. ;)
Abiler benim Teks'in yaninda at kosturacak halim yok. Ama Navajolarin köyünde sööööööyle atesin basinda oturup mangal yapmak isterdim.
Tabii Tiger'da ates suyu getirip...
-- "Çek bir firt haci"-- der dururdu tepemde.
Benim de tepemin tasi atar...
-"- Lan yürü git donsuz, abdesin yok namazin yok. Senin verdigin içilir mi." der kavgaya tutusurduk.
O sirada Teks gelir bizi ayirirdi agzimiz burnumuz dagilmis vaziyette.
Belki size garip gelecek ama Nathan Never'in gelecegini tercih ederim.... 70'li yillari yasadim, o yillar çok güzeldi, ama bitti. Daha eskileri de istemem. Görmedigim ileri zamanlar su anda daha çok ilgimi çeker....
Jack Kerouac ve William Burroughs'un birlikte yazdigi Hipopotamlar kitabini geçen hafta okudum da, simdi kafama dank ediyor bazi seyler.
Aslinda Türkiye'de beat kusaginin erken temsilcileri Orhan Veli ve Garip Akimi tayfasi degil midir?
Ve Fumetti'lerde de ayni görevi üstlenen, Mister NO abimiz degil mi? Salinger kompleksi bile var denilebilir. Budizm falan da olsa.
Alıntı yapılan: rumar80 - 03 Kasım, 2010, 20:00:18
Sanirim ben de puslu bir Prag gecesini tercih ederim.
Hatta bu nedenle 12-14 Kasim'da Harlan'i ziyarete gidecegim.
Bana kalirsa Dampyr sayfalarindaki Prag çok daha güzel, çok daha gizemli...
Gerçegini görünce bir miktar hayal kirikligi yasanabiliyor...
Geçen hafta Prag'daydim ve eger çizgilerdeki Prag'i görmeseydim bu sehre bayilirdim...
Bu arada Prag'da çizgiroman namina pek birsey bulamadim :(
Yine Fransiz Kültür benzeri bir yerin düzenledigi çizgiroman festivalinin afislerini gördüm, bir de tüm kitapçilarin vitirinini süsleyen Lips ismindeki çizgiromani... O da pek hosuma itmedigi için elim bos geri döndüm...
Ben Büyülü Rüzgar'ın dünyasında yaşamak isterdim.
Gözlerimi kapatsam ve o sihirli sözcüğü söylesem kendimi Amazon'da bulabilir miyim acaba? Mister NO.. Mister NO... Mister NO.. Canına yandığım! Olmadı.. TUMP! TUMP! ;D
Özgürlüğün, cesaretin ve serseriliğin çizgiroman sözlüğündeki karşılığı bence Mister NO'dur. Mister NO hakkında söylenebilecek o kadar çok şey var ki... Ama bugün daha fazla söz söylemek içimden gelmiyor 8)
Ben Brendon gibi atlı maceracı olmayı tercih ederdim.
Çizgiroman okumada ve film izlemede western devrini seviyorum. DYLAN DOG ve JULİA hikayeleri zaman dilimi olarak günümüzde geçiyor da onlar da harika çizgiromanlar. KİLLİNG fotoromanları yeniden yayımlansa ne kadar güzel olur... ::)
Zagor, West gibi bakir topraklarda geçen ve ateşli silahlara alternatif olarak ok, yay ve balta'nın kullanıldığı hikayeler bana her zaman daha ilgi çekici gelmiştir..