Alıntı yapılan: michel - 18 Kasım, 2011, 00:42:15
...
Tüm essentialler artık orijinal kalınlığında bölünmeden belli bir yayın priyodu olmadan yayınlanacak
...
Yayın periyodu okur için mühim mi, değil mi?
Yayın periyodu belirsizliği o yayından vazgeçmenize neden olabilir mi?
İkinci ya da üçüncü sayının yayınına dair duyulan endişe okurun o seriye hiç bulaşmamasına neden oluyor mu?
Michel Simoni gibi, çıkardığı işlere saygı duyduğumuz bir yayıncıdan gelen yukarıdaki ifade hakkında çizgiroman okurları acaba ne düşünüyor?
İlhan Yılmaz da sevdiğimiz bir arkadaşımız ama o da Durango için buna benzer bir açıklama yapmıştı.
Ne diyebilirimki, yayınlamasınlar daha iyi.
Düzensiz aralıklarla yayınlanan yayınlar belli bir süre sonra soğukluk yaratmaya başlıyor. Bu durum satışlarda düşüşü de etkiler, bakış açısını da etkiler. Yayın periyodu çok önemli; ama görüyoruzki yayınevleri açısından o kadar da önemli değil. Biz takılıyoruz modundalar :)
Yayın periyodu belirsizliği o yayından vazgeçmenize neden olabilir mi?
Olmaz olur mu, mesela Diabolik'i çok sevmeme rağmen ne zaman yayınlanacağını bilmediğim için elimdekileri sattım, arşiv yapmak istemedim.
Bence sıkıntı yayınevlerinde, çok şey basmaya kalkarak önce çıkardıkları yayınları geriye atıp okuyucuyu soğutuyorlar.
'2 defa Diaboliği elimden çıkarmak istedim. Gerkçe basit, düzensiz yayıncılık. Ama eşim okudu ve beğendi diye elimde tutuyorum ve bu devamını (Çıkarsa tabi)alacağım anlamına gelmiyor...
Keşke bütün yayıncılar açıkça söylese. En azından beklenti oluşturmasalar. Bu durumda alacak olan zaten alır, süreklilik bekleyen okurlar da sürekli yazarak YAYINCILARIN RAHATSIZ OLDUKLARI (!) (niye oluyorlar sa artık) durumu yaratmamış olurlar.
Ben alır mıyım yılda birkez veya kafasına göre takılan yayını; beklerim birkaç sayı çıkmasını muhtemelen. Aslında en güzeli hiç bulaşmamak tabi.
Konuyu başlatırken sizlere soru olarak yönelttiklerimi aslında birebir hissediyorum... Yayıncı yeni bir seriye başlıyoruz dediği anda bende de şüpheler tetikleniyor ve doğruyu söylemek gerekirse geçmişi bu açıdan şüphe yaratan yayıncıların yeni yayınlarından da uzak duruyorum...
Eğer yayıncı yayın periyodunu sabitleyebileceğine güvenemiyorsa yapması gereken tek sayılıklara yönelmek. Bu sayede ne yayıncı okur karşısında zor durumda kalır ne de okur beklentilerini yüksek tutar...
Gerçekten sıkıcı bir durum bu.
Kendimden örnek vermek gerekirse:
Yürüyen ölüler gibi başarılı bir yayını dördüncü sayının ne zaman çıkacağını bilemediğim için yarıda da bırakmak istemediğimden orjinal seriden takip ediyorum.
Nathan Never ve Dampyr gibi çok sevdiğim iki seriyi elimden çıkarmak zorunda kaldım. Dampyr'i bu nedenle tekrar toplamak zorunda kaldım. Nathan'ı ne yapacağım zamanla belli olacak.
Julia ve Bone'u (hele Bone'u) sebepsiz bir şekilde elimde tuttum. Şimdi en azından Julia'nın yeni maceralarını ekleyebiliyorum.
Comics yayınlarına destek vermeme rağmen düzenli yayınlanacağına inan(a)madığım için asla essential wolverine ve X-men'e girmedim. Bu duruş Diabolik ve Vampirella için de geçerli.
Yine ortada kaldığı için HOZ örümcek adamlarımı ve Durango'larımı da elimden çıkarmıştım.
Ne kadar çizgi roman tutkunu olursanız olun, ne kadar hep destek tam destek deseniz de yayınların ortada kalması okuyucunun sıkıntıya girmesine ve kendini geriye çekmesine yol açıyor. Zaten refah içinde yaşamıyoruz, bir de sonu gelmeyecek yayınlara para vermekten çekiniyorlar. Haklılar da.
Yayıncıların zaten zor olan şartlarda sadece kendilerini korumak amaçlı "süresi belirsiz" yayın çıkarmaya çalışmaları kendileri açısından belki doğru olabilir ama sektörü ayakta tutmaya çalışan biz okurlar için ASLA kabul edilemez bir durumdur. Biz ne verirsek ne kadara verirsek alırlar, okurlar prensipleri dönüşü olunmaz yola götürmekte hepimizi. Artık biraz hassasiyet istemek bizim de hakkımız.
Şapkayı önüne alıp düşünme zamanı bizim için geçti, DİK DURMA ZAMANI
Biraz da başkaları düşünsün.
Nereden nereye getirdin beni Özgür.
Yayın periotları yayınevlerinin büyüklüğüne ve disiplinli çalışmalarına bağımlı görünüyor.
Genelde küçük ölçekli yayınevlerinin, maddi kaynakları sınırlı olduğundan, satılan bir kitabın dönüşünden gelen sermaye ile yeni kitabı finanse ediyorlar.
Hele birde Yaysat ve D R gibi kurumlar ile ağırlıklı çalışıyorlarsa bu geri dönüş en az 6 ay'a çıkıyor. Duruma bu şekilde bakınca, bu yayınevleri için 5-6 aylık yayın periodunu normal kabul edebiliriz.
Kendi dağıtım kanalları olan ve sermayeleri daha güçlü Oğlak, Lal, Ntv, Yapı Kredi gibi kurumsallaşmış büyük yayınevlerinde ise düzensiz yayın periodu diye bir durum söz konusu olmuyor. Bu yayınevlerine ait yayınların genelde 15 gün, 1 ay ve 2 ay ara ile düzenli olarak çıktığını görüyoruz.
Orta ölçekli yayınevlerinde ise bu durum 2-3 aylık zaman periotlarına bölünmüş gibi görünüyor.
Şimdi gelelim belli bir yayın periodu olmayan sürekli ve düzensiz yayınlara, bu tip yayınların benim için yarım kalmış "kalacak" yayınlar anlamına gelir, açıkçası hiç başlamamayı tercih ederim. Tek sayılık yayınlarda "one shot" ise zaten bir sorun yok.
Bir yayının kalitesi ne kadar yüksek olursa olsun, eğer sürekli bir yayın ise, yayınevinin ölçeğine göre, ortalama 1 veya 6 ay ara ile devamının çıkması tercihimdir.
Yayın ile ilgili sorun yaratabilecek bazı ekstra durumlarda "ekstra tercüme, kağıt artışı zammı, matbaa değişimi, adres değişimi, kapak çizeri değişimi v.s. gibi" ise bu süre doğal olarak sadece o sayıya özgü olarak artabilir.
Yayıncı şu tarihte, şu kadar ay sonra bu kitabı çıkarıyorum diyorsa, "yukarıda saydığım özel durumlar haricinde" o tarihlerde bu kitabı yayınlamalıdır.
Çıkaramıyorsa da bunun nedenini okuyucu ile açıkça paylaşmalıdır.
Okuyucunun görüşünü alarak istikrarlı, disipli ve düzenli yayınlar yapan yayınevleri daima ilk tercihimdir.
Alıntı yapılan: darkwood - 18 Kasım, 2011, 14:27:48
Okuyucunun görüşünü alarak istikrarlı, disipli ve düzenli yayınlar yapan yayınevleri daima ilk tercihimdir.
Marmara ve bir zamanlar 1001 roman & JBC diyorsun Mesut
Ben ayırım yapmıyorum, hepsi için bu saydıklarım geçerli, sevgili Umar.
Çizgiroman yayınlamanın zor bir iş olduğunu zannetmiyorum. İşte örnek; Lal ve Oğlak.
Para kazanamıyorum bahanesine de inanmıyorum. Eğer öyle olsaydı yayıncılar birbirlerinin çizgiromanlarını kapmazlardı.
Eee o zaman yayın periyodu niye oturtulamıyor. Ken Parker ve Julia'yı bu yüzden okumayı bırakmış ve elden çıkartmıştım. Geçenlerde dayanamadım Ken'in 3 adet dobişko cildini tekrar aldım. Düzenli yayın yapmak bu kadar zor olmamalı. İşte burada iş disiplini olmalı. Yayıncı işi bilmediği ve tam manasıyla öğrenmeden işe atladığı zaman bazı ödeme güçlüklerinin içine düşebiliyor. Bu para kazanamıyorum demek değildir. Kazanılan parayı iyi kullanamıyorum demektir.
Hoz Comics Spiderlar olsun...Gerekli Diabolikler olsun...1. sayıdan sonra devamı gelen yada macerası tamamlanan hiç bir yayın bana sorarsanız ortada kalmış bir yayın değildir...Buna Durangolar da dahil (ki 3. sayısıda geliyor zaten)
Hoz Spiderman'lere dönecek olursak "The Other" dan başlayarak ve İç savaş ile birlikte tamamlanmış ve Yepyeni bir güne bağlanmış bir seri...Keza Diabolik yarım kalmış bir macerasını hatırlamıyorum...Bu mantaliteden yola çıkarsak Türkiye'de mini seriler haricinde tamamlanmış hiç bir seri yok...Yine aynı düşünce ile mini serinin de devamı yok okudum elden çıkarırım derseniz kolleksiyon mantığına ters düşer diye düşünüyorum...Lal'in yayınbladığı Atilla bile tek başına rafımda çok güzel duruyor...Hatta okumaya kıyamadığım Psi-kom bile ;D
Konuyu yine Oğlak yayınları ile bitireceğim..İçime iyi oturdu çünkü...129, sayıya kadar aralıksız takip ettiğim Tex'lere ara vermek zorunda kalmıştım...Yıllık toptan alırım mantığı ile hareket ediyordum...Bu son zamlardan sonra ondan da vazgeçtim...Yani, Oğlak fahiş fiyatla kitap çıkarıyor...ve 15 günde bir yayın periyoduna sadık kalarak bunu yapıyor...Ama düzenli çıkardığı için alkışı hakediyor.Burdan onu anlıyorum...
Küçük çaplı, hep içimizde olan yayıncılarda kendi imkanlarını zorlayarak, bir anlamda yeni bir yayın çıkarırken heyecan duyarak çok para kazanmayacağını bile bile "İlk etapta kendini kurtarsın sonra yavaş yavaş sattığımda kardır mantığı ile bir şeyler yapmaya çalışıyor ve bunun üstüne birde forum alanlarında yerden yere vuruluyor...Yaptığına yapacağına bin pişman oluyor.Kalkıp cevap verse olmuyor vermese olmuyor...Ne yapsın arkadaşlar bu yayıncılar...Bastığı çizgiromanı seviyorsan alıp okursun yok yılda 1 yada 2 tane basıyor ben bunu almam, okumam da diyorsan o da okuyucunun bileceği bir iş ama yayıncıya kızmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum...
Yoksa var mı ? Oğlağa bile kızmaya hakkımız yok...Bir yayının 15 günde bir bu kadar düzenli yayınlanması kolay mı sanıyorsunuz...Herşeyin bir bedeli var...İsteyen bu bedeli ödeyip 15 günde bir düzenli Texlerini okur...İsteyen kapaklardan fedakarlık yaparak biraz daha ucuz okur...Benim gibilerse canı yana yana vazgeçer...
Sevgiyle kalın... :)
Sevgili Bahadır, eğer yayıncı çıkıp da bilmemne albümlerini her ay yayınlayacağım diye ortaya çıkar da 6 ayda ya da yılda bir yayınlarsa hatta hiç yayınlamazsa okurlardan olumsuz anlamda tepki almasından daha doğal ne olabilir...
Yayıncının ağzından çıkan ya da klavyesinden dökülen kelimeler okurlarıyla yaptığı bir nevi sözleşmedir. Bu sözlere inanan, güven duyan okur gider o serinin ilk sayısına para bayılır. Sonra da aval aval beklemeye başlar. Hele bir de hoşlandıysa bu yeni tanışıklıktan, ümidin tükendiği noktada, biraz yabancı dili varsa döner amazona orijinalini temin etmenin yollarını arar...
Burada yazılan şuncacık mesajdan yayıncıların çıkarabileceği o kadar ders var ki...
Bir kere yayıncı tutamayacağı, gerçekleşmesi şüpheli sözler sarfetmemeli. Çünkü ağızdan çıkan her cümle yayıncıyı bağlamakta, beklenti yaratmakta...
Seri yayınlama işini periyoda oturtamıyorsa tek sayılık albümlere yönelmek doğru hamle olabilir...
İlla periyod belirtilmesi isteniyorsa yayıncı en kötü senaryoya göre hareket etmeli. Okur kendini ona göre ayarlar. İşler iyi gider de bir de erken yayınlanırsa görün bakın o yayıncı nasıl takdir ediliyor...
Yayın periyodu konusuyla doğrudan bağlantılı değil ama yine bu kadar yazmışken eklemek lazım, yayıncı kesinleşmediği takdirde bunu - şunu - onu yayınlayacağım diye ortaya çıkmamalı. Yayınlamadığı takdirde okur nazarında güvenilirliği yayın periyodlarına uymamaya göre kat be kat fazla sarsılmakta...
Biz bağcıyı dövmeye çalışmıyoruz, sadece aramızdaki güven ilişkisini nasıl güçlendirebilirizi arıyoruz...
Yayıncılar da bunun kolayına kaçarak "süresiz yayın" diye birşey çıkardılar zaten. Süresiz essential, süresiz Durango...
Bu kadar basit de olmamalı.
Alıntı yapılan: rumar80 - 18 Kasım, 2011, 16:40:48
Yayıncılar da bunun kolayına kaçarak "süresiz yayın" diye birşey çıkardılar zaten. Süresiz essential, süresiz Durango...
Bu kadar basit de olmamalı.
Belirsiz periyod bir yayın periyodu olmasa da,"Benim yayının belirsiz periyotla çıkar" diyene de saygı duyarım.
En azından süre verip yayını zamanında çıkartamayandan veya sessiz kalanlardan daha samimi-dürüst bir tavır bence.
Örneğin sabah Michel Bey tüm essentialleri için:
Alıntı yapılan: michel - 18 Kasım, 2011, 00:42:15
Tüm essentialler artık orijinal kalınlığında bölünmeden belli bir yayın priyodu olmadan yayınlanacak
"
.. cümlesini kurarak böyle bir tavır sergilemiştir.Bu cümle "benim yayınım ayın 1. günü çıkar" deyip sözünü tutan
adamın tavrıyla eş değerdir.Ancak bu yayını almaya başlamayı düşünüp-düşünmemek konusunda
herkesin "şüpheleri" farklı olacaktır tabi..
Alıntı yapılan: V - 18 Kasım, 2011, 17:10:26
Ancak bu yayını almaya başlamayı düşünüp-düşünmemek konusunda
herkesin "şüpheleri" farklı olacaktır tabi..
Benim de itirazım buna Engin. Savage sword of Conan'ın durumu bu değil mi? Marmara gibi bir şirket ABD'da yayınlanan serinin daha ikinci cildini yeni tamamladı. Hepimiz bu konuda "göremiyeceğiz" diye itiraz etmiyor muyuz?
Gerekli şeyler ekibini Reassürans günlerinden beri tanırım ve hepsini şahsen çok severim. Ama Örümcek adamı düşünelim: 10+5+1=16 essential yayınlandı bugüne kadar. (Team-up'ları saymıyorum bile). Süresiz yayının süresini 6 ayda bir kabul etsek 8 yıl yapar ki bu arada ABD'nde yayın devam edecektir. Sence makûl mü?
Mişel beyin dürüst cevap verdiğine eminim, ama böyle bir yayın periyodu ile duvar sürüngeni ne yapsın?
Hele bir de aralara X-men ve diğerlerini de basarlarsa....
Onlar için de zarar hanesine yazılmaz mı bu?
Alıntı yapılan: michel - 18 Kasım, 2011, 00:42:15
Tüm essentialler artık orijinal kalınlığında bölünmeden belli bir yayın priyodu olmadan yayınlanacak
Böyle bir yayın periyodunu açıklamak bile cesaret istiyor.
Çünkü bu açıklama yüzünden birçok kişi çıkacak yayınları hemen almayacaktır.
Bekleyecektir, bakalım devamı geliyor mu, gelmiyor mu diye.
Belki 1-2 yıl sonra toptan alacaktır.
Bu durum tabii ki yayıncı için çok kötü olacaktır.
İlk satışlardan gelen sıcak para azalacaktır.
Fuar için de aynı durum var;
Gerekli Şeyler geçen yıl fuarda % 50 indirimle sattı.
Bu yılda % 50 indirimle satacağını tahmin ediyorduk bu yüzden birçok arkadaş fuarı bekliyordu.
Ne olacak şimdi, bir çok kişi iki fuar arası çıkanların çoğunu almayacak ve fuarı bekleyecek.
Yayıncı için kötü bir durum, paranın geri dönüşü çok uzun olacaktır.
Hasan abi çok doğru söylüyor yalan yok bende gerekli şeylerden alacağım 3 kitabı fuar gününe kadar almadım çünkü aralarında uçurum fiyat farkı var yayınevleri bence bunuda düşünmeli.
Ben her zaman söylüyorum söylüyeceğimde düzensiz çıkan yayınlara karşıyım.Lal kitabın yayınlarını satmasındaki en büyük sebeb zamanında yayın çıkarmasıdır.Devamı gelecekmi bilmediğimiz yayınları alırken tereddüt ediyoruz.yada belli bir süre sonra elimizden çıkarıyoruz.yayınların çıkması en fazla 3 ayı geçmemeli.Satan bir yayın düzgün çıkmazsa o yayınevine olan güven azalıyor.zaten alan bu işe meraklı olan az bir azınlık var yayınevleri onları da kaybetmek istemiyorsa bence o yayını belli bir süre içinde tamamlıyacaklarını okuyucuya hissettirmelidirler.yoksa o yayını bize satamazsa ,bizden sonraki kuşağa satma imkanı azalır yada hiç kalmaz.tüm yayınevlerine saygılarımla...... :D ;)
Michel beyin dediği gibi essentialler bölünmeden yayınlanacaksa ben memnun olurum. Birkaç parçaya bölünmediği için de, gelecek sayısını bekleme derdimiz ortadan kalkmış olacak. Hem de fiyat olarak avantajımız olur diye düşünüyorum. Bu arada Michel bey, madem essentialleri bölmeden yayınlayacaksınız öyleyse ayda bir essential isteriz. Ama öyle sadece bir kahramanın serisini değil. Her ay ayrı kahramanın essentialini istiyorum. Yani yılda 12 farklı çizgiromanın 1. essentialleri. İkinci yılda da bunların 2. essentiallerini yayınlarsınız. İşte size önümüzdeki yıllar için yayın pilanı. Daha ne istiyorsunuz?
Tabii bu sözüm sadece essentialler için geçerli. Diğer süreli yayınlar elbetteki beklentilere ve vadedilen süreye uygun olarak yayınlanmalı.
Merhabalar ben Türkiye de yayın periyodu diye bir olgunun varlığına kesinlikle ama kesinlikle inanmıyorum.
İnanıyorum diyen varsa kusura bakmasın birazcık kendini kandırır >:(
Nereden başlasam;
MARMARA ÇİZGİ Enki Bilalı aldılar Allah için, kaç sene bitmez mi, ellerine yüzlerine bulaştırdılar, yok matbaada, yok çeviride, yok fuara yetişecek, hep cek cuk. En son Yaratığın arkasındaki ilana bakın !
Inşallah 5-6 yılda tamamlarsınız.
1001 ROMAN, Brendon yayın periyoduna bakın kaç aylık acaba, ses seda var mı, tabii ki sudan bahaneler hazır
OĞLAK Dampyr isteriz acı nidalarımız ile şükürler olsun 2 cilt çıkardılar. Ancak benim 19 cilt 4'er sayıdan cilt kapaklarımı da yediniz. Bunları da madem parasını verdim, hakkımı istiyorum. Sizde 1001 ROMAN gibi yapıp 4 ciltte tamamlanan kitabınızın kapaklarını ayrıca insanlara satın buna da razıyım. Ama Dampyr'in kapaklarını istiyorum.
Parasını verdim, bu benim hakkım.
Nathan Never Dev Albüm 14 Adet var, çıkarında kurtulalım, çıkarmıyorsanız telifini bırakında başkası çıkarsın.
LAL Burada LAL'e lafım yok, Allahları var 3-5 gün oynama ile de olsa sözlerini tutuyorlar. Ne matbaada kağıt yok, ne CD gelmedi kervanına katılmadan devam ediyorlar. Ne diyelim Allah biz zavallı çizgiroman dostlarına yardım etsin, sabırlar ihsab etsin.
Oh be rahatladım, Allah ne muradınız varsa versin, mutlu sağlıklı günler dilerim
SAYGILAR.............................................
Aradan üç kısa sene geçmiş... Neler değişmiş sizce?
Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 27 Haziran, 2014, 00:10:09
Aradan üç kısa sene geçmiş... Neler değişmiş sizce?
Neredeyse 3 yıldır Bone'un tamamlanmasını bekliyorum >:(
Yere göğe sığdıramadığımız Hozcomics de Kit Taylor yayınlamayı senede bir sayıya indirdi herhalde!!!
Benim tarafından değişen pek bir şey yok. O kağıt kalitesini asla beğenmediğim lal bilindik işini yani her ay verdiği sözü yerine getiriyor.
1001 kayboldu gitti. Oğlak henüz tam bir açıklama yapmadı ama görünen o ki çizgiromandan elini eteğini çekmiş gibi.
Marmara, Hoz evet hala buradalar ama periyodlarını fuara endexlediler sanırım. Eh birde çizgidüşler başımıza bela oldu..
İlk günler gayet güzel periyod tutturmaya yönelik baskıları vardı sonra şu yıla geldik yok bu yıla geldik deyip mızıkçılık yapmaya başladılar.
Presitij bir hamle yapmak istedi legs, nick, cassıdy onu da beceremediler... Kısaca çizgiroman çephesinde pek yenilik yok.
Altay bey, bize biraz kızmış, ama genelde haklı olduğu yerler var.
Yine de birkaç sene öncesine göre yayın periyotları hafif sıklaşmış görünüyor. Bazı seriler de artık ölmüş gibi.
Yayıncı tarafı az satanı desteklemek yerine yeni maceraları denemek istiyor.
Bu da bir seçimdir, yanlış veya doğru olduğunu önümüzdeki birkaç sene içinde görebileceğimiz bir seçim...
Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 14 Temmuz, 2014, 17:43:59
Altay bey, bize biraz kızmış, ama genelde haklı olduğu yerler var.
Yine de birkaç sene öncesine göre yayın periyotları hafif sıklaşmış görünüyor. Bazı seriler de artık ölmüş gibi.
Yayıncı tarafı az satanı desteklemek yerine yeni maceraları denemek istiyor.
Bu da bir seçimdir, yanlış veya doğru olduğunu önümüzdeki birkaç sene içinde görebileceğimiz bir seçim...
bari haber versinler devam etmeyeceğiz diye...Aylık yerine iki aylık periyotlar da olur...
Eski çizgi roman yayıncıları cephesinde yeni bir şey yok. Onlar bildikleri gibi yayıncılıklarına devam ediyorlar. Oğlak artık bu piyasadan çekildi. Yeni yayıncılar piyasayı canlandırdılar. Çizgi Düşler ve Büyülü şimdilik iyi gidiyorlar. Özellikle Çizgi Düşler yayın yelpazesini genişlettikçe haklı olarak okurlarından takdir alıyor.
Çizgi Düşlere artık frene basmasını tavsiye ediyorum yoksa ne okuyucu yeni çıkan kitaplara yetişebilecek nede onlar verdikleri sözü yerine getirebilecekler.(Periyot Bakımından)ne olur artık yeni yayınlara geçmeden önce eldeki yayınları bitirmeye bakın.Tabi Lukas hariç ona başlıyabilirsiniz... ;D :D :)
Alıntı yapılan: KIZILMASKE - 18 Temmuz, 2014, 19:21:16
Çizgi Düşlere artık frene basmasını tavsiye ediyorum yoksa ne okuyucu yeni çıkan kitaplara yetişebilecek nede onlar verdikleri sözü yerine getirebilecekler.(Periyot Bakımından)ne olur artık yeni yayınlara geçmeden önce eldeki yayınları bitirmeye bakın.Tabi Lukas hariç ona başlıyabilirsiniz... ;D :D :)
Ben de katılıyorum bazı yayınları iki ayda bir yayımlasınlar. Yoksa bizde para kalmayacak :))
Alıntı yapılan: KIZILMASKE - 18 Temmuz, 2014, 19:21:16
Çizgi Düşlere artık frene basmasını tavsiye ediyorum yoksa ne okuyucu yeni çıkan kitaplara yetişebilecek nede onlar verdikleri sözü yerine getirebilecekler.(Periyot Bakımından)ne olur artık yeni yayınlara geçmeden önce eldeki yayınları bitirmeye bakın.Tabi Lukas hariç ona başlıyabilirsiniz... ;D :D :)
Ecnebilerle yapılan anlaşmalarda gereksiz bir gaza gelme, hırçın bir coşkuya kapılma neticesinde, patronlar epey telif aldılar. yıl sonuna kadar basılması düşünülen 50'ye yakın kitap var. Bu yüzden ayda 8 veya 10 kitaptan aşağı düşülemiyor. Sonuçta ya yıl sonunda yırtıp çıkarız ya da ilker bey dükkânı kapayıp gider. Ama eskileri dediği gibi "yavaş yavaş sönüp gitmektense, alev alev yanıp gitmek iyidir."
Yok, boyle demeyelim, cizgi dusler bu isin sonunu gayet guzel getirecek bence. Texi amiral gemisi yaptiktan sonra ben gerisinin cok daha rahat gelecegini dusunuyorum ama bu atilimi karsilayacak cok iyi bir finans plani ve kurumsallasma calismalarinin da yapilmasi gerekir ki, bunun da caresini muhakkak dusunmussunuzdur. Bizi yeni olarak ne surprizler bekliyor? Soyle guzel bir aylara bolunlenmis bir yayin cizelgeniz var mi? Aylara sarkmasi cok da onemli degil, aslinda, bakin jbc ye, aylara sarksa da ne guzel reklam yapiyorlar, okuru resmen cok iyi tavliyorlar, bu baglamda aciklamis olduklari sirkulasyon da cok cok iyi. Tavsiyem, jbcnin pazarlama taktiklerinden ilham alarak, facebook sayfanizi cok iyi yonetmeniz, surprizlerinizi oradan adim adim duyuyarak, okurun heyecanini ve beklentilerini her daim yukarda tutmanizdir, jbc gercekten bunu cok iyi basariyor.
Bana göre Çizgi Düşler büyük bir risk alıyor. Gerçi bu zamana kadar gayet güzel götürdü. Taviz vermeden basıyor. Ama artık yeni telif almadan elindekileri basmalı ve de TÜRKİYE'DE YARIM KALAN SERİLERİ YÜKLENMELİ. Jungla, Akim, west, Pecoss Bill, Tom Braks ve de diğerleri. Bir de Mandrake (Büyülü Çizgi'nin yaptığı gibi). Okuyucu en azından o zaman şunu bilir Çizgi düşler seri yarım bırakmaz bitirir hatta yarım kalanları da basılması gerektiği gibi basar. Böylece okuyucu seriler bittikçe size şunu da basın bunu da basın diye yol gösterebilir.
Aynen katılıyorum. Öncelikle şu anda gayet düzgün giden mevcut serilerin basımı aksatılmadan devam ettirilerek okuyucuya güven verilmeli. Daha sonra yarım kalan ve yeni serilere geçilebilir.
çizgi düşler eski serilere pek girmiyor kanımca çünkü çoğu yayın satmıyor hoz kit tayloru en son aralık ayında bastı yedi aydır yeni cilt çıkmadı pecos bil akim zaten satmadıkları için yayınları durdu eski yayınlardan mandrake gordon ve kızılmaske ye talep olur ama diğerleri zor jungla baslırsa belki satabilir piyasada pek bulunmuyor birde milliyet çocuktan çıkan resimli klasikler basılsa güzel olur hem çocuklara hemde çizgiroman severlere hitap eder
Alıntı yapılan: abselemon - 23 Temmuz, 2014, 13:32:39
Bana göre Çizgi Düşler büyük bir risk alıyor. Gerçi bu zamana kadar gayet güzel götürdü. Taviz vermeden basıyor. Ama artık yeni telif almadan elindekileri basmalı ve de TÜRKİYE'DE YARIM KALAN SERİLERİ YÜKLENMELİ. Jungla, Akim, west, Pecoss Bill, Tom Braks ve de diğerleri. Bir de Mandrake (Büyülü Çizgi'nin yaptığı gibi). Okuyucu en azından o zaman şunu bilir Çizgi düşler seri yarım bırakmaz bitirir hatta yarım kalanları da basılması gerektiği gibi basar. Böylece okuyucu seriler bittikçe size şunu da basın bunu da basın diye yol gösterebilir.
Sevgili abselomon biz MANDRAKE ile ilgilenmiyoruz forum un sevgili KÖSTEBEK inin muhteşem yorumlarına bir latife için yazilmış bir şey di sadece ;D
Saygılar..
Alıntı yapılan: İlyas Erkul - 23 Temmuz, 2014, 19:26:58
Sevgili abselomon biz MANDRAKE ile ilgilenmiyoruz forum un sevgili KÖSTEBEK inin muhteşem yorumlarına bir latife için yazilmış bir şey di sadece ;D
Saygılar..
çizgili köstebek, tommikserlik yapıyor mu diyorsunuz ;D
Alıntı yapılan: Mclaren F1 - 23 Temmuz, 2014, 19:32:43
çizgili köstebek, tommikserlik yapıyor mu diyorsunuz ;D
Patavatsızlık diyelim ;D
Kimseye yerimi kaptırmam :D
Çok şey istiyoruz ama tüm yayınevlerimizin 2017 yılına ilişkin net bir yayım planları var mı?
Özellikle; Fuara gidip yayınevi sahipleri ile ilk elden görüşme-muhabbet fırsatı yakalayabilenler; burayı yeşillendirsinler, lütfen?
YKY hakkında;
"Merhaba Mehmet bey,
Öncelikle yayınlarımıza göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ederiz.
Okko ve Haçlı Seferi serilerimizin gelecek sayıları önümüzdeki aylarda yayımlanacaktır.
Thorgal Öneriniz yayın kurulumuza sunulacak ve 2017 yayın programımızla ilgili gelişmeler sosyal medya hesaplarımızdan paylaşılacaktır. Arzu ederseniz web sitemizden bizi takip edebilirsiniz.
Keyifli okumalar..
http://kitap.ykykultur.com.tr/kitaplar?g=T+LlfxeKYP4=