[IMG]http://i.imgur.com/qO7Klk4.jpg[/img]
Sanat tarihinin en önemli isimlerinden Vincent van Gogh resimleriyle olduğu kadar çalkantılı iç dünyasıyla da tanınır.
Yazar ve çizer Barbara Stok ressamın güney Fransa'da geçirdiği yoğun ve verimli dönemi konu ediniyor kitabına: Van Gogh'un bir ressamlar evi kurma hayali, Gaugin'e duyduğu güven, geçirdiği sinir krizleri ve her koşulda yardımını ve desteğini esirgemeyen kardeşi Theo'yla mektuplaşmaları...
"Bana kolera, verem ya da kanser gibi hastalıklar göksel ulaşım araçları gibi geliyor, tıpkı gemi ya da trenin dünyevi ulaşım araçları olması gibi. Bir ressamın hayatındaki en zor şey ölüm değildir belki de."
(Tanıtım Bülteninden)
Van Gogh ilginç bir sanatçı onun hakkında ki bu kitapta ilginçtir bence. Yazar ve çizer Barbara Stok nasıl resmetmiş merak ettim doğrusu.
Kapak paint'le çizilmiş sanki :)
okuyan var mı ?
Kapağı Salih Memecan mı çizmiş :D ?
Kapakta daha çok frankofon havası var.
Kitabin icindeki cizimler de basit. Biraz googleda arastirdim, iyi yorumlar vardi genelde. Van Gogh'un oldukca karanlik olan hayat hikayesine biraz daha pozitif yönden bskmis yazar/cizer Barbara Stok.
(http://i2.wp.com/www.meexia.com/bookie/wp-content/uploads/2014/03/vincent-for-blog-1.jpg)
(http://bookmunch.files.wordpress.com/2014/04/vbs1.jpg)
Aslında uzun zaman önce yazmam lazımdı.Gene üşengeçlik yaptığımı itiraf edebilirim.
Kitabı tekrar raftan indirdim ve ikinci kere okudum.Kitabı ikinci kere okumamın nedeni eşim oldu.Çünkü ikinci defa okumak isteyen oydu.Daha önce oku bakalım nasıl bulacaksın diyerek ona okutmuş ve ondan etkilenerek okumuştum.
Alırken kitabı ön yargı ile aldığımı iyi hatırlıyorum. Yav almasam mı ki?Şimdi bunu okur muyum?Aslında bunları düşündüğüme göre oldukça ahmakmışım ve içimdeki o ahmak sesi iyi ki bastıra bilmişim.
Çizimler basit mi?Evet basit.Ama bu sizi yanıltmasın aslında gerçekten iyi bir gözlemcinin güzel çizimleriymiş de ben onu ahmakça sına ve sanki yetertliymişçesine eleştirmişim.Kitabı okudukça fark ettim ki bundan daha gerçekçi çizimler bu kadar içten ve samimi olamazdı.
Kitap Vincent hakkında.Aslında kitabın başlığı bile o kadar derin bir ipucu veriyor ki.Neden herkesin bildiği ve resmi adı olan van Gogh değil de ilk adını yani samimiyet addeden adını kullanmış?Nedeni çok basit çünkü kitap van Gogh'u değil Vincent'i anlatmış.
Hepimiz az çok kulağını kestiğini biliriz de neden kestiğini bilmeyiz.Düşündüğümüzde ise bize öğrettikleri gibi "deliymiş" der işin içinden çıkarız.Ne kadar sığ yorumlar yapıyormuşuz ve ne kadar sığmışım.Bana öğretilere ne kadar da ahmakça sına bağlıymışım.Ne biliyoruz ki adama deli diyerek onu yargılıyor ve yargılarımıza körü körüne bağlanıyoruz?
Okuyunca öğrendim ki hayalini kurduğum olmak istediğim kişiymiş adam.Yani kendi olmaya çalışan ve bunu başaran.Kaç kişi bunu yapabilir ki?Sanırım bu zamanda ihtimaller milyonlarda birdir.
Kimimiz istemeden bankacı kimimiz polis kimimiz şu veya bu oluyor ve hayat yolunda mutsuzluk bataklığında çırpınıyoruz. Vincent,işte zor olanı seçen taraf.Kolaya kaçmayan.Resim çizmek olan hayalinin peşinden deli gibi koşan. Vincent.
Kitap da öğreniyoruz ki Vincent'i van Gogh yapan abisi olmuş.Gerçekten böyle bir abim olmasını o kadar isterdim ki.Abisi işsiz kardeşine bir gün bile dememiş ki sen işe yaramazın tekisin.Git işe gir para kazan yok evlen yok şu yok bu demememiş.Abisi kendi hayallerini yaşarken kardeşine de hayallerinin peşinden gitmesini salık vermiş.Çiz Vincent demiş.En iyi olana kadar çiz.Her seferinde boya parasını borç olarak isteyen kardeşine elbet bir gün verirsin ama bugün daha vakti değil demiş.Her para istediğinde bunalımlara giren hastalar olan kardeşinin yanına koşmuş ve ona kırmadan sonuna kadar yardım etmiş.Sadece o mu?Eşi bile öyle demiş.demiş. Vincent sen çizmelisin.
Vincent ise yapabildiği en iyi şeyi yapmış sadece çizmiş.Ailesinin o büyük desteği ile içindeki cevher elmasa dönüşmüş.Düşünüyorum da öyle bir abisi olmasa öyle bir eşi olmasa dünya bu kadar değerli bir mirastan mahrum kalacakmış.
Küçümsediğim kitap bana bunları anlattı.Gerçekten büyük bir ailenin ortaya çıkardığı muhteşem bir insanı.
Eşimin kitabı okurken ağladığını gördüm.Sanırım çizimler ve öykü bu kadar derinden etkilemiş ki ağladı.Eline notlar aldığını sayfaların fotoğrafını çektiğini ve o konuşmaları ara ara okuyarak hayata karşı kendini motive ettiğini gördüm.Belki siz o kadar etkilenmeyebilirsiniz ama eşim ve ben gerçekten etkilendik.İyi ki içimde her şeyi bildiğini sanan o ahmak sesi dinlememişim. İnşallah bizim kadar beğenerek okursunuz ve benim gibi içinizdeki ahmak sese kızarsınız.
Kesinlikle, alıcam.
Oyy acaip itkilendim. Güneş yazdıklarını okuyunca anında merak ettim bu kitabı. Yanlış hatırlamıyorsam çizimleri görünce uzak durmayı tercih etmiştim. Şimdi yeniden değerlendirme zamanı. ..
O ahmaklığı sanırım devam ettireceğim... Hiç bir güç bana bu kitabı aldıramaz... Tom Mikser yazısını Cin Ali üzerine yazsaydı düşünebilirdim ama...
Yalnız yazı bayağı itkileyici idi teşekkürler... Ağlamak deyince de aklıma nedense direk Yalın Ayak Gen geliyor... Beni ağlatan başka bir çizgiroman hatırlamıyorum... Ve başka bir kitabında ağlatmasını istemiyorum... Ama şaka bir yana Vincent'i de okumak lazım tabii...
Çizgilere bir daha baktımda okumasakta olur mu?
Alıntı yapılan: BAHADIR - 30 Ekim, 2015, 10:46:56
O ahmaklığı sanırım devam ettireceğim... Hiç bir güç bana bu kitabı aldıramaz... Tom Mikser yazısını Cin Ali üzerine yazsaydı düşünebilirdim ama...
Yalnız yazı bayağı itkileyici idi teşekkürler... Ağlamak deyince de aklıma nedense direk Yalın Ayak Gen geliyor... Beni ağlatan başka bir çizgiroman hatırlamıyorum... Ve başka bir kitabında ağlatmasını istemiyorum... Ama şaka bir yana Vincent'i de okumak lazım tabii...
Çizgilere bir daha baktımda okumasakta olur mu?
Abi bir anlamda sana katılıyorum çizgi roman bir nevi resimlerle anlatma sanatı, konusunu, anlatım dilini bilmemem ama çizgilere bakınca kesinlikle itici geliyor.
Alıntı yapılan: tommikser - 29 Ekim, 2015, 22:10:38
Okuyunca öğrendim ki hayalini kurduğum olmak istediğim kişiymiş adam.Yani kendi olmaya çalışan ve bunu başaran.Kaç kişi bunu yapabilir ki?Sanırım bu zamanda ihtimaller milyonlarda birdir.
Kimimiz istemeden bankacı kimimiz polis kimimiz şu veya bu oluyor ve hayat yolunda mutsuzluk bataklığında çırpınıyoruz. Vincent,işte zor olanı seçen taraf.Kolaya kaçmayan.Resim çizmek olan hayalinin peşinden deli gibi koşan. Vincent.
Sığ bir soru-yorum yapayım; hayallerinin peşinden koşmak kendisine yaşarken ne fayda sağlamıştır?
Vincent maddi kaygilari adina sanat yapayim derken sanat icin sanat yapmistir, cok acikli bir hikayesi var, yky'dan abisi teo'ya yazdigi mektuplarin toplandigi bir kitap var tavsiye ederim.
Hikâyede Vincent'ın hayatının belirli bir bölümüne yoğunlaşıyoruz ve bu dönemde, daha öncesinde ve sonrasında da kardeşi Theo'nun van Gong'un üzerinde ki rolünün büyüklüğünü görebiliyoruz.
Çizimler ilk bakışta çocuksu çok naif görünüyor ama hikâyeyi okudukça anlatılmak istenen duyguyu çok güzel yansıttığını anlıyorsunuz. Parlak renklerle Vincent'ın resim yapma arzusunu sizde hissediyor. Yeri geliyor detaylı çizimler olmasa da yüz ifadelerinden yaşadığı sanrılar, iç bunalımları duyumsuyor kendinizi Vincent için üzülürken buluyorsunuz.
Kitabın bana göre tek olumsuz yanı yazı tipi seçimi. Orijinalinde gayet güzel YKY direk arial ya da new times romans gibi birşey kullanmış, balonlamada kötü.
Tam emin değilim ama Art Masters Series etiketi altında bir de Pablo Picasso grafik romanı çıkmış. Pablo isimli kitabın yazarı Julie Birmant ve çizer Clément Oubre. YKY bunuda yayımlasa keşke.
(https://lh5.googleusercontent.com/proxy/72QcXOOVUTy1hcrQIcU1kte29jNOA4bQzhfEp-BuJu601AWs_4fGhqnxniMNL7y_rs0aK-o9quYy6KhmCj1j7_-lgtWNid02xjcRfLA=w318-h419-nc)
Pablo'nun tanitimi da forumumuzda mevcut ;)
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,10047.0.html
Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 09 Aralık, 2015, 10:01:27
Pablo'nun tanitimi da forumumuzda mevcut ;)
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,10047.0.html
Vay be, forumda yok yok :)
Herkes ari gibi calisiyo abi :)
Pablo'dan ,"arı" Emre ;) sayesinde haberdar olmuştuk.. "arı" tommikser'in yazdıklarını valla yeni okudum ::) (neticede yüzlerce "kovanı" pardon başlığı olan bir forumuz :) ) ama sırf bu yazısı bu kitabı aldırır..
not: tommikser'den e-dergi için yazısının 2.bölümünüde istemek bu başlığa nasip oldu ;) ;D
Ben de çok beğendim. Enteresan bir karaktermiş Van gogh. Okuduktan sonra nette hayatını ve tabii ki resimlerini daha ayrıntılı inceleme isteği uyandırdı bende.
Alıntı yapılan: Pearl Jam - 09 Aralık, 2015, 22:02:26
Okuduktan sonra nette hayatını ve tabii ki resimlerini daha ayrıntılı inceleme isteği uyandırdı bende.
Ayni itkiyi Pablo da veriyor. Okurken kim bilir kac defa durup hikayede bahsi gecen tabloyu google'da arattim hatirlamiyorum.
(https://farm8.staticflickr.com/7601/26224051414_d1dd51a360_b.jpg)
The Red Vineyards...ressamınhayatının son 10 yılında satabildiği tek yağlı boya tablosu..aynı sürede yapılmış 2000 civarında (toplam..) karakalem,suluboya ve yağlı boya çalışmadan satılan ve bugünün parasıyla 1000 dolar civarına satıldığı hesaplanan tek tablo...ama resim için bıkıp usanmadan "direnmek"..borç alıp yaşamak ve resim yapmak..hayatın "gerçeğini" tuvalindeki "gerçekle" karşılamak için verilen mücadele..sadece resim sanatı değil tüm modern çağın sanata bakışını ve felsefesini yeniden tanımlayan sanatçılardan biri olmak ama yaşadığı dönemde hep gözardı edilmek..
not:Portrait of Dr. Gachet - Vincent van Gogh'un ömrünün son günlerini yaşadığı 1890′ın haziran ayında meydana getirdiği bu sanat eseri, 1990 yılında 82,5 milyon dolara satıldı. Fakat eserin bugünkü değeri 129 milyon dolar. para mı? para,evet çok para..mesela bir petrol zengininin yatıda aynı para..ama son yüzyılın sanat ve düşünce yapısını etkileyen eserlerden birinin sahibinden bahsediyorsanız terazinin kefesine koyduğunuz "milyon dolarların" ne anlamı kalır..insanlığın birikimine en iyi tuğlalardan birini koymanın para olarak ederi olabilir mi?
(https://farm8.staticflickr.com/7621/26224050984_111a07490b_b.jpg)
Portrait of Dr. Gachet
Bugün okuma fırsatı buldum, neden daha önce göz gezdirip bıraktığımı bilmiyorum ama gerçekten çok güzel bir hikayeye sahip. Aslında hikaye, hepimizi anlatıyor. Birçok insanın aksine Vincent'in, idealleri peşinde nasıl ilerlediğini, nelerle mücadele ettiğini ve ölüm gibi bir takıntısı olmadığını görüyoruz. Ben Van Gogh'u kulağıyla tanıyan, derinliğine inmeyen biri olarak bu kitap ile hem Vincent'i tanıdım hem de "muhtemelen" geçici de olsa fikirlerimde değişim oldu. Vincent'i okumama vesile olan @tommikser 'e de çok teşekkür ederim. Mutlaka herkes okumalı.
@maeglin beğendiğine çok sevindim.Gerçekten güzel bir çr.Ara ara hala okuyorum.
vincent günümüze gelip kendi müzesini görürse... ( dr. who' dizisinden harika bir sahne ) : https://www.youtube.com/watch?v=ubTJI_UphPk