Altın Madalyon

Ferzan dostumuz şöyle bir liste yaptı benim isteğim üzerine.

- Suat Yalaz
- Sezgin Burak
- Ersin Burak
- Soner Tuna
- Suat Gönülay
- Sencer (Şahin Erkocak)
- Bülent Üstün
- Yalçın Didman
- Kenan Yarar
- Turhan Selçuk

Bu listeye daha kimler eklenebilir;

Ersin Karabulut, Kutlukhan Perker, Oky, Memo Tembelçizer, Engin Ergönültaş, Talat Güreli, Devrim Kunter, Emrah Ablak

Bülent Arabacıoğlu, İlban Ertem, Galip Tekin, Nuri Kurtcebe, Necati Derya, Oğuz Aral, Kemal Aratan, Abdullah Turan

Ender Özkahraman, Ergün Gündüz, Bahadır Boysal, Tayyar Özkan, Necdet Şen, Ramize Erer, Melike Acar, İsmail Gülgeç

Piyale Madra, Hasan Kaçan, Esin Özbek, Ali Recan, Yıldırım Örer, Ömer Muz, Sümeyye Kesgin, Bahadır Baruter

Fatih Okta, Gürbüz Azak, Şahap Ayhan, Erdil Yaşaroğlu, Uğur Gürsoy, Yıldıray Çınar, Mahmud Asrar, Hakan Tacal 

Ayhan Işık, Gürcan Yurt, Aslan Şükür, Masist Gül, Kemal Gökhan Gürses, Fikret Kol, Süleyman Turan

Cem Özüduru, Fırat Yaşa, Berat Pekmezci, Hakan Karabey   vs. vs. vs.


Sizde TOP 10 listenizi yapın  :)

Yıldıray Çınar,  Mahmud Asrar, Hakan Tacal vs. vs. vs.

Ayhan Işık...(Bknz.Serüven dergisi)

Gürcan Yurt... (Robinson ve Cuma)
Aslan Şükür de sayılabilir mi?

 Ferzan'ın listesinden Suat Yalaz , Soner Tuna ve Kenan Yarar'ı çıkartır yerine Masist Gül , Piyale Madra ve Engin Ergönültaş'ı eklerseniz benim listeme ulaşırsınız ;) :D

Bülent Arabacıoğlu'nun ve Galip Tekin'in ve Melike Acar'ın ve Yıldıray Çınar'ın ilk 10'da olduğu bir liste de benden gelsin ama en başta da Turhan Selçuk olsun...

- Turhan Selçuk
- Bülent Arabacıoğlu
- Galip Tekin
- Suat Yalaz
- Sezgin Burak
- Suat Gönülay
- Yalçın Didman
- Kenan Yarar
- Melike Acar
- Yıldıray Çınar

Unuttuğum bütün isimleri ilk mesaja ekliyorum.

Böylece kusursuz bir çizer listemiz olacak.

 ilk listeye eklenmesi gerekli bir diğer önemli çizerimiz kemal gökhan gürses... bkz. ayşegül savaşta, ya ameliyat yerime gelseydi, aslında bunların hepsi hikaye vs...

Sezgin Burak
Şahap Ayhan
Gürbüz Azak
Suat Yalaz
Fikret Kol
Abdullah Turhan
Turhan Selçuk
Emrah Ablak
Melike Acar
Yıldıray Çınar

- Suat Yalaz
- Galip Tekin
- Yıldıray Çınar
- Sezgin Burak
- Mahmud Asrar
- Yalçın Didman
- Turhan Selçuk
- İlban Ertem
- Bülent Arabacıoğlu
- Abdullah Turhan

Kutlukhan Perker
Ersin Karabulut
Bülent Arabacıoğlu
Oğuz Aral
Nuri Kurtcebe
Abdullah Turhan
Galip Tekin
Kenan Yarar
Ergün Gündüz
Sezgin Burak

Sezgin Burak
Suat Yalaz
Yıldıray Çınar
Talat Güreli
Ali Recan
Abdullah Turhan
Şahap Ayhan
Gürbüz Azak
Fikret Kol
Turhan Selçuk

- Yıldıray Çınar
- Mahmud Asrar
- Oğuz Aral
- Suat Yalaz
- Melike Acar
- Sumeyye Kesgin
- Sezgin Burak
- Fikret Kol
- Abdullah Turhan
- Turhan Selçuk

Suat gönülay benim icin bir numara.

bir de ismail gulgec unutulmus sanirim

Yüzbaşı Volkan'la Ali Recan
Tarkan'la Sezgin Burak
Tolga'yla Abdullah Turhan
Karaoğlan'la Suat Yalaz

On kişi yapamadım ama benim için bunların yeri başka.

     birçoğumuzun listesi zaten üç aşağı beş yukarı bellidir ama ben bu fırsattan istifade öncelikle türk çizgi romancılarının listesini tamamlayalım derim. amatör çizgi roman takipçiliğimle gecenin bu saatinde listedeki eksikliğini farkettiğim üç isim daha : cem özüduru, fırat yaşa ve berat pekmezci...

Ayrıca bir sınıflandırma yapılabilir. Yaşayan çizerler, vefat etmiş olanlar, kadın çizerler vs. Ayrıca hangi çizgiromanları çizdikleri, hangi dergilerde çalıştıkları, eserlerinin hangi gazetede yayınlandıkları bibi bir veri tabanı oluşturulabilir.

Ümit Kaptan yazar çizeri Hakan Karabey listeye eklenebilir.

Alıntı yapılan: Tuco Ramirez - 02 Temmuz, 2015, 15:28:00
Ümit Kaptan yazar çizeri Hakan Karabey listeye eklenebilir.

Eklenmiştir efendim.

Alıntı yapılan: kedidiro - 02 Temmuz, 2015, 02:12:43
Listedeki eksikliğini farkettiğim üç isim daha : cem özüduru, fırat yaşa ve berat pekmezci...

Eklenmiştir efendim.

Alıntı yapılan: Tuco Ramirez - 02 Temmuz, 2015, 15:23:11
Ayrıca bir sınıflandırma yapılabilir. Yaşayan çizerler, vefat etmiş olanlar, kadın çizerler vs. Ayrıca hangi çizgiromanları çizdikleri, hangi dergilerde çalıştıkları, eserlerinin hangi gazetede yayınlandıkları bibi bir veri tabanı oluşturulabilir.

Tamam bir sonraki aşama bu olsun.

Yardım eder misin ?  :)

- Turhan Selçuk
- Bülent Arabacıoğlu
- Galip Tekin
- Nuri Kurtcebe
- İlban Ertem
- Suat Gönülay
- Yalçın Didman
- Kenan Yarar
- Melike Acar
- Yıldıray Çınar

Saygılarımla .

1- Suat Yalaz
2- Sezgin Burak
3- Turhan Selçuk
4- Ali Recan
5- Yıldıray Çınar
6- Rarmi Turan
7- Mahmut A. Asrar
8- Emrah Ablak
9- Devrim Kunter
10- Selçuk Ören

Karikatürcülerin listede fazla bulunmamasını istedim (Emrah Ablak istisna, bence gün geçtikçe daha çok çizgi romana kayıyor). Saygılar :)

1-Kutlukhan Perker
2-Yalçın Didman
3-İlban Ertem
4-Yıldırım Örer
5-Galip Tekin
6-Ali Recan
7-Cem Özüduru
8-Berat Pekmezci
9-Sezgin Burak
10-Talat Güreli

Joker: Necati Derya  ;)

    Benim beğenim az da olsa değişti...O sebeple güncelleyeyim listemi... :)

    - Suat Yalaz  (Bilhassa Karaoğlan'ın son dönemleri ile Son Osmanlı serisinin tamamıyla)
    - Ersin Burak  (Bilhassa Civanmert Kerim tefrikaları, Volto Nascosto ve Gılgamış çalışmaları ile)
    - Sencer  (Bilhassa 2000'li yıllarda Suat Gönülay ile beraber Kadayıf Dergisi için yaptığı çalışmaları ve eski işleriyle)
    - Suat Gönülay  (Tüm dönemleriyle, ama bilhassa 2000'lerdeki kafasıyla)
    - Kenan Yarar  (Hıbır, L-Manyak ve Lombak dönemlerindeki çalışmalarıyla)
    - Ersin Karabulut  (Başlangıçtan bu yana takipteyim ama özellikle son 3 kitabıyla)
    - Soner Tuna  (90'larda, Akrep İn Gölgesi dergilerindeki muazzam üslubuyla)
    - İlban Ertem  (her daim)
    - Kemal Aratan (her şeyi ile ama özellikle Bi Gece Daha'ları ile)
    - Necdet Şen  (gazetelere çizmeye başladığı döneminden itibaren yıllardır çizmemiş olduğu bugünkü haliyle birlikte, ama özellikle Hızlı Gazeteci ile)

    Listeye sığmadı ama bir de gönlümün ''öteki'' olanları var...Ezber bozan bu isimlerin eşi ve benzeri asla gelmeyecektir...

    - Turhan Selçuk  (Bilhassa Abdülcanbaz ve diğer herşeyi ile)
    - Engin Ergönültaş  (Bilhassa Pişmiş Kelle'deki underground çalışmaları ve herşeyi ile)
    - Oky  (Bilhassa Cihangir'de Bi Ev başta olmak üzere ürettiği herşeyi ile)
    - Fırat Yaşa  (Bilhassa Tepe kitabı ile)

    Türk çizgi romancılığında değerli, özgün, biricik ve tamamen kendine has bulduğum isimler şimdilik bu şekilde...

Alıntı yapılan: pizagor - 01 Temmuz, 2015, 10:09:19
Bülent Arabacıoğlu'nun ve Galip Tekin'in ve Melike Acar'ın ve Yıldıray Çınar'ın ilk 10'da olduğu bir liste de benden gelsin ama en başta da Turhan Selçuk olsun...

- Turhan Selçuk
- Bülent Arabacıoğlu
- Galip Tekin
- Suat Yalaz
- Sezgin Burak
- Suat Gönülay
- Yalçın Didman
- Kenan Yarar
- Melike Acar
- Yıldıray Çınar

Bende değişiklik yok  :)

1- Suat Yalaz
2- Kutlukhan Perker
3- Sezgin Burak
4- Yıldırım Örer
5- Galip Tekin
6- Ali Recan
7- Yalçın Didman
8- Turhan Selçuk
9- İlban Ertem
10-Oğuz Aral

bu listeye girecek çok çok önemli isimler var aslında ve bir hayli de eski isimler...belki çoğumuz için ilk 10'a giremezler şu anda ama Türkiye'de çizgi roman üretimi ve "artistik" üretimler mevzu bahis olduğunda adları unutulup geçilemeyecek sanatçılardır bunlar...istenilen bizim kendi okuyup beğendiğimiz bir "top 10" listesi ise , kendi güncelimizden ve okuduklarımızdan bir liste yapmak doğal...

amacım çok kısa süreli olmuş ve hem yayınlarda hem geçmiş kuşakların hafızalarında dahi pek tutunamamış onlarca ismi listelemek değil(ancak böyle bir liste de yapılabilir)...ancak ülkenin "top 10"u yapılacaksa yerli üretimin başından itibaren çizgi romanda kendi tarzını geliştirmiş ve önemli işler çıkarmış sanatçılarımızı en azından hatıra getirmek önemli diye düşünüyorum.en iyisi bunlarla ilgili görseller vs. bulup listeye dahil etmek, çünkü çoğunun panellerini ve sayfalarını hatta isimlerini ilk kez duyacak pek çok kişi vardır bugünlerde...bu da benim ev ödevim olsun. benden önce bu çizerlerimizi hatırlayıp hatırlatmak isteyen olursa başlasın peşinden yetişirim :)

mesela ,Sururi Gümen! 50'li yıllarda hürriyet'te pek çok işi yayınlanmış tam bir "star"!amerika'ya göç ederek orada çizgi roman ressamlığı ve illüstrasyon çalışmalarını sürdürmüş bir sanatçımız...yine yukarıdaki listelerimizde isimlerini andığımız pek çok sanatçıdan önce ve  dönemin dünya çapındaki modern çizgi bantlarına uygun estetiği yakalamış bir "usta"...
biraz uluslararası işleriyle ilgili bilgi için:

https://www.lambiek.net/artists/g/gumen_sururi.htm (https://www.lambiek.net/artists/g/gumen_sururi.htm)

ayrıca serüven dergisinin6.sayısına ulaşabilenler için Türkçe güzel bir yazı da mevcut...

(https://c5.staticflickr.com/9/8067/29777356372_0c1d76aecd_b.jpg)

-alıntı-(serüven...)
"...Sururi GÜMEN, 1920 yılında Bursa'da doğdu. ilk ve orta öğretimini Bursa'da tamamladıktan sonra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne devam etti.

İlk karikatürleri 1933 yılında Karikatür Dergisi'nde çıktı. Uzun süre gazete ve dergi ressamlığı yaptı.

Kırmızı-Beyaz, Çocuk Sesi, Afacan, Tasviri Efkar, Cumhuriyet, Çocuk Haftası, Yıldız, 1001 Roman gibi gazete ve dergilerde çalıştı.

1949 yılında Sedat SİMAVİ'nin özendirmesiyle Hürriyet Gazetesi'nde karikatür çizmeye başladı. "Can Baba" adlı bir tip yarattı. 1955 yılına kadar Hürriyet Gazetesi'nde çalışan GÜMEN, çizdiği karikatürleriyle büyük ilgi gördü. daha sonra Amerika'ya giderek çizgi filmlerde ve reklam ajanslarında çalıştı.

Türkiye'nin uluslararası alanda en başarılı çizeri sayılması gereken Sururi GÜMEN, Amerika'ya göç ettikten sonra ölümüne değin orada çalışmıştı. Alfred ANDRIOLA'nın yarattığı "Kerry Drake" adlı bir dedektifin serüvenlerini anlatan serüven bantında yardımcı çizer olarak çalışan Sururi, aynı dizinin ilerleyen yıllarda baş çizerliğini de yapmıştı.

Türkiye'den ayrıldığında döneminin en ünlü ve en çok kazanan gazete ressamı olan Sururi, mütevazi kişiliği ile tanınıyordu."

yine mesela 50'lerden bir usta Remzi Türemen...ünlü gazetelerde yayınlanan işlerinden bir örnek aşağıya alıyorum:

(https://c4.staticflickr.com/9/8471/29807821331_4b9511992f_c.jpg)

Aslan Şükür,Türemen için şöyle diyordu gölge e-dergi,sayı:87'deki röportajında
"...Ben Remzi Türemen'i üstat olarak görürdüm, Bonanza çizimlerimi gördü Özcan "Onun kadar güzel çiziyorsun" falan dedi. Tabii biz onun gibi olamayız.
Remzi abi film afişi çizerdi. Remzi Türemen, üstattır benim için hala."
genel kanının aksine  sinema afişleri dışında,1950'lerde hürriyet gazetesinde çok özenli çizimlerle çizgi romanlar üretmişti Türemen:
bakireler adası,beyaz cehennem,plevne müdafaası,intikam yemini,kral murşil'in hazinesi...

asıl adı Remzi Töremen olan üstad 1927 yılında silistre'de (romanya) doğdu. dgsa (resim akademisi...) Cevat Dereli atölyesinden mezun oldu.
basın ressamlığı ile öğrenciyken tanıştı.bugün üstadın ismine aşina pek çok kişi için adı usta bir film afişi ressamı olarak anılsa da
illüstrasyonları ve özenli çizgi roman çalışmalarının yayınlandığı hürriyet gazetesi yılları ayrıca ilgiyi hakeder.

-alıntı_

"Sinema afişi yapmaya 1963 yılında Kadri Yurdatapan'ın kurduğu Sine-Reklam çatısı altında başladı, daha sonra ayrılarak serbest çalıştı. Afiş çalışmalarının basım kalitesini yükseltmek için atölyesine renk-ayrım makinası aldı. 1963-1968 yılları arasında yaptığı yerli film afişleriyle dikkati çekti ve afiş resimlemesi alanının değerini yükseltti. Erdoğan Ertem'le ortak olarak Tem Ofset'i kurdu.

Bir yıl sonra Almanya'ya gitti. Almanya'da arabası çalınınca bulunması için başvurduğunda; Türkiye'de nüfus kağıdına yanlış yazılmış soyadı da düzeltildi. Romanya'dan geldiklerinde, nüfus memurunun hatası sonucu "Töremen" olan soyadı, kayıtlara "Türemen" olarak geçmişti; yanlışlık düzeltilene kadar Türemen soyadını kullanmak zorunda kaldı ve bu soyadıyla tanındı. Gerçek soyadı olan Töremen'e çok sonra dönebildi.

Sururi Gümen, Şevki Çankaya, Bedri Koraman, Firuz Aşkın gibi Remzi Töremen de 1950'lerden itibaren Türkiye'deki resimleme anlayışına Batılı bir yaklaşım getirilmesine katkıda bulunmuştur. Töremen, Aslan Şükür gibi ustaların yetişmesine önayak olmuştur.

1954 yılında Yapı ve Kredi Bankası 10. Kuruluş Yıldönümü Resim Yarışmasında ve 1981 DYO Resim Yarışmasında ödüller aldı. İlerleyen yıllarda 12 yağlıboya resim sergisi açan sanatçının çok sayıda sayıda eseri yerli ve yabancı koleksiyonlarda bulunuyor.

Töremen, eşi Kadriye Hanım'la yaşadığı Göztepe'deki evinde resim çalışmalarını sürdürmektedir..."

(Kaynak: İBB Kültür A.Ş. yay., Ömer Durmaz, İstanbul'un 100 Grafik Tasarımcı ve İllüstratörü kitabı)

aşağıdaki görseli, eski gazete tefrikalarından yaptığı taramalarla meraklıları arasında haklı bir üne sahip olan "kolibri" namlı çizgi roman sevdalısının  blog'undan alarak paylaştım:

blog için: kolibriozel.blogspot.com.tr

(https://c8.staticflickr.com/9/8814/29321940663_a739846bf9_c.jpg)

Yıldıray Çınar'dan...

Gerçi Karabasan'da da Giovanni üstadımızı resimlemişti...

(https://c1.staticflickr.com/5/4162/33674571854_bc0ff11767_o.jpg)

Ben bu listelerde yokum.
Neden?  :D

Manga ne oldu ozibashi? Yayınlandı mı?  ???

Yok maalesef  :-\ sanırım bir yerde yanlışım oldu. Belki daha fazla sayfa göndermem lazımdı veya kapak renkli resim ...
bilemiyorum  :( ama en azından bir yanıt gönderseler, olumsuz cevap gelsin yani sıra bir tavsiye'de bulunsunlar ne bilim.
hiç birşey yazmayıp boş bırakmak daha kötü ...

Kenan Yarar ve Hilal'le ilgili yazı var mı Altın Madalyon'da?

Memleketimin çizerleriyle ilgili Çizgi Roman Yolculuğu adlı videolar var. Ve müthiş güzel hazırlanmış. Acaba Altın Madalyon'da bu videolarla ilgili yazı var mı?

Gizli Not- Aslında ARA butonuna yazıyorum merak ettiğim konuları... Ama hep hata veriyor. Niye beceremiyorum acaba? :-\

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 19 Ekim, 2017, 21:32:29
Memleketimin çizerleriyle ilgili Çizgi Roman Yolculuğu adlı videolar var. Ve müthiş güzel hazırlanmış. Acaba Altın Madalyon'da bu videolarla ilgili yazı var mı?

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,8902.0.html

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 19 Ekim, 2017, 21:26:10
Kenan Yarar ve Hilal'le ilgili yazı var mı Altın Madalyon'da?

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,11013.0.html

Karamba Hanac, bi daha özelden sorayım bu soruları sana... İstersen sorularımı kaldırabilirsin, klasörü bozmasın. :)

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 19 Ekim, 2017, 21:50:00
Karamba Hanac, bi daha özelden sorayım bu soruları sana... İstersen sorularımı kaldırabilirsin, klasörü bozmasın. :)

Kalsınar, sorun olmaz.  ;D

Top 10 listesine giremeyebilir neyse de, genel listede de adı hiç geçmemiş... Adaşı Ayhan Işık bile var :) -olsun elbette- ama Karaoğlan, Tarkan, Tolga, Kara Murat gibi kılıçlı kahramanların adının geçtiği yerde, yirminin üzerinde macera resimlemiş Ayhan Başoğlu her nasılsa ıskalanmış. Neyse ben bir girizgah yapayım eksiği-gediği varsa bilgisi olan arkadaşlar düzeltir nasılsa... De-Ha yayınlarının 1971 baskısının önsözüne: "Malkoçoğlu, bir ressamın yaşama kavgasının ürünü olduğu kadar yılların biriktirdiği, olgunlaştırdığı bir kahramanın sunuluşudur..." diye duygularını dile getiren Başoğlu'nun benim çıkarabildiğim Malkoçoğlu macera listesi şu şekilde:



"Ayhan Başoğlu'nun ünlü kahramanı Malkoçoğlu, serüvenlerine 1965 yılında Cumhuriyet gazetesinde başladı. Çalışma çeşitli aralıklarla Tercüman, Günaydın ve Milliyet gibi gazetelerde seksenli yılların sonuna kadar sürdü. Bu arada 1971 ve 1974 yıllarında iki kez albüm ve dergi olarak yayınlandı. 16. yüzyılda gerçekten yaşadığı iddia olunan Bali Bey'in oğlu Malkoçoğlu Ali'nin çizgi roman tiplemesi, ünlü Amerikalı film yıldızları Clark Gable ile Erol Flynn arası bir karışımdır. Sınır boylarında, Frenk saraylarında casus olarak çalışıyordu. Gerek fiziğiyle gerek giyim kuşamıyla pek Türk'e benzemiyordu. Çok sayıda yabancı dili memleket lisanı gibi konuşması işlerini bir güzel kolaylaştırıyordu. Bu yüzden olacak çoğu insan onu "Sinyor" diye çağırıyordu. Görevi icabı aldatıcı bir kişiliği vardı. Son ana kadar kimliğini gizliyor, "Türk düşmanı" gözükebiliyordu. Tam bir görev adamıydı. Neticeye ulaşana kadar yapması gereken her şeyi yapıyordu. Kızılmaske'nin kuru kafalı yüzüğü gibi, kurt başlı bir muştası vardı. Korku ve nam salmak için küffarı damgalıyordu. Alaycı bir kişiliği vardı. Yüzündeki eksilmez tebessümüyle rakiplerini sürekli küçümser bir tavır içinde gözüküyordu. Kadınlar ile arası iyiydi ama alaycı yanıyla onları da gırgıra alıyor, aşkı da görev için yapıyordu. Bu hali, Cüneyt Arkın'ın sinemada Malkoçoğlu'na getirdiği avantür yorumla daha da öne çıktı. Oysa başlangıçta eserin mizah yükünü karikatürize edilmiş yan komik Ejder çekiyordu. Sonraları mizahı da üzerine alan Malkoçoğlu serüvenlerini tek başına sürdürdü." (Levent Cantek, Türkiye'de Çizgi Roman, s.171)

    Gözden uzak olununca gönülden de uzak kalınıyor maalesef.

    3 sayfa boyunca adı geçmeyen bir diğer usta da Ratip Tahir Burak mesela. Önceki sayfada Remzi Türemen ile Sururi 'nin adı geçmiş Yunusmeyra Abi 'nin hatırlatmasıyla. Bunlar haricinde daha onlarca isim eklenebilir.

    Bu başlıktaki mevzu, bir whatsapp yazışması esnasında geyik yaparken ortaya çıkmıştı. Bir şekilde foruma taşıyalım da üzerine ilave ederek aklımıza yeni isimler geldikçe ekleriz demiştik, sonrasında top 10 kısmında takılıp kalmışız biraz. Çetele kısmını biraz ihmal etmişiz.

    Ben kendi adıma Ayhan Başoğlu 'nu hiçbir zaman unutamam ama Ayhan Başoğlu günün birinde unutulacaksa bunun yegane sebebi, eserlerinin son 30-35 senede tekrar basımlarının yapılmamasından ötürü olacaktır. Yerli çizgi romanda çok ciddi bir kilometre taşı olmakla birlikte tıpkı Gürbüz Azak gibi son derece şahsına münhasır bir bilektir. Gürbüz Azak demişken, sahi onun da adı geçmiş mi bakayım şu iletiyi bitirdikten sonra.

    Yeni kuşakların Ratip Tahir Burak 'ı, Ayhan Başoğlu 'nu, Şahap Ayhan 'ı, Münif Fehim 'i ve daha nicelerini bilmesi için illa ki bazı eserlerinin tekrar basımlarının yapılması lazım ya da sadece gazete için üretilip gazetelerde kalmış eserlerinin basılması veya bir şekilde okura hatırlatılması / tanıtılması lazım. Ratip Tahir Burak, bu memleketin Hal Foster 'ıdır benim gözümde. En ünlü işlerinden biri olan Barbaroslar serisi, Prince Valiant gibi özel bir baskıyı hakediyordu ama bizde prestij basımları yapılmıyor ne yazık ki. Bir de risk alınmamasında en önemli unsur, bilinen çizgi roman formatından ziyade bol üst yazılı resimli anlatılar olmasından ötürü diye düşünüyorum. Yine de bunlar bir bahane olamaz. Mesela Şahap Ayhan 'ın basılmış bir tane bile kitabı yok diye biliyorum eski dergilerdeki işlerini ya da muhtemel ilaveleri saymazsak.

    Yine son 20 senede eserleri basıldığı halde yine bu başlıkta adı geçmeyen bir çok isim var. Dedim ya, gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor ama bazıları gözden uzak kalmasa da illa gönülden uzak kalabiliyor.

    Bu başlıkta ya da atıyorum "Dünden Bugüne Yerli Çizgi Romancılar" diye açılacak yeni bir başlıkta örnek görseller eşliğinde 1940 'lardan 2020 'ye, yerli çizgi romanlarda yazar-çizer olarak yer almış yüzlerce ismi listeleyebiliriz aslında. Bunları da karışıklık olmaması için günlük gazete üreticileri, haftalık dergi üreticileri, aylık dergi üreticileri vs. diye kategorize edebiliriz. Böylece dönem kronolojisinde çok sağlam bir veritabanı oluşmaya başlar. Bu başlıktaki gibi doğaçlama başlanıp dağınık ilerlenmez de, atıyorum sık sık güncellenerek muhabbet eşliğinde zenginleştirilebilir. Güncellenenler daima ilk sayfalara eklenir, sayfalar biriktikçe de karışıklık olmaması için evvela ilk sayfaya bakılır listenin tamamının görülmesi için. Belki her isimle ilgili altında detaylı sohbet de edilebilecek başka alt başlıklar açılır. Liste ana başlığı haricinde her isme özel ayrı bir alt başlık olur, bilgileri ve görselleri detaylıca orada yer alır.

    Sadece sesli düşünüyorum şu an. Sakin bir zamanda böyle bir şeye el atıp sırası geldikçe her birimiz ayrı ayrı katkılarda bulunabiliriz diye düşünüyorum.

faruk geç

üç aşağı beş yukarı liste aynı ama çok ilginçtir rahmetli Ragıp Derin kimsenin aklına gelmemiş.Oysa çok üretken bir sanatçımızdı.Ha keza vehip sinan...

Alıntı yapılan: altay1944 - 06 Eylül, 2020, 15:23:33
üç aşağı beş yukarı liste aynı ama çok ilginçtir rahmetli Ragıp Derin kimsenin aklına gelmemiş.Oysa çok üretken bir sanatçımızdı.Ha keza vehip sinan...

    Rahmetli Ragıp Derin ile hem tanışma, hem de kısa süreliğine birlikte çalışma fırsatım olmuştu. Çok iyi bir insan ve çok kaliteli bir çizer olmakla birlikte bu tarz listelerde ilk anda akıllara gelmemesinin yegane sebebinin, kalıcı ve hatırlanası bir iş ortaya koyamamış olmasından ötürü olduğunu düşünüyorum. İnanılmaz yetenekli bir adam, üstelik piyasada pişmiş bir alaylı ve kendine çizer diyen nicelerine tur bindirecek bir bileğe sahipken, vizyonu dolayısıyla hep kısıtlı bir çevrede gün kurtarmalık işlere takılıp kaldığını düşünüyorum. Türkiye Çocuk dergisindeki çizgi romanlarından tutun da gazetelere yaptığı tefrikalara değin pek çok eserinden haberdarım ama Ragıp Abi 'nin yerli çizgi romana kazandırdığı ve kilometre taşı kabul edebileceğim bir eserini hatırlayamıyorum. Durakoğlu ya da Doğan Bey tarzı nabza göre şerbet ve durum tekrarı işler de ne yazık ki biricik olmaya yetmiyor. Bir de vaktiyle Suat Yalaz 'ın asistanlığını yaptığından olsa gerek, çizgi romanlarında çokça Suat Yalaz paneli görmek mümkün. Vaktiyle bazı Karaoğlan panellerini kısmen de olsa o çizmiş sanırım, bunları olduğu gibi alıp kendi çizgi romanlarında da kullandığından çoğunlukla intihale başvuruyormuş hissi uyandırıyordu okur nezdinde. Bir de Ragıp Abi geçmişten kolay kopamayan ve alışkanlıklarını ezbere dönüştüren bir çizerdi. Sanıyorum mevcut vizyonu, bu bilek alışkanlıklarıyla birleşince kendisinin yerli çizgi romandaki yeri sadece değerli bir çizgi emekçisi olmaktan öteye geçemedi diye düşünüyorum. Benim bile kendisiyle geçmişim olmasına rağmen bu tarz bir listede değil ilk 10 'da, ilk 20 'de bile aklıma gelmeyecek isimler arasında.

    Vehip Sinan 'ın da vizyon dolaylı harcandığı düşüncesindeyim. Abartmıyorum, benim gözümde Turhan Selçuk gibi çok sıradışı bir bilekti ve ergenlik arifesinde çizgilerini çok taklit ederdim. Kaligrafisi bile tamamen kendine hastı. Çizim tarzıyla da, çinileme biçimiyle de benzeri yoktu ama o da İhlas Yayın Grubu ve türevleri ile sınırlı kaldı diye düşünüyorum. Vehip Sinan 'ın en bilinen üretimlerinden olan Topuz 'un tekrar basımı yapılsa bugün kaç kişinin ilgisini çeker, ne ölçüde değer görür merak ediyorum açıkçası.

    Bahsedildi m bilmiyorum, bir isim daha geldi aklıma Vehip Sinan 'dan bahsetmişken. Yurdagün Göker de çok kaliteli bir çizer, memlekette frankofon disiplininde çizgi roman üreten değerli bileklerden biri ama yer aldığı mecraların dönemiyle sınırlı yapısı ve yine muhtemel vizyonu dolayısıyla onun birbirinden güzel Keloğlan çizgi romanları da hakettiği edisyona asla kavuşamadı.

    Çok yetenekli, birbirinden değerli çizerlerimiz var ama döneminin ardıl işlerinden ve gün kurtarma kaygısından kurtulup da ortaya kalıcı ve unutulmaz işler koyanların sayısı ne yazık ki fazla değil. Yine de bugünün "yaptım oldu" mantığında, iyi kötü bir kitap çıkarıp kendini çizgi romancı sayan bazı tiplerin yanında bu adını zikrettiklerimizin her biri kendi çapında mütevazi birer okul sayılabilecek yeterlilikte üreticilerdi. Keşke o günlerin rutin üretim çarkından kurtulup biraz daha değişik denemeler yapabilselerdi. Ben bu ustalarımızın durumunu, müzikal olarak çok üst düzey ve evrensel bir ses rengine, enstürman bilgisine sahip olup aktığı mecra dolayısıyla vizyon çıtası ister istemez düşmüş, gazinolarda sahne alan ya da her sene belli bir kitlenin beklentisine göre kaset çıkaran bol ezberli arabesk müzik icracıları gibi görüyorum. Geriye dönüp baktığımda bu yitip giden potansiyele üzülüyorum.

    Böyle her isimden sonra cevap veriyormuşum gibi anlaşılmıyordur umarım. Her yeni isim eklendikçe ben de söyleyecek bir şeylerim olduğunu fark ediyorum ve sizlerle paylaşma gereği duyuyorum. Aklımıza gelenleri ilave etmeye devam edelim, bu vesileyle aramızda olan ya da olmayan çizgi emekçileriyle ilgili sohbeti de sürdürmüş olalım.

Malkocoglundan ve Ataturk eserinden haberdardim ama bu Ege'nin derinliklerinde eserini ilk defa goruyorum Basoglu'nun.

Keske eli kilicli kahramanlar takintisi daha az olsaydi santcilarimizin da bu tur eserleri daha cok gorebilseydik.

Benim listem de hemen hemen ayni :

Suat Yalaz
Sezgin Burak
Turhan Selcuk
Oguz Aral
Galip Tekin
Kenan Yarar
Ilban Ertem
Suat Gonulay
Emrah Ablak
Kutlukhan Perker

belki genel listeden tek fark Emrah Ablak olabilir, oldukca degerli bir cizgi romancimiz benim gozumde ; insagramdan yaptiklarini da seviyorum elbette -ve neden yaptigini da anliyorum ama keske kosullar
elverse de sadece cizgi roman yapsa

su 3 ismi ise artik yurtdisina acildiklari-oraya uretim yaptiklari icin ayirdim, boylece listede yer acildi :) 

Ersin Karabulut
Yildiray Cinar
Mahmud Asrar

Alıntı yapılan: ferzan - 06 Eylül, 2020, 20:03:04Böyle her isimden sonra cevap veriyormuşum gibi anlaşılmıyordur umarım. Her yeni isim eklendikçe ben de söyleyecek bir şeylerim olduğunu fark ediyorum ve sizlerle paylaşma gereği duyuyorum. Aklımıza gelenleri ilave etmeye devam edelim, bu vesileyle aramızda olan ya da olmayan çizgi emekçileriyle ilgili sohbeti de sürdürmüş olalım.

İyi ki cevap veriyor, iyi ki dolu dolu yazıyorsun ferzan, teşekkürler...

Daha çok Karaoğlan, Tarkan okumuşluğum vardı döneminde, biraz Kara Murat ve çok az da Malkoçoğlu... Yazımın başında da belirttiğim gibi Ayhan Başoğlu adını hatırlatmam, kılıçlı kahramanlar algımın içinde Malkoçoğlu adının da aklımın bir köşesinde hep durmasından kaynaklı... Hazır sıcağı sıcağına sohbeti açılmışken önceki görselleri seçip kolajlarken tesadüfen fark ettiğim bazı panellerdeki arka plan çizimlerindeki referans kullanımını çok ilgi çekici bulduğumdan onları da paylaşmak istiyorum.

Kılıçlı kahraman çizgiromancılığımızda benim gözlemleyebildiğim genel alışkanlık Frengistan'da geçen maceraların arka planlarındaki ev, yapı, şato, kale vb. çizimlerde hemen belli başlı klasiklerdeki hazır çizimlerden alıntılanma, kopyalanma yoluna gidildiği şeklinde. Ama Başoğlu, Frankofon meslekdaşları gibi resmen fotoğraflardan yararlanmış. Aşağıdaki örneklerdeki fotoğrafların bazıları kharon'un "Yoko Tsuno" başlığında benim "okur güzellemeleri" diye paylaştıklarımdan üstelik...  :)

    Bu detaydan hiç haberim yoktu. Böyle şeylere genelde Avrupalı sanatçılardan aşina olduğumuz için, Ayhan Başoğlu döneminin hemen hemen tüm çizerleri daha kestirmeden gidip "Hal Foster Ansiklopedisi" 'ne başvururdu eminim. Ya da Abdullah Turhan 'ın çoğu Kara Murat macerasında olduğu gibi bayat bir mekan ezberine gidilirdi muhtemelen (Kara Murat 'ın özellikle Asya 'da geçen iki macerasındaki mekan ezberleri, belli başlı farklılıklar dışında Avrupa 'da geçenlerle neredeyse aynıdır misal).

    Vaktiyle elime birkaç tane emanet numune geçmişti Malkoçoğlu ile ilgili. Yarım sayfa formatı (dikey / üç bant formatı da var ama dikey kadar yarım sayfa / iki bant olarak da üretilmiş) ve kendine has görselleri her daim çok ilgimi çekse de okumaya çalışırken bir türlü içine girememiştim. Kendine has pratik çekiciliğinin yanı sıra tuhaf bir tekdüzeliği de var Malkoçoğlu sayfalarının. Bir Karaoğlan kadar güvenli ve garanti akıcılık hissine kapılamamıştım ama 2000 'lerden sonra şöyle eli yüzü düzgün prestijli edisyonlarla kitapları basılsaydı muhakkak arşivlerdim. O genel tekdüze atmosferden ötürü okuyamayacağımı bile bile kitaplığıma zevkle istifleyebilirdim. Gazete çizgi romanı klasiklerimizden biri sonuçta, üstelik çizgi olarak en farklılarından biri.

    Şaka maka, Ayhan Başoğlu ciddi ciddi masaya yatırılası bir üretici. Dünyadan da vakitsiz ayrılmış bir usta sanırım, bir yerlerde hakkında uzunca bir yazı okumuştum ama ne yazı aklımda kaldı, ne de kaynağı. Ben vaktiyle ismine aşina olsam da elime geçen ilk işi, lise yıllarımda denk geldiğim ince bir tarih kitabındaki illüstrasyonlardı. Unutamadığım bir görsel vardı İskitlerle ilgili, İskit hakanlarından birinin tahmini tasvirini öyle iyi resmetmişti ki ders çalışmayı bırakıp uzun uzun o resme baktığımı bilirim. Ne Malkoçoğlu 'ndaki tarzına benziyordu, ne Altın Saçlı Kahraman 'dakine, ne de Ege 'nin Derinliklerinde 'ki tarza benziyordu. Bambaşka bir şeydi ve Suat Yalaz 'ın en göz alıcı döneminin Giraud esintili fırça vuruşlarından bol bol içermekle birlikte o ana dek üslubunu Yalaz 'a en yakın bulduğum Abdullah Turhan 'ı bile (Kara Murat 'ın son maceralarındaki ve bilhassa 1985 sonrası Burakbey 'deki Abdullah Turhan, daha önceki Abdullah Turhan değil) yaya bırakacak kalitedeydi. Hatta sırf o görselin hatırına lisede başladığım ve yarım bıraktığım onlarca çizgi roman denemelerimden birine daha başlamıştım. Zaten göçebe börkü çizmeyi de (Asya Türkleri 'nin başında yer alan kalpak benzeri tüylü başlık) en çok Suat Yalaz çizgi romanlarından ve Ayhan Başoğlu 'nun o kitaptaki illüstrasyonlarından öğrenmiştim.

    Ayhan Başoğlu 'nun şayet bir Suat Yalaz ya da Abdullah Turhan kadar ömrü olabilseydi, başına buyruk çalakalem çizgilerinin evrileceği son aşamayı görebilirdik. Kim bilir ne enteresan şeyler çıkardı ortaya, belki de Sezgin Burak gibi bıkkınlık dolaylı bir kalite düşmesine de uğrayabilirdi "Milano 'ya Giden Yol" örneğindeki gibi, ya da Necdet Şen misali çok daha rayına oturmuş güçlü ve doğal bir serbestliğe doyabilirdik belki. Asla bilemeyeceğiz.

    Yalnız şu da bir gerçek ki, Malkoçoğlu da tıpkı Kara Murat gibi beyaz perdeye uyarlanırken dönemin avantür sinema ezberleri ve Cüneyt Arkın faktörü dolayısıyla çizgi romandakiyle alakasız bir uyarlamaya uğramış besbelli. Zaten Cüneyt Arkın canlandırdığı karakterlerde istisnalar hariç hep aynı formatı devreye soktuğu için (dönemin azizliği tabi, sadece bizde değil dünyada da öyle), uyarlanan çizgi roman karakterleri de en fazla meze olarak kalıyor, filmin bahanesi oluyor, amaçtan ziyade araca dönüşüyor. Kara Murat, Battal Gazi ve Malkoçoğlu filmlerindeki Cüneyt Arkın oyunculuğunu ve kostümlerini alın, bir kavanoza koyun, yarım dakika kadar çalkaladıktan sonra gelişigüzel bu üç filme serpiştirin. Atıyorum Kara Murat, Malkoçoğlu olsun. Battal Gazi de Kara Murat falan olsun. Bir gram sırıtmaz hiçbiri. Hepsi tekdüze bir Cüneyt Arkın varyasyonu çünkü. O dönemin neredeyse tüm tarihi aksiyon filmlerinde ve bu filmlerin tercih edilen başrollerinde belli bir oyunculuk, dublaj ve kareografi ezberi var zaten ama en göze batanı Cüneyt Arkın filmlerindeki ezberler oluyor haliyle. Dolayısıyla Malkoçoğlu 'na da film uyarlaması olarak kurtarılmış gözüyle bakamıyorum. Bir Karaoğlan ya da Tarkan kadar şanslı göremiyorum. Şimdi hazır Malkoçoğlu sayfalarıyla haşır neşir olurken, bu memnuniyetsizliğimi de araya sıkıştırmadan edemedim. :)

Alıntı yapılan: ferzan - 07 Eylül, 2020, 18:10:20
...Bu detaydan hiç haberim yoktu.

Çok normal ferzan, Rahmetliden başka kimsenin haberi olduğunu da zannetmiyorum. Ben de şans eseri her nasılsa denk geldi de keşfettim. Belirtmeyi unutmuşum, galiba Ayhan Başoğlu 1960'lı yıllarda İngiliz yayıncı Fleetway'ın çizgiroman dergisi "Tiger" için çalışmış ve bilahare yurda dönüp Malkoçoğlu'na ağırlık vermiş. Yurt dışında hangi pozisyondaydı, gölge çizer miydi, ne tür işler üretti bilmiyorum ama altmışlı yıllarda fotoğrafik materyal kullanım alışkanlığı edinmesi sanırım UK comics stüdyo disiplinin yansımaları olsa gerek. Dönüşte burada faydalanabileceği mesleki objeleri de ayrıca edinerek getirmiş olması gayet akıllıca olurdu diye düşünüyorum.