İthaki Bilimkurgu Klasikleri Dizisi

Başlatan alan ford, 07 Ekim, 2015, 01:24:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dean



"Ivan Yefremov, modern bilimkurgunun nasıl yazılması gerektiğini gösterip Sovyet bilimkurgusunun altın çağını başlattı." –Boris Strugatski

Aynı zamanda bir biliminsanı olan Ivan Yefremov, Sovyet Rusya'da bilimkurgu edebiyatının öncülerinden biri. Başta Strugatski Kardeşler olmak üzere birçok Sovyet yazara ilham veren ve onlara yol gösteren belki de en önemli yazar.

Andromeda Nebulası da sosyal içeriği ve Yefremov'un sahip olduğu bilimsel bakış açısıyla ilk modern Sovyet bilimkurgusu olarak kabul ediliyor.

Kimsenin aç kalmadığı, fakirliğin yok olduğu, sınıf ayrımının ortadan kalktığı, insanların potansiyellerinin zirvelerine ulaşmak için tüm imkânlara sahip oldukları klasik bir komünist ütopya anlatısı Andromeda Nebulası. Zamanın bilimsel gelişmelerini sonuna kadar kullanmakla kalmayıp geleceğin toplumları hakkında çağdaşı bilimkurguların ötesinde şeyler söylemeyi de beceren, bunu yaparken macera dolu bir hikâye anlatmayı ihmal etmeyen bir kitap.

dean



Bilimkurgu edebiyatının en büyük ustalarından Octavia E. Butler'ın başyapıtı Yakın, ilk kez Türkçede.

"Octavia E. Butler upuzun bir süre boyunca unutulmayacak bir yazar. Yakın ise nadir bulunan, büyülü bir eser."

- Harlan Ellison

"Butler, yirminci yüzyılın en büyük edebi sanatçılarından biri."

- Junot Diaz

"Yakın, bilimkurgu edebiyatında neler yapılabileceğinin en iyi kanıtı."

- Walter Mosley

1976 Yılında Dana, yazar olma hayalleri kuruyordu. 1815'te ise bir köle olduğu varsayılıyordu.

Yalnızca kaleminin kuvveti değil aynı zamanda muhalif duruşu, hiyerarşiye baş kaldırması, ırk ve cinsiyet eşitsizliğine karşı tepkisiyle de döneminin en mühim yazarlarından biri olan tarihteki ilk kadın siyahi bilimkurgu yazarı Octavia E. Butler, hem bilimkurguda hem de Afroamerikan edebiyatında bir dönüm noktası. Sadece tür içerisinde değil, modern edebiyat okurları arasında ve hatta akademide dahi çok önemli bir yer tutan Yakın ise zaman yolculuğunun, fantazinin ve tarihi kurgunun iç içe geçtiği türler ötesi bir roman.

26. doğum gününde Dana ve eşi Kevin yeni evlerine yerleşmeye çalışıyordu ama o sırada Dana'nın midesi bulanmaya ve başı dönmeye başladı. Baş dönmesi geçtiğinde kendini yeşilliklerin arasında, bir nehrin kıyısında buldu. İşte o nehirde boğulmak üzere olan küçük Rufus'u kurtardığında pek çok zaman yolculuğunun ve hayati tehlikelerin ilkinin başladığını bilmiyordu.

Dana köleliğin en sert dönemlerinin yaşandığı Maryland'e istemsizce yaptığı her zaman yolculuğunda hem kendisi hem Rufus hem kan bağı hem de kölelik hakkında çok daha fazlasını şey öğrenecekti.

dean



"Nükleer savaşın ardından radyasyon zehirlenmesiyle ölen bir dünyanın unutamayacağınız bir anlatımı." –The New York Times


"DÜNYANIN SONU DEĞİL Kİ BU. YALNIZCA BİZİM SONUMUZ. DÜNYA ESKİDEN NASILSA YİNE ÖYLE DEVAM EDECEK."

Döneminin en çok okunan yazarlarından Nevil Shute'un iki dünya savaşını da gören bir uçak mühendisi olduğunu bilince, edebiyatındaki, mesleğini seven, çalışkan, iyi niyetli ama dünyanın korkunçluğuyla karşı karşıya kalan çaresiz karakterlerini daha iyi anlayabiliyoruz. Ancak Nevil Shute sadece karamsar değildi, mühendisliğin, bilimin insan hayatını nasıl daha iyiye götürebileceğini de düşünen bir yazardı. Yayımlandığı zamanın korkularını açıkça görebileceğimiz Kumsalda, günümüzde de kendini unutturmayan "büyük savaş" endişesini ve bu savaşın kazananı olmayacağını anlatıyor.


Dünyadaki son nesil. Üçüncü Dünya Savaşı'nın masum kurbanları. Gittikçe yaklaşan radyoaktif bulut. Medeniyetin son günleri.

Avustralya'ya sığınan Amerikan denizaltısı Scorpion'ın kaptanı Dwight Towers, eşiyle çocuklarının hâlâ yaşadığına inanmak istiyordu. Yeni istihbarat subayı Peter Holmes ise kaçınılmaz sonu ailesiyle nasıl karşılayacağını düşünüyordu. Hayatını çalışarak, birçok arzusunu gerçekleştirmeye cesaret edemeden geçiren biliminsanı John Osborne ise kalan zamanını elinden geldiğince güzel geçirmeye kararlıydı.

Sonra bir umut: Seattle yakınlarından gelen bir sinyal. Belki de hayatta kalan birileri daha vardı. Son bir göreve çıkan bu adamlar ne olursa olsun pes etmeden kıyametle yüzleşeceklerdi.

Kumsalda, hayal bile edemeyeceğimiz bir kâbusu yaşayan sıradan insanların hikâyesi.

dean



Nebula En İyi Roman Ödülü
BSFA En İyi Roman Ödülü

"Sarsıcı bir kitap... Mars'ın kolonileştirilmesine dair yazılmış gelmiş geçmiş en iyi roman."

- Arthur C. Clarke

"Kızıl Mars 90'lı yılların Mülksüzler'i olabilir; tıpkı Le Guin'in romanında olduğu gibi, yeni yüzyılın öngörülemeyen ihtimalleri karşısında yeni politik fikirler uyandırabilir. Kızıl Mars, bilimkurguyla ana akım romanın bir araya gelip uyuştuğu, verdikleri hazdan bir şey kaybetmedikleri nadir örneklerden biri: Her iki şekilde de okunabilir."

- Fredric Jameson

"Muhteşem bir kitap. Bilimsel arka plan ve teknolojik detaylar bütünüyle tatmin edici, karakterler âdeta canlı, hikâye müthiş finaline doğru ilerlerken dünya edebiyatının nadir eserlerinde olabilecek bir şekilde tarihe tanık olduğunuz hissine kapılıyorsunuz."

- Poul Anderson

"Zamanımızın en iyi yazarlarından birinin elinden lirik, güzel, kusursuz bir gelecek hikâyesi."

- David Brin

"Mars biz gelmeden önce boştu. Ama bu hiçbir şey olmamış demek değildi."

Kim Stanley Robinson, günümüz bilimkurgusunun en büyük ustalarından biri. Özellikle uzay üzerine yazdığı romanlarla 90'lardan beri türün gelişimine katkıda bulunan yazarların en önde gelenlerinden. Dünyalaştırma ve kolonileşmeye bakış açımızı değiştiren Kızıl Mars ise hem bilimsel hem siyasi hem de sosyolojik açıdan şimdiye dek yazılmış en gerçekçi bilimkurgu romanlarının başında geliyor. İnsanlık artık Mars'ta; önce bir, sonra yüz ve giderek on binlerce insan... Şehirler kuruyor, tüneller kazıyor, sadece kraterlerden ve kayalıklardan ibaret görünen gezegeni kendi suretlerinde değiştiriyorlar. Ama cansız yüzeyini kazıdıkça Mars onları giderek daha fazla kendine bağlıyor, âşık ediyor.

En başından beri tüm kızıllığıyla bir hedef, amaç olarak beliren Mars eskiden bir güçtü, şimdiyse bir mekân: Amerika ve Rusya için yeni bir hegemonya alanı, Araplar için toplumsal baskıdan kaçış, İsviçreliler için bakir bir doğa ve üçüncü dünya için nüfuslarını aktaracakları bir koloni.

Yine de akıllarda kalan bir soru var: Yeni yuvaya eskisinin sorunları da mı götürülecek, yoksa bu gezegen kendi fırsatlarını ve sorunlarını dayatarak yeni bir topluma mı can verecek? Mars'a gelenler için Dünya yalnızca geride bırakılmış bir yuva olarak mı kalacak, yoksa Kızıl Gezegen'in kaderinde yeni bir Dünya olmak mı var?

Nightrain

İthaki fiyat konusunda, yakında Pegasus'la yarışmaya başlar.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

Mrtekin

Alıntı yapılan: Nightrain - 19 Mayıs, 2019, 22:52:20
İthaki fiyat konusunda Pegasus'la yarışmaya başlar.

Aynen. Bugün D&R'da son çıkan kitaplara bir bakayım dedim. 60 TL fiyatlı etiketleri görünce keyfim kaçtı. Yakında internet indirimleri bile çok fayda etmeyecek anlaşılan.
They drew first blood...

Mrtekin

https://www.idefix.com/Kitap/Postaci/David-Brin/Edebiyat/Roman/Bilim-Kurgu/urunno=0001821275001

Kevin Costner'lı filmi, gişede ağır batmıştı, diye hatırlıyorum. Hatta Kevin Costner, hem "Waterworld" hem de bu filmin batmasından mütevellit, uzun seneler beyazperdeye bir daha dönemedi:-)
They drew first blood...

dean



Locus En İyi Bilimkurgu Romanı Ödülü
Hugo En İyi Roman Ödülü Adayı
John W. Campbell En İyi Bilimkurgu Romanı Ödülü

"Büyük Düşlerin Tümü de Yok Olmuşa Benziyordu. Bütün İyi Adamlar Onları Korurken Öldüler."

Postacı, alternatif bakış açılarını benimsemede usta bir bilimkurgu yazarı olan David Brin'in erken dönem eserlerinden biri ve bir bakıma döneminin kasvetli gelecek düşüncelerine cevabı. Kendi sözleriyle, "...ne kadar çok şeyi fazlaca önemsemeden varsaydığımızın, bugün bizi birbirimize bağlayan o küçük lütufların eksikliğini ne kadar çok çekeceğimizin hikâyesidir."

Bazı yalanlar, gerçeğe dönüşmeye ya da onu kendilerince değiştirmeye eğilimlidir. İyi bir kurgu, hakkı verilmiş bir rol gerçeğe baskın çıkma potansiyeli barındırır. Kıyametsavaşı ertesinde umut, işte bu tür yalanlardan biriydi.

Uygarlığımız her an çökebilir. Hükümet, ordu dağılabilir. Öyle ki sanayi dünyası tek bir makinenin dahi çalışmadığı, giderek yabanileşen insanların yalıtılmış kasabalarda tıkılıp kaldığı ve kıtaların boylu boyunca kanunsuz topraklar halinde uzandığı bir cehenneme dönüşebilir. Ama umut; baştan başlamanın, arınmanın umudu bütün nükleer savaşlardan, toplu yıkımdan ve yalıtılmışlıktan sağ çıkmaya muktedir.

ferzan

    Böylelikle bu seri de bitmiş oluyor değil mi?..

    Bir ara seriden çıkan her şeyi almaya niyetliydim ama sonra elemelere başladım...En sonunda da hali hazırda almış olduklarımdan bazılarını asla okumayacağımı ve ilk fırsatta elden çıkaracağımı fark ettim...Yine de aşağıda onları da listeleyeceğim...

    Benim seriden aldıklarım;

    1- Dune - Frank Herbert
    2- Kıyamete Bir Milyar Yıl - Arkadi ve Boris Strugatski
    3- Maymunlar Gezegeni - Pierre Boulle
    4- Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley  (elimde mevcut)
    5- Çocukluğun Sonu - Arthur C. Clarke
    6- Dr Moreau'nun Adası - H.G. Wells
    7- Dune Mesihi - Frank Herbert
    8- Işık Tanrısı - Roger Zelazny
    9- Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester
    10- Yıldız Gemisi Askerleri - Robert Heinlein
    11- Sürgün Gezegeni - Ursula K. Le Guin
    12- Pazartesi Cumartesiden Başlar - Arkadi ve Boris Strugatski
    13- Arcturus'a Yolculuk - David Lindsay
    14- Zaman Makinesi- H.G. Wells
    15- 2001 Bir Uzay Macerası - Arthur C. Clarke
    16- Dune Çocukları - Frank Herbert
    17- Ben, Robot - Isaac Asimov
    18- Kaplan, Kaplan - Alfred Bester
    19- Bitmeyen Savaş - Joe Haldeman
    20- Ay Zalim Bir Sevgilidir - Robert A. Heinlein
    21- Su Adamı - Aleksandr Belyaev
    22- Görünmez Adam - H.G. Wells
    23- Tanrı Olmak Zor İş - Arkadi ve Boris Strugatski
    24- Frankenstein - Mary Shelley
    25- Anlatış - Ursula K. Le Guin
    26- Dune Tanrı İmparatoru - Frank Herbert
    27- Resimli Adam - Ray Bradbury
    28- Yenilmez - Stanislaw Lem
    29- Dünyalar Savaşı - H. G. Wells
    30- Yüzyılın En İyi Bilimkurgu Öyküleri - Orson Scott Card (Editör)
    31- Uzayda Piknik - Arkadi ve Boris Strugatski
    32- Fahrenheit 451 - Ray Bradbury  (elimde mevcut)
    33- Uzaktan Kumandalı Kız - James Tiptree, Jr.
    34- Yakma Zevki: Fahrenheit 451 Öyküleri - Ray Bradbury
    35- İşte İnsan - Michael Moorcock
    36- Bir Mars Destanı - Stanley G. Weinbaum
    37- Bu Ölümsüz - Roger Zelazny
    38- Mars Yıllıkları - Ray Bradbury
    39- Kadınlar Ülkesi - Charlotte Perkins Gilman
    40- Yaban Diyarlarda Yabancı - Robert A. Heinlein
    41- Tanrıların Tohumu - H. G. Wells
    42- Andromeda Nebulası - Ivan Yefremov
    43- Yakın - Octavia E. Butler
    44- Kumsalda - Nevil Shute
    45- Kızıl Mars - Kim Stanley Robinson
    46- Postacı - David Brin


    Belki birkaç kitapta yanlış yapmış olabilirim, almama rağmen almamış olduğumu ya da almadığım halde almış olduğumu sanıyor olabilirim...Akşam evde teyit edeceğim artık...Duruma göre düzeltirim bu iletiyi de...

    Not: Tahmin edileceği üzere almadıklarım kırmızı renkte olanlar... ::) :P
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

deniz240


ferzan

Alıntı yapılan: deniz240 - 04 Temmuz, 2019, 16:53:27
Seri devam edecek diye biliyorum.

    Nereden okudum ya da kimden duydum hatırlamıyorum, şimdi arayınca da bulamadım kaynağı ama sanki 46. kitap son kitap olacakmış gibi hatırımda kalmış...Şimdi salim kafayla düşününce anlıyorum ki bir sanrının peşinden körlemesine bir inançla serinin 46 kitapta sonlanacağına inandırmışım kendimi... ;D

    Seri devam ediyor o zaman değil mi?..Ediyorsa ben neden kendi kendime böyle kuruldum ya da bu kadar inandım acaba?..46 da tam seri sonu sayısı gibi bir his veriyor, vallahi durduk yere başlığın gülü gibi hissettim kendimi... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

deniz240

 :) kayip rihtimda okumustum ben de Ithaki yetkilisi serinin kacinci kitapta bitecegini soylemiyor ama simdilik devam ediyor.

gamlıbaykuş

Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

dean



"Romantik, yaratıcı, zekâ dolu, güçlü ve güzel bir kitap... Muhtemelen şimdiye dek yazılmış en iyi bilimkurgu romanı."

- Ursula K. Le Guin

"Zamyatin belli bir ülkeyi değil, sanayi uygarlığının hedeflerini ele alıyor. Bu kitabın konusu aslında Makine, yani insanın düşüncesizce şişesinden çıkardığı ve tekrar şişesine sokamadığı o cin..."

- George Orwell

"Herkesin aklını kaçırması gerekli, en kısa zamanda herkesin delirmesi lazım!"

Yevgeni Zamyatin ütopyaların nasıl tepetaklak olabileceğini fark eden belki de ilk yazar. Orwell, Huxley, Le Guin ve daha birçoğuna ütopyaya farklı, ters bir açıdan bakma ilhamını veren Biz ise "distopya" kelimesinin altını dolduran ve onca yıl sonra bile hakkını vermeye devam eden bir şaheser.

Yaşamın bitmez tükenmez kaosunun dizginlendiği bir gelecek... Bu gelecekte ne özgürlük ne demokrasi ne de birey; sadece matematik ve mantığın hükümranlığı geçerli. Mahremiyetlerini ve cezalandırılma hakkı dışındaki bütün haklarını Tek Devlet ve onun sureti Velinimet'in demir eline teslim eden insanlar ise sadece birer Numara'dan ibaret. Hem numaraların kutsal kitap yerine koydukları Saat Tableti'ne göre yaşadığı bu mutlak iktidarın hem de son devrimin diğer gezegenlere müjdelenmesi için camdan bir uzay aracı inşa edilir. İntegral adındaki bu aracın başmühendisi D-503, öteki gezegenlerdeki ilkel okurlarına Tek Devlet'i anlatmak üzere bir günlük tutmaya başlar.

Hayal gücü denen bir hastalıktan mustarip olduğunu düşünen D-503, kusursuz bildiği denklemde bazı hatalar, mutlak devrimde bazı eksiklikler fark eder. Bu hastalıktan kurtulmaya çalıştıkça inancını da kaybetmeye başlar.

Biz, distopyanın şafağı.

Ursula K. Le Guin'in önsözüyle

Yevgeni Zamyatin'in makaleleriyle

hanac



Walter M. Miller, Jr., sadece bilimkurgunun değil, tüm edebiyat tarihinin en sıradışı yazarlarından biri. Kariyerine bir öykücü olarak başlayan yazar, bir başyapıt olan ilk romanını yayımladıktan sonra yazarlığı bıraktı. Bu ilk roman, yani Leibowitz İçin Bir İlahi ise, pek çoklarınca bilimkurgunun en iyi romanı kabul edilmekle birlikte, kitabın tür içerisinde yazılmış en iyi ilk roman olduğu neredeyse kesin.

Nükleer savaş sonrasında dünyadaki yaşam neredeyse yok olmuştur. Ama nükleer savaşa giden yolda medeniyet halihazırda çökmeye başlamış, cehalet evrensel hale gelmiş ve kitaplar yakılmış, hatta okuma yazma bilenler öldürülmüştür.

Savaştan sağ kurtulan ve bu düzene karşı duran elektrik mühendisi Isaac Edward Leibowitz ise kitapları saklayarak, onları çoğaltarak ve ezberleyerek medeniyeti kurtarmayı amaçlamaktadır. Bu idealizmi sayesinde müritler edinen Leibowitz'in peşinden giden kardeşliği de onun kurtarabildiği bu bilgileri her ne olursa olsun korumaya yemin etmiştir. Bu olay üzerinden geçen yaklaşık 1800 yıllık bir süreçte hem dünya hem de Leibowitz'in mirası büyük değişimler geçirecek ama her şey bir o kadar da aynı kalacaktır.

"Etkisi asla geçmeyecek bir eser. Okuduktan sonra bir daha aynı olmayacaksınız." –Mary Doria Russell

"Kitabı ne zaman okusam hayret ediyorum. Olup olabilecek en büyük saygıyı hak ediyor." –Walker Percy

Hugo En İyi Roman Ödülü

"DOĞA SİZİ ÖNCEDEN HAZIRLAMADIĞI HİÇBİR ŞEYE MARUZ BIRAKMAZ."

(Tanıtım Bülteninden)

Kitap Adı: Leibowitz İçin Bir İlahi
Yazar:  Walter M. Miller, Jr. 
Hamur Tipi: 2. Hamur
Sayfa Sayısı: 400
Ebat: 13,5 x 21