Yoko Tsuno

Başlatan kharon, 06 Eylül, 2019, 00:40:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kharon

https://paneller.blogspot.com/2019/09/hergeyi-yaniltan-cizgi-roman-yoko-tsuno.html


Herge'yi Yaniltan Cizgi Roman : Yoko Tsuno

Yoko Tsuno, Roger Leloup tarafindan yazilip cizilen oldukca uzun soluklu frankofon bir bilim-kurgu serisi. Su ana dek 29 albumu cikmis durumda. Yoko Tsuno isminde bir Japon kadinin basrolunde oldugu, basrolunu bir kadinin ustlendigi ilk cizgi roman serilerinden. Bir baska benzer ornek Natasa ile birlikte ayni dergide (Spirou) ayni yillarda (70'lerin basinda) dogmus.




Temiz cizgi ekolunun en guzel orneklerinden olan seri ayni zamanda gercekci-rasyonel temellere oturtulmaya calisilan senaryolariyla taninmakta.

Leloup, kariyerine renklandirmeyle baslayip sonra uzun yillar Herge'nin studyosunda Tenten uzerinde calismis. Herge'nin yaninda gecirdigi 15 yilda hic karakter-insan figuru cizmedigi halde inanilmaz detayli arkaplanlar, arabalar ve ucaklar cizmis. Bu becerisini de kendi serisi Yoko'da zirveye tasidigi acikca gorulmekte.






Yoko'nun maceralarinin gececegi yerleri -eger gercek cografyalarsa- onceden calisip, gezip arsivleyen Leloup'un resimledigi bazi paneller fotograf detaylarina sahip inanilmaz gercekci kareler. Hayranlari tarafindan biraraya getirilmis birkac ornek:





Bu gercekcilik ve detayciligi Herge studyosunda gecirdigi tecrubeye baglayan Leloup'un Herge'den edindigi bir baska dersi ise soyle ozetlemekte:
"Herge'nin en buyuk kusurunu da devraldim; cilginca ama kendi karakterine inanmak. Yoko'ya Herge'nin Tenten'e inandigi gibi inandim. Ve boylece okur da ona inandi." 
Ama Herge baslangicta bir kadin kahramanin cizgi roman olarak basarili olabilecegine inanmaz; Leloup'a denemesini basarili olamazsa istedigi zaman geri donebilecegini soyler. Yoko'nun yaratildigi yillarda yani 70'lerde cizgi roman dunyasinda kadin kahraman nerdeyse yok gibidir. Bu yuzden Yoko'nun rakiplerinin arasindan siyrilmasi da kolay olmamistir. Leloup, belki de bu yuzden onu siradan bir kahramandan (ornegin Tenten'le kiyaslanirsa) cok daha fazlasiyla donatmistir: Pek cok dil konusabilen Yoko bir elektronik muhendisidir, her turlu teknoloji ve bilgisayar konusunda tecrubelidir. Bunlarin ustune bir de uzakdogu sporlari konusunda uzmandir. Her klasik kahraman gibi cok cesur ve fedakardir. Ayni zamanda milletine atfedilen asiri gurur, inatcilik gibi ozellikleri de gostermekte ama ozel zamanlarda kimano giymek gibi kulturel gostergeleri de gururla sergilemektedir.





Her Japon'un elektronikten ve kareteden anlamasi gibi bir karikaturize portre cizilmis gibi dursa da bu siradisi ozelliklerine ragmen 70'lerde Bati toplumunda bir kadin olmak -hele yabanci- olmak hic kolay degildir. Yoko kimi zaman irkci-cinsiyetci soylemlerin hedefi olmakta ama bunlari en guzel bicimde yanitlamaktadir.





Erkek kahramanlarin kadin sidekicklere sahip olmasi gibi iki de erkek sidekicke sahiptir Yoko; serinin mizahini ureten karakter Pol ve daha aklibasinda karakter olan Vic.

Yoko hem bir kadin hem de bir gocmen olarak 70'lerden beri ana karakter olarak cizgi roman dunyasinda ayaklarinin ustunde durmaktadir. Leloup 'un enerjisi yettigi muddetce de buna devam edecege benzer.

peder clemente

Bu ne güzel tanıtım sevgili Kharon. Leloup'un çizgileriyle, tarihi Japon yapıları ve arkasındaki tepelerinde bitki olan kayalıklar, eski Avrupa şehirlerindeki binalar, saatli ve kuleli kapı binalar, yollar; büyüleyici bir güzellik kazanmış. Çizgilerin gücü adına teşekkürler.

hanac

Yine çok güzel bir tanıtım olmuş Kharon, emeğine sağlık.



Hayranım böyle insanlara, 86 yaşında ve hala üretmeye devam ediyor.

Bu arada bu Frankofon ne bitmez bir derya imiş, Yoko Tsono'dan hiç haberim yoktu.

kharon

tesekkurler @peder ve @hanac

ben de adamin enerjisine, disiplinine, karakterine soyledigi gibi bu kadar inanmasina hayran oldum.

isin nasil derler Yunus gibi dervisane bir yani da var; 15 yil studyoda "pistikten" sonra atiliyor bu maceraya ve o gunden beri durmuyor.
Bizde ayni donem ayni dergide yaratilan Natasa bile yayinlandi saniyorum eskiden bir-kac sayi olsa da ama Yoko'ya dair bir iz bulamadim 

KenParker

Yoko sarı ırktan diye ten rengini sarı renk yapmaları ilginç olmuş.

ZGeralt

Temiz çizginin hastasıyım  :) Muazzam dış mekan çizimleri varmış bu eserde.

@kharon, emeğine sağlık. Fikrim dahi olmayan çizgi romanlar tanımış oldum sayende.

Özellikle bu Yoko'yu baya merak ettim, umarım İngilizce edisyonları bulunabiliyordur.

hanac

Alıntı yapılan: KenParker - 06 Eylül, 2019, 13:00:00
Yoko sarı ırktan diye ten rengini sarı renk yapmaları ilginç olmuş.

Yeni sayılarda bu olayı değiştirmişler.
İlk çıkışı 70 li yıllar, o zamanlar ırkçılığa bakış açısı daha farklı, bu olaylara fazla tepki verilmiyordu.
O dönemin filmlerinde de, şimdi ırkçılık olarak kabul edilebilecek sahneler gözükür.



kharon

Alıntı yapılan: ZGeralt - 06 Eylül, 2019, 13:07:25
Temiz çizginin hastasıyım  :) Muazzam dış mekan çizimleri varmış bu eserde.

@kharon, emeğine sağlık. Fikrim dahi olmayan çizgi romanlar tanımış oldum sayende.

Özellikle bu Yoko'yu baya merak ettim, umarım İngilizce edisyonları bulunabiliyordur.

tesekkurler @ZGeralt. Ingilizce baskilarini Cinebooks yapiyor; ben de o sayede kesfettim.
Serinin hemen hemen yarisini cevirdiler (14 sayi) ama hepsini okuyamadim henuz.

kharon

Alıntı yapılan: KenParker - 06 Eylül, 2019, 13:00:00
Yoko sarı ırktan diye ten rengini sarı renk yapmaları ilginç olmuş.

benim panel secimim kotu olmus, bazi yerlerde oyle ama cogu yerde oyle bir ayrim yok.
(ilk albumlerde bile yok, ornek atmaya calisirim daha sonra)

kaldi ki renklendirmeyi kendi yapmiyor anladigim kadariyle Leloup; onun direktifleriyle bir studyoda yapiliyor
ve kendisi  uzakdogulu bir cocuk evlat edinmis, uzakdogu kulturune-felsefesine merakli biri
soylesilerinden cikardigim kadari ile (google translateden anladigim)

Hanac'in dedigi gibi eski Redkitlerde cinlilerin vs nasil cizildigi dusunulurse bir Japon kadin kahraman yaratarak buyuk is yapmis ustad.

Nomad

Harika bir tanıtım yazısı olmuş.
Elinize sağlık üstadım.

KenParker

Adam sokakları öyle bir çizmiş ki içimden oralarda yürüme hissi uyanıyor. :D

nocardia

Böyle güzel bir çizgiromanı bize tanıttığınız için çok teşekkürler kharon. Mekan çizim detayları gerçekten takdire şayan.

Gabby

Alıntı yapılan: hanac - 06 Eylül, 2019, 11:04:45
Hayranım böyle insanlara, 86 yaşında ve hala üretmeye devam ediyor.

Aynen hanac... İnanılmaz azimleriyle beni kendilerine hayran bırakan iki çizer var; Biri, önce ağır tiroid hastalığının oluşturduğu göz problemini tam aşmışken bu kez de sağ elini felç edip devre dışı bırakmasından yılmayıp, resim çizerken hiç kullanmadığı sol eliyle mesleğin içinde kalmayı başarıp pes etmeyen Frank Frazetta. Diğeri de, yine talihsiz trafik kazası sonucu kolları ve belden aşağısı işlevini kaybeden, sandalyeye mahkum kalsa da inatla kollarını tekrar kullanmayı becerebilen UK comics çizeri Reg Bunn...  Evde, dört duvar arasında izole bir yaşantıya uzun yıllar katlanabilmek hiç kolay olmasa gerek. Bu açıdan bakınca belki de Reg Bunn stilinin ayırdedici  karakteristiğini yansıtan ince hatlı, çok yoğun taramalı dolu dolu paneller, tarzdan ziyade bir terapi biçimiydi.


Alıntı yapılan: kharon - 06 Eylül, 2019, 11:38:11
...15 yıl studyoda "piştikten" sonra atılıyor bu maceraya ve o günden beri durmuyor.


"Pişmek" bir yana ben tam tersi Stüdyo yıllarının Roger Leloup adına israf edilmiş zaman dilimi olduğunu düşünüyorum kharon. Zaten Jacques Martin'in yanında Alix'in renkçisi ve yardımcı çizeri olarak rüştünü ispat etmişti. 1953 yılında Martin anlaşmalı şekilde Hergé'e iltihak edince iki yardımcısı Leloup ve Demaretes'li kadrosuyla geldi. Keşke kısa zaman sonra ayrılabilseydi ama sanırım ustası Martin'e saygısı dolayısıyla onu yüzüstü bırakmak istemedi.

Aşağıda Stüdyo'lu yıllarından sararmış bir fotoğrafta Leloup'u Demaretes'in omuzlarında görüyoruz. Ne yapıyorlar derseniz, Tintin'i cilalamakla meşguller, :) Türkçe olarak en uzun isimli Tenten macerası Sidney'e 714 Sefer Sayılı Uçuş'tan bir panel sahnesi oluşturma prototipi için konu mankenliğini yapıyorlar





Şu an yazarken aklıma geldi, mesela Moulinsart tekelinde olan ve Tintin maceraları içinde boy gösterdiği için binlerce satılan model otomobillerden, özelikle de Leloup yaratısı süpersonik jet Carreidas 160'tan kendisine telif ödeniyor mu, hiç sanmıyorum. Kısacası, Yoko'su olmasa Bob de Moor gibi unutulup gidecekti. Bir seriye karar verip başlaması ve devam etmesi arasında anormal boşluklar olan İtalyan Vittorio Giardino bile birkaç seriye imza atabilmişken böylesi çalışkan ve üretim iştahı taşımasına ters orantılı olarak sadece tek bir seriyle anılan ender çizerlerden ne yazık ki Roger Leloup. "Zaman israfı" derken bunu kastetmiştim, muhtemeldir ki o da çizim masasında çalışırken arada aklına her geldiğinde enerjik yıllarının pişmanlığını hissediyordur.


Blake ve Mortimer okurları da tutkulu ama Yoko Tsuno için yapılan okur güzellemeleri gerçekten inanılmaz, şunlara bakar mısınız...










***


Üstad'ın kulaklarını çınlatmama vesile olan yazın için teşekkürler kharon...
Bu vesileyle aşağıdaki görseller eşliğinde, evinin çatı katındaki biblolarla bezeli muhteşem çalışma ofisinin girişinden içeri
-sanal da olsa- kafamı uzatıp sessizce kolaylıklar ve sağlıklı daha nice yaşlar diliyorum...




hanac

Alıntı yapılan: Gabby - 08 Ekim, 2019, 15:09:49
Bir seriye karar verip başlaması ve devam etmesi arasında anormal boşluklar olan İtalyan Vittorio Giardino bile birkaç seriye imza atabilmişken böylesi çalışkan ve üretim iştahı taşımasına ters orantılı olarak sadece tek bir seriyle anılan ender çizerlerden ne yazık ki Roger Leloup.

Gabby bu güzel yazı için teşekkürler.

Vittorio Giardino tanıtımı da bekliyoruz  :)

kharon

cok tesekkurler Gabby yazi ve fotolar icin

cevabi zaten kendin vermissin :) tabii ki odenmiyordur, herseyi sIkI denetim altinda tutan Moulinsart'in bunlardan telif koklatacagini sanmam halbuki cizimlerin pek cogu Leloup gibi isimlere ait. Studyo mantiginin getirdikleri... Atlantigin otesinde benzer problemler yuzunden Moore ile DC'nin arasinin acilmasini konusuyorduk yahut Marvel'dan ayrilanlarin kendi studyolarini kurmalari

15 senenin uzunlugu kisaligi tabi ki tartismali ama iyi ki ayrilmis, iyi ki bir kadin kahraman tutmaz diyen Herge'yi dinlememis (studyoyu ayakta tutanlardan birinin  ayrilmasini tabi ki istemeyecek   ;D ) ve bize bunca Yoko albumu yaratmis.

fotograflar bir harika: nasil guzel detaylar, bu fotolar Ortacag dokusunu korumus kucuk bir avrupa sehrinden... o binalarin - sehrin atmosferini-dokusunu ne kadar guzel yansitmis...

PS: Herge hakkinda daha cok bilgi edindikce macerasinin bizim meshur Oguz Aral'la ortusmeye basladigini dusunmeye basladim ama erken bir tespit biraz daha dusunmek-tartismak lazim   ;)