Tetikçi - YKY

Başlatan MAGICO70, 23 Ağustos, 2010, 11:24:26

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Gambit

Blacksad 2011 in en iyi cizgi romani bence

Eren in begendigi Preacher dan bile cok cok iyi cunku edisyon cok iyi, cizgiler cok iyi ve okumasi kolay

alan ford

  Blacksad benim de bir numaram YKY yayınları içerisinde. Sıralamam şöyle

  1- Blacksad
  2 - Okko
  3- Tetikçi
  4- Samuray

  Ömür boyu başarı ödülü ( ya da jüri özel ödülü) Red Kit 
 
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

rumar80

Doğan kardeşte okurken hoşuma gitmiş ama aylık periyot nedeni ile tam da konsantre olamamıştım Blacksad'a. Prag'a giderken havaalanından ilk cildini almıştım. Uçağa bindim ve elimden bırakamadım. İnanılmaz bir çizgi roman, süper bir zeka. Daha önce de söyledim tam bir film noir.
Bence de YKY'nın en başarılı çizgi romanı

omega red

Tetikçi, politik yönü çok kuvvetli bir çizgiroman. Okurken aksiyona kaptırıp gitmekten çok, yakın tarihe olan göndermeleri araştırmaya sevk eden bir senaryosu var. Bu eseri bize kaliteli baskı ile tam seri halinde kazandıran yky'na teşekkürler.

DAMPYR

Alıntı yapılan: spiru - 24 Ocak, 2012, 19:12:12
Tetikçi, politik yönü çok kuvvetli bir çizgiroman. Okurken aksiyona kaptırıp gitmekten çok, yakın tarihe olan göndermeleri araştırmaya sevk eden bir senaryosu var. Bu eseri bize kaliteli baskı ile tam seri halinde kazandıran yky'na teşekkürler.

Böyle yayınların devamını istiyoruz..... 8) ;)

Peyami

Bana göre Tetikçi, hikayesi iyi, çizimleri de fena olmayan bir ÇR. Yalnız bir konu var ki açık açık söylenmesi lazım.

YapıKredi bu ÇRı sansürleyerek çıkartmıştır ve istediği kadar edisyonu muhteşem olsun, fiyatı da düşük tutulsun, benim gözümde bu tarz bir yayıncılığın değeri "sıfırdır". Kötü bir şey varsa, hiç yayınlama; yoksa, o zaman da olduğu gibi yayınla. Bunun arası olmaz. Hiçbir yayıncının beğenmediklerini ayıklama hakkı olduğunu düşünmüyorum. 

Okuyucu aldatılmıştır. 

V

Bu sansür politik söylemlerle mi alakalı Peyami?
"İstemem,eksik olsun.."

Peyami

Evet. Malum mesele Engin. Ama insanlar bilmeyince bu tarz bir ÇR ödüllere de aday oluyor ve bir de üstüne bizden ödül de alan ÇR olma statüsüne kavuşabiliyor. İnsanlar yabancı arkadaşlarıyla konuşurken politik mesajlarını överek bu ÇRı önerebiliyor. Bunlar benim şahit olduğum şeyler. Trajikomik bir durum yani. Bizim forumda bile adaylar arasında.

Sansürsüz yayınlanmış olsa ve bu şekilde ödül/övgü alsa, katılmasam da hiç bir şey söylemem. Özgür seçimidir insanların. Ama bunları gizleyip yayınlarsanız, insanları yanıltmış olursunuz.

Kitabın içine ekleme/çıkartma yapmak o kitabın genetiğiyle oynamaktır.

Gülünç duruma düşüyoruz.

Birşeyleri örtbas etme huyumuzdan artık her alanda vazgeçmemiz lazım.

hanac

Sansür yapacağına hiç yayınlama daha iyi


ErenKoyunoglu

Ben de İngilizcelerini alayım deyip YKY kazansın diye onlarınkini almıştım. Sansür olayını hiç bilmiyordum. Yahu adamlar bunu sansürlüyorsa Preacher'in hiç çıkma ihtimali yok zaten :). Y: The Last Man çıksın yeter. Beni duyun ey yayıncılar.

Ps: Bunca gazdan sonra Y: The Last Man okuyup sevmeyenler beni dövebilir...

ErenKoyunoglu

                                             


<-------- Avatarım da değişti buyrun buradan...

yunusmeyra

(yorumsuz olarak Hürriyet gazetesindeki haberi aktarıyorum,sanırım sansür gerekçesi budur değil mi..)
Kültürazzi 26 Nisan 2010
Tarih sahnesinde kötü muamelelerle ilgili bir liste yapılacak ve bizden söz edilmeyecek? Bir şüphe düştü içime ve eserin orjinalinin peşine düştüm. Yanılmamışım.
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Doğan Kardeş birkaç yıldır çizgi roman dergisi olarak çıkıyor.
Fransız Luc Jacamon'un çizdiği, Matz'ın senaryosunu yazdığı Tetikçi orada yayımlanan ve kısa sürede bir hayli sıkı takipçisi olan hikayelerden biri olup çıktı.
Son dönem "karanlık çizgi roman"ın iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen seriye gösterilen bu ilgi, hikayenin kitap olarak yayımlanmasını da getirdi normal olarak.
Dergide yayımlanan "Uzun Menzil" ve "Çark" bölümlerine "Borç" da eklenek üç macera bir arada kitaplaştırıldı.
Hukuk eğitimi almış olmasına rağmen para kazanmanın kısa yolunu seçerek çizginin diğer yanına, suçlular dünyasına geçmiş bir tetikçinin maceraları anlatılıyor kitapta.
Tetikçi yaptığı işle barışık bir tip. Kendi kafasına göre işin felsefesini de yapmış. "Derinlemesine düşünüldüğünde, bir şekilde hepimiz katiliz" diyor ve sözünü şöyle sürdürüyor: "Kim pişmanlık duyulacak bir katliam yapmamıştır ki? Almanlar Yahudilere, İspanyollar Aztek ve İnkalara, Amerikalılar Kızılderililere, Çinliler Tibetlilere, Avustralyalılar Aborijinlere... Köle ticaretleri, İngilizler, Fransızlar, Japonlar, Güney Amerikalı diktatörler... İnsanlık tarihi, vahşetten oluşan ve çek çek bitmeyen uzun bir tespihten başka nedir ki?"
Tarih sahnesinde kötü muamelelerle, hatta soykırıma varan vahşetlerle ilgili bir liste yapılacak ve bizden söz edilmeyecek?
Hem de bir Fransız yazar ve çizer tarafından atlanacak bu durum?
Bir şüphe düştü içime ve eserin orjinalinin peşine düştüm.
Yanılmamışım.
Listenin sonlarında falan değil, Almanların Yahudilere yaptıklarından hemen sonra geliyor "Türklerin Ermenilere" ibaresi.
Yayınevi hem dergide hem de kitapta bu ibareyi, belli ki tepki gelir düşüncesiyle aradan çıkartmış. Bir tür sansür uygulanmış kısacası.







HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

Peyami



Burada spesifik olarak konu bu ama önemli olan yayınevinin konjonktürel olarak ekleme/çıkartmaya başvurması.
Fazla ayrıntıya girmek istemiyordum ama orjinalini de yukarıya ekledim. İsterse yönetim kaldırabilir. 

Düşüncenin doğruluğu/yanlışlığı bu sitenin konusu değil, benim önemsediğim okuyucunun yanıltılması.
Doğru olmayan bir şey varsa hiç yayınlamazsın (neticede adamlara para ödeyeceksin telifi için, bu biraz da
desteklemek anlamına gelmez mi?) ya da yayınlayacaksan aynen yayınlarsın. Böyle olmazsa gülünç durumlar
ortaya çıkıyor.

Ayrıca binlerce yayınlanacak Fransa-Belçika ekolü albüm var...
Madem böyle bir durum vardı, bu serinin yayınlanması şart mıydı?
Yoksa yayınlanacak ÇRlara bir kere bile okumadan mı karar veriliyor?



pizagor

Bence bu karar vermesi çok zor bir durum, nerede durmanız gerektiğini kestiremediğiniz bir nokta... Türkler Ermenileri öldürmüştür ya da Ermeniler Türkleri katletmiştir noktasında değilim kesinlikle. Bir, bu benim haddimi ve bilgimi aşar. İki, tarihi galip gelenlerin, egemen olanların yazdığı bir dünyada hangi tarihi bilginin gerçekten doğru olduğunu bilemem, sadece birilerin yazdığı birşeylerin papağanı olurum... Bunlar ayrı mevzular, benim bu sansürle ilgili olarak söylemek istediğim başka. Diyelim ki katliam falan olmadığını düşünüyorsunuz ve sanatta sansür diye birşeyi de kabul etmediğinizve gerçek demokrat yapınızın gereği olarak koşut ya da karşıt her düşüncenin ifade edilebilmesi gerektiğine inandığınız için albümü orjinal halinin çevirisiyle yayınlamayı tercih ettiniz. Bu durumda nasıl yaftalanacağınızı, nasıl toplumdışı kalacağınızı da tahmin edersiniz... O noktadan sonra asla kendinizi dışarıya doğru şekilde anlatma şansınız yok... Karşılıklı tahammül kültürünün yokluğunda politik görüşler ve özellikle inançlar üzerine değil tartışmak, konuşmak dahi çok tehlikeli. Çok keskiniz... Belki bunu yazmam size garip gelecek ama sansüre sonuna karşı duran birisi olarak YKY'nin politik olarak doğru davrandığını düşünüyorum...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


V

YKY'nın yayınladığı 3. albümde aynı konu ile ilgili "soykırım" ve "katliam" kelimelerini kullanmışlar ama!

Perhiz ve lahana turşusu olmuş yayıncıların tavrı.10. sayfanın altına da not düşmüş YKY.

Özellikle Tetikçi'nin ağzıyla yazarın söylediği felsefi aforizmaları dergimiz için yazı malzemesi yapmak üzere

derliyordum.3. albümden itibaren yazarın politik-siyasi oklarını yoğun olarak göndermesinin,öyküden ve içe dönük

sosyolojik-psikolojik tahlil ve söylemlerin yerine ağırlığı güncel sosyo-politik mevzulara yönlendirmesi ve

öyküyü 2. plana itmesi yani Tetikçi'nin hedef büyütüp "politik bir çizgi romana dönüşmesi" durumu  forumda ki yorumlardan

da anlaşıldığı üzere bir çok arkadaşımızı hayal kırıklığına itmiş belli ki.

Beni burada daha çok yazarın söylemlerindeki samimiyet ve tutarlılık ilgilendiriyor.

Yazar samimi mi derseniz;samimi ama yeterince cesur-tarafsız değil derim.Madem politik bir çizgi romana dönüşecek Tetikçi

yazdığı mevzulara daha bi hakim olsa,daha iyi araştırsaymış yazarımız.Kızılderili katliamı,Ermeni meselesi,Küba,Ruanda

mevzu bahis ediliyor ama Fransa başta olmak üzere Avrupa'nın göbeğinde Bosna'da 400 bin müslüman komşusu Sırplar

tarafından katlediliyor(hem de 100 yıl önce olmuş bir olay değil,yazarın hemen yakınındaki bir ülkede o yaşarken oluyor)

bundan neden bahsetmiyor?Çeçenistan nüfusunun yarıya yakını(bu rakam abartısızdır)Rusya tarafından katlediliyor

bundan da bahsetmiyor.Çok uzun zaman önce olmadı bu mevzu.2 Körfez Savaşı'nda Irak'da seyreltilmiş? bombalarla

toplam 1 milyon müslüman yazarımızın gözü önünde yokedildi.Bundan da mı haberi yok.Klasik Fransız takıntısıyla Ermeni

meselesi,Küba romantizmi yazmak bana popülaritesi Fransa'yı aşan bir çizgi romanın "reklam" ve "pazarlama" stratejisi

gibi duruyor.  Kendi içinde tutarlı söylemler alıcısına cazip gelebilir ama biz bu politik mevzulara bu kadar

yukardan ve yüzeysel bakış ve değerlendirmeler ile yaklaşan insanların bizzat bizim gibi imparatorluk mirasından gelmiş

kız almış-vermiş,ekmeğini,derdini ortak kaderini paylaşmış Türk,Kürt,Ermeni,Müslüman;alevi vs. farklı din,dil,ırktan oluşmuş

bir ulusun çocuklarına hiçbir şey söylemediğini bilmelerini isterdim.Bugün müslümanı kapı komşusu Sırp'a kestirten

de,yüzlerce yıl birarda barış içerisinde yaşamış Ermeniyi Türk'eTürk'ü Kürt'e vs. düşman eden bütün o zavallı,insanlık

düşmanı fikirlerin kaynağı Fransız Devrimleri'nin yeryüzünde yaktığı ateştir,bilen bilir.Onlar giyotinleriyle

Krallarını,kiliselerini(tanrılarını) doğramadılar sadece.ahlaki,vicdani,insani bir çok değeri de doğradılar.

Mevzu uzun,yeri de değil.

Kusura bakmayın..

"İstemem,eksik olsun.."