Spartacus : Blood and Sand

Başlatan V, 04 Aralık, 2010, 10:19:41

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

V




    Gerçek bir tarihi karakter aksiyonu bol,özel efekt bombardimanina tutulmus bir dizi olarak karsimizda.Spartacus : Blood and Sand

Zack Snyder'in 300 Spartali'sina bir saygi durusu var karsimizda.Agir çekim kavga sahneleri,tamamina yakini stüdyoda yesil fon arkasinda çekilmis

ve bilgisayar ortaminda birlestirilmis görüntüleri ile Spartacus izlerken kendinizi bir bilgisayar oyununun içerisinde hissetmenize neden

oluyor.Spartacus : Blood and Sand'in yapimcilari arasinda, ayni zamanda Legend of The Seeker dizisinin yapimciligini üstlenmis Joshua

Donen (Drag Me To Hell), büyük üstat Sam Raimi (The Evil Dead, Spiderman) ve Robert G. Tapert gibi isimler bulunuyor.

Oyuncu kadrosunda ise ülkemizde Zeyna olarak bilinen Xena : Warrior Princess dizisiyle taninan Lucy Lawless, Andy Whitfield, John

Hannah ve Manu Bennett gibi isimler var.

  Öykü olarak bize çok bir sey anlatmiyor dizi .Öyleki kölelilin kurumsallastigi Roma toplumunda bu durumdan kölelerin bile

rahatsizlik duymadiklarini,benimsediklerini,özgürlük isteminin ve nutuklarinin atilmadigini,çaba ve isyan girisimlerinin olmadigini

görüyoruz dizide.Öykü klasik bir ask öyküsü olarak basliyor ve ilerliyor.

  Tamamina yakini arena ve gladyatör okulu olmak üzere iki mekanda geçen dizide bir gore filmi aratmayacak denli kanli sahneler var.

En ufak bir kiliç darbesinde bile kovalarca kanin etrafa yayildigini,havada kopan el,ayak ve bas gibi organlari,ortaliga saçilan barsaklari

bir süre sonra kaniksiyorsunuz.Dizi de sapkinlik derecesinde yogun cinsellik var ki +18 sinifina girdigini belirtelim.Istismar sinemasinin

yolundan  gizen dizi bazilarinca çok sevilecek, bazilarinda da allerji yaratacak kesinlikle. Zeyna olarak bilinen Xena : Warrior Princess

dizisiyle taninan Lucy Lawless'in ilerleyen yasina ragmen cesurca fizigini sergiledigini görüyor,gençken Zeyna'da neden yapmamis diye

hayiflaniyor olabilirsiniz. ;D

    Ucuz takintilarina ragmen dizinin ilk sezonu sanki tüm bölümlerin toplami, tek bir filmmis gibi oldukça iyi ayarlanmis bir tempoya

sahip.Bir kaç günde bitirdigim ilk sezonun devami gelecek mi ben de merak ediyorum..

"İstemem,eksik olsun.."

V


Andy Whitfield'in(Spartacus) kanser hastasi olmasi sebebiyle ertelenen çekimlerden sonra

2. sezon Temmuz 2011 de gösterime girecegi söyleniyor.Andy Whitfield'in yerine diziye yeni Spartacus olarak

Aiden Turner katildi. Ocak 2011'in basinda "prequel" denilen 6 bölümden olusan bir kesit geliyor.

" Prequel"  bir olayin öncesi, bilinenden öncesi anlamina geliyor.Spartacus: Gods Of The Arena isimli 6 bölümlük prequel

de  Spartacus "Capuanin Krali" olmadan önce Capua arenasinda geçen mücadeleler anlatiliyor.Spartacus: Gods Of The Arena Ocak

20011'de tvlerde gösterime giriyor...



"İstemem,eksik olsun.."

Peyami


Hmmm...aslında bu dizinin forumda ilgi çekmemesi şaşırtıcı...Neyse...ben biraz gevezelik edeyim o zaman...


Andy Whitfield - Eski Spartacus

İkinci sezon yaklaşık 1 ay önce başladı. Andy Whitfield'ın çok üzücü bir şekilde kariyerinin zirvesinde aramızdan ayrılması sonucu Spartacus rolü kaçınılmaz olarak bir başkasına, yani Liam McIntyre isimli oyuncuya verildi. Şimdiye kadar seyrettiğim bölümler ışığında Andy'nin yerinin dolmadığını söyleyebilirim. O çocuğa Spartacus rolü tam oturmuştu, Liam'da eğreti duruyor gibi, bir türlü alışamadım.



Lucy Lawless, Lucretia rolünde harikalar yaratmaya devam ediyor. Fettan güzele enfes bir örnek. Hayranlarına geçenlerde katıldığı bir şarkı yarışmasını seyretmelerini öneririm, çılgın bir enerjisi var. Ilıthyia da Lucretia'nın hiç altında kalmayan bir başka güzel ve kurnaz güzel





Manu Bennett ve Peter Mensah, Crixus ve Doctore karakterlerinin içini eksiksiz dolduruyorlar. Hem görsel hem de oyunculuk olarak kesinlikle başarılılar. 





Geçen sezonlardaki tüm zamanların en karizmatik kötü adamlarından büyük başkan, entrikaların efendisi Batiatus'un boşluğu beklendiği gibi doldurulamamış. Kötü adam olarak Ashur'dan başka ilgi çekici bir karakter çıkmadı henüz.





Gannicus'un bir an önce geri dönmesini bekliyorum, Spartacus performansındaki düşüşü ancak o doldurabilir. İkinci bir gereklilik ise sağlam bir kötü adamın diziye monte edilmesi. Sıradan Romalılar kullanılarak Batiatus'un yarattığı kutuplaşma eskisi kadar güçlü olmuyor. Ayrıca ilerleyen bölümlerde Barca gibi orjinal karakterler bekliyoruz.






Aslında olayların hepsi, düşük dozlarda günümüzde de tekrarlanan ve insanın ezelden beri esiri olduğu tutkuların o dönemdeki vahşi dışavurumu olarak da düşünülebilir. Yani bugün doz düşük olduğu için farkındalık eşiğimize yakalanmayan pek çok vahşet, tüm "çıplaklığıyla" o dönemde gözler önüne seriliyor. 



Bu arada dövüş ve seks sahneleri yine televizyonun sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Harika diyebilirim.

Özellikle ÇR okuyucularının yabancı olmadığı tekniklerle çekilen bu yapım, birbirine benzeyen pek çok dizi arasında özgün ve başarılı bir iş olmasıyla kesinlikle ilgiyi hak ediyor.


Nightrain

2.sezon finalinin etkisinden hâlâ kurtulamadım.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

BAHADIR

Finali izlememe bir kaç bölüm kaldı ama bu yorumlar beni şimdiden Dexter etkisine sokmaya başladı...Hele bu gün de bir bölüm devirelim...Sindire sindire...Acele yok...

Dexter'ın etkisinden kurtulmam kaç hafta sürmüştü hatırlamıyorum...Daha yeni yeni kendime geldim...Üstüne birde Spartacus ağır gelecek...

BAHADIR

Alıntı yapılan: Nightrain - 08 Nisan, 2012, 22:28:30
2.sezon finalinin etkisinden hâlâ kurtulamadım.

Klasik Spartacus bölümlerinden biriydi...Aksiyonu ve kanı bol yani...Dexter ve Prison Breakteki gerilimi veren bir diziye daha rastlayamadım...Son bölüm karakter temizlemesi gibi olmuş...Darısı 3. sezonun başına artık...

Nightrain

Lucretia'lı kısımda şok olmuştum. Hiç beklemiyordum. Bakalım 3.sezonda hangi karakterler katılacak. Katılacak olanlar gidenlerin yerini doldurabilecek mi ???
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

  Diziyi bugün bitirdim. İlk başlarda çok soğuktum bu diziye. Hatta ilk çıktığı zaman ilk bölümü izleyip bırakmıştım. İkinci kez diziye başladığımda ise ön yargılarımı bir kenara bırakıp diziyi izledim. İlk izlediğimde artık nasıl bir ruh halindeydim, sarhoş muydum, kafam başka bi'şeyde miydi, kör müydüm, kafayı mı yemiştim ne olmuştu bilmiyorum ama ben bunu o zaman nasıl beğenmemişim diye düşünüp duruyorum. Bu sefer izlediğimde acayip sardı. Diziyi 1.5 ay civarında bitirdim. Hemen bitmesin diye uzata uzata izledim. Ama tek oturuşta bitirilse bitirilir.

  Dizi özellikle ikinci sezon ile birlikte muazzam bir görselliğe sahip oluyor. Görsel efektlerinden yada cgi'ından bahsetmiyorum. Sinematografik olarak konuşuyorum. 2. ve 3. sezonlarda sinema filmi seviyesinde görsellikler var. Herşeyi bir kenara bıraksak sırf görsellik açısından bile izlenmeyi hak ediyor.

  İlk sezon yayınlanırken kanlı sahneler ve seks pazarlıyorlar deyip Spartacus'a burun kıvırıyordum ama izleyince aslında hikaye anlatımı olarak ta hiç zayıf kalmadığını gördüm. Tamam hikaye olarak Rome dizisi değil ama dizinin içi, dışında göründüğünden daha dolu.