The Shield

Başlatan dean, 14 Haziran, 2015, 00:30:36

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dean

  2002 yılında FX kanalında başlayan "The Shield", sizleri yozlaşmış fakat yerine göre adaletli davranan yeri geldiğinde de işlerini bildikleri yöntemlerle yaparak açıklarını kapatan bir polis departamanın maceralarına götürecek. Dizinin yaratıcısı ve yazarı olan Shawn Ryan'ın "Angel"daki başarısından sonra "The Shield"de de bu başarıya kısa süre içinde yakalamış gibi gözüküyor. Dizinin yönetmen koltuğunda ise Clark Johnson oturuyor. Şimdi de olayları çözecek ve suçluları adalete teslim edecek dedektiflerimizle tanışalım:



  Dedektif Vic Makey, kendi deyimiyle "Vurucu Tim"in lideri ve departmanda en başarılı olan bir polistir ve iyi bir aile yaşantısı vardır. Ayrıca, Vic'in başarısının altında yatan en önemli özellği ise suçlularla çıkarları doğrultusunda samimiyet kurması ve gerektiğinde onları korumasıdır. Tabii, bunun da Vic'e getirisi olmuyor değildir, baskın yapılacak yerleri önceden öğrenmek ve lüks bir yaşam sürmek ise yaptıklarının kaymağını yemek gibi bir şeydir. Ayrıca, suçluları konuşturma beceresindeki hünerleri de saymakla bitmez. Vic'in bütün bu olumsuz davranışların yanında az da olsa insani bir tarafı vardır. Ekibin diğer üyeleri ise dedektif Shane Vendrell ve Ronnie Gardocki'dir.(Sezonu izlediğiniz ekip kadrosunun genişliğini görebilirsiniz fakat bu arada ilk bölüm olduğundan sadece 2 dedektif ön planda.)



  Yüzbaşı David Aceveda, departmandaki başkomiserdir. Fakat, o da çıkarları doğrultusunda kendi doğrularını yapmaya devam etmektedir. Görünürde Vic'in yaptıklarını pek de uygun bulmayan biridir ve onun açığını bulmak için elinden geleni yapmaktadır. Yüzbaşı dışarıdan bakıldığında her ne kadar adalet ve etik kurallardan yana olsa da gözü belediye başkanlığındadır. Ve bu mevkiye ulaşmak için birtakım işlerin peşindedir. Dedektif Claudette Wyms, departmanın tek kadın dedektifidir. Her ne kadar da Vic'in yaptıklarını o da onaylamasa da departmanın başarısına yarar sağladığı için kabüllenmek zorundadır. Dedektif Holland 'Dutch' Wagenbach ise dedektif Claudette'nin ortağıdır. O da ortağı gibi Vic'in yaptıklarının doğru olmadığı düşünmektedir. Ayrıca, departmanda kendini diğerlerinden üstün bir havası vardır ve Vic'in yaptığı eşşek şakalarına mağruz kalmaktadır.



  Dizinin ilk bölümünün konusuna değinmek gerekirse; bağımlı bir koca önce eşini öldürür ve daha sonra çocuğu da başka birisine satar. Yakalanan koca, hemen merkeze alınır ve bu sırada olayı dedektif ve Claudette ve Holland soruşturmaktadır. Holland, konuşturma yeteniği sayesinde kocayı konuşturur ve karısını öldürdüğünü ona söyletir.Asıl sorun ise başka birine satılan küçük kız çocuğu hakkında hiçbir haber yoktur. Bu sırada ise Vic'e, bir uyuşturucu satıcısına şiddet uyguladığı için dava açılmıştır. Bu durum ise Yüzbaşının pek de hoşuna gitmemiştir. Vic'in adına gelen, artan şikayetler sonucunda yüzbaşı Vic'in ekibine yeni katılan bir dedektifi onun yaptıkları hakkında bilgi toplaması için bir anlaşma yapar. Ve Vic'in defterini dürmek ister. Soruşturma sırasında, eşini öldüren koca onlara sattığı kişiyi adını verir ve baskın sonucunda bu kişi ele geçirir. Durum beklendiği gibi çıkmıştır: Satın alan zanlı sapık ruhlu biridir. Holland, yine bu kişiyi de konuşturmayı başarır ve kızın bir doktora takas karşılığında verildiği ortaya çıkar. Bunun üzerine doktor soruşturmaya alınır fakat ağzından bir tek laf bile alamazlar. Bu durumda ise yüzbaşı Vic'i doktoru konuşturması için çağırır ve Vic de kendi bildiği yöntemleri uygulamaya başlar ve diğer yandan ise Vic'in başında içlerine sızan casus da ileride Vic'in başını ağrıtacaktır. Ve dedektiflerimizin heyecan dolu suçluları kovalama maceraları başlar.



  Bana göre, pilot bölüm olarak tanımlanan ilk bölümün harika bir senaryosu ve kurgusu var. Özellikle, Vic Markey canlandıran Michael Chiklis'den başka bu rolü oynayabilecek bir insan olamaz. İzlediğiniz de bir insan bu kadar mı karaktere cuk diye oturur diyeceğinize kesinlikle eminim. Dizide ki konu döngüsü ise her bölüm bir olay olarak işleniyor. Yan karakterlerinde oyunculukları gerçekten iyinin üstünde. İlk izlediğiniz de CSI serisi havası verebilir fakat CSI ile arasında çok fark olduğunu siz de göreceksiniz. Eğer bir genelleme yaparsak; dizi, olaylardan daha çok departmandaki polislerin ikili çıkar ilişkileri ve suçlulara yapılan kötü muameleler ön plana çıkartıyor. Dizinin anlatmak istediği özetlersek: Polisler, güvenliği ve aşayişi ve de olayları aydınlatıyorlar ama bakın bir de madalyonun diğer yüzünü görün. Polis dramaları pek hoşuma gitmez ama "The Shield"in oldukça etkileyici bir yapım olduğunu söylebilirim. Ve kesinlik izleminizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Kaynak : dizidizi.net



  Diziye yeni başladım. İlk sezonun 5 bölümünü izledim. Oldukça güzel, kaliteli bir yapım The Shield. FX kanalının daha yeni yeni original yapımlara yöneldiği bir dönemde başladığı için yayınlandığı dönemde biraz gözden kaçmıştı. Ama kesinlikle bir göz atılmayı hakediyor. Konusu ve atmosferi itibari ile genelde The Wire ile kıyaslanıyor The Shield. Ben iki diziyi kıyaslarsam The Shield'i çok daha fazla beğendiğimi söylemeliyim.

  Dizi 2002 ve 2008 yıllarında 7 sezon, 89 bölüm olarak yayınlanmıştır.

https://www.youtube.com/watch?v=x7dKgKu02zQ

https://www.youtube.com/watch?v=DOHXl8GMdrc

http://www.imdb.com/title/tt0286486/

hanac

Bu güzel tanıtım için çok teşekkürler.

dean

  Diziyi geçenlerde bitirdim. Yedi sezonun ardından başarılı bir dizi olduğunu düşünüyorum. Bu kadar uzun sürüp performansını düşürmeyen dizi az. Diziyi izlerken hakkında kamera arkasında uzun uzun düşünüldüğünü anlıyorsunuz. 7 sezon tek bir bütün gibi ana resmi oluşturuyor. Genelde The Wire ile kıyaslanıyor. The Wire'a oranla aksiyon yönleri daha ağır basıyor The Shield'in. Hangisinin daha iyi olduğu kişinin ne tarz dizileri sevdiğine bağlı daha çok.

seastar1000

Çok beğenerek izlemistim bence harika bir dizi idi