INCEPTION..

Başlatan V, 09 Temmuz, 2010, 10:52:57

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

V

 

Basrolünde Leonardo DiCaprio'nun oynadigi,senaryosu ve yönetimi Christopher Nolan'a ait ,bilim

kurgu,gerilim ve suç ögelerinin harmanlandigi "INCEPTION" 30 Temmuz'da sinemalarimizda.

Filmle ilgili yorumlarinizi bu baslik altina bekliyoruz..

Filmin fragmani için:
http://wwws.tr.warnerbros.com/inception/mainsite/



"İstemem,eksik olsun.."

hanac

Öngösterimden gelen ilk yorumlara bakilirsa bir "Basyapit" ile karsi karsiyayiz.

2.763 kisinin not ortalamasi 9.6 (Tabii ki bu not düsecektir)

Fragmani çok begendim, heyecanla bekliyorum.

rumar80

    Christopher Nolan gerçekten senaryo derinliği ve süprizlerle son yıllarda büyük bir zevkle takip ettiğim bir yönetmen.
  Sadece mükemmel Batman Begins ve Dark Knight için değil (bu arada Batman 3'ün de Nisan 2011'de çekimlerine başlanacakmış)
  Prestige ve Memento süper filmlerdi

V



Alıntı yapılan: rumar80 - 15 Temmuz, 2010, 14:10:55
    Christopher Nolan gerçekten senaryo derinlig ve süprizlerle son yillarda büyük bir zevkle takip ettigim bir yönetmen.
  Sadece mükemmel batman begins ve dark knight için degil (bu arada batman 3 de nisan 2011 de çekimlerine baslanacakmis)
  Prestige ve meneto süper filmlerdi

    Kurgu klasigi,mükemmel çalisma Memento bence halen Nolan'in en iyi filmi..



"İstemem,eksik olsun.."

hanac

Film gisede de çok basarili. ABD de iki haftadir en çok izlenen film.

Ve yaklasik 78.000 kisinin imdb puani ortalamasi 9.3

En iyi filmler siralamasinda ise 3. sirada

Film bizde bu hafta sonu vizyona giriyor.

hanac

Alıntı yapılan: hanac - 27 Temmuz, 2010, 08:44:44
Film gisede de çok basarili. ABD de iki haftadir en çok izlenen film.
Ve yaklasik 78.000 kisinin imdb puani ortalamasi 9.3

Film ABD de üstüste 3. kez gisede 1. oldu.

Not ortalamasi ise 9.2 (107.000 kisinin oyu ile)

Bizde de sinemalarda oynuyor.

Giden var mi ?

V



Filme henüz gidemedim ama filmle ilgili ilginç bir bilgiyi paylasayim.Filmde bütün erkek oyuncu ve figüranlarin kullandigi

takim elbiselerin tamami Eskisehir'de bir tekstil firmamizca dikilmis. :)

"İstemem,eksik olsun.."

alan ford

  Cristopher Nolan yine harikulade bir is çikarmis hem yazip hem yönettigi bu filmde.Bu seferki derdi gerçeklik ve rüyalar.Rüyalarimiz ne kadar gerçek ve hayatimizi ne kadar etkiliyor.Böyle çetrefilli bir konuyu(özellikle de kliselere yaslanma tuzagina düsmeden) iyi oyunculuk,abartiya kaçmayan bir aksiyon ve romantizmle yogurunca ortaya harika bir film çikmis.Özellikle Philip K. Dick severler kaçirmasin derim.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

Lami Tiryaki

Geçen hafta is seyahatim nedeniyle Izmir'deydim ve aksam yemegi sonrasinda Konak Piyer denilen alis veris merkezindeki Cinebonus sinemasinda filmi izledim. Bütün gün dokümantasyon çalismis olmamdan dolayi film mundar olacak diye korkarak girdim salona. Ilk gördügüm 7-8 siralik koltuklari olan salona 20-30 sirayi kaldiracak kadar konulmus büyük perdesi oldu. 4. siradan bilet aldigima pisman olup en arka siraya geçtim. Allah'tan yerin sahibi çikmadi(bir ara iki çitir hatun bana ters ters bakarak yanima oturdular ama ;D ses etmediler) güzel güzel izledim filmi. Filmi izledikçe yorgun kafam yeniden canlandi. Nolan, Dark Knight'i yapmis, Memento'yu yapmis bir yönetmen. Her bir filminde bir öncekini asmis bir adam. Bu filminde öncekini degil bir dönem sinemasini asmis gibi geldi bana. Teknolojik oyuncaklari hemen hiç kullanmadan, görselligin doruk yaptigi böyle bir projeyi oraya çikarmak insanüstü bir yetenek gerektiriyor bence. Paris'in bir yarisinin kalkip diger yarisinin üstüne bindigi sahneler, minibüsün düsmesine paralel yerçekimsiz ortamda geçen dövüs sahneleri kolay yenilir yutulur seyler degil. Birbirinin içine geçmis sogan kabugu gibi öykülerin hepsini ayni sahne içinde görselligini ve konu bütünlügünü hiç bozmadan anlatabilmek izleyiciyi zevkten dört köse haline getirebilmek müthis basari. Sirf son sahne dolayisiyla bile hakkinda kitap yazilabilecek müthis bir senaryo. Özel efektler ve aksiyona kurban çekilen Holywood'un yüzeysel kötü islerinin yaninda böyle bir basyapit hala bir seylerin üretilebilecegini hala bir umut oldugunu kanitliyor.

Bu filmi sinema ekraninda izlemenizi öneririm. Film görselligi esasiyla TV ekranlari için çekilmemis. TV ekranina göre bir film degil. Kesinlikle sinema perdesinde izlenip hayran olunacak bir yapit.

Selamlar
Lami   

rumar80

   Filmi vizyona geldiği gün akşam izledim.
  Daha önce de yazdığım gibi yönetmen Nolan benim favorilerimdendir. Gerçekten çok güzel bir film olmuş. Her anı dolu dolu yaşıyorsun. Bazen bir Bond filminde, bazen matrix içinde gibi hissedip, rüyaların farklı katmanlarında geçen o zaman farklarının gösterilmesi süperdi.
  Peki sonunda firdöndünün dönmeye devam etmesi...... ;) :D

pizagor

Izlemeyenler için uyari!!!
Bu ileti filme dair ipuçlari içermektedir!!!

(spoiler yazmayacagim diye bayagi ugrastim ama bu ifade fena da olmadi :) )

Yazilarin çikmasiyla birlikte salonu terkederken 'topaç durmaksizin dönmeye devam ediyor demek ki Cobb basaramadi!' diye düsünüyordum...

Ancak erken ayrilmakla hata yapmisim...

Bir arkadasimdan ögrendim ki yazilarin bitmesiyle birlikte topacin düstügüne dair bir ses duyuluyormus...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


V


 Bu kadar karmasik bir fikri bu denli zihin egzersizi yaptiracak sekilde sunup,insanda

tatmin duygusu olusturmayi basarabildigine göre Nolan essiz bir zanaatkar.Ancak her

seferinde çitayi yüksekligini kendi ayarlayan  yönetmen, kurgu saheseri Memento'nun önüne geçebilmis mi

bu filmle derseniz,cevabim "hayir"..

"İstemem,eksik olsun.."

Hayal Kahvem



Şimdi söze nasıl başlasam? Acaba nasıl anlatsam? Biliyorum kimbilir ne çok güleceksiniz  bana.. İnanmayacaksınız hatta.. Bakın şimdi.. Christopher Nolan... Ünlü ingiliz yönetmen.. Ben şahsen filmlerinin hastasıyımdır.. Mesela o Batman filmlerinin güzelleri Batman Başlıyor.. Ve Batman Kara Şövalye.. Ya karısının intikamını almaya uğraşan, ama bu arada kısa sürelerle hafıza kaybı hastalığı olduğu için, yaşadıklarını hatırlamak amacıyla, polorid makine ile durumları tespit edip üzerlerine notlar yazan bir adamın gizem dolu hikayesi Akıl Defteri.. Ya peki Prestij'e ne demeli? İnanın ki bu filmi tam manasıyla favorimdir.. Şaşırtıcı bir filmdir.. Bu kez bir sihirbazın karısı, gösteri sırasında ölür.. Adam gösterideki diğer sihirbaz arkadaşını suçlar.. Müthiştir.. Her biri şahane filmlerdir.. Neyse uzatmayayım, Christopher Nolan'ın son filmi Inception yani Başlangıç'ın bizim şehre geldiğini duyunca, koşa koşa sinemaya gittim ne yalan söyleyeyim.. Koltuğuma yerleştim.. Ve filmi başından sonuna beğeni ile seyrettim.. Hani sinemada tam filmin en heyecanlı yerinde ara vermiyorlar mı? Sinir oluyorum.. Benden başka filmlere ara verilmesinden muzdarip olan kimse yok mu kuzum, imza mı toplasak ne yapsak bilmiyorum.. Bakın ben bu imza işine acayip takıyoruım:)  Neyse.. Şimdi filmin eleştirilerini okudum.. Başlangıç'ı seyredenler, bu filmde hep Matrix, Ocean's Eleven ya da ne bileyim Dark City'den bir şeyler bulmuşlar.. Aynı derinlik, benzer felsefe deyip hep bu filmlerle mukayese etmişler.. Sizin yazdıklarınızı da az önce okudum.



Hımm.. Ben sade bir seyirciyim.. Size  bir şey söyleyeyim mi, Başlangıç bana göre var ya son zamanlarda seyrettiğim en etkili duygusal filmlerden biri.. Ben bu filmi seyrederken aklıma hep Sil Baştan adlı film geldi.. Her iki filmde de uyku halinde hafızaya müdahale var.. Sil Baştan'da hafızada istenmeyenleri silme, Başlangıç'ta ise hafızaya bilgi ekleme ya da istenilen bilgileri öğrenme çabası var.. Her ikisinde de bir şekilde uyku haline geçiliyor.. Sonraaaa... Bilmiyorum... Filmi seyretmeyenler olabilir.. Açık verip filmin büyüsünü bozmak istemiyorum.. Hımm.. Benim anlatmak istediğim ne biliyor musunuz? Bakın... Bir şey itiraf edeceğim.. Sinemada Başlangıç'ı seyrediyordum ki.. Nasıl hoş bir film.. Tamm.. Tam karısının anılara hapsedilmesi sahnesinde... O ne? İki damla yaş pıtırdamıyor mu gözümden.. İnanamadım.. "Yok artık!" dedim kendime.. "Şaşırdın mı sen?" dedim demesine ama elimde değildi ki.. Elledim.. Islanmış yanaklarım.. "Hoppala!" diyorsunuz değil mi? Hoppala ya.. Yooo... Christopher Nolan gene yapmış yapacağını bence.. Filmin duygusal temasını acayip etkili geçiriyor seyirciye.. Diyeceksiniz ki var mı bu filmi seyredip ağlayan senden başka kimse? Hımm.. Yok galiba... Ne bileyim? Tamam Başlangıç aksiyon sahneleri çok olan bir film.. Macera filmi bile denebilir.. İyi de, zaten kuru kuru romantizme karnım tok ki benim.. Valla Christopher Nolan o karmaşa, gizem , hareket içinde bir romantizm, bir duygu aktarıyor ki anlatamam size.. Zaten diğer filmlerini de belki bu sebeple hep çok sevdim.. Duygusallığı kendi tarzında işliyor ve yeni filmlerini hasretle bekletiyor.. Elimde değil.. Artık Başlangıç benim duygusal filmler listemin başlarına eklenmiştir.. Terazinin bir kefesinde Sil Baştan.. Bir kefesinde Başlangıç.. O kadar sevdim yani bu filmi.. Bu kadar diyeyim siz anlayın beni..  :)