Sinema Yazıları

Başlatan hanac, 21 Ağustos, 2010, 12:36:20

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Louis Gara


You've got to ask yourself one question: Do I feel lucky? Well, do ya, punk?

Louis Gara

"Rezervuar Köpekleri"yle (Reservoir Dogs, 1992) başladığı sinema serüvenine, senaryolarını kaleme aldığı "Çılgın Romantik" (True Romance, 1993) ve "Katil Doğanlar"la (Natural Born Killers, 1994) devam eden yazar-yönetmen Quentin Tarantino, 1994 yapımı 2. filmi "Ucuz Roman"la sinemanın genç dahisi olduğunu kanıtlıyor...



Bu sene 20. yılını kutlayan film, Peckinpah'ın elinden 'şiddetin ozanı' ünvanını hakkıyla alan Tarantino'nun üzerinde oya gibi çalıştığı, senaryosundan kurgusuna tüm detayların ince ince hesaplandığı bir başyapıt... "Pulp Fiction" adını, '30'lu, '40'lı yıllarda ucuz kağıda basılan, ucuza satılan, resimli polisiye romanlardan alıyor. Tür olarak ise, film noir'dan çizgi romana dek uzanan ilginç bir çizgiye sahip. "Pulp Fiction", seyirciden ilgi ve dikkat bekleyen, ismi gibi 'ucuz' olmayan bir yapıt.

En başta öykü, alışılageldik Amerikan filmlerinin tarzında değil. "Rezervuar Köpekleri"nde sinyallerini aldığımız, farklı bir anlatım biçimi Tarantino'nunki... Üç ayrı başlık altında üç hikaye anlatıyor yönetmen... Ama her hikayenin kahramanları birbirleriyle ilintili, tıpkı olaylar gibi. Ve finalde tüm olup bitenler dönüp dolaşıp, başlangıç noktasına bağlanıyor; bir kafeteryaya... "Pulp Fiction", bir kafede oturan, soygun yapmanın günümüzde ne denli kolay olduğunu birbirlerine anlatan bir çifti ( Tim Roth, Amanda Plummer )göstererek açılışı yapsa da bu çift, jenerikle birlikte, filmin sonuna dek bir daha gözükmemek üzere hikayeden çekiliyorlar.

Ve muhteşem oyunuyla Oscar'a aday olan John Travolta'nın canlandırdığı Vincent Vega'nın etrafında olup bitene dalıyoruz... Birinci öykü, emrinde çalışanların Tanrı gibi korktuğu yarma, zenci baba Marcellus ( Ving Rhames ) tarafından, karısı Mia'yla ( Uma Thurman ) "ilgilenmesi" için görevlendirilen Vincent üzerine kurulu.



Tarantino'ya özgü bir geçişle başlayan ikinci hikayede ise Bruce Willis, boksör eskisi Butch'ı canlandırıyor. Marcellus, Butch üzerine bir bahis oynamış, Butch maçı kaybetmesi gerektiği halde vaadini yerine getirmemiştir. Ve Marcellus'un karısına göz kulak olan Vincent'ın bir diğer görevi de Butch'ı yakalamaktır. Bu bölümde özellikle,Bruce Willis'in babası Capt. Koons olarak ona nasihat veren Christopher Walken'ın kameraya karşı yaptığı "speech" ikonik sahneler arasındadır.

Üçüncü ve son hikayede ise, Tarantino'nun canlandırdığı Jimmy'yle tanışıyoruz. Anlatılansa, Vincent Vega ile partneri Jules Winnfield ( Samuel L. Jackson ) , yanlışlıkla öldürdükleri çalışma arkadaşlarının ardındaki kanları, lekeleri yok etme çabaları... Jules'ın bir ahbabı olan Jimmy, onlara bu konuda yardımcı olur. Burada devreye "cleaner" olarak The Wolf karakteri ile Harvey Keitel girer. İki kafadar yeniden sokağa çıkıp, kafeye oturduklarında, film başladığı noktaya dönmüştür artık ve soygun yapmanın ne denli kolay olduğunu konuşan çift, bu düşüncelerini hayata geçirmişlerdir...



Olaylar ve insan ilişkilerinin iç içe geçtiği "Ucuz Roman", başta En İyi Film, Yönetmen, Özgün Senaryo, Erkek Oyuncu, Yardımcı Erkek Oyuncu, Yardımcı Kadın Oyuncu, Kurgu dallarında Oscar'a aday gösterilmiş ve yalnızca Özgün Senaryo dalında bu ödülü almıştı... Aynı zamanda Cannes Film festivalinde en iyi film olarak Altın Palmiye "Palm D'Or", Altın Küre ve Bafta'da ise en iyi senaryo ve yard. erkek oyuncu ( Samuel L. Jackson ) ödüllerini de almıştır.

Grease'den sonra yaklaşık 20 sene boyunca düşüşe geçen John Travolta'nın küllerinden doğmasını sağlayıp en çok kazanan aktörler listesine girmesini sağlayan Tarantino, aynı zamanda Rezervuar Köpekleri'nden sonra yakşalık 8 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilen Pulp Fictiom ile rüştünü ispatlayı, yaşayan en yetenekli yönetmenler arasına girmeyi başarmıştır.

Film aynı zamanda rüya gibi bir soundtrack çıkartmış, çoğu eski parçalar olmasına rağmen yeniden gündeme oturmuş ve Tarantino sineması gibi, Tarantino müzikleri şeklinde bir kavram da oluşmuştur.

You've got to ask yourself one question: Do I feel lucky? Well, do ya, punk?

V

Gerçek bir başyapıt.Henüz izlemeyen varsa kayıptadır.Travolta'nın döndüğü, Samuel.L. Jackson ve Uma Thurman'nın sınıf atladıkları filmdir..

Tanıtım için teşekkürler üstat..
"İstemem,eksik olsun.."

Mrtekin

Uma Thurman Kill Bill ile sınıf atlar, bence :)

Tanıtım çok güzel, teşekkürler.
They drew first blood...

yunusmeyra

üstad iyi gidiyor..tam bizim kuşağın sinematek'i ;)
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

hanac

Tekrar tekrar izlenen çok güzel filmler.

Bir çok sahnede Muhammet Ali'den esinlenmeler vardır.

Oscar töreninde Sly ve Ali'nin boks şovları da unutulmazdır.

https://www.youtube.com/watch?v=vjK3gZxjscM

hanac

Yine çok güzel bir tanıtım olmuş.

Gaza geldim bir daha izleyeyim.

Sırada hangi filmin tanıtımı var ?  :)

kadri kerem

Şu sahneye bayılıyorum:  ;)

Rocky 4 No Easy Way Out Scene (Türkçe altyazılı)

https://www.youtube.com/watch?v=S5t7riHKhy8

Mrtekin

Rocky'nin müzikalı da yapılmış.

Buyrun soundtracki:

http://www.idefix.com/muzik/rocky-broadway-various-artists/tanim.asp?sid=UWGXKSSXKB1BG4PX8R27

Çok güzel. Pazartesi sabahları uyanmak için bire bir...
They drew first blood...

kalidor

Bir çok ünlü karakterlerin bir araya getirildiği, hayali bir yer, muhteşem bir kurgu. Muhakkak izleyin  :)

https://www.youtube.com/watch?v=YQlgZvhi10w

Crom! Ölüleri Say...

V

Güzel kurgu. Stay' Alive harika seçim.80'leri deli dolu ve çılgınca yaşayanlar için..
"İstemem,eksik olsun.."

kalidor

80'leri deli dolu, çılgınca ve bir Yaşar Alptekin fütursuzluğuyla yaşayanlar için...
Crom! Ölüleri Say...

kedidiro

   29 farklı filmden nefis bir kurgu... Bu fimlerin hiçbirini izlememiş birine ??? tek bir filmden bir bölüm diye izletseniz montaj olduğunu anlayamaz...

Mrtekin

John Travolta ne dansederdi yaw, özlemişim.

Seçilen filmler çok sağlam, aynen :)
They drew first blood...

Levent Suberk

Hayal Perdesi'nin son sayısında birbirinden ilginç yazılar var. Örneğin Şaban karakteri 50'li yıllarda, Kemal Sunal'dan önce başlamış ve Şaban karakterini Münir Özkul da canlandırmış. Bilmediğim bir şeydi.

Dergi internette'de satılıyor.

http://www.hayalperdesi.net/haber/kitapdergi/3382-18-hayal-perdesinin-58-sayisi-raflarda.aspx