Creepy ve Eerie Muhabbeti

Başlatan V, 20 Ocak, 2011, 20:33:42

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lami Tiryaki

Kagan uzunca bir aradan sonra kıymetli mesajlarınla seni yine burada görmek çok güzel. Her şey yolundadır umarım.

Esnaf arkadaşların yazdıkları, okuyucu-satıcı bütünleşmesi ve ekonomik açıdan olumlu yaklaşımlar nedeniyle çok kıymetlidir Altan ve İlyas kardeşlerime katılımlarından dolayı okuyucular adına teşekkür ediyorum. Okuyucuların daha ekonomik şartlarda alışveriş yapmaları yolundaki görüşleri için Altın Madalyon'u takip eden diğer satıcı arkadaşların da görüşlerini bilmek isterim.

90'lardaki Kadıköy ve Beyazıt kaldırımları dönemleri ve sonrası Kadıköy İş Hanı ve daha da sonrası İş Hanı dışındaki ortamlarda çok şey yaşadık gördük. 90'ların sonu 2000'lerin başlarında Kadıköy esnaflarının etrafı bizim toplanma yerimiz muhabbet ortamlarımız olmuştur. Hafta sonları Antep, Adana, Isparta gibi uzak illerden bile günübirlik gelip muhabbete katılıp giden okuyucular koleksiyoncular vardı. Herkesin genel olarak alış veriş yaptığı belli bir esnafı olmasına rağmen genel alıcı kitlesinin bir de tercihi vardı:Ürünleri mümkün olduğu kadar herkese yaymak. Özellikle ben ve Murat (mersan0) gibi bazı arkadaşlar alış veriş sepetimizi parçalara böler tüm esnaflardan alış veriş yapar herkesi yaşatmaya çalışırdık. Sonraları esnaflar arasındaki rekabet, müşterilere karşı hoş olmayan davranışlar, bazı esnaflık raconuna ters tiplerin ortaya çıkmasıyla önce alışverişteki yöntemler, sonra da müşteriler kayboldu gitti pasajdan. Ben çok gördüm pasajın girişine gelip aşağıya inmemek için "malı" yukarıya telefonla sipariş eden müşterileri. Esnafların çok yüksek fiyatlara dönmesi, ödemelerde esnek olunmaması vs vs pek çok sebebi de vardır tabii. Sonuçta gelinen nokta ortadadır. Altan'ın yazdığı gibi internet denen çok güçlü bir rakip çıktı ortaya. Bazan %35-40 indirimle netten satış yapılırken esnafın şansı olmuyor maalesef. Peki esnaf naapmalı? Bunu en iyi kendileri bilirler. Varlık nedenleri müşterilerini nasıl korumaları gerektiği konusunu her gün düşünmeliler. Altan'ın yazdığı herkes nerden alırsa alır önemli değil düşüncesine esnaf mantığında katılmıyorum. Her satıcı daha çok müşteriyi nasıl elde ederimin peşinde olmalıdır. Rekabet ortamı olmadan ne esnaflık gelişir ne de müşterinin cebi rahatlar. Yeni çizgi roman okuyucuları bulmak, satışları arttırmak yayıncının ardından esnafın da görevi ve hedefleri olmalıdır. Mevcut müşteriyi korumaya çalışmak günün birinde bitecek piyasalarda mümkündür ancak.

Çizgi roman okuyucusu, parasının, muhabbetinin, keyfinin, çayının kahvesinin "miktarının korunduğu" her yerde vardır. Tersi durumlarda yeni yerler bulmakta da ustadır.

Selamlar
Lami

Sinan Başak

Aldım, okudum. Bu kalitedeki bir kitap için fiyat çok uygun. lal yayınevi bu kadar eleştiriden sonra, gerçekten şapka çıkartılacak bir işe imza atmış. Fiyat-kalite oranı açısından bazı yayıncılara ders olması dileği ile.

boca1907

Ben de cumartesi aldım Kadıköy'den...Çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bu kaitede bir baskı ve işçilik için fiyatı ucuz bile...Marvel'in DC'nin  bu kitabın kalığının yarısı kadar ki comicsleri 30£-35 $ 'dan satışa çıkıyor...

emeği geçenlerin eline sağlık...Süper bir  yayın olmuş...Lal yayınevi'ni tebrik ediyorum...

pearl jam

Bugün fuarda inceleme fırsatı buldum gerçekten de harika bir baskı olmuş. Kimse kitabı görmeden pahalı demesin bence ( 25-kadıköy, 26-ikmal ) Çizimleri de, korku pek tarzım olmasa da konsepti de çok beğendim, kesinlikle alacağım. fuarda en son 30 tl olur dediler, ben de hayırlı işler dedim :)

yalcinerol345

Çizgiroman ustalarından çizgiroman okumak harika bir duygu.Cildi üc günde sindire sindire okudum.Ben eski çizerleri sevilyorum arkadaş.İnsan kendini ayrıntılı çizilerin içinde kaybediyor.
Kısaca konu ve çizim olarak mükemmel.İkinci cildini sabırsızlıkla bekliyorum

rumar80

   Bu kadar yazı sonrası şansımı denesem mi diyorum. Bu arada Eeerie de çıkacakmış diye duydum. Doğru mudur?

alan ford

 Bayram üstü seyehat firmalarının açtığı ek servis misali bu ay da ek sipariş ayı. Bone 2 ve Yürüyen Ölüler 6'yı bekliyorum. Çıksın Creepy'de deneyeceğim.. Ama yazmadan duramıyorum Bitirdin beni itki  :)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

tommikser

Valla ben ilk çıktığı gün görünce aldım çünkü alınmayacak gibi değildi.Yani çizerler zaten süper baskı ilk defa bu kadar mükemmel olmuş lal yayında görünce sizi itki dürtükleyecektir kesin ;D

Lami Tiryaki

Creepy, benim bıktırana kadar tekrar tekrar dile getirdiğim bir konunun kanıtı gibi duruyor. Creepy'de anlatılan son derece nahif ve kısa öyküler, eğer böyle kaliteli bir baskı ve editoryal ve magazin bölümleri olmadan basılsaydı bu kadar olumlu eleştiri alabilir miydi acaba? Ve daha yayınlandığı gün diğer yeni yayınlarla birlikte en çok tercih edilen albümler arasına girebilir miydi? Hoz'un Pecos Bill'i gibi süsten yoksun ruhsuz bir edisyon olarak basılmış olsaydı bir kaç mesajda yer alıp daha sonra sözü bile edilmezdi diye düşünüyorum. Yüksek fiyatına rağmen görenler ya hemen alıyor ya da şöyle bir inceleyip yorum yazmadan geçemiyorlar. Albüm kendini gösteriyor, sattırıyor, kendinden bahsettiriyor. İste klasik eserlerin arşiv dizisi yapılmasının esprisi budur. Adı üstünde arşivlik albüm yapıyorsunuz. Arşivle ilgili her şeyi çok iyi bir baskıyla yapmak zorundasınız. Creepy gibi bir edisyonla eski klasikleri yeniden canalndırma ve satma şansınız olur. Aksi takdirde, "niye okunmuyor, niye satılmıyor" tartışmaları uzar gider. Keşke satışı daha garanti olan diğer klasik albümlerde de bu yola başvurulsaydı. Okuyucular biraz daha dinlenseydi.

Selamlar
Lami

V

Hazır satıcılar indirim de yapmışken bu albümü kesinlikle almalısınız.Neden mi?

1)Türkçe'de eşine az rastladığımız harika baskısı.
2)Gayet başarılı çevirisi
3)Frezetta,Joe Orlando, Al Williamson, Alex Toth, gibi bir çok büyük sanatçının çizimlerinden oluşan harika öyküler.
4)Editoryal yazılar ve magazin sayfaları
5)Albüm içerisindeki renkli fasikül kapakları..

Fumetti klasiklerinde bizi hayal kırıklığına uğratan Lal Kitap adeta günah çıkartıyor.
Creepy'e sahip çıkalım.Tek albümde kalmasın kesinlikle.Dark Horse 10 albüm çıkarttı şimdilik.



Eerie'yi de bekliyoruz..



"İstemem,eksik olsun.."

essegesse

Arkadaşlar,size yeni aldığım bir haberi vereyim.

Creepy,altı ayda bir yayınlanacak.Temmuz 15 de Eerie yayınlanacak.Creepy ise 15 ekim'de ikinci cilt çıkacak.

Yani üç ay ara ile bir Creepy,bir Eerie yayınlanacak.Fiyat pahalı ama yayın periyodu da ona göre oldukça uzun tutulmuş.

Direk olarak Lal kitap'la görüşüp bu bilgiyi aldım.Sizinle paylaşmak istedim.

Herkese sevgi ve saygılar sunarım.

tommikser

Ooooo Altan abi seriyi bir anda 5 yıla çıkardın.Süper oldu bu haber :P

kalidor

Eerie ile Creepy'i arasındaki fark nedir? Aynı tür gibi.
Crom! Ölüleri Say...

aa

Creepy i yeni bitirdim. Baskı kalitesi ve çizimler muhteşem. Bu kaliteye pahalı olduğunu düşünmüyorum. LAL e sonsuz teşekkürler....
Esse Gesse Hayranı...

ümitkr

CREEPY, SİSTEME İNAT GRİ ALANLARDA GEZİNEN KORKU ÇİZGİ ROMANI!

Bugün ana akım içinde yer alan Amerika menşeili çizgi romanların hemen hepsinin "sistem propagandası" yaptığı görülürken, Creepy, "ötekinin" olmadığı bir dünyanın kapılarını açar okurlara.

Lal Kitap'ın koleksiyon dizisi olarak dilimize kazandırdığı "Creepy" çizgi romanına dışarıdan bakanlar bu çizgi romanı sıradan korku ögelerini kullanan basit bir dizi olarak görebilir. Bu öykülerde katıksız bir dehşetin vampirler, kurt adamlar, zombiler, canavarlar, mumyalar aracılığıyla alttan alta bir takım mesajlar ilettiği görmezden gelinebilir. Hatta bir çok okur Creppy'nin evrensel bazı olumlu mesajları barındırdığını kabul da etmeyebilir. Oysa büyük yazar Shakespeare'in Hamlet'inde hayalet, Macbeth'inde cadılar cirit atarken kehanetler havada uçuşur, Goethe'nin Faust'unda okurun (izleyicinin) karşısına şeytan çıkmaktadır ve bahsi geçen geçmeyen eserler bugün edebiyatımıza yön vermektedir.

Creepy, zor anlaşılabileceğini bile bile işin kolayına kaçarak sistemin sözcülüğünü yapmak yerine zor yolu seçmiş, öncülü EC Comics'in açtığı yoldan ilerleyen son derece cesur ve başarılı bir yayındır bu bakımdan.

1950'nin komünist avı mevsiminde Entertaining (Eğlendirici) Comics (EC) adlı yayınevi, "öteki" peşinde koşturan ve onun varlığı sayesinde ayakta durmayı politika olarak benimsemiş muhafazakar yapının maşası olmamaya karar vermişti. "Ötekileştiren" sistemin genel olarak yapısı alıcı kitleyi belli bir siyah-beyaz ayrımı üzerinden güdülemektir. Okur farkına varmadan beyazın yanında yer almaya davet edilerek iyi oldurulur, siyah tarafta yer alan çirkin, ucube, eciş bücüş kişilerse siyah tarafın temsilcisi olarak siyahlar içinde kötü olarak sunulur. Bunlar düşmanlardır ve yok edilmelidirler.

Ana akım çizgi romanlarında bir şekilde bayrağa sarılarak ortada gezinen süper kahramanlar bu koşullamayı gerçekleştirmeye çalışırken EC'nin ortaya çıkarak "gri" bir alanı işaret etmesi o yıllarda çok ciddi bir sarsıntıya neden olmuştur. Savaş sahneleri Amerikan askerlerinin üstünlüklerini değil insan olarak sıkıntılarını işlemiş, canavarlar çoğu zaman insanlardan daha insan olmuş, siyah olarak sunulan her şey hoşgörü içinde ele alınarak "öteki" olmak yerine "anlaşılmak" istenmiştir. Dahası çizgiler son derece yetenekli sanatçıların elinden çıkmış, şiddet sahneleri ancak 1970'ler sinemasının rahatça ele alabildiği açıklıkla kağıda son derece başarılı bir şekilde aktarılmıştır. İronik olarak eğlendirici adını taşıyan korku çizgi romanları yayınlayan yayınevi o dönem politikacıları tarafından hiç de eğlendirici bulunmamış kapatılmıştır. EC comics bahanesiyle çizgi romana denetim getirmeyi hedefleyen sansür kurulu kurulmuş (Comics Code Autorithy) çizgi roman o tarihten sonra adeta evcilleştirilmiştir.

EC Comics'in Mirası Devralınıyor

EC comics'in bu cesur atılımı ve çizgi romana kazandırdığı kalite bir çok çizgi roman sever gibi 1960'larda satış rekorları kıran korku sineması dergisi çıkaran James Warren'ın da hafızasında yer etmişti. Warren, 1964 yılında EC comics deneyimi olan olmayan bir çok ünlü yazar ve çizeri bir araya getirerek EC comics alt yapılı CREEPY dergisini çıkardı.

Çizgi diziye adını veren Creepy amca, öykülerin başında ortaya çıkan ve öyküye bir girizgah yaptıktan sonra öykü sonlarında da kapanış konuşmasını gerçekleştiren yaşlıca bir beydir. EC comics'in üç anlatıcısından biri olan baş anlatıcı Crypt Keeper (Mezarcı)'ın yerini almıştır. Alaycı ve eğlenceli sunumlarla çizgi öyküleri başlatan ve kapatan Creepy amca aslında bir deneyin ürünüdür. Ölümsüzlüğü bulmak isteyen Dr. Habeas canavarlar üzerinde deneyler gerçekleştirirken ortaya çıkan iksir çıkan bir yangında canavar kalıntılarıyla birleşir ve ortaya Creepy amca çıkıverir. İşte o kendini "mide bulandırıcı" olarak tanımlayan amca olmasa bu öykülerin okunma fırsatı bulunamayacaktı.

Hatta EC'deki diğer sunucular Vault Keeper (Bekçi), Old Witch (Yaşlı Cadı) ikilisinin yerini alan Eerie (ürkütücü) ile Vampirella olmasa "dehşetin sunucularının" yorumundan geçmeyen hiçbir öyküyü okuyamayacaktık. Bu üç sunucu ilerleyen yıllarda bir araya gelecek, öykü girişlerinde ve sonlarında atışarak okuyucuyu ölümler, dehşet, cinayetler okuduktan sonra hayli eğlendireceklerdir.

Hatta bu sunuculardan seksi ve güzel Vampirella kendi çizgi dizisine kavuşacak, nehirlerin ve denizlerin kandan oluştuğu Drakulon gezegeninden dünyamıza gelerek insanlara zarar veren bazı kötü adamların peşine takılacaktır. Hayli kızıl bir kostümle kızıl içeceği tercih eden canavarsı ve dişil kışkırtıcı seksapele sahip "öteki", Adam (Adem) adlı gence aşık olarak Lilith'in (şeytani Havva) bir yansıması olarak okuyucularla buluşup o dönemin muhafazakar politikacılarına nanik yapacaktır. Sonra da gelip ülkemizde okuyucularla bulunacaktır.

"Öteki" yoksa "ben" mi?

"Öteki"nin olmadığı bir griler dünyası Creepy... Karşıt kutupların çatışmadığı bir çizgi roman nasıl korkutur peki? Bunun yanıtı her öykünün her karesinde gizli: İnsanla!

İnsanların bencillikleri, zaafları, hırsları, ihanetleri, sadakatsizlikleri, yalanları, oyun bazlıkları Edgar Allan Poe'nun grotesk anlayışıyla birleşince ortaya öyle hikayeler çıkıyor ki Creepy'de canavarlar oldukça masum kalıyorlar. Hatta okurlar kimi zaman canavar olarak adlandırılanlara acıyor onlarla özdeşlik kuruyor demek yanlış olmaz.

Çığlık Çığlığa bir dergi reklamı!
"Bir gece evde oturmuş radyo dinliyoruz gene. Başka da bir meşgalemiz yok. Birden reklâmların tam orta yerinde bir kadın çığlığı duyduk ardından da Vraouurrr gibi bir çığlık yükseldi yerimizden fırladık. Daha kendimize gelemeden radyodan şu spot cümleler duyuldu: Korku Magazin çıktı! Bayinizden ısrarla isteyiniz! Artık çizgi roman reklâmı verilmiyor." (İsmet Kızılsu, 1968 üzerine sohbetimizden)

Yıllar önce gerçekleşen ve radyolarda reklamı verilen bu çizgi romanın her baskısının kaliteli olduğunu söylemek olası değil maalesef. Farklı edisyon ve formatlar çizgi kayıpları yaşanmasına neden olmuş, okuru belli oranda da küstürmüştür sevdiği türe. Okur, dergiyi satın aldıktan sonra her kalite kaybıyla ürpermiş, dehşete kapılmıştır ilerleyen sayfalarda desek yeridir.

Creepy, Eerie ve Vampirella bugün Ayşe Karsel Zaimoğlu'nun titiz çevirisi ve Lal Kitap'ın kaliteli baskısıyla ikinci buluşmasını yaşıyor şimdilerde okurlarla. Ancak bu sefer okurumuzun şanslı olduğu gün gibi aşikar. Şimdi, diziyi basan yayınevi diziyi anlıyor ve hak ettiği baskı kalitesiyle raflara ulaştırıyor.

Creepy, güzelliklere ve barışa ulaşmak isteyenlere dehşetin ve şiddetin ürperten şefkat dolu canavarlarını getiriyor. Ayrıca Creepy'nin bu dönemde basılması hayli manidar. 1950 - 2011 benzerliği son derece dikkat çekici. Muhafazakarlığa ve hoşgörüsüzlüğe tokat gibi inen bu çizgi roman dizisi politik cadı avına çıkmış paranoyak siyasetçilere ciddi bir yanıt niteliğini de barındırıyor.

Ümit Kireççi
Vatan Kitap 09.05.2011