Yerli Diziler

Başlatan Peyami, 25 Ocak, 2012, 20:50:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

emre ozdamarlar

Yillardir Turk dizisi izlemiyorum, Kardes Payi'ni ise cok duyup en sonunda izleme karari almistim ve kesinlikle pisman olmadim. Asiri komik, absurd espri tarzini cok begendim bir dizi. Yazarlarin 80'li yillarda buyudukleri cok bariz, senaryoda yeri gelince Ninja Kaplumbagalar'a bile referans veriyorlar.

Ve evet, her bölumde cok gulduren bu dizinin 14. bölumunde 1 saat boyunca hungur hungur aglamistim.

Izlemeyen varsa mutlaka bi göz atsin.

Pulluk

Muhteşem başlayarak, vasat bir 2. sezon nedeniyle erkenden final yapan dizi...
Hayallerine giden yol kutuplardan bile geçse vazgeçme!

maeglin

İşler Güçler'de de aynısı oldu, bunda da aynısı oldu, iyi başlayıp sonunu bir türlü getiremiyorlar, sanırım sıkılıyorlar mı zorunluluk mu oluyor bilmiyorum. Her ikisi de çok iyi ilerlerken garip yerlere yönelmişti, yeni bir diziyle gelirler tekrar umarım :)

Ahmet Oktay

İlk sezonu bitirdim. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Son bölümlerde Sadi Celil'in de konuk olduğu paralel evrenler temalı bölümü beğendim en çok. Sezon finalinde ise konuk oyuncu kadrosu oldukça genişti (Rasim Öztekin, Oktay Kaynarca, Hayko Cepkin ve Manga grubu).

Ahmet Oktay

2. sezondan 5 bölüm izledim şimdiye kadar, ilk sezonu aratıyor maalesef. Yine güldürüyor ama o ilk sezondaki kendine has havası kayboldu bu sezonda.

Ahmet Oktay

Diziyi bitirdim. O kadar harika bir ilk sezon sonrası, 2. sezon ziyadesiyle kötü kaldı bence. Yine de şuan tvde yayınlanan yerli dizilerimizin büyük çoğunluğundan iyidir.

Ahmet Oktay

İlk sezonu bitirdim ve beklediğimden çok daha keyifli idi. Bölümler ilerledikçe herşey daha iyi oldu zaten. Ben 2. sezonda açılmasını bekliyordum ama ilk sezondan istediğim seviyeye gelince sonrası için de beklentimi yükselttiler. 17. bölümde İsmail Abi ağlatacaktı neredeyse.

V

2.sezonu izliyorum. İsmail adamım.
"İstemem,eksik olsun.."

Ahmet Oktay

2. sezonu izliyorum -gerçi birkaç gündür ara verdim- sezonun 4. bölümü (totalde 24. bölüm) muhteşemdi. Yazının bundan sonraki kısmı bölüm hakkında spoiler içerir!

Mecnun'un beynine yolculuk yaptıklarında, İskender'in yansımasının sultan olması, Yavuz'un takım elbiseli beyefendi, Zeynep'in melek, Erdal Bakkal'ın tuzluk olması. Mecnun'un kalbi durmak üzereyken, beyinde yıkım başlamışken İsmail'e "sen git abi" demesi ama İsmail'in "ya senle beraber gideriz ya ben de kalırım burda senle" demesi, ve sonunda ikna olup Mecnun'un beynine yolculuğa çıkan Leyla'nın yansımasının Mecnun olması. Bunlar çok çok güzel detaylardı. İzlerken dedim bu dizi gerçekten bu ülkeye fazla, mevcut tv yayınları göz önüne alındığında. Keşke böyle kaliteli işler daha çok çıksa sinemamızdan ve tvlerimizden. Hala izlememiş olanlara vakit kaybetmeden izlemeye başlamalarını tavsiye ederim.

Ahmet Oktay

3. sezonun ve dizinin sonuna geliyorum yavaş yavaş. Kah güldürüp kah hüzünlendirmeye devam ediyorlar. Kaldı 14 bölüm. İlk kez 90. bölümde çalan "Yokluğunda" parçasını da buraya bırakayım: https://www.youtube.com/watch?v=49Kh1mS4Fhs

Ahmet Oktay

Geçen hafta diziyi bitirdim. Keşke başka kanalda devam etme veya bir filmle falan final yapma şansları olsaydı. 3. sezonun ortalarından itibaren zaman zaman sıkıldığımı itiraf etmeliyim, ama bölümler 1 saat civarında gitse ve sezonlar 40 küsür bölüme çıkmasa bu dizi kesinlikle daha iş yapardı. Buruk bir veda oldu kısacası. Bu hafta Ben de Özledim'i izlemeye başladım, lakin aynı tadı vermiyor haliyle.

Ahmet Oktay



Ben de Özledim, efLAtunfilm tarafından yapılıp Star TV'de yayınlanan absürt komedi türündeki Türk televizyon dizisi. Başrollerini Ali Atay, Serkan Keskin ve Osman Sonant'ın paylaştığı, oyuncuların, yayından kaldırılan ve 3 sezon boyunca TRT'de yayınlanan fenomen dizi Leyla ile Mecnun'dan sonra yaşadıklarını anlatır.

Leyla ile Mecnun dizisi ani bir kararla yayından kalkınca, dizinin yapımcılarından Funda ve yönetmen Onur durumu oyunculara açıklar. Bütün dizi ekibi işsiz kalmıştır. İşi ve birbirleriyle çalışmayı seven ekip durumu kabullenmekte güçlük yaşar. Ali, canlandırdığı Mecnun karakterinin etkisinden bir türlü kurtulamamaktadır. Serkan'ın bir yanı hâlâ "İsmail Abi"dir. Evli ve bir çocuk babası Osman ise dizideki karakteri Yavuz gibi bütün vaktini arkadaşlarıyla geçirmektedir. Cengiz herkesin gözünde hâlâ Erdal Bakkal'dır. Ahmet, tıpkı İskender gibi bütün ekibin babası konumundadır. Kimse rolünden tam olarak çıkamamıştır ve her biri gündelik hayata adapte olmakta zorluk çekmektedir. Oyuncular Leyla ile Mecnun'un senaristi Burak'a giderek yeni bir dizi yazmasını isterler. Üç yıldır aynı diziyi yazmakta olan Burak'ın yeni bir proje üzerinde düşünecek vakti olmamıştır. Herkes kara kara ne yapacağını düşünmeye başlar.

Ahmet Oktay

Diziyi bugün bitirdim, Leyla ile Mecnun'un yerini kesinlikle tutmaz bence. Onun kadar olmasa da güldürdü yine. Dizide en çok Nadir Sarıbacak'ın performansını beğendim, rolünü çok iyi oynamış. Zaten diziyi de o dahil olmadan önce ve sonra olarak 2 bölüme ayırabiliriz, onun karakteri ve han diziye dahil olduktan sonra bayağı değişiyor dizi.

Ahmet Oktay


Beş parmağın beşi bir olur mu? Olmaz. Bu beş kardeşin de biri, bir diğerine en ufak bir şekilde benzemiyor. Sait, Nazım, Turgut, Orhan ve Aziz. Bu şahsına münhasır beş kişiyi ayrılmaz biçimde bağlayan tek bir şey var: "Sarsılmaz bir aile" olmaları. Beş kardeşten müteşekkil bu aile, eski bir mahallede,dededen kalma ahşap birkonakta bir arada yaşıyorlar. Kardeşlerin en büyüğü, Sait, depremde anne ve babalarını kaybettiklerinden beri ailenin babası gibi. Tüm kardeşleri, her türlü zorluğa rağmen bir arada tutmayı başarmış. Mahalledeki balıkçısından kazandıklarıyla onları yedirmiş, içirmiş, okutmuş yıllardır. Her başları sıkıştığında yanlarında bitmiş, her tökezlediklerinde elini uzatmış, her adımlarında korumuş kollamış sahip çıkmış. Duygusal gazeteci Nazım, mahallenin imamı Turgut, şarkıcılık hayalleri kuran bodyguard Orhan, at yarışı tutkunu havai Aziz. Şimdi artık koca koca adamlar olsalar da, kaç yaşına gelirlerse gelsinler, hepsi Sait'in çocuğu gibi ve hiçbiri, Sait'ten veya birbirlerinden ayrı bir yaşam sürmeyi hayal bile etmiyor. Ta ki, Sait bir gün kendi adına bir kararla çıkagelene kadar. Bu koca adamlar büyürken kendi de yaşlanmakta olan Sait, artık bir yuva kurmayı düşünmeye başlar ve kardeşlere evleneceğini açıklar.

Sait'in "yuvadan uçup gitmesi" kardeşleri altüst edecekse de, Sait, kararından emin. Mahallede annesi ve abisiyle yaşayan, Sait'e derin duygularla bağlı, temiz, sakin, dürüst bir kadın olan Canan'la evlenecek. Kardeşler, bu beklenmedik kararı kabullenmeye çalışırken -hatta çoğu düpedüz reddederken- Sait'in hayatı, durulacağı yerde gittikçe karışacak. Çünkü şimdi, yıllar evvel mahalleden ayrılan, Sait'in büyük aşkı Fahriye geri dönüyor.Şimdi bir yanında, geçmişten gelen büyük bir aşk yarası Fahriye; bir yanında, bugün ona huzurlu ve mutlu bir yuva vaadeden Canan. Sait, ne kadar kaçmaya çalışsa, sürekli bir girdaba kapılarak, bir aşk üçgeninin ortasında kalacak.  Sait iki kadın arasında savrulurken, kardeşler de kendi küçük hayatları içinde hiç beklemedikleri yollara girecekler.

Nazım, basit bir Adliye haberi gibi gözüken bir boşanma davasının peşinde, başını türlü belaya sokacak. Tarık, iman dolu dünyasında kendi halinde yaşayıp giderken, hayatında ilk defa aşkla tanışacak. Orhan, şarkıcılık hayalleri kurarak bodyguardlık yaparken, tavernanın kapısından sahnesine doğru yol almaya çalışacak. Aziz, at yarışlarından ibaret dünyasından çıkıp, yavaş yavaş karanlık dünyaya teslim olacak.

Beş kardeşin bir küçük mahallede geçen hayat gailesi; içinde aile değerlerinin, kardeşliğin, aşkın, arkadaşlığın ve hayatın acı-tatlı sürprizlerinin barındığı, herkesin içinden bir hikaye.

haziran00

Çok güzel diziydi ama erken bitirdiler.