Black Panther: Wakanda Forever (2022) - Phase 4/7 - Toplamda 30.Film

Başlatan dean, 03 Şubat, 2018, 02:47:33

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dean


Nightrain

Lego setleri sızmaya başladı. Spoiler yemek istemeyenler dikkat etsin.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

  Bazen çok bariz olan bir şeyi saklamak için çok fazla efor harcıyorlar. T'Challa'nın recast edilmeyeceği açıklandığı günden itibaren belli olan bi'şeyi bu kadar saklamaya çalışmak filmin marketing sürecine de zarar veriyor.

Nightrain

Bence de saklamaları saçma.

[spoiler]Shuri'nin Black Panther olacağı belliydi zaten.[/spoiler]
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean


Nightrain

Kesin mi bilmiyorum; filmin süresinin 2 saat 41 dk. olacağı söyleniyor.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

Filmin süresi doğru görünüyor. Bu da Wakanda Forever'ı MCU'nun en uzun ikinci filmi yapacak.


Nightrain

Namor'un uçtuğu sahnelerde efektler sırıtıyor. Umarım düzeltirler. Namor'u beğendim. Olmuş. Shuri'nin Black Panther olacağı belliydi zaten. Saklamaları saçmaydı. Kostümü de güzel olmuş.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

  Marvel Studios ikinci Black Panther: Wakanda Forever fragmanını da yayınladı. İlk fragmanın incelemesinde bahsettiğim konular üzerinde fazla durmadan ikinci fragmandan biraz bahsetmek istiyorum.

  İkinci fragmanda ilk fragmanda olduğu gibi T'Challa'nın cenazesi ile açılıyor. Ama bu sefer Namor'un sesini de duyuyoruz "sadece en fazla yıkılmış olan insanlar büyük lider olabilir" diyor. Tahminim bu sözün muhatabının Shuri olduğu yönünde. Aynı zamanda büyük ihtimalle kendisinden de bahsediyor. O sırada Talocan (Atlantis) Şehrini de görüyoruz. Daha otantik bir tasarıma sahip. Aquaman'de Atlantis şehri son derece teknolojik bir şehirdi. MCU'nun o konsepte benzememek için böyle bir yola gittiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda MCU Atlantis'i olan Talocan'ın Orta Amerika uygarlıklarından esinlendiği düşünülürse Aquaman'e göre daha empati kurulabilir bir konsept yaratmış olabilirler.

  T'Challa'nın ilk filmin sonunda Vibranium'u Dünya ile paylaşmaya hazır olması bir şekilde Talocan'ı zor duruma sokuyor. Şu an tahmin etmek çok mümkün değil ama su altında yapılan faaliyetler Talocan'ı müdahaleye zorlayabilir. Namor'da sürecin ana kaynağı olan Wakanda'yı hedef alıyor olabilir. Filmde diğer Talocan'lılar Namor'u K'Uk'Ulkan ismiyle anıyor. Yani The Feather Serpent God. Bu Maya Kültüründe inanılan bir tanrının ismi. Böylece Namor'a Talocan'lıların tanrısal bir bağının olacağını düşünebiliriz. Yalnız şöyle kilit bir nokta var. Namor'un ayaklarında kanatlar var. Kanatlar ona uçma özelliği veriyor. Kanatlarının olma sebebi ise mutant gücü. Bu olay ortaya çıktığında Namor ve Talocan'lılar arasında gerginlik olabilir.

  Namor demişken ben şu ana kadar Namor ile ilgili ne gördüysem çok beğendim. Bu fragmanda aksiyonda daha fazla görüyoruz kendisini. Uçma dinamiği harika yapılmış. Superman gibi uçma yerine gerçekten ayaklarındaki kanatlarla uçtuğunu hissettirmişler. Spider-Man'in ağda sallanmasını da andırdı. Ama tabi onu ayakları ile zıplıyor ya da yürüyor versiyonu gibi. Çok beğendim. Namor, Wakanda'ya saldırığında anladığım kadarıyla Wakanda'yı düşürmeyi başaracak. Talocan'lılar yüzeye çıkmış görüyor. Taht odasına uçtuğu bir sahne var. O sahnenin sonu Ramonda için kötü sonuçlanabilir.

  Shuri'nin yeni Black Panther olacağı artık bu fragmandan sonra kesin diyebiliriz. Hem evren içindeki dinamikler hem de çizgi romanlar düşünülürse en mantıklı zaten Shuri. Fragmanın sonunda görünen kostümün detayarı Shuri'nin genel makyajı ve takıları ile uygun. Eşleşiyorlar. Tabi akıllara bir önceki filmde Killmonger'ın Black Panther'lere gücünü veren Heart-Shaped Herp'ün kökünü kurutması geliyor. Muhtemelen Shuri teknoloji yardımı ile Herb'ün etkisini kopyalamayı başaracak.

  Ironheart'ı da aksiyonda görüyoruz bu film biraz. Ne yalan söyleyeyim hala Ironheart'ı bu hikayede tam olarak kafamda konumlandıramıyorum. Sanki bu hikayede yeri yokmuş gibi hissediyorum. Ama Ironheart sevdiğim bir karakter. Dizisini de merak ediyorum. Ryan Coogler bu filmde karakteri tanıttıktan sonra dizi ile de belli ölçülerde ilgilenecek. Önemli bir karakter MCU'ya katılıyor.

  Son olarak Attuma karakterinde de bahsetmek lazım. Attuma, Namor'un çizgi romanlardaki en büyük villain'ı. Çizgi romanlarda olduğu gibi filmde de onun generali olarak ilk kez karşımıza çıkacak. Namor gerçek manada bir villain değil. Bir noktada hızı illaki kesecektir. Attuma öyle değil. Attuma gerçek manada kötü. Bakalım o dengeyi filmde nasıl kuracaklar. Dedikodular gerçek çıkar ve Wakanda ile Atlantis savaşının perde arkasında Latveria ve Doom çıkarsa, Doom, Attuma'yı direktman kontrolü altına da almış olabilir ya da hiç Attuma ile uğramadan iki ülkeyi Vibranium üzerinden karşı karşıya da getirebilir.

  Özellikle She-Hulk ve Thor: Love and Thunder ile MCU kalite bağlamında en büyük testlerini verdi. İki projede şahsen en beğenmediğim MCU projeleri oldu. Black Panther: Wakanda Forever'ın MCU'nun tekrar şahlanacağı projesi olduğuna inanıyorum.


(Ekşi Sözlük Yazımdan Alıntıdır.)

pizagor

Alıntı yapılan: Nightrain - 03 Ekim, 2022, 16:44:53
Namor'un uçtuğu sahnelerde efektler sırıtıyor. Umarım düzeltirler. Namor'u beğendim. Olmuş. Shuri'nin Black Panther olacağı belliydi zaten. Saklamaları saçmaydı. Kostümü de güzel olmuş.

Efektler değil de pırpır eden o ayak kanatları bana biraz tuhaf geldi. Panellerdeki belli belirsiz hareketli haliyle daha havalıydı Namor  :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


dayıcomics

Black Panther'in ilk filmi de vasattı, ikici filmin farklı olacağını düşünmüyorum. Namor'u da mutant olarak oynatmazlar diye düşünüyorum. Mutant işleri, X-Men evrene girene kadar karmakarışık duracak gibi gözüküyor.

pizagor

Alıntı yapılan: dayıcomics - 04 Ekim, 2022, 00:00:12
Namor'u da mutant olarak oynatmazlar diye düşünüyorum. Mutant işleri, X-Men evrene girene kadar karmakarışık duracak gibi gözüküyor.

Aslında çizgiromanlarda da durum bir miktar benzerlik gösteriyor şayet bu mevzuya girilmezse.

Hadi biraz daha ayrıntıya irelim; Namor, ilk defa Marvel Comics'in öncülü olan Timely Comics tarafından yayınlanan Ekim 1939 tarihli Marvel Comics sayı 1'de okurun karşısına çıkar ve Timely evreninin Kaptan Amerika ve orijinal Human Torch ile birlikte başat 3 karakterinden biri olur.

Çizgiroman panellerinde görünüşünün yıllar sonrası mutant olarak etiketlenir Namor...


Alıntı yapılan: pizagor - 21 Mart, 2011, 10:13:53
Temmuz 1964 tarihli X-Men'in 6.sayısında Namor'un bir mutant olabileceğinin ilk kuşkularını duyar Xavier ve Magneto. Ancak sonrasında Namor, karakteri ele alan yazarlar tarafından bir mutant olarak değil de bir yeryüzü insanı (Homo sapiens – Şu an için homo sapiens ama değişen köken hikayeleriyle baba Kaptan Leonard McKenzie'nin aslında bir homo sapiens superior olması her an bir yazarın aklına gelebilir :) ) – Atlantisli (Homo mermanus) melezi olarak sunulur. Ta ki 1990 yılına kadar... Bu yıl okura merhaba diyen serinin alt başlığı şu şekildedir:
'Marvel'in İlk ve En Güçlü Mutantı!'

http://pizagorgunlukleri.blogspot.com/2011/04/namor-first-mutant.html
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


rumar80

 Bugün seyrettim ve çok beğendim. T'challa'nın ölümünden sonra çok güzel yazılmış bir film. Çok detaya girmek istemem. Daha yeni girdi vizyona.  Ama Namor çok iyi olmuş.

dean

Black Panther: Wakanda Forever           Spoiler'lı Eleştiri



  İlk Black Panther filmi benim en sevdiğim Marvel Cinematic Universe filmlerinden biri. Yönetmenliğini, hikayesini, oyunculuklarını, atmosferini gerçekten çok seviyorum. Bireysel olarak başarısının yanında evrene kattığı şeylerle de ön plan bir filmdi. Özellikle yönetmen Ryan Coogler, her Marvel okuyucusunun perdede görmeyi çok istediği o mükemmel Wakanda'yı yaşayan, nefes alan bir şekilde, sokaklarında dolaşıyormuşçasına gerçek biçimde yansıtmayı başarmıştı. Film hem eleştirmenler tarafından çok beğenilmiş, hem de seyirci tarafından bir kültürel fenomene dönüştürülmüştü. Avengers: Infinity War ve Avengers: Endgame öncesi yaptığı 1.3 milyon dolarlık gişesi ile birlikte Black Panther en büyük Marvel markalarından biriydi artık. İki Avengers filminin ardından gözler ikinci filmdeydi ve üzücü haber geldi.



  Chadwick Boseman 2020 yılında 43 yaşında kolon kanserinden hayatını kaybetti. Haber Hollywood'da bomba etkisi yarattı. T'Challa rolü ile en sonunda çıkışını yakalayan Boseman, önünde çok güzel bir kariyer varken bu hastalığa yenilmişti. Captain America: Civil War'un çekimleri ardından kendisine hastalığın teşhisi konmuştu. Black Panther, Avengers: Infinity War ve Avengers: Endgame çekimlerinde hastalıkla mücadele ediyordu ama hastalığın işinin önünce geçmesine izin vermemişti. Boseman'ın ölümünün üzerinden belli bir süre geçtikten sonra akıllara elbette bir soru geldi; Şimdi ne olacak ? İkinci film iptal mi edilecek ? karakter recast mı edilecek ? yoksa o olmadan mı devam edilecek ?

  Kevin Feige, Black Panther'in devam filmi olan Black Panther: Wakanda Forever'ın Ryan Coogler'ın yönetmenliğinde T'Challa rolünün recast edilmeden çekileceğini duyurdu. Tabii ki bu karar interneti ikiye böldü. Bir kısım recast edilmesi gerektiğini zira T'Challa'nın karakter olarak bir kesim için çok önemli olduğunun ve hikayesinin anlatılması gerektiğini düşündü. Diğer kısım ise Chadwick Boseman'a duyulması gereken saygıdan ötürü recast edilmemesinin daha doğru olduğunu ve Black Panther'in hikayesinin T'Challa olmadan da anlatılabileceğine inandı. Şahsen filmi yapan insanların duygusal durumları ne gerektiriyorsa onun yapılması gerektiğini düşündüm hep. Duygusal anlamda recast etmemek daha doğru hissettirdiyse doğru karar verilmiş demekti benim için.



  Wakanda Forever filmini bu duygusal yüklerden arındırılmış şekilde izlemek ve değerlendirmek pek mümkün değil açıkçası. Zira film karakter olarak T'Challa'nın da ölümü ile birlikte Chadwick Boseman'a karşı çok büyük bir saygı duruşu niteliğinde. T'Challa fiziksel olarak filmde yer almasa bile aslında filmin ana karakterlerinden biri. Film boyunca başta Shuri olmak üzere, Ramonda, Nakia, Okoye gibi bütün karakterler üzerinden T'Challa'nın ve tabii ki Chadwick Boseman'ın kaybının etkilerini görebiliyoruz. Karakterleri ve motivasyonlarını belirleyen ana unsurun Wakanda'nın kralının ve elbette ki ülkenin koruyucusu Black Panther'in artık olmaması olduğunu söyleyebiliriz.

  Önceki filmden buraya taşınan iki çok önemli konu var. Birincisi T'Challa vibranium'u dünya ile paylaşacağını söylemesi. İkincisi ise Killmonger'ın bütün Heart-Shaped Herb'ü yakması. Bitkinin yakılması ile birlikte yeni biri Black Panther olamıyor. Black Panther'in olmaması da Wakanda'yı dış tehditlere açık hale getiriyor. O sırada Wakanda diğer ülkelerden baskı görmeye başlıyor. Vibranium'un artık genelce bilinir hale gelmesi bir çok farklı kuvvetinde vibranium'un peşine düşmesi anlamına geliyor ve o noktada Namor ve Talocan'lılar ile tanışıyoruz.



  Namor benim MCU'da görmek için sabırsızlandığım karakterlerden biriydi. 1939 yılında Motion Picture Funnies Weekly'nin ilk sayısında yaratılan karakter için Marvel'ın en eski karakteri diyebiliriz. Günümüze kadar gelen süreçte Namor, Marvel'ın en merkez karakterlerinden biri oldu. Avengers ekibinde yer aldı. Defenders ve Illuminati gibi ekiplerin kurucu üyeliklerini yaptı. Sue Storm'a duyduğu efsanevi aşk ile Fantastic Four ile yakınlaştı, mutant olmasından ötürü X-Men ile hep bir araya geldi. Anti-kahraman tabiatı ve sert şeyleri yapmaktan çekinmemesi yüzünden Cabal gibi daha kötücül ekiplerde de yer aldı. Namor büyük potansiyeli olan ve MCU'nun geleceğinde bolca göreceğimiz bir karakter.

  Çizgi romanlardaki Namor ve Atlantisliler ile MCU'daki Namor ve Atlantisliler arasında bazı farklar var. Öncelikle Atlantis ismi şu an için rafa kalmış vaziyette. Ryan Coogler çizgi romanlardaki Atlantislileri gerçek dünyada var olan bir medeniyet haline getiriyor. Atlantisliler MCU'da Maya ve Aztek uygarlıklarından esinleniyor. Atlantis ismi yerini Talocan'a bırakıyor. Mezoamerika'da yaşayan yerli bir topluluk aynı Wakanda'nın Vibranium'a sahip olması gibi Vibranium'a sahip oluyorlar. Onlarda bitki su altında yetişmeye başlıyor. Zamanla organik besinlerle iyice yayılıyor. Bitkilerin özünü içen halk suda nefes alabilir hale geliyor. Yüzeyde maviye dönüşüyorlar suya girince tekrar ten renklerine kavuşuyorlar. Kendilerini yüzeydeki her şeyden soyutlayan Talocan'lılar okyanus'un derinliklerine çekilip Vibranium'u da kullanarak Talocan şehrini kuruyorlar. Namor ise onlardan farklı. Su altında ve su üstünde nefes alabiliyor. Rengi değişmiyor ve mutant olmasının avantajı ile çok uzun süre yaşayıp, ayaklarında uçmasını sağlayan kanatlara sahip oluyor. K'uk'ulkan ve Feathered Serpent God gibi isimlerle anılıyor. Halkının kral tanrısı haline geliyor. Yüzeyde ise El Niño Sin Amor yani Namor olarak isimlendiriliyor.



  Namor'un filmdeki her karesine bayıldım. Çizgi romanlardan filmlere uyarlanırken yapılan değişiklikler gerçekten karakterleri ve hikayeyi ileri taşıyorsa değişiklik yapılmasını seviyorum. Namor'da kesinlikle böyle olmuş. Gerçek bir medeniyet ile kurulan bağ, karakter ve halkını daha iyi anlamamızı ve onlarla daha rahat empati kurmamızı sağlıyor. Üstelik Talocan'lıların geçmişte İspanyol Conquistadors ile olan tarihini de düşünürsek Talocan ve Wakanda, Namor ve Shuri arasında da çok ciddi bağlar kurulabiliyor. Coogler bütün bunları yaparken Namor ve Talocan'lıların çizgi romanlardaki temel özelliklerinin de kaybolmasına izin vermiyor. Yüzeyde mavi olmaları çok iyi düşünülmüş mesela. Wakanda'yı beyaz perdeye yansıtırken ki başarısı Talocan'ı yansıtmada da geçerli. Özellikle Talocan'ı ilk kez gördüğümüz sahne beni kendisine aşık etti. O sahnede çalan Con La Brisa şarkısını da anmadan geçmek istemiyorum.

  Film her ne kadar önceki filmlerden gelen bütün karakterleri odak noktasına alıp, onları işlese de elbette Shuri diğerlerinin önüne geçiyor. Acıyı, yas tutmayı, intikam aramayı ve en sonunda affetmeyi onun üzerinden görüyoruz. İlk filme kıyasla karakterinde çok büyük değişimler oluyor. Abisinin ölümü onu ciddi şekilde değişmeye zorluyor. Annesinin ölümü ise artık tamamen değişmesine neden oluyor. Killmonger üzerinden verilen intikam ve seçim hikayesi de filmde çok çok iyi işlenmiş. Shuri'nin kesinlikle böyle bir hikaye arc'ına ihtiyacı vardı. Zaten genel anlamda Black Panther olma sürecini film çok iyi işlemiş. Shuri'nin inandırıcı şekilde Black Panther'e dönüşümü kağıt üzerinde filmi en çok zorlayacak şeylerden biriydi ama bunun altından başarılı şekilde kalkmayı bilmiş Ryan Coogler. Letitia Wright'ın da oyunculuk olarak bu değişimi yansıttığını ve level atladığı söylemek mümkün. Filmi ve hikayeyi taşımayı başarmış. Oyunculuk demişken Angela Bassett inanılmaz bir iş koymuş ortaya. MCU içerisindeki en iyi oyunculuk performansını izlemiş olabiliriz. Buradan ödüller ve adaylıklar çıkacaktır Bassett için. Namor'u canlandıran Tenoch Huerta'da çok dikkat çekecektir bu filmdeki performansı ile.



  MCU'nun geleceği içinde bir çok gelişme yaşandı filmde. Bunlardan birincisi elbette Riri Williams yani Ironheart karakterinin evrene girişi. Williams çizgi romanlarda çok yeni yaratılmış bir karakter. Daha çok Iron Man mitosuna ait bir karakter aynı zamanda. Zira ilk kez 2016 yılında yayınlanan Invincible Iron Man sayı 7'de okuyucu karşısına çıkıyor. Karakter genel olarak başarılı olmuş. Önümüzdeki sene çıkacak kendi solo dizisinde Williams'ı izleyeme devam edeceğiz. Filmde hikayeye katkısı yüksek tabii ki ama bu hikayede ne kadar olması gerekiyordu tartışılır. Black Panther mitosundan bir karakteri benzer bir rolde görmeyi tercih edeceğimi söylemek zorundayım.

  Okoye de filmde çok büyük değişimler geçirdi. Seride yıldızı en çok parlayan karakterlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Onunla ve Aneka karakteri ile birlikte Midnight Angels konsepti evrene geldi. Çizgi romanlarda Midnight Angels, Black Panther'in yakın korumaları ve çok üstün yetenekli dövüşçüler olan Dora Milaje'nin saldırı timi. Wakanda Forever filminde daha yeni oluştuğunu gördük. Evrende ne şekil alacakları önümüzdeki döneme kaldı. Midnight Angels odaklı bir projenin gelmesi bekleniyor. Gerçekleşirse onları evrende bol bol göreceğiz.

  Ekran süresinin fazlalığı ile beni biraz şaşırtan Valentina Allegra de Fontaine karakteri de gelecek için önemli sinyaller verdi. Kendisini daha önce The Falcon and The Winter Soldier ve Black Widow'da da görmüştük. Thunderbolt filminde de ana kadroda yer alacak. Vibranium için Wakanda ile savaşa girmeyi bile göze alacak gibi duruyor. MCU önümüzdeki dönemde çok büyük bir Wakanda işgali ile karşılaşabilir.



  Marvel'ın phase 4 filmleri ve dizileri son 2 yılda çok tartışıldı. Şahsen filmler içinde Thor: Love and Thunder dışındakileri kötü bulmuyorum. Eternals olsun, Doctor Strange in the Multiverse of Madness olsun bence bunlar iyi filmler. Black Panther: Wakanda Forever ise sadece phase 4'ün değil genel anlamda MCU'nun en iyi filmlerinden biri olmuş. Üst üste Thor: Love and Thunder ve She-Hulk gibi projeler izlediğimiz için genel anlamda enerjimiz düşmüştü. Bu yapımlar mizahi yönünün fazlalığından değil, başarısız mizah kullandığından kötüydü. Wakanda Forever, phase 4'ü kapatırken bize ihtiyacımız olan enerjiyi geri verdi. Captain America: The Winter Soldier'a benzer şekilde politik gerilim hikayesiydi. MCU'nun büyük olayları içerisinde bu tip hikayelere ciddi şekilde ihtiyaç duyuyoruz aslında.

  Genel olarak filmden çok memnun ayrıldım. Ryan Coogler'ın bu kadar zorlu bir işten, bu derece başarılı çıkması takdire şayan. Hem Black Panther serisi adına, hem de Black Panther'in MCU'daki yolculuğu adına çok güzel bir yeni adım atılmış oldu.

9/10

(Ekşi sözlükteki yazımdan alıntıdır.)