Uzun zamandir guncellenmemesi ile dikkati ceken 1001roman internet sitesini bugun acinca sasirdim. Maalesef kendilerine "kurt hacker"lar diyen bir grup, siteyi "hack"leyerek, guya bir halt etmisler. Siteyi busekilde gormek beni uzdu acikcasi
Zaten kullanılmayan bir site olmakla birlikte hackleyen grubun adı kurt değil kurdish hackers(kürt) olacak.
çakal hackerler olmasın >:(
Cep telefonundan yazdigim icin turkce karakter kullanamadigimdan, bayagi bir espri malzemesi cikiyor bakiyorum. Ama uzuldugum nokta su; su ana kadar gelen cevaplar hep "zarfa"yonelik. Daha icerikle ilgili yazi yok. Mesela ben sormak istiyorum; FUat BEy'i taniyanlar kendisine iletirse sevinirim. Yayincilikta bu kadar ileri goruslu bir firma neden internet sitesine bu kadar ilgisiz?
Bana söylenen Fuat Aktüre'nin bu aralar çizgiroman harici işlerine yoğunlaştığı..
Bir espri de ben yapayım bari;
Sahipsiz kuzuyu "kurt" kapar, Sahipsiz siteyi "Kürt" kapar :)
Not: bu mesajı mecburen :) bilgisayardan attım.
Bu sadece 1001 Roman'a özgü bir durum değil.
Hiçbir yayınevinin doğru dürüst güncellenen websayfası yok.
Alıntı yapılan: hanac - 23 Şubat, 2012, 11:56:57
Bu sadece 1001 Roman'a özgü bir durum değil.
Hiçbir yayınevinin doğru dürüst güncellenen websayfası yok.
aynı kanıdayım.hepsi ne zaman açsan aynı.... :-\
Konu belki biraz odak değiştirecek ama, Sn. "Kızılmaske"nin yazısının devamı niteliğinde bazı düşüncelerimi belirtmek isterim.
Çizgi Roman Yayınları'nın kalitesinde, önemli iyileşmeler olduğu kanaatindeyim. Ama halen gidilecek yollar olduğunu da düşünüyorum. 1980'lerin çizgi romanlarını hatırlayalım. Kapak içleri, eğer bir reklem yoksa "simsiyah" olurdu. Orijinal macera adı, basım tarihi, yazarı, çizeri gibi bilgilere ulaşmak ne mümkün. (Özellikle Furnetileri kastediyorum) 1996'dan itibaren bu konuda ciddi ilerlemeler var. Olmalı da zaten. Çünkü artık çizgi roman okuru 10-15 yaş aralığında, sadece macera okuyan bir kitle değil. Evet, belki daha hafif bir "kütle"yiz artık. Sayımız azaldı çünkü. Ama yaş ortalaması 30-35 olan, artık sadece macerayı değil çizimleri, çizenleri, yazanları takip eden özelliğe bürünmüş durumdayız. Maceraları sırayla okumak istiyoruz. Ufacık ve 3.sınıf kağıt kalitesinde yazıları ve çizimleri görmek istemiyoruz. Doğal olarak yayınevleri de buna cevap vermeye çalışıyorlar.
Öte yandan, yine sizlere sorayım, ( Hozcomicsi dışarıda tutarak çünkü çıkacak yayınlara veya karakter tanıtımlarına v.b. az da olsa yer veriyorlar) Kapak içlerindeki editör yazılarını bile internet sitelerine koysalar bile bir adımdır. Bunun da çok zor olduğunu sanmam. Muhtemelen kopyala-yapıştır. Olayıdır.Forumlar olmasa, hangi kitap, hangi dönemde nekadar yayınlanmış, hala bilemiyor olacağız. Koy bunları da, yayınlamayı düşündüğün yayınları koy, örnek resimler koy. Serbest çalışmalar koy v.s.
300-500 kitaplık seriler ile tek sayılık bir romanı aynı kefeye koyma.
Ne dersiniz?
Ne yazık ki yapılmıyor.
Ben fumettileri Bonelli'nin kendi sitesinden takip ediyorum.
Orada her türlü bilgiyi buluyorum.
Bence 1001 roman'a geçmiş olsun demek düşer.
eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlarmış. hayalsaatine de bir ara dadanmışlardı, 4-5 defa siteyi düzelttik ama türkçe karakter sorununu aşamadığımız için şevkim kaçmış sonrasında da peşini bırakmıştım.
Alıntı yapılan: mutarad - 23 Şubat, 2012, 12:59:32
Konu belki biraz odak değiştirecek ama, Sn. "Kızılmaske"nin yazısının devamı niteliğinde bazı düşüncelerimi belirtmek isterim.
Çizgi Roman Yayınları'nın kalitesinde, önemli iyileşmeler olduğu kanaatindeyim. Ama halen gidilecek yollar olduğunu da düşünüyorum. 1980'lerin çizgi romanlarını hatırlayalım. Kapak içleri, eğer bir reklem yoksa "simsiyah" olurdu. Orijinal macera adı, basım tarihi, yazarı, çizeri gibi bilgilere ulaşmak ne mümkün. (Özellikle Furnetileri kastediyorum) 1996'dan itibaren bu konuda ciddi ilerlemeler var. Olmalı da zaten. Çünkü artık çizgi roman okuru 10-15 yaş aralığında, sadece macera okuyan bir kitle değil. Evet, belki daha hafif bir "kütle"yiz artık. Sayımız azaldı çünkü. Ama yaş ortalaması 30-35 olan, artık sadece macerayı değil çizimleri, çizenleri, yazanları takip eden özelliğe bürünmüş durumdayız. Maceraları sırayla okumak istiyoruz. Ufacık ve 3.sınıf kağıt kalitesinde yazıları ve çizimleri görmek istemiyoruz. Doğal olarak yayınevleri de buna cevap vermeye çalışıyorlar.
Öte yandan, yine sizlere sorayım, ( Hozcomicsi dışarıda tutarak çünkü çıkacak yayınlara veya karakter tanıtımlarına v.b. az da olsa yer veriyorlar) Kapak içlerindeki editör yazılarını bile internet sitelerine koysalar bile bir adımdır. Bunun da çok zor olduğunu sanmam. Muhtemelen kopyala-yapıştır. Olayıdır.Forumlar olmasa, hangi kitap, hangi dönemde nekadar yayınlanmış, hala bilemiyor olacağız. Koy bunları da, yayınlamayı düşündüğün yayınları koy, örnek resimler koy. Serbest çalışmalar koy v.s.
300-500 kitaplık seriler ile tek sayılık bir romanı aynı kefeye koyma.
Ne dersiniz?
Yazdıklarınıza katılıyorum. yayınevi sitelerinde yayınlar dışında, az bir uğraş ile paylaşılabilecek bir çok bilgi, çizim v.s. konular olmalı.
Son yıllarda bollanan ve kalitesi her geçen gün yükselen çizgiromanlar ile arşivlerimiz şenlendi. Fakat editor paylaşımları ve bilgilendirme, çizim sayfaları ise neredeyse hiç yok.
Son olarak çizgiroman bilgi hazinesi olması gereken Almanaklar bile sırf ticari maksatlı salt çizgiroman olarak yayınlanıyor.
Almanaklar ile ilgil bazı paylaşımlarımızda bu konuları daha önce dile getirmiştik.
Fakat bu bilgi paylaşımları için yayınevlerine biraz sezlenişte bulunmak gerekiyor sanırım.
Aslında bu siteler Yayınevlerinin can damarı. bir okuyucu her türlü bilgiyi o yayınevinin sitesinden görebilmeliki sevdiği yada yeni çıkan bir çizgi romanı alsın.Altın Madalyon Forum sitemiz olmasa ne nezaman çıkıyor yada çıkan kitap ne tür hiç bilemiyeceğiz.iyiki varsın ALTIN MADALYON ÇİZGİ ROMAN SEVDALILARI forum sitesi.ben buradan tüm yayınevlerine sesleniyorum sitelerinizi güncelleyin lütfen..... :-\ ;)