Son Osmanlı-Yandım Ali..

[V]

         Suat Yalaz usta uzun yillar Karaoglan çizmiyor.Yillardir gazeteler için hazirladigi yakin tarihimizin
önemli simalari ve bunlarla ilgili önemli olaylari içeren yari-belgesel tarzi çizgi romanlar üzerinde çalisiyor.Osmanli
Imparatorlugu'nun son yillarini, onun küllerinden yükselen Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusu ve ilk yillarinda
geçen önemli olaylari ,önemli sahsiyetleri çizgi-belgesel kivaminda kagida döktügü "Atatürk'e Suikastler,Enver Pasa,
ve Çerkez Ethem " çizgi romanlarini albüm olarak geçtigimiz yillarda okumus ,bu çok doyurucu  tarihi
belgeleri ustanin neden israrla kalemi ve mürekkebi ile ortaya koydugunu daha iyi anlamis, kendisini takdir etmistim.
Kendisine her ne kadar "Artik Karaoglan çizmiyor!" diyerek sitem etsekte,çaliskan ustayi son isleriyle de takdir etmek gerekir kesinlikle.

        Ustanin dönem olaylarinin merkezine yerlestirdigi bir  hayali karakter olan "Yandim Ali"yi ise ilk defa okudum.Geçen yil
filmini izledigim Yandim Ali ile "Kanal Macerasi"ni okudugum Yandim Ali' biribirinden tamamen alakasiz tiplemeler.
Sinemaya aktarilan bir karakterin bu denli yozlastirilmasi gerçekten can sikici.Neyse,konumuz filmi degil çizgi romani ve ben  bu eseri oldukça basarili buldum.Özellikle ustanin diger yari-belgesel tarzli çalismalarindan farkli olarak,bir hayali karakterin gerçek olaylarin ortasina yerlestirilmesi hasebiyle olsa gerek; aksiyonu bol,okunmasi daha kolay bir eser olmus.

       Ustanin milli mücadelenin en önemli simalarindan "Topal Osman Aga" yi da albüm olarak çikartma plani vardi.Çikartti mi bilmiyorum ama bir yerlerden bulup okumak gerek kesinlikle..

Milli mücadelenin unutulmaz isimlerinden Topal Osman Aga ,Suat Yalaz ustanin çizimleriyle..

[haysat]

Bende Engin'in dediklerine katiliyor ve devaminin yayinlanmasini bekliyorum . Bildigim kadari ile Suat Yalaz bu seriyi Sabah Gazetesi için hazirlamis ve en az 2... 3 macera yayinlanmisti.  Suat Yalaz usta güzel  çizimleri ile çok güzel bir kahraman yaratmisti.Lal yayinlarindan ayrildiktan sonra kendi adina Yandim Ali- Kanal Seferi adli macerasini yayinlamis ve devaminin gelecegini duyurmustu.Fakat aradan çok zaman geçmesine ragmen ses seda çikmadi,Birinci baski (mart 2007)de çikmis.Bizler Türk kahramanlar neden yayinlanmiyor diyehayiflanirken böylesine kaliteli bir seri neden yayinlanmiyor anlamis degilim.bu konu fazlasi ile canimi sikiyor. Fransizlar, Italyanlar ve ABD  çatir çatir yeni seriler üretirken biz hazirlari tüketiyoruz. Umarim usta Karaoglan'ada gerekli ilgiyi gösterir,ve oglum benim herseyim dedigi bu kahramanina sahip çikar.yine çostum neyse bu konuda çok doluyum herkese sevgiler.

[ferzan]

- 7 Düvele Karsi
- Kurtulus Savasi'nda
- Demirci Efe'nin Hazinesi
- Arap Lawrence'ye Karsi
- Kanal Seferi 1
- Kanal Seferi 2
- Akrep Lawrence
- Kut Zaferi 1
- Kut Zaferi 2
- Elveda Mekke ve Medine
- Kuh-i Baba Destani 1
- Kuh-i Baba Destani 2
- Orient Express
    Bildigim kadariyla 12-13 adet uzun soluklu öyküleri çizilmisti...''7 Düvele Karsi'' macerasi ilk olup Yalaz ustanin bir yazisindan edindigim bilgiye göre 80li yillarda Izmir'in ve Ege Bölgesi'nin asirlik gazetesi Yeni Asir'da yayinlanmis diye hatirliyorum...Okuyamadigim tek Yandim Ali öyküsü olmasi bakimindan epey merak ediyorum...
    Kronolojide bir yanlis yapmadigimi düsünürsek yayin sirasinin aynen yukarida siraladigim gibi...Belki ortalardaki maceralardan bir ya da birkaçi yer degistirebilir,ama kabaca macera listesi budur...''Kurtulus Savasi'nda'' macerasi,ustanin belgesel nitelikli 4 resimli romanindan sonra Sabah gazetesinde 1994'te baslayan ilk öyküsüdür ve bir yila yakin sürmüs,300 sayfa civari muhtesem bir eserdir...Bu macerada Yandim Ali'nin olgunluk dönemi baslarina tekabül eder...1.Dünya Savasi bitmistir,Osmanli yenik sayilmis,ordu terhis edilmistir...Yandim Ali de bundan nasibini almis,artik çaki gibi bir bahriyeli degil,itle kopukla dalasan,oradan oraya sürüklenen bir saskin kabadayi olup çikmistir...Filmle çizgiromanlarinin örtüstügü tek nokta budur...
    Bu ilk macera,isgal kuvvetleri baskisi altinda hükümetin,bir gündüz vakti sokak ortasinda iki Türk aydinini astirmak(kursuna da diziliyor olabilirler,tam animsayamadim) üzereyken,aydinlardan birinin arkadasina hayiflanmasiyla baslar...Yandim Ali denen kopuga neden güvendiklerinden,paralarini kaptirdiklari gibi canlarindan da olacaklarindan dert yandiklari son saniyelerinde birkaç el silah sesi esliginde atli bir araba sokaga dalar ve çikan ufak çapli çatismanin ardindan sansin da yardimiyla son anda yetisen Yandim Ali'nin aydinlari ipten kurtarisi ve Anadolu'ya kaçmalarini saglayisi ile müthis bir giris yaparak baslar...2. maceradan sonra öykülerin geçtigi zaman araligi,biraz daha geri alinir...Neredeyse ''Orient Express''e kadarki tüm öyküleri savas sirasinda bahriyeden baska heryere yolu düsen,özellikle dogu ve güneydogu cephelerinde geçen,Arap Çölleri'ne uzanan Genç Yandim Ali'yi anlatir...Arka fonda yakin tarihimizin önemli olaylari islenirken,öykü içerisinde Kusçubasizade kardeslerden(Teskilat-i Mahsusa) Enver Pasa'ya,Cemal Pasa'dan Rauf Orbay'a,Halide Edip Adivar'a dek pek çok isim,arka fonda boy gösterir...Maceralar esnasinda adrenalinin doruga ulastigi kimi kisimlarda tarihi olaylara ve arka planlara ayrica bir önem verilerek seri zaman zaman nefes alir,büyüsüne büyü katar...Kitaplarda az rastlama ihtimaline sahip önemli-önemsiz pek çok ayrinti da gerektigi gibi islenir...Örnek vermek gerekirse,Yüzbasi Lawrence'in Arap davasini sahiplenmesindeki diger unsurlardan birinin escinsel olmasi dolayisiyla biri çoban iki arap sevgilisini unutamamasindan kaynaklanmasi gibi ayrintilardir...Seri,her zaman koyu bir milliyetçilik havasinda degil,yer yer Yalaz'in asiri objektif bakis açisiyla ele aldigi bir elestiri havasinda da olabilmektedir...Sarikamis ve Süveys Kanali hezimetleri ve katliamlari,büyük bir basari ile tarafsizca anlatilir,yanlis zamanlamadan ötürü pisi pisine ölüme giden onca Anadolu çocugu anlatilirken Yandim Ali 2.degil,4.,hatta 5.plandadir...Hikayeler agirlikli olarak ''insan'' bazlidir...Karaoglan'dan asina oldugumuz erotizm,Son Osmanli serisinde daha ölçülü,fakat yer yer daha ayrintili ve fazla olarak tasvir edilir...Ve yine Karaoglan'dakilere nazaran karakterler çok daha renkli,derin ve çesitlidir...Koyu bir Karaoglan fani olarak rahatlikla iddia edeblirim ki,Yandim Ali öykülerinin kalite ve atmosfer olarak Karaoglan'dan eksigi yoktur,hatta fazlasi bile vardir...
    1994-2000 yillari arasinda günlük olarak hazirlanmasina ragmen içerigi asiri derecede titiz ve çizim olarak da neredeyse hiç sisirlmemis,kalitesinden hiç taviz vermemis bu seri,Suat Yalaz'in olgunluk çaginin en güzel serisidir kanimca...Ben tesadüf sonucu son mecara olan ''Orient Express''e yetisebilmistim 2000 yili baslarinda...Teskilat-i Mahsusa ile yollari ayrilan Yandim Ali'nin,Tophane'de 3 kurus için barbut atip it-kopuk patakladigi isgal günlerinin en kizgin zamanlarinda baslar bu macera...Uzun süren gençlik dönemi maceralari ve Flashbacklerin ardindan yeniden baslangiçtaki döneme dönülmüstür,hatta biraz daha zaman geçmistir...Bir sekilde teskilat-i mahsusa ile yeniden arasinin düzelmesinin(daha çok Kusçubasizade kardeslerin israriyla)ve atlatacagi bir dizi olayin ardindan hikaye baslar...Sinklon Expresi ile Klemanso'daki isgal kuvvetleri kumandanligina ulastirilacak olan çok mühim bir mektubun teskilati mahsusa tarafindan ele geçirilmesi gerekmektedir ve bu isi yapabilecek tek çilginin Yandim Ali olmasi dolayisiyla Kusçubasizade kardesler epey dil dökmek zorunda kalir...Serkl doryan marka ithal sigara içtikleri,ipek gömlek giydikleri gerekçesiyle Yandim Ali tarafindan sözde vatansever olarak bellenen Kusçubasizade kardesler ve bas adamlari Haci Sami'nin,büyük bir talihsizlik sonucu Ingilizlerin eline düserek ipten yine teskilati mahsusa üyelerinin imkansiz çabalariyla kurtulan Ali'yi kendilerine gebe birakirlar...Isin içine bir de güzeller güzeli Ingiliz hemsiresi girmistir...Yüzbasi Timothy isimli bela bir Ingiliz'in baskinindan evvel sigindiklari bag evinde güzel hemsirenin de çabalariyla yarali olan Yandim Ali,bir güzel ikna olur...Artik tek mesele,Sinklon -orient- Expresi'ne binmenin bir yolunu bulmaktir...Hele ki trenin Anadolu ayaginin baslamasina birkaç gün kalmisken...Trene binebilmeleri için bir mucizeye ihtiyaçlari vardir ve ayni günün sabahi mucize gerçeklesir...Hem de bir Ermeni mucizesi...Artik tek problem Yandim Ali'nin,esi Annik ile birlikte birkaç gün sonra kalkacak olan Orient Express'e binemeden Ermeni soydaslari tarafindan Türk dostu oldugu gerekçesiyle katledilen Bogos'a benzeyip benzemedigi meselesidir...Zira trene binebilmek için mümkün gözüken tek yol,bu Ermeni çiftin kimlik ve pasaport belgeleridir...
    Ne hikmetse bu son macera,bitimine neredeyse bir ay gibi bir zaman kalmisken(tahminimce),224.sayfadan sonra yayindan kaldirilir...Maceranin tamamlanip tamamlanmadigindan hala daha emin degilim...Yalaz ustanin yazilarinda zaman zaman dile getirdigi gibi,gazete yönetiminin ihmali ve önem vermemesi sonucu böyle bir saçmalik yapilmis olabilir...Her yönüyle Türk çizgiromaninin kilometre tasi olma deyimini sonuna kadar hakeden bu serinin son macerasinin yarim birakilisi,içimde hep ukte olarak kalmistir...Diger maceralarini,okumak için geldigim Eskisehir Anadolu Üniversitesi'nin kütüphanesinde,gazete arsivi katinda buldugumda sevinçten bir takla atmadigim kalmisti...2005 yili sonlariydi...O günden beri neredeyse her yil en az bir kez arsive kapanip bir hafta gibi bir sürede o on küsür macerayi hatim ediyorum...Ersin Burak ustanin eserleriyle beraber Türk okuruyla bulusturulmasini gönülden istedigim yegane çizgiromandir Son Osmanli serisi...Birinci dilegim olmak üzere...Ikincisi de umarim bir gün gerçeklesir de,arsivin los isiginda zaten 3'ü geçmis olan göz numaramin daha da artmasindan kurtulurum...Güldüren,aglatan(Kanal Seferi'ni ilk okudugumda resmen tikanmistim),arastirmaya sevk eden,bambaska bakis açilari sunan,iyinin disinda kötünün bakis açisiyla da olaylari ele alan bu muhtesem serinin bir gün hakettigi edisyona kavusmasi dilegiyle...Bu tarz üretimlerden bihaber olan jenerasyonuma(haberdar olsalar bile pek ilgilenmeyecekleri tecrübeyle sabitlenmistir)ve eserlerini her nasil oluyorsa çarçur ettirme aliskanligindan kurtulamayan essiz bir ustaya ragmen...

[V]

  Sevgili Ferzan,uzun,bol açiklamali,duygusal yazin için çok tesekkürler.Sahip çikamadigimiz

onlarca yerli çizgi romanimiz var ve yeri geldikçe bunlari bilen-bilmeyen okurumuza hatirlatmak,tanitmak gerek.

Belki birgün senin,benim ve daha bir çok kadir kiymet bilen çizgi roman sevdalisinin çabalari ile

Topal Osman Aga'yi ve Son Osmanli'nin  tüm maceralarini derli-toplu albümler olarak

okuma sansina erisiriz..

[Lami Tiryaki]

Ustanin milli mücadelenin en önemli simalarindan "Topal Osman Aga" yi da albüm olarak çikartma plani vardi.Çikartti mi bilmiyorum ama bir yerlerden bulup okumak gerek kesinlikle..

Suat Yalaz, Topal Osman Aga'yi çizdikten sonra yayinlanmak üzere Giresun Vakfi'na vermis. Vakif adina bir kisi(adi albümde yazili unuttum simdi) 1996'da Istanbul'da vakif adina bilmedigim bir sayida üzeri fiyatsiz olarak basmis. Sanirim albüm ese dosta ve ilgili yerlere dagitilmis. Bir zamanlar albüm kadiköy'de iki sahafta bulunuyormus. Çizgi roman dostu Ersin Yigit, bu sahaflardan birine fiyat sormus adam "ögrenci adamsin o seni asar. bos ver demis". Bir digeri de ustanin Topal Osman Aga'nin da oldugu 4 adet yakin tarih belgesel setini 100TL fiyatla verebilecegini, eger Topal Osman Aga'yi tek basina isterse 80 TL'den verebilecegini belirtmis. Bu muhabbetler 4-5 yil evvel gerçeklesmis simdiki durumu nedir bilmiyorum. Ben henüz sahaflarda bu kitaba rastlayamadim.

Bu yazki Karadeniz gezimizin bir duragi Giresun'du. Kaleyi, Topal Osman Aga anitini filan gezerken kitabi da arayayim dedim. Kahramanla ilgili en çok arastirma yapan simdi adini hatirlayamadigim emekli ögretmen birini önerdiler. Onun sikça ugradigi Yesil Giresun Gazetesi'ne gittik. Adami bulamadik ama gazetenin sahibi kitabin bir kopyasinin kendi arsivinde bulundugunu Giresun'da ise bulmanin imkansiz oldugunu bosuna aramamamiz gerektigini belirtti. "Istanbul'da arayin siz" diyerek Topal Osman Aga'yla ilgili bir belgesel kitap ve yerel gazeteden bir örnek verdi bize. Biz yine de yilmadik ve kucagimda kizimla birlikte 30oC bunaltici sicakta ve Karadeniz'in içimize kadar isleyen nemi esliginde kitabi sorusturmaya devam ettik. Halk kütüphanesinde bir adet bulduk. Kitap "disariya verilmeyenler" reyonunda oldugu için sadece fotograflarini çekmekle yetindik. Bu fotolar facebook sayfamda mevcuttur. Içeride fotokopi yapma sansimiz da yoktu.

Suat Yalaz'in bu 1997 tarihli tek baskili kitabinin kalan kopyalari mutlaka vardir. Ama bir takim vampirlerin gelir kaynagi haline gelmis. O nedenle sahaf arastirmasi yapmaya hiç kalkismadim. Kitaba saygisizlik gibi geldi bana. Ustanin Atatürk'e Suikastler, Çerkez Ethem, Enver Pasa, Topal Osman Aga ve bazi bölümleriyle Son Osmanli kitaplari muhtesem bir belgesel serisidir. Bu albümler binlerce basilip tüm okul kütüphanelerine dagitilmasi gereken önemli yapitlardir. Kalin kalin ciltleri okuyarak bin bir zahmetle edinebileceginiz bilgileri bazan bir kaç müthis çizimle anlatabilen olaganüstü yapitlardir. Hep düz yazilarla okuyup kafada soyut olarak bildigimiz olaylarin ve kisilerin görsellestirilmis halleridir. Bu halleriyle daha çok akilda kaliyor.   

Umarim zaman zaman yeni baskilari yapilan üç kitabin yanina kalanlari da basilirda bizde seti tamamlariz. Bu arada Atatürk'e Suikastler ve Çerkez Ethem'in Aksoy'dan çikan iki versiyonu mevcuttur. Bir versiyon Hard Cover(artik pek bulunmuyor) diger versiyon karton kapakli cilttir. Hard Cover olanin kaligrafisi bilgisayarda yapilmis biraz soguk duruyor. Karton kapaklilarin kaligrafisi ya elle yapilmis ya da bilgisayar yapimi oldugu belli olmuyor daha "sicak" duruyorlar. Ilgililere duyururlur.

Selamlar
Lami

[Mrtekin]

Arkadaşlar, selam,

Öncelikle Ferzan Beyin konu ile ilgili detaylı araştırmasına gerçekten teşekkür ediyorum, çok sağolsun, ellerine sağlık.

Ben bu Yandım Ali serisini hepsini nasıl bulabilirim? Kütüphaneden arşiv mi tarayacağız? Yok mudur kısa bir yolu? Tarzım hiç olmamasına rağmen, çr yayımlayan sitelere de bakıp tarama kararı arasında gidip geliyorum, maalesef.

Keşke babayiğit bir yayınevimiz çıksa da, şu kalan eserleri basıp, vatana millete hayırlı bir iş yapsa, bu kadar zor mu bu iş?

[ferzan]

    Ne yazık ki kütüphane gazete arşivleri dışında başka bir yol gözükmüyor... Bir de filmin gazıyla o zaman çıkan, ortadan başlayan ve kanımca laf olsun diye basılmış bir albümü var kapağında Kenan İmirzalıoğlu'nun başarısız bir foto manipülasyonunu yapan Ergün Gündüz imzalı...

    Birkaç sene önce, İstanbul'dan hatırlı bir abim bende bu tefrıkaların olup olmadığını, eğer var ise göndermemi, kitap serisi olarak basılacağını söylemişti ama hem elimdeki numuneler eksik olduğundan, hem de giden arşiv asla tam olarak geri gelmediğinden ( tecrübeyle sabit ) elimdeki az buçuk biriktirilmiş tefrika örneklerini de gönderememiştim...Sonra duydum ki bu alanda yetkin başka bir araştırmacı abimiz delice bir emekle tüm eski Sabah gazetelerinden Son Osmanlı sayfalarını tek tek taramaya başlamış ama onun da devamı gelmemiş...Zaten üzerinden birkaç sene geçti ve kimseler de Son Osmanlı serisini basma fikrini bir daha masaya yatırmadı...Oysa iddia ediyorum, yerli ekolde yazılıp çizilmiş en iyi ve en başarılı seridir Son Osmanlı-Yandım Ali serisi ve her zaman olduğu gibi popülist yaklaşımlı bir film ile eserin tüm estetiği ve altyapısı da iki paralık edilmiştir...Son Osmanlı senaryoları dünya standartlarında, eleştirel, evrensel ve daha bir sürü şeydir...

    Öğrenciyken üniversite kütüphanesinde '' Kurtuluş Savaşı'nda '' isimli Sabah Gazetesi'ndeki ilk macerasından itibaren okumuştum tüm külliyatı gazete arşivine kapanıp...Onun öncesinde hemen hemen her macerasından sayfa örnekleri toparlamıştım denk geldikçe, son macera olan ve 2000 senesinde üretilen Orient Express'i ise az eksikle de olsa tamamlamaya çalışmıştım...Elimdeki görselleri ilerleyen zamanlarda detaylı açıklamalar eşliğinde '' Gazete Tefrikaları '' başlığında paylaşacağım...Yine de kimselerin Son Osmanlı serisini basma işine yanaşmayacağını, yanaşacak olanın da hevesinin ilk başta kırılacağını ( çünkü orijinalleri Yalaz ustada bile yok, Fransa-Türkiye gidiş gelişlerinde hepsi sağda solda unutulmuş, kaybedilmiş )  hesaba katarsak, bu muhteşem serinin unutulmaması için yapılacak tek şeyin, gazete arşivi ziyaretleri ve portatif tarayıcılar yahut yüksek çözünürlüklü fotoğraf makineleri ile detaylı bir dijital kayıt olacağını sanıyorum...Fırsat bulabilirsem aynı şeye ben de yeltenmeye çalışacağım...Bu eseri tozlu gazete sayfalarından gün yüzüne çıkarmak, Türk çizgi romanına gönül veren vermeyen herkes için çok önemli ve kayda değer bir hizmet olacaktır...

[Mrtekin]

Ferzan Bey,

Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Aman sahip çıkın, belki de Türkiye'de tek sizde vardır o arşiv. Ben de sordum ama hiçbir sahafta böyle bir arşiv derlemesi yok. Ancak zamanında kadir kıymet bilenlerin şahsi kolleksiyonlarından hayata dönecek ya da gazete/kütüphane arşivlerinde muammalı bir çalışma ile ortaya çıkartılabilecek bir iş.

Ağırlıklı olarak Hangi senelerin (hangi maceralar hangi yıllarda) Sabah'ını taramamız gerekiyor?

[ferzan]

    Yanlış hatırlamıyorsam ( ki yukarıda da öyle yazmışım 5 sene önce ama bir an şüpheye düştüm ) 1994 - 2000 seneleri arasında o listedeki maceraların tamamı ( Yedi Düvele Karşı macerası hariç ) yazılıp çizildi, aralarda Suat Yalaz'ın yedek yapma ve zaman kazanma adına birkaç günlüğüne uzattığı tanıtım, anons ve sohbet sayfaları da oldu gazetenin Son Osmanlı'ya ayrılan köşesinde...Yalnız bu 94-00 arası maceraların bir tekinde bile fire yok kalite anlamında, üstelik belli bir kronoloji içerisinde ilerliyor...

    Toparlamak gerekirse, 1994yılında '' Kurtuluş Savaşı'nda '' isimli macera ile başlayıp 2000 senesinde '' Orient Ekspress '' ile tamamlanıyor, daha doğrusu tamamlanmak durumunda bırakılıyor gazete yönetimince...Hatta bu son maceranın bitimine bir aylık bir süre kala yayından kalkıyor, çünkü macera sonlanmadı hatırladığım kadarıyla...Bu konuyla ilgili Yalaz usta ekstradan üç beş kelam ediyor Gölge E-Dergi Suat Yalaz Özel sayısında...Geçen ayki sayı olsa gerek...

    Son Osmanlı çizgi romanı ve sahipsiz kalışı konusunda çok doluyum...Bir ara uzun uzun giydireceğim sırası geldiğinde...  

    Bu arada, becerebilirsem bu hafta sonu senelerdir uğramadığım kütüphaneye gidip bir gazete arşivini kolaçan edeyim...Olmadı tam bir çetele çıkarayım...

[Mrtekin]

Helal olsun, umarım çabalarında başarılı olursun, Ferzan.

[kharon]

Suat Yalaz'in gecen seneki bir yazisindan; buradaki tartismaya faydasi olabilir belki: 

" Yeni Asır'a Yandım ALİ'nin "İlk Kurşun/ Hasan Tahsin" ve"Ferman Padişahın, İzmir Bizimdir" maceralarının, - renkli olarak çizdiğim nadir çizgi romanlardır- yayımlandığı sıralar... (Bu çizgi-romanların orijinalleri Yeni Asır'da kayboldu. Genç meslektaşım da, Ümit Kocasakal hocamız gibi, çizgi-romancıysa ve de o sıralar kesip sakladıysa, çok sevinirim, çünkü bende ne kupür var ne orijinal. Bana emanet verirse, albüm yapar, çizgi-roman meraklılarına kazandırırız.)"

Ustadin elinde bile kopyasinin olmamasi cok aci. Umarim birgun toparlanir album olarak basilar tum Yandim Ali maceralari.

Yazida baska enteresan detaylar-anektodlar da var:

https://odatv.com/kocasakalin-zagor-hayranligi-beni-hasta-etti--1010161200.html

[s.b]

[labirent]

Yandım Ali 'nin nadir kitapta ve Gittigdiyor da "Bir Millet Uyanıyor" isimli 2 ciltlik kitabını gördüm. 400 TL fiyat koymuşlar. Bu kitaplar yayınevi  baskısı mı yoksa şahıs baskı mı? Bilgisi olan paylaşsın lütfen..

[bd99]

Merhaba,

Böyle bir yayınevi baskısı yok. Gazeteden tarama şahıs baskısıdır.

[YERDENİZ]

Kitap bu ise 18 sene önce yapılmış bir çalışma...