BELLA & BRONCO HOZ COMICS

[memospinoz]

1. cildi okudum. 2 maceradan oluşuyor: Maceracılar ve İnsan Avı. İki macera da birbirini takip ediyor. 3. macerada da edecek çünkü 2. macerada hikaye bitmedi.
Bronco, Beş Kabileler'de bir papaz tarafından eğitim almış felsefi yönü ağır basan ve kendini yeri geldiğinde eleştirebilen, etik normları olan bir insan.
Bella, Vahşi Batı'da tek başına hayatta kalmaya çalışan güzel ve zeki bir kadın.
2 macera boyunca Bronco hakkında biraz bilgi edinsek de Bella'nın geçmişine neredeyse hiç girilmemiş. Bu durum biraz can sıksa da okumayı geriletmiyor. Belki ilerideki kitaplarda daha ayrıntılı olarak görürüz.
Maceralar Vahşi Batı'da en önemli olan şeylerden biri üzerine kurulu: para. Amerikan İç Savaşı dönemleri. Bella ve Bronco iyi bir ikili oluşturarak Kuzeyliler, Güneyliler, Kızılderililer, haydutlar ve daha başka bin bir dert arasında hayatlarını değiştirmeye ve zengin olmaya çabalıyorlar, yani kısa yoldan zengin olmaya diyelim.
Yolculuk esnasında birbirileri hakkında daha fazla şey öğreniyorlar ve birbirlerine olan güvenleri artıyor, okurken biz de okur olarak onları birbirine yakıştırıyoruz. Maceraların işlenişi çok incelikli değil ama sıkmıyor da. Klasik Vahşi Batı'da kadın güçsüzdür, erkeğin korumasına muhtaçtır klişesinden kurtularak güçlü ve zeki kadın imgesini kullanması da ayrı bir hoşluk olmuş. Hem de 80'li yıllarda yazıldığını düşünürsek.
Okumaya değer bir albümdü, bir şans verin zaten hızlıca tükeniyor.
Bakalım diğer maceralar da aynı zevki verecek mi?

[Gabby]

Gino d'Antonio etkileyici bir "Vahşi Batı" anlatıcısı. 75 sayılık epik Storia del West külliyatını düşünüyorum da, iç resimlemeleri farklı çizerlere emanet etse de kapakların tamamını kendi çizmiş ve öyküsünü de tek başına kaleme almıştı. Ayrıca Andrea Lavezzolo gibi toptancı bakış açısıyla kızılderilileri kafa derisi yüzücü "iflah olmaz vahşiler" olarak görmediği gibi, öykü içinde "esas oğlan" konumuna sokarak -Bella ve Bronco'da da olduğu gibi- onurlandırır da... Daha öncesinde de Amerika'ya göçmen olarak gelen İrlandalı genç ressam Brett Mc Donald'ın gözünden anlatılan West'te genç Brett'i, kızılderili kızı Tatlı Sabah'la evlendirmiş ve Mc Donald ailesi Yeni Dünya'ya bu şekilde kök salmıştı.

Hoz'un yayınladığı Bella&Bronco, manastır eğitimi almış entelektüel kızılderili Bronco ve hafifmeşrep Bella Madigan ikilisinin vahşi batıda geçen maceralarını içerse de West'in gerçekçi anlatımına göre daha çıtır-çerez eğlencelik bir seri.

Dönem yayıncılık anlayışında yazar-çizer adı belirtme alışkanlığı yoktu, neyse ki zamanla su aktı yolunu buldu. Hoz, orijinal yayına uygun bir yayın gerçekleştirmiş ama bazı çizer isimlerinde yanlışlıklar da yapmış; mesela Gino d'Antonio, dizinin karakter grafiklerini oluşturma açısından girizgah olarak sadece ilk sayı "Maceracılar"ı resimlediği halde, 2 sayı çizeri olarak yine d'Antonio gösterilmiş. Oysa 2. sayı "İnsan Avı" nın çizeri Renato Polese... Keza bir başka çizer Allesandro Chiarolla da "S.Chiarolla" olarak belirtilmiş. Bu arada, artık hayatta olmayan deneyimli çizer Renato Polese'nin de Chiarolla'nın üvey babası olduğunu ilginç bir not olarak belirtmiş olayım.

[ferzan]

Gino d'Antonio etkileyici bir "Vahşi Batı" anlatıcısı. 75 sayılık epik Storia del West külliyatını düşünüyorum da, iç resimlemeleri farklı çizerlere emanet etse de kapakların tamamını kendi çizmiş ve öyküsünü de tek başına kaleme almıştı. Ayrıca Andrea Lavezzolo gibi toptancı bakış açısıyla kızılderilileri kafa derisi yüzücü "iflah olmaz vahşiler" olarak görmediği gibi, öykü içinde "esas oğlan" konumuna sokarak -Bella ve Bronco'da da olduğu gibi- onurlandırır da... Daha öncesinde de Amerika'ya göçmen olarak gelen İrlandalı genç ressam Brett Mc Donald'ın gözünden anlatılan West'te genç Brett'i, kızılderili kızı Tatlı Sabah'la evlendirmiş ve Mc Donald ailesi Yeni Dünya'ya bu şekilde kök salmıştı.

Hoz'un yayınladığı Bella&Bronco, manastır eğitimi almış entelektüel kızılderili Bronco ve hafifmeşrep Bella Madigan ikilisinin vahşi batıda geçen maceralarını içerse de West'in gerçekçi anlatımına göre daha çıtır-çerez eğlencelik bir seri.

Dönem yayıncılık anlayışında yazar-çizer adı belirtme alışkanlığı yoktu, neyse ki zamanla su aktı yolunu buldu. Hoz, orijinal yayına uygun bir yayın gerçekleştirmiş ama bazı çizer isimlerinde yanlışlıklar da yapmış; mesela Gino d'Antonio, dizinin karakter grafiklerini oluşturma açısından girizgah olarak sadece ilk sayı "Maceracılar"ı resimlediği halde, 2 sayı çizeri olarak yine d'Antonio gösterilmiş. Oysa 2. sayı "İnsan Avı" nın çizeri Renato Polese... Keza bir başka çizer Allesandro Chiarolla da "S.Chiarolla" olarak belirtilmiş. Bu arada, artık hayatta olmayan deneyimli çizer Renato Polese'nin de Chiarolla'nın üvey babası olduğunu ilginç bir not olarak belirtmiş olayım.

    Brett McDonald 'ın hikayesini Alfa 'nın 2000 'lerde çıkardığı 3 sayılık West serisinde okumuştum. Baştan sona okuyup da unutamadığım yegane West öyküsüdür o üç sayı. Bugüne kıyasla gayet kötü baskısına ve netlik problemine rağmen uzun süre dönüp dönüp tekrar okumuştum. O dönem ortaokul bitip lise başlamak üzereydi. O yıllardan itibaren eğitimimi tamamen resim üzerine alacağım için de Brett ile paralellik kurmuştum kendime. Vahşi yaşam adına hiçbir şey bilmeyen "yumuşak ayak" genç bir ressam olarak kıtaya ayak basan, bir tesadüf sonucu tanıştığı kişinin resim yeteneğini öğrenmesi üzerine öncülere haritacı olarak katılması teklif edilen ve zaman içerisinde çetinceviz bir avcı ve doğa adamına dönüşen, yerli bölgesinde yaşamaya başlayan ve yerli bir kızla evlenen, kısacası bileğinin hakkıyla adeta sıfırdan zirveye bir Ken Parker olan bu arkadaşı çok sevmiştim. Malum yayıncının vasat baskılarına tamah etmediğimden tekrar basılıp basılmadığını bilmiyorum, açıkçası Alfa 'nın kötü baskısını yeğledim her zaman için ama keşke bu macera tek cilt ve özel bir albüm olarak yeniden bizlerle buluşabilseydi. Benim için her daim çok ayrı bir yeri olacak bu hikayenin.







    West 'in o hikayesinden bahsedince parantez açmadan duramadım. Bu arada Polese 'nin, Chiarolla 'ya üvey baba olduğu mevzusunu da ilk kez duymuş oldum. Fumetti alemi için enteresan bir rastlaşma. Acaba Chiarolla ufakken mi cici baba oldu, yoksa Chiarolla eli ekmek tutacak yaşa gelirken mi üvey baba oldu diye ister istemez merak ettim. Her halükarda Chiarolla 'nın kariyerinde etkisi olmuş olabilir.

    Tüm bunların haricinde, şu Bella & Bronco 'yu da bir türlü okuyamadım. 2005 yazında başlamıştım ilk sayısından ama devam ettiresim gelmemişti. Yine de geçen senelerde takım olarak tamamladım Judas 'la birlikte. İlla okuyacağım da ne zaman okuyacağım bilemiyorum. Hakkında yazılıp çizildikçe okuyasım geliyor açıkçası.

[Gabby]

Acaba Chiarolla ufakken mi cici baba oldu, yoksa Chiarolla eli ekmek tutacak yaşa gelirken mi üvey baba oldu diye ister istemez merak ettim. Her halükarda Chiarolla 'nın kariyerinde etkisi olmuş olabilir.

Alessandro Chiarolla, babasının görevi dolayısıyla o dönem İtalyan sömürgesi olan Somali'nin başkenti Mogadişu'da doğmuş. Babası vefat edince dul kalan annesiyle İtalya'ya geri dönmek zorunda kalmışlar ve annesi ikinci evliliğini bu şekilde yapmış. O dönem mali müşavirlik yapan Chiarolla üvey babası Polese sayesinde çizerliği seçmiş, ondan bu sanatı ve mesleğin inceliklerini öğrenmiş.

West okumalarında çok benzeşen duygu durumları yakalamada yalnız olmadığımı bilmek açıkçası mutlu etti beni.   Yakın zamanda renkli edisyonu yayınlanan, İtalyan western türünün en iyi eserlerinden biri kabul edilen ve seksenli yıllarda final yapıp sonlanan Storia del West külliyatı, eskime ve demode olma endişesi taşımayan ustalık şaheseri hemcinsleri gibi kendi zamansızlığını yaratarak çoktan klasikler arasında yerini almış görünüyor. Döneminde Tomteks, Tom Reks, Pistolero, Kamarro, West adlarıyla bölük pörçük yayınlanmıştı... Keşke tamamını hep o çizseydi diye hayıflandığım ilk sayının harika çizeri Renzo Calegari'nin o güzelim çizimlerindeki ince hatların çapaklanıp şişerek birbiri içine geçmiş özensiz baskılı halleri bile serinin güzelliğini benim gözümde gölgeleyememişti. Brett'in, Şason kabile reisinin kızı olan eşi Tatlı Sabah ile birlikte Alamo savaşındaki kale kuşatmasında hayatlarını kaybetmeleri, ölmek bir yana hiç yaşlanmayan çizgi kahramanlarla haşır-neşir bünyeme oldukça ağır gelmiştı.

...bileğinin hakkıyla adeta sıfırdan zirveye bir Ken Parker olan bu arkadaşı çok sevmiştim.

"Berardi'yi etkileyen siz miydiniz yoksa?" diye soruluyor Gino d'Antonio'ya, eski ustaların alçakgönüllülüğüne yakışır bir karşılık veriyor Üstad: "Ken Parker başladığında, West devam ediyordu. Bence herkes kendisinden öncekilerden öğreniyor, içinden bir şeyler seçiyor; gayet normal. Ama sanırım Storia del West ile ilgili bir şey gördüler ve takdir ettiler, çünkü tarz ve anlatım olarak şüphesiz o günlerin modasından ve emsallerinden farklıydı. Tabi ki bu durum benim öğretmen olarak nitelendirildiğim anlamına gelmez."

***