Basında Çizgi Roman

Başlatan pizagor, 13 Ocak, 2010, 20:18:15

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dursar

BLOOMBERG  WEB HABERI ((AMERIKADA  BIR COCUGUN BIRIKTIRDIGI 345 ADET CIZGI ROMAN 3.5 MILYON DOLARA SATILMIS)).KOLEKSIYONLARINIZIN KIYMETINI BILIN.ANCAK YERINE KOYAMAYACAGIMIZ BIR KOLLEKSIYON PARA ICIN NASIL ELDEN CIKARTILABILIR.
SAGLIK VEYA SEVDIKLERIMIZIN  IHTIYACLARI ICIN ZORUNLU SATISLARLA KARSILASMAMAK DILEGIM.

kalidor

3.5 milyon vereceklerini bilsem Istanbul'daki tüm çrleri alıp sonra hepsini satabilirim:P Türkiye'de yayınlanmış eski yeni tüm çrleri toplasan o kadar etmez:) Bu arada dün bir yarışmada yarışmacıya "2011'de filmi de vizyona giren çizgiroman kahramanı Conan'ın lakabı" soruldu. Yarışmacı cevap veremeyince elendi. Conan'ı tanımayan elensin zaten.
Crom! Ölüleri Say...

hennessy



DALLAS - Dallas kentindeki Heritage Müzayede Evi'nde düzenlenen açık artırmada, Batman'ın nasıl ortaya çıktığını anlatan "Detective Comics No. 27" çizgi romanı, 523 bin dolar ile en yüksek fiyata alıcı buldu. 1939 yılında basılan çizgi romanın orijinal fiyatı, sadece 10 sentti.

Süpermen serisinin ilki olan 1938 baskısı "Action Comics No. 1", 299 bin dolara, 1940'da yayımlanan Batman çizgi romanının ilk sayısı ise 275 bin dolara satıldı. Kapağında Adolf Hitler'in resmi bulunan "Captain America No. 2" ise 114 bin dolara alıcı buldu.       

345 iyi korunmuş çizgi romandan oluşan koleksiyon, çizgi romanların altın çağının en ünlü 100 sayısını içeriyordu.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25324671/
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

mgsar

Yaşlıların dolabında bulduğumuz şeyleri eskicilere satmadan ya da atmadan önce iki kere düşünmek için çok güzel bir örnek. Kıssadan hisse...

caretta

NTV Tarih Dergisi'nin Mart sayısında 'Solukbenizli'nin İyi,Kötü ve Çirkin Geçmişi'başlıklı 12
sayfalık bir yazı çıktı.Yazarı Ayşen Gür.Teks'de,Ken Parker'de v.s. okuduğumuz tüm karakterler bu yazıda var.İlgiyle okumanızı tavsiye ederim.

Mister NO

17 Şubat tarihli Radikal Kitap Eki'nde tanıtımı yapılan "Tolbiak Köprüsünde Hava Puslu"


Temiz, gri ve kara

17/02/2012


Büyük usta Jacques Tardi'den bir kara polisiye klasiği: 'Tolbiak Köprüsünde Hava Puslu'. Metin, Nestor Burma'nın yaratıcısı Leo Malet'ye ait







Leo Malet'yi 'kara üçleme'den tanıyoruz, 90'ların ortasında Metis Yayınları'nın polisiye dizisinden çıkan kitaplarıyla: 'Hayat Berbat', 'Güneş Bize Haram' ve 'Ecel Terleri'... Romanların isimlerine bakınca bile Celine'le bir bağ kurmak (her ne kadar Celine, Malet'yle kıyaslanınca 'büyük' bir yazar olsa da) zor değil –ki daha fazlası da var: 'Gecenin Sonuna Yolculuk'un nihilist karakteri Bardamu 'Hayat Berbat'ın Jean'ından bir kuşak önceki başka bir toplumdışı anti-kahraman. Nefret etmedikleri çok az şey var her ikisinin de. Celine'in nihilizminin doğal sonucu anti-semitizme varırken Malet'nin anarşizmi de (pek de doğal olmayan bir şekilde) bir yerden sonra gelip 'Arabophobia'ya (Arap-korkusu) dayanıyordu: 1985'te Liberation'a verdiği röportajda Araplara romanlarındaki argoyla küfredip, "Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum" diyordu.
1909'da Montpellier'de doğan Léo Malet, yetim büyümüş. Dedesinin yanında... Çok erken yaşta her türlü işe girip çıkmış (şarkıcılık dahil). Yirmili yılların ortalarında Paris'teki anarşist çevrelere katılmış. Sürrealistler ve Troçkistlerle tanışmış –İkinci Dünya Savaşı günlerinde bu çevrelerle ortak bir bildiriye attığı imzadan dolayı tutuklanıp hapis yatmış. Salıverildikten kısa bir süre sonra Almanlara yakalanınca toplama kamplarında tutulmuş. Savaştan sonra ise takma adla polisiyeler yazmaya başlamış.
Celine bir tarafa, Malet'nin yazarlığı asıl olarak 30'ların Black Mask dergisi geleneğinden çıkan 'roman noir'ın (kara roman) ustalarıyla ilişkili: Dashiel Hammett ve Raymond Chandler. 'Kara roman'ın diğer önemli isimlerinden George Simenon ve Ross MacDonald'ın Müfettiş Maigret'si ve Lew Archer'ı ile kıyaslayınca Nestor Burma'da Sam Spade ve Philip Marlow'la benzer yanlar daha fazla: Daha hard-boiled ve daha sentimentalist. Diğerlerinden farklı olarak Malet'nin dedektifinin anarşist bir geçmişi de var. Öyle ki Birinci Enternasyonal'den kalma anarşist ve Marksistler arasındaki tarihsel kardeş kavgasının sevimli atışmaları 'Tolbiak'ın satırlarına da girebiliyor. Burma, Güherçile Hastanesi'nin doktoru Forest'i şöyle betimliyor: "Tarihsel materyalizmi özümsemeye çalışan adamlarınkinden ciddi bir ifade vardı suratında".

Sağlam bir külliyat
İlk Nestor Burma macerası '120, Rue de la Gare'ın tarihi 1943, sonuncusu ise 1983 tarihli kısa öykü 'Post Restante'. Birkaç macera sinemaya da aktarılmış ama Malet emin olamamış kahramanına en oturan tipin hangisi olduğundan. (Gerard Depardieu'yü niye düşünmemişler acaba?). Bir de dizi var vaktiyle Antenne 2'de yayımlanan. Tardi'nin yarattığı karakterden ise ziyadesiyle memnun kalmış, üstelik o zamana kadar çizgi romanla pek ilgili olmamasına rağmen. Tardi'nin samimiyeti ve alçakgönüllülüğünden etkilenmiş.
'Adèle Blanc-sec'in Olağanüstü Maceraları'ndan beri Tardi'yi tanıyoruz. 'Halkın Çığlığı' ve 'Siperlerdeydik'ten sonra 'Nestor Burma'yla birlikte artık sağlam bir külliyat oluşuyor. Siyaseten olmasa da bir çizgi roman üstadı olarak 'grinin ustası' diyebiliriz Tardi'ye. Evet, seçtiği öykülerle tarihsel bir fonla toplumsalı politize etmek gibi bir derdi vardı hep ve sanırım bizde de kısa sürede sevilmesinde bunun payı var (Ken Parker'ı da biraz böyle sevmedik mi?). Ama grinin tonlarıyla yarattığı o hüzünlü havanın da etkilediğini düşünüyorum çizgi roman okurlarını. Çünkü 'temiz çizgi' bu havayı yansıtabilecek en uygun ekol değil. Nereden bakarsanız bakın neşeli bir üsluptur temiz çizgi. 'Halkın Çığlığı'nda komüncülerin neşesini verdiği ölçüde öfkeyi ve hüznü de anlatabilmek Tardi'nin bu ekole yaptığı eşsiz katkıyla ilgili.

'Böyle yazılmış meğer'
'Tolbiak Köprüsü'nde Hava Puslu', beş albümlük dizinin ilk kitabı. Tarih 1956 (öykü boyunca, Paris'in duvarlarına yazılmış FLN sloganlarıyla Cezayir Savaşı'nı unutturmuyor Tardi). Özel dedektif Nestor Burma'nın eski bir dosttan (eski bir 'anarşist'ten) aldığı, yardım isteyen bir mektupla başlıyor hikâye. Takıntılı bir eski polis, güzel bir Çingene kadın ve bir grup eski anarşistin iç içe geçen öyküleri noir'a uygun olarak mutsuz bitiyor. Paris'in yoksul mahallelerinde, metro istasyonlarında, hastanelerde, fabrikamsı işyerlerinde, bistrolarda ve köprülerde gezdiriyor bizi Tardi. Grinin hüznünü özellikle mekânlarda hissetmemek olanaksız. Şöyle diyor Paris'in kenar mahallelerinde Belita'yı ararken: "Pis bir mahalleydi. Kuş tutulan yapışkanlı tuzaklar gibi yapışıyordu ayaklarıma. Böyle yazılmış meğer, hep bir şey için arşınlıyorum buraları, bir parça ekmek, bir sığınak, biraz aşk."
Çeviri için de birkaç şey söylemek lazım. Malum, Tardi Fransızcanın farklı ağızlarını kullanmayı seviyor. Fransa'nın güneyinden (Valence) olması bir yana, hem yerel söyleyişlerin değerine inandığından hem de bunun metinleri daha canlı kıldığını bildiğinden olsa gerek. Vautrin gibi Malet'nin de argoya dayalı diyalogları, metinlerin politik içerikleri bir yana, bu yanıyla da Tardi'yle örtüşüyor. 'Tolbiak Köprüsü'nde Hava Puslu'yu Halkın Çığlığı'nın çevirmeni Sertaç Canbolat çevirmiş. Yani olaya vâkıf. Canbolat'ın çevirisi Kara Üçleme'nin çevirmeni Haldun Bayrı'nın çevirileriyle de örtüşmüş. Bir kısmını ancak Refi' Cevad Ulunay'ın kitaplarında bulabileceğimiz ('İstanbul Kabadayıları' mesela...), bugün bize 'şiirsel' gelen bir dil bu.
20'li yılların anarşistleri, 'dava'dan dönmek bahsi (bu arada dönüp 'Uçma Sanatı'na (Versus) da tekrar bakmakta fayda var. Bir yanıyla benzer bir temaya sahip: İç savaştan sonra anarşistler...) 'Tolbiak'ın polisiye öyküsünün geri planını oluşturuyor. Tardi'nin okurlarının bir kısmını da muhtemeldir ki Türkiyeli anarşistler oluşturuyor. Henüz 25-30 yıllık genç bir tarihe sahip Türkiye'deki liberter hareket böyle keskin dönüşlere tanıklık etmemiş görünüyor. 'Noir'ın temel motifi umuda karşı hüzün ve sinizm olsa da, 'kara'da hâlâ umut var gibi.

Gerçeküstü bir yaşam
Leo Mâlet, 1909 yılında Fransa'nın güneyindeki Montpellier şehrinde doğdu. 16 yaşında anarşist yazar ve militan André Colomer ile tanışmasıyla hayatı yeni bir evreye girdi. Colomer ile birlikte Paris'e giderek anarşist çevrelerde bulundu. André Breton ve Salvador Dali gibi isimlerle yakınlık kurdu ve gerçeküstücü toplantılara katıldı. 31 yaşındayken imzaladığı bir bildiri nedeniyle tutuklandı, Almanlar tarafından toplama kampına gönderildi fakat serbest bırakıldı ve Paris'e döndü. Frank Harding takma adıyla imzaladığı sahte Amerikan polisiyelerinin başarısından cesaret alarak kendi ismiyle eserler verdi. Mâlet, 1996'da Châtillon'da hayata veda etti.

Çizgi romanla iç içe
Fransız çizgi roman sanatçısı ve araştırmacı Jacques Tardi, 1946 yılında Fransa'nın Drôme kentinde doğdu. Paris'te eğitimini tamamladıktan sonra 23 yaşında çizgiroman kariyerine başladı. Kısa öykülerin ilüstrasyonlarına ve Louis-Ferdinand Céline ve Leo Mâlet gibi tartışmalı yazarların romanlarının çizgi roman uyarlamalarına imza atan Tardi, kendi hikâyelerini de kaleme alarak çizgisiyle birleştirdi. Birinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa travmasını eserlerinde sıkça odak noktasına alan ve anti-militarist eserler veren Tardi, eserlerinde genellikle naif ve anti-kahraman karakterlere yer veriyor.

TOLBIAK KÖPRÜSÜNDE HAVA PUSLU
Jacques
Tardi, Leo Malet
Çeviri:
Sertaç Canbolat
Versus Kitap Yayınları
2012, 88 sayfa, 15 TL.

caretta

Cumhuriyet Gazetesi 22 Mart Kitap ekinde Turgut Çeviker'in yazdığı Abdülcanbaz makalesi
var.Osman Uslu ile yapılan röportajda Abdülcanbaz ile ilgili yeni projeler tanıtılıyor.

hennessy

'Her şey o çekle başlamıştı'
DC Comics'in Süperman'in tüm telif haklarını almak için yaratıcıları Siegel ve Shuster'e verdiği çek açık artırmada. Açık artırmada 130 dolarlık bu çekin milyarlarca dolarlık sanayinin başlangıcı olduğu belirtildi.

[IMG]http://m.YollaYap.com/bai/133287116141.jpg[/img]

PHILADELPHIA - Süperman'in yaratıcıları Jerry Siegel ile Joe Shuster'e 70 yıl önce verilen 130 dolarlık çek, açık artırmayla satışa çıkarıldı.

DC Comics şirketi, Kripton gezegeninden gelen Süperman'in tüm telif haklarını almak için Siegel ve Shuster'e çekle ödeme yapmıştı.

ComicConnect.com ve Metropolis Collectibles üst yöneticisi Stephen Fishler, 26 Mart'ta 1 dolarla başlayan açık artırmada teklifin kısa sürede 20 bin dolara yükseldiğini söyledi.

Fishler, süper kahramanların altın çağının başlangıcını simgeleyen çek için açık artırmanın 16 Nisan'da sona ereceğini belirtti.

HER ŞEY O ÇEKLE BAŞLADI'
130 dolarlık çekin milyarlarca dolarlık bir sanayi yarattığına işaret eden Fishler, "Eğer DC Comics, bu çeki yazmasaydı Süperman ile başlayan süper kahraman fikri ortaya çıkmayacaktı ve biz, Batman, X-men ve Örümcek Adam gibi kahramanlardan mahrum kalacaktık" dedi.

Siegel ve Shuster'in 1930'ların başlarında henüz lise öğrencisi iken çizmeye başladığı Süperman'in maceraları, ilk kez Nisan 1938'de "Action Comics"in ilk sayısında yayımlanmıştı.

38 yıl boyunca bir çekmecede saklandıktan sonra 1970'li yıllarda ortaya çıkan çek, elden ele geçmişti.

Alıntıdır : http://www.ntvmsnbc.com/id/25334364
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

alan ford

  Yalvaç Ural bu hafta çizgi romanlardan bahsetmiş Milliyet Pazar'da ki köşesinde. Yazı aşağıdaki linkte:

http://www.milliyet.com.tr/cizgi-kahramanlar-da-unutulur/yalvac-ural/pazar/yazardetay/01.04.2012/1522546/default.htm
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

ercoktay

Kanat Atkaya'nın müthiş Corto yazısı Hürriyet cumarteside yayınlandı. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20242655.asp

pizagor

Kanat Atkaya'ya bir de Batman yazdırabilsek keşke!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


alan ford

kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

affedlmeyen

Alıntı yapılan: alan ford - 04 Mayıs, 2012, 08:10:47
Batman konusunda infial yaratacak bir haber de Radikal'den:  "Batman gerçekten gay"

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=1086913&CategoryID=41

iyi de bu çok saçma değil mi. verdiği örnek bile anlamsız. adam gotham ı kurtarıyor diye mi gay oldu yani.

kalidor

Hakkaten anlamsız. Batman Alfred'le mi takılıyormuş yani:)
Crom! Ölüleri Say...

pizagor

Ben de Asteriks ve Hopdediks'ten şüpheleniyorum... Ne o öyle hiç ayrılamama durumu, sulu gözlerle koşup birbirlerinin kucağına atlama durumları, nereye gitseler aynı odada kalma hali... Okutmayın arkadaşlar çocuklarınıza çizgiromanları, bilinçaltına ekmeyin bu tohumları...

Bir karakteri (mesela Northstar) daha temelde gay - lezbiyen olarak okura sunduysanız hiç problem değil, sonuçta milyonlarca insanın tercihi olan bir gerçektir bu durum da. Dolayısıyla hayatın kendisinin çizgiromanlarda öykülenmesinden daha doğal birşey yoktur. Ama gidip ilgi çekmek için spekülatif açıklamalar yapmak böyle büyük isimlere yakışmıyor...

Morrison'dan beklentim iddiasının arkasında durup Batman'i bir erkekle ilişkiye soktuğu bir hikaye yazmasıdır. O zaman bir şeyi tartışmaya gerek kalmaz. Hazır DC yeni evrene geçmişken Dc'nin de gay kahramanı olur.

Son söz: 'İnsanın fikri neyse zikri de odur'
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...