Basında Çizgi Roman

Başlatan pizagor, 13 Ocak, 2010, 20:18:15

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

affedlmeyen

Alıntı yapılan: pizagor - 04 Mayıs, 2012, 10:20:08

Morrison'dan beklentim iddiasının arkasında durup Batman'i bir erkekle ilişkiye soktuğu bir hikaye yazmasıdır. O zaman bir şeyi tartışmaya gerek kalmaz. Hazır DC yeni evrene geçmişken Dc'nin de gay kahramanı olur.

Son söz: 'İnsanın fikri neyse zikri de odur'

Noktasına virgülüne kadar katılıyorum.

hanac

"Batman İstiyoruz" kampanyamız,

"Gay Batman İstiyoruz" olarak değiştirilmiştir.  :)

Gambit

http://haber.gazetevatan.com/bu-da-mustehcen/449208/1/Gundem


Bu da müstehcen!

Livaneli'nin romanından uyarlanan çizgi romanın tanıtımı İstanbul metrosunda sansüre takıldı...
Zülfü Livaneli'nin "Engereğin Gözündeki Kamaşma" adlı romanı, Çağrı Coşkun'un çizimleriyle Destek Yayınları'nca "Harem" adıyla çizgi roman olarak yayınlandı. Harem'in tanıtımı için İstanbul metrosuna verilen reklam İstanbul Büyükşehir Belediyesi 'ne bağlı Ulaşım AŞ. Yetkililerince müstehcen olduğu gerekçesiyle geri çevrildi. Ulaşım AŞ. Genel Müdürlüğü yetkililerinin ilanı müstehcen bulması üzerine, yayınevi kitabın kapağını kırmızı bir bant ile örterek ilanı revize etti. İlan 3 Mayıs itibariyle metroda ancak yayınevi tarafından sansürlenmiş haliyle yayınlanabildi.




Ulaşım AŞ'nin ilan çalışmalarını yapan Medya Pano Genel Müdürü Mehmet Demirci, sözleşmeleri gereği ilanlarda yayınlanan materyallerin "cinsellik" içeremeyeceğini ifade etti. Harem ilanı geldiğinde de Ulaşım AŞ'den bu kapak için olur alamadıklarını belirten Demirci, "Bize çizimi değiştirmemiz ya da kapatmamız gerektiği söylendi. Yayınevine durumu bildirdik. Onlar da kırmızı bir bantla ilanı kapattılar. Bu şekliyle yayınlandı" dedi.

Demirci, metro ilanlarının açık hava ilanlarından farklı olduğunu ve metro yolcularının çok "hassas" olduğunu vurgulayarak, "Bu ilan açık havada yayınlansa belki de kimseyi rahatsız etmezdi ama metro yolcuları çok hassas olduğu için anında Belediye'yi ve Beyaz Masa'yı şikayet yağmuruna tutuyorlar" diye konuştu.


Harem ne anlatıyor?

Osmanlı sarayını ve yaşantısını hadım bir haremağasının gözünden anlatan "Harem", 17. yüzyıl Osmanlı sarayında geçiyor. Kitapta Osmanlı sarayında yaşamış Etiyopyalı bir hadımın ve annesi tarafından tahtından edilmiş bir Osmanlı Sultanı'nın trajik hikâyesi anlatılıyor. Kitabın kapağında, çizgi romanın kahramanı olan harem ağası ile çıplak bir kadın figürü yer alıyor. Harem'in uyarlandığı Zülfü Livaneli'nin "Engereğin Gözündeki Kamaşma" adlı romanı, 1997 yılında yazara "Balkan Edebiyat Ödülü"'nü getirdi ve pek çok dile çevrildi.(Cnntürk)

kültürelgüncel

Alıntı yapılan: Gambit - 09 Mayıs, 2012, 23:57:13

Demirci, metro ilanlarının açık hava ilanlarından farklı olduğunu ve metro yolcularının çok "hassas" olduğunu vurgulayarak, "Bu ilan açık havada yayınlansa belki de kimseyi rahatsız etmezdi ama metro yolcuları çok hassas olduğu için anında Belediye'yi ve Beyaz Masa'yı şikayet yağmuruna tutuyorlar" diye konuştu.

Metro yolcuları hiç açık havaya çıkmıyor galiba  ;) Çıksınlar da bir hava alsınlar

Mister NO


2012 Karanlık Çağ Dönemi













Zülfü Livaneli'nin "Harem" isimli çizgi romanı için Metro'ya verilen reklam İBB'ye bağlı Ulaşım AŞ. Yetkililerince müstehcen bulununca ilan metroda sansürlenmiş haliyle yayınlandı

Zülfü Livaneli'nin "Engereğin Gözündeki Kamaşma" kitabından uyarlanan ve Destek Yayınları tarafından yayınlanan "HAREM" isimli çizgi roman için Metro'ya verilen reklam İBB'ye bağlı Ulaşım AŞ. Yetkililerince müstehcen olduğu gerekçesiyle geri çevrildi.

Osmanlı sarayını ve yaşantısını bir hadımın gözünden anlatan çizgi romanın kapağında, çizgi romanın kahramanı olan harem ağası ile çıplak bir kadın figürü yer alıyor.

İBB'ye bağlı Ulaşım AŞ. Genel Müdürlüğü yetkililerinin ilanı müstehcen bulması üzerine, Destek yayınevi kitabın kapağını kırmızı bir bant ile örterek yeni bir ilan hazırladı. İlan metroda ancak sansürlenmiş haliyle yayınlanabildi.

Osmanlı Sarayını ve yaşantısını hadım bir haremağasının gözünden anlatan "Harem"in hikâyesi 17. Yüzyıl Osmanlı sarayında geçiyor. Osmanlı sarayında yaşamış Etiyopyalı bir hadımın ve annesi tarafından tahtından edilmiş bir Osmanlı Sultanı'nın trajik hikâyesi Cağrı Coşkun'un çizgileriyle yeniden hayat buluyor.

Harem'in hikâyesi şöyle: Köle tüccarları tarafından çölde yakalanıp İstanbul'a getirilen Habeş Süleyman, yolda çok vahşi bir biçimde hadım edilmiş ve köle pazarında saraya satılmıştır. Köle, sarayda haremağası konumuna yükselir.

Haremağasının büyük bir sadakatle bağlı olduğu padişah, tahtından indirilip harem dairesine bir kadınla birlikte kapatıldığında haremağası, efendisinin yemek ve isteklerini karşılamakla görevlendirilir. Habeş Süleyman, efendisine hizmet ederken kendisini basit ve değersiz bir köle olarak görmekle kraliyet ailesine denk birisi olarak görmek arasında gidip gelmektedir.

Padişahın hareme kapatılmasının ardında iktidar hırsına kapılmış bir Valide Sultan vardır. Oğlu gönlünü bir hanım sultan kaptırdığı için saraydaki hâkimiyetini kaybetmekten korkan Valide Sultan, oğlunun yerine yedi yaşındaki torununu tahta geçirir. Ancak torununun kendisi yerine annesinin sözünü dinlediğini görünce onu öldürmeyi dener, başaramaz ve girişiminin cezasını yeniçeriler tarafından öldürülmekle öder.

Kapatıldığı harem odasında sürekli ölüm korkusuyla yaşayan eski padişaha saraydaki haberleri ileten haremağası ona, eğer isterse iktidarı tekrar eline alabilmesi için Osmanlı tahtında oturan oğlunu öldürebileceğini bildirir. Padişah ise bu vicdansızlığı yapamayacağına karar verir kendinin ölümü pahasına oğlunu yaşatır.

Yaşar Kemal bu kitap için şöyle demişti: "Bu roman, hem karanlığın, hem de aydınlığın romanı. En yıkılmış, en çürümüş bir insanın içindeki insani duyguların, bir an gelip, bir ışık topu olup parladığı roman, birçok nitelikleriyle yalnız ülkemizde değil, dünyada da hayranlıkla karşılanacak, hak ettiği yere oturacaktır."

Harem'de, yüceltilmiş bir Osmanlı'ya karşılık, cinsel gücü elinden alınmış bir haremağasının inanılmaz yükselişi, ölümü beklerken çıldıran bir şehzade, kardeş katli, iktidar mücadelesi, entrika, aşk, şiddet ve cinsellik var...

Destek Yayınevi tarafından hazırlanan ve çizimlerini Çağrı Coşkun'un yaptığı kitabın içeriğindeki cinsel temalar ve şiddet unsurları sanılandan çok farklı bir Harem tablosu çiziyor. Harem, okuyucusuna, savaşlar kazanmış, ilerlemiş, genişlemiş, şuraya buraya hükmetmiş, büyük padişahların olduğu madalyonun tersini gösteriyor. Madalyonun diğer yüzünde ise bol entrikalı, zayıf kişilikli padişahların hüküm sürdüğü, validelerin iktidar uğruna entrikalar çevirdiği, her türlü cinselliğin sınırsızca at koşturduğu garip bir dünya var.

Harem'in uyarlandığı Livaneli'nin "Engereğin Gözündeki Kamaşma" adlı romanı, 1997 yılında yazara "Balkan Edebiyat Ödülü"'nü getirmiş, çeşitli dillere çevrilerek İspanya(1998), İsviçre (2000), Yunanistan (2000), Kore (2001) ve Bulgaristan'da (2006) yayınlanmıştı.


emre ozdamarlar

o hassas dallamalari falakaya yatirmak lazim.

neyse en azindan ufak bi sansurle kurtarmis kitap, mahkemeye falan dusmemisler,kitap yasaklanmamis. sukrettigimiz duruma bak anasini satayim, rezillik baska bisey deil.

yunusmeyra

hangi ülkede oluyor bu olay,şaşırdım..  :o  :o  :o bu bahsettiğiniz olayın bir benzeri ismini şimdi tam hatırlayamadığım bir yönetim zamanında adını hatırlayamadığım bir ülkede olmuştu..  ;) "harakiri" adlı bir dergi cezalandırılmış ve kapanmak zorunda kalmıştı..gerekçe şöyle bir şeydi :"Harakiri dergisi insanları evlilik dışı ilişkiye özendiriyor ve T... halkını tembellik ve maceraperestliğe itiyor"  ;D  ;D  ;D iyiki bizim ülkemizde bu olaylar yaşanmıyor..  :P

HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

DAMPYR

Alıntı yapılan: yunusmeyra - 10 Mayıs, 2012, 20:12:10
hangi ülkede oluyor bu olay,şaşırdım..  :o  :o  :o bu bahsettiğiniz olayın bir benzeri ismini şimdi tam hatırlayamadığım bir yönetim zamanında adını hatırlayamadığım bir ülkede olmuştu..  ;) "harakiri" adlı bir dergi cezalandırılmış ve kapanmak zorunda kalmıştı..gerekçe şöyle bir şeydi :"Harakiri dergisi insanları evlilik dışı ilişkiye özendiriyor ve T... halkını tembellik ve maceraperestliğe itiyor"  ;D  ;D  ;D iyiki bizim ülkemizde bu olaylar yaşanmıyor..  :P

Çok haklısın valla böyle şeyler ülkemizde olsaydı ne yapardık.Hepten rezillik valla... ;D ;D ;D

caretta

Cumhuriyet Gazetesi'nin 17 Haziran 2012 tarih 1369 no.lu 'Cumhuriyet Pazar'ekinde Green Lantern ile ilgili bir haber var.

Hayranlarının karşısına gay olarak çıkmış. Bu gay konusu forumda daha önce de yer almıştı.

İlgilenenler internetten baksınlar...

devrimk

Olur böyle vakalar, Seyfettin Efendi yakalar



Esquire dergisinde bu ay (Temmuz 2012) Ege Görgün'le Seyfettin Efendi ve çizgi roman üzerine lafladık...

http://www.esquire.com.tr/
http://seyfettinefendi.blogspot.com/2012/06/olur-boyle-vakalar-seyfettin-efendi.html

hanac

Atilla Abi (caretta) gönderdi.

Cumhuriyet Kitap Ekinde Semih Poroy'un bir çalışması.


caretta

Bir çizgi roman manyağı olmaktan gurur duyarım!!!

Gambit

[sub[/sub]
Alıntı yapılan: caretta - 03 Temmuz, 2012, 10:21:59
Bir çizgi roman manyağı olmaktan gurur duyarım!!!

Ben de aramizda olmanizdan gurur duyarim :)

alan ford

  Semih Poroy'u pek severim. Hele bu Feklavye'nin kitabını sıkıldıkça karıştırırım. Teşekkürler Atilla abi paylaşım için
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

kültürelgüncel


   M. Kutlukhan Perker Sabah gazetesinin pazar ekinde "Eski Kentin Efsaneleri" adlı köşesinde farklı konulardaki birer sayfalık çizgi öyküleriyle yer alıyormuş çoktandır da haberim yokmuş.


Bir not: Perker, Elif Şafak'ın denemelerini topladığı "Firarperest" kitabına ara çizimleriyle hayat vermiş.
Elif Şafak'ı sevmeyenler bile sırf Perker çizimleri için almalı bence.