Mesih KompleXi - Marmara Çizgi

[gamlıbaykuş]

Sorumu geri aldım Bu nedir ya, bir sürü yayın var. Geniş özetlemeler de olsa geçmiş hakkında yetersiz bilgi sahibi olmamız büyük sıkıntı oluşturuyor...

[dean]

  X-Men çok büyük bir evren. Marvel evrenin içinde farklı bir evrenmiş gibi işliyor. Tam hakimiyet için ciddi bir okuma gerektiriyor.

[Nomad]

Dün akşam Mesih Komplexi serisinin 2. cildini de okuyarak seriyi kafamda bütünledim.
Takribi 2 yıl kadar önce House of M i, birkaç ay önce de Mesih Savaşı 2 cildi okumuştum.
Bu tam ortasına geliyor.
House of M den hatırladıklarım "Altın kapılarım kan oldu Tayfun" şeklinde özetlenebilir.
Mesih Savaşı ise Cable ın bzzt, bzzt oradan oraya ışınlanmasından ibaret olarak aklımda yer etmiş. Hikaye de SW Mandalorian dizisinin aynısıydı.
Ha bi ara da yukarılardan bir adam ve oğlu geliyordu. Mesih deyince göndermeli oldu.  Ama düşündüğünüz gibi değil.  Apokolips falan olabilir. Böyle bi baba oğul atışması falan vardı. Ama konuya da çok emanet durmuşlardı.
Bunların ardından gelen devam hikayesi Mesih in Dönüşü nü okumadım. Zira Mesih Savaşı o hevesimi aldı götürdü. Bızzt bızzt nereye kadar.
Neyse ben ana konuya döneyim. Mesih Komplexi.



Valla hacılar önce çizimlerden bahsetmezsem kitabın hakkını yemiş olurum.
Efsane. Tek kelimeyle nefis çizimler. Hele ki fasikül kapakları tam bomba.
Ciltlerin kapakları bence son derece vasat iken iç fasikül kapakları bakmakla doyulmayacak güzellikte.
Kapak dışında iç çizimler de muhteşem.
Hatırlayabildiğim isimler Billy Tan, Chris Bachalo, Humberto Ramos.
Hepsi birbirinden güzel çizmiş.
Renklendirmeyi yapanlar da keza aynı şekilde muhteşem iş çıkartmış.
Ortamda kaslı erkekler, tombik memintolar, sürekli kesilen pozlar, muhteşem resmedilmiş mekanlar falan derken göz ziyafeti yaşıyorsunuz.

"M Gününden sonra mutant ırkı yok olmanın eşiğine gelmişti. Bir zamanlar insanlığın yerini alacakları düşünülürken, şimdi sayıları birkaç yüze kadar düşen mutantlar, unutulmaya yüz tutmuşlardı. Ancak M Gününden sonra ilk kez bir mutant bebek dünyaya geldi ve mutantlar için bir umut oldu."
Hikaye şukela, anlatım sert, ortamlar şenlikli.
Baya kalabalık bir ortam cidden.
Ciltlerimiz X-Men, New X-Men, Uncanny X-Men ve galiba X-Force fasiküllerinin uygun sıra ile toplanmasından oluşmuş.
Hikayeye başladığınızda kahveye geç gelen adam gibi "maç kaç kaç hacı" dememeniz için girişte çok güzel bir önsöz ve akabinde "previously on Lost" bölümü var.
Özet geçmişler işte kadro, takım, taktik olayını.
Rahatça hikayeye giriyorsunuz.
Kalabalık ortam demiştim.
Hakkaten kalabalık. Mutant resmi geçidi gibi.
Marauders, Purifiers, Reavers, ve bilimum X-Men takımları hikayede aktif.
Bağımsız takılan karakterlerimiz de var.
Villain olarak Sinister ön planda. Bazı sürpriz isimler de var. Spoiler olmasın diye söylemiyorum.
Ama herşeyden önemlisi, kim niye burada, yaptıklarının motivasyonu ney, amacı, olayı nedir kısımları net ve tatmin edici.
Kuru kalabalık yok, yancı yok. Bunca elemana tatmin edici bir varlık sebebi sunabilmek yazarın başarısı. Brubaker iyidir.
Akışta bol aksiyon ve bayağı net çizilmiş şiddet var. Zaten hikaye daha azını kaldırmazdı. Denge tutturulmuş.
Çok akıcı, çok keyifli. Karakterlerin çoğu fena karizma. Zor anlar, zor kararlar kısımları güzel. Cyclops liderliğin hakkını vermiş. Öl de ölelim reis diyorsunuz.
Her türlü güzel.



Marmara Çizgi temiz iş çıkarmış. Kalın kuşe kağıt, bol ekstra, ipli cilt falan gayet kaliteli.
Ama keşke ve keşke bu hikaye tek cilt çıksaydı. Omnibus yakışırdı. Hc olur soft olur farketmez ama tek solukta okumak güzel olurdu.
Zaten baskı bitmiş, fiyatı yükselmiş ikinci elde. Halen geç değil bir omnibus için.
Marmara pası attım, voleyi çakarsın artık 

[rumar80]

  Önsöz ve özeti beğendiğinize sevindim.
  Çizimler ve konu olarak çok güzel bir maceradır. Ben nedense Mesih savaşını sevememiştim.
  Tabi tüm bu olaylar second genesis'e bağlanır.