Gazeteler ve çizgiroman

Başlatan altay1944, 01 Mayıs, 2011, 22:02:52

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

altay1944

Kaç yıl oldu ?Hatırlamıyorum.Artık gazelerimizde çizgiroman bantları yayınlanmıyor.Oysa bir zamanlar o at koşturdukları ,kılıç kuşandıkları ,boy gösterdikleri her gazeteye okuyucu sayısında gözle görülür bir artış sağlayan anlayış yok oldu.Neden bilmiyorum ;bir anda herbiri kabuğuna çekildi.Fiyatları mı fazlaydı?Gazete patronu yasak mı koydu ?Nereye gittiler ?Ler,Lar,Ler?Bence artık sırası geldi.Sayın çizgiroman okuyucusu dostlar.Gazetelerde tekrar çizgiroman yayınlanması için ne(ler) yapabiliriz?Gazete satışlarını nasıl etkiler?Gazetelerde çizgiroman olmalı mı?Konu hakkında görüşleriniz nelerdir?
Yarabbi bildir de
ben beni bileyim. Beni bilen ben ile kendime geleyim. Benim bensizliğim
ile ben seni bileyim. Seni bilmeyen beni ben neyleyeyim...


Hz. Mevlânâ

kültürelgüncel

Alıntı yapılan: altay1944 - 01 Mayıs, 2011, 22:02:52
Kaç yıl oldu ?Hatırlamıyorum.Artık gazelerimizde çizgiroman bantları yayınlanmıyor.Oysa bir zamanlar o at koşturdukları ,kılıç kuşandıkları ,boy gösterdikleri her gazeteye okuyucu sayısında gözle görülür bir artış sağlayan anlayış yok oldu.Neden bilmiyorum ;bir anda herbiri kabuğuna çekildi.Fiyatları mı fazlaydı?Gazete patronu yasak mı koydu ?Nereye gittiler ?Ler,Lar,Ler?Bence artık sırası geldi.Sayın çizgiroman okuyucusu dostlar.Gazetelerde tekrar çizgiroman yayınlanması için ne(ler) yapabiliriz?Gazete satışlarını nasıl etkiler?Gazetelerde çizgiroman olmalı mı?Konu hakkında görüşleriniz nelerdir?
Bence gazetelerde çizgi roman olmamasının en büyük nedeni insanların sabırlarının olmaması. Yani her gün bir iki kare okuyup, heyecanla sonraki günün bekleneceğini zannetmiyorum. Ki bence o yüzden gazetelerde hep bant karikatürleri görüyoruz. Özellikle ilk sayfalarda siyasi karikatürlere ya da kadın-erkek ilişkilerini anlatan "Ademler ve Havvalar" gibi devamı için sonraki sayıya kadar beklemenin gerekmediği birkaç karelik karikatürlere rastlıyoruz.

Tabii bu sadece gazeteler için geçerli değil... Mizah dergilerinde de "devamı var"lar neredeyse bitmiş durumda. Çok sevilen Ersin Karabulut bir ara "Sevgili Günlük" adında bir öykü yayınladı. (her hafta bir sayfa) Bir arkadaşım "Albümü çıkar nasılsa, öyle okurum!" deyip okumamıştı o zaman.

Aslında ben de isterim gazetelerde tekrar çizgi roman yayınlanmasını. Çıkarsa da okurum, büyük ihtimal. Ama bu riski göze alır mı gazeteler bilmiyorum.

not: Bildiğim kadarıyla Hürriyet Gazetesi geçtiğimiz Ramazan'da her gün bir kare şeklinde çizgi roman yayınlamıştı. Okudum, desem yalan olur, ne yalan söyleyeyim. ;)İlk birkaç gün okumuştum. Sonra üşengeçlik hastalığım yüzünden ilişmedim. Okusam iyiydi ama...

hanac

Alıntı yapılan: altay1944 - 01 Mayıs, 2011, 22:02:52
Gazetelerde tekrar çizgiroman yayınlanması için ne(ler) yapabiliriz ? Gazete satışlarını nasıl etkiler ?Gazetelerde çizgiroman olmalı mı ? Konu hakkında görüşleriniz nelerdir ?

Ben gazetelerden çizgiroman okumaya hiç bir zaman sıcak bakmadım.

Yayınlandığı yıllarda da hiç okumadım. Hergün 3-4 kare okumak cazip gelmemişti.

Ama gazeteler çizgiromanlara şu şekilde hizmet edebilir; ek olarak çizgiroman verebilirler.

Sanırım Vatan gazetesi bunu yapıyor, geçen hafta kayınbiraderde Mister No'lar gördüm.

Nereden aldın diye sorunca 2.5 TL ye Vatan gazetesi ile aldığını söyledi.

Tabii bu Sn. Bahadır Zaimoğlu ile Vatan arasındaki özel ilişki nedeniyle oluşmuş bir durum ama diğer yayınevleri de bu yolu izleyerek stoklarını eritebilirler.

kültürelgüncel

Alıntı yapılan: hanac - 01 Mayıs, 2011, 22:46:21
Ama gazeteler çizgiromanlara şu şekilde hizmet edebilir; ek olarak çizgiroman verebilirler.
Gerçekten bu daha etkili bir yöntem... Yazın Milliyet gazetesi ücretsiz olarak  Lal'in kitaplarından vermişti. Bende olmayan kitaplar için birkaç gazete almıştım o gün. :)

Bir de sanırım tek sayıda biten maceraları tercih etmişlerdi.(En azından bendekiler öyle.)

HacıGeraltEmmi

Alpago için hürriyet gazetesini alırdım hergün. Kitap olarak yayınlanırsa ilk alacaklarım arasında olurdu kesin.

ferzan

    Takıntılı olduğum bir konuydu bu aslında...Ben koleksiyonculuğa,gazete tefrikalarını biriktirerek başlamıştım...1998-2003 arası dönem de sanırım gazete çizgiromancılığımızın,yeni bin yılın başını görebilen son altın çağıydı...Gazetelere çizgiroman yapma fikri bile beni baştan çıkarmaya yetiyordu...Gazetelere asgari ücretle de olsa çizgiroman yapmak,deli gibi çalışmak bir saplantıydı bende...
    Nitekim son zamanlarda,bazı sorularıma almış olduğum yanıtlar vesilesiyle bu düşünce kafamdan tamamen uçup gitmek üzere...Öncelikle,başvuru yaptığım çoğu gazete çizgiromana ılımlı yaklaşmıyor,ilan vermekten daha az karlı olduğu için...Asgari ücretin yarısına tekabül edecek içler acısı rakamlara bile astronomik gözüyle bakıyorlar...Hani,öyle bir umursamazlık var ki,üzerine para verseniz gene pek takmayacaklar sanırsınız...Zaten çoğu geri dönmüyor size,cevap atmıyorlar,ararsanız da,belki yayın yönetmenine bağlayıp kibarca baştan savıyorlar...
    Çareyi gazetelere de iş yapan bir avuç çizere danışmakta buldum ben de...Eski Gırgır döneminde bir usta,yeni ve popüler mizah dergilerinden birinin orta yaşı geçkin popüler bir çizeri ve bir başka köklü mizah dergisinin lokomotifi ve beyni olan bir diğer abiyle irtibatım oldu...Çizgiromanı geçtim,günlük komedi bantları denemeleri yapıp atıyordum kenara...Sağolsunlar,internet araılığıyla da olsa yardımcı oldular ama hemfikir oldukları konu hep aynıydı...Grafik servis şefi olan biri bırakmış çoktan,ilgilenmedikleri fikrimi pekiştirdi...Halen bir başka yayın grubunda grafikerlik ve illustratörlük yapan daha eski bir çizerimiz,çok uzun ve acılı bir yolda olduğumu söyleyerek beni uyardı ve ekledi...''Ben bile artık hobi olarak yapıyorum.'' gibilerinden bir söz etti...Popüler bir günlük gazetede politik karikatürler çizen öbür çizerimiz ise önermiş olduğu çok daha yetenekli çizerlere bile burun kıvırdıklarını,hiçbir şekilde ne komedi bantlarının,ne de çizgiromanların umurlarında olmayacağını üzülerek söyledi...
    Bundan 6 yıl kadar önce,Ersin Burak ile ilk yazışmamız gerçekleşmişti...''70li yıllar çizginin en geçerli olduğu,çizerin en rağbet gördüğü yıllardı ve pek çok nedenden ötürü o güzel günler geride kaldı...'' demişti bana...Artık neden gazetelere çizmediğini sormuştum...2004'te çizdiği son Dilaveran öyküsüyle geçtiğimiz Ramazan ayına kadar gazetelerde görmedik çünkü Ersin ustanın muhteşem işlerini...Ama farklı ve daha güncel bir konu üzerinden giderek,gazetenin sorun çıkarması üzerine kendi isteğiyle ayrılan Kemal Gökhan Gürses'in ''Ayşegül Savaşta''sı ile gazete tefrikalarımız son buldu...2006 olması lazım...
    Suat Yalaz'a bile sorun çıkartan,Ersin Burak gibi müthiş bir bileğin başvurularını bile dikkate almayan,Kemal Gökhan gibi Hızlı Gazeteci'den bu yana bir örneği daha yapılmamış alternatif anlatıma ve tatlara sırt çeviren genel yayın yönetmenleri olduğu sürece pek bir değişiklik olacağını sanmıyorum ne yazık ki...O değil,nasıl özledim gazetede çizgiroman görmeyi,takip etmeyi...
    Çoğu kimse bilmez mesela...Ben de şans eseri denk gelmiştim...90'ların ortalarında,Takvim gazetesi 2 tam sayfasını çizgiromana ayırırdı ve o kadar çeşitli örneklere yer verirdi ki,inanın,bugünkü piyasadaki çeşitliliği o zaman sadece bir gazete üstlenmişti...Aralarında Süleyman Turan'ın çizgilerinin de olduğu en az 4 yerli çizgiroman...Lokomotifi Karaoğlan gazetenin...Neredeyse a4 ebadına,tamamen renkli basılıyordu...Birkaç komedi bantı ve James Bond ya da Kahraman şerif gibi serüven bantları yanısıra frankofon,comics ve manga örnekleri bile mevcuttu...İnanır mısınız,Hellboy Türkiye'ye İthaki'den önce Takvim ile girdi desem,onun yanında dünyaca ünlü mangalardan (sanıyorum orijinal adı Gnumn idi) Savaş Meleği Alita'yı ve kült olmuş bir Vertigo eserini(adı hatırımda değil ne yazık ki) günlük olarak tefrika ettiler desem,''Haydi oradan...'' dersiniz diye korkuyorum... :)
    Eğer bir gün gazetelerde yeniden çizgiromanlar boy gösterecek olursa,eminim ki benim gibi aynı gazeteden iki tane alan okuyucuları bile olacaktır...Çizgiromanlar,genellikle bulmaca sayfalarının arkasına denk geldiği için,o günkü bulmacanın tükenmez kalem izleri arka taraftaki çizgiroman sayfasına geçtiğinden bir tane babası için,bir tane de kendisi için alan birileri olacaktır...
    Bu konuyla ilgili birşeyler yapmak isteyen,gazete çizgiromancılığı geleneğini ve anlayışını seven,bundan ayrı bir tat alan çizgiroman sevdalıları birşeyler yapmayı düşünürse,ben de sonuna kadar desteğimi,emeğimi ve taciz maillerimi esirgemem...Ama ben şimdiden pes ettim,umudumu kestim diyebilirim...
   
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

tommikser

Gecenin bir yarısı o kadar hüzünle okudum ki yazdıklarınızı anlatamam.Bu kadar içten serzeniş karşısında gözlerim buğulandı :'(

rumar80

    Gazetelerde çizgi roman okumak belki gerçekten zor ama insan o eski günleri hatırlayınca yine de yüzünde bir tebessüm oluyor:
    Örneğin ben Marsık macerasını sayarsak Dedektif Nik'i Hürriyet dışında hiç kitap şeklinde okuyamadım.
    JLA ile ilk defa Tercüman gazetesi sayesinde karşılaşmıştım.
    İzmir'de efsanevi Yeni Asır gazetesi Küçük kral ve Axa stripleri verirdi.
    Bulvar gazetesi gazetenin ortasında çizgi roman eki verirdi. Ek derken arkalı önlü iki sayfada birer sayfa olarak, ama Asterix, Conan vs vardı.
    Hanginiz Yeniyüzyıl gazetesinde Dylan Dog'un Karındeşen JAck macerasını okudu. Sene 1994 Kırşehirdeyim. Gazete yeni çıkmış, farklı bir gazete, bir de Dylan Dog
    Milliyet Red Kit ve Tenten ilavesi vermişti (hoş Tenten'i kuşa çevirmişti)
    Son olarak 1995'de (ben gene Kırşehir'de iken bu sayede çizgi roman okuyordum) Meydan gazetesi idi yanılmıyorsam; Mr No, Martin Mystere vs vermişti.
    Ayrıca ABD'de bu bir sektör. Kızılmaske ve avanesi zaten bu şekilde yayınlanmak için basılırlar. Hergün bir şerit Pazarları üç şerit. Örümcek adamın da stripi vardır ve en son baktığımda Stan Lee yazıyordu.
    Demek ki gazetelerde çizgi roman olması bazen birilerine uaşmak için güzel bir yöntem olabiliyor.

Lami Tiryaki

İşin nostaljisi bir yana tanıyıp sevdiğimiz bazı çizgi romanlar gazete tefrikaları sayesinde ortaya çıkmıştır. Kızılmaske, Mandrake, Gordon'u Rıza yazmış zaten. Bizde de bu şekilde çok örnek vardır. Örneğin Tarkan'ımız haftalık dergi olmadan çok önce gazete sayfası şeklinde okuyucusuyla buluşmuş, sevilmiştir. Yine Tarkan'ımızın son uğraşı Milano'ya Giden Yol gazete tefrikası şeklinde sona ermiş, son bölümleri dergi olarak basılmamıştır. Karaoğlan, Yüzbaşı Volkan, Bizimkiler ve daha nice çizgi romanlar gazetelerde can bulmuş sonra dergilere ve hatta sinemaya taşınmıştır. Karma dergilerden farklı olarak gazete tefrikaları günlük yayınlanır. Hayatımda hiç gazete stripi biriktirmedim. Murat'ın(mersan0) koleksiyonundaki gazetelerden kesilip biriktirilmiş Karaoğlan'ları görünce pek bir hayıflanmıştım. Tadı başka bu işlerin.

Gazetelerde çizgi roman tefrikası kaale alınmıyor olabilir. Ama kimbilir klasiklerin basılması örneğinde olduğu gibi bir furya çıkar bir gün gazeteler bant çizgi roman yayınlamak için yarışırlar bakarsınız.

Selamlar
Lami 

rumar80

  Lami'nin yazısını okuyunca hatırladım. Tercüman gazetesinde her gün bir sayfa Malkoçoğlu olurdu. Bir de pehlivan tefrikaları...  :D