İkinci filmin vizyon tarihi resmi olarak duyuruldu. Film 16 Kasım 2018'de vizyona girecek.
(https://c1.staticflickr.com/9/8576/28143819864_5cff79f7b6_z.jpg)
Johnny Depp, filmin kadrosuna katıldı. Hangi karakteri canlandıracağı henüz açıklanmadı. Lakin Gellert Grindelwald ihtimali var. Umarım Grindelwald'tur.
(https://c4.staticflickr.com/6/5703/30661505651_b079413878_o.jpg)
Biraz Grindelwald'dan bahsedelim. Öncelikle Gellert Grindelwald, Lord Voldemort ortaya çıkana kadar tarihin bilinen en karanlık büyücüsüdür. Durmstrang okulunda okumuştur. Lakin 6. sınıfta kara büyüye olan ilgisi yüzünden okuldan atılır. Daha sonra İngiltere'ye gelir. İngiltere'de Albus Dumbledore ile tanışır. Dumbledore'da o dönem kara büyü ile ilgilenmektedir. İkili kısa sürede en yakın arkadaşlar olurlar. Muggle'ları kontrol etme planları onları Ölüm Yadigarlarına götürür.
(https://c2.staticflickr.com/6/5473/30749613385_695952d0d9_o.jpg)
Dumbledore, özellikle Diriltme Taşı'nın peşindedir. Böylece annesi ve babasını diriltip, kız kardeş Ariana'ya bakma yükümlülüğünü onlara bırakacaktır. Aradan zaman geçer Dumbledore, Grindelwald ve Dumbledore'un erkek kardeşi Aberforth arasında bir tartışma çıkar. Bu tartışma Düello'ya dönüşür. Düello, Ariana'nın ölümü ile sonuçlanır. Bunun ardından herkes kendi yollarına gider. Dumbledore, kara büyüye ilgisini kaybeder. Grindelwald ise daha fazla karanlığıa gömülmüştür. İngiltere dışında kendisine yandaşlar bularak bir karanlık lord olmuştur. Artık Avrupa'nın en korktuğu büyücüdür.
(https://c1.staticflickr.com/6/5519/30632914472_dc8d580aac_o.jpg)
Düşüşüde Albus Dumbledore'un elinden olur. Dumbledore ve Grindelwald ile düello yapar. Dumbedore, Grindelwald'u yenmeyi başarır. Böylece Mürver Asa'nın da sahibi olur. Grindelwald, Nurmengard hapishanesine kapatılır. Aradan yıllar geçer. Lord Voldemort, Mürver Asa'yı ararken Grindelwald'u bulur ve onu öldürür. Grindelwald aynı zamanda Dumbledore'un hayatının aşkıdır.
Bu seri Harry Potter'in öncesini mi anlatıyor?
Alıntı yapılan: Nightrain - 02 Kasım, 2016, 15:24:40
Bu seri Harry Potter'in öncesini mi anlatıyor?
Aynen. 1926'nın New York'un da geçiyor ilk film.
Kitaplari okurken daha fazla bilgi almak istedigim bir karakterdi, cok cok ilgimi cekmisti. Umuyorum ki guzelce islenir filmde, zira J.K.Rowling de George Martin sendromuna kapilip karakterlerini sacma sapan yollara sokmaya, ozenle insa ettigi seriyi bozmaya basladi.
Film Paris'te geçecekmiş. Büyük ihtimalle her film bir başka büyük şehirde geçecek. Bana Tokyo'yu verin.
Filmde Albus Dumbledore'da olacakmış. Casting süreci işliyormuş.
(https://c1.staticflickr.com/3/2941/33612843400_2f04475501_z.jpg)
Fantastic Beasts and Where to Find Them ilk duyurulduğundan beri filme son derece soğuktum. Hatta bir çok başlıkta belirttim. Filmin kendi başlığında da uzun bir yazı yazmıştım geçen sene, filmin beni heyecanlandırmadığına yönelik. O yazıda bu film yerine gelecek başka fikirlerden bahsetmiştim. Bir tanesi aşağıdaki gibiydi.
Alıntı yapılan: dean - 24 Aralık, 2015, 19:09:41
- Dumbledore'un geçliği, karışık aile ilişkisi, kara büyücülükle ilişkisi ve elbette ki Gellert Grindelwald ile olan hafif duygusal ilişkisi, onunla birlikle ölüm yadigarlarını arayışı ve en sonunda sevdiği adama karşı savaşı ve en sonunda bildiğimiz Dumbledore'a dönüşümünü anlatan bir film, bence ders kitabı yazarının üçleme filminden daha ilginç.
İşte bu dediğim ikinci filmde oluyor. Açıkçası ikinci filme karşı artık büyük bir heyecan duyuyorum. İlk filmi şu an gözüm görmüyor resmen. İkinci filme odaklandım.
Dumbledore belli oldu; Jude Law
(https://c1.staticflickr.com/3/2874/33185442343_5e4713501d_z.jpg)
Filmin resmi ismi Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald olarak açılandı. İlk fotoğraf yayınlandı. Jude Law'u Albus Dumbledore olarak görmek mümkün.
(https://farm5.staticflickr.com/4569/24603238458_679e94d0dc_c.jpg)
(https://farm5.staticflickr.com/4541/24603245828_3e4e151d05_c.jpg)
Hareketli versiyon için;
https://www.youtube.com/watch?v=x6SioXmI8do
Geçenlerde ilk filmi izledim. Son derece bayık bir filmdi. Sonra yönetmenin ismini görünce neden bayık olduğunu anladım; Filmi David Yates yönetmiş! Yetmemiş, geri kalan 4 filmi de bu adama emanet etmişler!
Kendisinin yönettiği 4 HP filmi de son derece kötü filmlerdi. Kitaptaki bir sürü güzelim detayları çıkartıp, son derece sığ filmler ortaya koymuştu.
David Yates, Harry Potter markasının kanseridir. Harry Potter'ın başına gelmiş en kötü şeydir. hele ki Harry Potter and the Half-Blood Prince'e yaptıkları yenilir yutulur cinsten değildir. Yalnız bu yeteneksizlik abidesinin şöyle bir özelliği var. Stüdyonun film için ayırdığı bütçenin altına prodüksiyon bütçesi çıkarıyor. O yüzdende stüdyo bu Harry Potter düşmanıyla çalışmayı tercih ediyor.
Alıntı yapılan: dean - 08 Aralık, 2017, 12:43:16
Stüdyonun film için ayırdığı bütçenin altına prodüksiyon bütçesi çıkarıyor. O yüzdende stüdyo bu Harry Potter düşmanıyla çalışmayı tercih ediyor.
Fantastik Canarvarlar'ın efektlerinden belli oluyordu zaten
J.K. Rowling bu filmlere epey etki etmese muhtemelen WB, Harry Potter evrenini de DC'ye çevirirdi. Aaaah, bu kaçan şanslar beni hakikaten üzüyor. Ne güzel filmler çekilebilirdi şu Harry Potter'a.
Harry Potter'a remake şart. Del Toro gibi işini bilen adamlara emanet edilmeli. Gerçi kendisine geçmişte teklif edilmiş, fakat kabul etmemiş. Pişman olduğunu söylemişti.
İlk poster ve fragman geldi.
(https://farm5.staticflickr.com/4774/40749845462_f1c14f1f7a_z.jpg)
https://www.youtube.com/watch?v=5sEaYB4rLFQ
Yeni fragman geldi.
https://www.youtube.com/watch?v=vvFybpmyB9E&t
Final fragmanı yayınlandı. Bir çok kez bahsettiğim üzere ilk filmi günahım kadar sevmiyorum. Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald'a ise hikayesi itibariyle en başından beri yükseliyorum. Bu final fragmanı beni acayip heyecanlandırdı.
https://www.youtube.com/watch?v=8bYBOVWLNIs&t
Filmi geçtiğimiz pazar izledim. Uzun bir eleştiri yazmayacağım. Zira karşımızdaki bir film değil. Bir başka filmin giriş kısmının, ticari kaygılarla uzatılıp bir filmmişçesine pazarlanması. Warner Bros. ve J.K. Rowling belli ki işin kolayını buldu. Seri 3 filmden 5'e çıktığında acaba gerçekten hikaye mi anlatacaklar diye düşündük ama The Crimes of Grindelwald, hikaye anlamında ilk filmin kopyası. Neredeyse hiç bir fark yok. İki saati aşkın koskoca bir film ki bu film Harry Potter gibi sınırsız bir evrende geçiyor bir karakterin gerçek ismi ne sorunsalı ile başlayıp, onunla bitiyor. Filmin adı The Crimes of Grindelwald ama bir tane Crime bile yok. Film o kadar boş ve kötü ki ancak bu ismi koymuşlar. Filmin ismini Fantastic Beast: Cebinizdeki Paraya Gözümüzü Diktik koyamayacakları için.
Bu film bize şunu net gösteriyor ki herkes bildiği işi yapsa güzel olacak. J.K. Rowling bir yazar. Bir roman yazarı. Ama senaryo yazarı değil. Filmin hikayesini belli ki 700-800 sayfalık bir kitap gibi kurgulamış. Ama bunu 2 saatlik bir filme sıkıştırmak imkansız hale gelmiş. Keşke bu bir roman olsaymış. David Yates benim gördüğüm en yeteneksiz yönetmenlerden biri. Bu filmde de kendisine düşen görevi başarıyla yerine getirmiş ve filmi katletmiş. Filmde üç büyük şehir görünüyor. New York, Londra ve Paris. Bu üç şehrin görsel estetiği tamamen aynı. Filmi izlerken kendimi hep aynı şehrin farklı sokaklarında hissettim. İnsanda üç kuruş estetik algı olur. Hepsini birebir aynı yapmak ne demektir. Zaten kullandığı soluk filtre yüzünden çıldırmak üzereyim. Filmde renk yok renk. Simsiyah. Çok istiyorsan siyah beyaz çek kurtulalım bu işkenceden. Tarzan filmi de böyleydi. Tablo niyetine asılacak sinematografiler soluk berbat bir filtre ile rezil olmuştu.
Sonuç olarak Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald bir öncekinden de büyük bir hayal kırıklığı. Hadi David Yates zaten kopmuş. En şaşırdığım nokta ise J.K. Rowling'in kendi yarattığı evren ile müthiş çelişmeye başlaması ve hikaye anlamında evreni daraltması. Keşke en başından beri bu hikayeler roman olarak karşımıza çıksaydı.