Çocukluğumuzda çizgi romanlar dışında bizi farklı diyarlara götüren bir diğer dost ta çizgi roman dergileriydi. Sizin için çizgi roman dergilerinin yeri nedir? Günümüzde bu görevi yapmaya çalışan hipnoz dergisi hakkında görüşleriniz nelerdir?
28 Şubat akşamına kadar yorum yapacak üç üyemize Hipnoz dergisi tam takım (1'den 7'ye) verilecektir.
Çocukluğumda çizgi roman dergileri benim için çok önemliydi. Tercüman Çocuk ve Milliyet Çocuk hiç aksatmadan senelerce evimize girdi. Tabi o zamanlar bu dergiler haftalık olarak yayınlanıyordu. Yanılmıyorsam Tercüman Çocuk Cuma günleri, Milliyet Çocuk ise Pazartesi günleri çıkıyordu. Gazete bayisine gitmemize bile gerek kalmıyordu. Mahallemizde her gün bisikletle dolaşan bir gazeteci vardı ve çıktığı günlerde bu dergileri bize getirirdi. Bu dergilerde yayınlanan çizgi kahramanların maceralarını takip etmekte dergiler haftalık olduğu için gayet kolay oluyordu. Artık böyle haftalık dergiler çıkarmak zor. O eski günleri geri getirmek pek mümkün olmasa gerek.
Sevgili Eyyüp Bey, o güzel anılarınız yanında bu ayki konu sponsorumuz olan Hipnoz hakkındaki görüşlerinizi de alabilir miyiz? Eksikleri var mı? Varsa neler?
başka bir vesileyle de belirtmiştim benim çizgi romana başlamam milliyet çocuk dergilerinin ortasında verilen tam macera dünya klasiklerinin çizgi roman uyarlamalarıyla başladı.okumayı öğrenir öğrenmez öğretmenimizin elimizden tutup götürdüğü ilçe kütüphanesinin öyle sadık bir müdavimi idim ki görevliler diğer çocukların çıkmasına izin vermedikleri üst kattaki çocuk dergisi ciltlerini önüme açtılar.böylece sadece milliyet çocuk'u değil doğan kardeş'i,yaman'ı ve tercüman çocuk'u da önümde buldum...şimşek santrofor kai, tarzan,larry yuma, tunga ve daha sonraları thorgal hayatıma böyle girdi...kısa ömürlü hürriyet çocuk'u ve orda tanıştığım tilki vezir'i de anmalıyım...tüm çocukluğum boyunca çok çizgi romanım oldu ama o dönemde sadece çocuk dergilerine para verdim.çizgi romanlarımı değiş tokuş yaparak çoğaltabiliyordum ama uzun süre hem milliyet çocuk'u ,hem tercüman çocuk'u harçlıklarımdan almaya devam ettim.
günümüz dergilerine ve özellikle de hipnoz'a gelirsek; yılda ancak bir iki kez yapabildiğim istanbul seyahatlerimde doğan kardeş'i cilt olarak alıyorum...bir kaç kerede nasıl olduysa bayide rodeo strip isimli dergiyi görüp almışlığım vardır.tabii ki bir düzenden bahsetmem mümkün değil.hipnoz'u ise özellikle foruma üye olduktan sonra duydum.biraz internetten araştırdım ama daha hiç kağıt üzerinde görmedim.yaklaşık üçyüzbin nüfusu olduğu halde manisa'nın da büyük bit taşra kasabası olduğunu söyleyebiliriz dostlar...hipnoz'u böyle bir kültür ortamında inatla çıkarmaya devam eden yayın ekibini kutluyor,uzun bir ömür diliyorum
Çizgi roman dergilerinin yoğun olarak çıktığı dönemde Türkiye de değildim.
O yüzden eski dergiler hakkında fazla fikrim yok.
Günümüze gelirsek;
Doğan Kardeş ve Hipnoz bu sınıfa girebilecek yayınlar.
Yeni çıkan Heavy Metal ve çıkacak olan 1001 Roman dergi ile iyi bir çeşitlilik olşuyor.
Tek tek değerlendirirsem;
Doğan Kardeş Çıkan bütün sayılarını aldım ama sadece ilk 10 sayısını okudum.
Frankofon ağrlıklı bir dergi, kaliteli baskısı ve düzenli yayın periyodu ile beğeniyorum.
Yayınının bitebilececeği söylentisi hiç bitmiyor.
Hipnoz İlk 5 sayısı çok düzensiz aralıklarla yayınlandı. Yakın zamanda 6. ve 7. sayılarda birarada çıkacakmış. İyi haber.
İstikametini tam bulamamış diye düşünüyorum. Frankofon, Fumetti, Türk çr leri karışık yayınlıyor, ama bazı yayınlar çok yetersiz.
Türk çr ler tercih edilmeli ve genç yeteneklere daha fazla şans verilmeli (Dorukhan buna çok iyi bir örnek)
Tabii olmazsa olmaz düzenli bir yayın periyodu.
Heavy Metal Her sayısında 2 tam macera (48er sayfa) ile diğerlerinden ayrılıyor. Belki bu sınıfa alınması bile doğru değil.
Sanki biraz daha yetişkinlere yönelik gibi. Fiyatı nedeniyle yayın periyodu çok uzayacaktır.
Eski çizgi roman dergileri deyince benim aklıma hep Milliyet Çocuk gelir hemen hemen tamamı galiba kitaplıkta kilitli bir dolapta bulunurdu. Amcamın mı halamın mıydı emin değilim. Bazen o dolabın anahtarı elime geçtiğinde tek tek bütün sayıları incelerdim o kadar hoşuma giderdi ki anlatamam o zamanlar okumam yazmam olmadığı için okuyamadık tabi ki; ama çok güzel bir içeriğe sahip olduğunu hatırlıyorum. Sonra ne olduysa yitip gitti. Eski 1001 romanı çok merak ediyorum şimdileri ama sahaflarda ateş pahası. Yenisine kısmet diyorum ama bu düzensiz yayın anlayışıyla o da zor gibi ve Hipnoz Dergisi ne yalan söyleyeyim hiç denk getiripte okuyamadım. Ah ah herşey eskiden daha güzelmiş...
Alıntı yapılan: rumar80 - 15 Şubat, 2011, 22:16:32
Sevgili Eyyüp Bey, o güzel anılarınız yanında bu ayki konu sponsorumuz olan Hipnoz hakkındaki görüşlerinizi de alabilir miyiz? Eksikleri var mı? Varsa neler?
Hipnoz'u değerlendirmem mümkün değil, çünkü hiç okumadım :-\ ama yaysat aracılığıyla dağıtıldığını ve pek düzenli bir yayın periyodu olmadığını biliyorum. Muhakkakki iyi niyetli bir çalışma ama bu tür dergilerin uzun vadede çıkması kolay değil.
Çizgi roman , mahallede akranları olmayan bir çocuk için en büyük ARKADAŞ oluyor.İşte o benim.Milliyet Çocuk en sevdiğim arkadaşımdı.Dedem getirsinde okuyim diye gün sayardım.O günlerde sabretmeyi öğrendim heralde neyse.
Hipnoz ile ilgili görüşümü bildirmek isterdim ama okumadığım için haksızlık olur.
Cocuk dergileri adı üzerinde çocuk dergisiydi .İlk okuduğumuz bizi bırakın çizgiromanı okuma ile ilk tanıştıran yayınlardı.Teknoloji ve zamana yenik düşselerde üstlendikleri bu misyon bile takdire değer.Şimdi çıkanları doğan kardeş,hipnoz...Dağıtım sorunu sanırım henüz okumadım.Bahadır beyle iletişime geçtim en azından bir tanıtım sayısı paylaşın diye ama sonuç gelmedi .Devamını dilemekten başka yapacak bir şey gelmiyor elimden.1001 in çıkarmayı düşündüğü dergiyi yeni duydum .Umurım uzun soluklu olur.Ama Anadoluya inemeyen hiç bir dergi yaşayamaz.
Hipnoz dergisinde yer alan bazı bölümlerin gerek çizim gerekse hikaye yönünden bir miktar geri kaldığını düşünüyorum. Tamam özellikle Zagor olmak üzere KM ciltlerinin ilk sayıları da yavan geliyordu ama bunların halihzırda aç kurtlar gibi bekleyen bir okur grubu vardı. Hipnoz'da ise tüm karakterlerle ilk defa karşılaştığımız için geçmiş kokulu senaryolar ve çizimler sebebiyle arzuladığım sıcaklığı yakalayamadım. Hipnoz'a bir diğer eleştirim de fazlaca western barındırması... Bir modernleşme hareketiyle birlikte ideal çizgiroman ve yazı oranıyla, amatör ruhuyla, iddiasız sunum şekliyle türünün çok iyi bir örneği olur... diye düşünüyorum
Sanırım bu konu hakkında pek fazla bilgim yok. İçinde çizgi roman barındıran okuduğum tek dergi Miço'ydu. O zamanlar fazlasıyla küçüktüm.
Şu yeni çizgi roman dergilerinden geç haberim olduğundan, ne zaman almaya niyetlensem hep maceranın öncesini okumadan nasıl anlarım diye vazgeçtim. O yüzden Hipnoz ve Doğan Kardeş hakkında yorum yapamayacağım. :(
Cevaplardan birçok üyenin Hipnozu okumadığı anlaşılıyor.
İlhan arkadaşımız bana yayın tarihlerini yolladı.
1. sayı Haziran 2009
2. sayı Temmuz 2009
3.sayı Eylül 2009
4. sayı Temmuz 2010
5. sayı Kasım 2010
6. sayı çıkacak
7. sayı çıkacak
Bir ara yayın bitti diye üzülüyorduk ama İlhan arkadaşımız işi toparlamayı başardı.
Umarım bundan sonra istikrarlı bir şekilde devam ederler.
Özgür aşağıdaki mesajda Doğan Kardeş'in Mart sayısı ile beraber sona ereceğini duyurdu.
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,2258.msg17335.html#msg17335
Hipnoz ise 6. ve 7. sayıları çıkaracağını duyurdu.
1001 Roman Dergisi de yayına başlarsa Doğan Kardeşin açığını hissetmeyiz.
Aslında benimde çizgi romanla tanışmam Çocuk Dergileri sayesinde oldu.Bizim zamanımızın en popüler dergileri Miço,Mk,Havuç ve Türkiye Çocuk idi..İçlerinden bir çoğu hala aklımda.Tilki Vezir olsun,Demiryolu çocukları olsun en sevdiğim çizgi romandılar.Aslında bu saydıklarım tamamen çizgi roman dergisi değil ama benim çizgi roman okuyabldiğim tek dergiler bunlardı...
Benim çizgi roman dergileri arasında en çok sevdiklerimden bir tanesi
Ceylan Yayınları tarafından ilk sayısı 22 ocak 1966 yılında yayınlanan
ve aralıksız 159 hafta devam edip 3 Şubat 1969'da sonlanan Ceylan
2. seridir.Bu seri full 16 sayfalık çizgi roman dergisi formatındadır.
(http://img27.imageshack.us/img27/1240/dsc01794vr.jpg)
Ceylan'ın 3. serisi ise 2. serinin hemen bitiminden sonra 17 Şubat 1969'da
yayınlanmaya başlamış ve 28 Temmuz 1970 yılında çıkan 76. sayısı ile sona ermiştir.
(http://img145.imageshack.us/img145/3533/dsc01796dh.jpg)
Derginin en önemli kahramanlarından birisi "Robot Ali" dir.
(http://img718.imageshack.us/img718/3467/dsc01797o.jpg)
Derginin başat kahramanı "Örümcek Adam" ağ fışkırtan özel bir tabancaya sahip
,acımasız bir karakterdir.
(http://img215.imageshack.us/img215/5986/dsc01798g.jpg)
İngiliz kökenli çizgi romanlara ağırlık veren dergi,1001 Roman'la birlikte Türk çizgi roman
dergiciliğinde yeri doldurulamamış yayınlar olarak unutulmazlar arasına girmişlerdir..
(http://img838.imageshack.us/img838/6056/dsc01803r.jpg)
Alıntı yapılan: gamlibaykus - 16 Şubat, 2011, 16:37:56
Eski çizgi roman dergileri deyince benim aklıma hep Milliyet Çocuk gelir hemen hemen tamamı galiba kitaplıkta kilitli bir dolapta bulunurdu. Amcamın mı halamın mıydı emin değilim. Bazen o dolabın anahtarı elime geçtiğinde tek tek bütün sayıları incelerdim o kadar hoşuma giderdi ki anlatamam o zamanlar okumam yazmam olmadığı için okuyamadık tabi ki; ama çok güzel bir içeriğe sahip olduğunu hatırlıyorum. Sonra ne olduysa yitip gitti. Eski 1001 romanı çok merak ediyorum şimdileri ama sahaflarda ateş pahası. Yenisine kısmet diyorum ama bu düzensiz yayın anlayışıyla o da zor gibi ve Hipnoz Dergisi ne yalan söyleyeyim hiç denk getiripte okuyamadım. Ah ah herşey eskiden daha güzelmiş...
Ben burada Milliyet Çocuk demişim ama acaba Milliyet Kardeş miydi ? Kafama takıldı..
Alıntı yapılan: gamlibaykus - 22 Şubat, 2011, 23:06:08
Alıntı yapılan: gamlibaykus - 16 Şubat, 2011, 16:37:56
Eski çizgi roman dergileri deyince benim aklıma hep Milliyet Çocuk gelir hemen hemen tamamı galiba kitaplıkta kilitli bir dolapta bulunurdu. Amcamın mı halamın mıydı emin değilim. Bazen o dolabın anahtarı elime geçtiğinde tek tek bütün sayıları incelerdim o kadar hoşuma giderdi ki anlatamam o zamanlar okumam yazmam olmadığı için okuyamadık tabi ki; ama çok güzel bir içeriğe sahip olduğunu hatırlıyorum. Sonra ne olduysa yitip gitti. Eski 1001 romanı çok merak ediyorum şimdileri ama sahaflarda ateş pahası. Yenisine kısmet diyorum ama bu düzensiz yayın anlayışıyla o da zor gibi ve Hipnoz Dergisi ne yalan söyleyeyim hiç denk getiripte okuyamadım. Ah ah herşey eskiden daha güzelmiş...
Ben burada Milliyet Çocuk demişim ama acaba Milliyet Kardeş miydi ? Kafama takıldı..
Milliyet Kardeş fazla çizgi roman yayınlamazdı.Yayınladıkları da 7-10 yaş arası için
çizgi romanlardı.Muhtemelen Milliyet Çocuktur.
Teşekür ederim Engin Abi :)
İlk okuduğum çizgiroman dergisi Milliyet Çocuk'tu. Şu an düzenli olarak takip ettiğim doğan kardeş var. Gerçekten takdir ettiğim bir dergi.
Hipnoz'un bir kaç sayısı elime geçti ama hala nerede bulabileceğimi bilmiyorum; hiç bir yerde karşıma çıkmadı. Kaçırdığım için üzülüyorum açıkcası.
Benim için ayrı bir yeri olan dergi Rodeo Strip'tir ama. Onu da ancak sahaflarda bulabiliyorum (yayınlandığı zamanlarda takip edememiştim).
Heavy Metal'in Türkiye sayısı da başarılıydı bence. Umarım 2. sayı da öyle olur.
İlk defa çocuk dergileri ile karşılaşmam Milliyet çocuk ile olmuştu. Hiç unutmam Red Kit'in İmparator Smith macerası vardı ve Red Kit yargılanıyordu. Ne olacak sonu diye merak etmiştim. Kısa bir süre sonra da Doğan Kardeş ile kısa bir tanışmam olmuştu. Benim değil benden büyük kuzenimin Doğan kardeşleri idi.
Ama asıl vurucu an Yaman'ı gördüğüm andı. İlk sayfada Bruno Brazil ve timsah komandolarının ilk macerası beni çok etkilemişti. Hemen ardından ilk defa karşılaştığım Thor, Luc Orient ve diğerleri bitince çok üzülmüştüm. Bunun üzerine Tercüman Çocuk hayatıma girdi (ilk göz ağrım Milliyet çocuk ise nedense hiç düzenli bir yer edinemedi, ama içinde yayınlanan resimli klasiklerin hemen hemen tüm ciltlerini almıştım)
Tercüman çocuğu benim için özel yapan şeylerin başında ilk defa tanıştığım o küçük Galyalı vardır. Asteriks ve çorba kazanı hiç unutaadığım maceralardan biridir. Sonra kimler olmadı ki: Buddy Longaway, Luc Orient, Yüzbaşı Volkan, hatta Superman. Asıl sürpriz ise: Star Wars idi. Her Cuma iple çekilir, dergi önce hızla, ardından sindirilerek tekrar okunurdu.
Çocukluğum bu dergilerle geçti. Yıllar sonra orta okul (ya da lise) sıralarında Milliyet çocuğun aylık özel albümlerini okumuş, kısa süre sonra onlar da aramızdan ayrılmıştı.
Şimdi elimizde iki kale var ki biri düşmek üzere. Doğan Kardeş ve Hipnoz. İkisi de kendi içlerinde güzel çizgi romanlara sahipler ancak birinin aylık diğerinin de düzensiz yayınlanması beni gerçekten çizgi roman dergilerine karşı soğuttu. Yine de dergileri toplu okumak bazen iyi olabiliyor.
Biliyorum bu konu çoğunuzun ilgisini çekmemiş olabilir. Yine de hangimiz bir tane bile çizgi roman dergisi okumadım diyebilir ki. Gelin o güzel anlarınızı paylaşalım.
Not: Son olarak Yaman ve onda yayınlanan yeşil devimizi de anmak istedim
Sevgiler
Çocukken okuduğum çizgi roman dergileri Milliyet Çocuk,Hugo ve Türkiye Çocuktu. Hiçbiri tamamen çizgiromandan oluşmasa da Doğan Kardeşle tanışamadığım için-o yıllarda yayınlanıp yayınlanmadığını bile bilmiyorum-çizgi roman ihtiyacımı gidermek için bunları okuyordum. Yeterli de oluyordu doğrusu ;D ;D ;D. Türkiye Çocuk'ta Talat Güreli'nin Hızır Bey'ini unutamam. İçlerinde en çok çizgi roman içeren 90lı yılların popüler TV-Bilgisayar oyunu kahramanı (hangi türe dahil edebilirim ki ::) ::)?)Hugo'nun dergisiydi. Okumayı sevmemi o sağladı desem yalan söylemiş olmam. Bu dergiler dışında Milliyet Gazetesindeki merhum Turhan Selçuk Abdülcanbaz ve Türkiye Gazetesindeki Vehip Sinan(Turhan Selçuk'un ölümünden birkaç ay sonra kaybettik)'ın Topuzu severek okuduğum çizgiromanlardı. Bu arada Suat Yalaz kusuruma bakmasın Son Osmanlı Yandım Ali'yi unutmuşum hemen ekleyeyim
Hipnoz Dergisine gelince. Maalesef ben de okuyamadım. Yukarıda andığım isimlerden Talat Güreli'nin ve çizgiroman forumlarında mesajlarını okuduğum isimlerin emeğinin geçtiğini biliyorum o kadar. Türkiye şartlarında çok zor bir iş ile uğraşıyorlar. Yolları açık olsun.
Çucukken özellikle ilkokul sıralarında her hafta Tercüman Çocuk ve arada sırada Milliyet Çocuk alırdım. Her iki derginin de ben de yeri ayrıdır. Bende öncelikle gerek dergilerdeki yazılarla gerekse verdikleri ansiklopedilerle okuma sevgisi aşılamışlardır. Her hafta dergilerin çıkmasını bekler, dergileri alınca önce ansiklopedi fasiküllerini yıpratmadan dergiden ayırır, önce dergiyi, sonra ansiklopedi fasiküllerini okurdum. Ansiklopediler bitince ayrı satılan cilt kapaklarını da alır, ciltçide ciltlettirirdim. Her hafta fasikülleri okuduğum için ansiklopedileri daha ciltlenmeden okumuş olurdum. Ama bunların ciltlenince yeniden okuması da zevkli olurdu. Bende çizgi roman sevgisinin gelişmesini de bu iki dergi sağlamıştır. Yukarıda da belittiğim gibi, her iki derginin de gönlümde ayrı bir yeri vardır. Ancak herhalde çizgi romanlarını daha çok sevdiğimden olacak, Tercüman Çocuk her zaman önde gelir. Sitenin giriş sayfasında Tercüman Çocuk dergisinin kapaklarını görünce bir zamanlar harçlığıyla bunların tümünü satın alıp okumuş biri olarak gözlerim doldu.
Hipnoz dergisine gelince, yalnızca 4. sayısını okuma fırsatım oldu. Onu da Mersin'e gittiğimde Kitapsan'da görüp aldım. Daha önceki ve sonraki sayılarına Urfa'da rastlamadığım için ulaşma olanağım olmadı. Bu dergide Altemur Han'ın Üç Oğlu adlı çizgi romanı beğendim. Hipnoz'a yayın yaşamında başarılar dilerim.
Çocuk dergisi ve çizgi roman dergisi aslında ayrı konseptler ve çoğunlukla karıştırılmaktalar.
Milliyet, Tercüman, Hürriyet, Yaman, Türkiye Çocuk dergileri karma içerikleri sayesinde gerçek manada çocuk dergileri.
Eski Doğan Kardeş dergisi yayınlandığı 33 yıl boyunca (1945-1978) başlı başına ekol olmuş bir dergi.
Ancak yeni versiyonu için çizgi roman hariç bir sayfası olmadığından çocuk dergisi demek yanlış olur.
Hipnoz dergisinin tüm sayılarını almayı bir çizgi sever olarak kendime borç bildim.
Niyetlerini takdir etmemek mümkün değil ancak düşündüğüm dergi formatından biraz uzak maalesef.
İçerdiği çizgi romanlarda çeşitlilik olsun denmiş ama hedef kitle belirgin değil mesela.
Baskı kalitesi de seçilen çizgi romanlarda belli bir seviyede.
Şimdi Doğan Kardeş ile karşılaştırma yapamıyorum bile. Araştırdığınızda seçilen eserler en çok satanlar listesinde üst sıralarda veya çok tanınmış çizerlerin eserleri.
Tamam arkasında koskoca YKY var ama dediğim gibi amaç ve hedefi ortaya koymak çok önemli.
Serüven, Darkwood Sakinleri veya Strip gibi dergilerin formatında arasında bir veya iki hit çizgi romanın yer aldığı bir dergiyi tekrar görebilmemiz bir hayal mi?
Yaşımdan dolayı bahsedilen bir çok dergiyi görme ve okuma fırsatım olmadı ne yazık ki. Son zamanlarda çıkan Hipnoz dergisini de İstanbul'da olmama rağmen hiç duymamıştım. Çizgi roman dergisi olarak; Doğan Kardeş'in ilk sayılarını edinip, her sayıda bir maceranın 4-5 sayfasını okumak çok hoşuma gitmediğinden devam etmedim. Fakat ocak ayında çıkan "Heavy Metal" dergisi, hem tam maceralarından dolayı hem de fumettilere göre farklı çizimlerinden dolayı oldukça hoşuma gitti. Umarım ingilizce heavy metallerdeki gibi Enki Bilal'in de çizimlerini yayınlarlar. Gönül her ay yayınlansın istese de, Türkiye şartlarında 2 ayda bir sayı bile iyi bana göre. Ayrıca; 1001 Roman'ın çıkaracağı dergi de maceraları bölük pörçük etmeden yayınlarsa onu da düzenli olarak alabilirim. Herkes gibi çıkacak bu dergileri merakla bekliyorum.
Nispeten genç olanların tanımaması ve benim gibi gençliğin sonlarında olanların (ama ortayaşlı değil kesinlikle :) ) bir kısmının da zamanında fazla ilgi göstermemesi nedeniyle, bu başlıkta fikirlerini paylaşanların sayısının az olmasından hareketle acaba diyorum bu tarz dergiler ömürlerini tamamladılar mı? Acaba artık okurun 7-8 sayfa okuduktan sonra beklemeye tahammülü yok mu, bölük pörçük ilerleyen hikayeden keyif alamıyor da tamamını mı istiyor? Acaba haftalık bir yayın mı uygun olur böyle bir dergiye?
bugünkü çocukların şansızlıklarından biri de bu tür Çocuk Dergilerinin artık çıkmaması. Miço ( Milliyet Kardeş) bu boşluğu dolduramıyor.
Ben Ten, Bakugan gibi dergileri saymıyorum bile.
Eh yaşım elvermesine rağmen çizgi roman dergilerine bulaşmayanlardandım ben. O zamanlar Burhaniye'ye mi gelmiyordu böyle degiler, yoksa geliyordu da bizimkiler mi almıyordu hatırlamıyorum. Tay ve Alfa gelirdi ama "gasteci ali"' ye. Hayal meyal bir aile dostunun evinde Doğan Kardeş'ler hatırlıyorum.
Hipnoz'a gelince. Edirne'de ilk gördüğümde pek yüz vermemiştim. Tüyap'ta İlhan Yılmaz'la tanışına kadar aklıma bile gelmemişti. Bunun en önemli sebebi sanırım kapakları. Her ne kadar kapakta "aylık çizgi roman dergisi" yazsa da ikna olmadım. İtiraf edeyim mizah dergisi sandım. İki dergiye 10 TL vermek istemedim. Tüyap sonrası 3-4 sayıların satıldığı paketi buldum Edirne'de. Evet 3-5 sayfalık çizgi roman okumak kesmiyor pek. Ama yine de bu arkası yarın mantığının garip bir çekiciliği var. İnsanı merakta bırakıyor falan. Yalnız düzensiz periyotlar asıl can sıkıcı kısmı işin.
Bu tip dergilerin en önemli avantajı yeni çizerlere isimlerini tanıtabilecekleri bir mecra sunması. Ya da kitap olarak basılması zor, riskli işleri bize tanıtması. Dorukhan Özcan'ın "Altemur Han'ın Üç Oğlu " macerası mesela. Şahsen "Tarihi Türk Çizgi Romanı" ekolünden pek hazzetmesem de bu türün istisnai bir çalışması bence. Devamını merakla bekliyorum.
Hipnoz'a düzenli bir yayın periyodu ve uzun ömürler dileyerek bitireyim yazımı. Umarım yeni çizerlere daha çok şans verirler.
Dorukhan bizim forumun üyelerinden "ferzan"dır. Bilmeyen arkadaşlara hatırlatma yapayım istedim.
Arkadaşlar ödüllü çizgi roman dergileri konusu ile ilgili atılım süresi dolmuştur. Yapılan çekilişle 3'er takım Hipnoz kazanan arkadaşlar aşağıda açıklanmıştır. Kendilerini kutluyoruz. En kısa zamanda sizinle bağlantı kurulacaktır. Bir sonraki konuda görüşmek üzere..
1) Mcyz
2) Tunaorhun
3) Mr Q