Altın Madalyon

Çizgi Roman Üzerine Genel Paylaşımlar => Çizgi Roman Üzerine Genel Paylaşımlar => Kardeş Siteler => Konuyu başlatan: tommikser - 02 Mart, 2011, 15:49:35

Başlık: ÇROP
Gönderen: tommikser - 02 Mart, 2011, 15:49:35
Demin Çrop'a gireyim dedim bir baktım ki site mahkeme kararıyla engellenmiş.Acaba ben mi yanlış gördüm.Bir girip baksanıza.Neden oldu acaba?Çok şaşırdım gerçekten
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: pizagor - 02 Mart, 2011, 15:53:55
Ben de bir bir süredir şirketimden kendi bloğuma 'www.pizagorgunlukleri.blogspot.com'a giremiyorum. Sonrasında Çrop ve Zagor'un Sözü Bu bloglarına da bağlanamayınca bunların ortak noktasının blogspot olduğundan hareketle, topluca bir blogspot engellemesi var diye düşünmeye başladım...
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: Lami Tiryaki - 02 Mart, 2011, 15:57:53
Bu gün yemekte konuşuluyordu, dijitürk maçları blogspottan yayınlanıyormuş galiba. Dijitürkte mahkeme kanalıyla kapattırmış topunu. Varlığını unuttuğum bir blogum vardı, Lami'nin Yeri. O da açılmıyor galiba o da kurban gitti :)

Selamlar
Lami
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: tommikser - 02 Mart, 2011, 16:02:10
Tam bize yakışır bir olay.Binlerce Blog gitsin bir kaç kişi yüzünden.Nasıl bir ruh sağlığıdır bu  yarabbim.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: V - 02 Mart, 2011, 16:03:16
DNS ayarlarınızı değiştirerek istediğiniz her siteye,bloga girebilirsiniz.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: kalidor - 02 Mart, 2011, 16:45:53
Youtube kapalıyken Tayyip Erdoğan bile ben youtube girebiliyorum demişti :) DNS ayarlarını değiştirmek gerek yani. Yine arada girmezse yeni DNS ayarları ile de güncellenmeli.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: darkwood - 02 Mart, 2011, 16:52:35
Alıntı yapılan: kalidor - 02 Mart, 2011, 16:45:53
Youtube kapalıyken Tayyip Erdoğan bile ben youtube girebiliyorum demişti :) DNS ayarlarını değiştirmek gerek yani. Yine arada girmezse yeni DNS ayarları ile de güncellenmeli.
Bu DNS ayarlarını nereden bulup güncelleyebiliriz.
Bu arada Tayyip abide DNS ayarlarını güncellemişmi?  ;D
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: V - 02 Mart, 2011, 17:09:52
Mahkemenin kararı sadece Türk Telekom'un sunucularını(DNS) bağlıyor.TT.'un dışında istediğiniz sunucuyla,daha da hızlı bağlanabilirsiniz.Yasal olarak sunucu seçiminizi engelleyen bir durum yok ama nereye bağlanıp ,ne yaptığınız sizin sorumluluğunuzda.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: kalidor - 02 Mart, 2011, 18:20:54
Alıntı yapılan: darkwood - 02 Mart, 2011, 16:52:35
Alıntı yapılan: kalidor - 02 Mart, 2011, 16:45:53
Youtube kapalıyken Tayyip Erdoğan bile ben youtube girebiliyorum demişti :) DNS ayarlarını değiştirmek gerek yani. Yine arada girmezse yeni DNS ayarları ile de güncellenmeli.
Bu DNS ayarlarını nereden bulup güncelleyebiliriz.
Bu arada Tayyip abide DNS ayarlarını güncellemişmi?  ;D

Mesut abi googledan DNS ayarları diye yazınca aşama aşama nasıl yapılacağını gösteren siteler çıkıyor. God Save the Google :D
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: Hayal Kahvem - 02 Mart, 2011, 21:25:39
Selamlar,
Köyde yaşıyorum ama bloglara girebiliyorum..

Daha öğrenemeyenler için buyrunuz.. Böyle girebilirsiniz :)

Blogspota bu yolla girebilirsiniz...

Denetim masası

Ağ ve internet

Ağ paylaşım merkezi

Bağdaştırıcı ayarlarını değiştir

Kablosuz ağ bağlantısı

Özellikler

TCP/IPV4  bul ve tıkla

DSN sürücü adreslerini değiştir

212. 175. 13.  116

212. 156. 4. 1

Tamam
Kolay gelsin..

Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: Hayal Kahvem - 02 Mart, 2011, 21:31:49

Binlerce kasırga aşkına! Bir kişi de hayal kahvem'e baktım.. Bağlanamadım dememiş.
ÇROP
Pizagorun günlügü
Zagor'un söz bu

kontrol edildi ve hayal kahvem kontrol edilmedi öyle mi?
Atalarımın bütün bıyıklıları adına!!!!  :'(

Bi de yukarıda öğretiyorum nasıl bloglara girilebileceğini...
Saftoriğin biriyim.... Bir daha tastikledim.

Siz "küsmek" nedir bilir misiniz???? ???

KÜSTÜM!


Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: hanac - 02 Mart, 2011, 21:35:25
Arkadaşlar Hayal Kahvem'e erişim engellenmiş.

Neler oluyor ???  :)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: Huma - 02 Mart, 2011, 22:42:41
Bu kadar basit işte sansürlemek...
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: altay1944 - 02 Mart, 2011, 22:57:33
Dns ayarlarıyla geri geliyor arkadaşlar sorun yapmayın .Tamam kapakmak doğru değil ama onlarınki çaresizlik.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 03 Mart, 2011, 02:55:28
Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 02 Mart, 2011, 21:31:49

Binlerce kasırga aşkına! Bir kişi de hayal kahvem'e baktım.. Bağlanamadım dememiş.
ÇROP
Pizagorun günlügü
Zagor'un söz bu

kontrol edildi ve hayal kahvem kontrol edilmedi öyle mi?
Atalarımın bütün bıyıklıları adına!!!!  :'(


Bir iki p.ç kurusu maç yayınladı, hep birlikte gol yedik Vildan. Huysuzluk yapıp kendine kırmızı kart göstertme şimdi :P Hem ayrıca ben baktım hayalkahvem'e... Sanki bir blogger kapalı olunca diğeri açık olacakmış gibi :(
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: Hayal Kahvem - 03 Mart, 2011, 11:38:02
vay canına sayın seyirciler.. dün gece yazdım küstüm diye.. sonra anne sözü dinler gibi masum gittim uyudum.
şimdi işimin arasında bi bakayım altın madalyona dedim.. karamba karambita... böyleyken böyle demek ki.. bitti :o
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: yunusmeyra - 17 Ocak, 2012, 16:50:38
"Çizgi Roman Derneği (ÇRD)'nin Çizgi Roman Okurları Platformu (ÇROP)'na verdiği destekle ikincisi düzenlenen Türk Çizgi Roman Okurları Ödülleri oylaması sona erdi. Çizgi roman okurlarının 2010 yılı içinde basılan çizgi romanlar üzerinden belirlediği adaylara çizgi roman okurları oy verdi ve çizgi romanın "en"leri belirlendi
sonuçlar için:
http://cropcizgiromanodulleri.blogspot.com/2011/11/2011-cizgi-roman-okurlar-odulleri.html (http://cropcizgiromanodulleri.blogspot.com/2011/11/2011-cizgi-roman-okurlar-odulleri.html)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: pearl jam - 17 Ocak, 2012, 16:56:00
Ben hala 2012 de niye 2010 yılını oyladığımızı anlamadım ya neyse :)

Tüm kazananları tebrik ediyorum
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: DAMPYR - 17 Ocak, 2012, 19:39:53
ne yazık ki en iyi çizgi roman forumunu çizgi diyarına kaptırmışız.2011 ve 2012 yi Altın Madolyonun alması için çalışmalıyız arkadaşlar.... 8) ;)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: hanac - 17 Ocak, 2012, 19:43:52
Oy veren herkese teşekkürler.

Çizgi Diyarı'nı tebrik ederiz.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: DAMPYR - 17 Ocak, 2012, 20:00:13
Alıntı yapılan: hanac - 17 Ocak, 2012, 19:43:52
Oy veren herkese teşekkürler.

Çizgi Diyarı'nı tebrik ederiz.

tabi bu arada Çizgi Diyarını bende tebrik Ediyorum..... 8) ::)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 17 Ocak, 2012, 20:42:27
Çizgi roman adına birşeyler yapmaya çalışan, seven, okuyan, okutan, yazan, çizen herkes kazanmıştır kanımca.

Oylama da ayrı bir güzellik tabi, tüm kazananları tebrik ederiz.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 19 Ekim, 2013, 14:09:33
2006 yılı Nisan ayında kurulan ÇROP bu sene 7. yaşını kutluyor. Bu yedi sene içinde akademilerden anaokullarına, şirketlerden derneklere kadar onlarca çizgi roman atölyesi, etkinliği ve yarışması düzenledik. Sanal alemde gerçekleşenlerin sayısını bile unuttuk. Paylaştığımız inceleme, araştırma ve eleştiri yazılarıyla da çizgi roman alanında uzmanlaşan bir haber merkezi oluşturduk.

Şimdi, bu sene, 11 Kasım 2013 tarihinde sona erecek Hürriyet Gazetesi Bumerang Ödüllerine "En Uzman Blog" dalında aday olduk. Haliyle de oy bekliyoruz. Muhtemelen kazanamayacağız ama çizgi romanı her alanda duyurmak, hatırlatmak, okutmaya teşvik etmek üzere çokça oy alma umudunu taşıyoruz.

Oy vermek isteyenlere link:
   
http://bumerang.hurriyet.com.tr/bumerang-odulleri/37711.htm (http://bumerang.hurriyet.com.tr/bumerang-odulleri/37711.htm)

(http://2.bp.blogspot.com/-ALr6BWF2jkw/UmIaL1giIBI/AAAAAAAAVBg/PfBk3cejv64/s400/600x300-v2.jpg)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: darkwood - 19 Ekim, 2013, 14:17:09
Oyumuzu verdik, hayırlısı olsun.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: Harun Ça - 19 Ekim, 2013, 14:50:11
Ben de oyumu verdim.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 07 Aralık, 2013, 16:48:34
Kral Conan "Zeynep"le Evlenmiş!

Acaba Türkiye'de bir dönem çizgi roman okuyup da Conan'la tanımamış olan var mıdır çok merak ediyorum. Sonra "Hiç kendini Conan yerine koyarak hayal kurmamış okur olmuş mudur?", "Maceralarının birçoğunu ezberlememiş olan var mıdır?" ve "Aşklarını yakından takip ederek imrenmeden okumayı sürdürebilmiş olanlar olmuş mudur?" soruları takip ediyor ilk soruyu. Tabii detaya girersek "Kraliçe Zenobia'yı (Zeynep'i) bilmeyen var mıdır acaba?" sorusu da bunlar arasına katılır.

Ümit Kireççi   -   umitlia@gmail.com


(http://1.bp.blogspot.com/-3pZ9GMljqfk/UoM9dyLB0SI/AAAAAAAAVS4/To4jcKXfqJQ/s320/tumblr_m9sve4noVl1r0rrcuo1_500+-+Kopya.jpg)
Zeynep deyip duruyorum ve bazılarınızın "Nasıl yani?" dediğini duyar gibi oluyorum ama o konuya girmeden önce az biraz daha kenarında dolaşmam gerekiyor beni bağışlayın lütfen.
Tarihler 1932'yi gösterdiğinde genç yazar Robert E. Howard Conan'ın öykülerini yazmaya başlamış, hayali bir zaman diliminin yenilmez güçlü barbarını okurlarının beğenisine sunmuştu. Dört sene süren birliktelikleri yazarın intiharıyla son bulmuş olsa da Conan çeşitli dergilerde farklı yazarlarca yaşatılmaya devam etmiştir. Özellikle Frank Frazetta'nın kapak çizimleriyle unutulmaz bir görsellik kazanan seri 1970 yılında Stan Lee'yle Roy Thomas'ın kararıyla çizgi romana uyarlanmıştır. Barry Windsor Smith'in çizgileriyle bir başka anlatım biçiminde okura sunulan Conan comics alemindeki "Sword and Sorcery" akımının da öncüsü olacak, çeşitli yayınevlerinin benzer kahramanlar ortaya çıkarmasına vesile olacaktır.

Conan, Cimmerya adlı bir kuzey ülkesinin ferdi olarak dünyaya gelmiş, kendi memleketindeki savaşların dışına taşarak dünyayı gezmeye çıkmış ve hırsız, korsan, paralı asker, general, komutan, nihayetinde de kral olmuştur. Ve bu süreç içerisinde de Valeria gibi kısa süreli sevgilisi olmuş, Red Sonya'yla dalaşmaları sevgililerin flörtleşmesini andırmış, ölümüne kadar ve hatta ölümünden sonra ölümsüzleşen Belit'le muhteşem bir aşk yaşamıştır. Tabii yine okurların yakından bildikleri üzere hemen her hikayesinde de kaçamakları ve gönül eğlenceleri olmuştur birkaç on tane.

Ama elbette her ilkbahardan sonra yaz, peşinden de sonbahar gelir. Conan, Akilonya'da paralı askerlik yaparken yaşı 40'a dayanmış, bedenen ve zihnen belli bir olgunluğa ulaşmışlığın yanı sıra belli bir dinginliğin de özlemini duyar olmuştur. Kral'ın onu öldürmeye kalkışması ve zindandan kaçışının ardından geri dönerek tahtı ele geçirmesi de bu dönemiyle birlikte kaçınılmaz olmuştur. Belki daha genç olsa atını sürer o krallıktan uzaklaşır, serüven peşinde koşardı. Hem belki de kral olmayarak daha sonra onu kurtaracak olan genç kadına geri dönmez, onu güzel bir anı olarak zihninde saklardı.

İşte bu yaş, krallık seçimi ve kendisini kurtaran kadına geri dönüş seçimi onu Kral olmaya, onu kurtaran kadını Kraliçesi yapmaya, beni de artık Zeynep'i yazma noktasına getirecektir.

ZEBOBİA

Hatırlanacağı üzere Conan Pict diyarında geçirdiği zor ve mücadele dolu yılların ardından halk tarafından sevilmeye başlamıştır. Bu durum kralın gözünü korkutmuş ve ona tuzak kurmasına sebep olmuş, Conan taraftarlarıyla kendi ordusu arasında gerçekleşecek çekişmeli bir savaşa yol açmıştır. Savaşın galibi Conan olmuş ve tahta çıkmıştır. Elbette taht yatma yeri değildir ve küçük bir taçla birçok sorumluluk da akın edecektir. Dostlarının yardımıyla Akilonya'yı yaşanabilir bir ülke haline getiren Conan dış ilişkilerde bulunarak başka ülkeleri ziyarete gider.
Bu ziyaretlerden biri Nemedia'ya gerçekleşir ve Conan tuzağa düşürülerek zindana atılır. Onu oradan daha sonra kraliçesi yapacağı Zenobia adlı genç ve el değmemiş bir cariye kurtarır. Conan'ı ziyafette görmüş ve uzaktan aşık olan genç kadın ölümü göze alarak tehlikeye atılır ve onu özgürlüğüne kavuşturur.

(http://4.bp.blogspot.com/-SzTyROR7Vig/UoM9dTXnhbI/AAAAAAAAVSo/WJn8aLGPSI8/s320/300px-Herbert_Schmalz-Zenobia.jpg)
Bu olaylar artık durulmaya ve çoluk çocuğa karışmaya hazır Conan için yeterli gelir, geri döner Zenobia'yı kurtarır ve kraliçesi yapar. Bu şekilde adları Conan'la birlikte anılan ve her biri efsaneleşen kadınlardan sonra Zenobia hepsinin yerini alacak kişi olacaktır.

Bu evlilikten biri kız ikisi erkek üç çocukları olur. Bir oğulları kaçırılır, yerine başka bir bebek konur, sonra oğullarına kavuşurlar ama kavuştukları gün de ölümüyle yıkılırlar. (Ne yalan söyleyeyim, Conan'ı hep çok sevmişimdir ama fantastik ve macera dolu arka planına rağmen Conan'ın en insansı dönemlerini başarıyla işlediği için ben krallık dönemini ayrıca severim.)

Ama güzel olan şey bu çiftin birlikte yaşlanıyor olmaları, birbirlerine destek olmaları, acıyı birlikte göğüsleyerek sevinci birlikte yaşamış olmalarıdır (Okuyacakların keyfini kaçırmamak için daha detay yazamıyorum).


Zenobia, sıradan bir cariye olarak okurla tanışmış olsa da zor durumlarda tam bir Kraliçe gibi davranarak tahtı hak ettiğini defalarca göstermiştir. Zaten ismin geldiği kaynak da işte bunu gerektiriyordur.

Zenobia of Palmira

Bilindiği üzere Robert E. Howard, Conan'ın yaşamını üzerine kurguladığı zaman diliminde onlarca ülke, şehir, coğrafi şekil, tanrılar sistemi ve insan isimleri kullanmıştır. Bu kullanılan adların; en azından çizgi roman uyarlamasındakilerin, çoğunluğu tarihin tozlu sayfalarından alınarak kullanılmıştır. Haliyle ismin geldiği kültürel köken baz alınarak bir yaşam tarzı ortaya konmuş, çizerler o kültüre özgü desenleri kullanarak son derece keyifli bir ortam yaratabilmişlerdir.

Zenobia adının geldiği kaynak aslında bize pek de uzak olmayan bir yerdir. Hatta Conan'ın Cimmerlerinin Türk olduğu iddiasını da göz önüne alırsak daha da önem kazanacak niteliktedir. Zenobia isminin kaynağı bugünkü Suriye'dir. Ve belki de benim akrabamdır (sonuçta İskenderun'luyum ve uzak akrabalarım hala orada yaşıyor... veya ölüyor).

Tarihi şahsiyetlerin isimlerinin Conan'da yer alması gereğinden yola devam edersek Zenobia adının Suriye'de bir dönem varlık göstermiş Palmira İmparatorluğunun kraliçesinden geldiğini iddia etmem yanlış olmaz sanırım.

Palmira İmparatorluğu, M.Ö. 260-273 yılları arasında varlık göstermiş bir devlettir. Roma valisinin Roma'dan koparak merkezi Palmira'da olan bir devlet kurmasıyla ortaya çıkmış, Valinin ölümün ardından yönetimi ele alan kraliçe Zenobia ve oğlu tarafından büyütülmüş, bugünkü Suriye'nin büyük bölümüyle Anadolu'nun Antakya'dan başlayarak doğu ve güneydoğusunu ele geçirilmesiyle büyütülmüştür. Ancak Roma'nın kaybedilen toprakları geri almaya karar vermesiyle birlikte bu devletin varlığı sona ermiş, Palmira şehri yıkılmış ve bir daha tarihte önemli bir yer alamamıştır.

Kraliçe Zenobia, Roma İmparatoru Aurelian tarafından tahttan indirilerek esir edilmiş, İtalya'nın Tibur (Tivoli) şehrinde sürgünle/esirlik arasında bir cezaya mahkum edilmiştir.

İşte ben diyorum ki Conan'ın eşi, Kraliçe Zenobia'nın isim ve varlık kökeni bu Kraliçe Zenobia'dır.

Zeynep

"Peki Conan neden Zeynep'le evli olsun ki? Kadının adı Zenobia'ymış?" demeyin, bu kadar okuduysanız az sabredin.

Aşağıdaki bölümü olduğu gibi Vikipedi'den aktarıyorum:

"Zenobia, Iulia (veya Julia) Aurelia Zenobia ismiyle 240 yılında doğdu. Arapça; Zenübya Bat Zaddai ya da (الزباء بنت عمرو بن الظرب بن حسان ابن أذينة بن السميدع); Antik Yunanca; η Ζηνοβία, Türkçe'de ise Zennube veya Zeynep olarak bilinir. Ayrıca Zeynubiye, Zenobiya, Zabuniye, Zaynubiye, Zeyneb, Zeyno gibi isimlerle de bilinir. Aramicesi (İbrani Alfabesiyle) ספטמיא בת זבי נהירתא וזדקתא מלכתא 'dir."
Bazı kaynaklarda Xenobia veya Septimia Zenobia şeklinde geçmektedir. (Evlendikten sonra kocası Septimius Odaenathus'dan Septimia ekini almıştır.) Resmi dökümanlarda Zenobia, Bat-Zabbai (Al-Zabba'nın kızı) olarak adlandırılmıştır, Zenobia ve annesi Al-Zabba ismiyle anılmıştır, bunun anlamı "güzel, uzun saçlı biricik"dir. Zeynep ismi ise Arapça "Zeyn-u Eb" den birleştirilmiş bir kelime olup, "Babasının süsü" ya da "Babasının güzelliği" anlamına gelmektedir."

***
Conan Türk, Kraliçesi Suriye'li... Adı da Zeynep... Ve bugünlerde yaşanan kardeş katlindeki rollerimiz... Politik gönderme yapmak niyetinde değildim, hatta bir anlamda Conan'ın Türklüğü üzerinen kurgulanmaya çalışılan komplo teorisini ön plana çıkarmaya da çalışmayacaktım ama yazını akışı duyarlılığımı harekete geçirdi bağışlayın.

Uzun bir yazı oldu, umarım keyif almışsınızdır. Ben yazım için bir şey diyemiyorum kararı siz verin ama bu bilgiyi edinmiş olmamın bana verdiği hazzı anlatamam.

Çizgi romansız kalmayın.

Kaynaklar
http://conan.wikia.com/wiki/Zenobia
http://tr.wikipedia.org/wiki/Zenobia
http://en.wikipedia.org/wiki/Zenobia
http://tr.wikipedia.org/wiki/Palmira_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu
http://tr.wikipedia.org/wiki/Zeynep
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: alan ford - 07 Aralık, 2013, 17:36:04
  Ses olarak Zennube'ye daha yakın ama Zeynep daha güzel tabii ki.  Dünyanın en güzel ,  en faideli bilgilerinin "fuzuli" bilgiler olduğunu düşünen biri olarak çok sevdim bu paylaşımı. Teşekkürler
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: kalidor - 07 Aralık, 2013, 21:06:37
Bu müthiş paylaşım için teşekkürler Ümit Abi  :) Kimmerlerin bir Türk kavmi olan İskitlerden kaçarak Kafkaslardan Doğu Anadolu'ya inmeleri oradan da zamanla Lidya'yı işgal edip, Balıkesir'in Edremit ilçesine taraflarına yerleştikleri tarihi gerçekler. Ne kadar isim benzerliği olsa da Robert E. Howard'ın Conan'ı tasarlarken aklındaki mensup olduğu coğrafya bence kendi kökenlerinden de dolayı İrlanda-İskoçya. Özellikle dağlık bir ülke olan İskoçya (Highland) çizgiromandaki Kimmerya tasvirlerine uyan bir ülke. İriyarı uzun boylu birisi olan Howard, gençliğinde boks ve vücut geliştirme gibi sporlarla da uğraşmıştır. Zamanında Conan bölümünde tanıtımını yaptığım (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,6019.0.html) ilk dönem hikayelerinden olan HAWKS OF OUTREMER'daki haçlı şövalye Cormac Fitzgeoffrey olsun Kral Kull olsun Conan gibi anti-hero özellikleri taşıyan benzer karakterlerin farklı çağlardaki izdüşümleri gibi.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: connyapku - 08 Aralık, 2013, 05:58:12
Harika bir yazi olmus. Cok severek okudum. Tesekkurler
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 08 Aralık, 2013, 14:13:19
  ;D Güzel sözler için teşekkürler ederim. Seviyorum böyle küçük detayları... Sonra da çıkıp teneffüslerde araştırma yapıp yazı yazıyorum görüldüğü üzere. Neyse ki 4-6 yaş arası delilerden biraz enerji kalıyor geriye de yazımı tamamlayarak paylaşabiliyorum.

Kalidor :) Bazı araştırmacılar inatla Keltlerin Türklerle akraba olduğunu iddia ederken bazıları İrlandalılarla Türklerin aynı kökten geldiğini savunuyordu diye hatırlıyorum. Ama kaynak sorma şimdi on-onbeş kutuyu deşmem gerekir bulmam için. Neticede söylemek istediğim odur ki her şekilde Conan Türk'tür türk kalacaktır...! En azından benim komplocu beynimde :)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: haysat - 08 Aralık, 2013, 20:48:59
Ümit yazını büyük bir keyif alarak okudum.

Harika detaylar verip, Kraliçe Zenobia'yı (Zeynep'i) öğrenmiş olduk.

"Zeynep ismini çok severim" bu arada.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: Tarkan Kurt - 09 Aralık, 2013, 10:16:30
Çok güzel, keyifli bir yazı. Bence bütün süper kahramanlar da Türktür. Kökenlerini araştırmak lazım.  :)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 20 Aralık, 2013, 10:30:29
ÇROP'tan Etkinlik Duyurusu:

Madem "kutu olayı" o kadar gündemde, o halde raflarda kendine yer bulunmayan çizgi romanlarımızın kutulardaki fotoğraflarını paylaşalım!

Siz fotoğraflarınızı gönderin biz paylaşalım!

adresimiz: croplatform@gmail.com

Kutulardaki gerçek hazinelerimizi herkes görsün!

(https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/1501750_1431252610437612_1282048056_n.jpg)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 23 Ocak, 2014, 21:49:24
Çizgi Roman Gurusu Alan Moore: "Süper-kahramanlar kültürel felakettir"
Kaynak - The Guardian
Yazan: Alison Flood
Çeviri: Gönül Öztopuz


*

Watchmen'in yaratıcısı, bir röportajında süper-kahramanların tehlikeli bir çılgınlık haline geldiğini ve kendisinin de kamunun gözleri önünden çekilmeyi planladığını açıkladı.

Alan Moore: Sözleşmelerini sona erdirmeyi ve "işlerinin kendisi için konuşmasını" planlıyor. Fotoğraf: Phil Fisk

Çizgi roman tanrısı Alan Moore, hikayelerinin ırkçı karakterler ve kadınlara karşı aşırı miktarda seksüel şiddet içerdiği yönündeki suçlamaları düşürdükten sonra kamu önündeki yaşamını bitireceğine dair geniş kapsamlı bir bildiri yayınladı.

Watchmen'in yazarı, ayrıca Slovobooks'dan Pádraig Ó Méalóid tarafından yapılan "Son Alan Moore Röportajı?" başlıklı uzun röportajını da bu bildiride kullandı. Bu röportajı kullanmasının amacı aslında geçtiğimiz yıl Guardian'da yayınlanmış olan, "günümüz yetişkinlerinin süper-kahramanlara olan ilgisinin tehlikeli bir çılgınlık potansiyeli taşıdığına dair" inancını açmaktı.

Moore, Ó Méalóid'e "Benim fikrime göre, 20. Yüzyılın ortalarında başlangıç noktalarında olan çocukların karakterlerinde kesinlikle var olan bu kucaklama, modern varoluşun şüphe götürmeyen ezici karmaşasından kaçmayı işaret ediyor gibi görünüyor," diye yazdı.

"Bana öyle geliyor ki halkın önemli bir bölümü, gerçekte içinde yaşadıkları gerçekliği anlamayı denemekten vazgeçmiş, bunun yerine DC ya da Marvel Comics tarafından sunulan genişleyen, anlamsız ama en azından hala sınırlı olan evrenleri kavrayabilecekleri sonucuna varmışlardır. Ayrıca, kültürel evreye hükmedercesine çöreklenmiş olan bir önceki yüzyılın efemeridine (kısa ömürlü) sahip olmanın da, potansiyel ve kültürel olarak felaket getireceğini gözlemlemekteyim."

Ödüllü yazar Moore bu röportajını, -Florence Upton'ın 1895 tarihli Golliwogg yaratısına dayanan- Galley Wag karakterinin de dahil edildiği eleştiriye gönderide bulunmak için kullandı. Ve "Burası, Golliwogg gibi bir karakterin 'geliştirilmesini' deneyen iki beyaz adamın yeri değil' fikrini çürüttü. Moore'un Ó Méalóid'e söylediklerine göre, "bu fikrin hiçbir yazar ya da sanatçının, kendilerinden farklı bir ırka ait karakterleri kullanarak haddini aşmaması gibi bir varsayım üzerine dayandırılmakta olduğu anlaşılmaktadır."

"Bu prensibin neden sadece ırk sorunu ile -özellikle de siyah ve beyaz ırklarla- ilişkili olması gerektiğine dair belirgin bir neden göremiyorum. Sonra da, bu prensibin farklı etnik kökenler, cinsiyetler, cinsel tercihler, dinler, politik bakış açıları ve muhtemelen bütün insanlar için bütün bu meselelerden çok daha önemli olan bir ayırım olan sosyal sınıflardan gelen karakterler için de genişletilmesi gerektiğini varsayıyorum.

Eğer bu sınırlama evrensel olarak benimsenmiş olsaydı, William Shakespeare'den beri neredeyse bütün yazarların etkin bir biçimde dışlanacağı bir ortam olacak, orta sınıftan gelen ve daha alt sınıflarla ilgili konulara değinen yazarlara sahip olmayacaktık."

Moore, ayrıca yapıtlarının "hikayelerinde bulunan tecavüz veya tecavüze yeltenme örnekleri ile, kadına yönelik cinsel şiddet yaygınlığı" ile karakterize edilmesinde de kendisini şu sözlerle savundu: "Yapıtlarımda karakterlerin kendi rızalarıyla girdikleri ve buna bağlı olarak haz veren cinsel ilişki örnekleri, cinsel şiddet örneklerinden çok daha büyük oranda yaygındır. Yapıtlarımda ayrıca, cinsel şiddet çeşitlerinden çok daha yüksek oranda cinsel olmayan şiddet olduğu açıkça görülebilir."

"Tecavüz ve aile içi cinsel taciz de dahil olmak üzere cinsel şiddet, hikaye örgüsüne uygun ya da gerekli olduğu durumlarda yapıtlarımda belirtilmelidir. Bunun alternatifi, bütün bu şeylerin var olmadığını veya hiç yapılmadığını ima etmektir. Bu da bu tür olayların meydana geldiği belirli bir ölçek üzerinde, her yıl gerçekleşmekte olan cinsel soykırımı inkar etmeye denk düşecektir."

"Neden cinayet, popüler kurgumuzda fazlasıyla sunulurken cinsel doğaya sahip suçlar göz ardı edilerek olması gerektiğinden de az gösterilmektedir?" diye sorar. "Elbette tecavüz cinayetten daha kötü olduğu için olamaz, acaba bu nedenle mi 'kelimelerle anlatılamaz' özel bir statü hak etmektedir? Elbette, tecavüzün cinayetten bile kötü olduğu fikrini öne süren son insanlar, Viktorya döneminin hassas yetiştirilen sınıflarıydı... Şimdiye dek, şiddetli ve ölümcül olayların tasvirleri korkunç ve kötü niyetli bir şekilde yüksek çözünürlükte en ince detaylarına kadar gösterilirken ve bu her nasılsa sağlıklı ve gayet normal olarak kabul edilirken, cinsel suçların da günümüzdeki türleriyle tasviri kaçınılmaz olarak dikkate alınmalıdır."

Moore, Ó Méalóid'e bunları Noel'de yazdığını söyleyerek sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"Çoğunuzun haklı olarak ailesiyle ve sevdikleriyle huzur bulduğu bugünlerde ben, tecavüze olan takıntımla ilgili iddialara cevap verip yıllar önce ırkçılıkla ilgili fikirlerime istinaden sorulmuş soruları yeniden cevaplandırıyorum. Eğer yorumlarım ya da görüşlerim böylesi fırtınalar kopmasına neden olacaksa, bütün bu röportajlarda geçirdiğim süreleri ciddi anlamda sınırlamak ve nadiren göz önüne çıkmak isteklerim de göz önünde tutulursa sadece benim için değil, ilgili herkes için bu yorum ve görüşleri yayınlamaya son vermek daha iyi olurdu. İşlerim benim yerime konuşsun. Hem başka yazarların yapıtlarının okuyucusu hem de bir yazar olarak dürüstçe hep beklediğim ve istediğim bu olmuştur"

"Hayatımın yetmiş yılını geride bırakırken burada söylemek istediğim, daha önceleri olduğu ölçüde kamu önünde olduğum bir hayatı artık istemiyor oluşum ve işlerimi kesintiye uğratmadan yapma arzumdur."
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 01 Mart, 2014, 16:54:18
"Türk Çizgi Romanı Nerede?" Panelinden Kareler

27 Şubat 2014, Perşembe günü Doğuş Üniversitesi-ÇROP işbirliğiyle gerçekleşen "Türk Çizgi Romanı Nerede?" Paneli ve Çalıştayı gerçekleşti. Sayın Prof. Dr. Nazan Erkmen ile ÇROP yöneticisi Ümit Kireççi'nin girişimiyle son derece verimli geçen panellere üniversite öğrencileri, lise öğrencileri, farklı meslek gruplarından çizgi roman severler ve akademisyenler katıldı.

Görseller ve detaylar:

http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/2014/03/turk-cizgi-roman-nerede-panelinden.html (http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/2014/03/turk-cizgi-roman-nerede-panelinden.html)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 03 Mayıs, 2014, 02:15:06
(http://2.bp.blogspot.com/-yLNYSeilSo4/U2Qmp-o7o6I/AAAAAAAAWvg/6qaJ2GduAto/s1600/crop-2-2.jpg)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 05 Temmuz, 2014, 07:49:17
Biraz da eğlence :)

İstanbul amatör liglerinden Çırçırspor'da forma giyen Halit Nart aynı zamanda şarkıcı ve yapımcı kimliğiyle de tanınıyormuş ve kendisi "Çizgi Roman" adında bir single çıkarmış. İşte sözler, işte şarkı:

Bedenim yorgun taşıyamaz ki yeni birisi,
Üzerinde kapattığın yılların derin izi,
Gözlerin saklamak için uğraşsa da gerçeği,
Zamanın çaldıklarını getiremezsin geri.

Geçmişin içinde kaybolmuş şaşkın bakışlar,
Pişmanlıktan yenmiş titreyen dudaklar,
Kenarları kırışmış eski bir çizgi romansın,
Konuşma baloncuklarında hep "keşke" yazar.

Siyah beyaz bir film olsan adın mı olurdu?
Yıllanmış bir şarap olsan tadın mı kalırdı?
Bunca yıl bekledim de yorulmadan,
Çalan mı oldu ki kapımı?

Sevda ummadığın anda kapını çalar.
Sen son sayfayı yazarken hikaye başlar
Başrolde kendin varsın sanırken,
Anlarsın ki senden geçmiş tutkulu aşklar.

http://www.youtube.com/watch?v=oau-GHO8hx8
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: pizagor - 05 Temmuz, 2014, 09:29:47
İçinden çizgiroman geçen şarkılar diye bir başlığımızı vardı, oraya da kopyalıyorum bunu Ümit  :)

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,3344.msg25328.html#msg25328 (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,3344.msg25328.html#msg25328)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 20 Eylül, 2014, 02:31:36
Martin Mystere "Zagor"a karşı

(http://2.bp.blogspot.com/-6Eh28D-48x8/VBv--tQ35oI/AAAAAAAAXt0/CdOWxisicVA/s1600/zatenay.jpg)

İmkansızlıklar Dedektifi Darkwood'un Baltalı İlahına karşı... Mümkün mü öyle bir şey? Mümkün! Martin Mystere'nin Ekim 2014 sayısında bu ikili karşı karşıya geliyor. Bu hikayede Zagor Tenay'ın adı Za-Te-Nay olmuş ama... 19. yy'da kaleme alınmış bir romanın kahramanının aslında gerçekten yaşadığını, üstelik de onun uzak bir gezegenin ferdi olduğunu öğrenen Martin Mystere olağanüstü güçleri olan baltanın da sırrını öğrenir:

Kaynak - Bonelli
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 16 Ekim, 2014, 21:43:46
Kıvanç Belen'le KONTAKT Etkinlikleri Sohbeti

Cosplay, çizgi roman, bilgisayar oyunu, fantezi edebiyatı, illüstrasyon ve FRP'nin buluşma noktası haline gelen KONTAKT etkinlikleri bu sene beşinci kez bu alt kültürlere ilgi duyanları YTÜ'de bir araya getirdi.

Ayhan Keçecioğlu'yla birlikte gerçekleştirdiğimiz ziyarette organizasyona emek veren sayın Kıvanç Belen'le KONTAKT'ı konuştuk.

http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/2014/10/kvanc-belenle-kontakt-etkinlikleri.html
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: köstebek - 16 Ekim, 2014, 23:22:40
Ümit beyciğim, hayırlı akşamlar...

yazınıza uzun uzun göz atıp, fotoları inceledim... şehirimizde meğer pek güzel şeyler yaşanıyormuş, biz "körler diyarı"ndan kafayı pek çıkartmadığımız için haberimiz bile yok...
fotolardan birinde Marmara Çizgi ve bizim standı gördüm. bizim standın başında oturan hiç kimsenin olmaması çok hoş; önünde de hiçbir okurun olmamasıysa daha da hoş.

Konuyla hiç alakası yok, ama Marmara Çizgi yazısını ne zaman görsem, aklıma "köpek öldüren" geliyor...   
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 17 Ekim, 2014, 19:05:51
Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 16 Ekim, 2014, 23:22:40
Ümit beyciğim, hayırlı akşamlar...

yazınıza uzun uzun göz atıp, fotoları inceledim... şehirimizde meğer pek güzel şeyler yaşanıyormuş, biz "körler diyarı"ndan kafayı pek çıkartmadığımız için haberimiz bile yok...
fotolardan birinde Marmara Çizgi ve bizim standı gördüm. bizim standın başında oturan hiç kimsenin olmaması çok hoş; önünde de hiçbir okurun olmamasıysa daha da hoş.

Konuyla hiç alakası yok, ama Marmara Çizgi yazısını ne zaman görsem, aklıma "köpek öldüren" geliyor...

:) Efendim fotoğraf çekmek istediğimden stant önünü boşalttırdım, yoksa sıraya girmişti çizgi roman okurları, kıyamet gibiydi ortalık. Eminim satış elemanınız geriye sadece çuvalla para taşımıştır öyle yani :O)

Bu arada sizin eleman kibarlık edip çay ısmarlamaya gitmişti. Boşluk ondan. Müşteriler iki dakikalığına self servis takıldılar.

Bu da sana ve tüm sevenlere gelsin:

(http://3.bp.blogspot.com/_he49vIuLYWY/TJcB5rc3GLI/AAAAAAAAAFc/THpXguO4ORw/s320/k%C3%B6pek+%C3%B6ld%C3%BCren.bmp)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 22 Ocak, 2015, 08:57:22
Bonelli - Marvel Comics Crossoverları
İşte bunlar görmek istediğimiz hareketler.
Comics alemi fumetti alemine karşı... Veya omuz omuza
Tarasımcı Larry A. Camarda

Daha fazlası - ÇROP FACE SAYFASI
https://www.facebook.com/cizgiroman.okurlarplatformu

(http://4.bp.blogspot.com/-bjnfypHAVlQ/VMCXaXkhDYI/AAAAAAAAYjY/EVSdt9r5g9M/s1600/1395384_747079678699695_8564463718092599116_n.jpg)

(http://1.bp.blogspot.com/-JxQ9uxnZEBk/VMCXacJ8g2I/AAAAAAAAYjc/VZNWDU3YXT0/s1600/1902719_10153159369200809_1494861560601912137_n.jpg)

(http://3.bp.blogspot.com/-XDfksulboOs/VMCXVK_3KdI/AAAAAAAAYjA/GBqbGzb27Og/s1600/10409569_10153159369365809_256662348435585227_n.jpg)

(http://3.bp.blogspot.com/-JHZQDzNlrFQ/VMCXWzFB1AI/AAAAAAAAYjI/EUY5XJecrd4/s1600/10689836_747078758699787_5543203286954580699_n.jpg)

(http://2.bp.blogspot.com/-uIBP_vzqwkA/VMCXXme8xbI/AAAAAAAAYjQ/lWQ_TE9Bs_E/s1600/10931104_10153159369560809_696477174274851899_n.jpg)
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 11 Şubat, 2015, 19:14:19
Heidi'nin ayakları neden çıplaktı?

Hani üç paralık pedagoglar her fırsatta günümüz çizgi romanlarını ve çizgi filmlerini aşağılamak için dört elle sarılarak "Eskiden ne güzel Heidi çizgi filmi vardı" derler ya. İşte Heidi'nin yürek burkan gerçek trajedisini Sevim Akyürek kaleme almış. Umarım gönlünüz sızlar okurken. Bu sizin vicdanlı insanlar olduğunuzu gösterir.

Kaynak - Evrensel Kültür
SEVİM AKYÜREK
...
Verdingkinder... Bu kelimeyi, "Sözleşmeli Çocuk" diye çevirsek de Türkçeye, kapsadığı karanlık ve acı öyküyü bilmeden anlamını açıklayamayız. Bu yazıda onlardan "çıplak ayaklı çocuklar" olarak söz edeceğiz. Karlı dağlarla çevrili yemyeşil çimenlerin üzerinde, sardunyalarla ile süslü ahşap çiftlik evlerini gösteren kartpostal resimlerinden tanırız İsviçre'yi.
Alp'ler, peynir ve çikolatadan sonra İsviçre'nin simgelerinden biri sayılan Heidi'yi hatırlayın. Kırmızı yanaklı, basit elbiseli, hiç yorulmadan herkesin yardımına koşan bu kız çocuğu, hep çıplak ayaklarıyla geçer öykülerin içinden. Onun büyükbabası olarak izlediğimiz yaşlı çiftçiyle arkadaşı Peter'in ayakkabıları varken Heidi, keskin taşların üzerinde ve soğuk havalarda bile hep çıplak ayak koşar keçilerin peşinden.
Yaratıcısı Johanna Spyri, 53 yaşında yazdığı Heidi aracılığıyla, çıplak ayaklı çocuklar gerçeğinin üzerindeki toplumsal sır örtüsünün bir ucunu kaldırmıştır. Küçük kahramanı aracılığıyla, doğaya, insanlara, hayata Alpler'in öksüz kızının gözüyle bakarken, bütün Verdingkinder'lerin çocuk dünyalarına ve duygularına dikkat çekmeye çalışmıştır. Heidi, İsviçre'nin toplumsal tarihinde hatırlanmak istenmeyen bir gerçeğin simgesidir ve onun çıplak ayakları bugün çocuklara karşı işlenmiş bir suçun yarattığı utancın üzerinde koşuyor. Heidi çıplak ayaklıydı; çünkü çıplak ayaklar, erkek ya da kız bütün "köle çocukları" diğer çocuklardan ayıran keskin uçurumun simgesiydi.

- İsviçre'nin karanlık yüzü
- Yüzleşme
- Sanat ve edebiyatta köle çocuklar
- Dövüldüler, aşağılandılar, tecavüze uğradılar

Devamı - http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 01 Ocak, 2016, 13:10:11
Bütün X Ekibi Bir Bülent Ersoy Etmez

(http://2.bp.blogspot.com/-KWZSUCOly7E/VoZcaEmDihI/AAAAAAAAaWg/Sk9MUT30nQ0/s400/cyclops.jpg)

Devamı :)
http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/2016/01/butun-x-ekibi-bir-bulent-ersoy-etmez.html
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 06 Şubat, 2016, 11:36:59
Çizgi Roman Yazılarınızı Gönderin ÇROPBlog Köşenizde Yayınlansın
2006 yılından bu yana çizgi roman haberciliğini sürdüren, bıkmadan sıkılmadan etkinlikler yürüten, çizgi roman tanıtım ve incelemeleri yayınlayan ÇROPBlog yeni bir yapılanmaya hazırlanıyor. Bu yapılanmanın bir ayağı da "facebook, forum ve çeşitli küçük blogda yayınlanmış yazıların ÇROPBlog'da yayınlanması".

Çizgi roman tanıtımı, incelemeleri, görüşleri, eleştirileri yazan tüm amatör çizgi roman araştırma yazarlarına çağrıda bulunuyoruz. Kendi bulduğunuz köşe ismini bildirin, eski veya yeni tüm yazılarınızı croplatform@gmail.com adresimize gönderin yazılarınız internetin kaosu içinde kaybolacağına ÇROPBlog referansıyla her arama motorunda hemen görünür olsun daha çok okunsun.

Çizgi roman bir derya. Karakterlerden öykülere, dizilerden sinemaya geniş alana yayılmış bir okyanus. Her şeyi bilmemiz mümkün değil. Ama öğrenme şansımız her zaman var. Siz, amatör çizgi roman araştırma yazarları yazılarınızı herkesin ulaşabileceği bir alana gönderin, okuyanlar yeni bilgiler edinsin, sizler de yazdıkça çıtayı yükseltin, hedefinizi büyütün ve zamanı geldiğinde Gölge e-dergi, Yabani dergi, Posta Arabası, Boş Balon, Altın Madalyon e-dergi gibi çizgi roman alanında söz sahibi olan alanlarda yazmaya geçin.

Çizgi romanın,çizgi romanla ilgili yazı yazacak insanlara ihtiyacı var!

Osman Ülke "Osman'ın Çizgi Ülkesi"
Gaffar Efe Sarıhan "Gaffar'ın Karakter Köşesi"

Bu işi başlattılar, sıra sizde.
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 07 Mart, 2016, 20:54:21
999.942 blog ziyaret rakamımız :) Şunun şurasında 1 milyona ne kalmış?

http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 04 Ağustos, 2016, 19:44:31
Zagor'dan Ken Parker'a Saygı Duruşu

"Bazen güçlülerin bile yaptıkları haksızlıklar yüzünden cezalandırılmaları gerekiyor" diyor Zagor 233. sayfada.

Ve Ken Parker (Alaska) okumanın keyfine varmış olan herkes yazar Moreno Burattininin iki kahramanın söylemini birbirine yaklaştırdığını; hikaye benzemiyor olsaydı bile, hemen anlardı.

http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/2016/08/zagordan-ken-parkera-sayg-durusu.html
Başlık: Ynt: ÇROP
Gönderen: ümitkr - 04 Aralık, 2019, 13:04:15
YİĞİT Dediğin, MERT Dediğin, KAHRAMAN Dediğin

Kadını, çocuğu, yaşlıyı, çaresiz erkeği, hayvanı korur!

Ülkemizde sadece bu sene 309 kadın öldürüldü, onlarca çocuk cinsel istismara uğradı, binlerce insan ve hayvan şiddet gördü.

Bu şiddetin ve istismarların faili olarak karşımıza sürekli olarak kendini şerefli, yiğit, mert, kahraman olarak tanımlayan erkekler çıkıyor.

Biz ÇİZGİ ROMAN OKURLARI PLATFORMU (ÇROP) olarak tüm çizgi roman okurları adına sesleniyoruz:

YİĞİT Dediğin, MERT Dediğin, KAHRAMAN Dediğin

Kadını, çocuğu, yaşlıyı, çaresiz erkeği, hayvanı korur!

Biz Çizgi Roman Okurları çizgi romanlardan bunu öğrendik.

Şiddet, acizlerin, cahillerin, ahmakların ve basit insanların başvurduğu bir yöntemdir. İletişim kapılarının ardına kadar açık olduğu ve konuşmayla tartışmanın medeni seviyelerde gerçekleştiği ortamlarda mutlu olmak da kolay olacaktır. Ve hiç bir sorun çözümsüz değildir. Gün gelir ceket alınıp çıkılır gidilir, gün gelir başın dik hatanın acısını çekersin, gün gelir aşkını sevgini kalbine gömersin. Ama sonuç olarak şiddetten uzak bulacağın her sonuç kişiyi gerçek yiğitliğe, gerçek mertliğe, gerçek kahramanlığa ulaştırır.

Buradan çağrıda bulunuyoruz. Kişisel kızgınlığınıza, basit arzularınıza, maddi kaygılarınıza esir düşmeyin, teslim olmayın. İnsanlık onuru basit isteklerimizden değerlidir:

YİĞİT Dediğin, MERT Dediğin, KAHRAMAN Dediğin

Kadını, çocuğu, yaşlıyı, çaresiz erkeği, hayvanı korur!

(https://live.staticflickr.com/65535/49171287223_98597e6682_c.jpg)

Çizim - Volkan Akmeşe