Bugüne kadar ödüllü konularımızda frankofon, comics, çizgi roman dergileri hakkında neler yazdık neler.
Şimdi sıra birçok arkadaşımızın favorisinde:
Korkudan bilim kurguya, western'den polisiye'ye ülkemizde birçok fumetti okundu.
Sorum şu:
SİZCE İDEAL BİR FUMETTİ NASIL OLMALIDIR ? NASIL BİR FUMETTİ OKUMAK İSTERSİNİZ ?
16 Nisan 30 Nisan tarihleri arasında yazılarınızı bekliyoruz.
Sevgiler
Ödül var mı ?
Ödül var ise katılacağım, 1-2 fumetti okumuşluğum vardır. :)
Konunun adından da anlaşılacağı gibi ödül var. Hem de ne ödül:
Bir üyemize Prestij yayınlarından........
DURANGO 1-2
Evet!!! Sevgili İlhan sağolsun fırından yeni çıkmış dergi veriyoruz.
Katılacak mısın şimdi?
Bu biraz da "en sevdiğiniz fumetti hangisi?" sorusunun farklı bir şekilde sunulması. Burada adlardan çok türe yönelik bir soru içindeyiz.
Benim için ideal fumettinin mutlaka bir ana konusu olmalı. Aralıklarla konuya göndermeler yapılıp unutturulmamalı. Çizgi romanda uygun dozda gizem ve korkunun yeri olduğuna inanıyorum. Aşırı kanlı olmadan bir gerilim filmi gibi rahat oturmamıza izin vermeyecek şekilde heyecanı ayakta tutmalı.
Yardımcı karakterlerinin mutlaka bir arka öyküsü olmalı. Ama bir seferde bahsedilmeyip bazen o hikayelere dönülebilmeli. Maceralar büyük öykünün bölümleri olduğu için çok uzun olmamalı, ama 98 sayfada bitmesi için de çabucak geçiştirilmemeli
Son olarak her ne kadar tarihi öyküleri sevsem de benim fumettim günümüzde geçmeli.
Benim fumettim bu. Sizin ki?
"İdeal bir fumetti nasıl olmalı?" sorusuna gelmeden önce bize çizgi romanı sevdiren birkaçını inceleyelim.
Teksas ve Tommiks mesela ilk akla gelen. Maceralarını okurken eski lezzeti alamıyorum. Belki de artık eskisi kadar iyi değiller.
Kaptan Swing önce saydığım ikisinden farklı. Hem kurgusu daha güzel, hem de Gamlı Baykuş ile Puik'in "tatlı" çekişmesi var o sayfalarda.
Serseri pilot Mister No'yu okurken ilginç/keşfedilmemiş yerler görme isteği beni benden alıyor. Çizimleri biraz daha iyi olsa... Ama olmuyor.
Gelelim, favorim Martin Mystere'e... Onu bu kadar sevmemin nedenleri her macerada birçok tarihi/mitolojik bilgiye rastlamamız. Ve Sevgili Marty Amca'mızın gerçekte olmayacak yorumlarına bizi inandıracak kadar geveze olması.
Başka... Başka... Yakın zamanda okuduğum tek sayılık "Gözler ve Karanlık" çok hoşuma gitmişti. Tam bir film havasındaydı.
Genel bir değerlendirme yaparsam. Çizimleri iyi olsun... Konusu klişe olmasın. Senarist biraz daha kafa yorsun... Film tadında olsun... Bunlar da çok genel oldu... Özele geçelim o zaman... Westernlerde Kızılderili soykırımı haklı gösterilmeye çalışılmasın... (Hepsi yapıyor demiyorum, ama yapan var.)
Durango'yu henüz okumadım. Forumdaki yorumlardan sonra bugün almayı düşünüyordum. Ama ben de "Ya ben kazanırsam" düşüncesiyle daha sonraya erteliyorum almayı. (Ne yalan söyleyeyim.)
Kağan, öncelikle dönmene sevindiğimi belirtmek isterim.
Benim için de zaman şartı yoktur. İyi bir fumetti her zaman okunur bugün, yarın ya da geçmiş te geçse de. Ayrıca senin dediğin gibi çıkmış olan ve çıkacak fumettilerin büyük bir çoğunluğunu okudum ya da okuyacağım.
Favorime gelince.....Belli olmuştur ama.
DAMPYR
Hım zor soru.
İtalya'daki baskıları görmedim ama Türkiyedeki gibilirse eğer, renkli olmasınlar. Siyah beyaz iyidir. ( Özellikle Bonelli için söylüyorum. Misal Corto'ların renklilerini görmedim hiç )
Eh kahraman tam kahraman gibi olmasın , arada dayak yesin falan ;) Aylık yayınlaması da şart değil, baktın senaristler o ay çıkartamadı adam gibi bir şeyler , ya da çizer pek beğenmedi çizdiklerini , acelesi yok, beklerim. Geç olsun iyi olsun.
Farklı coğrafyalarda gezsin , dünyanın dört bir yanında dolaşsın, ( uzay da olur) ezilenlerin yanında olsun, birde kötüleri mutlaka çok zeki ve güçlü olsun. Dozunda da bir mizah olmazsa olmaz olsun.
Eh şair'in dediğinden uyarlayalım, en güzel fumetti henüz yazılmamış olandır. Ne olursa olsun eski göz ağrılarımızda her daim yanımızda olsun.
Hmm... Şöyle bir düşündüm hangi fumettide neyi seviyorum diye. Western olmasını, gerçekte olmamış olsa bile bir beyazın kızılderililerin tarafında olmasını, Teks ile Carson'un diyaloglarını seviyorum mesela. Binbir tehlikeyle karşılaşsalar bile süregelen dostluklarını, onca karmaşanın içerisinde biftek + patates+ bira ve arasıra elmalı turta aşklarını seviyorum. Adaleti sağlamak için hiç üşenmeden at sırtında taa Meksika'ya gidiş dönüşlerini, kötülerin gözünün yaşına bakmadan onlar kadar kötü olabilmelerini seviyorum. Beyaz saçlının baba+oğul ikilisinin şakalarına gösterdiği babacan tavrını, Tiger'ın müthiş iz sürme yeteneğini, yeri gelince hayalet gibi kaybolma ustalığını, dörtlünün uzun yolculuklarda at sırtında veya mola verdiklerinde ateşin başındaki muhabbetlerini seviyorum. Bazen eski uygarlıkların gizemlerinde kaybolmalarını, politikacılardan ve sahte kanun adamlarından hazetmemelerini, Carson'un centilmenliğini, çok lazım değilse(!) kötü adama yaralamak için değil öldürmek için kurşun sıkmalarını seviyorum. Senaristlerinin ve çizerlerinin ustalıklarını da eklersem galiba ben Teks'i Teks olduğu için seviyorum. :D
Bir de serseri pilotumuz var ayrı bir sevdiğim. Onun en çok isyanını seviyorum. Düzenin karmaşasından nerede olursa olsun uzak durmaya çalışmasını, beladan uzak durmaya çalışsada haksızlık karşısında belanın içine bodoslama dalma cesaretini, barmenlerle olan dalaşını, borçlarını, pırpırını, amazon ormanlarını, farklı iki cepheden iki insanın en sıkı dostlar olabilmesini, kavgada dayak yiyebiliyor olmasını, kahramanlık taslamamasını, vefalı bir dost olmasını, müzik, dans ve kadınlara olan sevgisini(!), senarist ve çizerlerinin iyi olmalarını seviyorum.
Böylelikle iyi bir fumettide senarist ve çizer iyi olsun, hikaye düzgün kurgulansın, biraz mizah, biraz entrika, biraz gizem unsurları bulunsun, westen (ki bence italyanların en iyi becerdiği alan bu) tercihim olsa da farklı zamanlarda geçen maceraları da hic acımadan okurum diyorum.
Sevgili dostumuz Kagan, değerli katılımlarını ve güzel paylaşımlarını özlemeye başlamıştık. Aramızda seni tekrar görmek çok güzel, tekrardan hoşgeldin. :)
Gelelim Fumetti konumuza bunu cevaplamak her baba yiğidin harcı değil.
Hepsi bir başka güzel, Zagor, Teks, Mister No, Martn Mystere, Dampyr, Teksas, Tommiks, Swing, Tom Braks, Greystorm ... hepsinin keyfi bir başka.
Uzun uzun düşünmek lazım. Hmmmmmmm :-\
İdeal bir fumetti... Bence yayınlanacak bir fumetti ülkemiz koşullarına uygun olmalı. Genel okuyucu beklentilerine uygun bir tercih ile orijinal formatında basılması uygun olur. Hem kapaklar güme gitmez hem de orijinal format hacim itibariyle bütçeyi zorlamaz. Tür olarak Türk okuyucusunun beklentilerini karşılayabilecek fumettiler kanımca, korku, gizem western ve bilimkurgu temalı olanlardır. Ama şu anda eski westernleri saymazsak yayınlanabilecek bir fumetti-western kaldığını da zannetmiyorum.
Sevgili Kagan, "yayınlanacak fumetti-western" kalmadı derken bizdeki yayını gayet de başarılı bir şekilde devam eden fumett-westernleri kastetmedim. Yakası açılmadık başka fumetti-western kalmadığını düşünüyorum. Henüz yayınlanmamış başka örnekler varsa da bizde tutma şansı az olan örneklerdir. Bunu söylemek istiyorum. Ama kaliteli bir edisyonla basılabilecek geçmişte yayınlanmış bazı örnekler günümüzde de tutabilir. Örneğin kaliteli basım tam maceralı bir Judas serisi niye tutmasın? Ben çok ekstra örnekler dışında(varsa) fumetti-westernlere pek şans tanımıyorum. Hani ileride Büyülü Rüzgar gibi sıradışı bir western çıkarsa o başka...
Haşim Bey'in çizgiroman aşığı bir insan olduğunu bilmeyen yoktur. Çıkardığı fumettilerden iyi para kazndığı da her zaman konuşuluyor. Dolayısıyla mali bir yorgunluk değil belki ama psikolojik bir yorgunluk neticesinde yayınevini kapatma kararı aldığını tahmin ediyorum. Hatta ona kapattı demeylim de nadasa bırakmış olsun. Bir gün döneceğini umut ediyorum.
Aranızda bu konuda en acimi olarak bişiyler bende karalayım okuduğum kadarı ile
*Kaptan Swing gibi olmalı aşkı bety si mister bilöf ü ile gamlı baykuşu ile hem öndeki karakterin iyi olması arkadaki karakterlerin hiç çizgisini bozmadan kaliteli olarak kalması. Çizgisinden hiç şaşmayan macera anlayışı ve kitabı elinizi aldığınız zaman bazen hiç bırakmama hissi.
-Martin Mystere benim için en idial Fumetti benim gibi gizemi seven geçmişi seven geleceği araştırmayı seven bir karater. Kafamdaki hayalleri gerçeğe eviren ve olsa idi böyle olur sorusuna esaslı cevap veren hikayeleri ile kara adamları ile java sı ile okuduğum 21 klasik eser 5 özel eser 3 büyük eser kitapları ile en favori fumettimdir Ne indi onun gibi olabilir nede başkası hakketten nasıl hala hakkını verecek bir filmi yok ona bile üzülürüm.
-Mister No bizim gibi sanki canlı kanlı insandır içer efkarlanır parasız kalır kavga eder bazen dayak yer bazen döver isyanları vardır kadını sever bizim gibi hayat mücadelesi verir bazen bir depo benzine çalışır bazende insanlar için hakketten çok sevdiğim bir karakterdir Batman den sonra gördüğüm en insan karakter mister nodur.
-Teks üzülerek söylüyorum kızıldereleri kötü gösteren bir karaterdir bence.Ve 2 kalsik kitabında da gördüğüm kadarı ile herşeyi ya silah ile çözen yada kavga ile bitiren adamdır.Benim karakterim böyle olmamalıdır...............
Benim fumettim tenten gibi olmalı araştıracak cesur olacak kaptan haddock gibi kafasına estiğini yapacak Mister No gu insan olacak Martin gibi araştıracak zaten onun için bu karakterler bana yatkındır. Kavga silah ile adam öldürmek kolaydır esas ola cesaret tir.............
Alıntı yapılan: hennessy - 17 Nisan, 2011, 20:29:27
Aranızda bu konuda en acimi olarak bişiyler bende karalayım okuduğum kadarı ile
...
-Teks üzülerek söylüyorum kızıldereleri kötü gösteren bir karaterdir bence.Ve 2 kalsik kitabında da gördüğüm kadarı ile herşeyi ya silah ile çözen yada kavga ile bitiren adamdır.Benim karakterim böyle olmamalıdır...............
...
Sevgili dostum, Tex hakkında yanıldığını üzülerek görüyorum. Tex, tam aksine bulunabilecek en iyi kızılderili hakları savunucusudur. Hatta bir çizgiroman karakterine nobel barış ödülü verilecek olsa en güçlü aday Tex olurdu. Yeterince Tex okumadığını düşünüyorum. Adam zaten Navajo yerlilerinin reisi "Gece Kartalı" namı ile meşhur bir kişidir :)
Alıntı yapılan: hennessy - 17 Nisan, 2011, 20:29:27
.
-Teks üzülerek söylüyorum kızıldereleri kötü gösteren bir karaterdir bence.Ve 2 kalsik kitabında da gördüğüm kadarı ile herşeyi ya silah ile çözen yada kavga ile bitiren adamdır.Benim karakterim böyle olmamalıdır...............
Zannedersem sadece Tex klasikten iki sayı okudunuz.Tex uzmanı değilim ama sonraki sayılarda Tex'in karakteri daha bir oturuyor ve her bakımdan farklı bir Tex görüyoruz
Tex sert bir karakterdir, hem rangerdir, hemde kızıldereli halklarının koruyucusudur.
Meseleleri her zaman kendi bildiği yöntemlerle çözer, ama her zaman haklı olanın yanındadır. Onu seven bu şekli ile sever, birkaç macerasını daha okumanızı tavsiye ederim.
Tex Altın seriden ilk birkaç kitabı okudum (yıllar önce) ve bir daha okumamaya karar verdim. Çizgiler çok amatör ve konular da çok basit geldi...
Alıntı yapılan: aa - 18 Nisan, 2011, 07:35:43
Tex Altın seriden ilk birkaç kitabı okudum (yıllar önce) ve bir daha okumamaya karar verdim. Çizgiler çok amatör ve konular da çok basit geldi...
Sizin okuduğunuz kitaplar Tex'in yaklaşık 60 yıl önce yazılıp çizilmiş ilk maceraları, dolayısıyla ilk çizimler bu nedenle konuların basit ve çizimlerin amatörce gelmesi normal. Eğer aylık teks (süper ciltte olabilir) ya da efsanevi teks maceralarından birkaç tane okusaydınız. Teks'in neden İtalya'da 1948 yılından beri aralıksız 63 yıldır yayınlandığını ve hep en çok satanlar listesinde başı çektiğini anlardınız.
Bu arada diğer arkadaşlarında belirttiği gibi Tex Willer Navajo'ların şefidir. Kızılderili düşmanı olması düşünülemez, daima haklının yanındadır. Bununla birlikte sorunları genellikle kaba kuvvetle çözdüğü de doğrudur.
Bu arada "Gece Kartalı Teks Willer" adıyla ülkemizde de satılan kitapta 1948-1997 arasında piyasaya çıkmış Teks maceralarında Kahramanlarımızın kaç kişiyi öbür tarafa postaladıkları ile ilgili bilgilerde var. Gerçi 1997 den sonra çıkan sayılarda kaç kişiyi cehenneme gönderdiklerini bilemiyoruz ama epey bir kızılderili de öldürmüşler.
TEKS
Beyaz: 928
Kızılderili: 620
Meksikalı: 362
Çinli: 36
Zenci: 60
Diğer: 41
TOPLAM: 2047
CARSON
Beyaz: 186
Kızılderili: 179
Meksikalı: 89
Çinli: 12
Zenci: 44
Diğer: 35
TOPLAM: 545
KİT WİLLER
Beyaz: 67
Kızılderili: 114
Meksikalı: 35
Çinli: 8
Zenci: 8
Diğer: 12
TOPLAM: 261
TİGER
Beyaz: 60
Kızılderili: 98
Meksikalı: 46
Çinli: 13
Zenci: 15
Diğer: 11
TOPLAM: 243
Kitapta ayrıca Teks'in kaç kere ve neresinden vurulduğunun bilgileri de veriliyor... 1948-1997 yılları arasında yayınlanan maceralarda:
22 kez kurşun başını sıyırıp geçmiş,
Sağ omzuna 9,
Sol omzuna 12,
Sağ koluna 7,
Sol koluna 9,
Sağ bacağına 2,
Sağ eline 1,
Karnına 1,
Göğsüne 1,
Sol kalçasına 1,
Kaburga kemiklerinin arasına 2 olmak üzere toplam 45 kurşun yemiş... Hala aramızda olması büyük şans doğrusu... ;D
NOT: İstatistikler alıntıdır.
Alıntı yapılan: Tarkan Kurt - 18 Nisan, 2011, 09:23:42
Kitapta ayrıca Teks'in kaç kere ve neresinden vurulduğunun bilgileri de veriliyor... 22 kez kurşun başını sıyırıp geçmiş
Evet en meşhur klişe bu herhalde :) bkz.
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,2804.0.html
:D :D Ha ha ha istatistikler süpermiş doğrusu :)
Sadece istatistikler değil kitap(lar) baştan sona keyifle okunur. Kitaplar derken hem Gece Kartalı Teks Willer, hem de Benim Adım Dog, Dylan Dog kitaplarını kastediyorum...
(http://www.dunyakitap.com/u/dunyakitap/img/c/g/e/gece-kartali-teks-willer20110321154554.jpg)
(http://static.ideefixe.com/images/127/127938_2.jpg)
Nasıl Teks'in temizlediklerinin rakamları tutulmuşsa Dylan için de birlikte olduğu kadınların istatistikleri veriliyordu :)
Oğlak maceraperest yayınlarına ait; Teks ve Dylan Dog'un ilgi alanına göre 8) istatistiklerin yer aldığı bu kitaplara bir göz atmıştım. Bu kahramanlarımız ile ilgili çok ilginç bilgiler vardı.
Öncelikle düzenli olsun yani çıktı mı çıkacak mı diye endişelenmeyelim.Sonraaa sayfa sayısı da fazla olsun mesela en az 250 sayfalık olsun,tabi ki siyah beyaz olsun.Kadın kahramanlara kıyak geçmiş gibi olucam ama bence kahramanımız kadın olsun,30-40 yaş arasında,zeki,işi gücü olan,güzel sanatlarla ilgili,hatta bi ailesi de olsun ama ailesi onun kahraman olduğunu da bilmesin.Aaa fiyatı da uygun olsun mesela her sayı 10 lira olsun:)Hikaye uzayda geçmesin ama küçük bi kasbada da geçmesin,metropol olsun.Kahramanımızın yardıımcısı da bir kadın olsun hatta rakipleride iki kadın olsun:)Bu yazdıklarımın geçtiği bi çizgi roman varsa benim de haberim olsun ;D
Teks'in kızılderililer veya beyazların yanını tutmak gibi bir derdi yoktur. Aslında klasik fumetti kahramanlarının çoğunun, çoğu öykülerinde böyle bir kısıtlama yoktur. Teks veya diğer western kahramanları kim doğru tarafta(kendilerine göre) ve yardıma muhtaçsa beyaz yerli farketmez kahramanlarımız onların yanında yer alır. Büyülü Rüzgar vb daha gerçekçi ve siyasi çizgide yürüyen hikayelerde ise durum farklıdır. Bir taraf tutma sözkonusu olabilir.
Klasik western hikayeleri kurgulanmış senaryolara dayanır. Teks, silahlı kişilerce kovalanan yalnız bir atlı için hiç düşünmeden winchester'ını çıkarıp salvo ateş yardıma koşar. Kovalanan yalnız atlının bir katil, tecavüzcü vb olabileceğini düşünmez bile. Bu tür senaryoların çok az istisnası vardır. Bonelli, klasik western veya fumetti senaryolarındaki klasik klişeleri kolay kolay değiştirmiyor. Daha modern anlamda bir şeylerin ihtiyacı hissedilirse yeni bir kahraman veya yeni bir seriyle ortaya çıkıyor. Bence doğru yapıyor yoksa sonuç hüsran oluyor. Bunun en iyi kanıtı Mister No'dur. Eminim Mister No klasik Amazonya veya 2. dünya savaşı hikayeleriyle devam etseydi, Amerika bazlı daha gerçekçi ve daha çok şiddet içeren aslı bozulmuş bir hale getirilmeseydi şimdi hala yayınlanıyor olabilirdi. Bu tür "ultimate" versiyonlar comics veya frankofonlarda tutuyor ama fumettilerde pek tutmuyor. Bu durum fumettilerde pek çok yeni denemenin de önünü açıyor. Bu yenidoğanlardan çoğu yaşayamıyor ama minik minik güzel serilerimiz oluyor.
Selamlar
Lami
fumetti dediğin konu bitti mi bitmeli...
martin amca maceraları gibi okuyucu sıkılsa bile devam etmemeli. birde artık tek macera 160 sayfa iyi... 98 sayfayı aşsınlar artık...
öncelikle teks e laf söylemek bize düşmez öğrendik :) baştada dediğim gibi sadece iki altın seri okuduğum için böyle bir karara vardığımı söyledim ve teks defterini kapadım :) şimdilik ama teks hala ayakta ise benim gibi teks ten anlamayanların fazla konuşmaması lazım sadece fikrimi söyledim :) hata ettiysem affola
Çok çeşitli içerikte fumettiler var, fakat sanırım ülkemiz insanınca en sevileni zagor, onun arkasından da Mr. no geliyor. Ama genede defalarca okusakda teksas, tommiks ve swlngden de vazgeçmek mümkün değil. Aslında tüm fumettileri severek okuyorum.
İzlenimlerime göre, yaş aralığına göre okunan Fumettiler değişikliğe uğruyor.
Arada bir eski yayınlara göz atılsada, bir iki küçük sapma dışında ağırlık şu şekilde oluşuyor.
Fumettileri yaş grubuna göre şöyle bir sıraya sokabilirsek,
7-15 yaş grubu için: Essegesse yayınları ve Zagor
16-22 yaş grubu için: Essegesse-Martin Mystere-Never-Zagor
23 yaş ve üzeri: Teks-Mister No-Dylan Dog-Büyülü Rüzgar-Dampyr-Zagor
Alıntı yapılan: darkwood - 19 Nisan, 2011, 10:20:05
İzlenimlerime göre, yaş aralığına göre okunan Fumettiler değişikliğe uğruyor.
Arada bir eski yayınlara göz atılsada, bir iki küçük sapma dışında ağırlık şu şekilde oluşuyor.
Fumettileri yaş grubuna göre şöyle bir sıraya sokabilirsek,
7-15 yaş grubu için: Essegesse yayınları ve Zagor
16-22 yaş grubu için: Essegesse-Martin Mystere-Never-Zagor
23 yaş ve üzeri: Teks-Mister No-Dylan Dog-Büyülü Rüzgar-Dampyr-Zagor
0-6 yaş Zagor'u da unutmuşsun bu arada ;D ;D ;D
Alıntı yapılan: Tarkan Kurt - 19 Nisan, 2011, 10:40:22
0-6 yaş Zagor'u da unutmuşsun bu arada ;D ;D ;D
Evet, Eyyüp Bey haklı.
Çiko serisi kesinlikle bu gruba girer. :)
Bonelli uzun süredir yeni bir aylık seri çıkarmıyordu.
Cassidy ile yeni bir arayışa geçtiler.
70 li yıllarda geçen bir aksiyon serisi.
Geçtiği dönem benim favori dönemimdir, keşke biri yayınlasa.
Sorumuz şu şekilde idi;
NASIL BİR FUMETTİ OKUMAK İSTERSİNİZ ?
Cevap: Cassidy'yi okumak isterim.
Mayıs kapağı aşağıda verilmiştir
(http://images.sergiobonellieditore.it/bonelli/cassidy/cass13.jpg)
Çizimleri Esse Gesse tadında, senaryoları Zagor gibi olan, tek macerası en az 200 sayfa olan, aylık yayınlanacak, uzuk soluklu olacak bir Fumetti istiyorum. Arkadaşların bildiği böyle bir örnek var mı acaba?......
Cassidy'nin kapak fenaymış ya...Tüm kapaklar genel olarak böyle mi acaba?
Gerçekten de keşke yayınlansa bizde...Ya da keşke İtalyanca bilseydik...:)
Fumetti sadece Bonelli ile sınırlı değildir.
Ama fumetti yayınlayan en başarılı yayınevi olduğu ortadadır.
Diabolik, Dago başka yayınevlerine aitler.
Mesela Star yayınevine ait bir karakter, Rourke.
Tam bir Dampyr çakması gibi duruyor :)
(http://img337.imageshack.us/img337/5862/rourke15320x200.jpg)
Valter Buio serisi
(http://4.bp.blogspot.com/_tg0MubulgQE/S7Ttzd1I2tI/AAAAAAAAACg/IukB4WjiSIM/s1600/valterbuio1.jpg)
Cornelio serisi
(http://www.starcomics.com/cornelio/img/cover/cornelio1-big.jpg)
Alıntı yapılan: poe - 18 Nisan, 2011, 21:22:26
fumetti dediğin konu bitti mi bitmeli...
martin amca maceraları gibi okuyucu sıkılsa bile devam etmemeli. birde artık tek macera 160 sayfa iyi... 98 sayfayı aşsınlar artık...
Marti amcada gizem ve konu bitmez, Marti amcayı ilgisizlik bitirir.
Bonelli yayınevi Tex'e verdiği ilginin 5 te 1'ini bu yayına verse yeter. :'(
Fumetti demek,çoğumuz gibi Bonelli demektir benim için...Bonelli harici yayınların bazılarına rastlamışlığım oldu...Epey hoşuma gitmişti...Genel olarak Avrupa kaynaklı çizgiromanların ayrı bir samimiyeti olduğunu sanıyorum...Sadece fumetti ve frankofonlar değil,Latin kaynaklı denk geldiğim bazı yayınlar da bana bunu düşündürdü...Yalnız Bonelli harici diğer yayıncılar da üç bantlık sayfa formatlarını ne sıklıkta kullanıyor bilemiyorum...3 bantlık sayfa demek,bir anlamda Bonelli de demek...
EsseGesse üretimleri çok fazla tercihim olmadı...Teksas,Tommiks,Swing ve diğerleri,bir dönem lokomotifi oluşturmuş olabilirler,bugünkü az sayıda ama kemikleşmiş çizgiroman sevdalılarının ilk göz ağrıları olabilirler fakat bir türlü çok sevemedim...Bu demek değildir ki EsseGesse üretimleri kötüdür,demodedir,çoluk çocuk yayınıdır...Ben 24 yaşındayım,çocukken gazete ilaveleri vesilesiyle elime birkaç Tommiks geçmişti...Bir de dayılarımdan kuzenlerime,kuzenlerden de bana kalan tertemiz,gıcır gıcır,kalın Tay fasikülleri vardı ki,hiç yoktan Teksas okumama sebebiyet vermişti...Zamanında elden çıkardığım için hala şuram sızlar...Arşivimde epey Tommiks-Teksas vardı,hala daha var...Hatta Hoz'dan önce,bir aralar Aksoy'un bastığı Tommiks'lere ayrı bir ilgim olmuştu...Yine de elime alışımda çok heyecan duymam,sıkıldıysam okurum...Ama sözkonusu Tay fasikülleriyse,heyecan devreye girebilir...Bence EsseGesse,Tay edisyonuyla harikadır...Öte yandan,benim çocukluğum da Tay dönemi Teksas-Tommiks'lere denk gelseydi,ben de azılı bir EsseGesse'ci olabilirdim...Çünkü sevdiklerimiz,aslında özlemini duyduğumuz anı parçalarının hatırlatılmalarından ibaret...Bu arada,Swing de ayrı bir yerdedir gönlümde...Her ne kadar gerilimi daha öykünün başında harcasalar da ayrı bir tattır...EsseGesse'yi şu an tercih etmem,alıp okumam ama transit de geçmem,değerini bilirim...Bir dönem vardır çünkü orada...
Bonelli'ye gelirsek...Çok sevmeme rağmen artık Teks ve Zagor'a devam etmiyorum...Arada çok canım isterse...Klasik maceralara,altın serilere içim gitmiyor değil ama ertelenmiş durumda şimdilik...Mister No ile yarım kalmış,başlamadan bitmiş bir hesabımız var...Bir gün kapanacak o hesap inşallah...Martin'le de yarım kaldı aşkımız...Koleksiyonuna başladığımda,en heyecan duyduğum fumettilerden biriydi ama şartların gözü körolsun,bir vakitler o da elden çıktı...Martin'e de sözüm var...Ken Parker,Büyülü Rüzgar,Dylan Dog ve Dampyr,fumetti sıralamamda ilk 5'teler...Onların da hakkını verememiş olmama rağmen...Evvela Büyülü'yü tamamlayayım da...Nathan Never ve Julia için konuşmak gerekirse,Nathan'a başlayıp 7-8 sayı kadar okuduğum olmuştu ama doğru düzgün tek Julia okudum,onu da hatırlayamıyorum...İtki sağolsun,Julia'ya da başlayacağım son sağanakla birlikte...
1001 Roman'ın son dönem fumetti tercihleri ise apayrı güzel oldu...Volto Nascosto ile Greystorm'a bayılmıştım...Brendon'u Strip'te okumuş,bayılmıştım...Caravan'ı açıkçası çok merak ediyorum...
Nasıl bir fumetti arzuladığıma gelirsek...Açıkçası ben de bilemiyorum...Ama artık western olmasa iyi olur...Kendi kuşağımın belki de en azılı western severi olarak,türün güzel anlatılarla,güzel hatırlanması taraftarıyım...Filmler için de,diziler için de,limited seriler için de bu geçerli...Eski üretimlerin okuyucuyla buluşturulmasını kastetmiyorum elbette...Bilimkurguyu da fumettilerde biraz klasik işleniyor gibi görüyorum...Fantastik konuların da çok farklı olacağını sanmıyorum...Post-apokaliptik adlı tür,henüz tüketilemedi...Epey ekmeği yendi ama hala dibi görünmedi...Bence böyle bir üretim olabilir...Brendon var gerçi...Farklı arayışları ya da tarihi arka planlı yerel kültürlere inişleri her zaman için tercih ederim...Volto ve Greystorm da buna güzel örnekler...Bilemedim...
Benim için ideal fumettinin tanımı kısa ve net : mister no :) artık kendisiyle fazla görüşemiyorum ama ne olursa olsun en sevdiğim çr karakteridir. sebepleri yukarıda yazılmış zaten o yüzden tekrara girmeyeyim.
İlk çr okumaya, dolayısıyla fumetti okumaya tom miks ve teksas la başladım ara ara swing ve uzun süre zagor la devam ettim. mister no ile tanışmam ilk başlarda ismi saçma geldiğinden :) ve kapağında yer alan "korkusuz pilot" tanımı hoşuma gitmediğinden ( uçak macerları pek ilgimi çekmez ) diğerlerine göre daha geç oldu. Onu da mı aslan şükür çiziyordu bilmiyorum ama kapaklardaki mister no da çok itici geliyordu bana :) Aslan şükür ün çizimlerini çok severim yanlış anlama olmasın ama mister no çizimleri sempatik pilotumuza pek uymuyordu bence. ( tabi o çizdiyse ) Babamın, tüm ikazlarıma rağmen ben üniversite için şehir dışındayken yok ettiği eski kolleksiyonum artık yanımda olmadığı için böyle muğlak konuşuyorum. babama neden ulen neden?? diye isyan ettiğimde yarı şaka yarı ciddi "depremde üzerimde ağırlık istemiyorum" cevabı da unutulmazdır bu arada. o dönem izmir de hasar vermeyen ama korkutan bir kaç tane deprem olmuştu ve çr ler tavan arasında duruyordu. evet her zamanki gibi konudan uzaklaştım ve anılar dehlizinde kayboldum heh heh...
Bİr de küçükken arkadaşımda sadece 2 sayısı bulunan jerikoyu okuyup hastası olmuştum. Pek çr ile işi olmayan ama cimri ve gıcık bir insan olan bu arkadaşımın dayısından ona kalan jerikoları ısrarla istememe rağmen bana vermemesi beni deli ediyordu. o jerikolara sahip olmak istiyordum. hırsızlığa hiç bu kadar yaklaşmamıştım :) o dönem arkadaşlar arası hırsızlığı ( gasp da diyebiliriz ) meşru gösteren "hacılamak", "kesik atmak" gibi deyimlerden haberim de olmadığı için o jerikolara hiç bir zaman sahip olamadım. senelerce jeriko niye yayınlanmıyor diye isyan ettim. sonra öğrendim ki yayınlanmış:) ancak demirbaşın yayınladığı ilk 3 cildi aldığım gün hayal kırıklığım da büyük oldu. eskiden hatırladığım herşeyin aslında o kadar da güzel olmadığını anlamıştım. neyse şimdi daha fazla yazıp jeriko sevenleri karşıma almayayım :) nostaljiyi de tadında bırakmak lazım :) bu arada aslan şükür ün jeriko çizimleri de süperdir.
Şu an fumetti olarak tek sayılık kitapları veya limited serileri okuyorum sadece. Mister no ya kaldığım yerden başlamak istiyorum ve "itki" sayesinde dampyr julia ve greystorm a da bir şans vermek istiyorum.
Bu arada bu ayki ödüller olmamış. durangoları almayan kaldı mı ki :) o yüzden şimdiden çekilişten muaf tutulmamı talep ediyorum. artık önümüzdeki çekilişlere bakıcaz :)
şimdi baktım da yorumu gülücüğe boğmuşuz yav :)
Alıntı yapılan: pearljam - 20 Nisan, 2011, 19:34:59
şimdi baktım da yorumu gülücüğe boğmuşuz yav :)
Altınmadalyon itkili paylaşımlar her zaman keyiflidir. Farkına sonradan varırsınız. :D
M.No için, klasiklerden başlarsanız hiç bir şey kaçırmamış olursunuz. ;)
Benim fumettim yıllar sonra tekrar yayınlandı. Sizin için ideal fumetti nasıl olmalı. Yazmayı ihmal etmeyin. Bu yılın sürpriz başarısı Durango'yu kaçırmayın.
Mesut bey mister no dan tamamen vazgeçmiş değilim aslında. lal 74. sayıya kadar ve klasiklerin ilk 3 kitabı mevcut zaten. 2-3 sene önce bir darboğazdayken daha sonra alırım diye ara vermiştim. sonra yeni yayın patlaması olunca daha çok onlara yöneldim. mister no açlığımı da efsanevi maceralarla sürdürdüm, onların da hepsi mevcut. yanlız ara uzadıkça kitaplar birikti nasıl altından kalkacağım bilmiyorum ama eninde sonunda tamamlamayı düşünüyorum :)
İdeal fumetti nasıl olmalı, bir miktar karanlıkta filin tanımını yapmaya benzer. Herkes kendine göre bir tanımlama yapabilir. Günümüzde artık önemli olan bir detay var: Fumettiler kesinlikle aylık olmamalı. Son zamanlarda beğendiğim Bonelli yazarlarının hikayelerini okudukça bazılarının hakikaten çok aceleye getirilmiş olduğunu görüp "yahu bu macerayı gerçekten bu yazar mı yazdı" dediğim çok oluyor. Brendon'un başarısı biraz da iki aya bir yayınlanmasında gizlidir. Keza, frankofonların başarısını da seyrek yayın periyodlarında aramak lazım. 100 sayfalık bir fumetti minimum 2 aylık maksimum 4 aylık olmak üzere tasarlanmalıdır. Buda kaliteye çok şey katacaktır eminim.
Selamlar
Lami
Bu konuyu açmamızda temel neden de bu...
Herkes çizgi roman seviyor. Bazısı comics, bazısı fumetti vs
Herkes te fumetti seviyor ve ülkemizde bol bol okuyor. Peki bu kadar çok fumetti içinde neleri sevdik. Nasıl maceraları tercih ettik? Bunu konuşalım istedik
İdeal bir fumetti, hiç bilmediğimiz görmediğimiz güzel ve gizemli diyarlara bizleri sürüklemeli.
Bu mekanları güzel bir senaryo ile güzel çizimler eşliğinde sunmalı "Zagor, Martin Mystere, Greystorm, ve Mister No nun bazı maceralarında olduğu gibi". Macera sayfa sayısı 150-200 sayfa aralığında olmalı. Ayrıca kitap kapağıda macerayı çok iyi yansıtacak şekilde güzel olmalı. 8)
Alıntı yapılan: rumar80 - 22 Nisan, 2011, 12:24:38
Bu konuyu açmamızda temel neden de bu...
Herkes çizgi roman seviyor. Bazısı comics, bazısı fumetti vs
Herkes te fumetti seviyor ve ülkemizde bol bol okuyor. Peki bu kadar çok fumetti içinde neleri sevdik. Nasıl maceraları tercih ettik? Bunu konuşalım istedik
Martin in klasik maceralarındaki gittiği yerler hakketten sanki şehirlerle bire bir uyması gitmeden bazı yerleri görmek gibi bu hoşuma gidiyor iyi bir fumettide şehir detayları yer detayları olmasını isterim köşedeki cafesine kadar :) martinde bunu görüyorum bazen mister no da sanki bir ormanın içine giriyorsunuz geziyorsunuz tehlikeli yerleri buda bana zevk veriyor. Detay çok önemlidir. Maceralara gelincede sürükleyicili olmalıdır. Gizemli olmalıdır bilmediğiniz yerlere ayak basmalısınız sürükleyicili olmalıdır. Martindeki gibi toprağın alrında saklı bekleyen onca şeyi açığa çıkarmaya çalışmalıdır peşinde koşan kara adamları ile gizem dolu olayları ile sizi etkilemelidir. Büyülü rüzgardaki poe olmalıdır kızıldereli olmalıdır ve güzel çizimler olmalıdır. DUrango daki gibi etkileyici çizimler güzel albüm kapakları olmıdır elinize aldığınız zaman renkleri karışmamış ve sizi etkileyiici bir atmosfore sokmalı sonunda başka kahramanlara selamda göndermelidir. İyi bir fumetti diabolikteki gibisizi ulaşılmayacak elmaslara götürmelidir. Kimsenin yapamadıklarını yapabilmelidir. Batman gibi karanlık atmosfere sahip olduğu gibi swing gibi espirileri olan bir yan kahramanlara sahip olmalıdır çok şey mi istiyorum :)
Arkadaşlar Cumartesi son gün. Bugüne kadar ben hariç 19 arkadaş yorum göndermiş. Bu demektir ki:
1) Kimse fumetti okumuyor bu nedenle de nasıl bir şey isteyeceğini bilemiyor. ;D
2) Herkes Durango'yu aldı bu nedenle ödül çekici gelmedi. :D
3) .......
Hadi bakalım klavyeye .
Alıntı yapılan: rumar80 - 26 Nisan, 2011, 22:15:06
Arkadaşlar Cumartesi son gün. Bugüne kadar ben hariç 19 arkadaş yorum göndermiş. Bu demektir ki:
1) Kimse fumetti okumuyor bu nedenle de nasıl bir şey isteyeceğini bilemiyor. ;D
2) Herkes Durango'yu aldı bu nedenle ödül çekici gelmedi. :D
3) .......
Hadi bakalım klavyeye .
İkinci bence daha geçerli :) ama hadi herkez klavyeye renkli fumetti sizi etkiler mi diye sorayım bu arada :)
Alıntı yapılan: pearljam - 20 Nisan, 2011, 19:31:43
Benim için ideal fumettinin tanımı kısa ve net : mister no :)
kesinlikle aynı görüşteyim...ben büyülü rüzgar ilyas bey'in de dediği gibi ''eski kafalı bir çizgi roman okuruyum'' dolayısıyla benim için ideal fumetti mister no'dur... yani benim fumettimde harita,şarkılar,güzel kadınlar,sıkı dostlar,fakir ama onurlu kahramanlar olmalıdır...ve tüm bunları bir araya getiren güzel bir hikaye...
"Ideal fumetti nasil olmalidir?" sorusu ile "ideal manga nasil olur/ideal BD nasil olur" sorulari arasinda bir fark yok bence. Sonucta cevabini aradigimiz sey "ideal bir hikaye nasil olmalidir?" sorusudur.
Benim icin ideal hikayeler 2 turludur.
Birincisi, beni öyle kisisel bir noktamdan yakalar ki, öyle bir empati hissettirir ki, "vay be adam sagolsun benim biyografimi yazmis" diye dusunurum.
Ikincisi ise benim o gune dek duymadigim görmedigim bir konuyu anlatmasi, veya bildigim bir seye cok farkli bir gözle bakmami saglayan, bana yeni bir bakis acisi getiren, kisacai bana bir sey ögreten hikayelerdir. Bunlari da okuyunca neden ben bunu daha önceden bilmiyordum, neden ben bunu dusunemedim diye dertlenirim. :)
Tabi is cizgi roman oldugu icin bu hikayelerin özelliklerine bir sey daha eklememiz lazim.
Guzel cizilmeli. "Guzel cizim" konusu da fazlasiyla kisisel bir tad oldugu icin burada aciklamak imkansiz.
İdeal Fumetti, Zagor, Mister No, Tex, Martin Mystere gibi sürekli olmalı.
Güzel bir konu etrafında şekillenmeli, konuları fazla dağıtmadan, ana konusu üzerine sürekli birşeyler koyarak devam etmeli. Maceraları yavan hale getirilmemeli. Sevilen çizerleri ile yeni maceraları şekillenmeli.
Göze hoş gelecek ortamlarda gelişen mecaraları ise kesinlikle Renkli olmalı.
Çiko, Kit Carson, Mister Blöf, SS, Java gibi yardımcı oyuncular ile olaylara çeşitlilik ve neşe katmalı. Kahramanımız arada aşık olup romantik takılmalı, kız arkadaşı ile bazı maceraları paylaşmalı. :)
Yarın son gün arkadaşlar, fikirlerimizi yazmayı ihmal etmeyelim.
Ödüllü fumetti konusuna yazıp ideal fumetti tercihlerini belirten tüm arkadaşlara teşekkür ederiz.
Durango'ları kazanan arkadaşımız: Yalçınerol345
Kendisini can-ı gönülden kutlarız. İyi okumalar
Sevgili üyemiz yalçınerol345 büyük bir olgunlukla Durango'yu aldığı için başka bir arkadaşa vermemizi önerdi. Kendisini kazandığı için tekrar kutlar, centilmenliği için teşekkür ederiz.
Yeni çekiliş sonrası kazanan dostumuz: KAĞAN olmuştur. Umarız makbule geçer.
Tebrikler
İyi okumalar arkadaşım.
En kısa zamanda yorumlarını bekliyoruz.
Sevgili Kagan, bu güzel kitaplar hayırlı olsun.
Bu konuda paylaşımlarımıza katılan tüm arkadaşlara teşekkürler.