Sevgili arkadaşlar,
Hazır mangalar yavaş yavaş çizgi roman standlarını işgal ederken bu ayki konuyu da onlardan açalım dedik.
Manganın diğer çizgi romanlardan farkı nedir. Sevilmesinin nedenleri nelerdir. Bugüne kadar yayınlanmış en iyi mangalar hangileridir?
Benim gibi bu konuda cahil birilerini de eğitmek amacı ile 31 Mayıs 2011 tarihine kadar yazılarınızı bekliyoruz.
İlk yazan ben olayım o zaman... :)
Yakın bir zamana kadar anti-mangacılardandım galiba...Galiba diyorum,çünkü tam anlamıyla türe eğilmeden hüküm vermek istemiyordum...Bunda,ilk okuduğum(aynı zamanda tek okuduğum) manga olan ''Gnumn'' (orijinal adı buydu sanırım,yanlış yazıyor olabilirim),''Savaş Meleği'' ya da ''Ölüm Meleği Alita'' adıyla 2000'lerin ilk aylarında Takvim gazetesinde tefrika edilmişti...Gayet ilginç ve post-apokaliptik mi,yoksa bilimkurgu varoşluğu mu,bugün bile tam oturtamadığım bir evrende geçiyordu...Yarı insan,yarı makine olan Alita isimli bir kızın duygu,aksiyon ve dehşet yüklü birbirini izleyen 2 öyküsünü okumuştum...Sanıyorum,manga türünün biletini bir türlü kesemeyişimde Alita'nın rolü büyük...İlk aşkım sayılır manga türünde ne de olsa... 8)
Son bir-bir buçuk yılda,çeşitli yerli ve yabancı sitelerden,bloglardan,dünya çizgiromanı ve alternatif çizgiroman anlayışı üzerine epey bilgi edindikten sonra,o bir anlık şokla kısa süreliğine endüstriyel çizgiroman anlayışını ve bu temelden şekillenen bazı ekollere cephe alır gibi olmuş,sonra hepsini birden ayırdetmeksizin bağrıma basmıştım...Tam bu sıralarda,manga rüzgarları başladı sanıyorum...Bunun üzerine Emre Özdamarlar'ın da yakın bir zamanda,başka bir platformda tanıtımını yapmış olduğu ''A Distant Neighborhood'' adlı eserden haberdar olmamla klasik manga,alternatif manga ve bilimum manga okuma konusunda şiddetli bir isteğe teslim oldum diyebilirim...Daha öncesinde,''itki'' sayesinde bulup okumak için yanıp tutuştuğum ''Yalınayak Gen''i saymıyorum zaten... :)
Mangada farklı olan ne,dünyada bu kadar insanı tavlamasının altında ne yatıyor,Bonelli'nin sektörel yerini bile zaman zaman sarsan,Amerika'yı ve Avrupa'yı çoktan işgal etmiş bu türde ne var bu kadar?..Moebius bile bir mangaka'ya manga albümü yazıyorsa,vardır bunda bir iş deyip inadı bıraktım tabi...
Geçen dönem,bir arkadaşımın sunumuna konu ettiği bir uzakdoğulu sanatçı ve ilham aldığı ondan önceki sanatçıların çalışmalarını slayt halinde izlerken birşey farkettim ya da farkettiğimi sandım...Sunumun bir bölümü,geleneksel japon sanat anlayışını da,batı öncesi ve sonrası etkilerini de içeriyordu ama biraz daha yerel bir tutumla ele aldıklarını düşündüm...Çünkü sadece kendi sanatlarına seviye atlatacak püf noktaları ve teknik altyapıyı aldıklarını gördüm...Daha manga icat olmadan,birkaç yüzyıl önce uzakdoğulu sanatçıların geleneksel ve yeni geleneksel anlayışlar çerçevesinde,bugünkü manga çizgi diline ve anlayışına yakın bir üsluba sahip olduklarını gördüm...Aslında tam tersi,manga,kendi öz ve geleneksel sanat anlayışından yola çıkarak yerini edinmiş gibi geldi bana...Tamamen onlara ait bir format,bambaşka bir okuma stili,başlarda gıcık etse de,kanıksanabilen,hoşgörüye her daim açık bir stilizasyon,kah kocaman gözler sivri çeneler,kah geleneksel anlayışla yoğrularak stilizasyona çok mahal vermeyen bir betimleme...Ne bileyim...En başta özden yola çıkma düsturuna büyük saygı duydum...Düşünsenize,çini ve hat gibi sanatlar ile,aslında bir dönem en popüler çizgiroman çinicilerinin Filipinliler yerine bizden çıkması güzel olmaz mıydı...Tabi ki gelenekel çini sanatımızla çizgiroman çinileme aynı şey değil ama aynı temel üzerinde,bilek hassasiyeti ve fırça hakimiyetiyle öyle bence...Ya da minyatürlerdeki gibi bir stilizasyonla bambaşka bir çizgiroman ekolünün başını çekebileceğimiz...Elbette kimi güzel,kimi de temelsiz hayaller bunlar ama,Japonlar bunu çok iyi yapmış diye düşünüyorum...Isınma sebeplerimden ilki bu mesela...
Öte yandan,yerel-evrensel anlayışını ve hatta tartışmalarını,hangi konuda olursa olsun çok da anlamlandıramayan biriyim...Evet,çok düz ve detaysız bir bakış açısıyla yerel-evrensel ayrımına bir noktaya kadar katılırım...Bu,bir toplumun espri anlayışıyla başka bir toplumunkini karşılaştırdığımızda bariz belli olur en basitinden...Daha net bir örnek vermem gerekirse,bugün Umut Sarıkaya'nın tespitleri,Ersin Karabulut'un anıları,Oky'nin ilişkiler üzerinden giden anlatıları buraya ve bir kuşağa aittir...Başka bir ülke ve kültüre bunlar birşey ifade etmeyebilir konu itibariyle...Ya da tam tersini düşünürsek...Buraya kadar tamam ama,benim tutarsız tezime destek niteliğinde gördüğüm yegane örnek bu mangalar oluyor işte...Bal gibi de yerel ve kabul edilebilir bir örnek...Bu noktada,şöyle iddialı bir cümle kurmama yol açan mangalara teşekkür ediyorum ve o cümlemi sarfediyorum...''Yerel olmadan evrensel olunmaz..''.. ;D ;D ...Böyle de tutarsız,çaylak bir iddiada bulundum ya,çok yaşa sen manga... :D
Manga ile ilk tanışmam 2005-2006 yılları filandı, Flameriders adında bir sitede arkadaşlar manga çeviriyorlardı. Onlar sayesinde manga ile tanıştım. sonra farkettim ki manga bir tarzmış. gözlerin kocaman mimiklerin olağanüstü olması gerekirmiş. örnek mi :D ben yıllarca çizgi film yerine anime seyretmişim meğer.
İlk okuduğum manga Narutoydu. Seksi no jitsu yapması bunun bir çocuk kitabı olamayacağını düşündürtmüştü bana. hala bir cd de o lk indirip okuduğum mangaları saklıyorum.
bir manga öner deseniz önereceğim naruto olmaz ama death note olur. o bana daha fantastik gelmişti. onu da yne bir manga çeviri ekibinden takip ettim. hala türkiyede yüzlerce arkadaş manga çeviriyorsa bilin ki bu manga denen meretin okuyucusu var...
beni ve benim gibi pek çok kişiyi manga ile tanıştıran ve şimdi ortalıkta görünmeyen flameriders takımına teşekkür ederim.
Naruto'ya kadar manga okumuşluğum yoktu. Sadece animeleri bilir ve zevkle seyrederdim. Gerekli şeyler sağolsun sayelerinde türkçe bir manga okumuş oldum ve de çok sevdim. Monitörden okumak pek sıcak gelmese de geçenlerde Deadman Wonderland bulup okudum. Şimdiye kadar 7 cilt yayınlanmış (yada ben o kadar bulabildim ;D ) Tadı damağımda kaldı resmen. Naruto ve One Piece rayına oturduktan sonra gerekli şeyler inşallah ona da el atarlar.
Manga cok okumuslugum yok. Anime izledim genelde, acikcasi bugune dek mangaya cok erisimim de olmamisti.
Manga hakkinda bildigim tek sey piyasada inanilmaz bir uretim ve tuketimin varligi.
Eger 2010 senesinin en cok satan kitaplarina bakarsaniz, satis rakamlari One Piece'de 32 milyon adet. En yakin takipcisi Naruto 7 milyon satmis. Böyle bir tuketimi benim aklim almiyor acikcasi.
Birinci elden Tokyo'yu doya doya gezmis cizgi roman bagimlisi bir arkadastan duydugum bazi detaylar.
1- Sehirde 10 katli sadece Manga satan kitabevleri bulmak mumkun.
2- Yalniz Tokyo'da universiteler senede 3000 civari manga cizeri mezun ediyor.
3- Unlu mangakalarin 4-5 asistani var, dolayisiyla bu universitelerden cikan her adam unlu bir artist olmuyor, uzmanligi arka planda agac cizmek olan, senelerce bu isi yapan, fabrikasyon uretimin parcasi binlerce insan var.
4- Unlu mangalarin fan'lar tarafindan hazirlanan kitaplari da inanilmaz satiyormus. Her sene Tokyo'da duzenlenen fanzin fuarina gelen ziyaretci sayisi 500.000. Bu fanzinlerin en iyileri 50.000 civarinda satis rakami yakalayabiliyormus. Yalnizca fanzin satan 3-4 katli kitabevleri mevcutmus.
Tokyo'yu gezen bu arkadas Fransiz bu arada, biz Fransa'ya ne kadar özeniyoruz cizgi roman konusunda, kendisi ise Tokyo'da Fransiz BD'lerin satis rakamlarini (15-20bin) söylemeye utanmis :)
Paris'te bir cizgi romanciya girdigimde cesitlerin fazla olmasindan dolayi kararsiz kalip alisveris yapamadan cikmistim. Tokyo'ya gidersem aklimi yitiririm heralde...
Manga ile tanışıklığım yalınayak gen ve naruto'nun ilk sayısından ibaret. İlkine bayıldım, ikincisini beğendim. Dileğim uzun seriler dışında tek sayılık kitapların veya limitli seri manga klasiklerinin de yayımlanması.
Bir de Naruto başlığının altında tartıştığımız ancak maaalesef ilerleyemediğimiz bir konuyu buraya da taşımak istiyorum, sizce mangalar ülkemizde nasıl yayımlanmalı? Naruto gibi sağdan sola basımla mı yoksa Yalınayak gen gibi alıştığımız düzende mi? Avrupa ve Amerika' da nasıl yayımlanıyor? Avrupalı-Amerikalı ünlü çizerlerin veya çr karakterlerinin manga tarzı çizim denemeleri var mı?
Bir de daha önce hennesy' nin yayınladığı gibi kısa bir ( uzun da olur :) ) manga tarihini anlatan bir derleme yayınlansa ne güzel olur...
Yorumdan çok soru sordum ama manga cahiliyiz, idare edin artık :)
Diger ulkelerde gördugum kadariyla yayinevine bagli manganin basim sekli.
Isvec, Almanya, Fransa ve Amerika'da yayinlanmis mangalari görme firsatim oldu, kesin bu ulke su sekilde basiyor diyebilecegimiz bir durum yok. Kimi yayinevi duzeltip basiyor, kimi orjinal seklinde. Cep formatinda olan kucuk boyutlu mangalarda orjinale sadik olma egiliminin daha fazla oldugunu söylemem lazim yalniz.
Hangisi dogru, hangisi yanlis diye bir iddiada da bulunamayiz, ben sahsen bizim alistigimiz formatta yayinlanmasi taraftariyim. Ama Naruto basliginda orjinaline sadik kalinmasini isteyen arkadaslar da kendilerine göre hakli, sonucta zevk meselesi, 2+2=4 gibi bir matematik kuralindan bahsetmiyoruz. Tersten okudugum mangalar da oldu, insan alisiyor 2-3 dakikada.
Manganin neden sevildigine gelirsek her turden hikayelerin yayinlanabiliyor olmasi.
Manganin da kendi icinde alt dallari var.
1- Shonen: 10-18 yas arasi erkekleri hedefleyen hikayeler.
Naruto, Bleach, Dragon Ball
2- Shojo:10-18 yas arasi kizlar icin.
Sailor Moon
3- Seinen: 18-30 yas arasi erkekler icin.
Monster, Akira, Ghost in the Shell, Blame!, Battle Angel Alita
4- Josei: 15-44 yas arasi kadinlar icin (bu yas araliklarini neye göre belirlemisler bi fikrim yok :) )
5- Kodomo: Cocuklar icin.
6- Shonen-ai / Yaoi: Escinsel erkeklere yönelik. Shonen-ai isin daha cok duygusal kismina yönelikmis. Yaoi olursa isin icin seks sahneleri de dahil oluyormus.
7- Shojo-ai/Yuri:Bir öncekinin escinsel bayanlara yönelik versiyonu. Yine Yuri olanlar seks yönu agir basanlar imis.
8- Hentai: Dogrudan pornografik cizgi romanlar.
9 - Gekiga: Daha dramatik, daha ciddi islerin yayinlandigi cizgi romanlar. Hikayenin yanin da cizimler de gercekcidir. Manga'nin Japonya'da asil populerligini kazanmasini 60'li yillarda bolca uretilen bu tarz eserlere bagliyorlar.
http://www.animenewsnetwork.com/news/2011-05-11/japanese-comic-ranking-may-2-8
2-8 Mayıs arasında Japonya'daki manga tirajı...Haftada 3 milyonluk bir baskı nasıl bi şeydir...Hastayım size küçük adamlar...
Konuyla ilgili olarak...
http://pizagorgunlukleri.blogspot.com/2011/01/istanbul-modernde-mangay-kesfet.html (http://pizagorgunlukleri.blogspot.com/2011/01/istanbul-modernde-mangay-kesfet.html)
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1997.msg9942.html#msg9942 (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1997.msg9942.html#msg9942)
Ödüllü konu dedik ?
Ama ödülü yazmayı unuttuk. :)
Bu başlığa mesaj atan arkadaşlardan bir kişiye çekilişle aşağıdaki ingilizce çr verilecektir.
MARVEL SAGA "The Official History of the Marvel Universe"
(http://media.comicvine.com/uploads/0/4/62164-3490-95159-1-marvel-saga-the_large.jpg)
Alıntı yapılan: hanac - 17 Mayıs, 2011, 21:27:01
Bu başlığa mesaj atan arkadaşlardan bir kişiye çekilişle aşağıdaki ingilizce çr verilecektir.
MARVEL SAGA "The Official History of the Marvel Universe"
(http://media.comicvine.com/uploads/0/4/62164-3490-95159-1-marvel-saga-the_large.jpg)
Ekrem bunu kazanamazsa yüreği "cızzz" eder valla..
Vol. 1 diye geçiyor, tuğla gibi bir kitap.
Sponsorumuz olan rumar80 arkadaşımıza çok teşekkür ederiz.
Şimdi bu tür ve ekol işlerine hiç kafam basmaz benim . Ama işin içine Japonlar girince iş iyice karmaşık hale geliyor. Ben daha manga kelimesinin ne anlama geldiğinden bile emin değilim. Japonca çizgi roman demek mi ? Yoksa "manga" olabilmek için belirli kriterler mi var. Çizilen insanlar kocaman gözlü olmak zorunda mı mesela. Ya da yaratıcısının bir Japon olması şart mı ? Şartsa bu her koşulda eseri manga yapmaya yeter mi? .Tanaka'nın Gon'u bir manga sayılır mı? Bu tip fuzuli sorulara cevap bulamamışken daha birde bu ters basma hikayesi çıktı. Anladığım kadarıyla mangayla yeni tanışanlar için ters bir durum, uzun süredir manga takip edenler içinse olmazsa olmaz. Benim içinde düz baskı tercihi şayandır. Yinede ilk sağdan sola okuma deneyimim için heyecanlıyım. Umarım baş dönmesi yapmaz ;D
Bildigim kadariyla manga cizgi roman icin genel bir isim Japonca'da.
Amerikan comics'ini, Italyan Fumetti'sini, Fransiz BD'sini Japonya'ya göturursek onlara da manga diyor adamlar.
Ben "Lone Wolf and Cub" serisinin yayınlanmasını istiyorum.
Filmini seyretmiştim ve çok beğenmiştim, bkz. aşağıya
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1524.0.html
Alıntı yapılan: hanac - 18 Mayıs, 2011, 11:45:15
Ben "Lone Wolf and Cub" serisinin yayınlanmasını istiyorum.
Usta bu seri yayınlansa çocuğumu yakarım...Fena ötesi bi seridir...
İngilizce çevirisinde ilk 12 sayısının kapaklarını Frank Miller çizdi bildiğim kadarıyla...
Yayınlanırsa gerçekten müthiş bir seri olur, gerçekten çok çarpıcı ve etkileyici bir konusu var.
Alıntı yapılan: boca1907 - 18 Mayıs, 2011, 11:56:16
Alıntı yapılan: hanac - 18 Mayıs, 2011, 11:45:15
Ben "Lone Wolf and Cub" serisinin yayınlanmasını istiyorum.
Usta bu seri yayınlansa çocuğumu yakarım...Fena ötesi bi seridir...
İngilizce çevirisinde ilk 12 sayısının kapaklarını Frank Miller çizdi bildiğim kadarıyla...
Kardeşim çocuğunla ne sorunun var. ;D Bırak çakmağı. Otur kitabın başına....
Aferin....
Oku oku, çocuğuna da oku. ;D
Naruto kısmetse yarın elimde olacak, ama bu kadar mı az mangacı var aramızda?
Haydi dostlar klavye başına. İtkileyin bizi
9-15 Mayıs tarihleri arasındaki Japonya'da Manga sıralamasında, One Piece 227,721 kopyalayla 1. sırada...
İkinci sırada animesiyle gönüllerimizde taht kuran Highschool of the Dead var.115,154 kopya...
Fırlama Narutomuz 33,129 kopyayla 9. sırada...
Bu One Piece şaka maka bi nesli büyüttü.İlk çıktığı zaman seriye başlayanlar, şimdi çocuklarına okutuyolar seriyi...Tez konusu resmen...
Geçte olsa Alişan'ın deliliği sayesinde bizede okumak naip olacak.Sabırsızlıkla bekliyorum.Ayın 15'ide geçti ama...
manga' vazgeçilmezdir. :) bir dönem elimde bir çok manga vardı yugioh olsun, naruto olsun. daha sonra ihtiyacı olan kişilere vermiştim. en son bakuman'ı okumuştum, bilen bilir Death Note'un mangakalarının elinden çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. çok ta beğenmiştim. önerebileceklerim arasında ilk olarak -
death note / bakuman /
C.
Bakuman'i bastan biraz okumustum, surukleyiciydi.
Cizimleri de cok guzeldi.
Ayın 22'si oldu katılım beklediğimden düşük gidiyor. Oysa Naruto'nun satışının da iyi olduğu söyleniyor. Yoksa herkes ilk kez mi deniyor?
Hadi ama....
Yıl 2002 yanlış hatırlamıyorsam. Kadıköy'de mi yoksa bir kitapçı rafında mı rastladım tam hatırlamıyorum ama C&C Tasarım Yayın tarafından basılan Ninja High School 'la tanıştım ben mangayla. Gerçi yaratıcıları Amerikalı ama kocaman gözlü ninjalar olunca mevzu ben manga etiketini yapıştırıverdim. Kitabın arka kapağında da "Manga türünün en güzel örneklerinden" diyor üstelik. Yine de bu konuda muhalefet şerhi koyacak varsa, itiraz etmem, oturup konuşuruz. :)
Nasıldı derseniz biraz karışık. Yani ben pek bir şey anlamadım. Baskıda karelerin bir kısmı matbaanın azizliğine uğramıştı, fazladan kesilmiş. Kapakta kocaman bir "tam macera"mottosu var. Ama bu macera tam değil. Ne doğru düzgün başlıyor , ne de bitiyor. Devamı geldi mi bilmiyorum ama bu kitabın beni uzun süre manga'dan uzak tuttuğu bir gerçek. Zaten yayımlanan manga'da yoktu pek. Yani Ninja High School iyi olsaydı da pek bir şey değişmeyecekti.
Sonra. Sonra Gon geldi. O'nun yaratıcısı Japon ama o da kafamızdaki "manga" tanımına uymuyor pek. Ama bu sevimli asabi dinazor benim kitaplığımın başköşesinde. Üstelik orijinal dilinde okuyabildiğim tek çizgi roman. ;D O'nun devamı gelmedi ama öncesi varmış. Darkwood Sakinleri'de bir macerasını yayımlamış. Orijinallerini alayım dedim, baskıları tükenmiş. Yani benim manga maceramın başlangıcında var bir terslik
En son "Yalınayak Gen "geldi. Nasıl anlatılır ki bu kitap okumayan birine. Hala okumadıysanız alın okuyun işte . Sadece "manga" ların değil, tüm çizgi roman aleminin en etkileyici serilerinden biri. Bu seriyle " altın madalyon itki"siyle tanıştığımı da not düşeyim.
Şimdi sıra Naruto ve Yengeç Gemisi'nde. Onlar yarın elimde olacak. Okuyunca onlar hakkında da yazarız. Bu arada klasiklerin manga basımları ve Karl Marx ve Darwin'in kitapları da manga' larıyla boy gösterdiler geçen yıl. Ama anlaşılan forum sakinlerinden pek ilgi görmemişler. Bir dahaki ayın siparişlerine onlarıda ekleyelim bakalım. Bir göz atmakta fayda var. Şeytanın bacağını kırdık bir kere. Mangayla samimiyeti ilerletmekten zarar gelmez. İş seriler yine yarım kalmasın :)
Alıntı yapılan: alan ford - 22 Mayıs, 2011, 23:48:11
Şimdi sıra Naruto ve Yengeç Gemisi'nde. Onlar yarın elimde olacak. Okuyunca onlar hakkında da yazarız. Bu arada klasiklerin manga basımları ve Karl Marx ve Darwin'in kitapları da manga' larıyla boy gösterdiler geçen yıl. Ama anlaşılan forum sakinlerinden pek ilgi görmemişler.
Aslında bir kaçı hakkında yorumlarımız var..
Yengeç Gemisi:http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1790.0.html (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1790.0.html)
Hamlet yorumum:
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1734.0.html (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1734.0.html)
Kapital manganın ilk cildini okudum ve çok beğendim.Diğer klasiklerin mangaları ise
beklemede. Açıkcası yapacak çok iş,okuyacak çok kitap,seyredecek çok film var ama
elden de gelen budur..
Rastgele bir blogda karsima cikti. Ne kadar dogrudur bilmiyorum ama gercekse de sasirmam.
Bir mangaka'nin haftalik calisma saatleri.
(http://1.bp.blogspot.com/_4iz-oDs6fc0/TPqQxoNPmoI/AAAAAAAAAu0/i4J4rTsDEwY/s1600/work_work.jpg)
Benim çalışma saatlerimle hemen hemen aynı.Yanlız ben daha az uyuyorum. ;D
İnanılır gibi değil...Doktor kontrolünde mi çalışıyor bu insanlar...Hafta boyunca sadece 11 öğün yiyorlar ve sadece 4 gün 2 öğün,kalan günler tek öğün...Allah'tan uykularını alıyorlarmış,yoksa çıldırır insan...Boş zaman ise sadece haftada 3 saat...Vallahi diyecek birşey bulamadım,kendimden de utandım...Yalnız,bu tempoya yakın,bazen paralel ve hatta bazen de bu tempoya toz yutturacak yoğunlukta çalışan yerli bir çizer abimizi tanımıyor olsam,inanması güç bir tablo diyebilirdim...Tek bir farkla...Bu tablodaki uyku saatleriyle birşeyler atıştırma saatlerinin yerlerini değiştirin...Asistanlarla çalışma yerlerini maviye boyayın...Boş zaman bölümünü de tablodan çıkarın...En azından bir dönem,kısa süreliğine de olsa buna şahit olmuştum...Ayak uydurmaya çalışma şansını yakalamıştım... ;)
Dolayısıyla Fatih Abi'ye buradan selam ederim... :)
Son 5 gün. Marvel tarihinin bir kısmını kronolojik olarak okumak ve bilgilenebilme şansını yakalamak için son 5 gün.
Bizleri itkilemek için de son 5 gün. Neden bu kadar manga seven var? Bu tutkunun sebebi ne? Korku ağırlıklı manga mı daha iyi yoksa....
Haydi mangaseverler klavye başına.
Tamam, kabul. Ben de pek manga okumayan biriyim. Birkaç kere denedim. Ama olmadı. Örneğin Hamlet uyarlaması... Neden o kadar "uyarlamışlar" bir türlü anlam veremedim. Resmen özünü değiştirmişler olayları geleceğe taşıyarak.
Aslında ben de diğer üyelerimiz gibi birçok animeyi izledim, sevdim. Bir iki örnek vereyim; Pokemon, Digimon, Dragonball, ... , Devil May Cry, Iron Man . Bu liste uzar gider... Bu animelerin çoğunun mangaları da var. Ama alışamadık işte... Belki yayınevleri doğru mangaları basamadı, belki de bizler yanlış seçimlerde bulununca mangadan soğuduk. (Biz derken mangaya alışamayanlardan bahsediyorum)
Naruto hakkında yorum yapamam henüz. Çünkü son zamanlarda dışarıya çıkmaya pek vaktim kalmadığından ulaşabilmiş değilim. Hatta bloguma bile neredeyse 20 gün sonra bugün yeni yazı girebildim.
Son üç gün.
Manga severler yazılarınızı bekliyoruz.
Bize de manga sevdirin
Ben Manga sevmem ama Avatarı takip ediyorum. Aang'ın neşeli hali çok hoşuma gidiyor.
Sami abi Narutoyu al kesin bayılacaksın haberin olsun.İlk başta ters geliyor ama alışınca bırakamıyor insan.
Dediğini yapacağım Güneş.
Şu ana kadar okuduğum Avatarlar.
4 sayı Beyaz Balina Yayınlarından çıkan renkli avatarlar.
Bir kitap Doğan Egmont'tan çıkan siyah beyaz Avatar.
Beyaz balinanın Avatar'ının beşinci sayısı da çıkmış, ama İstanbul'da değil. Ben tesadüfen İlyas'ta bulmuştum. O da tesadüfen Bursa kitap fuarında bulup almış. Bir sor istersen abi.
Benim bugüne kadar okuduğum ilk ve tek manga Yalınayak Gen.Gerek çizimleriyle,gerek bu bu hüzünlü hikayenin çok basit anlatımıyla ve gerekse hikayenin gerçek olduğunu bilerek okumanın acısıyla beni derinden etkileyen,kimi zaman ağlatan kimi zaman da gülümseten bir çizgi romandı.Sevdim mi?Evet.
Manga okumuşluğum hiç yok desem yeridir.Nedeni zaten belli.Yayını oldukça az ve belirli bir kitele tarafından sahiplenilmesi.Asıl beni manga okumamaya iten sebep yayınlanan çok kötü örnekleridir.
Mesala bir ara elime alıp baktığım Şekspır uyarlamaları vs.Bir yayınevi yapmıştı bunu.NTV yayınlarının edebiyat uyarlaması rüzgarından yararlanmak istemişti.Bende şans eseri gidip baktığımda acaip itici geldi.
Çizimler vede vasata yakın uyarlama beni mangada soğutmuştu.Tabi Yalınayak Gen okuyuncaya kadar.Sanırım sitemizin insanları en çok okunması konusunda itkileyen kitaptır.Kimse onun itki alanında çıabilmiş değil.Almam diyenler bile alıp okuyup hüngür hüngür ağladı.
Sanırım manganın güzelliğini kendimce sıralayabilirim.En azından kendimce neden sevdiğimi sıralamam çok kolay.
Sadece çizimler bile insanı bir noktadan sonra yakalıyor.Çizim ile karikatür arasında bir snıf olabilecek yapıya sahip manga.Asla bir comics,frankofon kadar ciddiye almıyor çizimi.O kadar detaya dalmıyor.Ağaçları göstermekten ziyade ormanı göstermeye çalışıyor.Bu da insanın öyküyle bütünleşmesini sağlıyor.
Çizimler arasında aniden meydana gelen komiklikler sert konunun bile yumuşamasını sağlıyor.Biraz Ayhan Işık gibi tam hüngür hügür ağlarken bir sayfa sonra bakmışsınız Gen'in veya Naruto'nun bir hareketiyle kasıklarınız gülmekten kriz geçirmekte.Diğer çizgi romanlarda nedensen bu unsur fazlasıyla yok.Bence mükemmel bir gerilim ve komedi iç içe geçiyor.
Baskısının küçük olmasıda bence avantaj.Detaylı olmayan çizimler için fazladan büyük bir baskı istemiyor buda küçük baskının avantajlarını kullanmaya yarıyor.Gerçek manga Naroto'da gördüğümüz gibi,küçük olunca çantanın her yerine sığıyor.Bir Frankofonu asla otabüste kolay kolay okumayazsınız.Hem ebadı büyük olduğundan ona özel bir çanta istiyor.
Daha başka şeylerde var elbet ama şimdilik aklıma gelenler bunlar.Bence bu yüzden seviliyor olabilirler.
Yarın son gün....
Essential marvel saga sahibini bekliyor.
Yeni yeni bulaştğım manga aleminde bir edebiyat uyarlamasıyla aydınlanma sürecimiz devam ediyor. Edebiyat uyarlamalarıyla aram yok . Conan dışında dişe dokunurunu görmedim pek. O da hikayelerinin kat kat önüne geçmiş istisnai bir örnek.
Yengeç Gemisi'de Japon Edebiyatının 20. yüzyıl klasiklerinden birinden uyarlanmış. Yazarı Takici Kobayaşi'de, kitabın arka kapağından öğrendiğimize göre, Japon proleter edebiyatının öncülerinden, gözaltında işkence edilerek öldürülen bir romancı. Rusya açıklarında hem yengeç avlayıp hem işleyen bir gemi - fabrikadaki insanlık dışı koşullarda çalışan işçilerin aydınlanma ve başkaldırma sürecini anlatan politik bir çizgi roman. Kitabını okumadığım için nasıl bir uyarlamadır bilmiyorum , ama çizgi roman olarak fena değil. 1920'lerde yazılan kitap 2008'de mangalaştırılmış ve bir milyona yakın satmış. Japonlar için bu rakamlar normal sayılıyor gerçi ama benim hala havsalam almıyor.
Eh son olarak Naruto kaldı. Ona başladım ama bitiremedim. Tersten okumak tamam , alışılıyor bir süre sonra ama arkadaş o kadar çok asteriks varki beynim döndü. :o
Alıntı yapılan: alan ford - 31 Mayıs, 2011, 15:04:22
Eh son olarak Naruto kaldı. Ona başladım ama bitiremedim. Tersten okumak tamam , alışılıyor bir süre sonra ama arkadaş o kadar çok asteriks varki beynim döndü. :o
Bir noktadan sonra okuma keyfimin kaçtığını görerek boşverdim asteriksli açıklamaları, en nihayetinde efekt hepsi...
Valla ben hepsini okudum.Onları bile okumak oldukça keyifliydi.
Alıntı yapılan: gunessemerci - 29 Mayıs, 2011, 17:04:56
Sami abi Narutoyu al kesin bayılacaksın haberin olsun.İlk başta ters geliyor ama alışınca bırakamıyor insan.
Manga bize ters (zaten ters'den okunuyor)...Ama bu İtki başa bela...İtekle itekle nereye kadar...Onun içindir ki ben alışmamayı tercih ederim...Ama çıplak ayaklı Gen'in yeri ayrı,tartışma konusu bile olamaz... (Yalınayak Gen'in manga olmadığı bile söylendi...) Yalınayak Gen benim için akan suları durdurur...Birde meşhur Tokyopop Psikomum var okumaya kıyamıyorum...Ve hiç bir zaman kıymamayı tercih ederim...Dursun rafta öyle...(Yerini bile unutmayı tercih ediyorum)...
Bu bereketli çizgiroman çeşitliliği olmadan yada yeni yeni hareketlenmeye başladığında düşünüyorumda ne çok şeye para harcıyormuşuz...Yeter ki çizgiroman olsunda çamurdan olsun...Kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı...
Naruto ve One Piece'yi daha elime almadım...İnşallah bir gün rafıma da gircekler ama onlara sıra gelene kadar köprünün altından çok sular akacak gibi duruyor...
Manga konusunda ne denilebilir ki...Frankofon olsa Fumetti olsa hadi Comics bile tamam...ama Manga ve türevi Anime benim için tam bir bilinmezlik...
Bu biraz da kültürle alakalı bir durum...Uzak doğu kültürü, Akdeniz kültürü ile ne kadar bağdaşabilir...Fumettilere nazaran diğer yayınları bile yeteri kadar sahiplenemezken Manga'ların şansı ne olur bilemem ama Türkiye de manga yayınlanmaya başlamadan önce Fan'ları aracılığıyla çevrilen ve yayınlanan çizgiromanların ki hala devam ediyorlar...Sayısının haddi hesabı yoktu...Demek ki bir potansiyel var ve bu potansiyeli yakalamak için hedef kitleye ulaşmayı bilmek gerek diye düşünüyorum...
Manga deyince bir de benim aklıma ilk gelen şey RR'den Otoha...
Burda Manga konuşuyoruz ama Otoha yok, olmadı şimdi... ;)
Sevgi ile kalın...
Madem son saatlere geldik ben de itiraf edeyim:
Maalesef benim vücudum manga ve animeyi reddediyor. Tamam Naruto kötü değil ama beden kaldırmıyor ne yapayım.
Bu tadı sevenlere, okuyanlara getirenlere saygım var ama ben bu çember de olamayacağım gibi....
Bu konuya cevap yazma işi en son güne kaldı ama olsun. Aslında olumsuz bir özellik olacak ama hayatımda hiç manga okumadım. Elimde sadece bir dönem Yalınayak Gen'in 1. sayısı vardı. Forumumuzdaki güzel anlatımlar sonucu büyük bir istekle okumak istiyordum ama benden önce eşim okumak istedi. Artık sebebi nedir bilmiyorum pek beğenmediğini,biraz ağır bir kitap olduğunu falan filan söyledi. İşin açığı eşime de güvenirim, okumaktan vazgeçtim. Şu aralar Gerekli Şeyler'in Mangalarına sarmış bir vaziyetteyim, tabi ki sadece merak ediyorum daha alamadım. Tür olarak Mangalar, ben de daha çok komedi ve aksiyon felsefesi üzerine yoğunlaşmış eserler gibi geldi. İlla ki aksi de söz konusu; ama populer Mangalara baktığımız zaman hep komedi ve aksiyon üzerine. Gerekli Şeyler'in Mangalarını seveceğimi düşünüyorum. Türkiye'de bu türün eksikliği söz konusu idi; umarım artık giderilir. Ekol olarak değerlendirirsek benim için ayrım yoktur, benim için çizgiroman vardır, okunacak kitap vardır...
Ha bir de Engin Abim şöyle demiş: Ekrem bunu kazanamazsa yüreği "cızzz" eder valla... Düşüncene aynen katılıyorum abi, tam benlik bir eser, şöyle bir de Türkçesi olsa tadından yenmez işte...
Ödüllü manga konusu için katılım süresi tamamlanmıştır.
Kazanan arkadaşımızı açıklamadan önce bir konuya açıklık getirmek istiyorum:
Yarışma kurallarında da yazdığımız gibi hediyeyi verirken kazanan arkadaşımızın son 3 ay içinde ödüllü soru ya da ödüllü konu bölümlerinden bir ödül kazanmamış olması gerekmektedir.
10000. mesaj ve bunun gibi özel ödülleri kazanan arkadaşlar bu ödülü kazanabilirler.
Bu kadar yazıdan sonra kazanan üyemiz:
boca1907
Kendisini kutluyor, iyi okumalar diliyoruz. Hediyesi en kısa zamanda kendisine ulaştırılacaktır.
Bir sonraki ödüllü konuda görüşmek ve yazışmak üzere.
Altın madalyonda ödüller bitmiyor.
Sırada sevgili Engin'in hazırladığı ödüllü soru var. Ayrıca 20000. mesaj ve hediyesi de ileride göründü bile.
Bol çizgi romanlı günler
Tüh kaçırdık ödülü desene :)
İşin aslı mangalar hakkında fazla bilgim yok. Manga shakespeare den romeo ve jüliet ile fırtınayı okudum, fazla hoşlandım denemez bana biraz japon çizgi filmlerini anımsattı. Sanki çizgi filmin çr. uyarlaması gibi. Furmeti lerin yerini hiç biri tutmuyor.
Yalın ayak gen veya Naruto oku bakalım ne olacak? ;D ;)
Çok ciddi bir anime fanatiği olmama rağmen bu işin kaynağı olan mangaları bir türlü okuyamadım.
Manga sanırım daha çok vakit istiyor. Bir de ben dijital okumanın çok büyük fanı değilim elimde tutayım istiyorum ki mangalar için kısa süre öncesine kadar İngilizceler için bile bu çok mümkün değildi.
Manga konusunda çok fikrim olmadığı için ise animesini bildiğim eserlerin mangasına yöneldim ki bir çok manga sever de eminim böyle başlamıştır.
Manga ile çizgiromanın en büyük farkı mangaların, mangaka adı verilen yazar çizerler tarafından yaratılması ve sonlanacağı zaman da başka bir kimsenin devam ettirmemesidir diyebilirim. Gerçi aranızdan "Amerikan çizgiromanları dışında zaten öyle ki bu durum" diyecekleri duyar gibiyim... ;D
Bana mangaka denen bu adamlar serilerine ruhlarını yansıtıyorlar gibi geliyor. Bu işin benim düşündüğüm gibi olduğuna inanan da birçok kişi var ki Japonya' da mangakalar el üstünde tutuluyor.
Bugün Yengeç Gemisi'ni okudum.
Herkese tavsiye ederim.
En sevdiğim çizgi roman türünde ödül kazanmak süpermiş...Manga candır canandır...
Teşekkür konuşması yapmak istiyorum...
First of all I wanna thank my mother....:)
Kazanan arkadaşı tebrik ediyorum, iyi okumalar. ;)
C.
Manga 8 !!
en geç 12 Martta raflardaki yerini alıyor..
daha erken bir duyumum olursa da hemen yazacağım
Ayrıca face sayfamızı beğenin:
http://www.facebook.com/pages/Ak%C4%B1l%C3%A7elen-Kitaplar/373193556026020?sk=app_201143516562748
bu konuda destek istiyorum..