'Lisanı geliştirmiş olmamızın nedeni, bence içimizin en derinlerinde yatan şikayet etme ihtiyacımızdır.' demiş Jane Wagner. Eleştirme ve bunun karşılığı olarak eleştiri karşısında savunma pozisyonu alma insan doğasının bir parçası.
Okur olarak sıkı para sayarak aldığımız albümlerimizle ilgili beklentilerimiz, isteklerimiz, düşüncelerimiz var. Bunlar karşılandığı ölçüde yayıncıyı takdir ettiğimiz gibi beklenti düzeyimizin altında kalanlar için de eleştiriyoruz. Elelştiriler sebebiyle alınanlar, küsenler hatta bazen olayı hakaret boyutuna çıkaranlar olabiliyor maalesef...
Pekiyi öyleyse nedir çizgiroman okurunun beklentileri, buyrun bu başlıkta paylaşalım... Paylaşalım ki belki yayıncılarımıza kendimizi anlatmakta ve uzlaşmakta bir adım atmış oluruz böylece...
İlk beklenti benden olsun:
Düzgün, kaliteli bir baskı beklerim...
Çizgi roman'ın düzenli bir yayın çizgisine sahip olmasını beklerim.
Hepsinden önce tam metin düzgün bir çeviri isterim.
Editoryal bilgi isterim. Uygun fiyat isterim. Adam gibi baskı isterim. Devam eden serilerde, raf dostu olsun bir büyüyüp bir küçülmesin isterim. Yeni serilere şans vermesini, çizgi romandan kazandığının bir kısmını çizgi romana yatırmasını beklerim.
Standarta ulaşmış baskı ve kapak kalitesi isterim.
Zorunlu olmadıkça artmayan fiyat politikası isterim.
İyi bir tercüme isterim.
İçi dağılmasın isterim.
Benimle iletişimde olsun isterim.
Arada eşantiyon takvim vs. versin isterim.
Toplantılar düzenleyip,çay ısmarlayıp benimle konuşmasını isterim.
Eleştirdiğimde darılmasın,küsmesin isterim.
Yav isterim oğluda isterim... ;D
butun bunlarin yaninda kronolojik olsun isterim,bi bastan bi sondan maceralar olmasin isterim
Çizgiroman albümlerinin orijinal boyutunda yayınlanmasını isterim...
Cok sukur artik o kadar cok rastladigimiz bir sorun degil ama konusma balonlarinda duzgun bir font beklerim, bilgisayarda en tanidik fontlarla yazilan balonlari okura hakaret olarak göruyorum.
Bedava cizgi roman fontu indirebilecegimiz siteler de var. Kimi yayincilarin bunlardan habersiz olmasi saka gibi geliyor bana.
İstanbul okuyucusunu pek ilgilendirmiyorsada Anadolu okuyucusu olarak benim ilk isteğim bana ulaşmasıdır.Artık bıktım 15 liralık bir kitap için 25 lira kargolu kitap almaktan.Gazete bayiimde bulunabilmeli.Bakkalımda bulunabilmeli..Kitapçımda bulunabilmeli...Diğer beklentilerime gelince yukarıda arkadaşlar sıralamış;
1.Seri aynı ebatta başlamalı ve sürmeli,
2.Kronolojik sıraya uygun yayınlanmalı,
3.İyi bir baskıya sahip olmalı,elde dağılmamalı,
4.Düzenli yayınlanmalı cuma günü diyorsa cuma günü çıkmalı,pazar diyorsa pazar çıkmalı,
5.Fiyat politikası uygun olmalı ki yeni serileride almak için bütçemizi yakmamalı,
6.Tamam klasiklerin bir potansiyel okuyucusu var ama yeni yayınları da basmalı,
7.Yayınevinin bir çizgisi olmalı.Ya comics basmalı ya frankofon ya da fumetti.
Düzenli yayın istiyorum.
1) Düzenli yayın ve kesinlikle seri yarı burakmama
2) kaliteli baskı
3) İyi kapak
4) Orjinal seriye sadık kalma
1) Hangi türden olursa olsun kaliteli bir yayın
2) Düzenli ve belirli bir yayın periyodu
3) Kaliteli baskı
4) Doğru tercüme
5) Okurlar ile yakın ilişki.
Okuyucu Köşesi
Çekiliş ile hediyeler dağıtılması
Alıntı yapılan: hanac - 29 Haziran, 2011, 19:37:33
Okuyucu Köşesi
Çekiliş ile hediyeler dağıtılması
Bunları okuyunca aklıma Alfa yayınları ve rahmetli Ali Recan geldi. Okur mektupları, fotoğrafları onların yayınlarında vardı. Hey gidi günler hey. :'(
1) Hangi türden olursa olsun kaliteli bir yayın
Kesinlikle katılıyorum bugün aldığımız kitaplara az para vermiyoruz. kendimden örnek veriyorum kitap alırken elim titrerdi şimdi çizgi roman alırken bütçemdeki her geçen gün delik büyüyor :)
2) Düzenli ve belirli bir yayın periyodu
Yayınevlerinede hak veriyorum okur yazar oranı düşük bir ülkede hemde çizgi roman satmak gerçekten zor ama yayınevlerin elindeki serileri bitirmeden yada düzenli yayın peridiyotuna koymadan yeni yayınlara dağılıp okuyucuyuda üzmemeli
3) Kaliteli baskı
Hem kaliteli baskı hemde kaliteli kağıt insan okuyunca daha bir haz ile okuyor
4) Doğru tercüme
En önemli yerlerden biri okuyucuyu kesinlikle kitaba bağlayan akıcı bir tercüme olmalı
5) Okurlar ile yakın ilişki.
Bu konuda birçok yayın evinin burda bizlere cevap vermesi beni çok mutlu ediyor
Benim "okura saygı" düşüncem zamanında yayındır. Periyoda o uyarsa ben de uyarım.
2. sayıda sayfa sayısı yada kağıt kalitesi değişmiyorsa zam yapmasın isterim, bir okur olarak ben iyi zamlar alamıyorsam bunun için extra iş kovalamak zorunda kalıyorsam o cebimdeki parayı almak için zam yapmak yerine extradan yıllıkları özel sayıları yayınlamak zorunda kalsın.
imza günleri yapsın istiyorum. çizerin elini sıkmak, tebrik etmek, yayıncıyı birebir görüp teşekkür etmek istiyorum. (sağolsun bu konuda en mükemmel işi 1001 roman çıkarttı ve verdiği sinyaller bu etkinlikler devam edecek gibi. umarım bu yayınevini diğer yayınevleri de örnek alır yada en azından yapılana destek olsalar yada köstek olmasalar o da yeter)
elli yıl önce basılan bir yayını yeniden yayınlarken baskı hatası yapıp mide bulandırmamalı "aceleye geldi" gibi saçma ifadeler kullanmak yerine iki gün daha bekleyip, bir kere daha prova baskıyı okuyup eksiksiz, kusursuz bir yayın sergileyip okurun "olsun küçük yayıncı amatör olur" demek yerine önlerinde saygı ile eğilmemizi sağlasalar.
Türk çizerlere küçük işler için bile olsa destek olsunlar. Başka türlü bu sanat bir sektör olmayacaktır, Türkiye'de çizgi roman yaşayacaksa bunu sadece italyan fransız amerikan çizgi romanlarını basarak yapamayacaklarını onlar eminim benden daha iyi biliyorlardır. (çizerler konusundaki dertleri bilmeden yazdığımı düşünmeyin)
birde en önemlisi kapak meselesi. ya orjinale sahip çıkın yada "kusurabakmayın son dakkada bu çıktı karşınıza, kapağı yokmuş, çizer bulamadık" gibi dandik söylemler için o malum cevabını vermek istemem. yaptığınız işe okur saygısı istiyorsanız önce siz kendi emeğinize saygı gösterin gerekiyorsa 3 ay önce sipariş edin kapağınızı.
okurun kafasını bulandıracak, bir yayınevini kötüleyecek, bir dükkanı kötüleyecekseniz önce kendinize bakın, siz bizim gözümüzde "güvenilir" siniz. bu güveni kötüye kullanmayın.
Birde şunu söylemek isterim, ben altınmadalyon sitesine yayıncılar burada, yazar çizer burada, çevirmen burada diye gelmedim. Ben "çizgi roman okurları burada toplanıyor" diye geldim. Ben çizgi roman okuruyum diyen her yayıncının ahkam kesmek yada küsmek yerine kendi kitabına bir kere daha bakmasını şiddetle tavsiye ediyorum...
Alıntı yapılan: hanac - 29 Haziran, 2011, 19:37:33
Okuyucu Köşesi
Çekiliş ile hediyeler dağıtılması
Bu istekleri gerçekleştirecek yayıne herşeyden önce yayın periyodunu oturtmuş olmalı ve en önemlisi de okuru ile dialogda olmalı,okurunu kaale almalı.
Standarta ulaşmış baskı ve kapak kalitesi
Zorunlu olmadıkça artmayan fiyat politikası
İyi bir tercüme ve yayından önce tashih yapmasını
İlk okumada dağılmayan cilt
Düzenli ve belirli bir yayın periyodu
Konuşma balonlarında düzgün bir font seçmesini
Bir seriyi fasikülmü, yoksa cilt olarakmı yayınlayacağına baştan karar vermesini
Kitapları daha fazla insana ulaştırmak için mümkün olan her mecrada tanıtım ve reklam yapmasını
Yeni serilere şans vermesini
Hazır müşterisi var diye dönüp dönüp eskiyi basmamasını
"Ben bu işten para kazanmak için yapmıyorum" dememesini
Ortalama bir yayından beklenen şeyler yani.
İstenen şeyler aşağı yukarı aynı şeyler. Kısacası okuyucu olarak dikkate alınmak, fiyatı, yayını, baskısı, kalitesi, edisyonu ile dört dörtlük her konuda okuyucunun zevkine hitap edecek yayınları görmek istiyoruz.
Satıcı olarak ise bu işten bir şeyler kazanmak isteniyorsa, okuyucunun taleplerine uygun çizgiromanlar çıkarıp okuyucuya değer verdiğini hissettirmek, onu memnun etmek için gayret göstermek...
Ben öncelikle düzgün bir yayın periyodu beklerim. (Ama bizde pek yok)
Kaliteli bir baskı, editöryal bölümler beklerim. (Bizde editöryal yazılar, bölümler anlayışı da yok)
Uygun bir fiyat beklerim.
Yayıncı-okuyucu ilişkisinin iyi olmasını beklerim...
Aslında gönül daha çok şey istiyor da olmuyor...
Arkadaşlar gayet güzel anlatmışlar ve söylenenler aslında bir yayınevinin sahip olması gereken minimal özellikler. Bende bir kaç ilave yapmak isterim.
Yayıncının eseri yukarıda sayıp dökülen kriterlere uygun olarak yayınlaması sadece okuyucuya saygı amaçlı olmamalı. Sanatsal hassasiyete sahip bir yayınevi, yayınladığı esere ve sahibine/sahiplerine karşı saygının bir gereği olarak da çeviri ve tashih gibi konularda ince eleyip sık dokumalı, esere zarar vermemek için adeta bir cerrah inceliğiyle konuye eğilmeli.
Bir de açıkçası ben basit bir okuyucu olarak yayıncılarla ahbaplık etmek gibi bir ihtiyaç duymuyorum. İşini iyi yapan ancak fazla konuşmayan bir yayınevi her yayınında bir çok hata olan ancak okuyucuyla sürekli diyalog halindeki bir yayınevinden daha değerlidir benim gözümde.
Son olarak, her fırsatta Türk çizgiromancılığına katkıda bulunmak istediğini söyleyen pek çok yayınevimizin, bunun gereği olarak kaliteli ve özgün Türk çizgiromanları bulma ve yayınlama konusunda daha istekli ve etkin olmalarını dilerim.
Forumdaki aylık yayın listelerine baktığımızda yayınlanmış özgün Türk çizgiroman sayısı yok gibi bir şey. Sadece taşeron olmaktan kurtulmalı Türk çizgiroman yayıncıları ama bu biraz komplike bir süreç elbette.
Şimdilik bunlar geldi aklıma
Ben bir de birinin Yüzbaşı Volkan yayınlamasını diliyorum :)
1.Tüm okurların yayınladığı kitaplardan 3'er adet almasını ister.( niye diyeceksiniz ama bilmiyorum )
2.Yayınladığı kitapların yayın periyodunun,edisyonunun,içinde editoryal yazı olup olmamasının,kağıt ve kapak kalınlığının,çevirisinin,grafiğinin ve şu anda aklıma gelmeyen her şeyinin asla ve asla eleştirilmemesini ister.
3.Forumlarda sürekli kendi kitaplarının konuşulmasını ve insanların bir tek onun kitaplarını birbirlerine tavsiye etmesini ister,
4.Yayıncılar arasında rekabet olmamasına rağmen kendine rakip gördükleri yayıncılar hakkında okkalı eleştiriler okumak ister,
5......bey......kitabı .....liraya satıyor bu çok az hiç olmazsa.....Tl olmalıydı şeklinde yorumlar ister,
6.Maceralar hep aynı sırada giderse insanlar sıkılır dolayısıyla karışık basılsa çok şık bir sürpriz olur....şeklinde yorumlar ister...
7.Kardeşim bu adamlar da insan bas bas nereye kadar ! bırakın da periyodsuz yayınlasınlar...şeklindeki yorumları da ister,
8.Okurların " şu kitaplar da yayınlansa " yorumunda Hitler'in çizgi romanının da istenmesini ister,
9.....bey ben yılda .....liralık sizin kitaplarınızdan alıyorum ben şu bir yıllık parayı size vereyim çıkaracağınız kitaplarla "nasıl olsa" ödeşiriz denmesini ister...
10.....bey biz okurlar kendi aramızda para topladık bakın şu telif parası şu da baskı parası rica etsek....'ı yayınlayabilirmisiniz.... denmesini ister...
11.Yahu kardeşim adamlar 11 sayı yayınlamadı mı ? daha ne istiyorsunuz ? devamını da başkası getirse ne olur... şeklindeki radikal kabullenmeleri ister...
İĞNE & ÇUVALDIZ
Süper olmuş Fuat abi ;D ;D ;D
Fuat Bey'in yazısının Türkçesi: (Böyle gerçekçi bir özeleştiri yaptığı için ayrıca teşekkür ediyorum)
Ben ne verirsem onu kabullenip boyun eğeceksin,
Ben bu işin piriyim, sen kimsin ki beni eleştiriyorsun,
Paran yoksa okuma arkadaş ben nasılsa senin ödeyeceğinin fazlasını parası olandan çıkarıyorum
Hatasız kul mu olur kardeşim, ben hataları tekrarlasam bile susup okuyacaksın, basmam yoksa görürsün gününü
Bu kadar açık ve "net" belirtilen isteklerden sonra bize biat etmek düşer. ;D
Şu piyasayı döndüren 3.000-5.000 kişinin 20.000'e, 40.000'e çıkması için yayıncının kafa yormasını, aksiyon almasını bekler...
Çünkü herşeyin temelinde bu yatar, masrafı 3.000 değil 30.000 kişinin sırtına yüklenmesi okurun kaliteli baskı talebini de, düzgün çeviri isteğini de, uygun fiyatla çizgiroman satınalma beklentisini de olanaklı kılar...
Çizgiroman severler olarak biz okur sayısını nasıl artırabilirize Çizgi Roman sevgisi aşılayabilmek (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1306.0.html) başlığında azıcık değinmiştik... İğne - çuvaldız diyor ya Fuat Aktüre, ki kendisi bu konudaki en kaydadeğer (ve sanırım tek) etkinlikleri yapan kişi, bu forumu takip eden yayıncılarımızın konu hakkında görüşleri nelerdir acaba?