Silverado
(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMTQ0MTMwMjY0MV5BMl5BanBnXkFtZTcwODMwMjgyMQ@@._V1_SY317_CR10,0,214,317_.jpg)
http://www.imdb.com/title/tt0090022/?ref_=nv_sr_1 (http://www.imdb.com/title/tt0090022/?ref_=nv_sr_1)
Başrollerini, Kevin Costner, Kevin Kline, Scott Glenn ve Dany Glovver'ın oynadığı,izlemediyseniz hiç vakit kaybetmeden izlemeniz gereken bir film...
Daha önce izleyip izlemediğimi hatırlamadığım ve izlemeye başladıktan sonra da hiç bir şey hatırlayamadığım için izlemeye devam ettiğim harika bir film diyebilirim...Bir çok ankette izlenecek ilk 10 western arasında yer alıyor...
İzlerken, aklıma ilk gelen Bir Teks filmi olsa her halde böyle olması gerekir düşüncesi oldu... Zenci'yi oynayan Dany Glover aykırı karakter Tiger Jack, Kendinde emin ve ağır başlı Paden karakterini oynayan Kevin Kline, Kit Carson, Abi'yi oynayan Emmet rolünde ki Scott Glenn, Tex ve kardeşi oynayan haşarı çocuk Kevin Coster' da tabi ki Kit Willer'dan başkası olamazlar...
SPOİLER İÇERİR
İZLEMEDİYSEN OKUMA...
SON UYARI...
BENDEN GÜNAH GİTTİ DEVAM ET...
Yukarıda saydığım 4 kişinin Silverado kasabasına gelip, kasabayı avucunun içinde bulunduran kasabanın ileri geleni (Çiftlik sahibi) ve şerifi hacamat etmesini anlatan klasik bir Teks senaryosunu yansıtan eğlenceli bir film olmasının yanında, silahların bir dakika bile susmadığını ve kurşunların havada uçuştuğunu hatırlatmak isterim
Televizyonun yada ses sisteminin sesini sonuna kadar açıp keyfini çıkartarak izleyin ...
(http://phim.hatnang.com/sites/default/files/Silverado.jpg)
Artık böyle westernler gerçekten çevrilmiyor...Ama 1957 yapımı ilk filmin tekrar çevirimi 2007 yapımı 3:10 to Yuma ve 2008 yapımı Appaloosa' filmleri keyifle izlemeye değerlerdi...İstisnalarda kaideyi bozmazlar zaten...
İyi Seyirler...
Yıllardır izleyeceğim derim ama hala izleyemedim.
Bari bu gazla bu yıl izleyeyim.
Defalarca seyrettiğim ve beğendiğim bir filmdir.
12 Angry Men
(http://2.bp.blogspot.com/-kFcSXGwnUNM/TfkBlGHsBII/AAAAAAAAAN0/kHOqM046HMU/s1600/12-Angry-Men-.jpg)
http://www.imdb.com/title/tt0050083/?ref_=nv_sr_2 (http://www.imdb.com/title/tt0050083/?ref_=nv_sr_2)
İmdb'de top 250'de 6. sırada olan film...
Dün izledim...Filmleri bilgisayarda izlediğim için genellikle filmler ne kadar güzel olursa olsun 15-20 dk bir kesip internete girerim...Ama bu filme bir başladım...Ne zaman bitti anlamadım
55 Yıl önce çevrilmiş tek mekan filmi...12 jüri...Şuan ki gibi sıcak bir günde...bir cinayet davası sanığının suçlu olup olmadığını tartışmak için odalarına çekiliyorlar ve Action... :)
İzlemeyenler için;
İzleyin, pişman olmazsınız...Konuşma sesleri bile kulağınıza bir başka güzel geliyor...
Geçen günlerde yazmış olduğum En İyi Filmler listemde yeralıyordu.
Mükemmel bir film, Henry Fonda döktürüyor.
Lisede İngilizce dersinde okuduğumuz kitapta bu hikayeyi işlemiştik edebiyat dersinde. Hikayesini tartıştıktan sonra da bu filmi izletmişti hocamız. Hepimiz hayran kalmıştık. Hatta daha sonraları bir kaç ay boyunca esprilerimize de konu olmuştu.
Guiltyyyyyy.
Yıllar sonra televizyon için tekrar çekimi bile oldu, ama orjinalin yerini tutamaz.
Tek bir adam 11 kişiyi dize getiriyor.
orjinali güzel, televizyon için çekilen versiyonu güzel, rus yönetmen mikhalov'un çektiği versiyonu güzel...kesinlikle on numara bir filmdir...teknolojik oyunlar,patlayan ses ve görüntü efektleri olmadan da insanı ekrana mıhlamanın mümkün olduğunu ispatlayan bir sinema başyapıtı ve benim gibi kıyısından köşesinden oyunculuğa bulaşmış herkesin oynamak isteyeceği, ağız sulandıran roller...sinema senaryodur, yönetmendir ama illa ki de oyuncudur diyenlere...
SPOİL İÇERİR
İZLEMEDİYSEN DEVAM ETME
BENDEN GÜNAH GİTTİ
Tamam filmde adalet kavramı tartışılıyordu ve en ufak bir şüphe bile varsa sanık suçsuzdur olgusu aşılanmaya çalışılıyordu...Ama gerçekte çocuk acaba suçlumuydu... :)
Bu filmin tam zıttı da sanırım 1988 yapımı "Reis Bey" filmidir...Tam hatırlamasam da ufak bir şüphe yüzünden sanığın kalemini kıran bir hakim'in psikolojisini anlatıyordu...Bu da bayağı etkileyici bir filmdi...
Alıntı yapılan: BAHADIR - 12 Haziran, 2012, 15:33:00
SPOİL İÇERİR
İZLEMEDİYSEN DEVAM ETME
BENDEN GÜNAH GİTTİ
Tamam filmde adalet kavramı tartışılıyordu ve en ufak bir şüphe bile varsa sanık suçsuzdur olgusu aşılanmaya çalışılıyordu...Ama gerçekte çocuk acaba suçlumuydu... :)
Bu filmin tam zıttı da sanırım 1988 yapımı "Reis Bey" filmidir...Tam hatırlamasam da ufak bir şüphe yüzünden sanığın kalemini kıran bir hakim'in psikolojisini anlatıyordu...Bu da bayağı etkileyici bir filmdi...
Reis Bey filmi büyük şairimiz Necip Fazıl Kısakürek'in aynı adlı piyesinden uyarlanmıştır. Filmde hakim rolünde rahmetli Haluk Kurdoğlu'da unutulmaz bir oyunculuk sergilemiştir.
Alıntı yapılan: hanac - 12 Haziran, 2012, 13:50:10
Geçen günlerde yazmış olduğum En İyi Filmler listemde yeralıyordu.
Mükemmel bir film, Henry Fonda döktürüyor.
Henry Fonda aynı zamanda filmin yapımcısıdır da...
(http://2.bp.blogspot.com/_ceyizxRPuYQ/StubLDugwTI/AAAAAAAAEXM/2G54L_QO82o/s1600/ne7sit.jpg)
Hani Uzakdoğu Hikayeleri vardır ya. Binbir Gece Masalları falan. Ya o kitaplardan birinde okumuştum. Ya da birilerinden duymuştum. Nerede duyduğumu ya da nerede okuduğumu hatırlamıyorum. Bir Kötü İle Seksen İyinin Hikayesini sen de duymuş muydun? Eski devirlerde ve uzak diyarlarda, bir adamın çok fena, çok kötü huyları olan bir oğlu varmış. Ailesi, akrabaları bu çocuktan çok utanırlarmış. Tanıdıklarından biri, bu dertli babaya şöyle bir akıl vermiş: " Dağda, kırda büyümüş, kötülük nedir bilmez, terbiyeli, edepli 80 kişi bulup, oğlunla bir evde bırak. Olur ya belki iyilerin özellikleri oğluna geçer de fena huylarını bırakmalarını sağlarlar." demiş. Bu tavsiye üzerine adam 80 akıllı uslu kişiyi bulmuş ve her birine ücretlerini ödemiş. 80 kişiyi 80 gün boyunca oğluyla bir evde bırakmış. Yiyecek ve içecekleri dışarıdan vermişler. 80 gün dolunca ne oldu acaba diye merakla kapıyı açmışlar. Hikaye bu ya, görmüşler ki, oğlana edep terbiye tesir etmemiş de, 80 iyi adamın huyu değişmiş. 1 kötü kişi, 80 iyi kişiyi kötü, ahlaksız olup çıkarmış. Hikaye işte. Şimdi tam benzemese de, tersi bir durum aklıma geldi. İnsan dediğin kötüye meyilli diye anlatırlar ya geçmişte de günümüzde de... Yoook! Doğru değil bence bu hikaye. İyi insan kötünün hakkından gelmeli. Gelir yani. Pes etmemeli. Şimdi anlatacağım ise bir duyarlı insanın, 11 umursamaz insanı nasıl olumlu şekilde etkilediğinin filmi...(http://3.bp.blogspot.com/_ceyizxRPuYQ/StubLT9wiwI/AAAAAAAAEXU/haXznIB2_fI/s1600/12angrymen1957.jpg)
Bugün Alfred Hitchcock'un Arka Pencere adlı filmi seyredip de, bu film tek bir odada geçince, tek mekanda geçen başka bir eski film daha aklıma geldi. Tekrar seyrettim. 12 Kızgın Adam. Şahane bir filmdir. 18 yaşında babasını öldürmekle itham edilen bir çocuk, jürinin suçlu ya da suçsuz kararı sonunda ya elektrikli sandalyeye gönderilecek ya da kurtulacaktır. Karar önemlidir. Çocuğun ölüp ölmemesi jürinin kararına bağlıdır. Birbirlerini daha önce hiç tanımayan hatta filmin sonuna kadar isimleri bile bilinmeyen 12 jüri üyesi mahkeme sonunda bir odaya kapatılırlar. Önce bir oylama yapılır. 11 üye çocuğu ölüme gönderecek kararı hemen vererek "suçlu "der. Amaçları bir an önce kararlarını bildirip, paralarını alıp evlerine gitmektir. Bir kişinin, 8 numaralı jüri üyesinin "elimi kaldırıp bir çocuğu ölüme gönderemem" demesiyle film gerçekten başlar. Bunun üzerine cinayetin tüm detayları konuşulacak ve filmin başında çocuğu suçlu bulan jüri üyelerinin kafaları karışmaya başlayacaktır. Ya çocuk gerçeğinde suçsuzsa! Ya suçsuz bir çocuğu ölüme gönderiyorlarsa! 12 kişinin ağzından çıkacak karara bağlıdır çocuğun yaşayıp yaşamayacağı. Ne kadar önemli bir karardır. Bu filmde hukuk sistemi, duyarsızlık, ön yargı, ölüm, yaşam, vicdan, konusunda şahane muhabbetlere şahit olur seyirci. 1957 yapımı siyah beyaz filmde 8 numaralı jüriyi Henry Fonda oymaktadır. Çarpıcı bir filmdir. Sorumluluğunun bilincinde bir kişi, 11 kişinin fevri karar vermesini sorgulatır. Sorumluluklarını hatırlatır. Mutlaka seyredilmesi gereken harika filmlerden biridir.
Şimdi diyeceksin ki anlattığın hikaye ne, bu film ne? Nerelerden geldin gene nereye? Ne yapayım yani? Böyleyken böyle işte!
Training Day - 2001
(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMTIyMTkzMDk5NF5BMl5BanBnXkFtZTYwOTY2NTE5._V1_SY317_CR3,0,214,317_.jpg)
http://www.imdb.com/title/tt0139654/?ref_=nv_sr_1 (http://www.imdb.com/title/tt0139654/?ref_=nv_sr_1)
İlk yarısını dün, kalanını da bugün bitirdim...
Narkotiğe yeni atanmış bir çaylak polis'in ilk günü ve o'na işin inceliklerini öğretecek olan deneyimli polis...
Bizim kültürümüzle uzaktan yakından alakası olmayan beni de çok sarmayan bir film...İmdb puanını hakediyor mu? Kesinlikle Denzel Washington herzaman ki gibi rolünün hakkını vermiş...Sonuçta Akademi ödüllerinde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü almış...
Ama dedim ya filmde beni yakalayan hiç bir şey olmadı...
Hele ilk saati çok durgundu 2. saatini izlemeye karar verebiliyorsanız (Ben 1 gün ara verince zor karar verdim) sonunu getirmeniz yine de zor olmuyor...
Denzel yerine Ethan daha parıldıyordu bence...
(http://divxplanet.com/bigcover/0114814.jpg)
Dün başladım...Ama bitiremedim..Film nedense sıktı beni...Bugün baştan tekrar aldım ve bitirmeye gayret ettim 8.7'lik film o kadar kötü olamazdı...
Akademi ödüllerinden en iyi özgün senaryo dalında ödül almış bir film...Sonu ilginç bitmese herhalde boş bir film ödülünü de alırmış...İmbd puanı bana çok abartı geldi...
Abartıldığı kadar süper bir film değil...Yoksa ben mi bir şey anlamadım? :)
Seyrettiğim zaman en az 10 yıl olmuştur, çok beğenmiştim. Şimdi seyretsem eski zevki alır mıyım bilmiyorum ama boş film değil kesinlikle :)
Ben de seyretmiş ve beğenmiştim. Hatta Kayser Soze'nin Türk olduğu bile söylenir. Zamanın çok seyredilen dizisi yılan hikayesinde de "Kral" karakteri de Soze'den esinlenmiştir.
Kayser Soze efsane bir karakter.Esir alınan ailesini gözünü kırpmadan öldürmesi şok edici bir plandı.
Kevin Spacey 'Verbal' karakteriyle ve Kayser Soze efsanesiyle oyunculuk kariyerinin en büyük sıçramasını yaptı..
sinemanın öncelikle hikaye anlatmanın bir yolu olduğuna inananlar için kesinlikle müthiş bir hikayedir...verbal kind'in anlatımıyla yavaş yavaş çözülen bir örgü, nerdeyse film boyunca sadece adı anılarak oluşturan sinemanın en unutulmaz karakterlerinden biri...müthiş bir final ve kesinlikle birinci sınıf oyunculuklar.kevin spacey zaten herkesin malumu da benim bu filmdeki kısacık fenster tiplemesiyle ilk kez kayda aldığım, ve sonradan en sevdiğim oyunculardan biri olan benicio del toro'ya da dikkat...
Filmi 10 yıl önce altyazısız izlemiştim.
Bazı sahneleri iyi takip edemediğimden olsa gerek ben de abartılı (overrated) olduğunu düşünmüştüm.
Yeniden (altyazılı) izlemem lazım, bakalım fikrim değişecek mi ?
(http://divxplanet.com/bigcover/0116282.jpg)
Miadını doldurmuş filmleri izlemeye devam ediyorum...Coen kardeşlerin imbd'si yüksek ödüllü filmi Fargo'yu biraz önce izledim...Bu çöl sıcağında hiç olmazsa görüntülerle içim biraz serinledi...
Gerçek bir hikayeden alınan film bir adamın kendini ne kadar dibe batırabileceğinin bir göstergesi niteliğindeydi...Sanatsal açıdan başarılı olsada benim açımdan gereksiz bir film olmuş :)
Coen'lerin en iyi filmlerinden birisi.Harika bir kara film örneği.
Hamile dedektifimize,Japon arkadaşının asıldığı ve terslendiği sahne harikadır. :)
Frances McDormand'ın soğukkanlı,ifadesiz oyunculuğu dersliktir..
Yok artık V, tam heves etmiş, filmi seyredeyim demiştim ki... Filmin tüm sırlarını vermişsiniz. Hımmm... Ne yapacağım şimdi? :-\
Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 14 Haziran, 2012, 23:09:28
Yok artık V, tam heves etmiş, filmi seyredeyim demiştim ki... Filmin tüm sırlarını vermişsiniz. Hımmm... Ne yapacağım şimdi? :-\
Devede kulak değil,siz izleyin.Pişman olmayacaksınız.
İyi ama hamile dedektif ve japon arkadaşı asılacakmış ve terslenecekmiş. Bunu öğrendim artık.
Bi de Bahadır "Gerçek bir hikayeden alınan film bir adamın kendini ne kadar dibe batırabileceğinin bir göstergesi niteliğindeydi...Sanatsal açıdan başarılı olsada benim açımdan gereksiz bir film olmuş." demiş.
Neyse... Seyretmeyeyim artık. Konuyuyu öğrendim. :-\ Vazgeçtim. ???
1995 yılında en iyi senaryo Oscarini da almıştı. Tüm filmler içindeki 1 numaram fargodur, 10 kere falan seyrettim. Özellikle Steve Buscemi ve William H.Marcy i izlemek gerek..
(http://1.bp.blogspot.com/-Af838KQwGl0/T1awUrfWgwI/AAAAAAAAAzg/jhW7g2oYgl0/s1600/1999-fargo.jpg)
Alıntı YapAlıntı Yapsiz izleyin.Pişman olmayacaksınız.
Pişman olmayacağım öyle mi? Du bakayım... :)
Alıntı Yap1995 yılında en iyi senaryo Oscarini da almıştı. Tüm filmler içindeki 1 numaram fargodur, 10 kere falan seyrettim. Özelimiz Steve Buscemi ve William H.Marcy i izlemek gerek..
Hımm.. Seyredeyim bari.... :)
Long long time ago...
İzledim ama çok uzun zaman geçti.Kış görüntüleri gerçekten enfes.Birde kara mizah açısından güzel bir örnek.
Coen kardeşlerin filmi çok ilginçtir. Büyük bir ciddiyetle gider, sonra kayışlar kopar, durduk yerde izleyeni güldürür. Enteresan bir mizah anlayışları var.
coen filmleri seven herkese BARTON FİNK'i kesinlikle tavsiye ediyorum
boş geçmeyin direk izleyin arkadaşlar
(http://divxplanet.com/bigcover/0114746.jpg)
İkinci 60 dakikada hep gelgitler yaşıyorsunuz...İzleyici olarak sizde bir paranoyanın içinde sürükleniyormuşsunuz gibi geliyor..."Hangisi gerçek acaba..."
Sonunda acaba gerçeği anlıyor muyuz...Güzel filmdi...
Hangisi gerçekti?... :)
Bahadır abi sen IMDB top 250 filmlerini mi izlemeye başladın? Son izlediğin 3 filmde süper filmdir.
(http://divxplanet.com/bigcover/0117381.jpg)
"Ters köşe filmler" başlığından izlemediğim filmleri izlemeye devam ediyorum...
Türünün etkileyici filmleri gibi olmasa da, sonunun tahmin edilebilirliliği olsa da Richard Gere'in sempatik tavırları ve gülümsemesi ile Norton'un oyunculuğu 2 saat boyunca keyifli zaman geçirmenizi sağlıyor... :)
Bu Richard Gere'nin her türlü pis işi yapan,karaktersiz(tehditle mesai arkadaşlarının karılarıyla yatıyordu vs.)bir polisi canlandırdığı bir filmi vardı.Acaip antipati yarattı adam bende.Rol icabı ama o filmden sonra hiçbir filmini izlemedim iyimi.Aslında böyle pislik karakterlerin yer aldığı filmlerle ilgili bir başlıkta lazım.
Alıntı yapılan: V - 19 Haziran, 2012, 11:30:20
Bu Richard Gere'nin her türlü pis işi yapan,karaktersiz(tehditle mesai arkadaşlarının karılarıyla yatıyordu vs.)bir polisi canlandırdığı bir filmi vardı.Acaip antipati yarattı adam bende.Rol icabı ama o filmden sonra hiçbir filmini izlemedim iyimi.Aslında böyle pislik karakterlerin yer aldığı filmlerle ilgili bir başlıkta lazım.
Internal Affairs'mi?
Alıntı yapılan: sefik - 19 Haziran, 2012, 12:17:40
Alıntı yapılan: V - 19 Haziran, 2012, 11:30:20
Bu Richard Gere'nin her türlü pis işi yapan,karaktersiz(tehditle mesai arkadaşlarının karılarıyla yatıyordu vs.)bir polisi canlandırdığı bir filmi vardı.Acaip antipati yarattı adam bende.Rol icabı ama o filmden sonra hiçbir filmini izlemedim iyimi.Aslında böyle pislik karakterlerin yer aldığı filmlerle ilgili bir başlıkta lazım.
Internal Affairs'mi?
Kesinlikle odur.
(http://divxplanet.com/bigcover/0361862.jpg)
Bir insan bilinçli olarak ne kadar zayıflayabilir?...Normal şartlarda bilmiyorum ama Bale bu film için iyi bir kilo vermiş...Bu kadar kilo veren birinin hastalanmamasının yanında verdiği kiloları alması acaba ne kadar sürer?...
Suçluluk psikolojisi üzerine kurulmuş psikolojik bir gerilim filmi...Oyuncuların hakkını vermesi ve Bale'in performansı bir yana çok ağır bir filmdi...Film bittiğinde sizde bir oh çekiyorsunuz...
Bu tür rahatsızlıkların sınırı ve derecesi nedir bilmiyorum ama insan beyninin yaratılarının ve hayalgücünün bir sınırı yok galiba...
Kafayı sıyırma şansımız % de kaçtır...Yada kafayı sıyırma ihtimalimiz var mı?...Bir insan kaç gün uykusuz kalabilir...Kaçıncı uykusuz günde halisünasyon görmeye başlarız...Bu nereye kadar devam eder...
Bu soruların hiç birinin cevabını bilmiyorum ama bu film beni terletti...
Son olarak Makinist ismi çok yanlış çağrışımlar yapıyor...Fabrikada çalışan bir işçiye mesleğini sorduklarında kaç kişi "Makinistim" der...
Son söz...İdare eder 6 / 10 (kanımca tabi...)
İmdb puanı 7.8...
(http://divxplanet.com/bigcover/0301357.jpg)
Ümit'in ilgili başlıkta ki ( http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,5308.30.html (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,5308.30.html) ) tavsiyesinden sonra izlediğim eğlenceli bir o kadar da duygusal bir film...
Almanlar bu filmi izlerken benim kadar duygulanmışlarmıdır bilmiyorum ama "Dedemin İnsanları" nı izlerken ki kadar olmasa da hoş bir duygu yoğunluğu yaşadım...
SPOİLER İÇERİR...
Doğu ve Batı Almanyanın birleşmesinden önce Komaya giren, 8 ay komada kalan ve gerçek bir sosyalist olan annesinin komadan çıktıktan sonra bir şok daha yaşamaması için her şeyi eskisi gibi göstermeye çalışan Alex'in hikayesini izlemenizi tavsiye ederim...
Zıt kutuplar ve zamanında yaşantılarımız bu gün ("80" ler örneğinde olduğu gibi) çok hoş enstanteler bırakabiliyor... Berlin duvarının yıkılması o zaman da bu günde bize bir şey ifade etmese de bu film de Almanlar kadar duygulanıp gülemesekte 2003 yapımı film sıkılmadan izleyeceğiniz hoş bir 2 saat geçirmenizi garanti ediyor...
Zamaninda cok begenerek izledigim 10 numara bir filmdir.
Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 26 Temmuz, 2012, 01:17:36
Zamaninda cok begenerek izledigim 10 numara bir filmdir.
Bahadır paylaşımın için teşekkür ederim :) Duygularını yazdığın için özellikle teşekkür ederim :O) Özlem duydum şimdi filme.
Emre,
Belli ki ben bu filmi yaz kampı dönüşü bir kez daha izleyeceğim... Senin "10 numara" benim onuncu kez olacak gibi :D
(http://divxplanet.com/bigcover/0840361.jpg)
Uzun zamandır izlemeyi ertelediğim bir filmdi...
2 saat süren aksiyon ve romantizmi güzel harmanlayan keyifli ve seyirlik bir film..
Ben Affleck'in masum yüzü oynadığı role de yakışmış...
İmdb puanı 7.3...Belki biraz yüksek ama kesinlikle seyirlik
Geçen haftalarda ben de izledim.
Oldukça iyi bir film, tavsiye ederim.
(http://3.bp.blogspot.com/-8J68Gn3_Dp4/T3wj7yHleVI/AAAAAAAAIRw/1lpBJdy3frk/s640/ispitonyourgraveposter5_135369351.jpg)
Alıntı YapSteven R.Monroe yönetmenliğinde 1978 yapımı Day of the Woman ''I Spit on Your Grave''nin yeniden çevrimi 'I Spit on Your Grave. 78 yapımı film; genç bir kadın yazarın sakin ve sessiz nehir kenarındaki evine huzur içinde çalışmasına devam etme ve kitabını yazma amacıyla gitmesi ile start almakta ve buradan itibaren her şey yolunda iken bir anda, tüm gerçekliği içinde barındıran şiddeti ile perdeye yansıyan kareler, huzuru bulmak için gelen genç kadının vahşet ve insanlık dışı muamele ile karşılaşmasını ve sürüp giden eziyetler ve kadının sonradan hepsinin izini bulup tek tek intikam almasını konu edinmekteydi.
Filmin 2010 versiyonunda kadın kahramanımız 'Jennifer Hills' karakterini Sarah Butler canlandırıyor. 1978 yılı orijinal versiyonu 'Day of the Woman'da bu karaktere Camille Keaton hayat vermişti. 25 yaşındaki genç aktris Sarah Butler'in filmografisindeki en önemli ve belki de en zor karakterlerden birini oynayacağı yapım olacak 'I Spit on Your Grave'.
Day of the Woman'ın 2010 versiyonunda Sarah Butler dışında oynadığı rollerin altından başarıyla kalkan aktör Andrew Howard ( Devil's Chair, Blood River, Luster), Jeff Branson, Chad Lindberg (Push), Daniel Franzese (Killer Pad, War of the Worlds), Rodney Eastman (Joey in A A Nightmare on Elm Street Part 3: Dream Warriors , A Nightmare on Elm Street Part 4: The Dream Master), Saxon Sharbino ve Amber Dawn Landrum gibi isimleri kadroda görmekteyiz.
"İntikam soğuk yenen bir yemektir"
18 yaş üstü bir film diye tabir edebilirim...Ailece izlemek sakıncalı olabilir...İşkence sahneleri ile ön plana çıkan bir yapım...
Şerif rolünü oynayan Andrew Howerd "Hatfields ve Maccoys" mini serisinde kelle avcısını oynamıştı... Pis karakterlerin adamı olduğunu bir kez daha kanıtladı...
Saw serisi ilginizi çekiyorsa bu filmde çeker...İmdb puanı 6.3...Benim puanım 6.5...
(http://divxplanet.com/bigcover/1437358.jpg)
İspanyollar yine yapmış...Baştan sona dıurağan geçen psikolojik bir gerilim filmi...Baştan sona durağan ama 1 dk bile sıkılmadan izleyebiliyorsunuz...
Öyle müthiş atraksiyonlar, yerinden zıplatan korku sahneleri gerim gerim gerilmeler yok ama güzeldi işte...
IMDB Puanı 7... Bence de puanını hakeden bir yapım...
Konusu ise;
Alıntı YapCesar mutlu olamamaktan muzdarip bir apartman görevlisidir. İnsanlar mutlulukları paylaşadursun, o da etrafındaki herkesle mutsuzluğunu paylaşıyor. Bir kapıcı olarak çalıştığı için de apartman sakinlerini mutsuzluğuna hedef seçiyor. Cesar, sürekli mutluluk saçan ve gülümseyen Clara'yı mutsuz etmeyi kafaya koyuyor. Sonra işler biraz çatallanıyor. Mutsuzluğun insan hayatına nasıl da kolayca sokulduğunu ve bir daha gitmemek üzere yerleştiğini hayretle göreceğiniz bir İspanyol yapımı...
Vaktiniz varsa bir ara izleyin...
Alıntı yapılan: BAHADIR - 16 Ağustos, 2012, 18:53:00
Vaktiniz varsa bir ara izleyin...
Bugün bir arkadaşdan almıştım bu filmi.
O zaman tavsiyene güvenerek hafta sonu izleyeyim.
Bahadır sayesinde ben de filmi seyrettim ve çok beğendim.
Gerçekten iyi bir film. Başroldeki Luis Tosar'a bayıldım.
Şimdi Cell 211 filmini bulacağım, hapishanede geçen bir film imiş.
http://www.imdb.com/title/tt1242422/
Cell 211 cok sert film abi, hic kacirma. Baya iyi.
Bir vakitler seyrettiğim ve hakkında yazdığım bir filmdi Elveda Lenin...
(http://2.bp.blogspot.com/_ceyizxRPuYQ/SX933YHrxlI/AAAAAAAAA8E/Rh8JyRgetEw/s320/15362_1.jpg)
(http://2.bp.blogspot.com/_ceyizxRPuYQ/SX9jNYHfDyI/AAAAAAAAA7k/cBmxVlvrPCE/s400/14.jpg)
(http://4.bp.blogspot.com/_ceyizxRPuYQ/SX9jNijYWhI/AAAAAAAAA7s/mJxOMaefczg/s400/23.jpg)
Okumak isteyen olursa... Linki şöyle...
http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/05/christopher-nolan-filmine-gectim.html (http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/05/christopher-nolan-filmine-gectim.html)
Günlerden Pazar, 2003 senesi bir yaz günü.
Beyoğlu Sineması'nın 12:00 seansında izlediğim unutulmaz film... Komik sahnelerin yanında alabildiğine hüzün yüklü. Özellikle de Lenin heykelinin kaldırıldığı sahne...
(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMTYwMzE0OTQzN15BMl5BanBnXkFtZTcwOTY5MDIwMg@@._V1_SY317_CR0,0,214,317_.jpg)
http://www.imdb.com/title/tt1020530/ (http://www.imdb.com/title/tt1020530/)
2008 İngiliz yapımı bir film...Konu itibari ile hafta sonu tatili için Eden gölüne giden bir çiftin kasaba gençlerinin taciz ve saldırılarına maruz kalmalarını anlatan bir film...Ve Haneke'nin Funny Games'i kadar sinir bozucu diyebilirim...Çivili bir sopa alıp bütün çocukları parçalamak isteyebilirsiniz haberiniz olsun...
Bilgisayar efektsiz,gösterişli setler olmadan,doğal mekanlarda da halen çok iyi gerilim filmi yapılabileceğinin
çok iyi örneklerinden birisi olmuş bu film.İzlediğimde ben de çok beğenmiştim..
Daha önce duymamistim, guzele benziyor, tanitim icin sagolun.
Alıntı yapılan: BAHADIR - 25 Ağustos, 2013, 14:45:01
Ve Haneke'nin Funny Games'i kadar sinir bozucu diyebilirim...
Sinir bozucu filmlere sinir oluyorum.
Ben izlemeyeceğim.
Birazdan bu başlığın yeni filmlerle dolacağını hissediyorum.
Bakalım hangi filmler gelecek :)
Buralarda bir yerde kamera mı var... :)
Aslında buraya mesaj yazmak aklımın ucundan geçmiyordu ama sırf Büyük adminimiz hasanı kırmamak adına alalecele hazırlanmış bir mesaj... eksikler için kusura bakmayın... ;)
(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMTI2OTA4NTcyOF5BMl5BanBnXkFtZTYwMTIxMjA5._V1_SY317_CR4,0,214,317_AL_.jpg)
Deguello
http://www.youtube.com/watch?v=AR-KbvXvBd8
Kaybedenlere merhamet yok...
Bir şerif, Dişleri dökülmüş geveze bir ihtiyar ve alkolik bir adam... Kasabanın ileri gelenlerinden Burdette'nin kardeşi cinayetten tutuklanınca gerilim yüklü bekleyiş başlar... Biraz naif bir gerilim ama kendini izlettiriyor... Naif diyorum bir High Noon geriliminde değil...Takip sahnesi yok... Durağan bir kasaba filmi...
John Wayne filmlerinde nedense o gerilimi bir türlü alamıyorum... Adamın bakışları başlı başına masumane bir naiflik içeriyor... Western tarihine adını nasıl yazdırmış bilmiyorum... True Grit filmlerinde ki tek gözlü Rooster Cogborn karakterini tenzih ederim...
Ama başta (tıkladıysanız) dinlediğiniz müzik ve yanında Dean Martin, Ricky Nelson düeti ile kurşun sesleri arasında eğlenceli bir 2,5 saat geçirmek istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim
İmdb puanı 8.1... Benden de bir 7 puan çalışır...
(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BNTYxNDA5ODk5NF5BMl5BanBnXkFtZTgwNzMwMzIwNTE@._V1_SX214_AL_.jpg)
http://www.imdb.com/title/tt3205376/
Adı gibi slow bir filmdi... O yavaşlık içinde ne zaman başladı ne zaman bitti ben de anlayamadım... Western mi western... sırf onun için izledim... Ama öyle bir slow ki amcamlar konuşmaya bile üşeniyorlar gibi geldi... o derece...
Konu;
Slow West bizleri 19. yüzyıl Amerika'sındaki bir yolculuğa götürüyor. 17 yaşındaki genç, aşık olduğu kadını bulmak için yollara düşer, bu yolculukta ona gizemli yolcu Silas da eşlik edecektir. (Ama ne eşlik...)
Genç oyuncu Kodi Smit-McPhee ile Michael Fassbender'in başrolleri paylaştığı filmin yönetmen ve senaristi, bu filmle birlikte ilk uzun metrajını çeken John Maclean. (Her halde ilk ve son olacaktır...)
Şimdi baktım da İmdb puanı 7... Abartı bir puan gibi geldi... Benden 5,5 çalışır... O da Western olduğu için...