Altın Madalyon

   Daha önce Batman'de yazdığım gibi son Batman maceralarını sevmemle birlikte serinin yazarı Scott Snyder'ın diğer eserlerini de okumaya başladım. Önce Marvel için yazdığı Iron Man Noir'ı okudum. Sıra 2011 yılının en iyi yeni seri ödülünü alan American Vampire'a geldi.
   Seri ABD'nde hala devam etmekte. Bugüne kadar dört cildi çıktı. Üçü ülkemize geldi. İlk beş sayıyı içeren ilk cildi okudum. Bu ciltte aynı anda iki ayrı macera birden sürmekte.
   Birinci macera Scott Snyder tarafından yazılan, 1925 yılında Los Angeles'da aktrist olmaya çalışan, ancak ayakta kalabilmek için ek işler de yapan Pearl'ün öyküsü. Bir gece Pearl ünlü bir yapımcının davetine katılır ve orada yapımcı ve vampir arkadaşlarının saldırısına uğrar. Ölmek üzere olan Pearl gündüzleri de dolaşabilen "farklı" bir vampir olan Skinner Sweet tarafından dönüştürülür. Pearl'ün amacı kendisine saldıranlardan intikam almaktır.
   İkinci macera ise bir ustaya Stephen King'e ait. King'in hayatında yazdığı ilk çizgi roman öyküsü. King bu öyküde vahşi Batı'da kanun kaçağı Skinner Sweet'in nasıl yakalandığı, kazayla nasıl vampire dönüştüğü ve intikamının öyküsünü anlatmakta.
   Her iki öykü de akıcı bir dille anlatılıyor. Çizimler de bence güzel. Büyük ihtimalle Emre'den de bir yorum alırız. Vertigo'dan değişik bir tat. İlgilenen dostlar kaçırmasın.

Şu an kepenk indirmekte olan vertigo'nun en popüler ve başarılı serisi. her ciltte bu iki karakterin 10 yıllık bir döneme ait yaşadıkları anlatılıyor.
3. ciltte 2. dünya savaşı sırasında pasifik ve nazi almanyasındaki olaylar anlatılıyordu mesela. bu şekilde 6-7 cilt sonra günümüze getirip bitirecekler seriyi.
Yalnız seri ocak ayındaki sayısıyla bir ara verilecek. DC maden bulmuş gibi scott snyder'e her dergiyi yazdırmaya başlayınca american vampire'ı daha verimli yazabilmek için seriye en az bir yıllık ara verildi.

American vampire'in sadece 3. cildini okudum ve inanilmaz hosuma gitmisti. scott snyder cok basarili bir yazar ve kliselesmis vampir öykulerine nasil yeni bir soluk verilir bunu harika bir sekilde gösteriyor yazdigi hikayelerle.

Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 05 Aralık, 2012, 17:29:39
American vampire'in sadece 3. cildini okudum ve inanilmaz hosuma gitmisti. scott snyder cok basarili bir yazar ve kliselesmis vampir öykulerine nasil yeni bir soluk verilir bunu harika bir sekilde gösteriyor yazdigi hikayelerle.

Bunları duyduktan sonra bir göz atmak lazım bu seriye merak ettim.

Vampir serilerinde Dampy'in üstüne kitap tanımam... 8) 8) 8)

Amerikanın sapığı da, pastası da, vampiri de ayrı oluyor  :D

  Dördüncü cildi de bitirdim. Üç farklı öykü ve hepsi birbirinden güzel Snyder'ın bu seriye Superman için ara vereceğine gerçekten üzülüyorum.

Daha önce 3. cildi okumustum, Sean Murphy o ciltte cizerlik yaptigi icin.
Simdi de 1. ve 2. ciltler gecti elime, ilk cildi yariladim, harika gercekten. Scott Snyder ve Stephen King ortaklasa cok kaliteli bir eser yaratmislar.
Hikayenin baslangicini okumak buyuk bir zevk.

Rafael Albuquerque'nin cizimleri de cok iyi. Hizli, kirli, vampirlerin hikayesine cok yakisan bir dili var cizimlerinin.

  Hard cover almayı sevmesem de merakla 5. cildi bekliyorum.

4. cildi simdi bitirdim, heyecanla devamini bekliyorum. Özellikle vampir avcisi 19 yasindaki Travis Kidd kendi serisini hakeden harika bir karakter olmus.

Vampirleri isirmayi seviyorum diye tahta takma disler kullanan bi deliden bahsediyoruz :)

(http://media.comicvine.com/uploads/6/67397/2616366-04_super.jpg)
(http://24.media.tumblr.com/tumblr_m1mnbrgJh31qlfz5so1_1280.jpg)

   Beşinci cilde başladım. İlk olarak Snyder'ın yazdığı 5 bölümlük "Lord of Nightmare" macerası var. Burada Dracula ile savaş var gibi gözükse de vampir avcıları birliği (VMS) karakterleri ile ilgili güzel gelişmeler var.
   Ardından macera kaldığı yerden başlıyor.
   Bir önceki cildin sonunda Pearl'ün kocası Henry bir vampir tarafından saldırıya uğramıştı. Pearl kocasını kurtarmak için VMS'den yardım ister. Karşılık olarak ta bunu yapan vampir grubunu yok etmeye söz verir. VMS de ona bir ortak atar: Skinner Sweet!!!
  İlk Amerikan vampiri Sweet ve Pearl'ün maceralarını merakla okumaya devam ediyorum.

American Vampire bir One-Shot ile devam ediyor.

(http://www.comicscontinuum.com/stories/1306/11/americanvampire1c.jpg)

(http://www.comicscontinuum.com/stories/1306/11/americanvampire1b.jpg)

Son zamanlarda ki belki de en merak ettiğim çizgi roman American Vampire.

Alıntı yapılan: dean - 12 Haziran, 2013, 12:38:22
Son zamanlarda ki belki de en merak ettiğim çizgi roman American Vampire.

3 gün sonraki çekilişle hediye edeceğiz.

Alıntı yapılan: hanac - 12 Haziran, 2013, 17:30:05
3 gün sonraki çekilişle hediye edeceğiz.

Sonucu heyecan içinde beklemedeyim efenim   :D

  Kazanamasan bile MUTLAKA Pearl ve Skinner Sweet'in şu an için 5 ciltlik maceralarını al ve oku.

5. cilde bugun basladim ve Dracula'yla ilgili ilk kismi okudum, benim icin 10 uzerinden 10.
Scott Snyder sert ve kaliteli hikayeler yazmayi beceriyor. Dustin Nguyen'in kirli, tarama tarzi cizimlerini de cok begendigimi belirteyim.

  Madem Vertigo'nun kapısı açıldı Fables yerine bunu istesek... Gerçekten güzel bir çizgi romanı Türk okurları da okusa.

Çizgi düşler???

Neden olmasın.

Ne de güzel olur.

İlkeeerrr, bak bu da Vertigo

Alıntı yapılan: rumar80 - 24 Ocak, 2014, 20:14:46
  Madem Vertigo'nun kapısı açıldı Fables yerine bunu istesek... Gerçekten güzel bir çizgi romanı Türk okurları da okusa.

Fables+American Vampire olsun, hepimizin dediği olsun. ;D

American Vampire gercekten kaliteli bi seri. Dilimize mutlaka kazandirilmali.

  Belki birgün bizde de ... Vertigolar böyle... Hem de Türkçe  ... neden olmasın ?

(http://imageshack.us/a/img402/385/shelf3l.jpg)

Yakisir vallahi.

5. cildi bitirdim bu arada, yine muhtesemdi. Hele bu ciltteki son sayi, yeni ve buyuk bi macerayi baslatacak gibi duran kisim muazzamdi.

Scott Snyder, Jason Aaron gibi efsane yazarlarin Marvel ve DC icin super kahraman maceralarinda harcanmasi zoruma gidiyor acikcasi.

   6. Cildi okuyorum. Bu cilt standart serinin dışında kısa maceralar içeriyor. Birinin çizeri de Milazzo.
Artık sıra yeni başlayacak "Second cycle"da

6.cilt ciktiysa ben yavastan kutuphanenin yolunu tutayim, gelmistir kesin :)

Iki bölümlük "Long Road to Hell" ve kısa öyküler var. Bir solukta bitirdim bile... :D

   Ve Second cycle başladı. Bu sefer cilt olayına girmeden bodoslama fasiküllerini gidiyorum. Şimdilik üç sayı okudum.
   60'lı yıllardayız. Skinner kendi başına takılırken Pearl ailesinin evine dönmüş ve kaçak vampirlere yardım etmekte ama ufukta kara bulutlar birikmeye başlamış bile. Adı da Gray Trader. Emre cildi bekleyecek misin?

Sayenizde bu seriye başlayacağım!

Alıntı yapılan: rumar80 - 21 Temmuz, 2014, 23:49:53
   Ve Second cycle başladı. Bu sefer cilt olayına girmeden bodoslama fasiküllerini gidiyorum. Şimdilik üç sayı okudum.
   60'lı yıllardayız. Skinner kendi başına takılırken Pearl ailesinin evine dönmüş ve kaçak vampirlere yardım etmekte ama ufukta kara bulutlar birikmeye başlamış bile. Adı da Gray Trader. Emre cildi bekleyecek misin?

Abi beklerim buyuk ihtimal, hikayeye baslayinca bitirmeyi seviyorum ben. Cilt cikinca yapariz yorumlarimizi karsilikli :)

Alıntı yapılan: pizagor - 22 Temmuz, 2014, 01:06:43
Sayenizde bu seriye başlayacağım!

Bugune dek durdugun hata hocam :) Son yillarda cikan en iyi serilerden biri.

Türkçesi çıksa da bizde ufaktan başlasak.  ::)

Arkadaşlar ufak bir soru

sizce çeviride skinner sweet ve grey trader gibi isimleri türkçeleştirilsin mi ?

Kulağa saçmada gelse , sadece olurunu merak ediyorum , görüşleriniz önemli.

sevgiler
ertan

Her ne kadar Bilka döneminde "şirin" sonuçlar alınmış olsa da ben isimlerin orjinal kalmasından yanayım.

Ben "Lakap"ların türkçeleştirmesi gerektiğini düşünüyorum.Ki yanlış hatırlamıyosam şemsiye akademisi'nde bu yapıldı ve sırıtmadı.İlk etapta gerçekleştirilirse ben alışkanlık kazanıp sıkıntı yaratmayacağını düşünüyorum.Dediğim gibi Türkçe benim bayrağım yapabildiğimiz yapılmalı.

Mümkün olabildiğince Türkçe olması taraftarıyım. İngilizce'ye aşina olmayan okurun bu şekilde karakterden uzaklaştığını düşünüyorum.

Alıntı yapılan: Jedmau - 15 Ağustos, 2014, 01:54:10
sizce çeviride skinner sweet ve grey trader gibi isimleri türkçeleştirilsin mi ?

Türkçeleştirilsin.

Alıntı yapılan: pizagor - 15 Ağustos, 2014, 09:36:53
Mümkün olabildiğince Türkçe olması taraftarıyım. İngilizce'ye aşina olmayan okurun bu şekilde karakterden uzaklaştığını düşünüyorum.

İşte budur. Teşekkürler kardeşim.

Benim anlamadığım tatlı yüzücü ve gri tüccar ne kadar sırıtıyor.

Birde bu isimler o adamların dilinde bu anlamda benim dilimde de bu anlamda olsa nasıl bir sıkıntı olabilir ki?

Direk Turkce hocam.

Türkçeleştirilebilir, orijinali göze ve kulağa daha hoş gelecekse (çeviri sırasında buna siz karar vermelisiniz bence) kitabın başında veya sonunda ufak notlar şeklinde bu isimler, lakaplarla ilgili bir açıklama da yapılabilir.

Skinner sweet türkçeleştirmesi biraz zor geldi bana

Skinner deri yüzücü demek , sweet tatlı gibi

Birde devamlı skinner kitapta got candy ? My candy gibi bonbon şekerleme gibi kelimeler kullanıyor . Çok düzgün bir çalışma yapmak lazım

İngilizce olarak kalmasını tercih ederim.

Kolay okumak için türkçe.

Alıntı yapılan: Ahmet Oktay - 15 Ağustos, 2014, 11:31:08
Türkçeleştirilebilir, orijinali göze ve kulağa daha hoş gelecekse (çeviri sırasında buna siz karar vermelisiniz bence) kitabın başında veya sonunda ufak notlar şeklinde bu isimler, lakaplarla ilgili bir açıklama da yapılabilir.

Demek istediğim tam olarak böyle birşeydi aslında, Akılçelen Fullmetal Alchemist'te yapmış bunu :)

Orijinal cilde de tekrar baktım ve orijinal kalmasından yanayım ben. Mister No, Batman, Joker gibi ::)

(https://scontent-b-fra.xx.fbcdn.net/hphotos-xpf1/t1.0-9/10592999_819862551387209_4880037366408412014_n.jpg)

(https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xaf1/v/t1.0-9/10614183_819862514720546_7085517180495331787_n.jpg?oh=1efcddcc3d268462c0e93dd7e9c36fbb&oe=547EA0AB&__gda__=1416242202_b60b9edc82cf8847945ef2a694971858)

Bence de ingilizce olarak kalmalı.

Arkadaşlar anket ekledim bakalım sonuç ne olacak.Ben Türkçe olmasından yanayım.Oyumu kullandım vatandaşlık görevimi yaptım :D

Kesinlikle Türkçe' den yanayım, çok isteniyorsa İlke': nin Civil War cildinde yaptığı gibi sonuna bir sözlük eklensin...

Özel isimlerin çevrilmesi mantıklı değil.

Tabiki cevirilmemeli.

orjinal kalsin arka sayfaya açiklama eklenebilir

İsimler olduğu gibi kalsın dedim, nedenini de üstteki mesajımda belirtmiştim, Joker'in Şakacı olarak çevrilmesiyle aynı şey bence.

    Türkçe,gözümüzün bebeği...Bitmeyen sevdamız...Yaşasın Türkçe,ille de Türkçe ısrarında olurum pek çok konuda...En basit internet yazışmalarında bile de'yi,da'yı ayrı yazmayana,bağlacın yerini şaşırtana,''herkes'' yerine ''herkez'' diyene bozulurum...''Ayyy,bu chocuk da chok güsel,chok sheker yhaaa...'' diye yazanlara tekme tokat dalasım gelir...Uzun uzadıya anlatılan birşeyde nokta,virgül,noktalı virgül,ünlem,üç nokta ve benzeri herşeyi ararım,bulamazsam gene içerlerim...Yazınsal dili geçtim,konuşma dilinde bırakın yanlışı,üslupsuz anlatımlarla dolu sohbetleri bile Türkçe katli olarak görürüm...Türkçe'ye başarıyla kazandırılan yabancı kelimeler oldu mu,başarılı çeviriler ve edebi zeka manevraları gördüm mü mest olur uçarım...Tüm bunlara rağmen ben çeviride yer alan özel tabir,adlandırma ve yakıştırmaların Türkçe değil,İngilizce olmasını isterim...Bu,İngilizce'ye hayran,Türkçe'yi küçümseyen dışarıklı bir hayta olduğum için ya da ucundan kıyısından herkes bir şekilde İngilizce'ye bulaşsın diye düşündüğüm için değil...Nasıl anlatsam...

    Hani İngilizce derslerinde çokça hatırlatılan birşey vardır ya...Türkçe değil,İngilizce düşünün diye...Bazı tabirler (hepsi değil), çeviride anlam olarak dilimize kelime anlamıyla çevirdiğimizde absürd ya da komik kaçabiliyor...Diyoruz ki onların dilinde de aynı anlama geliyor ama onların algılayışında,bizde basit ve komik gibi duran bir çeviri çok başka hissettirebiliyor...Hala tam anlatamıyorum hislerimi...Tam zıttı bir örnek vereyim...Tuzsuz Deli Bekir'i ya da Beberuhi'yi İngilizce'ye çevirdiğinizi hayal edin...Beberuhi'ye ''Shorty'' desek aynı hissi verir mi?...Vermediği gibi verebilecek bir İngilizce tabir aklıma gelmiyor...Bazı anlatılarda yer alan tabirlerin ülkesine has kalması gerekir...Ben ne Beberuhi'yi,ne de Karagöz'ü İngilizce karşıtlarıyla tanınmasını istemem...Türkçe tanıtılıp detaylı ve kapsamlı bir açıklamayla yine Türkçe olarak sunulmasını isterim...Dolayısıyla ''Tatlı Yüzücü'' , ''Şakacı'' , ''Top Mermisi'' gibi tabirler orijinalinde olduğu gibi kalmalı,ama biz açıklamalardan aşağı yukarı tekabül ettiği anlamdan dipnot olarak haberdar edilmeliyiz diye düşünüyorum...Çevirinin asla yüzde yüz anlama değil,aşağı yukarı benzer anlama tekabül ettiğini,ama hissinin milletten millete değiştiğini düşünüyor ve buna inanıyorum...Biz,biz olarak düşünürüz,İngiliz ya da Amerikalı da kendisi olarak düşünür...Bir Türk olarak İngilizce'nin dil kıvraklığı ve oralı yapısına hakim değilsek bile (ki ben değilim),olduğu gibi sunulan tanımın Türkçe açıklaması ve tekabülünü arzularım,ama okurken orijinalindeki gibi okumak isterim...Telaffuz edebileyim ya da edemeyeyim,hiç sorun değil...

    Yalnız Kurt ve Yavrusu'nda ki bazı Japonca tabirlerin olduğu gibi kullanılıp arka sayfada uzun uzadıya açıklamasının olması örneğindeki gibi...Eser zaten oralı birinin eseri,oralı bir üretimi okuyoruz ve kendi dilimize çevirilen kısımları haricinde özel tabirleri oradaki gibi algılamalıyız diye düşünüyorum...Son bir örnek vermek gerekirse,Redneck tabirini on farklı şekilde Türkçe'leştirebiliriz ama hiçbiri tam olarak o kelime ve ondan kaynaklı tabirin oradaki hissiyatına yüzde yüz karşılık gelmeyecektir...Ama detaylı bir açıklama ve kelimenin sosyo-kültürel altyapısına yönelik detaylı örneklerle anlamına vakıf olabilir ve orijinal haliyle duyduğumuzda da,çevirisinden daha net bir imge oluşturabiliriz kafamızda...

    Bazı filmlerin altyazı çevirilerinde,çevirmenlerin çok kilit notları oluyor,illa ki denk gelenleriniz olmuştur...Çeviriye tam olarak yansıtamadığında mevcut kelime ya da tabiri aynen bırakıp not olarak açıklıyor ve kafamda imge olarak kusursuz ve net anlamı canlanıyor...

    Dediğim gibi,dünya bir yana,güzel Türkçe'miz bir yana...Ama burada bir dil savaşı ya da empozesi değil,tamamen yerel anlamlar söz konusu ve yerel sesleriyle algılanmalı,bilinmeli diye düşünüyorum...Ama orijinalini mükemmel yansıtacak ve hatta daha da iyisi olabilecek ender görülür tercihler ve çeviriler olursa,Türkçe uyarlamalarına kesinlikle hayır demem...Bu konuda ''bilgisayar'' diye yüz akı ve orijinalinden bile daha güzel bir Türkçe kelimemiz var mesela...Şu an ilk o geldi aklıma...Benzer örneklere kesinlikle hayır demem ama bu güzellikler,sanıyorum çeviri aleminde nadiren olan,kayan yıldız görmek gibi şeyler...

    İnanıyorum ki burada,söz konusu kelimelerin İngilizce kalmasını tercih eden arkadaşların çoğu içten içe böyle düşündükleri için orijinalini tercih ediyorlar diye düşünüyorum...Yoksa daha artistik olduğundan ya da güzel Türkçe'mizin,daha kısıtlı bir dilin yanında yetersiz kalacağından falan değil... :)

Cok güzel yazmışsınız , tamamen aynı fikirdeyim

Sevgili Ferzan bence olaya harika bir son nokta koymuş.  Az ve öz yazan dostum ellerine sağlık

  Ferzan'ın dediklerine büyük ölçüde katılmakla birlikte ,yine de türkçe çeviriden hemen vazgeçilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çeviri camiasında Erol Güney'e ait olduğu söylenen bir laf var " çeviri kadın gibidir, sadığı güzel olmaz , güzeli sadık" diye ( bütün kadınlardan özür dileyerek) . Bunun çizgi roman çevirisinde "Hopdediks" gibi şahane örnekleri de var. Diyeceğim Tatlı Yüzücü olmasın bence de ama hemen vazgeçilmesin de , üzerine kafa patlatılsın beyin fırtınası yapılsın bakarsınız güzel bir şeyler çıkar ortaya. Sonuçta ilk defa basılacak ve nasıl başlarsa öyle gidecek.

İlk kitabın çevirisi bitti , hayırlı olsun :)

Ne zman çıkar acaba bde V 2014 de mı çıkacak

ikiside 2015

Çeviriyi okudum , bu zamana kadar okuduğum en iyi çevirilerden biriydi.

Digital dosyların gelmesini bekliyorum.

Ertan Stephen King'in yazısını da basacak mısın yoksa sadece çizgi romanı mı?

Birinci cildin içindeki mi ?

Çok büyük merakla bekliyorum. Bir an önce çıksa da okusak. Hadi jbc bekletme bizi  :)

Çeviri bitmiş yeni fark ettim. Özel isimler noldu Türkçeleştirildi mi yoksa orijinal mi bırakıldı?  ??? ???

Ben hala orjinal kalmasından yanayım.

İsimler olduğu gibi kalsın, orijinal olsun. Millenium falcon Türkçe si istemiyorum.

Alıntı yapılan: rumar80 - 11 Ocak, 2015, 20:08:52
Ben hala orjinal kalmasından yanayım.

Bende aynı fikirdeyim.  Tüm diller için söylüyorum bunu yanlış anlaşılmasın, bir ismin o dildeki anlamını ve o dili kullanan insanların o isme sonradan yüklediği anlamları başka bir dile çevirmek oldukça zor ve bence anlamsızdır. Ahmet'in dediği gibi başına ya da sonuna sözlük tarzı bir şey eklenmesi çok daha iyi olacaktır.

  Ben bu konuda bir fikre saplanmanın doğru olmadığını düşünüyorum. İlla her şey türkçeleştirilsin , yahut özel isimler türkçeleştirilmemeli gibi prensipler bana göre değil.  Şöyle düşünün : Obeliks mi, Hopdediks mi ,Oburiks mi? Benim tercihim açık ara Hopdediks'den yana.(bu konuda çok düşündüm , nostalji ile mi alakalı bu seçim diye , kesin cevap veriyorum hayır en çok yakışan isim o ) Ya da Red Kit örneğindeki gibi acayip bir sallamayla karakterle özdeşleşen isimler var. Biri Lucky Luke dese o kim diyebilirim. ;D Öbür tarafta Mister No var. İyi ki birisi Bay Hayır diye çevirmeye kalkmamış zamanında.

Evet , sona geldik :)

Bu hafta grafikler başlıyor , 3 haftaya falan çıkar diye umuyorum.

Haydi hayırlısı.

Sevgiler
Ertan

6. cilt elime gecti, Ivo Milazzo cizmis kisa bir öykuyu.

(http://i.imgur.com/vTLY65Z.jpg)

Benim için hiç fark etmez. Okuyalım yeter. Orijinal isim ya da Türkçe isim gerçekten fark etmiyor. Ama orijinal isimler bir tık önde benim adıma...

Jbc bir türlü basamayınca ben de dayanamayıp ilk cildi okudum. Açıkçası keşke beklemeseymişim dedim. Müthiş olmuş. Stephen King'in yazdığı Skinner Sweet orijinini daha çok beğendim diyebilirim. Keşke ara ara bazı sayılarda yazsa yine.

Rafael'in (soyadını yazamayacağım şimdi) çizimleri de harika. Vampir çizimlerini yine jbc'nin bastığı bir hikaye olan 30 days of night'daki vampirlere benzettim.

Tabi ingilizcesini okudum diye türkçesini almamazlık etmeyeceğim. Bir de kendi dilimde okumak güzel olur. Jbc'yi bekliyorum artık.

80'li yıllarda Marvel Etiopya'da açlıktan kırılan insanlara yardım için geliri onlara yardımda kullanılmak üzere XMen Heroes for Hope adı ile tek sayılık bir macera yayınladı.
Sayfaların çoğunu Christmas Claremont yazsa da dönemin önemli yazar ve çizerleri bu 48sayfalık esere katkıda bulundular.
4 sayfalık Kitty Pryde bölümünün yazarı üstad Stephen King idi.
Benim bildiğim King'in çizgi roman ile ilişkisi bu iki kitap. Başka bilgisi olan varsa katkısını beklerim.

Stephen King'in sitesinde sanırım bu sorunun cevabı var.Ben link vereyim sizde inceleyip yazarsınız olur mu?

http://stephenking.com/library/comic/

Bu listedeki çizgi romanların büyük bir çoğunluğu ustanın yazdığı kitapların uyarlamaları ve uzantıları şeklinde. The Stand, Dark Tower gibi.
Benim bahsettiğim orjinal üründü. Bu listede Road rage ve little Green God of agony bu kategoride sayılabilir.
Yardımın için teşekkürler Güneş.

Tartışma "yayın periyodu" konusuna kitlensin istemem, illaki belirli durumlar vardır ancak,

iki sayı arasındaki fark tat kaçıran boyutlarda, ilk sayıyı unuttum, tekrar okumak durumundayım örneğin.
Hal böyleyken yeni çıkan yayınların ilk devrini almasını en az 3 sayı yapmasını beklemek mi gerekiyor?

Alıntı yapılan: panthei - 06 Mayıs, 2016, 09:06:57
Tartışma "yayın periyodu" konusuna kitlensin istemem, illaki belirli durumlar vardır ancak,

iki sayı arasındaki fark tat kaçıran boyutlarda, ilk sayıyı unuttum, tekrar okumak durumundayım örneğin.
Hal böyleyken yeni çıkan yayınların ilk devrini almasını en az 3 sayı yapmasını beklemek mi gerekiyor?

Ben şunu da anlamıyorum. Yeni sayının çıkması için önceki sayının baskısı bitmişse yeniden basılması gerekiyor diyorlar. Biz ilk çıktığında aldık diye cezalandırılıyoruz resmen. "Siz okudunuz ama önce bir herkes okusun 2. cilt ondan sonra" demektir bu. Batmande de yapılıyor bu. Bana ne yani önceki baskı bitmişse ben kitap çıkar çıkmaz almışım. Hata mı etmişim? Sonraki cildi almak için en az 6 ay bekletiliyoruz. Dediğiniz gibi o zaman bekleyelim biraz biriksin öyle alalım. Çıkar çıkmaz almanın getirisinden çok zararı oluyor.

Selam ve Günaydın Paşa ,

Ufak bir yanlış anlaşılma var sanırım. Bu yayının 2. Cildinin daha çıkmamış olmasının nedeni 1. Baskısının tükenmesini beklemek veya çoktan bitti önce 2. Basım yapalım değil. Grafikerim ülke dışına taşındı , 1 aydır yayına hazır kitap ve kendisine bir şekilde ulaşamıyoruz , sanırım daha internet bağlantısı yok. Peki bu sizleri bağlar mı ? Hayır Tabiki ama şu an başka birşey yapamıyorum , sanırım bu sıralar artık halledeceğiz.

Batman konusunda hızlanmak istiyoruz ama o kadar bunaldık ki ilk sayıların tükenmesinden anlatamam. Şahsi cep telefon numarama ulaşılmış bir şekilde devamlı şu ne Zaman , bu bitti bizi kazıklıyorlar , devam edemiyoruz diye her hafta onlarca telefon geliyor. Biz de hadi o zaman bir seferliğine mahsus eskileri basalım , eksik sayı kalmasın sonra hızlanalım kararı aldık. Bu geçici bir durum , anlayışla karşılamanızı diliyorum.

Sevgilerimle
Ertan

Selamlar;

Açıkçası ben hem 1. baskıları hem de 2. baskıları aldım. Sebebi de; 2. Baskıların kapaklarının; benim beğenime göre; 1. Baskı kapaklarından çok daha iyi olması idi. 3. Baskı kapakları da; 2. Baskı kapaklarından daha iyi olsun; onları da alacağım. Zevk ve renk meselesi :)

Artı; Ertan Bey'in açıklamaları çok doğru; şu anda Batman sayılarının çoğu karaborsada fahiş fiyatlar ile satılıyor. Gittigidiyordan ya da Nadir'den kendiniz de durumu kontrol edebilirsiniz. Aksi durum;  sözkonusu yayınları okumak için bulmaya çabalayan okuyuculara da haksızlık olurmuş gibime geliyor. Ceplerinden bu kadar fahiş para vermelerine hiç gerek yok.

Keza bir Kara Ayna fenomeni var; doların uçtuğu bir ortamda o yayın 2. Baskısını Nasıl yapar, çok düşünemiyorum?

Jbc'nin biraz hız vermesi dileğine ise tüm kalbimle katılıyorum, tabii. Umarım grafiker sorunları bir an önce çözülür.

Gerçi o çözülse; Dc'den onay gelmez ya da dijital materyal eksik gelir. Film yüzünden bir sürü serinin de onayını serdiklerine eminim. Yoksa yayıncılarımızda cidden çok sorun olduğunu da düşünmüyorum.

Benim için olay; yayının Hakkı'nın verilerek basılması. O yüzden beklemeye de değer. Jbc'den bu açıdan çok memnunum; nazar değmesin.

Sevgiler,

Alıntı yapılan: Jedmau - 06 Mayıs, 2016, 10:24:16
Selam ve Günaydın Paşa ,

Ufak bir yanlış anlaşılma var sanırım. Bu yayının 2. Cildinin daha çıkmamış olmasının nedeni 1. Baskısının tükenmesini beklemek veya çoktan bitti önce 2. Basım yapalım değil. Grafikerim ülke dışına taşındı , 1 aydır yayına hazır kitap ve kendisine bir şekilde ulaşamıyoruz , sanırım daha internet bağlantısı yok. Peki bu sizleri bağlar mı ? Hayır Tabiki ama şu an başka birşey yapamıyorum , sanırım bu sıralar artık halledeceğiz.

Bu aksaklıkları çözmek için aklıma müthiş bir fikir geldi : internet bağlantısı olan ( tercihen sınırsız) yeni bir grafikerle anlaşın!   ;D

Bende daha radikal çözüm var. Kapağı gerekli, tercüme vs işleri arkabahçe baskıyı da çizgi düşler yapsın.

Hatta mümkünse tek başına ÇD yapsın işler hızlanır. Nasılsa sağlam bir ekipleri var. :D

Kaç para bir grafiker ha kaç para? ;D Şaka maka artık Hush ve Year One çıksın !!!

Bugün foruma ne oldu şu "Amerikan Vampiri" demek için girmiştim ki, baktım ortalıkta bir muhabbet. İlginç bir tesadüf oldu. Bu yayın güzel yayın. Bekliyorum.

Bir serinin yayın periyodu belirtilir. (ayda bir veya 6 ayda bir neyse.. ama illaki belirtilir)
Yayınevi de buna uymaya çalışır. (bilemedin 1 ay daha geciksin..)
Bence doğru, etik ve kabullenilebilir olan bu. (okuyucu açısından..)

Kitap çok beğenilir, hepsi satılır, piyasada kalmaz, talep olur yeni baskılar yapılır doğal olarak (keşke..) ama yukarıdaki plan aksatılmaz.
Yeni baskı için ek bir çalışmaya zaten gerek yok. Ver parayı matbaaya bassın. Yayınevinin çalışmalarını aksatmaz, matbaadan alıp depoya koymak dışında.

Genel olarak düşüncem bu, herhangi bir yayınevini baz alarak söylemiyorum. (zaten bir plan açıklayan da yok..)
:(

Bence JBC bundan sonra yayınları toptan açıklamasın, Gerekli gibi aylık duyursun.

Alıntı yapılan: tommikser - 01 Mayıs, 2016, 20:32:24
Gençler bu ergen muhabbeti çok canımı sıkıyor.Habire laf sokmaya çalışmalar falan.Dikkat edin forum yönetimi olarak bu muhabbete girmiyoruz.Birbirinize söyleyeceğiniz şeyleri iyi seçin bizi bu gereksiz muhabbete karıştırmayın.

Alıntı yapılan: tommikser - 06 Mayıs, 2016, 13:47:15
Bende daha radikal çözüm var. Kapağı gerekli, tercüme vs işleri arkabahçe baskıyı da çizgi düşler yapsın.

Hatta mümkünse tek başına ÇD yapsın işler hızlanır. Nasılsa sağlam bir ekipleri var. :D

Sayın Mikser, ilk alıntıdaki sözünüzün üzerinden bir hafta geçmeden, hem de American Vampire gibi alakasız bir başlık altında ÇD'ye sataşma çabanız cidden takdire şayan...Kendi tabirinizle "ergence ve gereksiz muhabbetlere" girmeye bu kadar istekliyseniz, aldığınız cevapların üslup ve içeriğinden de yakınmayınız. Yayınevi için önemli olan okurun memnuniyetidir.

{Yayınevi için önemli olan okurun memnuniyetidir.]

Sayın Stormbringer;

Belli ki ÇD bağlantılı bir arkadaşımızsınız.

Eğer; gerçekten amaç okurun memnuniyetini sağlamak ise; sizi yapıcı bir şekilde eleştiren okurları da kırmamak, üzmemek için elinizden gelen hassasiyeti gösterirsiniz.

Bu bağlamda, Her topa bu kadar sert girilmesinin ve olayı kişisel mecralara çevirmenin amacı nedir, çok anlamış değiliz.

Kusura bakmayın da; forumda sizin yayınlarınızın sizden daha fazla gönüllü reklamını yapan (Örn: Teks yazıları ile Atilla Abi) insanlara da büyük ayıp ediyorsunuz.

Umarım; böyle gereksiz iletişim sorunlarını da bir an önce halleder; her zamanki gibi güzel güzel yayımlarınız ile ilgili konuşmaya devam ederiz.

Selamlar ve de sevgiler.

Bir gelişme yok heralde? Haziran - Eylül iki cilt okusak mis olur.

Beşi bir anda olsa harika olur :)

Yurt dışında 8.cilt cıktı bızde ıkı ne Zaman gelır acaba cok ara oldu

Timeline'da görünce haber var sandım ama isyanmış.

Amerikan Vampiri birinci cilt çıktığında doğan çocukların konuşmayı öğrendiğini, yürümeye başladıklarını, dişlerinin falan çıktığını biliyor muydunuz?

:)

2.cilt geliyor sanırım! JBC, Twitter'dan nabız yoklamaya başlamış.

@Nlghtrain

Umarım gerçekleşir bu olay. Zira fenalıklar derecesinde bekledik. Birinci cildi tekrar okuyacağım zira her şeyi unuttum :)

2. cildi de hemen okumayı düşünmüyorum. Beklemesi zor oluyor sonra.

Bence 2, 3, 4, 5 ve 6'yı aynı anda çıkartmalılar. 1.5 senedir bekliyoruz, boru mu! ;D

bakın bu başlık dramdır :-X

Alıntı yapılan: panthei - 18 Ocak, 2017, 16:00:52
bakın bu başlık dramdır :-X

Bence komedi-aşk

Alıntı yapılan: Nightrain - 18 Ocak, 2017, 15:23:32
Bence 2, 3, 4, 5 ve 6'yı aynı anda çıkartmalılar. 1.5 senedir bekliyoruz, boru mu! ;D

Yeter ki gel bana senede bir gün, senede bir gün modundayım ben :)

Jedmau, 3. cilt için bu kadar bekleyecek miyiz? Yoksa bu uzun ara istisnai bir durum muydu?

(https://c1.staticflickr.com/4/3947/32366356644_608a41f431_z.jpg)

Nevada'da, 1936 yılının Las Vegas'ındayız. Geleceğin şatafatlı ve ışıltılı günleri hâlâ daha çok uzakta. Kumarın, fuhuşun ve başlıca ekonomik faaliyetlere damgasını vuran azılı suçluların kol gezdiği itiş-kakış dolu bu kent, şimdiden "Günahlar Şehri" unvanını kazanmış durumda. Ve Las Vegas'ın güçlü komiseri Cash McCogan bütün pislikleri temizlemek üzere kendini ortaya atıyor-- bunun için birkaç kilometre ötedeki devasa Hoover Barajı'nı inşa eden zengin konsorsiyumun kirli işlerini ortaya çıkarması gerekse de. Fakat ortada bir sorun var: Vegas'ın yakınındaki tek "lanetli" şey Colorado Nehri değil.
Türünün ilk örneği ve en tehlikelisi olan Amerikan vampiri Skinner Sweet, Günahlar Şehri'ne yerleşmiş durumda. Burası tam ona göre bir şehir; her türlü susuzluk, bedeli karşılığında giderilebiliyor. Fakat Vegas'ın kanını emmek isteyen tek vampir Sweet değil. Dünyanın en eski ve ölümcül vampir türleri arasında amansız bir savaş patlak vermek üzere. Vampirleri yeryüzünden temelli silmeyi hedefleyen şaibeli bir örgüt de işin içinde.
Bakalım ortalık yatışınca kimler hakkını aramak üzere hayatta kalacak (ya da zombi olacak)? Yazar Scott Snyder ve çizerler Rafael Albuquerque ile Mateus Santolouco geniş kitleler tarafından beğenilen ve büyük ses getiren liste başı AMERİKAN VAMPİRİ serisine devam etmektedir.

1. Baskı Şubat 2017 - İstanbul / ISBN : 978-605-9155-20-5 / Sayfa Sayısı : 160
İç : 135 gr. 1. sınıf parlak kușe kağıt - iplik dikiș
Kapak : 350 gr. 1. sınıf parlak kușe kağıt
Fiyat : 32.50 TL
Çıkış Traihi : Mart 2017

AMERİKAN VAMPİRİ CİLT 2
Özgün Adı American Vampire Volume Two

SCOTT SNYDER
Yazar

RAFAEL ALBUQUERQUE & MATEUS SANTOLOUCO
Çizerler

Güneş Becerik Demirel
Çevirmen

İlke Keskin & Yaprak Onur
Editör & Çeviri Editörü

Veli Okulan
Grafik ve Uygulama

Yiğit Sakmar
Grafik Editörü

Bengü Ergil
Yayın Koordinatörü

Ertan Ergil
Yayın Yönetmeni

Amazon'da, bu serinin omnibus'u ön siparişe açılmış

https://www.amazon.de/American-Vampire-Omnibus-Vol-1/dp/1401284833/ref=pd_sim_14_6?_encoding=UTF8&psc=1&refRID=8R3KDB9P3KVCAQMQDZR6

İlk 27 sayı + 5 sayılık Survival of the Fittest ve 5 sayılık Lord of Nightmares hikayeleri yer alıyor.

1.Kitap Haziran 2015
2.Kitap Mart 2017
3.Kitap Ocak 2019 yani umarız inşallah yetişir de yayın periyodu rayına oturdu deriz 21-22 ayda bir olarak

ocak 2019 geçti subat programında da yok 22 ay da tutmadı en erken 24 aylık periyot olacak galiba yarın 3. çıktı dense biri bi laf dese gene biz kötü olucaz.

2015de dolar 2.5 iken basılmayınca şimdi 2019 şubatta dolat 5.3 iken dolar pahalı basamıyoruz denilince kimse yayın evlerine empati yapamıyor.

denilirse ki satmıyor o zaman girmeyin bu işe 2-3 tane daha "düzgün" batman hikayesi basılmış olurdu buna harcanılan zamanla kimse de demezdi vay efendim bu ne biçim yayın periyodu diye. kendi başına dert alıp sonra altından kalkamazsan kimse "ama niyet" demez tabi. ki ben inanmıyorum masallar 10 cilt basıldı bu ülkede. ha derseniz ki "onlar özensiz basıyorlar bizde mi öyle basalım" derim ki özensiz basımla düzgün basım arası dev fark yok. o farkı sırf gönüllü kapatacak bedavaya çalışcak insanlar bulunur internette. millet bedavaya ne üst kalite çeviri balonlamalar yapıyor.

şu forumda kaç tane adam var eminim yayın periyodu belli olmadan ilk ciltleri almayan, onlar hep haklı çıktı. ne oldu böyle olunca o ciltlerinde satışı az kaldı resmen döngü bu. bir tek JBC eksikti bunu yapmamış onların da ellerinde nur topu gibi "öksüz bırakılmış seri"leri oldu.

ya da bir yayın evi açıklasın ya işin aslı öyle değil buna harcayacağın emekle 2-3 batman daha basardın ama onların kar marjı düşük böyle 1-2 cilt vertigo/bağımsız yapıp bırakıyosun 10 batmanden daha çok para kalıyo cebimize hah diyelim demekki bundan. 4 yılda 2 cilt bunun bahanesi olabilir mi allah aşkına?

Merhaba,

Hayal kırıklığınızı ve üzüntünüzü anlıyorum ama bazı yanlış yargılara ulaşmışsınız.

Ben şahsım olarak bu firmanın başında olduğum sürece hiçbir yayın serisi iptal edilmeyecek. Geç veya basılacak , hiçbir period sözü vermiyorum ama seriler öyle ya da böyle bitirilecek.

Araya devamlı olarak megahype yayınlar girdiği için sürekli Amerikan Vampiri serisini erteliyoruz. Gereken önemi veremiyoruz, bu konuda haklısınız. Bu konuda bir savunmamız yok. Her ne kadar bu seriye bayılsam da gerekli önemi veremedim. İnşallah bundan sonrasını toparlayacağız.

Fakat yukarıda dediğim gibi bu seri tamamlanacak, ister bitince seri olarak alın ister hiç almayın her düşünceye saygım var. 3. cilt baskıya hazırlanıyor, Mart veya Nisan ayında çıkartacağız.

Sadece ufak bir bilgi vermek isterim, biz asla işin maliyetinden dolayı ya da satmıyor diye bir yayını basmamazlık etmiyoruz. Piyasadaki bazı kötü niyetli dedikodulara kulak asmayın. 'Yok Jbc'nin şu yayını satmamış etmemiş , yok bu satmıyor diye basmıyorlar ' bunlar sadece basiretsiz ve asılsız cümleler. Mağazamıza teşrif edecek herkese muhasebe kayıtlarımızdan, hangi yayın ne kadar satmış gösterebilirim. En az satan serimiz Hellboy bile 1300-1500 bareminde. Yani satışlar ile ilgili bir şikayetimiz yok. DC ve Marvel'a ödediğimiz tekrar basım maliyetleri ile 2 tane daha çizgi roman yayınevi açılabilir. Bu satış rakamlarına her zaman şükredip , bu başarıların en büyük mimarı olan sizlere de sonsuz saygı duyuyoruz.

Dolar artmış, kağıt pahalanmış, şu olmuş bu olmuş , bunların hepsi hayatın içinde var ve bunların hiçbiri serilerimizi yarım bırakmak için geçerli bir neden değil, en azından şimdilik.

Bir de şu yazdığınıza biraz üzüldüm :  ki ben inanmıyorum masallar 10 cilt basıldı bu ülkede. ha derseniz ki "onlar özensiz basıyorlar bizde mi öyle basalım" derim ki özensiz basımla düzgün basım arası dev fark yok. o farkı sırf gönüllü kapatacak bedavaya çalışcak insanlar bulunur internette. millet bedavaya ne üst kalite çeviri balonlamalar yapıyor. Özen, Dev Fark, ve üst seviye çeviri balon kısımına katılmıyorum. Biraz gerginlik ile söylediğinizi düşünüyorum.

Son olarak da şunu söylemek isterim, Sevgili Dostum Güneş, birkaç gün önce, 'bir de yayın periyodun olsa muhteşem olur, efsane yayıncı olursun ' dedi. Kendisine de dedim size de söylüyorum. Benim hiçbir zaman öyle bir idealim olmadı, düzenli basılsın ama nasıl basılırsa basılsın fikrini hiçbir zaman benimsemedim. Ben yayın periyodumla değil, baskımızın kalitesi, çevirimizin akışkanlığı, işciliğimiz, rüzgara göre yön değiştiren ve başkalarının yayınlarına/teliflerine göz dikmemek konusunda efsane olmak isterim. Gerisi boş benim için.

Dediğim gibi merak etmeyin seri tamamlanacak, aynı şu anda Yeni 52 Harley 3, BVS 4 gibi nispeten daha az satan yayınların basıma hazırlandığı gibi, AV 3'te basıma hazırlanıyor. Devamı ne olur bilmiyorum ama elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza söz veriyorum.

Sevgiler
Ertan

Ben de Amerikan Vampiri konusunda şikayetçiyim. +Hellboy. ;D 12 ciltlik serisini istemekten dilimde tüy bitti ya. >:( Amerikan Vampiri düzenli bir periyoda oturmalı kesinlikle. ::)

Alıntı YapSon olarak da şunu söylemek isterim, Sevgili Dostum Güneş, birkaç gün önce, 'bir de yayın periyodun olsa muhteşem olur, efsane yayıncı olursun ' dedi. Kendisine de dedim size de söylüyorum. Benim hiçbir zaman öyle bir idealim olmadı, düzenli basılsın ama nasıl basılırsa basılsın fikrini hiçbir zaman benimsemedim. Ben yayın periyodumla değil, baskımızın kalitesi, çevirimizin akışkanlığı, işciliğimiz, rüzgara göre yön değiştiren ve başkalarının yayınlarına/teliflerine göz dikmemek konusunda efsane olmak isterim. Gerisi boş benim için.

Ertan bey merhaba, ideallerinizi ve görüşünüzü sorgulayacak değilim, kaldı ki gerçekten gerek baskı kalitesi gerekse işçilik olarak çok iyi işler çıkardığınız ortada JBC olarak. Ancak yayın periyodunun öneminin yabana atılmayacak bir durum olduğunu düşünüyorum. Şu an 44 ayda 2 cilt çıkarmışsınız. Bir okuyucu olarak hikayenin devamını merak etmeyi geçtim, hikayenin kendisini unutuyorsunuz bu kadar sürede. Takip etme isteğini ortadan kaldırıyor veya başka şekilde çözmeye çalışılıyor.

Misal ben 7 cildi İngilizce olarak 2. elden edindim. Çıkaracağınız 3. cildi almayacağım dolayısıyla, ister inanın ister inanmayın ben sadece JBC özelinde değil bütün çizgi roman yayınevlerinin büyümesini, daha düzenli daha özenli işler çıkarmasını istiyorum, elimden geldiğince de katkı vermeye çalışıyorum. Ama bir yandan da okumak istediğim eserler için senelerce beklemek istemiyorum. Bugün , Nisan'da 3. cildi değil de mesela 5. cildi çıkarıyor olsaydınız yine anlayışla karşılardım.

İnanın aklı başında kimse sizden veya başka bir yayınevinden 2 ayda bir cilt falan beklemiyor, hele ki Vertigo/Image serilerini hiç beklemiyordur. Bence makul bir süre zarfında, hem sizin kendi mali planlarınızı bozmayacak hem de okuyucuyu küstürmeyecek bir düzende yayınlanması gerçekten önemli.

Bundan sonra nasıl kararlar alırsınız orası sizin bileceğiniz iş ama umarım bir orta yol bulunur.

Yapıcı görüşleriniz için teşekkür ederim, yukarıda da bahsettiğim gibi düzgün bir period gibi bir idealim yok ama yine yukarıda yazdığım gibi elimden geleni yapacağım.

Sevgiler

Alıntı yapılan: Jedmau - 06 Şubat, 2019, 21:54:11
...düzenli basılsın ama nasıl basılırsa basılsın fikrini hiçbir zaman benimsemedim. Ben yayın periyodumla değil, baskımızın kalitesi, çevirimizin akışkanlığı, işciliğimiz,... Gerisi boş benim için.

Burada ki konu zevkler ve renkler konusunun dışında bana göre... Diğer başlık yada başlıklarda ifade ettiğim ve Ertan beyin de dediği gibi edisyon ve işçilik konusu bence yayın periyodunun önünde gelmesi lazım... Bir daha basılması, tekrar edilmesi zor olan kitapları daha bir özenilmiş, çevirisinden balonlamasına kadar hakkı verilerek basılmış bir şekilde  rafıma koymayı yayın periyodunun önünde tercih ediyorum açıkçası...

Çünkü okunacak o kadar çizgiroman var ki... Benim okuma hızım bu meşgaleli dünyada maalesef basım hızının önüne geçemiyor... Onun için çok acele yada telaş etmeye gerek yok diye düşünüyorum...

Türkiye'de ki standart kağıt ebatları ve baskı makineleri maalesef firesiz olarak orijinal boy basmayı engelliyor... Orijinal boy basınca da fireden dolayı fiyat katlanıyor... Artık ebat konusunu geçtik... Ama tüm bunların üstüne de çeviri, balonlama, grafik işçiliği yanında saçma sapan kağıt tercihleri de eklenince insanda çizgiroman okuma keyfi diye bir şey kalmıyor açıkçası...

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,12825.0.html

Yukarıdaki linkte olan mesajımda okuma keyfini direk etkileyen bir kaç balonlama detayından zamanında bahsetmiştim...

Bu bağlamda Ertan beye yüzü burada olduğu yada konuyu takip ettiği için değil... İşini hakkıyla yaptığı için teşekkür ediyorum...

Yoksa zamanında rebirth'ler öncesi çıkardığı yayınların ebatı yani edisyonu konusunda kendisini bende eleştirmiştim... Ama o yayınlarda bile işçilik konusunda bir grafikeri hariç (Ertan bey biliyordur o grafikeri  :) ) kusursuzdu diyebilirim...

Gerek özel ciltleri, gerek normal baskıları ve gerekse de grafik işçiliğinde ki kalitesi ile şu an Türkiye de JBC kalitesinde yayın yapan başka bir yayınevi maalesef yok... Tekrar yazıyorum... Periyot konusu  şu durumda Türkiye de ki en son tartışılması gereken konu... Daha çözülmesi gereken çok basit ama jargona hakim olamamaktan kaynaklı bir dünya sıkıntı var...

İşinizi severek yapmak gerekiyor... Sanırım o zaman gereken değer ve önemi verebiliyorsunuz...

Alıntı YapBurada ki konu zevkler ve renkler konusunun dışında bana göre... Diğer başlık yada başlıklarda ifade ettiğim ve Ertan beyin de dediği gibi edisyon ve işçilik konusu bence yayın periyodunun önünde gelmesi lazım...

Kesinlikle katılmıyorum, bu hızda devam ederse American Vampiri'nin bitmesi yaklaşık 13 yıl sürecek. Ortalama insan ömrünü dikkate aldığınızda ne kadar uzun bir süre olduğunu daha net görebilirsiniz. Elbette baskı kalitesi ve işçilik belirli bir standardın üzerinde olmalı ama ben okuyamadıktan sonra bunların hiç bir anlamı yok. Üstelik hem düzgün işçilik hem de belirli bir düzende basım  bir arada olması imkansız şeyler değil.

Alıntı YapÇünkü okunacak o kadar çizgiroman var ki... Benim okuma hızım bu meşgaleli dünyada maalesef basım hızının önüne geçemiyor... Onun için çok acele yada telaş etmeye gerek yok diye düşünüyorum...

Yine katılamıyorum, sizin okuma hızınız referans teşkil edemez, herkesin okuma hızı , okumaya ayıracağı vakti farklı. 44 ayda 2 cilt okumaya dünyanın en meşgul insanı da fırsat bulabilir isterse. Önemli olan bunun genel okuyucunun ortalamasına göre makul bir seviyede olması.

Alıntı Yap
Periyot konusu  şu durumda Türkiye de ki en son tartışılması gereken konu...

Yine kesinlikle katılamıyorum, çizgi roman okuyan özellikle Amerikan "comics" okuyan herkes bu detaylara hakim değil, hakim olmak zorunda da değil. Hatta hiç çizgi roman okumayan ama örneğin sadece Amerikan Vampirini gördükten sonra ilgisini çekip okumak isteyen de olabilir. Bu tutum "koleksiyoner" tutumu biraz, çizgi roman büyüyecekse "pazar" olmak zorunda ve sıradan okuyucuyu da cezbedebilmeli. Bu haliyle bir çok seri unutulmaya mahkum oluyor.

Farklı şeylerden bahsediyoruz... Sağlık olsun... :)

8 cildin tamamını bitirdim nihayet, daha önce ara verip devam edememiştim, tekrar baştan aldım ve bu sefer ara vermedim.

Türkçe baskısını beklemeyerek ne kadar doğru bir karar aldığımı yukarıdaki iletileri okuduğumda tekrar fark ettim, maalesef Şubat 2019'da son iletilerin üstünden tam 24 ay geçmiş ve hala 3. cilt basılmamış. Yaklaşık 6 senede sadece 2 cilt basılan bir hikaye basılmasa da olur açıkçası, üzgünüm.  Bunları bir eleştiri olarak değil bir durum tespiti olarak yazıyorum. Nedenine ve nasılına hiç girmek istemiyorum, şu saatten sonra benim ilgi alanımda değil zaten.

Öncelikle çizimden başlamak istiyorum bu sefer, çizerler bence muazzam gerek ana çizer Rafael Albuquerque gerekse kısa süreli çizerler Sean Murphy ,Jordi Bernet, Matías Bergara ve diğerleri üst seviye bir iş çıkarmışlar. Hele altıncı ciltte bir antoloji var, orası hem yazar hem çizer açısından adeta yıldızlar geçidi olmuş, Milazzo bile var :)
Neyse, ben Rafael Albuquerque çizimlerine bayıldım özetle, diğer çizerlerin de (antoloji dışında) serinin tonuna uygun çizmesiyle görsel açıdan beni çok fazla memnun etti. Bu adam ne çizse okurum bir şekilde sanırım, o kadar beğendim.

Hikayeye gelirsek, ilk üç cilt harika, gerçekten heyecanla ve büyük bir keyifle okudum, Vampirlerin konumlandırılması, 19.yüzyıl sonunda başlayan hikayenin bir ileri bir geri anlatılması ( Stephen King etkisi belki biraz da) çok güzel ve sürükleyici. İlk hikayelerin geçtiği ortamlara bakarsak vahşi batı, stüdyo zamanları Hollywood'u ve Las Vegas'ın eski halini görüyoruz. Yani bu vampirler ile gönderme yaptığı yerler çok net, çok anlamlı geldi bana :) Hele ki American Vampiri'nin zayıf noktasını öğrenmek baya bir gülümsetti, merak etmeyin spoiler vermeyeceğim :)

Dördüncü cilt ile beraber bir çocukluğa geri dönme durumu var ki, bu hikaye kolu ve devam eden süreçte hikayeler sürekli yokuş aşağı gidiyor bence baya kötüleşmeye başlıyor hatta. Bir kaç istisna ayrı hikaye kolu var tabi... Hele ki son iki cilt beni hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Özellikle sekizinci ciltte bi ara baygınlık geçireceğim sandım.
Zaten hikaye de orada sonuçlanmıyor ama merak da etmiyorum açıkçası. Geçtiğimiz sene American Vampire 1976 çıkmaya başladı ama oradan devam etmedim mesela. Belki ilerde devam ederim, bilemiyorum.

Scott Synder hatırladığım kadarıyla New 52 dönemi Batman serisinde de aynısı yapmıştı, Batman tarihine geçecek hikayelerden sonra seri gayet vasat devam edebilmişti. Bunun dışında bir de " Uyanış"  kitabını hatırlıyorum, hikaye ne kadar etkileyici ve merak uyandırıcı başlıyordu, sonunda ne oluyor hiç bir şey hatırlamıyorum mesela ama açılış sayıları aklımda. Belki daha kısa süreli hikayelerde daha vurucu olabiliyordur, bilemiyorum.

Neyse, toparlarsam bütüne baktığımda yine de gayet başarılı bir seri olduğunu söyleyebilirim ama benim için bir "Vertigo klasiği" mertebesinde olmadı.

JBC gerisini basmayacak sanırım, üçüncü ciltten ses seda yok.

Alıntı yapılan: dayıcomics - 19 Şubat, 2021, 16:45:46
JBC gerisini basmayacak sanırım, üçüncü ciltten ses seda yok.

  Mutlaka devam edeceklerini söylemişlerdi ama ikinci cildin basılmasından bu yana yıllar geçti. Acaba "uzun süre ses çıkarmazsak belki okuyucular unutur gider" diye mi düşünüyorlar?  :) :)  Ben bu unutturma taktiğininin artık bütün yayınevleri tarafından kullanılmaya başlandığını düşünüyorum.

Ne yazık ki yayıncılar çok fazla kitabın telifini almanın sıkıntısını yaşıyor. Düzenli periyodda basılmayınca okunanlar unutuluyor, soğuyor okuyucu :)