Ana Menü

Death Note

Başlatan tommikser, 30 Eylül, 2010, 12:08:51

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tommikser

Izlerken kilitlendigim ve izleyenlerin kafalarinin allak bullak oldugu bir dizi.Sayin Müge DUDU'nun kaleminden okuyunca ne kadar hakli oldugumu anladim.



Adem'den bu yana insanoglu ile kol kola evrimlesip kompleks bir boyuta giren suç unsuru popülerligini hiç kaybetmemis, insan dogasinin kötü niyetli ve siddete egilimli oldugu iddiasinin her daim somut göstergesi olmustur. Yaratici zekânin nimetleriyle sekilden sekle giren suçlarin sahipleri ise kimi zaman cennetten kovulmus; kimi zaman aslanlara yem olmus; kimi zaman da diri diri kuma gömülmüstür. Aydinlanma ile baslayan hümanist açilim, modern devletin de kurumsallasmasiyla suç ve ceza alaninda ciddi düzenlemeler getirmis, hukuk kurallari ve insan haklari temelinde yükselen adil bir ceza sistemini olasi kilmistir. Son yillarda idam cezasinin da yavastan tedavülden kaldirilmasiyla gittikçe tekdüzelesen ceza çesitleri en azili suçlular ile adi suçlulari bile ayni mekân içerisine sokmustur. Böylesi bir sistem de suç ve ceza terazisinin esit ve adil oldugu konusunda kafada her daim soru isaretleri birakmistir. Bir hayati yok eden ya da yasanamaz hale getiren bir suçluya verilecek cezanin ne olacagi konusunda yargi ve ceza yasasinin adil bir karar verecegine süpheyle yaklasanlar da pekâlâ vardir. Ya dünyada adaletin var olduguna inanmayanlarin, diger taraftaki ilahi adaletle de pek enterese olmayanlarin ellerine "Ölüm Defteri" adli büyük bir firsat geçerse?

2003 yilinda Tsugumi Ooba tarafindan yazilan, serüvenine manga olarak baslayip 2006 yilinda tv dizisi haline getirilen Japon anime harikasi "Death Note" odak noktasina suç ve ceza iliskisi arasindaki ince ve sorunsal çizgiyi yerlestirip; suçun neden islenildiginden çok, nasil engellenebilecegini kendisine tartisma konusu olarak seçiyor. Hikâye, tüm hayati defterine ölecek kisilerin isimlerini yazmak ve poker oynamakla monotonlasan ölüm melegi (Shinigami) Ryuk'ün sirf atraksiyon amaçli defterini insan dünyasina düsürmesiyle basliyor. Defteri bulan sansli(!) kisi ise Einsteinvari hayli yüksek bir zekâya sahip, küçük yasina ragmen kariyeri bol ödül ve basarilarla yükselen lise ögrencisi Light Yagami oluyor. Günden güne yükselen suç orani ve dünyanin kötülesmesi karsisinda küçük vicdani rahat etmeyen, sosyal sorumluluk bilincine sahip kahramanimiz, bu dünyada var olmadigina inandigi adalet ve iyiligi kendi inisiyatifiyle yaratmaya çalisacaktir.

Ilk basta "Ölüm Defteri"ni ciddiye almasa da kisa sürede ona büyük bir vatandaslik misyonu yükleyen Light, ilk olarak yasadigi Tokyo'daki hapishanelere odaklanir. Defterine yazdigi kisilerin ölebilmesi için tam isimlerine ve yüzlerini görmeye ihtiyaç duyan Light, günlük gazetelerde ve TV haberlerinde adeta suçlu avina baslar. Özel bir ölüm sekli yazilmadikça deftere ismi yazilan suçlular kalp krizi geçirerek ölmektedir. Kisa sürede yüzlerce suçlunun ölmesi tüm dünyada sansasyonel bir durum yaratir. Light'nun tahmin ettigi gibi suç oraninda da azalmalar görülür Kimligini saklayarak Azrail görevini üstlenen Light, tartismalarin odak noktasidir ve halk arasinda Kira olarak anilmaya baslar. Kimine göre dünyada mutluluk ve iyilik getirecek olan bir kahraman; kimine göre ise suçlu bile olsalar her seyden önce birer insan olan mahkûmlari öldüren ve ölüm cezasiyla suçlanmasi gereken bir katildir. Yaptigi seyin ahlaki olarak yararliligina inanan ve önüne çikan her engeli-suç islememis masum insanlar bile olsalar- öldürmeye baslayan Light, "Ölüm Defteri"nin sirrini sakli tutmayi basarir taa ki birisi sahneye çikana dek...

Ergen çocuk psikolojisini en iyi kim anlayabilir? Tabi ki ayni yastaki diger bir ergen. Light'nun kivrak zekâsiyla yarisacak, onun davranis psikolojisini çözerek bir sonraki adimini tahmin edebilecek dizinin diger kahramani "L", varolus amacini Kira'nin desifre edilip adalete teslim edilmesi olarak belirleyecektir. Dünyada Interpol'ün bile çözemedigi en çetrefilli davalari bile nev-i sahsina münhasir stratejileriyle apaçik eden L de güvenlik ve prensip bakimindan kimligini saklamaktadir. Kisa süre içinde yan yana gelecek olan L ve Light'nun zekâlariyla insani mest eden sovlari iki cambazdan birinin ipten düsmesiyle sonuçlanacaktir lâkin hikâye burada bitmeyecektir.

Her ne kadar Light ve L yas, zeka ve davranis bakimindan tipkisinin aynisi konumunda olsalar da suç ve ceza nosyonlarina bakis açilari bir hayli farklidir. Öldürdügü suçlularin insanlara ibret olacagi düsüncesiyle kisa zamanda kurmayi planladigi suç ve kötülükten arindirilmis yeni bir dünyanin efendisi olmayi amaçlayan; zeki ve yakisikli oldugu kadar sukela ve hirsli da olan Light tüm insanlik adina yararli olarak gördügü sonuç ugruna ahlaksiz yollari mesrulastiran Machiavellian tarzi bir düsünce yapisina sahiptir. Light'nun tek ve en büyük rakibi L ise sonuçlardan çok sürecin adil ve insancil olmasina dikkat eden, Light kadar zeki ama bir o kadar daginik ve absürt bir tarza sahiptir. Seri katil olarak gördügü Kira'nin adaletin yüce ellerine teslim edilip idam cezasi ile çarptirilmasi gerektigine gönülden inanan L acaba hedefine ulasabilecek midir? Yoksa Light'nun ayaklari altina alinip yeni dünyanin efendisinin kölesi mi olacaktir?

20'ser dakikalik 37 bölümden olusan "Death Note" ilk bölümünden final bölümüne kadar zeka ve yaraticilik dolu diyaloglari ve sofistike kurgusuyla izleyicinin kafasini bir an olsun bile bos birakmayan bir yapim. Karakterler her ne kadar boya kalemleriyle yaratilmis olsa da kisa zamanda anime sinirlarini asip, zihinlerde ete kemige bürünüyor, izleyiciyle duygusal bir iliski kuruyor. Ilginç bir konuyla süper bir baslangiç yapip birkaç bölümden sonra saçmalayip kendi kendini imha eden bazi yapimlarin aksine, Death Note her bölümde yan kahramanlar, ölüm defterinin yeni kurallari ve dallanip budaklanan enteresan hikâye kurgusuyla kendini sürekli yeniliyor. Kanimca sinema ve tv tarihinin en kaliteli yapimlardan birisi olarak adlandirilmasi abes kaçmayacak bu yapim, küçük, çaliskan ve de zeki insanlarin diyari Japonya'ya bir kez daha sevgi, saygi ve hayranlik içinde bakmamiza neden oluyor.

PS:

1-37 bölümün sonunda diziyi, dünya çapinda kazandigi basari sonrasi beyaz perdeye tasiyan yapimcilar maalesef aradiklarini bulamamislardir. Dizinin tamamini kisa bir süreye sikistiran yapimi sahsim henüz görmese de görmek de istememektedir. Light, L ve ileriki bölümlerde tanisacaginiz Misa Misa'nin çizgilerde yasatilmasi gerektigine inanaraktan filmi izleme sansina(!) erismis dostlarin agzindan da pek hos seyler duymamaktayim. Ki illaki izlicem derseniz pasa gönlünüz bilir...

2-Ben anime sevmem, ayhh, iyhh, o ne bee çocuk isi diyip burun kiviranlara sözüm. Bu sözlere bizzat sahit olmus bir sahis olaraktan (ben de öyle demistim ayrica) böyle diyenlerin 2 bölüm sonra tövbe çekip Death Note diye diye nirvanaya ulasmalarina da taniklik etmisligim vardir.

3-Jenerik müzigine istediginiz her seyi söyleyebilirsiniz. Cidden çok çok kötü:)

4-L mi Light mu diye sorarsaniz sahsima sapina, pazara ve mezara kadar "L" derim... Candy'nin yavuklusu Terry'den sonra 2. anime askimdir kendileri...

V

Müthis akil oyunlarina dayali senaryosu ile birkaç günde bana kendisini izlettirmeyi basarmis bir anime.Kira ve L arasinda bir satranç müsabakasi,bir ölüm oyunu seklinde devam eden anime,malesef 2. sezonunda,Kira'nin L'yi altetmesiyle vasatlasiyor.Tür olarak(metal) sevdigim için bence müzikler iyiydi.Animenin aksayan tek yönü,donuk,aksiyondan uzak çizimleriydi.Eksilerine ragmen seyrettigim en iyi animelerden birisi kesinlikle.Ahlaki tercihimi sisteme hizmet eden L'den yana kullanmam zor.Tanrisal adaleti kendi eliyle gerçeklestirmeye çalisan Kira'nin tutumu daha adilane bence.Sonuçta kötü degilseniz Kira'dan korkmaniza gerek yok,hata yapmadigi sürece tabiki...
"İstemem,eksik olsun.."

emre ozdamarlar

Ilk 15-16 bölumu inanilmaz zekice yazilmisti, yazida da soylendigi gibi hic anime izlememis, izlemek de istemeyen birisine ilk bölumu izlet, aninda bagimlisi olur, birakmasi imkansiz, öyle guzel bir dizi. Ama ondan sonraki kisim (2. sezon oluyor heral) o kadar berbatti ki, dizinin sonu o kadar kötu bitirilmisti ki aklimda hep kötu bir anime olarak kalmistir.
M ve N ile ilgili bölumler tam rezaletti, ilk ana hikayenin cok cok kötu bir kopyasindan öteye gidememisti.

Yine de L ve Lighto'nun kapistigi ilk sezon izlenir.

alan ford

 Engin'in aksine ben en çok tanri rolüne soyunanlarin sisteme hizmet ettigini düsünürüm. Aklima hep Gandalf ile Frodo'nun Gollum üzerine yaptiklari muhabbet düsüverir. Benim kahramanim ölüm melegi rolündeki muhterem. Monoton ölümsüz hayatini ve sikici isini bile eglenceli bir hale getirmeyi basarmis bir kahraman o :) Oyun oynamayi seven bir kisilik belli. Birde haddim olmadan bir uyari vereyim.Seriyi seyretmemis olanlar için isin süprizini bozacak durumlarda spolier vermek gerekir diye düsünüyorum.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

Ahmet Oktay

SPOILER İÇERİR

33 bölümü izledim, 4 bölüm kaldı. Evet ilk 15 bölüm falan çok iyiydi, sonrasında da bi 10 bölüm falan (L'nin ölümüyle biten kısım) iyiydi, izlenirdi. Ama L'den sonrası olmamalıydı, orada final yapıp tadında bırakmalıydılar, M ve N olayı çok gereksizdi bence. Neyse kalan 4 bölümü de izler bitiririm.

Ahmet Oktay

-------SPOILER UYARISI--------

Kalan 4 bölümü de gece yatmadan önce izledim ve fikrim baki kaldı. Benim için gerçek final 25. bölüm ve L'nin ölmesi, sonraki 12 bölüm zorla uzatılmış yerli dizi kıvamında ve gereksiz. 37. bölümde dizi finalinde böyle bir sonla bitmesini, Light'ın ölmesini beklemiyordum başta, ölümü de tatmin etmedi beni ;D İlk başlarda sadece suçluları öldüreceğim diyen Light dizi ilerledikçe p*çleşti, öyle ki kendi babasını ve kız kardeşini düşünmeden ölüme sürükleyebildi. Berserk'te de Griffith başta iyiydi, dizinin sonunda sövdürmüştü kendisine. Neyse konuyu toparlayayım, ne olursa olsun iyilik-kötülüğü iyi işleyen, gücün insanı nasıl değiştirebildiğini, neler yaptırabildiğini anlatan iyi bi animeydi. 25'ten sonraki bölümler can sıksa ve beğenimi düşürse de tavsiye edeceğim bir anime oldu. En sevdiğim karakter Ryuk oldu, hele elma krizine girdiği sahneler çok iyiydi.

Son olarak Ben amcanın sözüyle kapatayım yazımı; "Büyük güç, büyük sorumluluk gerektirir." :)

ghostrider

SPOILER UYARISI

Efsane bir seridir,Ana karakter Yagami Light bana göre anime dünyasının en sıra dışı,farklı ve çok özgün bir karakterdir.Yagami Light'ın en sonunda ölmesi bence olmaması gereken bir durumdur,yaşamalı ve kötü olan herkesi o deftere yazmaya devam etmeliydi.

SPOILER UYARISI
Büyük güç büyük sorumluluk gerektirir.

dean

@ghostrider, spoiler ibaresi eklemeye özen gösterelim lütfen. Ben mesajını spoiler uyarısı ile birlikte editledim.

ghostrider

Ben bilmiyorum bu konuları biraz acemiyim.
Büyük güç büyük sorumluluk gerektirir.

Hayal Kahvem


"Defter" Benim, Çile Benim, Mutluluk Senin Olsun :)
Meğer 2006 yılının animesiymiş. Ne bileyim? Ben bu dizi filme yeni denk geldim.  Toplam 37 bölümmüş.  Bir başladım seyretmeye tamam mı? Zaten yirmi dakikalık bölümler... Bir kaptırdım kendimi...  Öyle böyle değil... Hali hazırda 10 bölümünü  gömdüm.  Death Note. Adı üstünde gerçekten ölüm defteri... Nanananoomm... "Bu deftere ismi yazılanlar ölecektir." Yoo...  Mümkün değil konuyu anlatmam... Dizinin  sürprizlerini yok edecek nezaketsizlik yapmam.

Şu kadarını söyleyeyim... "Yok artık!", "Hay canına!",  diye diye... Müziklerine bite bite... Her bölümün sonunda merak kışkırtıp, iştah kabartaa kabarta... Bir sonraki bölüme otomatikman seve isteye  zıplatan manyak bir dizi... Hastası oldum inanın...   Hararetle tavsiye ederim:)



hanac

Çizgi romanı da eksiksiz olarak Akılçelen tarafından yayınlandı.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,3892.0.html

Hayal Kahvem

Öyleymiş Hanac. Teşekkür ederim. Çizgi romanını merak ettiğim için ilk sayısını sipariş etmiştim. Bekliyorum.