Balonlama

Başlatan pizagor, 21 Temmuz, 2018, 16:56:52

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

Çizgiromanın düşük maliyetli bir orta seviye eğlencesi olmaktan çıkıp, üst orta ekonomik sınıfa hitap etmeye başlamasıyla birlikte okur olarak verdiğimiz paranın artışına koşut olarak kalite babında taleplerimiz, mevcuda burun kıvırmalarımız da haliyle arttı. Kağıdı beğenmedik, çeviriyi yerden yere vurduk, edisyonu yaftaladık. Bunlarla birlikte bir de balonlama mevzusu çıktı ortaya. Özellikle bazı dostlarımızın balon estetiği konusundaki hassasiyetlerini dinliyorum kendilerinden; diyorlar ki metin balona homojen dağılmalıdır, diyorlar ki sözcükte heceleme olmamalıdır, diyorlar ki sağdan soldan, üstten alttan aynı boşluk bırakılmalıdır vs.

Doğru balonlamanın nasıl olması gerektiğine dair görsellerle desteklenmiş paylaşımlar rica etsem, bu işin kompedanları yardımcı olur mu? Hatta kötü örnekler falan da paylaşılırsa bu işi yapan dostlarımız da referans niteliğinde kullanabilir bu başlığı...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


hanac

Mesela bu balona bakalım


pizagor

Bu kolay olmuş ama sevgili hanac, her türlü imla yanlışı es geçilmemiş maaşallah...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


pizagor

Mesela iki apayrı tarzdan şu örneklere ne dersiniz?



İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


pizagor

Yukarıdaki Tex panellerine bakarken yazı yoğunluğundan ikinci ve üçüncü karede içim daralıyor. Balonun içine geçmeden tasarımına gelirsek balonların kapladığı alan panelin yüzde 15'ini aşmamalı sanki, metin kısalamıyorsa sayfa sayısı artmalı. Ya da çizer metin yoğun panellerde karakterleri çok daha küçük çizerek balonların resmin içine girmesine mani olmalı.

Yine Tex panelinde görülebildiği üzere balonlamada yerden yere vurulan tire işaretiyle kelimeyi heceleme hiç de kötü bir şey değil bana kalırsa. Bu yapıldığında yazının daha homojen dağılması sağlanıyorsa kesinlikle kullanılmalı. Belki 'ardışık iki satırda uygulanmamalı' ya da 'balon başına bir kere uygulanabilir' gibi önermelerden bahsedilebilir.

İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


hanac

Dost sohbetlerinde Balonlamasının çok kötü olduğu çizgi romanlardan bahsedilir.

Öyle eski tarihli değil, 2017-2018 yıllarında yayınlanan Comics'lerden bahsediyorum.

Sanırım onları da gündeme getirmeliyiz.

ferzan

    Beni en çok Kara Karga 'nın balonlarda kullandığı yazı fontu rahatsız ediyor...Kastettiğim şey kötü olması falan değil...Kara Karga 'nın bastığı kitaplar çok seçkin ve üreticisiyle özdeşleşen öznel kitaplar...Dolayısıyla balonlamaları da üreticileri tarafından yapılmış, bir kısmında font yerine el yazısı kullanılmış...Daha evvel Presstij, Durango ve Efsane serilerinde Swolf 'un özgün edisyondaki el yazısı kaligrafisini bozmamak için onun kaligrafisinden Türkçe font yapmıştı diye hatırlıyorum...Kara Karga 'dan da benzer bir hareket beklerdim...Gipi olsun, Larcenet olsun, Şekip Davaz olsun, o Perker 'in kendi çizgi romanlarında da kullandığı idealize edilmiş font ile harcandı benim gözümde...Kedo 'nun ne günahı vardı da Şekip Davaz 'ın çizgisiyle bire bir uyum içerisindeki o muhteşem el yazısı kaligrafisi hazır fontla değiştirildi?..Gipi 'nin Oğullar 'ın Diyarı albümünde, tam da anlattığı hikayeye ve görsellere cuk oturan cızırtılı, dejenere ve titrek bir el yazısı vardı balonlarda...O yazıyı orijinal sayfa örneklerinde gördüğümde doğrudan görsel mesajı almış, post-apokaliptik coğrafyadaki konuşma ve ifade bozukluğunu harika bir şekilde hissetmiştim...O el yazısının amacı da oydu zaten, hikayeyle ve görselle uyum içerisinde olmak...Balonlar bile o yüzden sanki çocuk elinden çıkma gibi sünük sünüktü...Kısacası herşey bilinçli, hesaplı ve yerli yerindeydi ama Türkçe edisyonunda o el yazısı da fontla değiştirilmiş...O yazıya daha uygun bir fonta da razıydım ama olmamış...Vahşi bir ses tınısı vermesi gerekirken amatör Türkçe dublaj hissi vermiş o yazı...

    Ben bu olaya çok takıyorum...Orijinali font ise zaten uyumlu fontlar bulunuyor...Aynısını ayarlamak mümkün olmazsa en yakını tercih ediliyor ya da aynısı kullanılıyor...Ne var ki orijinali el yazısı, üstelik hikaye ve çizgiyle uyumlu ve bilinçli karakteristik bir el yazısı ise kesinlikle o el yazısından Türkçe font alternatifi çıkarılmalı...Örnek merak edenler en azından Oğullar 'ın Diyarı başlığına bakabilir...Orijinal sayfa örneklerinin linki olacaktı orada...

    Sadece yabancı değil, yerlilerde de gıcık oluyorum bu duruma...Şekip Davaz 'ın Kedo 'sunun Kara Karga basımı benim için kayıptır...Okuyacaksanız büyük boy Oğlak Yayıncılık Maceraperest Çizgiler baskısıyla okuyun derim...Geçmişte Ersin Burak 'ın Arslan Bey 'i de, Yalaz 'ın Lal dönemi Karaoğlan 'ları da fumetti fontlarıyla ruh katliamına uğradı...Fumetti fontlarına düşman değilim, yerli eserlerin kaligrafileri gayet güzel ve çizgilerle uyumlu olduğu için bu duruma tepki gösteriyorum...Ses kalitesi zaten yüksek bir eski filme boşu boşuna ses restorasyonu yapıp yeniden seslendirmek kadar saçma ve gereksiz geliyor yerli çizgi roman kaligrafilerinin fontla değiştirilmesi...

    Balon yazı, şayet çizer elinden çıkma ve karakteristik ise o sayfanın bir parçasıdır...Çizer değil de kaligraf elinden çıkmaysa gene değerlidir, gene görsel ile uyum halindedir...Yazıdaki biçim ve karakter değiştirilemez diye düşünüyorum ve bu konuda son derece doluyum...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

BAHADIR

Bir çizgiromanı gösteren çizimleri ve çizimle bütünlük sağlayacak, çizime uyumlu fontun yanında yazınında balona uygun şekilde yerleştirilmesidir... Aslında olay bu kadar basit...

Ama bu kadar basit bir olayı yapamayan ve piyasada balonlama yapan balonlamacılar var maalesef... Dünyanın en iyi grafikeri olsanızda çizgiroman balonlama jargonunu bilmediğinizde iş maalesef pek iç açıcı olmuyor...

Yukarıda Özgür ve Hasan'ın verdiği örnekler kısmen hata olarak nitelendirebileceğimiz herkesin yapabileceği hatalar... Harf unutulması, kesme hatası ve bilimum imla hataları... Hatta yazının balondan taşması nadir de olsa görülebilecek hatalar olarak düşünüldüğünde aslında mazur da görülebilir... Ama bunların hepsi ardışık iki balonda üstü üste görüldüğünde editoryal eksikliği gözler önüne seriyor ama biz herkesin gözünden kaçtı farzediyoruz... (Aslında hiç kontrol bile edilmedi... Çünkü baskıya yetişmesi lazımdı)

Dorukhan yukarıda font ve font tercihlerinden bahsetti... Bizim yayıncılarımızın (istisnalar hariç) bu konuda fazla ince eleyip sık dokumadıkları da aşikar... Birebir font tercihleri ve örneklendirmeleri konusuna daha geniş bir vakitte değinebiliriz... Ama şu kısıtlı zamanımda şu an için birkaç örnek ile "balonlama nasıl yapılır." Konusuna değinmek istiyorum



Yukarıda ki kare balon örneğinde görüldüğü üzere... Balona yada kareye yerleştirilen yazının bütün kenarlardan balon çeperine uzaklığı eşit olmalı...

Bütün bir çizgiromanda kullanılan font boyutu, font aralığı ve satır aralığı istisnasız aynı olmalı... "-Yok efendim balona sığmadı, font küçültelim", "-yok efendim balon çok büyük az bir şey fontu büyütelim."

Fontun büyültüleceği yada küçültüleceği durumlar zaten bellidir... Bağırma yada ses yüksekliği, sessizlik yada fısıltı ile konuşma durumları... Font küçültüldüğünde yada büyütüldüğünde balonun fiziki yapısı ile oynanmaz ki büyültme yada küçültmeye daha iyi vurgu yapılsın...

Ayrıca son dönem gelen comics dosyalarında balonlar illustratör dosyası olarak geldiğinden balonlarda her türlü istediğiniz oynamayı yapma şansınız var... Yapma şansınız olmayan 1990 ve 90 öncesi yayınlarda da o kadar grafikersiniz balonu kopyalayıp iki şekil verebilirsiniz herhalde...



Şimdi yukarıda Daredevil'in ilk cildinden 1 kesit görüyorsunuz hem orj. hem Türkçe baskısı... Hem benim naçizane jpeg üzerinden yapmış olduğum (kırmızı olanlar) balonlar...

Bütün bir cildin bu derece balonlama kriterlerine uyulmadan, ortalama gözetilmeksizin, kimi balonlarda bir taraftan balon kontür çizgisine yapışırken diğer tarafta devasa boşluk bırakılarak balonlanması, biz çizgiroman okurlarına yapılan haksızlık yanında göz zevkimize yapılan büyük bir tecavüz olduğunu düşünüyorum...

Kimseye ders vermek haddim değil... Bu konu daha önce de farklı platformlarda defalarca gündeme geldi... Ama herkes umursamaz bir şekilde bildiğini okumaya devam etti... Belki "herkes bildiğini okumaya devam etti" kısmı abartı oldu... Dediğim gibi "istisnalar haricinde herkes bildiğini okumaya devam etti" diyelim biz...



Balonlamada en dikkat edilmesi gereken kısım balon yapısı olarak bilinir... Yani Yukarıda ki örnekte göreceğiniz üzere en üst satır ve en alt satır orta satırlara göre daha kısa olmalıdır... Hemen altında ki balonda ise 3 satır yapılması gereken bir balon 2 satır yapılarak sırıtması sağlanmıştır.



Yukarıda ki sayfayı komple vermenin nedeni okurken konu ve çizimlerin dehşetengiz güzelliğini herkesin onaylayacağı Scalped'in işçiliğinin de o derece kötü olması ve kötü bir balonlamanın sayfayı ne kadar iğrenç gösterdiğini de göstermekti... Yaptığım tek bir balonla balona uygun font nasıl yerleştirilir göstermek istedim sadece... O kadar emek, para ve zaman harcanan bu kitaplar bence raflarımıza kazandırılırken daha bir itina ve özeni hak ediyorlar...

Standart bir font boyutunun olmaması, standart bir ortalamanın olmaması standart bir yerleştirmenin olmaması, "saldım çayıra Mevlam kayıra"  bir balonlama örneği teşkil etmesi açısından es geçemedim...

Scalped gibi bir Vertigo'nun her şeye rağmen daha bir özenli hazırlanması gerekiyordu... Tabiri caizse Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz... Ve bu işi layığı ile yapan yayınevlerini de biliyor ve görüyoruz... Demek ki yapılabiliyor... Scalped'in bir takımı okumalık diğer bir takımı da arşivlik olmak üzere iki takım alındığına da şahidim... Ama acaba değer mi diyor insan...? (Kim acaba bu kişi?)

Bir işi bilinçli ve bilerek yapmak ile "bir an önce yapayımda bitsin" arasında ki dağlar kadar farkı bilirsiniz... Yukarıda ki örnekler "bir an önce yapayım da bitsin" örnekleri değil maalesef... Bir insan, bir grafiker istese de bu kadar kötü bir balonlama yapamaz... Dedik ya bu tamamen işin jargonunu bilmemekten kaynaklı hatalar...

Ve yayıncılarımızın da balonlatacakları işi verirken kişi ve balonlamacı seçimlerinde kendi işlerine olan saygılarından ötürü daha ince eleyip sık dokumaları gerekliliğini bir kez daha hatırlamaları lazım... Ha... yaptıkları işe ve okuyucuya saygıları yoksa... Yapacak zaten bir şey yok...

Yukarıda verdiğim örnekleri baz alıp bunlar kötü diğerleri iyi algısı oluşmasın... 1-2 yayın evi dışında bütün yayınevlerinin yayınladığı yayınlar içler acısı... Elime aldığımda çizgiromandan soğumuyorsam bu çocukluğumdan kalan bazı hatıraları ve keyifleri yakalama çabasıdır... Başka hiçbir şey değil...

pizagor

Bu başlıktan çok şey öğreniyorum, farkındalığım artıyor kesinlikle. BAHADIR ve ferzan dostlarımıza görüşlerini açıkladıkları için teşekkür ediyorum.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


HacıGeraltEmmi

Estetik kaygılarınıza katılmakla birlikte, grafikerlere bu kadar yüklenmenizi doğru bulmadığımı belirteyim.

İşin yapım aşamasında özensiz çalışma için türlü sebepler vardır. Gönderilen materyal baskıya uygun değildir, yayıncı işin kolayına kaçarak amaan sende nasıl olsa fotoşopla halledilir deyip sorumluluğu üç kuruşa çalıştırdığı grafikere atmıştır...

Font göndermemişlerdir her zaman yapıldığı gibi fontu hazırlayanın emeği görmezden gelinerek benzer bir fontu illegal sitelerden araklayıp kullanması istenmiştir.

Aynı grafiker balonlama yapacam diye aldığı işe ekstradan rötuş, temizlik vs eklenince bir-iki yapmış üçüncüde ehh yeter be demiş olabilir.

Tüm bu yazdıklarım benim uydurmalarım tabii :) böyle şeyler yaşanmamış ta olabilir. Meslektaşlarıma vururken insaflı vurun diye yazdım.

pizagor

Kalite ve maddiyat ilişkisini, paralelliğini kabul etmekle birlikte şunu söylemem gerekir ki 'tasvip etmedigimiz' korsan çizgiroman sitelerinde balonlamanın karşılık beklentisi olmadan, zevk için çok daha iyi yapılmış örnekleriyle karşılaşabiliyoruz. Buradaki çelişkiyi anlayabiliyorum aslında. Herkes emeğinin karşılığını almak istiyor, iş hobiden çıkıp da kazanç vesilesi olduğunda. Hemen peşisıra da ne kadar ekmek o kadar köfte kuralı işlemeye başlıyor. Ama yine bu durum dönüp dolaşıp son kullanıcıyı vuruyor. Pekiyi haybeye konuşmayalım, şunu sorayım; designer73 dostumuzun belirttiği tipolojideki yayıncı sayısı çok mu, bu varsayımı genelleştirmemiz doğru olur mu? Yoksa baskın bir çoğunluğa haksızlık mı etmiş oluruz?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


BAHADIR

Alıntı yapılan: designer73 - 24 Temmuz, 2018, 21:28:52
Estetik kaygılarınıza katılmakla birlikte, grafikerlere bu kadar yüklenmenizi doğru bulmadığımı belirteyim.

İşin yapım aşamasında özensiz çalışma için türlü sebepler vardır. Gönderilen materyal baskıya uygun değildir, yayıncı işin kolayına kaçarak amaan sende nasıl olsa fotoşopla halledilir deyip sorumluluğu üç kuruşa çalıştırdığı grafikere atmıştır...

Font göndermemişlerdir her zaman yapıldığı gibi fontu hazırlayanın emeği görmezden gelinerek benzer bir fontu illegal sitelerden araklayıp kullanması istenmiştir.

Aynı grafiker balonlama yapacam diye aldığı işe ekstradan rötuş, temizlik vs eklenince bir-iki yapmış üçüncüde ehh yeter be demiş olabilir.

Tüm bu yazdıklarım benim uydurmalarım tabii :) böyle şeyler yaşanmamış ta olabilir. Meslektaşlarıma vururken insaflı vurun diye yazdım.

Abi, yukarıda saydığın tüm konular teknik detaylar... Keşke işin özü kavransa da o ince detaylarda kaybolsak...

Yukarıda örneklemelerle gösterdiğim sayfalar yada bu tarz balonlama yapan arkadaşlar daha işin başında yazıyı balon yapısına göre yerleştirme ve ortalamadan muzdaripler... Daha neyi tartışacağız... Yaptıkları işin ne olduğundan bi haberler... Yanlarında bulunan orijinal dosya ile kendi yaptıkları Türkçe balonları karşılaştırmaktan acizler...

Font seçimi, font büyüklüğü, satır arası ve harf arası ayarları, Türkçe karakterlerin düzenlenmesi bu gibi teknik detayları gündeme bile getirmedik daha... Çünkü çok basit olan yukarıda da gösterdiğim balon ortalama ve standartlarını yapamadıktan sonra detaylarda boğulmanın bir anlamı yok...

Mesleğiniz herkesin yapabileceği bir iş değil bunu sizde kabul edersiniz... Nasıl müzikte iyi bir kulağa sahip olmanız gerekiyorsa grafikerlik ve resim gibi sanatlarda da iyi bir göze sahip olmanız gerekir... Yani işi yapmadan işin bitmiş halini görmeniz lazım...

En başa dönüyorum... Eğer siz o sayfayı balonlamadan önce sayfanın bütününü gözünüzde göremiyor ve canlandıramıyorsanız o işi yapmayın zaten...

Her işin belli kuralları vardır... Ve bu işi yapıyorsanız bu kuralları bilmeniz icap eder... Bu gün çizgiromandan bi haber birine yukardaki örneklemelerde gösterdiğim sayfayı balonla desem ancak bu kadar kötü yapabilir... Belki bu kadar da kötü yapamaz çünkü "ulan işi bilmiyorum bi orjinaline bakayım nasıl yerleştirmiş" diye bakar...

İşin ücretlendirme kısmının  kaba tabirle bu kadar iğrenç iş çıkarmayla alakası olamaz... Bir işi şişirme bile yapsanız eğer işe yatkınsanız eliniz zaten temel kalıpların dışına çıkmanıza müsaade etmez... Sadece işi şişirirsiniz... Ama siz işi yapanın işi bildiğini anlarsınız...

Ayrıca her yayınevinden, bu kadar kötü balonlanmış bir dünya çizgiroman sayabilirim... Abartısız...

"İğrenç" kelimesini belki usturpsuz ve kaba bulabilirsiniz... Ama işin vehametini açıklayabilecek daha usturuplu bir kelime bulamadım... "kötü", "çok kötü" gibi betimlemeler bu işler için biraz kifayetsiz kalıyor... Bu seçimimden ötürü özür dilerim...


HacıGeraltEmmi

Şimdi benim yazacağım herşey balonlamanın dışında (balonlamanın kötü olmasının başlıca etkenleri olmasına rağmen) konudan uzaklaştıracak.
Onun için fazla detaya girmeden iş tamamen köfte-ekmek mevzusudur diyeceğim.

Bu durumun yayıncılarla da çok ilgisi yoktur aslında, onlara da haksızlık etmiş olmayayım. Yayıncı ne yapsın? En babası 2000-3000 satan kitap için servet dökecek hali yok.

Ülkemizdeki çalışma şartları (ultra şanslı değilseniz) işini layıkıyla yapmayı zorlaştırıyor bazen(!). Eleman arama ilanlarına baktığınızda bu durumun sebebini zaten görürsünüz.  Firmaya grafiker lazımdır ama verilen ilanda php bilen, kodlamayla arası iyi olan, sosyal medya becerileri yüksek olan, CorelDraw, İllustrator, İnDesign, Freehand vs. vs. programlarını en üst düzeyde kullanabilen, kısaca aklına gelen herşeyi yazar. Tabiri caizse bunların yanısıra takla atarken patrona eliyle üzüm yedirmesinin tercih sebebi olacağı itinayla istenir. Halbuki yapılan işte bu elemanın ihtiyaç duyacağı program sayısı 2 veya 3 tür. Sekreter ararken aynı zamanda yemek yapabilmesi, temizlik becerilerinin gelişkin olması istenir. Yani pozisyonda çalışacak değil firmayı sırtında taşıyacak eleman(!) aranmaktadır. Tüm bu ekstra hizmetlerin maddi bir karşılığı = hiç. Ama işsizlikten canı çıkmış bir toplumda bu şartlarda çalışacak eleman bulmak hiç zor değil.

Şartlar böyle iken, 1-2 kitap balonlayan grafiker; ya dediğiniz gibi ince eleyip sık dokuyarak (font büyüklüklerini aynı tutabilmek için balonların büyüklüğü ile oynayacak, otomatik tirelemeyi bırakıp balondaki estetik için manuel tireleme yapacak vs.) işine özen gösterip aç kalacak veya 1-2 değilde 3-5 kitap daha balonlayabilmek, belki yanında bir de broşür ekleyebilmek için çaba harcayacak.  (hiç bu sektöre iş yapmadım, ücretleri nedir bilmem. tanıdığım birkaç yazarın, çizerin ücretlerini bildiğimden onlardan daha iyi olmadıkları kanısındayım sadece)

Ha bu işleri yapan arkadaşlar her türlü olanağa sahipken sırf beceriksizliklerinden veya tembelliklerinden dolayı böyle kötü işler çıkarıyorlarsa lütfen işi layıkı ile yapacaklara bıraksınlar, arkalarından bunca küfür yemesinler.

Tabiki ben de kötü bir işçilik gördüğüm zaman rahatsız oluyorum, balon dışına taşan yazılar sinirlerimi zıplatıyor, eserin orjinaline sadık kaligrafa yazdırmadıkları için saydırıyorum arkalarından... Düzelmeleri için söylememiz, yazmamız da gerekiyor elbet.

ferzan

Alıntı yapılan: designer73 - 25 Temmuz, 2018, 12:10:09
Düzelmeleri için söylememiz, yazmamız da gerekiyor elbet.

    Ben memnun olmadığım her konuda muhataplarla yazışırım...Kara Karga 'da da iletişime geçtim ve meramımı anlattım...Kara Karga 'ya yüklenme sebebim, seçme eserler yayınlamaları, seçkin bir yayıncı görünümü çizmeleri ve yayın evinin başında M.K.Perker gibi rüştünü dünyaya ispatlamış bir cevherin olması...Dolayısıyla diğer yayıncıların hataları gözüme o kadar batmaz, şayet Alfa 'nın Airborne 'daki balonlamasını saymazsak...

    Dediğim gibi, Kara Karga ile iletişime geçtim ve yukarıdaki iletimde bahsetmiş olduğum el yazısı/font uyarlama durumundan bahsettim...Hak verdiklerini, karakteristik eserlerin karakteristik balonlarını da aynı karakteristiklikle Türkçe 'ye uyarlama konusunda aynı fikirde olduklarını, kendileri de durumdan rahatsız olduklarını ve tekrarlamayacaklarını söylemelerine rağmen ondan sonraki tüm albümlerde, ama hepsinde aynı idealize fontu kullanmaya devam ettiler...Dün akşam son çıkan Leon 'a baktım De Crecy 'nin çizdiği, onda da aynı font...Ece 'de, Kedo 'da, Oğullar 'ın Diyarı 'nda, Brodeck Raporu 'nda ve Buzul Çağı 'nda kullanılan font...Bir festivaldeki tüm sanat filmlerinin aynı dublajcı tarafından seslendirilmelerinden hallice bu duruma yönelik herhangi bir çabaya girişmemiş olmalarına ve hak veriyor gözüktükleri halde ısrarla üzerinde durmamalarına, geçiştirmelerine ve Perker gibi bir adamın da buna zerre takılmamasına içerliyorum...

    Dolayısıyla ben meramı anlatma konusunda umudumu da, hevesimi de kaybedeli çok oluyor...Bildikleri gibi bassınlar diyorum...

    Şimdi bu başlığa bakıp da ''Yayınlanmış her çizgi roman kurtarılmış bir çizgi romandır, ne günlerden bu günlere geldik, kasmanın alemi yok, oku geç işte...'' diye düşünen dostlar varsa onlara da demek isterim ki; ilerleme salt şükretmeyle olmaz...Elindekine zaten şükredeceksin ama bir yandan da daha iyisi nasıl olabilirdi diye düşünüp haklı eleştirilere devam edeceksin...Bilim, sanat, edebiyat, var olana saygı ile değil, üzerine mislinin konmasıyla ilerledi bugüne dek...Görsel estetiğin ihya olması konusundaki takıntım da, pek çok eser hakkında yazdığım eleştiriler de hep haklılığına inandığım bu mantık yüzünden...

    Toparlamak gerekirse, ben Kara Karga 'ya takığım...Diğerlerini bir şekilde anlarım, yukarıda hem eleştiriler, hem de olası gerekçeler gayet mantıklı ve uyumlu bir şekilde karşılıklı belirtilmiş...Ama Kara Karga 'yı anlamam, anlayamam...Misyonu ve yapısı gereği Kara Karga görsel anlamda daha iyisini yapmak zorunda, başında Perker var çünkü...Hadi boyut değişiklikleri kısmını iyi kötü aştık ya da görmezden geliyoruz artık ama bu konu, göz ardı edemeyeceğim kadar bana batan bir konu...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Thunderbird

Ferzan Bey çok doğru noktalara değinmişsiniz. Çizgi romanı gerçekten sevdiğiniz belli, ilginizden ve bir şeyleri değiştirme çabanızdan ötürü kutluyorum sizi.