SAYI: 20 - ALTIN KANYONU!

Başlatan Lami Tiryaki, 19 Şubat, 2010, 21:53:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lami Tiryaki

Teks Özel Albüm(dev albüm) 20 numara Altin Kanyonu, Maceraperest'ten çikmis. Cildi orijinaliyle birebir batiklarindan dolayi bence Maceraperest'in yaptigi en iyi istir dev albümler. Özellikle bastaki 10-15 sayfali editoryal bölümler, baski kalitesi, her biri tabo gibi güzel dev kareler, sadece Teks'i degil tüm dev albümleri harika birer albüm haline getiriyor. Maceraperest yüz aki bu çalismasi için bir alkisi hakediyor.

Altin Kanyonu, Nizzi-Alessandrini isbirliginin güzel bir örnegi. Editoryal bölümde enfes Alessandrini yazilari röportajlar-ve tabiiki-bol bol Martin var. Çzimlere bakildiginda da Martin havasi ziyadesiyle esiyor. Albümü henüz okumamis olmama ragmen efsanevi Eldorado Hazinleeri hakkinda oldugu belli. Bu albümlerde bazan sanki konunun önemi kaliyor gibi. Dev gibi albümleri alip elde tutmak bile insani heyecanlandirmaya yetiyor.

Önceki ayki Mister No sürprizinden sonra Teks'le özel albümler devam ediyor. Ne diyelim nazar degmesin.

Selamlar
Lami

BAHADIR

Dev albümlere laf yok...Onlardaki görsellik her sayida Tex'i farkli çizerlerin elinden okuma sansi...Her kareyi tablo gibi inceleme merasimi...Milazzo'nun yorumuyla kim Teks okumak istemez ki...Insallah aylik seride de görürüz ama 13. dev albümdeki maceradan baska  Milazzo'lu Tex okuma sansina erisebilcekmiyiz...Her sey bir yana gerçekten aylik seride bir Ortiz okuyacagima dev albümde okumayi tercih ederim..z. .(Bkz.dev albüm 6 Büyük Soygun) Ortiz'in taramaya yönelik ayrintili çizgileri küçülünce kaybolup gidiyor...Son olarak Tex'in bir çizeri olmasina ragmen gönül Ticci ve Ferri'ye verilen ayricaligin Villa'ya da verilmesinden yana Onun söyle Alex Ross tarzi gri tonlu Teks çizimleri dev albümde müthis dururdu...Insallah görürüz...

Her seye var dev albümlere laf yok... ;)

("Her seye var" lafini suistimal etmeyin ama... ;))

darkwood

Gigante dev albümlerin, baski, çizim ve görselliklerine "uzaktan tablo gibi bakmak kaydi ile" diyecek yok.
Diger taraftan gerek okumak zevki açisindan ve gerekse raflarda hantal durmalarindan bu kitaplara çizgiroman olarak pek isinamadim.
Boyut olarak çizgiroman ansiklopedisi gibi düsünürsek durum farkli olur.
Lal Klasik yayinlarinin boyutlari bence en ideali, herkesin zevki farkli.  :D
Darkwood Sakinleri..

V



    Boyutlarindan dolayi kütüphanemi yaptirirken en üst raflari dev albümleri düsünerek büyük yaptirmak zorunda kaldim.Agirlik fumetti arsivimizin genel boyutundan farkli olan Giganteleri,Çocuk dergilerini,Tarkan,Kara Murat fasikül ciltlerini,Zip Zip,Binbir Roman vs.
boyut farki olan yayinlari muhafaza etmek ayri bir konu malesef.Mizah dergilerimi raflara dizemiyorum mesela ki onlari ciltletmeye kiyamadigim için kütüphanemin alt kismini onlari muhafaza etmek için kapakli dolap seklinde yaptirmak zorunda kaldim.
    Teks dev albümlerine gelirsek, herbiri farkli,usta bir çizer tarafindan çizilen birer grafik saheseri bu seri bence.Serinin 15. albümü olan ve renkli basilan Joe Kubert çizimli "Yalniz Atli" albümünü okumak bana çok keyif vermisti mesela.Ömrünü comic çizerek geçirmis Kubert gibi bir ustanin kaleminden,oldukça farkli bir Teks yorumu ile karsilasmistim ve gerçekten okumak  keyif verdi bu albümü.



"İstemem,eksik olsun.."

s.b



                                       SAYI: 20 - ALTIN KANYONU
Yazan: Claudio Nizzi D. 1938 Setif Cezayir - Çizen: Giancarlo Alessandrini D. Jesi (Ancona) İtalya

Willcox, Arizona'nın Güneyi...
Tex, Carson, Tiger ve Kit kasabanın geniş toprak yolunda atlarının üzerinde ağır ağır ilerlemektedirler.

Tex
-- İşte, burası " Kara Yolları"nın merkezi.

Dükkanlardan birinin önündeki adama yaklaşırlar.

Tex
-- Beyefendi, Lordsburg'tan gelecek posta arabası ne zaman burada olur?

Adam
-- Herşey yolunda giderse, iki saate kadar. Yollar bozuk, sıklıkla kaza oluyor. Bundan bir hafta önce, dağlarda kopan beklenmedik bir fırtına köprünün tekini bir anda alıp götürdü...

Tex
-- Bugün böyle bir şey olmayacağını umalım. Eh, bilgi için teşekkürler!

Adam
-- Görevim.

Tex
-- İşittin mi, yaşlı deve? Bu adam sana kötümserlik konusunda ders verebilir.

Carson
-- Hhm!

Tex
-- Saati kaç ettik?

Carson
-- Öğleyi biraz geçiyor.

Tex
-- Muy Bien. Ağzımıza iki lokma atmak için bol bol vaktimiz var.

Kit
-- Harika bir fikir. Tucson'da trenden indiğimizden beri hiçbir şey yemedik.

Carson
-- Baban oburun tekidir, bilmiyor musun?

Tex
-- Palavra! Midesinin dibi olmayan sensin!

Kit
-- İşte, şurada bir lokanta var.

Tex
-- Güzel! doğrusu dürüst yemek pişirmeyi bildiklerini umalım.

Restauranta girerler ve hemen masa donatılır. Yemekler herkes tarafından beğenilince Carson da aşçıya iltifatlarını yolladı...

Carson
-- Son olarak da bize şekersiz, koyu birer kahve getir.

Garson
-- Derhal beyler!

Tex sigarasını ateşlemiş, akabinde Carson'da tüttürmeye başlamıştır.

Carson
-- Dostumuz Sunday Jim hakkındaki telgrafta ne yazıyordu?

Tex
-- On gün kadar önce bir devriyenin onu çölde, yorgunluk ve açlıktan yarı ölü halde bulduğunu.

Kit
-- Çölde ne yapıyormuş?

Carson
-- Evlat, bizim yaşlı Jim'i tanımadığın belli, yoksa bu soruyu sormazdın.

Tex
-- Jim hayatı boyunca en akla gelmedik biçimlerde ele geçirmeyi başardığı eski İspanyol haritalarında yer alan efsanevi madenleri aramaktan başka hiç bir şey yapmamıştır...

Carson
-- Akla gelmedik biçimde falan değil! Onu tanıdıklarından, sırf onun için sahte haritalar yapan kurnazlar var. Jim de hep yemi yutar! O madenlerse asla köşeyi dönünce karşına çıkmazlar. Daima en uzak ve tehlikeli yerlerde olduklarından Jim her defasında hayatını tehlikeye atar... Bu defa da öyle olmuş olmalı.

Tex
-- Şansı var ki postu sağlam ve her defasında kurtulmayı başarıyor. Bu kez kendine gelmeden önce Bowie Kalesi'nin revirinde on gün geçirmiş ve toparlanır toparlanmaz da beni görmek istemiş.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

ferzan

    Bu pazarın Teks 'i de 20. Dev Albüm oldu...

    Ortalama üzeri, gayet keyif verici ve sürükleyici bir hikayeydi...Hatta ''çok iyi''den bir tık aşağıda, ''iyi''den de bir tık üstteydi diyebilirim...Nizzi, senaryoda temiz iş çıkarmış...Albümün çizeri Alessandrini 'ye gelirsek...Çoğumuz onu Ken Parker 'dan ve daha çok da grafik yaratıcısı olduğu Martin Mystere 'den biliyoruz...Oldum olası Martin Mystere 'deki tarzına bayıldığım bu sanatçının, gençlik döneminde çizdiği 6 adet Ken Parker macerasını daha sonraları okuduğumda western için gerçekten büyük kayıp olmuş diye düşünmüştüm...Neyse ki Teks 'in bu dev albümüyle birlikte yeniden bir western şovu yapmış...Bakmalara doyamadım...Çizgi kalitesi olarak en favori dev albümlerimden biri oldu...

    Her şeyin mükemmel olmasına ramak kalmışken, yayıncısı yapmış yapacağını...Görsel uygulamacı kimdi bilmiyorum ama Oğlak aylık seride de dönem dönem rastlayıp unutmuş olduğum bir detayı bu albümde görünce yeniden hatırladım ve sinirim oynayıverdi...Fumetti sayfalarında şablon değil, çizerin el emeği olan ve bizzat çizer tarafından sayfalara estetik bir şekilde çizilen bazı ses efektlerini değiştirmişler...''Smack'', ''sock'' gibi neredeyse çizgi roman tarihiyle özdeşleşmiş evrensel yumruk efektlerini ''took'', ''küüt'' diye değiştirmişler...Buna mukabilen ''bang'' gibi, ''swissss'' gibi efektlere dokunmamışlar...Sadece yumruk ve yere düşme efektlerine has bu garezin sebebini merak ediyorum...Bir çizgi romanı bütün yapan şey, görselindeki estetiktir...Kimse buna müdahale edemez, kimse çizerin bizzat çizerek sayfaya yerleştirdiği efektlere dokunma cürretinde bulunmamalıdır bence...Yerli çizgi romanlarda ''bam'', ''güm'', ''küt'', ''pat'' gibi efektlere amenna, onlar bizim efektlerimiz...Hatta çok daha yaratıcı ve muzip efektlerimiz de mevcut farklı tarzlardan ama bir fumetti sayfasında çizer elinden çıkma ve sayfanın sanatsal parçası olan estetik bir efekti gayet dandik bir dizgi fontuyla değiştirmek ne demek anlayabilmiş değilim...Okuma zevkimin içine eden bu detaydan ötürü yayıncısını geç de olsa kınıyorum...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

KenParker

Altın bulup zengin olma hayali vahşi batının sık işlenen konularından biri. İçine efsanevi hayatıyla kızılderili isyancısı Cochise'yi katıyoruz ve doludizgin bir macera başlıyor. Doludizgin tanımı bence tam yerinde çünkü macera aralıksız hiç durmadan devam ediyor. Arada Nizzi'ye bu sefer gereksiz yaptın dediğimiz senaryo abartmalarını rastladım ama çizer Alessandrini her seferinde affettirdi.

Giancarlo Alessandrini Ken Parker ve Martin Mystere sayıları da çizmiş gerçekçi tarzda çizim yerine dinamik çizgilere sahip, bu albümde gördüğüm kadarıyla taramayı bol seven bir kalem. Etkilendiği ismleri sayarken Moebius^tan bahsediyor. Nitekim Moebius'ta taramayı bol bol kullanırdı. Hani Altın Kanyonu'nu okurken aklıma sık sık Moebius gelmedi değil. Nitekim altın arayıcı Jim, Bluberry'nin ihtiyar dostuyla aynı tipolojiye sahip. Tarama tamam da Alessandri'nin arada dikine dikine tarama yapması gözümü epey yadırgattı. Zannımca dimdik inen çizgiler görseli fena bozuyor.

Alessandrini'nin kendini asıl gösterdiği yerler bence gece çizimleriydi. Okuyanlar fark edecektir bu albümde olaylar gündüz geçeceği yerde özellikle gece çizilmeye çalışılmış. Gayet de güzel olmuş. Gece çizmlerinde Alessandrini okuyucuyu içine çekiyor, görseli şahlandırıyor.

Özel Albümleri okurken vesternden sıkılmayayım diye arada comic ve frankafon okuyorum. Frankafonlarda çizer mahareti tamam yine ön planda fakat comic okurken bu albümlerdeki çizer maharetinden dolayı comicden hiç hazzedemiyorum. İlginç şekilde comiclerin tekdüze çizgileri, bilgisayar maharetli renklendirmesi gözüme basit kaçıyor.

Dev albüm keyfinin sonlarına yaklaştım. Bu çizeleri dev albümde seyretmek bambaşka bir zevk.