Spawn - Arkabahçe

Başlatan V, 21 Haziran, 2010, 22:03:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

rumar80

  Güzel yazı için teşekkür ederim. Hep neden Spawn'a ısınamadım sorusunun altında belki de bu var. Tıpkı Spider Man serisi gibi. Kimse yanlış anlamasın bahsettiğim seri Todd MacFarlane'in yazıp çizmesi için çıkarılan seri.

pizagor

Alıntı yapılan: Ali Murat - 05 Ocak, 2024, 01:57:00...
Amma yazmışım, buraya kadar okuyan olacağını sanmıyorum ama, Spawn mükemmel bir fikir nasıl hiç edilir, önümüzde duran mükemmel bir örnek. Hala devam etmesinin yegane sebebi Todd'un buna evladı muamelesi yapması ve sübvanse etmesi. Başka bir sebebi olduğunu sanmıyorum.

Okuduk, hem de gayet keyifle :) Teşekkürler bu güzel değerlendirme için, devam sayıları için de merakla bekliyorum.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


hanac

Teşekkürler Ali Murat. Emeğine sağlık.

Resimliroman forumu günlerini de saygıyla analım.

Ali Murat

Alıntı yapılan: hanac - 05 Ocak, 2024, 14:18:24Teşekkürler Ali Murat. Emeğine sağlık.

Resimliroman forumu günlerini de saygıyla analım.

Abi saygılar..
Çok yazamıyorum ama ara ara takip ediyorum başlıkları. RR zamanındaki forum aktifliği yok haliyle, mâlum sosyal medya aldı başını gitti..

Üstteki baştan savma sayılabilecek yazıma bir iki ekleme yapayım, Image'ın bugüne gelmesindeki en büyük faktör McFarlane Toys'un dünya çapındaki muazzam başarısı. 90'lı yıllarda kurulduğu gibi Hasbro vs. gibi devleri sollamayı başarmış bir firmadan söz ediyoruz. Bugünkü dataları bilmiyorum ama, sektörde birinci değilse bile ilk üçtedir diye düşünüyorum (figür piyasasında).

Tamı tamına aynı tarihte olmasa da yakın tarihte kurulan Valiant uzun ömürlü olamadı mesela. Valiant'ın kadrosu her ne kadar Image'ınki kadar göz alıcı olmasa da Jim Shooter, Bob Layton, Jimmi Palmiotti gibi isimleri bünyesinde barındırıyordu. Bu da savımı destekliyor.

Üzerine Todd'un megaloman ve sürekli ben ben diyen biri olduğunu da hesaba katarsak, Image'ın birkaç yıl içinde dağılmaması bir mucize. Çıkardığı seriler içerisinde Spawn'ın bir şaheser olmaktan çok uzak olup nasıl bir pazarlama başarısı olduğunu yazdım. Şu an aklıma gelen diğer seriler içerisinde nispeten iyi olan Jim Lee'nin Wildcats'i aklıma geliyor. Mike Grell'in yazıp çizdiği Shaman's Tears isimli mini seriyi çok başarılı buldum. İmkânı olanlara okumasını tavsiye ederim. Aklıma gelen bir diğeri Youngblood, yine Todd'un fikir babası olduğu bir dizi, üzerine konuşmaya bile değmez, kağıt israfı. Shadowhawk diye bir mini dizi var, eh işte.

Bütün bunlar içerisinde Erik Larsen'in Savage Dragon'unu ayrı bir yere koymak lazım, o da aynı Spawn gibi uzun yıllardır devam ediyor ve yanlış bilmiyorsam ilk sayıdan beri Larsen tarafından yazılıp çiziliyor. Kendi içinde tutarlı bir mizahi yönü de olduğundan Todd buna dokunmamış hiç, Larsen'e belli bir özerklik tanımış. Ama Savage Dragon popülarite anlamında Spawn'ın önüne hiç bir zaman geçemedi. Bence kült bir dizidir ve çoğu zaman eğlenceli bir okumalık olduğunu düşünüyorum.

Son olarak yukarda belirttiğim fikirlerin temelini, yine bu Image dergilerinde yer alan okuyucu mektupları köşelerinde yer alan, mektuplara Todd'un verdiği cevaplardan ve yine bu dergilerdeki editoryal yazılardan yola çıkarak oluşturdum. Vakti ve imkânı olanlar bunlara ulaşıp söylediklerimi teyit edebilirler.

darbove

Alıntı yapılan: Ali Murat - 05 Ocak, 2024, 01:57:00Spawn kadar muazzam bir konsepte ve fikre sahip olup, bir o kadar da kötü yazılan ve idare edilen dizi azdır.

Bugüne kadar gelebilmesini o muhteşem konsepte borçlu. Bende ingilizce fasikülleri 1'den 230larda bir yere kadar mevcut. Bu aralar biraz boşluğum oldu, arşivden çıkarmaya üşendim ama tablet sağolsun hızlıca ve her yerde okumaya imkân veriyor. üç günde 50. sayıya geldim.

Todd McFarlane, sadece amerikan çizgi romanının değil, dünya çizgi romanında hala hayatta olan en berbat yazarlardan bir tanesi. Hikayenin çevresinde dolanma, gereksiz yazı balonları, panellerde anlatılanları aynı anda düşünce balonunda ve yazı kutularında anlatma; 60'ların marvel dizilerini okunmaz kılan ne kadar detay varsa Spawn'da bunlar aynen mevcut.

Spawn'ın çıktığı günden bugüne devam etmesini sağlayan müthiş başarı öyküsünü sadece (bence) çok başarılı ve (çıktığı tarihe göre) orjinal olan konsepti ve atmosferine bağlamak doğru olmaz. Zira Todd McFarlane yazarlık yeteniğiyle ters orantılı bir şekilde ticari zekaya sahip. Dizinin başlaması ve o zamanki Marvel/DC hegemonyasına bir başkaldırı olarak lanse ettiği firması Image'ın okuyuculardan gördüğü desteği çok iyi kanalize edip, Todd Toys'u kurması (daha sonra adı McFarlane Toys olarak değişecekti) ve burdan çıkardığı figürleri harika pazarlaması sayesinde Image'ı finanse ediyor (ve parayı kırıyor).

Spawn'a dönecek olursak, Todd'un fikir, konsept ve anlatacağı hikâyenin 5. sayıda tükenmesi üzerine, zorlama olduğu bariz bir iki sayıdan sonra Todd konuk yazarlar davet ediyor. Bunları yakından inceleyelim, zira Spawn mitosunun çekirdeği Todd'unsa çekirdeğin etrafındaki meyveyi yapan bu "konuk" yazarlar.

Sayı 8'in yazarı Alan Moore, bu sayıda cehennem konsepti derinlemesine işlenip anlatılıyor, ayrıca Spawn'ın kostümünün simbiyot olduğu, kendi başına bir varlık olduğu vurgulanıyor. Okuyucuyu daha çoğunu merak etmeye sevk eden, acaba ne olacak şimdi dedirten bir sayı bu. Sırf bu sayının ekmeğini en az 4-5 yıl yemiştir Spawn.

Sayı 9'un yazarı Neil Gaiman. Bu sayıda da bir önceki sayıdan farklı olarak cennet konsepti ve melekler işlenmiş. Gaiman'ın yarattığı Angela karakteri ve Spawn mitosunda daha sonraları önemli bir yeri olacak Cogliostro bu sayıda ortaya çıkıyor. Spawn'ın aslında şeytanın kendisi ile değil de, cehennemde var olan çeşitli iblislerden biriyle anlaşma yaptığını öğreniyoruz.

Sayı 10 Dave Sim tarafından yazılmış, ve dönemin çizgi roman endüstrisine bir hiciv, bir eleştiri niteliğinde ve dizinin devamlılığı ile alakası yok.

Sayı 11'in yazarı Frank Miller. Karaktere biraz derinlik katması dışında çok bir olayı yok sayının hikaye progresyonu açısından.

12-16 arası yine Todd geliyor ve hikaye yerinde sayıyor.

Sayı 16-18 arası yazar Grant Morrison. Spawn'ın ilk 75 sayısında falan hikayeyi bunun kadar derinleştiren, mükemmel bir konsept açıp cennet-cehennem çatışmasının üzerine giden başka bir hikaye arc'ı yok sanırım. Burada konu abd istihbaratı cehenneme açılan bir portal bulur. İstihbarat şefi Wynn, kahramanımız Al Simmons'ın ölüm emrini veren kişidir. Öte yandan Al kendisinin ölüm emrini vereni bulmaya niyetlenmiştir. Cennettekiler ise, cehennem Spawn yapıyorsa bizde kendi adamımızı yapalım derler ve Wynn'i seçip Anti-Spawn'ı (sonradan ismi Redeemer olarak değişecektir) yaratırlar. Olaylar gelişir.

Yukarda yazdığım 5-6 sayıdaki yeni fikirler ve hikayenin gidişatını doğrudan etkileyen eklemelerin üzerine Todd yaklaşık 60 sayı boyunca ne yapıyor sizce? Koca bir sıfır. Hiç. Tutarsız anlatımlar, altı boş eklemeler, karakterin davranışında anlamsız değişiklikler gırla. Yazarlık yeteneğinin sıfıra yakın olmasından mı yoksa üstteki karakter tanımlayıcı sayıların yazarlarını kıskandığından mıdır bilinmez, simbiyot kostüm fikri ve melekler fikri hariç diğer konseptlerin üzerine de hiç gitmemiş. Hele Grant Morrison'un yazdığı sayılar hiç yokmuş gibi davranıyor.

Ta ki 70. sayıya kadar. 70'ten sonra yazarlığa Brian Holguin geliyorda dizi ilerlemeye başlıyor. Yine de Todd'un etkisi hissediliyor bu sayılarda da. Bi salsa milleti halbuki ne güzel şeyler çıkacaktı kim bilir.

Amma yazmışım, buraya kadar okuyan olacağını sanmıyorum ama, Spawn mükemmel bir fikir nasıl hiç edilir, önümüzde duran mükemmel bir örnek. Hala devam etmesinin yegane sebebi Todd'un buna evladı muamelesi yapması ve sübvanse etmesi. Başka bir sebebi olduğunu sanmıyorum.
Ferzan rumuzlu üyemizin yazılarıyla yarışabilir düzeyde bir yazı yazmışsınız. Keyifle okudum teşekkürler.

Okuduğum zaman bu gibi anlatım tempo düşmelerini detaylı şekilde anlayabilecek birikime sahip olmadığım için kafamda akıcı/akıcı değil olarak kodluyordum. Yazınızdan sonra bunun aslında ciddi bir arka planı olduğunu anlamak akıl tutulması denen duyguyu yaşamama sebebiyet verdi. Yazar kısmı gerçekten şampiyonlar ligi gibiymiş.
The Bird of Hermes is my name, eating my wings to make me tame.

ghostrider

Mükemmel bir seri ama baskı kalitesi yüzünden satın aldığım kitaplar hep çöp olmuştu.
Büyük güç büyük sorumluluk gerektirir.

Lemarchand

Arkabahçe duygusal bir metinle seriye devam edeceğini duyurmuş. Çok yakında 7.cildi basarlar sanırım.



Animvader

Umarım hamur kağıda basılmaz. Spawn gibi karanlık temalı, siyahlar, koyu kırmızılar içeren bir serinin hamur kağıtta, cansız renklerle okunması işkenceye dönüşür.