Ana Menü

Ne okuyoruz?

Başlatan kadri kerem, 26 Eylül, 2012, 22:19:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 7 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kedidiro

 2013 yılında okuduğum tüm kitaplar içinde beni en zenginleştiren 10 tanesini sıralıyorum;
1- en uzak sahil (ursula k. le guin)
2- minare gölgesi (engin ergönültaş)
3- peri gazozu (ercan kesal )
4- ateş canına yapışsın (sezgin kaymaz)
5- johnny silahını kaptı ( dalton trumbo)
6- trenler kalkar haydarpaşa'dan
    cümleten hayırlı yolculuklar (der: haydar ergülen)
7- kaç zil kaldı örtmenim (filiz aygündüz)
8- çizgi açığı ( der: tanıl bora)
9- bir gün tek başına ( vedat türkali)
10- farzet ki dönemedim ( dursun ali sazkaya)

V

...ve sırada Mülksüzler..

"İstemem,eksik olsun.."

kedidiro

  fantastik filmler- uzakdoğudan güney amerika'ya (pete tombs) : adından anlaşılacağı üzere dünya fantastik sinemasına bol görsel malzemeli bir bakış. bir bölümü de türk fantastik sinemasına ayrılmış bu kitapta saçma sapan konulu, kötü oynanmış,kötü çekilmiş ve belki de tam da bu yüzden kült statüsüne ulaşmış yüzlerce filmden bahsediliyor. en büyük özelliği insanda '' nereden bulsam da bu filmleri izlesem?'' isteği uyandırması
    altıncı şehir (ahmet turan alkan) : ahmet hamdi tanpınar'ın ''beş şehir''ine nazire olarak yazılmış bir sivas kitabı... yazarı doğup büyüdüğü ve bu gün tanımakta zorluk çektiği şehrine, o şehrin yapılarına, insanlarına, renklerine bir saygı duruşunda bulunuyor. sonunda kendinin de belirttiği gibi; '' sadece sivas'a değil,ülkemizin giderek kaybolan taşrasına bir bakış''
    kün( sezgin kaymaz): geçtiğimiz yılın benim adıma en olumlu okuma keşiflerinden biri sezgin kaymaz'ın ''ateş canına yapışsın''ı olmuştu. ardından kün'ü de okudum ve rahatlıkla söyleyebilirim ki artık sezgin kaymaz'da benim yazarlarımdan biridir. en kısa sürede ne yazmışsa bu güne dek hepsi okunacaktır. bu arada okur dostlara büyük bir hevesle ''kün''ü tavsiye ederim...

V

Alıntı yapılan: kedidiro - 29 Ocak, 2014, 18:00:33

    altıncı şehir (ahmet turan alkan) : ahmet hamdi tanpınar'ın ''beş şehir''ine nazire olarak yazılmış bir sivas kitabı... yazarı doğup büyüdüğü ve bu gün tanımakta zorluk çektiği şehrine, o şehrin yapılarına, insanlarına, renklerine bir saygı duruşunda bulunuyor. sonunda kendinin de belirttiği gibi; '' sadece sivas'a değil,ülkemizin giderek kaybolan taşrasına bir bakış''

Ahmet Turan Alkan üniversiteden hocamdır, bitirme tezi danışmanımdır..Zamanında çizgi roman muhabbetleri de yapmıştık kendisiyle.Hatta Asteriks'lerimi okuması için vermiştim.. :) 
"İstemem,eksik olsun.."

HacıGeraltEmmi

Bilge Adamın Korkusu'nu okumaya başladım, 1000 küsur sayfa... Ama su gibi akıyor resmen. Böyle güzel kitap yazılması yasaklanmalı arkadaş, bir bölüm daha okuyup uyuyacağım derken gözlerim pert oluyor. Fantastik seviyorsanız, Le Guin'in kalemine hayransanız bu seri tam size göre demektir. Okunmasını şiddetle tavsiye ederim.

[IMG]http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/32/z4tz.jpg[/img]

alan ford

  Kvote'nin öyküsü şahanedir hakkaten , üstelik Roffuss çok genç bir yazar , kim bilir daha neler okuyacağız. Ama şu 3. cildi bir an önce bitirsin lütfen. Daha çeviriyi bekleyeceğiz  :)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

tommikser

22.11.63 Stephen King 500 sayfa okuyup lan olum bu kitap bitmez dedirtecek kadar çok sayfası olan kitap.Ben seni yenecem yeneceğim Stephen.Sonrasında Ben robot okuyacam sanırım :)

kadri kerem

Bu yıl Yokyer'i okuyarak Neil Gaiman ile tanışmış oldum. Doğrusunu söylemek gerekirse daha fazlasını bekliyordum. Mesela bir Clive Barker'ın Muhteşem Gizli Gösteri'si kadar hayal gücü derinliği yok kitapta. Yine de bir çırpıda bitirdim. Beğendim de. Okuyacağım bir sonraki romanı Mezarlık Kitabı olacak Gaiman'ın.

Yokyer'in ardından Nazım Hikmet'in Kan Konuşmaz romanını aldım elime. Tek kelime ile şahane bir eser. Keşke daha fazla roman yazsaymış Nazım. Nuri usta asla unutamayacağım ve ömrümün sonuna dek benimle yaşayacak roman kahramlarının arasına katıldı. Nazım'ın Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim romanını da sevmiştim ama Kan Konuşmaz bambaşka.

Şu an Diane Haeger'in Yakut Yüzük romanını okuyorum. Rönesans'ın büyük ustası Rafaello'nun Fırıncı Kız tablosundan silinen yakut yüzüğün esrarı üzerine kurulmuş roman. Daha başlarda olduğum için yorum yapmak için erken ama beni içine aldı hikayesi. Yazarın dili de hoşuma gitti. Bitince bu roman hakkındaki görüşümü de yazarım.

HacıGeraltEmmi

Alıntı yapılan: kadri kerem - 06 Şubat, 2014, 22:05:02
Bu yıl Yokyer'i okuyarak Neil Gaiman ile tanışmış oldum. Doğrusunu söylemek gerekirse daha fazlasını bekliyordum. Mesela bir Clive Barker'ın Muhteşem Gizli Gösteri'si kadar hayal gücü derinliği yok kitapta. Yine de bir çırpıda bitirdim. Beğendim de. Okuyacağım bir sonraki romanı Mezarlık Kitabı olacak Gaiman'ın.

Mezarlık Kitabı şahanedir, gerçi bütün kitapları şahanedir bence.  :D

kadri kerem

Alıntı yapılan: designer73 - 06 Şubat, 2014, 23:51:10
Mezarlık Kitabı şahanedir, gerçi bütün kitapları şahanedir bence.  :D

Amerikan Tanrıları'nı da önerdiler ama dediğim gibi önce Mezarlık Kitabı'nı okuyacağım.

kedidiro

   everest yayınlarından çıkmış olan hacimli ''sherlock holmes'' cildini okuyorum. üç cilt yayınlanması düşünülen serinin ilki '' sherlock holmes'un maceraları- sherlock holmes'un anıları'' alt başlığını taşıyor. hemen her öykü, mekanlardan, tarihlere, dönemin olaylarına kadar açıklayıcı dipnotlarla
(gerçi yannot demek daha doğru olur) tamamlanıyor. sidney paget'in ve amerika baskısındaki ressamların ilk yayında kullandıkları illüterasyonlarla süslenmiş bu kitap şu anda sürüsüne bereket olan sherlock holmes kitapları arasından özenli hazırlanışıyla ayrılıyor. sherlock severlerin dikkatine sunulur.

kalidor

Alıntı yapılan: kedidiro - 07 Şubat, 2014, 22:30:10
   everest yayınlarından çıkmış olan hacimli ''sherlock holmes'' cildini okuyorum. üç cilt yayınlanması düşünülen serinin ilki '' sherlock holmes'un maceraları- sherlock holmes'un anıları'' alt başlığını taşıyor. hemen her öykü, mekanlardan, tarihlere, dönemin olaylarına kadar açıklayıcı dipnotlarla
(gerçi yannot demek daha doğru olur) tamamlanıyor. sidney paget'in ve amerika baskısındaki ressamların ilk yayında kullandıkları illüterasyonlarla süslenmiş bu kitap şu anda sürüsüne bereket olan sherlock holmes kitapları arasından özenli hazırlanışıyla ayrılıyor. sherlock severlerin dikkatine sunulur.

Sherlock Holmes kitaplarının çeşitli yayınevlerince sürüyle yayınlanıyor olması 2010'da ölümünün 80. yılı dolan Sir Arthur Conan Doyle'un eserlerinden telif hakkının kalkması sebebiyle midir? Gerçi bu süre sanırım edebi eserlerde 70 yıl. Yani 2000'de bu furyanın başlamış olması gerekiyordu. Tabii filmlerinin de etkisi vardır.
Crom! Ölüleri Say...

tommikser

Sezgin Kaymaz'ın son kitabı Deccal'in Hatırı kitabını okuyorum.Son dönem edebiyat yazarlarımız içinde benim için ilk üçte olduğu kesin.Sanırım 1-2 gün içerisinde biter.Daha sonra aldığım bir iki kitap var onları okumak istiyorum.Okuyanlar varsa fikirlerini almak isterim.

İlk olarak Çavdar tarlasında çocuklar kitabını almış ve onu okuyacaktım ki arkadaşım eski baskısını bulup alabilseydin keşke dedi.Neden dediğimde yeni baskılar sansürlü dedi.Beni bu daha da gıdıkladı ve şans benden yanaydı Nadir kitapta şu andaki fiyatına göre çok tuzlu olan ilk baskısını buldum ve düşünmeden aldım.Gelsin okunacakların içinde ilk sırada.

Daha sonrasında da 6:45 yayının tekrarını yaptığı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi ? kitabını okuyacağım bakalım denildiği gibi mi?

Son olarak okuyan var mıdır bilmiyorum ama merak ettiğim bir kitabı aldım 6:45'den.boktanlık üzerine:"boş laf ile dışkı arasında tesadüfi benzerlikler vardır, bu benzerlikler boş lafı, boktanın eşi yapar. nasıl boş lafın informatif içeriği boşaltılmışsa, dışkının içinde de besleyici olan hiçbir şey yoktur. dışkı besinin cesedi olarak düşünülebilir, yiyeceğin içindeki önemli maddeler tüketildikten sonra geriye kalan şeydir dışkı. bu açıdan dışkı, bizim ürettiğimiz ölümü temsil eder ve işin aslı hayatımızı idame ettirmek için bunu yapmak durumundayız. belki de ölümü çok içselleştirdiği için dışkıyı tiksindirici buluyoruz. dışkı yaşamsallığın amaçlarına hizmet etmez, aynen boş lafın iletişimin amaçlarına hizmet etmediği gibi."Konusu çok boktan geldi ama merak ettim :D Kitap kabının rengi de enfes değil mi?


alan ford

Çavdar Tarlasında Çocukların ilk baskısı derken , umarım , nedense Fransızca'dan çevrilen Gönülçelen adıyla çıkan Tahsin Yücel çevirisini almamışsındır ;)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

tommikser

Cem yayın evinden çıkan Adnan Benk tercümeli 1967 1. baskısı :D İyi mi bari?