Gerçek hayatta, onlara balta veya tomahawk denilmedi, "savaş sopalar" olarak adlandırıldılar. Aşağıda onları ve neye benzediklerini gösteren resimler var.
"Taş coplar, tarih öncesi çağlardan beri Kuzey Amerika'da yaygın olarak silah olarak kullanılmıştır, ancak çoğunlukla kuzey ve güney ovalarının kabileleri tarafından benimsenmiştir. Düşmanları bir salıncakla vurmak için kullanılan yakın temas silahıydı. genellikle yuvarlak, dikdörtgen veya iki uçludur. Sap, bölgeye özgü sert ağaçtan yapılır ve başa ham deri ile tutturulur. Bu sargı genellikle taş başın etrafına ortasından bir kurdele ile bağlanır ve bazı durumlarda tüm başı kaplar. daha sonra ham deriye sarılır ve tendonlarla dikilirdi. Savaş sopaları genellikle 30 inç uzunluğundaydı ve bir golf sopası gibi sallanırdı. Çoğu basitti, bazılarının ucunda boncuklar veya at kılı vardı. Festival sopaları 20 inç veya 20 inç aralığında yapıldı. kırılan daha uzun çubuklardı. Kızılderililerin rezervlerde hapsedildiği dönemde, birçok çubuk inci damlalarıyla süslendi ve tamamen boncuklarla iç içe ve sadece tören amaçlı kullanıldı. "
(https://live.staticflickr.com/65535/51663669781_ff8ab28473_c.jpg)
Önce bir açıklama yapayım. Daha eski Zagor maceralarında, çizgiromanın ilk sayfasında çizerin ismi yazıyordu, ancak yazar Guido Nolitta değilseydi, gerçek yazarın adı yazmıyordu yada yerine Guido Nolitta yazıyordu. Guido Nolittanın en son yazdığı macera Zagorun Akronlularla ilk karşılaşmasıdır. Ardından hemen Tiziano Sclavi yazmaya başlamıştır ve Yeni Olimp macerasını yazmıştır (Bazileo ile olan macera).
Durum neden böyleydi. Okurların beklentileri yüzünden. Okurlara göre Zagorun her macerasını Guido Nolitta yazmalıydı.
Durum böyle olunca şimdi bizlere hangi Zagor macerasını hangi gerçek yazarın yazdığını tespit etmek düşer.
Ade Capone Korkunun bin yüzü olan Zagorun en güzel maceralarından birini yazmıştır.
Beni de ve umarım sizleri de hangi diğer Zagor macelarnı yazdığını ilgilendiriyor...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302402763_8cfa5c9632_o.jpg)
Yeni Salem, rahip Stivenle olan unutulmaz bir macera
(https://live.staticflickr.com/65535/54302580975_22bbcf99ba_c.jpg)
Pek hoşuma gitmeyen Puma-Adam macerası.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302580970_3b1d740d8c_o.jpg)
Esrarengiz vadi
(https://live.staticflickr.com/65535/54302147106_5ab7fe1092_o.jpg)
Ve Stefano Andreuccinin çizdiği güzel bir macera - İnsanlar ve vahşi hayvanlar.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302580965_15d6c8bfb0_o.jpg)
Ben bunları bulabildim, bildiğiniz diğerleri varsa ricam yazın..
Çizimler Donatelliye ait.
(https://live.staticflickr.com/65535/54300965337_a432a2b226_c.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54300966667_70d66b0b7b_o.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54302092113_6c89ab7053_c.jpg)
Michele Pepe
(https://live.staticflickr.com/65535/54302076524_7ab4c51a50_b.jpg)
Ferri
(https://live.staticflickr.com/65535/54302267870_60ac42ed2c_c.jpg)
Bignotti
(https://live.staticflickr.com/65535/54302267870_60ac42ed2c_c.jpg)
-Tüm sınavları geçtiniz ve Yeni Alamut'a katılmayı hakkettiniz...
Bu kaleye Alamuut ismini verdi ve onun mutlak efendisi oldu... Kendine ise dağın ihtiyarı ismini verdi...
Etrafında Allah'ın cennetini anımsatacak en güzel bahçeleri dikti
Adamlarına önce uyuşturucu verip onları buraya getiriyordu..
Onlar uyandıktan sonra kendilerni cenette sanıyorlardı. İstedikleri her şeyi elde edebiliyorlardı.
Ancak, Dağın ihtiyarı onlara yeniden uyuşturucu veriyordu ve onlar uyanıp onun huzuruna getiriliyolrardı. Her bir güzelliği tatan bu insanlara bu büyük bir hayal kırıklığı oluyordu...
O zaman dağın ihtiyarı onlara bazı eylemler yapmaları karşılığında yine cennete çevireceğini açıklıyordu...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302095768_74176c1b55_b.jpg)
Bu eylemler suikast, şantaj ve sabotajdan ibaretti...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302083504_8a4ae0879c_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54301839641_7f7959b280_c.jpg)
Hz. Ali yolunda giden Hasan-i Sabbah (c. 1050 – 12 Haziran 1124) dini ve askeri bir liderdi, Nizari İsmaili devletinin kurucusuydu. Ayrıca, özel olarak eğitilmiş bir grup casustan oluşan ve Suikastçılar (Farsça, Hashshashin) olarak bilinen istihbarat ekibinin de kurucusuydu. Alamut adlı bir dağ kalesini ele geçirdiği için Batı'da Marco Polo'dan bu yana Dağın Yaşlı Adamı olarak biliniyor.
Hayatı boyunca birçok akademik konu ile uğraştı. Dini ve askeri liderliğin yanı sıra matematik (özellikle geometri), astronomi ve felsefe (özellikle epistemoloji) alanlarında deneyimliydi.
Güney Amerika yolculuğunda Zagor İngiliz naturalist Charles Darwin ile Asuncion şehrinde buluşcaktır ve bu bilm adamının hayatını kurtaracaktır...
Zagor yoluna devam ederken, bu bilim adamı İngilitereye dönecek ve gezilerindeki keşiflerinden esinlenerek dünyaya ve hayata bakış açımızı sarsacak 'On the Origin of Species' - Türlerin kökeni üzerine eserini yazacaktır..
Charles Robert Darwin (12 Şubat 1809 - 19 Nisan 1882), yaygın olarak evrimsel biyolojiye yaptığı katkılarla tanınan bir İngiliz doğa bilimci, jeolog ve biyologdu. Tüm yaşam türlerinin ortak bir atadan türediği önermesi artık genel kabul görüyor ve bilimde temel bir kavram olarak kabul ediliyor. Alfred Russel Wallace ile ortak bir yayında, bu dallanan evrim modelinin, doğal seçilim adını verdiği, varoluş mücadelesinin seçici yetiştirmede yer alan yapay seçilime benzer bir etkiye sahip olduğu bir süreçten kaynaklandığına dair bilimsel teorisini tanıttı. Darwin, insanlık tarihindeki en etkili figürlerden biri olarak tanımlanmıştır.
Darkwood Kızılderili şeflerin yıllık toplantılarında Zagorun esrarengiz bir şekilde karşılarına çıkması..
Her bir yeni macerada Çikonun yemek peşinde yaptığı yaramazlıkları veya Trampi ile yemek peşindeyken beraber yaptıkları yaramazlıkları..
İzcilerin yıllık toplanmalarına Zagor ve Çikonun katılmaları...
Vayandot şefi Akenat ve Kayowa şefi Winter Snake ile yeni bir macera..
Başka var ise yazabilirsiniz..
Merhaba Saki dostumuz. Yukarıda 4 maddede sıraladığınız ve Zagor'u Zagor yapan güzellikleri niçin göremeyeceğimizi yazarsanız sevinirim.
Aynen öyle Bayram dostumuz. Bizim bildiğimiz Zagoru Zagor yapan bu 4 unsur..
Neden bunları artık göremeyiz. Çünkü bu unsurlar tam Sergio Bonelli nin yazdığı maceralarda vardı. Tipik bir yeni senaryo nasıl başlıyordu. Zagor ve Çiko Darkwood ormanının ucunda bir küçük şehirde. Zagor bir kabileye gidiyor, Çiko ise aç kalıp en az 50 sayfada Trempi ile bi süru yaramazlık yapıyorlar.
Ve böyle maceraları en çok Donatelli çizmiştir. Yani bu maceralar her zaman Darkwood ta meydana gelirdi.
Ancak başka senaryocular senaryo yazmaya başlayınca, Sclavi, Toninelli gibi yazarlar diyelim, bu unsurlar gitgide ortadan kaldırmaya başladılar ve Mauro Boselli Zagoru Darkwood'dan çıkardıktan sonra ve Kuzey Kutup olsun, nebilim işte Yedi Cibola Kenti, Latin Amerika maceraları, Avrupa maceraları ve Afrika maceraları olsun, bu unsurlar ister istemez ortadan kayboldu..
Belki yeni senaryocular bu unsurları biraz naif görmüştürler.
Sen ne diyorsun, Bayram dost, haklı mıyım?
Evet saki dostumuz, düşüncelerinize katılıyorum. Maalesef insanlar gibi okunan kitaplar dahil herşey değişiyor. Klasik maceraların içerikleriyle günümüz çizgi romanlarının yalnızca isim ve kılık kıyafet olarak eskisine benzediğini görüyoruz. Yazılar azaldı. Mizahi unsurlar azaldı , kahramanın kahramanlığı azaldı. Bu değişimler belki de değişen çağın değişime zorunlu kılan zorlamalariyla olmuştur. Yani biz eski kuşak dönemimizde Dünya çok daha kapalıydı. Başka yerlerde ne olup bittiğini ancak gazetelerden takip ederek öğreniyorduk. ( Tabii onlarda rejimlerin gösterdiği şekilde yansıtıyordu )
Örneğin: Vietnam işgalini ele alalım. Filmlerde ve gazete sayfalarında ABD'nin özgürlük savaşçısı, karşı tarafı ise kedi, köpek yiyen vahşi yaratıklar olarak _ tıpkı kızılderilileri gösterdikleri gibi _ gösteriyorlardı. Zaman gibi insanların ve iletişim araçlarının da gelişmesiyle Dünya küçüldü, küçüldü ve evlerimizin içine kadar sığdı. Artık hiçbir şey gizli kalmıyor , bir şekilde gün yüzüne çıkıyordu. Masum olmadıkları, zayıfın ve haklının yanında olmadıkları; tam aksine Dünya üzerindeki bütün yıkımın, kıyımın, sömürünün ve katliamların sorumlusu oldukları için ve bunları gizleyemediklerinden kahramanlarını da , 1950_ 60 _ 70 yılları kahramanlarından farklı olarak masumiyeti geride bırakarak alnının ortasından vuran tipler hâline getirdiler. TV dizileri surekli ölüm, çatışma, kahramanlık propagandası yaparak bunların alt yapısını hazırladı. Yaşamın en kutsal değer olduğu gerçeğini yalnızca kendilerine ve yakınlarına hak gördüler.
Yani değerli dostlar bizlerin anlayacağı ölümü ve öldürmeyi insanların nazarında olağan hâle getirdiler. Sayın Saki dostumuz. Nereden nereye geldik. Yazıya nasıl başladık, nasıl bitirdik. Sonuç olarak: Yalanın asıl olduğu, utanma duygusunun anlamını yitirdiği, Sevgi ve masumiyetin olmadığı bir insan mezbeleliği yarattılar. Çizgi romanlar da bundan üzerine düşeni aldı.
Aynen öyle Bayram dostumuz.
Zagor'un maceralarında yine artık göremediğimiz bir şey var. Bu da Çiko'nun senaryo içindeki inanılmaz esprileri. Zagor'un maceraları nekadar kasvetli olsada, Çiko'nun yemek peşindeyken yaptığı yaramazlıklar bunu biraz yumuşatıyor ve bu eski maceralarda benim çok hoşuma gidiyordu. Yine Sergio Bonelli'nin ta kendisinin yazdığı maceralardır bunlar.
Çiko nasıl olsa çizgiroman tarihinde kesin en büyük sidekick dir..
Yakında, Çikonun yaramazlıkları diye bir başlık açarım..
Zagor da arttık göremeyeceğimiz bir şey daha alıma geldi. Nasıl unutmuşum ki şaşıyorum. Yeni bir macera başladığında Drunky Duck denen deli postacı Zagora bir mektup getiriyor. Ya bir kalenin komutanından ya da eski dostlarından ve bu mektup ile Zagorun yine korkunç ve kasvetli bir macerası başlıyor.
Drunky Duck genelde geldiğinde Çiko'ya çok kötü süprizler yapıyor. Bu durum en az 15-20 sayfa yer alıyor ve böyle eğlenceli bir durumdan sonra yine bir güzel macera başlıyor.
Örneğin Zagorun dostu Pierre'den Drunki Duck Zamanın gizemli kitabını getiriyor. Bu kitap periler ülkesi Golnor'a bir port-geçiş açıyor ve Zagor'un en güzel maceralarından biri başlıyor..
Benim de sizin de bildiğimiz Zagor zaten budur ve başka tanımam..
ABD'nin bağımsızlığını kazandığı andaki toprakları Atlas Okyanusu kıyısında günümüzdeki yüzölçümünün üçte biri civarında bir alandan oluşuyordu. Batısındaki topraklar Fransa'ya aitti. ABD'nin 3. başkanı Thomas Jefferson bu toprakların ABD için gelecekteki önemini anlamıştı. Fransa'nın başındaki Napolyon Bonapart yönetimine bu toprakları para karşılığı ABD'ye satma teklifini getirdi. 2.147.000 km²lik bu alan 1803 yılında 78 milyon Fransız Frankı (15 milyon Amerikan doları) karşılığında ABD'ye satıldı. Satın alınan Louisiana toprakları günümüzde kısmen veya tamamen ABD'nin 15 eyaletini kapsamaktadır (Arkansas, Missouri, Iowa, Oklahoma, Kansas, Nebraska, Minnesota, Kuzey Dakota, Güney Dakota, Meksiko, Teksas, Montana, Wyoming, Colorado ve Louisiana).
Kervanli maceralari hic sevemedim.
Ben ise çok seviyorum. Kervanlı maceralar sadece Zagorda yok. Teks, Ken Parker, Kit Taylor..
Bu maceralar seviyesinde bazı keşifler yapacağız...
Bi sürü kampanya, yorulma, bekleme ve diğer şeyler. Öte yandan her yerde ekonomik kriz yaşanıyor. Elimizde olanlarla yetinirsek ki ben bunu yapıyorum, bunları tekrardan okuyup güzel şeyler keşfedebiliriz. Bu konuyu açmamım nedeni de zaten budur...
Tarihte biraz daha geriye döneceğim, ondan sonra Zagorla başlayacağım...
On Üç Koloni
On Üç Koloni, Britanya İmparatorluğu'na ait olan Kuzey Amerika'nın doğu kıyısında (Atlantik kıyısı) bulunan 13 kolonidir. 1607'de Virginia Eyaleti'nde Jamestown kasabasının kurulmasıyla kuruluşa başlamış, 1733'te Georgia Eyaleti'nin kurulmasıyla kuruluş tamamlanmıştır.
1754'te Albany Kongresi'ni kurup, Büyük Britanya'dan daha fazla hak istediler. Sonra 1774'te Kıtasal Kongre'yi kurdular. 1776 yılına kadar Büyük Britanya'ya bağlı kaldılar. 1776'da bağımsızlıklarını ilan edip, Büyük Britanya'ya karşı savaştılar. Dolayısıyla bu 13 Koloni, ABD'nin kurucu eyaletleridir.
Bu Koloniler sırasıyla kuzeyden güneye doğru sırayla: New Hampshire, Massachusetts, Rhode Island, Connecticut, New York, New Jersey, Pensilvanya, Delaware, Maryland, Virjinya, Kuzey Karolina, Güney Karolina ve Georgiadır.
Bu dönemde Çelik Blek ve Kaptan Swing (Il Commandante Mark) maceraları geçiyor.
Çelik Blek Massachusetts veya Maine de çünkü Boston Massachusettste bulunuyor. Portland ise Maine eyaletinde bulunuyor.
Kaptan Swing ise Ontario gölü kıylarında.
İlginç olan burada halen Maine ve Vermont yok.
Neyse, okadar da doğruluk aramayalım..
Bu dönemi bir hayal edin. Çelik Blek ve Kaptan Swing maceralarnı hepimiz okumuşuzdur. Evler, giyim kuşam, şapkalar, kaleler, gemiler. Çok ilginç. Sadece İngilizler, Almanlar ve Hollandalılar
Wild West hala çok uzakta..
ABD nin devamdaki gelişmesinde Massachusetts eyaleti en önemli rölü oynayacak...
Alıntı yapılan: YzbVolkan - 20 Kasım, 2023, 15:21:11Kervanli maceralari hic sevemedim.
Zagor okur musunuz bilmiyorum ama Zagor'un en
güzel kervanlı maceralarından birisi Kış Yılanı ile
ilk tanıştığı "Yankı Vadisi"adlı macera.Teks Çizgi
Düşler Özel Albüm 4 (orijinal 28.sayı)"Öncüler"adlı
macerayı da mı sevmediniz?
Yıl tam olarak aklımda olmasada, büyük bir olasılıkla 1975 yılı olabilir, Kiowalar ve reisleri kış yılanının avcı, Zagor ve Avrupalı gezginlerin ( daha doğrusu, Avrupalı bizon katliamcılarının ) av olduğu bu muhteşem takip macerasını okuduğum da. Gene yanılmıyorsam, bu güzel macera o zamana kadar yayınlanan en uzun Zagor macerasıydı. Tay yayınlarının düzenli olarak haftalık yayınladığı bu seri, gene o yıllarda ( 1974- 75 ) karton kapaklı ve arka kapağında birbirinden güzel çıktılar vererek biz Zagor tutkunlarının bu şirin bibloların koleksiyonunu yapmamızı sağlıyordu. Benim en çok ilgimi çeken Zagor ve Tex maceraları, kesinlikle kervan, uzun yürüyüş, bilinmeze yolculuk, vaad edilmiş topraklara yapılan göçler olmuştur. Bu tür maceraları Zagor ve Tex'in başyapıtları olarak gördüğüm gibi, kendimde Zagor ve Tex'ten esinlenerek Doğu Karadeniz dağlarında ve Ege yaylalarında gözden, insanlardan uzak, günlerce süren gezilerime, " dönüşü olmayan topraklara yolculuk " adını verdiğim gibi, bu vahşi ve ıssız dağlarda, yaylalarda çektiğim görselleri WhatsApp ' dan dostlarımla paylaşarak doğa tutkumu da sergiliyorum.
Aynen öyle, uzun yolculuk, bilinmeyene doğru, yeni topraklarda yeni hayat kurmak. Konuşulacak çok şey var.
Kış Yılanı ile ilk karşılaşma ise balkanlarda Zagorun en güzel macerası olarak kabul ediliyor. Kimbilir kaç defa okudum.
Bir gurup azgın Avusturyalı Baron Fon Switten öncülüğünde Vahşi Batıya macera yaşamak için geliyorlar ve Kiowa topraklarna giriyorlar.
Avusturya Valsı, kraliyet dansları, özel getirilmiş müzisyenler, içkiler, kendilerni Avutusturyada bir sarayda gibi hissediyorlar. Gel keyfim gel. Aralarında Frida denen kız da var..
Ama burası Amerikan toprakları, burası Avusturya değil ki...
Burada farklı kanunlar geçer...
Neyse, yavaş yavaş...
Şimdi bana yeniden mi ABD tarihini yazacaksın, kısa kes ve Zagora geç diyeceksiniz.
Bu işin en kolay tarafı zaten.
Mesele konuyu biraz genişten almak. Ondan sonra kervanlara, daha doğrusu, dünyanın her yerinden gelip ABD topraklarna yerleşmek için kervanlarla yola çıkanlara ve öncülüklerni Zagor yapan kahramanımıza göz atacağım..
Bu aşağıdakiler hepsi kowboy ve maceracı, ama o dönem ve devamda büyüyecek olan ABD yi düşünmek gerek. Ne olacak, nasıl olacak...
ABD sanayileşecekmi, ABD de edebiyat olacakmı, okullar, üniversiteler...
Massachussetts eyaleti hakkında bir bilgi...
Massachusetts, ülkedeki ilk yüksek öğrenim kurumu olan (1636'da kurulan) Harvard Üniversitesi de dahil olmak üzere birçok kolej ve üniversitesiyle tanınır. Ve Bay State sakinleri eğitime değer veriyor: Massachusetts, ülkedeki üniversite diplomasına sahip sakinlerin en yüksek yüzdesine sahip.
Massachussetts eyaletinde, başkent Bostonda MIT - Massachusetts Institute of Technology bulunuyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü. Martin Mystere okuyanlar, aralarında ben de, Martin Mysterenin buraya ara sıra uğradığını biliyoruz.
MIT ise şakaya gelmeyen bir kurumdur. Dünyanın en iyisi.
Massachussetts New England bölgesinde yer alan bir eyalettir.
New England veya diğer kullanımıyla Yeni İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğu köşesine verilen isimdir. Bölgeyi oluşturan 6 eyâlet Connecticut, Maine, Massachusetts, New Hampshire, Rhode Island ve Vermont'dur.
Zagor söz konusu olunca, bir kaç defa Vermont eyaletine gelmiştir.
Bir defa Kandraks ile ilk karşılaşma, hemen bir unutulmaz kare...Kimbilir kaç yıl geçmiş, ama bu karelere bakmaya doyamam..
(https://live.staticflickr.com/65535/54302307445_0dc7896550_c.jpg)
Başka bir macerada da Zagor Massachussets eyaletine geliyor. Hegel fon Axel denen o kaçık alman simyacısı. Hubert kupası. Zagor severler bu macerayı hatırlayacaklardır. Zagor Yarmuth şehrine gelmek için Çiko ile yola çıkıyor.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302127628_155ec29fc0_b.jpg)
Şu kapağın güzelliğine bakın. Aradan 40 yıl geçmiş, bu kapağa bakmaya doyamam..
(https://live.staticflickr.com/65535/54301001592_ac67cd749c_b.jpg)
Massachusetts...
ABD'nin devamda gelişmesi için çok önemli röl oynayacak...
Buraya yerleşen Ingilizler İngiliz özgürlükçü geleneklerini getirdiler ve Massachusetts sayesinde ABD özgürlükçu bir devlet oldu ve ABD'ne dünyanın her yanından insanlar geldi.
Wikipediya göre Birçok Amerikan kurum ve gelenekleri burada doğdu. Ve daha birçok ilkler..
Massachusetts, ABD'nin kuzeydoğu kıyısında, New England bölgesinde yer alan bir eyalettir. En büyük şehri ve başkenti Boston şehridir. Eyaletin adı bir Amerikan yerli kabilesi olan Massachusett kabilesinden gelmektedir ve bu kabilenin dilinde massachusett "büyük tepeler bölgesi" anlamına gelmektedir.
Tarihsel olarak Massachusetts ülkenin en liberal ve günümüzde sosyo-ekonomik açıdan en gelişmiş eyaletlerindendir.
Harvard Üniversitesi, Cambridge şehri.
(https://live.staticflickr.com/65535/54301870091_003d454c4b_c.jpg)
Sanki İngilitereyi buraya getirmişler.
Massachusetts, İngiltere'nin kuzeydeki en önemli kolonisiydi. Birçok Amerikan kurum ve gelenekleri burada doğdu. İngiltere'nin güney kolonilerindeki çiftlik yapılaşmasının tersine, bu bölge küçük kasabalar şeklinde kuruldu. Massachusetts'e iki önemli göçmen grubu yerleşti: Bunlardan birisi Pilgrim (Hacı) denilen gruptu ve Plymouth kolonisini kurdular. İkinci grup Puritan (Bağnaz) adı verilen çok dindar bir gruptu. Bu ikinci grup önce Salem bölgesine sonra da Boston'a yerleşti ve Massachusetts Körfez kolonisini kurdular. Zamanla bölgeye yerleşen dindar halk laikleşti ve Yanki (Yankee) olarak adlandırılmaya başlandılar.
Massachusetts Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında çok önemli bir rol oynadı. Boston Çay Partisi denilen ve Massachusetts'in Boston kentinde gerçekleşen olay 1773 yılında Bağımsızlık Savaşının ilk kıvılcımını oluşturdu. Büyük Britanya Krallığının kolonilere uyguladığı yüksek vergiler Boston halkının isyanına yol açtı. İsyancılar İngiltere'den ithal edilen çay balyalarını gemilerden denize atarak imha ettiler. Bu olaydan sonra kolonilerin İngiltere'den bağımsız olmaları fikri giderek yaygınlaştı ve sonunda Amerikan Bağımsızlık Savaşı patlak verdi.
Amerikan Bağımsızlık Savaşının birçok önemli savaşları Massachusetts'de savaşıldı. Lexington ve Concord Savaşı, Boston'un kuşatılması ve Bunker Hill Savaşı bunlardan bazılarıdır.
Amerika Birleşik Devletleri kurulunca Massachusetts kurucu 13 eyaletten biri oldu. John Hancock eyaletin ilk valisi seçildi. 1788 yılında Massachusetts ABD anayasasını onaylayan 6. eyalet oldu. Massachusetts köleliği kaldıran ilk eyaletlerden biriydi.
Daha 1790 yılında yapılan nüfus sayımları eyalette köleliğin ortadan kalkmış olduğunu göstermektedir.
Massachusetts'in can damarı ve en büyük kenti Boston kentidir. Boston kenti eyaletin doğusundaki Atlantik Okyanusunun bir körfezi olan Massachusetts Körfezinde yer alan bir liman kentidir. Boston ABD'nin en önemli kentlerinden biridir. Özellikle üniversiteleri, teknoloji firmaları ve tıp merkezleriyle tanınır. Örneğin meşhur Harvard Üniversitesi ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Boston'a yürüme mesafesindeki Cambridge şehrindedir. Adeta Birleşik Devletler'in Bilim ve Teknik üssü gibidir. New York'a 375 km uzaklıktadır.
Massachusetts'in kayda değer diğer büyük kentleri Worcester ve Springfield'dir. Eyalet kendi içinde 14 ayrı yerel yönetim bölgesine ayrılmıştır (batıdan doğuya) Berkshire, Franklin, Hampshire, Hampden, Worcester, Middlesex, Essex, Suffolk, Norfolk, Bristol, Plymouth, Barnstable, Dukes, ve Nantucket.
Massachusetts tarihte cadıcılıkla ve büyücülükle ünlüydü.
Zagorun rahip Stiven ile Yeni Salem denen macerası var.
Salem katliamı..
1692-93 yılları Amerika'nın kuzey doğusundaki Salem kasabasında 'cadılık ve büyücülük' gerekçesiyle başta kadınlar ve kız çocukları olmak üzere çok sayıda insanın mahkemelerde yargılandığı ve ölüme mahkum edildiği yıllar oldu
Yeni Salem macerasında bu olaylar anlatılıyor...
Nasıl baksan, cadıcılık hala var.. Halloween ve iyice dünyaya yayılmıştır...
The Witches of Eastwick filmi çok ilginç, Rhode Island, Eestwik şehrinde..
Massachusetts birzamanlar Puritan ve cadılar diyarı..Bugünlerde biyoteknoloji, yapay zeka, mühendislik, yüksek öğrenim, finans ve deniz ticareti merkezi..
Ne güzel bir yer..
Şunu da ilave edeyim, edebiyatta horror genresinin kurucusu Howard Philips Lovecraft, Providence, Rhode İslandda doğmuştur ve yaşamıştır. Martin Mysterede var..
Hâlâ Massachusetts'teyim ve hâlâ cadıları anlatıyorum...
Ama bu defa artık herşey Zagorun açısından.
Volter Medenburg ve arkadaşları Portland şehrinden yola çıkıyorlar ve macera peşindeler. Ancak, biryerde ortadan kayboluyorlar. Baba Medenburg Zagordan yardım istiyor ve Zagor ile çiko Volteri ve arkadaşlarnı aramaya koyuluyorlar. Bir yandan da bir cadı avcısı...
Olaylar tabiki Massachusettste gelişecek. Geri kalanı Ferrinin işi. Karanlık, yağmur, şimşekler, ormanlar, geçilmez yollar..
(https://live.staticflickr.com/65535/54302123993_746737a769_b.jpg)
Ve karanlık gecede böyle bir yere ulaşıyorlar...En yukardaki kareye bakın. Rahip Stivenin yaşadığı yer. Yeni Salem...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302304330_3afc6e8cd5_b.jpg)
Massachusetts'teyim...
Püriten, 16. ve 17. yüzyıllarda I. Elizabeth'in İngiliz Kilisesi'nde başlattığı reformist harekete karşı çıkan, kendisini "saflığı" aramak olarak tanımlayan bir Protestan doktrin ve ibadet şeklidir. Püritenler İngiliz kilisesi ile uyum sağlayamadıklarından, Amerika'ya ilk göç hareketinde yer alırlar ve Amerika'da New England yerleşim yerini kurarlar.
Salem cadı mahkemelerini icra edenler püritenlerdir.
Thomas Hobbes, Oxford Üniversitesi'nde okurken Püriten bir tutum ile yetişmiştir.
Ayrıca Harvard Üniversitesi'ni Püritenler kurmuşlardır.
Protestan teolojide, özellikle de Kalvinist kollarında, daha "püriten" bir ahlak vardır ve bu ahlak anlayışında, denebilirse dünyanın tamamı bir manastıra dönüşür. Ancak bu ahlak, mükâfatın ve cezanın bu dünyada, kişinin çalışması karşılığı verileceğine yaslanır.Kişinin bu dünyadaki hayatının Tanrı tarafından ondan beklenen bir "çağrı" olarak kavrandığına ve bütün hayatının bu çağrıya karşılık gelen bir "ödev" ile yükümlü olduğuna inanan Protestanlar, bir tür kaderin önceden belirlendiği bir ruh haliyle yaşarlar. Kimse kurtuluşa ereceğinden ve çağrıya kurtuluş için gerekli ödevleri yaparak karşılık verip veremediğinden emin değildir. Bu ibadet şeklinde kişi başka birisinin yaşamdan haz almasına kötü gözle bakar. Amaçsız yapılan eğlencenin zaman israfı olduğunu, eğer çocuk sahibi olmak isteniyorsa insanlar birbiri ile cinsel ilişkiye girmesi gerektiğini, eğer ahlak ile ilgili bir ders alınabilecek ise film seyredilmesi gerektiği gibi katı ve çerçevesi kalın bir dünya görüşüdür.
Çeşitlilik olsun...Solomon Kane.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302303065_5aa8a1153c_o.jpg)
Massachusetts ve Yeni Saleme biraz ara veriyorum ve Maryland eyaletine geçiyorum..
Ama yine Yeni Salem gibi bir yerleşim yeri söz konusu...
Zagor ve Vampir Rakoşinin ikinci kapışması..
Fairmont'tan yüz mil uzakta, dağların arasında Bergville köyü bulunuyor.
Kendilerine anavatanlarını hatırlatacak doğal bir çevre arayan Slav kökenli Avrupalılar tarafından kurulmuştur.
Evler memlekettekilerindeki evlere göre yapılmıştır. Sivri çatılı yüksek cepheler ve dar sokaklar... Albert Parkman ve Alinanın yaşadığı köy.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302121413_4dcbe20a53_b.jpg)
1692-93 yılları Salem kasabasında 'cadılık ve büyücülük' gerekçesiyle mahkemelerde yargılanmaktan ve ölüme mahkum edilmekten kaçan rahip Stiven'in ataları Massachusetts eyaletinin uzak bölgelerinde Yeni Salem denen yerleşim yerini kuruyorlar.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302300230_6921f85abc_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54302119728_60d89845f1_c.jpg)
Yeni Salemde zaman sanki durmuştur.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302300070_702ce71104_b.jpg)
Zagor ve Çiko Yeni Salem denen yerleşim yerine ulaşmışlardır, ama, şaşkınlıktan kendilerne gelemiyorlar. Yeni Salem şehri Zagor'a Vampir Rakoşi ile karşılaştığı Bergville köyünü anımsatıyor...
Bergville köyü de Avrupalıların kurdukları bir yerleşim yeridir ve dağların arasında bir bölgede bulunuyor. Etrafı kayalardan oluşmaktadır ve tamamen ıssızdır.
Bergville köyü sakinleri Ukrayna, Macar ve Hırvatlardan oluşmaktadır.
Bu başlıgın ismi Zagor kervanlara öncülük yapıyor...
Batıya, California'ya giden kervanlar için ABD'nin batısında bulunan Sierra Nevada'denen dağ silsilesini geçmek en büyük sorun olmuştur...
Kelimenin tam anlamıyla çevirisi "karlı dağlar"dır, Sierra "bir dizi dağ"dan gelir.
Gerçekte Sierra Nevada,
Böyle Zagor çizimini bir daha göremeyiz...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302298120_1e8095965a_c.jpg)
Zagorda ise Sierra Blanka..
Ya böyle bir kapak?
(https://live.staticflickr.com/65535/54302117923_7620fc37d0_b.jpg)
Yeni Salem denen yerleşim yerinde insanlar, rahip Stivenin öncülüğünde Hagot kültüne tapıyorlar. Bir cadı avcısı rahip Stivenin peşindedir, Zagor ve Çiko Volter Medenburg ve arkadaşlarnı arıyorlar ve bu garip yerde olduklarna inanıyorlar.
(https://live.staticflickr.com/65535/54300991077_d0cae241e3_o.jpg)
Hala Massachusettsdeyiz.
Zagora biraz ara vereyim ve bu eyaleti bir çeşit Mister No ile ilişkilendireyim..
Benim gibi Mister No hastaları, Mister No'nun tabancasının Smith Wesson markası olduğunu biliyorlar..
Smith & Wesson (Türkçe okunuşu Simit Vessın şeklindedir.) 1852 yılında Horace Smith ve Daniel B. Wesson tarafından ABD'de kurulan bir tabanca firmasıdır.
Smith & Wesson: 1852'de kurulan Smith & Wesson, Amerika'nın en büyük tabanca üreticisidir. Şirketin genel merkezi Massachusetts eyaletinin Springfield şehrinde bulunmaktadır.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302295875_b9939bf98f_b.jpg)
Zagorseverler mutlaka Yeni Salem macerasını okumuşlardır.
Şimdi asıl konuya geçeyim. Zagor kervanlara öncülük yapıyor.
Bu başlıkta yazı yazarken aklımda sürekli Zagor ve Albert Parkman vardı. Çünkü şimdiye kadar okuduğum Zagorun tüm kervanlı maceralarında, Albert Parkman'ın öncülük ettiği kervan en özeldir... Yolculardan biri Vampir Rakoşi'dir.
Maryland eyaletinin Ocean City kentiden yola çıkacak olan kervan Fairmonta ulaşmalıdır. Zagor burada eski dostu Buddy Parkmana rastlıyor. Buddy Parkman eski bir öncüdür, ancak yaralanmış ve öncülük işini oğlu Albert Parkmana devretmiştir. Albert ise genç ve acemi biridir. Zagor Albert Parkmana yardım etmek istiyor...
Şu karelere bir bakın. Kimler artık Zagoru çizse böyle çizemez.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302294905_2c141eed53_c.jpg)
Zagor ve Albert Parkman...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302100769_5267e6b0db_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54300986972_447d1eac80_c.jpg)
Albert Parkmanın öncülüğünü yaptığı kervan...
Çocuklar heycanlı, anneler ümit dolu...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302098364_69276f6576_c.jpg)
Kayalık, çorak Yunan topraklarının boşuna işlenmesinden bıkan Zambrakis ailesi...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302290785_b359e09d77_c.jpg)
Ancak, bu yeni topraklara kötülük de geliyor...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302098354_237e4b8148_c.jpg)
Albert Parkman'ın kervanı ile ABD topraklarna Avrupadan bir vampir geliyor...
(https://live.staticflickr.com/65535/54301853926_1421da0a6c_c.jpg)
Vampir, özellikle Balkanlar ve Ukrayna'da Slav mitolojisinden gelen, vampirin ölümsüz ya da canlı olmasına bakılmaksızın canlıların yaşam enerjisiyle (çoğunlukla kan şeklinde) beslenerek hayatta kalan mitolojik bir yaratıktır. Vampir, ölü bir kişinin ruhu ya da kötü bir ruh ya da şeytan tarafından diriltilen bir ceset olarak kabul ediliyordu. Her ne kadar vampir hikayeleri pek çok kültürde, hatta belki de tarih öncesi çağlara kadar geriye gitmiş olsa da, vampir terimi, vampir efsanelerinin yaygın olduğu bölgelerden Batı Avrupa'ya vampir batıl inançlarının akın etmesinden sonra 18. yüzyılın başlarına kadar yaygınlaşmamıştı.
Vampir, Sırp dilinden tüm dünya dillerinde genel olarak kabul edilen tek kelimedir.
Slav dünyasının çeşitli yerlerinde vampir başka isimlerle de anılır: kurt adam, lampir, lapir, viedogonja, jedogonja ve çoğu zaman upir. İkincisinden vampir kelimesinin kökenini öğrenebilir. Yani eski Slavlar, çoğu eski halk gibi, eğer ölü bir adamın bedeni yakılmazsa ruhunun sonsuza kadar bu dünyada sıkışıp kalacağına ve asla huzur bulamayacağına inanıyorlardı. Bu nedenle ölülerini büyük bir ateşin üzerinde yakarak "muamele"ye tabi tutuyorlar ve "ebedi avlanma yerlerine" gönderiyorlardı.
Bununla birlikte, (özellikle savaşlar veya büyük hastalıklar sırasında) kurbanın cesedinin hiç bulunamadığı ve uygun şekilde gönderilemediği oluyordu, ve iddiaya göre talihsiz kişinin kısa süre sonra geceleri kalkıp insanları öldürmeye başlamasına neden oluyordu. Ta ki ona alıç kazığıyla "tedavi edecek" biri bulunana kadar.
Albert Parkmanın kervanında olan Vampir, Baron Bela Rakoşi Avrupadaki anavatanı Transilvaniyadan kaçıyor ve Fairmont ismindeki yerleşim yerine yerleşmek isitiyor...
(https://live.staticflickr.com/65535/54300982347_4e7f89e6e6_b.jpg)
Fairmont tamamen Transilvanyayı anımsatıyor, kayalıklar, uçurumlar, mağaralar. Bergville köyü de öyle bir yer...
(https://live.staticflickr.com/65535/54301850951_6f5a6181ee_b.jpg)
Albert Parkmanın atları kötülüğü hissetiler...
(https://live.staticflickr.com/65535/54300980557_5b4cd5cb4e_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54301850951_6f5a6181ee_b.jpg)
Balkanlar ve Doğu Avrupa'daki halk inanışlarından gelen vampirler, neredeyse insandan şişmiş çürüyen cesetlere kadar geniş bir biçim yelpazesine sahip olmasına rağmen, Hıristiyan kilisesinin yorumlanması ve vampir edebiyatının başarısı, yani 1819 romanı " John Polidori'nin "Vampir" adlı eseri, karizmatik ve sofistike vampirin arketipini oluşturdu. "Vampir", 19. yüzyılın başlarında en etkili vampir eseriydi ve "The Vampire Varney" ve "Dracula" gibi eserlere ilham kaynağı oldu.
"Vampir" romanı, Lord Byron'un 1819'da yayınlanan tamamlanmamış "Bir Romanın Parçası" hikayesine dayanıyordu.
Ancak, en iyi vampir romanı olarak hatırlanan ve modern vampir kurgusunun temelini oluşturan, Bram Stoker'ın 1897 tarihli "Drakula" romanıydı. Drakula, kurt adamlar ve benzeri efsanevi iblisler hakkındaki daha önceki mitlere dayanıyordu ve "çağın kaygılarının" ve "geç Viktorya dönemi ataerkilliğinin korkularının bir ifadesiydi". Bu kitabın başarısı, çok sayıda kitap, film, video oyunu ve televizyon şovuyla 21. yüzyılda hala popüler olan, tanınabilir bir vampir türünün doğmasına neden oldu.
Hollandalı Van Helsing bir vampir avcısıdır ve bu filmdeki vampir gerçekten karizmatik biridir...
Zagor, Çiko ve Albert Parkman Vampir Rakoşinin evindeler. Vampir Albert Parkmanın kanını emiyor. Zagor bu olaya son koymak istiyor...
(https://live.staticflickr.com/65535/54300979017_389deca883_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54302102683_d6a8bf8104_b.jpg)
Fairmont'ta Zagor ve Čiko Doktor Metrevelič ile tanışacaklar. Doktor Metreveliç hem doktor ve aynı zamanda bir vampirologtur ve evindeki kütüphanesinde Vampirlerle ilgili çok kitapları var...
(https://live.staticflickr.com/65535/54302090489_081191275a_b.jpg)
Çok ilginç bir şeyin farkına vardım. Yeniden çıkan Sırbistandaki reprint Zagor maceralarında Doktor Meteveliç kendisinin Sırplı olduğunu söylüyor.
Hırvatistanda çıkan Zagor reprint maceralarda doktor Metreveliç Hırvatlı ve Karlovac şehrinde doğmuştur.
Aralarında doktor Metreveliçi bölemezler.
Orijinal İtalyan çizgiromanlarna bakmak lazım.
En önemlisi ise aslında Metreveliçin kızı Alina.
(https://live.staticflickr.com/65535/54301847211_851bab83d0_b.jpg)
Alina ise Albert Parkmanın kısmeti.
Nasıl olmayacak ki.
Albert Parkman çok yakışıklı biri. Sarı uzun saçları ve mavi gözleri var.
Alina Albert Parkmanı görünce ona anında aşık olacaktır.
(https://live.staticflickr.com/65535/54302102683_d6a8bf8104_b.jpg)
Bir önceki iletiden devam ediyorum. Zagor vampiri yok etmekte kararlıdır ve peşine düşuyor, ancak Baronun hizmetkarları, Macar çingeneler Moner, Tot ve Bator yolunu kesiyorlar.
Karelerdeki çevre tam bir vampir filmdeki gibi. Üstad Ferri bi tanedir.
(https://live.staticflickr.com/65535/54301844221_e8a88e39c3_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54300973857_d93cfe65fb_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54300973862_d07da45a83_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54301844216_453d95a6f8_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512512525_3518167909_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512397644_c5bb895c9b_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512512560_b3f0bce2ba_b.jpg)
Zagor bitanedir
(https://live.staticflickr.com/65535/53512248918_cc771b2948_c.jpg)
Önceki iletimdeki kare benim için bir ömür boyu unutulmayacak bir karedir.
Alfredo Castelli'nin senaryosunu yazdığı Zagor ve Vampirin ikinci kapışmasında bu kareyi yeniden görebiliriz...Moner ismindeki Macarlı olay yerinden kaçacak ve Vampiri yeniden diriltmek isteyecektir.
(https://live.staticflickr.com/65535/53512246958_297ceeb3b3_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512510465_6fa6c2339b_b.jpg)
Zagor Vampirin geri döneceğini tahmin ediyor ve Çiko ile Vampirle ilk karşılaşmayı hatırlıyorlar...
(https://live.staticflickr.com/65535/53512395549_2e13ee8b87_b.jpg)
Zagor ve Vampir Rakoşinin kapışması
(https://live.staticflickr.com/65535/53512508075_938a5db98e_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512244713_55e27a6e86_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512075551_da8e5b6287_b.jpg)
Vampirlerle kapışma bir çok filmde var. Chuck Norris Hellbound filminde
Zagor ve Vampirin kapışması...
(https://live.staticflickr.com/65535/53512391504_bb719efaa0_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512506130_c193dc5fac_b.jpg)
Böyle bir supernatural (doğaüstü) düşmanla kapışmak çok travmatiktir...
Ada Caponenin yazdığı Korkunun 1000 yüzü macerasında, Zagor, kutsal iksirin etkisi altında, bu olayı yeniden yaşayacaktır...
(https://live.staticflickr.com/65535/53512071306_e75f1e79be_c.jpg)
Korkunun 1000 yüzü macerasında...
Zagor, tıpkı çok eskiden yaptığı gibi, Vampirin ardından koştu...
Ancak, tam rakibini yakalayacakti ki...
Kendini kutsal iksirin etkisi altında karanlık gerçekliğin içinde buldu...
Tei Kan haklıymış...Hayatımın en zor anlarnı yaşıyorum...Gerçekten aklımı kaçırabilirim.
(https://live.staticflickr.com/65535/53512240538_6858f7d6b6_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/53512389224_bd46a30720_c.jpg)
Not: Okuyan çok, 1000 iletiye gelince sadece 4 kişi tebrik etti.
Şimdi bu forumdan log out (çıkış yapıyorum, Bookmarksalrdan altınmadalyonu siliyorum ve bir daha ne girer ne bir yazı yazacağım.)
Stripzona denen sitede takılırım, orada herşey farklı!
(https://live.staticflickr.com/65535/54104717433_659c9c45c5_b.jpg)
(https://live.staticflickr.com/65535/54104795059_b1fda79f95_o.jpg)
Herkese merhaba.
Hatırlıyorsanız Zagor ve Çiko, Vermont eyaletinde küçük bir kasabaya geliyorlar. Doc, Rohas ve Çapmen esrarlı onları kaçırıyorlar ve Hubert kabı, ebedi hayat veren kabı arayan Hegel Fon Aksel simyacı...
(https://live.staticflickr.com/65535/54104452241_9eccae9181_b.jpg)
Tropical corp macerası...
(https://live.staticflickr.com/65535/54104451021_84564a010f_b.jpg)