Bloga karaladıklarımdan...
http://pizagorgunlukleri.blogspot.com/2011/10/pismanlklar.html (http://pizagorgunlukleri.blogspot.com/2011/10/pismanlklar.html)
Pişmanlıklar...
(http://2.bp.blogspot.com/-emoa47B_SjU/TpgHLedvn2I/AAAAAAAAAKY/RVHkw9W3qBw/s200/spiderman-sad.jpg)
Liseye başlarken 'Artık büyüdüm, bunları okumam!' diyerek sadece sayılı çizgiromanı kendime ayırarak geriye kalan 3 koca koli çizgiromanımı attığıma çok pişmanım... Şimdi o albümleri o temizlikte toparlamak ne mümkün...
Üniversitedeyken eğlenceye para yetiştiremediğim için deste deste 'comics'imi Moda Pasajı'ndaki bir sahafa sattığım için çok pişmanım... Ne oldu sonuçta o çizgiromanlara, biraya dönüştü. Bünyeyi terkedeli de çoook oldu...
Zamanında Hoz'dan aylık olarak çıkarken Teksas – Tommiks – Swing üçlemesini almadığıma pişmanım... Şimdi yekün beni kara kara düşündürüyor...
Hobi babında 'Çizmeyi öğreneceğim, karakalemimi geliştireceğim!' diye diye 36 yaşıma kadar geldiğime pişmanım... Şimdi kolaysa git bakalım kursa, bebek varken...
Çok çok seneler önce bir arkadaşıma gözüm gibi baktığım 'Conan'larımı verdiğime çok pişmanım... O çizgiromanları hatırladıkça bir melodi dolanır dilime :
Bir çok giden
Memnun ki yerinden
Çok seneler geçti çok seneler geçti
Dönen yok seferinden
Yine çok çok seneler önce bir başka arkadaşıma Zagor Tay Yayınları ciltlerini verdiğime pişmanım... Gelmesine geri geldi ama sayfalar kapaktan ayrılmış, uçları kırışmış bir şekilde... Bu, neredeyse pul maşasıyla sayfaları çevirme hassasiyetindeki bir koleksiyoncu olan benim için kabul edilebilir bir durum olmadığından dolayı bir daha çizgiromanlarımı ev dışına çıkarmama kararı aldım...
Daha canım cicim aylarında benden çizgiroman isteyen eşime 'Lütfen dikkatli oku, orası burası kırışmasın...' şeklinde uyarıda bulunduğum için pişmanım... Şimdi değil okumak, elini bile sürmüyor çizgiromanlarıma...
benim de nişanlımla ilgili aynı korkum var.çizgi romanlarıma dokundurmuyorum;kötü kullanacak diye..ama aynı zamanda o güzelliklerden de mahrum kalmamasını istiyorum..bu ikisi nasıl aynı anda sağlanabilir?
Evlendiğimizin ilk aylarında reçete kontrolü yaparken imza altlığı olarak kullandığı çr mi alıp yerine başka bir okunmayacak dergi koyduğuma hiç PİŞMAN DEĞİLİM.
Sevgili eşim şimdi daha dikkatli ve çr okumaya devam ediyor.Arda bir bu olayı hatırlatarak laf çaksa da o kadarına katlanılır artık ;D
Bir dönem Güneş Karaoğlanları eksiiksiz alarak toplamıştım. Şimdi nerede olduklarını bile bilmiyorum. Keşke hala elimde olsalardı.
ÇR ile ilgili büyük pişmanlıklarım yok.
Küçük diyebileceklerim var;
* Yıllarca Kadıköye 10 dakika uzaklıkta oturmama rağmen pasaja gitmemişimdir.
* Forum olaylarından yıllarca uzak kalmışımdır.
Alıntı yapılan: Tarkan Kurt - 14 Ekim, 2011, 18:04:17
Bir dönem Güneş Karaoğlanları eksiiksiz alarak toplamıştım. Şimdi nerede olduklarını bile bilmiyorum. Keşke hala elimde olsalardı.
Bence gelmiş geçmiş en iyi Karaoğlan serisidir, yazık olmuş...
Alıntı yapılan: pizagor - 17 Ekim, 2011, 14:27:40
Alıntı yapılan: Tarkan Kurt - 14 Ekim, 2011, 18:04:17
Bir dönem Güneş Karaoğlanları eksiiksiz alarak toplamıştım. Şimdi nerede olduklarını bile bilmiyorum. Keşke hala elimde olsalardı.
Bence gelmiş geçmiş en iyi Karaoğlan serisidir, yazık olmuş...
Bence de tifdruk baskıyla beraber en iyi iki Karaoğlan serisinden birisidir bu seri.
Ortaokul yıllarında tamamını alıp okuma şansım olmuştu.Tabi elimde birşey kalmamıştı zamanla.
Geçen sene tertemiz bir takım buldum.Nasip olursa tekrardan okuyacağım..
85-86 yılları.O zamanlar pek çok Alfa okuru gibi ben de resme meraklıydım.Hatta Conan etkileri bol kısa bir çizgiroman çizmiştim.Bir gün yaz tatilinde Alfa Yayınevi'ne gittim.O sıralarda Yüzbaşı Volkan'ın yeni maceraları çizilmeye başlanmıştı.Ali Recan'ı ilk ve son kez orada gördüm.Karşısındaki heyecanımı anlatamam.Benim için büyük olaydı.Ali Recan çizgilerimde fazla tarama olduğunu ama istersem çizim ekibinin masasına bir sandalye de benim için atabileceğini söylemişti.O yıllarda üniversitede yaz sonu sınavları vardı.Sınavlar için bu muhteşem teklifi reddetmek zorunda kaldım ama Alfa'dan çok büyük bir gururla ve aynı zamanda üzüntüyle çıktım.
Hala düşünürüm eğer o masanın kenarında otursaydım hayatımda ne gibi değişikler olurdu?
Alıntı yapılan: hanac - 17 Ekim, 2011, 13:20:12
ÇR ile ilgili büyük pişmanlıklarım yok.
Küçük diyebileceklerim var;
* Yıllarca Kadıköye 10 dakika uzaklıkta oturmama rağmen pasaja gitmemişimdir.
* Forum olaylarından yıllarca uzak kalmışımdır.
Aynen bende :)
Bir sürü çizgi roman sattım. Belki ileride pişman olabilirim.
Ben senden dünya klasiklerini almadığım için pişmanım abi.O fiyata verilir miydi allasen :D
İlk pişmanlığım, Kadıköy' deki bir bit pazarındaydı. Amcanın bir tanesi çuvalla çizgi roman satıyor. Bende tanesi ne kadar diye sordum amca 50 bin lira dedi. Tamam dedim bir tane iron man aldım. Amca dedi ki: " Evladım bak onu alma bu tezgahtaki ve çuvaldaki çizgi romanları sana 10 liraya vericem. Al git dedi." Almayacam dedim. Öz amcam geldi. Yalvardı al parasını ben verecem diye. Yok almam dedim. Almadım da hala da pişmanım neden inadım tuttu neden almadım en ufak bir fikrim bile yok.
İkinci pişmanlığım: Geçen sene yaşadığım bir pişmanlıktı gitti gidiyorda adam Hoz comics' ten çıkan tam set tommiksi ve teksası satıyordu. tommiks 100 lira teksas 170 liraydı sanırım. O ay çok açıldım düşüncesiyle almadım. Niye almadım 100 liralığı al dursun canım evladım. Neyin peşindesin ?
Üçüncü pişmanlığım. İngilizce Nick Fury 19 sayılık cildi 20 liraya almamdı. Adamdan başka üründe sipariş ettim kargoda gelecek yani onu da eklesene a salak kafam . Bendekiler de bunlar
Nick Fury derken?
19 cilt derken?
İştahim kabardı birden
Hayvanları çok severim. Onlara kötü davranılmasına hiç dayanamam. 1982 yılıydı. O zaman İstanbul Rumelihisarı'nda bir apartmanın giriş katında oturuyorduk.Arka taraftaki arsada bir kedi yavrulamıştı. Mahallenin çocukları kedilere musallat olmuşlardı. Tüm ikazlarıma rağmen onları kedilerden uzak tutamıyordum. Bir anda sinirle fırladım ve sırf onları oyalamak ve biraz da rüşvet (!) olsun diye, 1970'lerde renkli yayımlanan TARKAN fasiküllerinin 1.sayısından 100'lü sayılara kadar olanını çocukların elebaşılarına verdim ve "Kedilere dokunmamalarını" tenbihledim. İşe yaradı... Ama aradan zaman geçince TARKAN'lara yanmaya başladım. 1990'ların ikinci yarısıydı İstanbul Galatasaray'da Çiçek Pasajı'nın karşısındaki pasajda bulunan bir sahafta verdiğim TARKAN'ları şahıs cildi olarak buldum ve satın aldım. O zavallı kediler bugün hayatta değillerdir... Ben pişman mıydım? Beni hem hayvanları hem çizgiromanları sevenler anlayabilir ancak!... :)
Sevgilimle (eskilerden biri.) çr okurken her yerini sosla kaplamamız. :-\
Alıntı yapılan: Spider-Sense - 18 Eylül, 2013, 17:49:20
Sevgilimle (eskilerden biri.) çr okurken her yerini sosla kaplamamız. :-\
Hangisini sosla kapladınız pek anlayamadım.
Alıntı yapılan: s.b - 18 Eylül, 2013, 18:09:44
Hangisini sosla kapladınız pek anlayamadım.
İkisi de diyelim. ;D
babam bakkal işletirken çuval dolusu karamurat tarkan çr sahip çıkmadıgım için aklıma
geldikçe üzülürüm
ya conanlara ne demeli yok yoktu anacıgımın soba tutuşturmasına neden kayıtsız kaldıgım aklıma geldikce kendi kendime kızarım yıllar sonra tekrar bunlara sahip olmak için servet verirken kendi kendime söylenmişimdir
Hangi birini anlatsam bilmiyorum, 350 lik seri zagormu desem, pijamalı ceylan teksas-tommiks serilerimi desem, kızılmaske, mandrake ve tarkan ilk serilerimi desem, hepsi çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda dönem dönem sahip olduğum serilerdi, çoğu değerini bilmemekten değilde muhafaza edememekten heba oldular, tabi bunda okumak için ödünç alıp sonrada iade etmeyen arkadaşlarında payı vardır. Bir kısmınıda parasız kaldığım dönemlerde önemsiz paralara sattığımda olmuştur.
Alıntı yapılan: rumar80 - 18 Eylül, 2013, 15:33:45
Nick Fury derken?
19 cilt derken?
İştahim kabardı birden
Abi çok güzel bir ciltti 19 sayı varmış içinde :) almadım işte :( salaklık dur kapağını bulursam göndereyim sana
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/1/1f/Nickfuryshield.jpg (http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/1/1f/Nickfuryshield.jpg)
kapağı buydu :)
Bulvar gazetesinin bir zamanlar 85 li yıllarda ek olarak verdiği Uzay Yolu, Umpah-pa, Macit Mucit, Conan, Asterix serilerini o zamanlar her gün sayfa sayfa biriktirip cilt yaptırmıştım. Bunların dışında alıp biriktirdiğim çoğu tay ve ceylan yayınlarından çizgiromanlarımda vardı. Sonra İstanbul'a gelince onlar memlekette yani Adapazarında kalmıştı. Daha sonra burada ev bark sahibi olunca kitapları alıp getirmek aklıma geldi ve kitapları aradım. Fakat bizimkilerin önce bunları tavan arasına attıklarını oradanda yeğenlere v.s. dağıttıklarını ve sonuçta hiçbirinin ortada kalmadığını öğrenince bayağı bir üzülmüştüm. :-X
Çizgi romanlarla ilgili büyük ve küçük hiç pişmanlığım yok çünkü hiçbir çizgi romanı şu ana kadar elimden çıkarmadım. Belki "keşke şunu da alsaydım çünkü şimdi baskısı kalmadı" gibi şeyler olabilir. Sandman Cilt 6: Fabllar ve Masallar gibi. Ama onunda çözümü en kötü ihtimal ingilizce almaktan geçiyor.