Anket
Soru:
Çeşitlilik mi - istikrar mı?
Seçenek 1: Çesitli yayın çıksın da periyodu önemli değil
oylar: 7
Seçenek 2: İstikrarlı çıksın da çesit zaten yeterince var piyasada
oylar: 35
Ben sahsen koleksiyon yaptigim ve de okudugum maceralarin devamini bir sonraki ay okuyabilme zevkine erisebilmek icin az olsun ama istikrarli olmasindan yanayim.
Ornegin LaL yayinevinin 20 kitap cikarip da duzensiz basmasindansa; veya basip basmayacagini dusunup bilinmezlikde olmakdansa, 5-6 kitap basip duzenli her ay basi cikmasi ve okudugum maceranin gerisini hangi gun okuyabilecegimi bilmek, baslamis oldugum koleksiyona devam edebilecek oldugumu bilmek benim icin cok cok daha onemli.
Sizce bir yayinevinin cok cesitli ama duzensiz yayin yapmasimi onceliklidir yoksa az cesitli de olsa istikrarli yayin cikarmasi onemlidir ?
İstikrar önemlidir.
Hem çok yayın olsun hem istikrarlı olsun. :)
Sanırım benim için tam tersi bir durum geçerli. Sanırım dedim çünkü tam emin değilim. Yani istikrar tabii ki önemli. Lal'in her yayında , Oğlak'ın sene başlarını saymazsak Teks'lerde tutturduğu düzen elbetteki çok önemli. Ama öte yandan çeşitlilik , ve bu işten kazandığını yine bu işe yatırmakta çok önemli. Özellikle benim gibi dil fakiri biriyseniz. Misal Bone gibi çok sevdiğim bir seriden haberim olmadan ölebilirdim. Şimdi de sonunu görmeden ölebilirim gerçi >:(
Yine de yayın perspektifini geniş tutanlar tercihi şayandır diyeyim. Farklı denizlere yelken açmayı becerebilen denizciler , yeni yerler keşfedebilir ancak. Benimde yeni yerler göresim var.
Alıntı yapılan: hanac - 10 Nisan, 2012, 16:26:31
İstikrar önemlidir.
Hem çok yayın olsun hem istikrarlı olsun. :)
Evet, işte budur.
Yine de yayın perspektifini geniş tutanlar tercihi şayandır diyeyim. Farklı denizlere yelken açmayı becerebilen denizciler , yeni yerler keşfedebilir ancak. Benimde yeni yerler göresim var.
kesinlikle aynı fikirdeyim.mister no, zagor istikrarlı olsun ama ''yalınayak gen'' de olsun, lone wolf and cub'de, hatta american splendor'da...çeşit bol olsun biz de okuyabildiğimiz çizgi romanlara güzellemeler yazalım
Gönül ister ki hem istikrar hem çeşitlilik olsun ama illa ki birini seçiceksem istikrar önemlidir.Örneğin gerekli 70 çeşit çizgi roman çıkarıyor da ne oluyor hepsi 2. veya 3. sayıda kalıyor.
İstikrar kadar önemli bir şey yoktur bu piyasada. Elimizde birkaç sayısı ile yarım kalan o kadar seri oldu ki zamanla.....
Seri düzenli gitsin, az olsun öz ve düzenli olsun
Alıntı yapılan: rumar80 - 10 Nisan, 2012, 17:18:37
İstikrar kadar önemli bir şey yoktur bu piyasada. Elimizde birkaç sayısı ile yarım kalan o kadar seri oldu ki zamanla.....
Seri düzenli gitsin, az olsun öz ve düzenli olsun
Bu görüşe tamamiyle katılıyorum. İstikrarlı ve düzenli periyodda yayınlanacak yayınları tercih ediyorum. Bu şekilde yayınlamayı göze alamayanlar bu işe bulaşıp kitaplıklarımızı yarım kalan yayınlarla doldurmasınlar.
istikrarlı ve düzenli yayıncılık en önemlisi.
ev 1. sayılarla doldu yıllardır.
Benim icin her ay düzenli çıkan , kronolojik olarak yayımlanan serinin tadı bambaşka. 2-3 sayı çıkıp devamı gelmeyenlerin pek bir degeri yok açıkcası.
Alıntı yapılan: alan ford - 10 Nisan, 2012, 16:31:08
Sanırım benim için tam tersi bir durum geçerli. Sanırım dedim çünkü tam emin değilim. Yani istikrar tabii ki önemli. Lal'in her yayında , Oğlak'ın sene başlarını saymazsak Teks'lerde tutturduğu düzen elbetteki çok önemli. Ama öte yandan çeşitlilik , ve bu işten kazandığını yine bu işe yatırmakta çok önemli. Özellikle benim gibi dil fakiri biriyseniz. Misal Bone gibi çok sevdiğim bir seriden haberim olmadan ölebilirdim. Şimdi de sonunu görmeden ölebilirim gerçi >:(
Yine de yayın perspektifini geniş tutanlar tercihi şayandır diyeyim. Farklı denizlere yelken açmayı becerebilen denizciler , yeni yerler keşfedebilir ancak. Benimde yeni yerler göresim var.
Aynen katılıyorum. Ben de foruma ilk girdiğim zamanlar bu klasik eski-yeni tartışmalarının birinde ;D siz deniz kıyısındaki balıklarla yetiniyorsunuz ben okyanustakileri merak ediyorum gibi bişeyler yazmıştım :P :) Bu konuda metafor olarak hep denizin kullanılması da ilginçmiş.
Yarıda kalan serilerden ben de nefret ediyorum ama işin gerçeği bu sanırım. Hiç bir serinin yarım kalma tehlikesi yaşamaması için sadece satması baştan garanti çr lerin yayımlanması gerekir ki bu da kısırlığa neden olur. Ben bu serilerin yarım kalma konusuna biraz da okuyucu yönünden bakılması gerektiğini düşünüyorum. Bone mesela
300 satıyormuş sadece. Bu durumda sırf yayınevine yüklenmek de çok doğru değil galiba. Elbette onların da kusurları var ( mesela bone tanıtımı yeterince yapılamamış bir çr bence ) ama tek kusurlu da onlar değiller gibi geliyor bana. O yüzden ben yarım kalma ihtimali olsa da sevdiğim kitabı bunu düşünmeden alıyorum.
Alıntı yapılan: kedidiro - 10 Nisan, 2012, 16:48:09
Yine de yayın perspektifini geniş tutanlar tercihi şayandır diyeyim. Farklı denizlere yelken açmayı becerebilen denizciler , yeni yerler keşfedebilir ancak. Benimde yeni yerler göresim var.
kesinlikle aynı fikirdeyim.mister no, zagor istikrarlı olsun ama ''yalınayak gen'' de olsun, lone wolf and cub'de, hatta american splendor'da...çeşit bol olsun biz de okuyabildiğimiz çizgi romanlara güzellemeler yazalım
Ayrıca sana da katılıyorum abi :)
Alıntı yapılan: omega red - 10 Nisan, 2012, 19:10:12
ev 1. sayılarla doldu yıllardır.
bu gerçekten can sıkıcı ama yine de ben diyorum ki; örneğin maus'un tek sayı yayınlanmış olması bile bizim gibi sadece türkçe okuma şansına sahip insanlar için çok önemli ve değerli...
keşke sonuna kadar yayınlansalar ama ben yine de 1 sayılara razıyım.
Acaba kaçımız istikrarlı yayınları günü gününe alıyor?Ben de bunu merak ediyorum.Şahsen ben İstanbul'da yaşamadığım için 4-5 ayda bir toplu siparişle kitap alıyorum.Bu durumda istikrar benim için ikinci planda kalıyor.
istikrar önemli ama bunu başarabilen yayınevi çok az.çok çesitli yayın çıkarmaya çalışan yayınevleri sanırım her telden yayın basıp herkeze ulaşmaya çalışıyorlar.çünkü herkezin okuduğu çizgi romanlar başka, başka.Bu konu açıldımı aklıma hep Julia geliyor acımı hatırlatmayın bana..... ??? :-\ :'(
Alıntı yapılan: kedidiro - 10 Nisan, 2012, 19:41:36
Alıntı yapılan: omega red - 10 Nisan, 2012, 19:10:12
ev 1. sayılarla doldu yıllardır.
bu gerçekten can sıkıcı ama yine de ben diyorum ki; örneğin maus'un tek sayı yayınlanmış olması bile bizim gibi sadece türkçe okuma şansına sahip insanlar için çok önemli ve değerli...
keşke sonuna kadar yayınlansalar ama ben yine de 1 sayılara razıyım.
maus zaten tek tek kitap. orjinalinde 2 cilt yayınlanan kitabı tek ciltte bastılar.
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 10 Nisan, 2012, 20:13:22
Acaba kaçımız istikrarlı yayınları günü gününe alıyor?Ben de bunu merak ediyorum.Şahsen ben İstanbul'da yaşamadığım için 4-5 ayda bir toplu siparişle kitap alıyorum.Bu durumda istikrar benim için ikinci planda kalıyor.
Bu da guzel bi bakis acisi. Ben sahsen ayda 3-4 kere ugruyorum sahaflara, hic bu acidan dusunmemistim. Istikrar iki sekilde yalniz: her ay basi duzenli cikarmak da istikrardir, duzenli olarak yilda iki sayi cikarmakda (ornek ken parker :) )
İstikrarlı ve disiplinli yayınların çıkması benim ilk tercihim. Çeşitli ve yeni yayınların yine istikrarlı olarak yayınlanmasıda ikinci tercihimdir.. :)
Alıntı yapılan: Gambit - 10 Nisan, 2012, 20:28:58
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 10 Nisan, 2012, 20:13:22
Acaba kaçımız istikrarlı yayınları günü gününe alıyor?Ben de bunu merak ediyorum.Şahsen ben İstanbul'da yaşamadığım için 4-5 ayda bir toplu siparişle kitap alıyorum.Bu durumda istikrar benim için ikinci planda kalıyor.
Bu da guzel bi bakis acisi. Ben sahsen ayda 3-4 kere ugruyorum sahaflara, hic bu acidan dusunmemistim. Istikrar iki sekilde yalniz: her ay basi duzenli cikarmak da istikrardir, duzenli olarak yilda iki sayi cikarmakda (ornek ken parker :) )
Ben de her hafta düzenli olarak GON'a gidiyorum, ayrıca düzenli olarak yeni çıkan yayınları da alıyorum. Bu nedenle de istikrar önemli.
Ben bekletip bekletip toplu alan biriyim. Tek seferde 20 adet km zagor aldigim oluyor. Istikrardan ziyade beni uzen yayinin yarim birakilmasi en kotusu o oluyor. Yoksa gec cikmis vs beni o kadar rahatsiz etmiyor.
İstikrarlı bir şekilde çıkan miadı dolmuş yayınların çıkmasındansa, arada bir de olsa yeni birşeylerin yayınlanmasını tercih ederim.
Ülkemizde "istikrar" ender rastlanan bir değerdir...
Benim için ikisi de önemli.
Benin burada karşı çıktığım bir kavram var.Arkadaşların kimileri şunu diyor;günümüz koşullarında Zembla okunur mu?Artık zamanı geçmedi mi vb.
Benim itirazım şuna;evet Zembla çok eski bir çr ve günümüz çocuklarına hitap etmesi zor bir çr yalnız bunu alacak kesim sadece çocuklar değil ki.Çr biraz da bize çocukluğumuzu hatırlatmak,çocukluğumuza döndürmek için var değil mi?
Zembla evet eski olabilir ama ben onu okurken eniştemlerin evinde her zaman bulduğum ve tatilde bol bol okuduğum bir çr olduğu için,beni o günlere döndürdüğü için çok severim.Gözümün önüne geliyor o anlar,o an hissettiklerim.Ben o yüzden e- çizgi roman okumaya çalışan bir insan olarak günümüz teknolojisine göre ne kadar yavan gelsede (bana bile yavan gelebilir) ben o çocukluk duygumu arada hissetmek isterim.Zaten çr biz neden okuyoruz ki?
Eğer çocuklara zaten bu çr leri okutabilirsek bir çok sorunu da çözmüş oluruz.Malesef günümüz çocukları için siyah beyaz çr hitap etmiyor.
Gunes, daha once de yazmistim bir yere. Zembla gibi cocuklugumuzu hatirlatan yayinlar cikmasin diyemem, denilmez. Amerika da da var bu, "essential" adi altinda eski yayinlari yeniden basiyorlar.
AMA
Amerika da essential lar, piyasanin % 50 sine hakim degil. % 5, bilemesem %6 sina hakim
Turkiye de durum boyle mi ?
madem Zembla dan ornek verdin, Demirbas yayincilik a bakalim bu ornek uzerinden. Sene boyunca yayarak 25 yayin cikacak ama bunlarin hepsi "essential"
uzerine, lal klasikleri ekle, kit taylor i ekle, piyasada gani gani bulunan teksas tommiks, swing i ekle. E nereye varacak bunun sonu ?
Alıntı YapEğer çocuklara zaten bu çr leri okutabilirsek bir çok sorunu da çözmüş oluruz.Malesef günümüz çocukları için siyah beyaz çr hitap etmiyor.
Alakasi yok siyah beyaz olup olmamasi ile. bakiniz death note, yuruyen oluler
Gunumuz cocuklari swing, zembla falan okuyacak kadar naif degil. Gunumuz cocuklari artik ipad i, bilgisayari bizden cok daha iyi kullaniyor, izledikleri programlar cok daha kompleks kurgulara - senaryolara sahip. Gunumuz cocuklarina bir zembla OKUTAMAZSINIZ cunku senaryoyu cok basit ve sacma bulurlar. Bu yuzden 2012 de hala zembla basiliyor ve Turkiye de cizgi roman okuyucusunun artacagina inaniyorsa birileri, derin bir uykudadir diyorum
CESITLILIK VE ISTIKRAR GOSTERILEN TUM GAYRETLERE TESKKURLER
Günümüz çizgi roman piyasasında AĞIRLIK ciddi olarak BİZİM çocukluğumuzda okuduğumuz çizgi romanlarda. Bazılarının yeni maceraları yayınlansa da piyasada elimizi sallasak mutlaka eski bir dosta rastlıyoruz. Bu gerçek asla reddedilemez. Bunu biz Türk okuyucusunun yeni çizgi romanları tutmuyor iddiasına bağlamak ta artık yersiz. Yürüyen ölüler, Dylan Dog, vs gibi çizgi romanların belli bir (az da olsa) okuyucu kitlesi var. Bence olay biraz daha ekonomik. Ucuz telif, kolay kazanç bir neden bence.
Süleyman'ın da dediği gibi her ülkede eski çizgi romanlar tekrar basılmaktadır. Bonelli'nin Tutto'ları, Marvel'ın essential'ları ve DC'nin Showcase'leri gibi. Zamanında çoğunu okuyamayan biri olarak essentialları almaya devam ediyorum, ama bana bile (özellikle spider man, Iron Man) maceralar yavan geliyor. Bu da çizgi roman konu çizimlerin ve de okuyucunun zamanla geçirdiği değişikliği açıkça gösteriyor.
Şu anda piyasamızda bulunan eski dostlardan SADECE Kit Taylor'ı alıyorum, ama onda bile ilk maceralar yavan geldi. Okuyan ve okumak isteyene saygı duyuyorum, ama yenilikleri de göz ardı etmemeliyiz.
İstikrar olayına gelince.... HOZ'un bir ara yayınlarında düzensizlik başladığında tepki veren biz değil miydik? Ne olacak Tom Braks? Dylan yarım mı kalacak diye sormadık mı? Daha bugünlerde JULİAA diye bağırmıyor muyuz? Demek ki istikrar İSTİYORUZ Sadece çeşitliliğe bakıyor olsaydınız Demirbaş yayıncılığa yayınlar ne zaman çıkacak diye devamlı sorar mıydınız?
Bu da demek ki Türk okuyucusu çizgi romanını iyi, kaliteli ve düzenli basılmış istiyor. Sevdikleri yayınlar için sabrediyor, ama sabır da bir yere kadardır. Kimse ve hiçbir yayın vazgeçilmez değildir....
Sevgiler
Alıntı yapılan: rumar80 - 11 Nisan, 2012, 10:44:09
Günümüz çizgi roman piyasasında AĞIRLIK ciddi olarak BİZİM çocukluğumuzda okuduğumuz çizgi romanlarda. Bazılarının yeni maceraları yayınlansa da piyasada elimizi sallasak mutlaka eski bir dosta rastlıyoruz. Bu gerçek asla reddedilemez. Bunu biz Türk okuyucusunun yeni çizgi romanları tutmuyor iddiasına bağlamak ta artık yersiz. Yürüyen ölüler, Dylan Dog, vs gibi çizgi romanların belli bir (az da olsa) okuyucu kitlesi var. Bence olay biraz daha ekonomik. Ucuz telif, kolay kazanç bir neden bence.
Süleyman'ın da dediği gibi her ülkede eski çizgi romanlar tekrar basılmaktadır. Bonelli'nin Tutto'ları, Marvel'ın essential'ları ve DC'nin Showcase'leri gibi. Zamanında çoğunu okuyamayan biri olarak essentialları almaya devam ediyorum, ama bana bile (özellikle spider man, Iron Man) maceralar yavan geliyor. Bu da çizgi roman konu çizimlerin ve de okuyucunun zamanla geçirdiği değişikliği açıkça gösteriyor.
Şu anda piyasamızda bulunan eski dostlardan SADECE Kit Taylor'ı alıyorum, ama onda bile ilk maceralar yavan geldi. Okuyan ve okumak isteyene saygı duyuyorum, ama yenilikleri de göz ardı etmemeliyiz.
İstikrar olayına gelince.... HOZ'un bir ara yayınlarında düzensizlik başladığında tepki veren biz değil miydik? Ne olacak Tom Braks? Dylan yarım mı kalacak diye sormadık mı? Daha bugünlerde JULİAA diye bağırmıyor muyuz? Demek ki istikrar İSTİYORUZ Sadece çeşitliliğe bakıyor olsaydınız Demirbaş yayıncılığa yayınlar ne zaman çıkacak diye devamlı sorar mıydınız?
Bu da demek ki Türk okuyucusu çizgi romanını iyi, kaliteli ve düzenli basılmış istiyor. Sevdikleri yayınlar için sabrediyor, ama sabır da bir yere kadardır. Kimse ve hiçbir yayın vazgeçilmez değildir....
Sevgiler
Altına imzamı atıyorum tam benim fikrimi anlattın.iğişallah bunu birileride duyar artık özlemimize bi son verir diye umuyorum..... 8) ;D ;)
Alıntı yapılan: Gambit - 11 Nisan, 2012, 09:39:18
Gunes, daha once de yazmistim bir yere. Zembla gibi cocuklugumuzu hatirlatan yayinlar cikmasin diyemem, denilmez. Amerika da da var bu, "essential" adi altinda eski yayinlari yeniden basiyorlar.
AMA
Amerika da essential lar, piyasanin % 50 sine hakim degil. % 5, bilemesem %6 sina hakim
Turkiye de durum boyle mi ?
madem Zembla dan ornek verdin, Demirbas yayincilik a bakalim bu ornek uzerinden. Sene boyunca yayarak 25 yayin cikacak ama bunlarin hepsi "essential"
uzerine, lal klasikleri ekle, kit taylor i ekle, piyasada gani gani bulunan teksas tommiks, swing i ekle. E nereye varacak bunun sonu ?
Alıntı YapEğer çocuklara zaten bu çr leri okutabilirsek bir çok sorunu da çözmüş oluruz.Malesef günümüz çocukları için siyah beyaz çr hitap etmiyor.
Alakasi yok siyah beyaz olup olmamasi ile. bakiniz death note, yuruyen oluler
Gunumuz cocuklari swing, zembla falan okuyacak kadar naif degil. Gunumuz cocuklari artik ipad i, bilgisayari bizden cok daha iyi kullaniyor, izledikleri programlar cok daha kompleks kurgulara - senaryolara sahip. Gunumuz cocuklarina bir zembla OKUTAMAZSINIZ cunku senaryoyu cok basit ve sacma bulurlar. Bu yuzden 2012 de hala zembla basiliyor ve Turkiye de cizgi roman okuyucusunun artacagina inaniyorsa birileri, derin bir uykudadir diyorum
Ben şöyle bir örnek vereyim benim lise cağındaki kuzenim ve arkadaşıda son zamanlarda çizgi romana merak sardılar benimde durumumu bildikleri için benden öneri almaya geldiler öncelikle kesinlikle siyah beyaz önerme okumayız dediler bende marmara çizgiden gerekli şeylerin renkli olan ciltlerinden(joker,kıck ass vb) ve arka bahçenin zamanında yayınladığı aylıkserilerden(onların cilt olarak yayınladığı bazı kitaplar elde parçalanıyor bilirsiniz) önerilerde bulundum ve ikisinide kadıköye yönlendirdim.Peki bana abi siyah beyaz önerme okumayız diyen kuzenimin arkadaşı İlkenin ensıkı takip ettiği çizgi roman hangisi cevap veriyorum death note benim önerdiklerim arasında yok çünkü bana siyah beyaz önerme demişlerdi.
Bence mangalar şu aralar gençler arasında popüler özellikle orjinelleri gibi sağdan sola doğru okunacak şekilde basılanları değişik geliyor olabilir.Yürüyen ölülere gelince benim çevremde benden başka okuyan bilmiyorum ama eyer gençler arasında tutuluyorsa dizisininde etkisi vardır diye tahmin ediyorum.Yani bir çizgi romanın siyah beyaz olup olmamasının gençler tarafından tutulup tutulmamasında hiçbir etkisi yoktur diyemem bir çizgiromanın siyah beyaz olması gençlerin o çr ye enbaşta önyargılı yaklaşmasına sebep oluyor bence.
İçeriği , konusu ve çizimleri iyi olan her çizgi roman tabiki kendini okutturur ama o çr siyah beyazsa gençlerin ona yönlenmesi için yani bu forumdan öğrendiğim bir tabirle itki :) olabilmesi için dizisinin filminin yada mangalardaki gibi bir ilginçliğinin olması gerekir diye düşünüyorum.Herkeze bol ve çeşit çeşit çizgi roman dolu günler.
Siyah/beyaz mi renkli mi derseniz yabii ki renkli sayin kandorlu
Benim o mesajimda belirtmeye calistigim, olayin renginden cok konu, senaryo, cizim...de olmasiydi
Yeni bir yayının çıkması ve onun istikrarlı bir şekilde devam etmesi :)
İstikrar.İstikrar.İstikrar.Gerekiyorsa 6 ayda bir yayınlanır de,gerekiyorsa yılda bir yayınlanıyor de ama tarihi gelince YAYINLA.Okuyucu olarak bunu istiyorum.İstikrarsız; ne zaman yayınlanacağını bilmediğim yayınlara,yarım kalan serilere karnım tok.İsteyen istediği gibi düşünsün....
İstikrarlı çıksın da çesit zaten yeterince var piyasada.
İstikrar önemli ama seri bir istikrar olmalı daha önce yazıldığı gibi ayda bir çıkmasıda istikrar yılda 2 sayı çıkmasıda.
Önemli olan çizgi roman'ın yaşaması önce..Önemli olan önce okuyucu kazandırmak...Önemli olan çocuklarımızın eline çizgi roman verip okutmak onları hayal alemlerine daldırmak.Önemli olan bir çizgi roman arkasına Julve Verne verip onları aşka getirmek...Önemli olan okuyucu kazanmak yoksa istikrar biz öldükten sonra kim okuyacak bu kitapları önemli olan aşılamak.....
dip not : Güneş nerdesin selam sabahı kestin kara listeye girdin....
Alıntı yapılan: Mic-Har - 11 Nisan, 2012, 21:32:30
İstikrar önemli ama seri bir istikrar olmalı daha önce yazıldığı gibi ayda bir çıkmasıda istikrar yılda 2 sayı çıkmasıda.
simdi soyle bir sey de var ama (olayi az daha bulandirayim ;D )
bir yayinevi cikip da ben 6 ayda bir yayinlayacagim derse ve bunu yaparsa istikrardir
yayinevi yilda 2 kere cikacak deyip de birisini Ocak ayinda, digerini Kasim ayinda, bir sonrakini Haziran bir sonrakini temmuz da cikarirsa, yine istikrar degildir bence :)
Alıntı yapılan: Gambit - 11 Nisan, 2012, 21:42:54
Alıntı yapılan: Mic-Har - 11 Nisan, 2012, 21:32:30
İstikrar önemli ama seri bir istikrar olmalı daha önce yazıldığı gibi ayda bir çıkmasıda istikrar yılda 2 sayı çıkmasıda.
simdi soyle bir sey de var ama (olayi az daha bulandirayim ;D )
bir yayinevi cikip da ben 6 ayda bir yayinlayacagim derse ve bunu yaparsa istikrardir
yayinevi yilda 2 kere cikacak deyip de birisini Ocak ayinda, digerini Kasim ayinda, bir sonrakini Haziran bir sonrakini temmuz da cikarirsa, yine istikrar degildir bence :)
Bence de
Alıntı yapılan: rumar80 - 11 Nisan, 2012, 22:24:19
Alıntı yapılan: Gambit - 11 Nisan, 2012, 21:42:54
Alıntı yapılan: Mic-Har - 11 Nisan, 2012, 21:32:30
İstikrar önemli ama seri bir istikrar olmalı daha önce yazıldığı gibi ayda bir çıkmasıda istikrar yılda 2 sayı çıkmasıda.
simdi soyle bir sey de var ama (olayi az daha bulandirayim ;D )
bir yayinevi cikip da ben 6 ayda bir yayinlayacagim derse ve bunu yaparsa istikrardir
yayinevi yilda 2 kere cikacak deyip de birisini Ocak ayinda, digerini Kasim ayinda, bir sonrakini Haziran bir sonrakini temmuz da cikarirsa, yine istikrar degildir bence :)
Bence de
O zaman Güneş olmadığına göre bende biraz mikserleyim. ;D
Bu yılda 2 adet çıkacağını varsaydığımız yayın için, her sene aynı aylarda yayınlandığını kabul edersek;
Her sene Ocak-Şubat veya Mart-Mayıs gibi aylarda sürekli 2 adet yayın çıkması bir istikrarmıdır?
yoksa 6 şar ay ara ile, örneğin Ocak - temmuz veya şubat - Ağustos gibi aralıklar ile çıkmasımı bir istikrardır.
Yoksa her iki şekilde istikrar olarak kabul edilebilirmi ?
İSTİKRAR,
Tabiki olması gereken bu ama şu yayın evlerini gelin bir inceleyelim.
Eskiler Ceylan,Tay,Hamit Şendur,Alfa,Şakrak,Bilka ve diğerlerinin tamamı ticaret için hayata geçmiş firmalar ve ticaret bitince yayın bitmiş.Örneğin Tay yayınları tirajı 5000 lere düşünce bırakmış.
Yeniler Maceraperest Raşit beyin sevgisi olmasa çizgi roman yayınlarmıydı ve oradan Yapı Kredi Yayınlarına geçip Galatasaray mağazasının vitrinini Red Kitle kaplamak şaşırtıcı değilmi?
Lal,sayın Bahadır beyin özel ilgisi olmasa acaba böyle bir firma açılırmıdı?
Çizgiroman profesyonellerinin katkıları yayın hayatına büyük destek veriyor.Gerekli,Çizgi Düşler,Demirbaş,Marmara,1001 Roman gibi.
Yine Lal gibi gazetecilikten kalma çizgi sevgisiyle bu işe giren Haşim beyin firması Hoz.
Görünen o ki artık sevgiyle devam ediyor ve tirajlar çok düşük.Natan tirajı 500 adet.Neden?Kitap baştan tükeniyor stok maliyeti yok fire yok zarar yok.
Bir kitap evinin poşetinde şu ibare var:İnsan okur.Ama Türkiye artık okumuyor bu durumda yeni nesil yok nasıl istikrar oluşturulacak.Bu artık bir hayal.Elbette her dönem koleksiyoncular olacaktır ama yayını besleyecek kadar değil.Bu yüzden bırakın kim ne çıkarıyorsa ne kadar sık veya istikrarsızda olsa çıkartsın.
Sağlıcakla kalın-Tayfun Alemdağ
Tayfun beye katılıyorum. Tirajın bu kadar düşük olduğu bir noktada bence de bırakalım kim ne yayınlıyorsa yayınlasın. Düzenli ya da düzensiz.....
Tamam ben ısrar etmeyi bıraktım. İsteyen istediği gibi yayınlasın veya yayınlamasın. Fakat asla çizgiromansız kalmayalım.
Alıntı yapılan: hacibabs - 22 Nisan, 2012, 10:31:38
İSTİKRAR,
Tabiki olması gereken bu ama şu yayın evlerini gelin bir inceleyelim.
Eskiler Ceylan,Tay,Hamit Şendur,Alfa,Şakrak,Bilka ve diğerlerinin tamamı ticaret için hayata geçmiş firmalar ve ticaret bitince yayın bitmiş.Örneğin Tay yayınları tirajı 5000 lere düşünce bırakmış.
Yeniler Maceraperest Raşit beyin sevgisi olmasa çizgi roman yayınlarmıydı ve oradan Yapı Kredi Yayınlarına geçip Galatasaray mağazasının vitrinini Red Kitle kaplamak şaşırtıcı değilmi?
Lal,sayın Bahadır beyin özel ilgisi olmasa acaba böyle bir firma açılırmıdı?
Çizgiroman profesyonellerinin katkıları yayın hayatına büyük destek veriyor.Gerekli,Çizgi Düşler,Demirbaş,Marmara,1001 Roman gibi.
Yine Lal gibi gazetecilikten kalma çizgi sevgisiyle bu işe giren Haşim beyin firması Hoz.
Görünen o ki artık sevgiyle devam ediyor ve tirajlar çok düşük.Natan tirajı 500 adet.Neden?Kitap baştan tükeniyor stok maliyeti yok fire yok zarar yok.
Bir kitap evinin poşetinde şu ibare var:İnsan okur.Ama Türkiye artık okumuyor bu durumda yeni nesil yok nasıl istikrar oluşturulacak.Bu artık bir hayal.Elbette her dönem koleksiyoncular olacaktır ama yayını besleyecek kadar değil.Bu yüzden bırakın kim ne çıkarıyorsa ne kadar sık veya istikrarsızda olsa çıkartsın.
Sağlıcakla kalın-Tayfun Alemdağ
iyi söylemişsiniz Tayfun Bey de bizde artık küçük yaşta çocuklar değiliz.sizin de söylediğiniz gibi bu iş sevgiyle sürdürülüyorsa bir süre sonra bu iş biter.çünkü bu işi sürdüren belli bir kesim var.(Hem Yayınevlerinde hemde çizgi roman okuyucularında) .yeni nesil gençlik nedense bu işe sıcak bakmıyor.ben çıkan bir yayının bir sonraki sayısının ne zaman çıkacağını hakkında artık fal atmak istemiyorum.çünkü takip ettiğim bir seriyi ben ihtiyarlayıp son nefesimde tamamlamak istemiyorum.hayatın sıkıntısını bir süreliğine bana unutturan ve beni bambaşka alemlere götüren bu çizgi romanları sağlığım yerindeyken ve henüz bu tür yayınlara ilgim varken okumak istiyorum.bu yüzden buradan tüm yayınevlerine sesleniyorum.lütfen kazancınız az bile olsa içinizde bir sevgi varsa çıkarttığınız serileri zamanında çıkartmaya çalışın.siz kendinizden feragat ediyorsanız unutmayın ki aldığı maaştan feragat edip ,evli olan, borcunu,harcını erteleyen,bir çok çizgi roman alan okuyucular da var.bu ülkede..... :-* 8) ;)
Ben bir koleksiyoncu olarak yayinevlerinin istikrarli olmasindan yanayim
Çizgi romanda istikrar kavramı sanırım altı çizilmesi gereken bir husus, hemen tüm çizgi roman okuyucusu adına... evet neyin ne olduğunu bilmek, ne zaman okuyacağımızı bilebilmek güzel birşey zira eskinin alışkanlıkları diyelim, Ceylan ya da Tay'lı v.b. yayınevleri zamanında haftalık periyoda alışmış bir kez bünyelerimiz... bu anlamda düşündüğümüzde, 70'li ya da özellikle 80'li yıllarda 15 günlük periyoda çekilen ya da aylık periyoda tabi tutulan kimi çizgi romanlar özelinde bile sıkıntı yaşamıştık hatırladığım... 2010'lu yıllarda kimi yayınevleri özelinde yaşadığımız belirsizlik ortamı ise, her zaman olduğu gibi okuyucu-yayınevi arasını açan gelişmelere gebe, sürprizlere yer bırakmayacak şekilde... okuyucunun isteklerinin bu noktada dikkate alınması, ortada bir talep söz konusuysa ve defacto olarak göz ardı edilemeyecek olduğunu kabul edersek, ite-kaka yol almaya çalışan çizgi geleneğimizin orta ve uzun vadedeki geleceği konusunda çizgisel programlar yapılmasını gerektiriyor ki, şu ana kadar yaşadıklarımız el yordamıyla halledilmeye çalışılan amatör bir ruh haline tekabül ediyor gibi, çizgi roman yayıncısı ve keza okuyucu açısından... kastetmek istediğim çizgi geleneğimizin 2010'lu yıllardaki hali yukarılarda da değinildiği gibi bu işi gönülden seven bir takım yayıncıların ve okuyucunun etkileşimiyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir yumak... bu yumakla hala oynama heveslisi olan kişileri görebilmek, her türlü eksikliğe rağmen, kendimce çok güzel bir duygu... "çizgi romanda istikrar" şiarının bir kez daha altını çizerek bu uğurda eksik güdük de olsa, belli bir yayın periyodu olmasa da her türlü girişimi merakla bekliyor olacağım ben kendi adıma... anketteki her iki şıkkı da işaretliyorum ben kısaca arkadaşlar... ;)