Levent Cantek kendisinin yazdığı ve Berat Pekmezci'nin resimlediği grafik roman "Emanet Şehir"in pek yakında
İletişim Yayınları'ndan çıkacağının duyurusunu yaptı.Emanet Şehir'in konusu kırklı yılların sonunda Ankara'da geçiyormuş..
(https://farm1.staticflickr.com/809/41318105532_90fdec6041_o.jpg)
Güzel haber. Darısı Puslu Kıtalar Atlası'na
Berat Pekmezci'nin websitesine baktim, cizimleri gayet basarili. Merakla bekliyorum bu albumu.
(http://static.tumblr.com/3ec7c2d81840d13c29ad10376203195f/4pgnjcf/UPKn3i7sq/tumblr_static_kapak.jpg)
Kırklı yılların sonu, Soğuk Savaş'ın başı. Demokratlar iktidara ha geldi ha gelecek... Ankara tedirgin, başka bir dönem başlayacak.
Yel üfürecek, sel götürecek, başka bir siyaset çökecek şehre...Komünistler dolanıyor arka sokaklarda, veremliler var hastanelerde, gün batımında kıtlık, gün doğumunda yokluk... Yahudiler İsrail'e göç ediyor... Kısacık akşamlarda şiirden romandan konuşan memurlar toplanmışlar yine...Kırık dökük içki masaları, kavgalar, atışmalar ve Bohemler... Altındağ'da ahşap evler, Yenişehir'de beton apartmanlar... Şekip ve Orhan iki arkadaş. Şekip, yalancı; Orhan, şair. Faik, bir Hacığa'nın oğlu, Bobstil. Adana'dan okumaya geldi, ticareti biliyor. Kıpkırmızı gülümseyen Fahriye, Şekip'in aşkı. Emel, aykırı bir yolcu, dünya küçük, Şekip'in ev arkadaşı... Şekip, tefrika yazıyor: Feride Celal, Pardayanlar ve İstanbul'un Fethi. Doktor, nasıl anlatsam, yüreğim yanıyor, derdime derman... Kadehler hicrana! Emanet Şehir, bir Ankara hikâyesi, bir yalancının, başarısız bir yazarın, Şekip'in grafik romanı. Levent Cantek'in senaryosu ve Berat Pekmezci'nin çizgileriyle...
Grafik roman, bizde pek bilinmeyen yeni bir anlatım biçimi. Art Spiegelman, grafik roman için "kitap ayracına ihtiyaç duyacağınız çizgi romanlar" diyor. Yetişkinler için ciddi hikâyeler anlatan, bir insani durumu mesele eden çizgi romanlar da denebilirdi. Emanet Şehir, grafik romanın Türkiye'deki sayılı örneklerinden biri. Berat Pekmezci, dönem hikâyesinin bütün zorluklarını aşan, titiz ve belgeselci çizgilerle kırklı yılların gündelik yaşamını ustalıkla yansıtıyor. Üstelik bunu bugünü resmedercesine bilerek ve rahat bir üslupla başarıyor. Grafik roman diline, ardışıklığa, hikâyeyi güçlendiren devamlılıklara hakim olduğunu gösteriyor.
Levent Cantek, Dumankara, Hayat Bir Yangındı albümüyle başladığı "Ankara Üçlemesi"ne Emanet Şehir ile devam ediyor. Yeteneksiz ve yalancı kahramanını, 1950'de, Ankara, payitahtı İstanbul'a iade ederken bir flaneur gibi dolaştırıyor.
Yazar: Levent Cantek
Çizer: Berat Pekmezci
Yayınevi: İletişim
Sayfa: 135
Levent Cantek'in yazdığı Berat Pekmezci'nin çizdiği "grafik roman" Emanet Şehir Levent Cantek'in editörü olduğu İletişim Yayınlarından çıktı. Çizgi romanla ilgili kişilerin büyük yayın evlerinde böyle görevler alması iyi oluyor, bu sayede çizgi romana hak ettiği değer veriliyor. Hem bu kitap http://emanetsehir.com/ (http://emanetsehir.com/) hem de daha önce dumankara http://dumankara.com/ (http://dumankara.com/) için hazırlanan siteler başka çizgi romanlar için yapıldığını pek görmediğimiz şeyler.
dun aldım da daha okumaya başlamadım dumankara yı begenmemıstım
bakalım bu kıtap nasıl cıkacak
Dumankara' da kısa hikayeler vardı bu kitap 135 sayfa boyunca tek bir hikaye anlatıyor, o yüzden bence daha doyurucu olacaktır.
İletişim bir de şu puslu kıtalar atlası uyarlamasından bir haber verse güzel olacak. İlban Ertem belli ki titiz çalışıyor ama biz de sabırsızlanıyoruz artık :)
Ben okudum, ama çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Dumankara yapısı nedeniyle nötr kaldığım bir çizgi romandı, ama AltEvren Gurme'de incelerken "Keşke tek hikaye anlatan, uzun bir çizgi roman olsaydı" gibi bir şeyler yazdığımı hatırlıyorum. Emanet Şehir konusunda ben de daha iyimserdim, beğenmeye de çalışarak okudum, ama birkaç nokta dışında ne yazık ki pek hoşuma gitmedi. Vakit bulunca daha detaylı yazacağım zaten Gurme'ye.
Merhaba,
Emanet Şehir teaser, eskizler, söyleşiler, fotoğraflar ve kitapla ilgili diğer pek çok şeyi emanetsehir.com (http://emanetsehir.com) adresinde bulabilirsiniz.
Emanet Şehir on Vimeo (http://vimeo.com/90946725)
Berat p. dostumuz hoşgeldiniz..
Berat p. dostumuz hoşgeldiniz.
Hoşgeldiniz! Eserinizden dolayı tebrik ederim..
Alıntı yapılan: Berat p. - 22 Nisan, 2014, 00:58:06
Merhaba,
Emanet Şehir teaser, eskizler, söyleşiler, fotoğraflar ve kitapla ilgili diğer pek çok şeyi emanetsehir.com (http://emanetsehir.com) adresinde bulabilirsiniz.
Emanet Şehir on Vimeo (http://vimeo.com/90946725)
Hoşgeldiniz, tebrikler.
teşekkürler, hoşbulduk...
kitabı okuyan arkadaşlardan yorumları bekliyoruz...
Çıktığı gün alıp okudum.Kitap hakkında ki fikirlerime gelecek olursak;belli bir dönemi anlattığı için,kitap insanı o dönemde hissettirmeli.Sizin kitabınızın bunu başardığını söyleyebilirim.Döneme ait bilgiler iyice incelenmiş ve dönem psikolojisi iyi yansıtılmış.Arka plandaki detaylardan oldukça hoşlandığımı söyleyebilirim.
Kaybeden kişilerin öykülerini severim.Bunun üzerinden anlatım gerçekten güzel oluyur.Özellikle Oğuz Atay'ın tutunamayan'ları bir çok yazara için iyi bir referans oluyor.Zaten bir yazarın diğerinden de etkilenmemesi bana çok saçma geliyor.Levent Cantek bundan etkilenmiş ve kaybedenlerden iyi bir iyi-kötü kaybeden yaratmış.Benim bu kaybedende tek eleştirebileceğim gelişme bölümünün biraz aceleye getirildiği.Daha detaylı bir gelişme oluşturulabilirmiş.Sona çok çabuk ulaşılmış hissi uyandı.Tarihsel süreç ve dönem insanlarının psikolojisi daha fazla anlatılabilirdi diye düşünüyorum.En azıdan bir memurun manavdan kaçması,toplum tarafından hor görülmesi bir kaç panelde olsa gösterilse fena olmazdı gibime geliyor.
Sizin çizimlerinize gelecek olursak;bunun bir adı veya ekolü var mı bilemiyorum ama benim adını verdiğim Herge çizimi.Düğme gözlü,yuvarlak burunlu insan tipini oldukça severim.Bunun da Ten Ten'i çok sevmemden ileri geldiğini düşünüyorum.Sanırım sizde çok sevmişsiniz.Benim çizerden isteyeceğim etkilenmenin ötesine çıkarak kendi ekolünü ve tarzını geliştirmesi olabilir.Umarım zaman içerisinde sizinde gelişiminizi zevkle izlerim.Bunun da olacağına oldukça eminim.Genede tenkitleri bir yana bırakırsak az sayıda kaliteli ve çalışılmış bir yerli yapım olduğundan oldukça keyif aldığımı ve mutlu olduğumu bilmenizi isterim.
yarın kitap fuarından alır almaz ilk okuyacağım kitap bu olacak. yerli çizgi roman üretimini çok önemsiyorum ve İletişim'in "dumankara"yla başladığı ve "emanet şehir"le devam ettirdiği üretimin uzun vadede kaliteli işleri doğuracağına eminim. bir başka vesileyle belirtmiştim; ben ülkemden de "maus","uçma sanatı" veya " cenaze evi, şenlik evi" gibi derdi olan ve derdini bağırıp çağırmadan "bir dosta yarasını gösterir gibi" anlatan işler istiyorum. "dumankara" ve "emanet şehir"in bu yoldaki ilk adımlar olduğuna inanıyorum. dolayısıyla bu ekolün içindeki çizerlerden birinin forumumuzda olmasından mutluluk duyuyorum.
Teşekkürler yorumlar için.
Aslında hikaye dediğiniz gibi daha genişletilebilir/zenginleştirilebilirdi. Sonuçta bir dönem hikayesi ve bir kaybeden öyküsü, ne kadar derinlere inilse o kadar iyi. Ama Levent abini hikayesi sonuçta ve onun tercihi. Bir de sanırım benim de daha uzun bir kitap çizebilecek enerjim yoktu. Bu da etkiledi çalışmayı.
Özel bir tenten hayranlığım yok. Ama beğendiğim çizerlerin çoğu ligne claire avrupa ekolüne yatkınlıklarında dolaylı olarak benim çizgim de o yönde. İlk defa bu kadar uzun soluklu bir iş yaptım. Dönüp baktığımda gördüğüm bir çok hatam da var. Umarım daha fazla üretir ve kendimi geliştirebilirim.
Dumankara'yı beğenmiştim. Henüz okumadım ama referanslar olumlu :) Deli Gücük'ün yeni albümü de yolda galiba
Alıntı yapılan: Berat p. - 22 Nisan, 2014, 15:05:37
..........
Özel bir tenten hayranlığım yok. Ama beğendiğim çizerlerin çoğu ligne claire avrupa ekolüne yatkınlıklarında dolaylı olarak benim çizgim de o yönde.
"ligne claire" terimi için viki'de ki açıklama gayet iyi olduğu için buraya alıyorum:
"Ligne claire (temiz çizgi), Tenten'i yaratan kişi olarak bilinen Belçikalı çizer Hergé'nin öncülüğünü yaptığı bir tarz. İsim, Fransızcada "temiz çizgi" anlamına gelir. Gölgelendirme veya belirli objeleri öne çıkarmak için yapılan çini yerine her biri aynı kalınlık ve önemde olan temiz ve kesin çizgilerin kullanıldığı bir çizim tarzıdır (Bu yüzden bazen bu tarza çizgilerin demokrasisi de denir). Bu tarzda güçlü renkler ve karikatürize edilmiş karakterlerin arkasına genellikle gerçekçi arka planlar çizilir. Gölgeler pek az görülür ve sayfadaki panellerden her birinde tüm öğeler temiz siyah hatlarla çizilir. Temiz çizgi terimi 1977'de Joost Swarte tarafından bulunmuştur.
Herge sanat hayatına 1920'li ve '30lu yılların Amerikan çizgi roman çizerlerinden esinlenerek çok daha rahat, kaba bir tarzda başladı. Ancak II. Dünya Savaşı'ndan sonra çizim tekniği ligne claire'e dönüştü. Hergé için bu stil sadece çizimle alakalı değildi, aynı zamanda hikâyeyi de etkiliyordu; konu açık ve basit olmalıydı.
"Brüksel okulu" üyeleriden - bir kısmı Tenten dergisi için de çalışan - çoğu çizeri bu tarzı kullandı, özellikle Edgar Pierre Jacobs, Bob de Moor, Roger Leloup, ve Jacques Martin.
Ligne claire 1950'lerde çok başarılı olsa da 60'larda etkisi azalmaya başladı; yeni çizerler bu tekniği eski moda olarak görüyordu.
1970'lerin sonlarında Joost Swarte ve Theo van den Boogaard gibi Hollanda yeraltı çizgi romanları sayesinde üne kavuşmuş Hollandalı sanatçılar ve Fransız sanatçı Jacques Tardi sayesinde tekrar beğeni kazandı.
1980'lerin sonunda Yves Chaland, Ted Benoit, Serge Clerc ve Floc'h Ligne claire stilini Fransa'da tekrar ortaya çıkardılar.
Ligne claire'in günümüzdeki kullanımı genellikle ironik amaçlarladır. Örneğin, van den Boogaard karakterlerinin ahlaksızlığı ile ilgili bir çatışmayı gösterek amacıyla basit, temiz bir çizim yapmaktaydı. Tardi ise Adéle Blanc-sec dizisinde hikâyenin her zaman böldüğü nostaljik bir hava yaratmak için bu tekniği kullanırdı. Yakın zamanda temiz çizgi kullanan bir diğer sanatçı ise Hollanda'nın Endonezya'yı işgali hakkındaki Rampokan dizisini yaratan Hollandalı Peter van Dongen'dir.
Ligne claire sadece Franko-Belçika çizgi romanları'na özel bir şey değildir. İngiliz Martin Handford ve Amerikalı Geoff Darrow gibi isimler de bu tekniği kullanmıştır."
Merhaba,
Emanet Şehir ile ilgili Radikal kitap'ta çıkan inceleme yazısını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:
http://kitap.radikal.com.tr/Makale/nereye-donse-hayat-yetersizligini-yuzune-vurur-395814 (http://kitap.radikal.com.tr/Makale/nereye-donse-hayat-yetersizligini-yuzune-vurur-395814)
Berat bey "Ankara üçlemesinin 2. kitabı" deniyor Emanet şehir için (ben tanıtımda farketmedim ama arka kapağın içinde öyle yazıyordu kitabı okuyup bitirince farkettim) 3. kitabı da siz mi çiziyorsunuz?
Levent Cantek ve Berat Pekmezci ile yapılmış şu röportajı da okumanızı tavsiye ederim:
http://pelerinli.com/2014/05/levent-cantek-ve-berat-pekmezci-ile-emanet-sehir-roportaji/ (http://pelerinli.com/2014/05/levent-cantek-ve-berat-pekmezci-ile-emanet-sehir-roportaji/)