Ken Parker nasıl Alaska oldu?

Aslında bu çizgi romanın bizdeki serüvenine ilişkin ilginç bir giriş öyküsü de var; Ken Parker'ı Türkiye'deki okurlar ilk olarak 'Alaska' ismiyle tanıdı. Bu durumu halen çizgi romanı çıkaran 'Rodeo' ekibinden Hakan Şaşmaz'dan dinliyoruz: "Tay Yayınları'nın sahibi Sezen Yalçıner, Ken Parker'in yayımı için CEPIM* Editoriale ile anlaşmıştır. 1982 yılının son çeyreğine girerken serinin ilk üç kitabı Türkiye'de basılır. Dağıtım öncesi numune kopyalar gerekli izinler için Emniyet Müdürlüğü'nün ilgili basım yayım şubesine götürülür. Ülke halen 12 Eylül sonrası askeri yönetimle idare edilmektedir ve şiddet dolu sahneleri gören şube yetkilisi, dizinin yayımlanmasını sakıncalı bulur. Rahmetli Yalçıner yayınevine döner ve pratik bir manevra yapar: Önce balina gemisinde, sonrasında ise Alaska'da geçen serinin dokuzuncu ve onuncu kitabını birleştirip hacimli ve farklı bir ilk sayı olarak yayım sırasının başına alır. Dizi ismini de 'Alaska' olarak değiştirir ve 'yeni' serinin dağıtım iznini Emniyet'ten çıkarır. Zaten bir sonraki hikâye de aynı coğrafyada geçtiği için 'Alaska' ismi okur tarafından da yadırganmayacaktır. Yalçıner, hali hazırda 'Ken Parker' ismiyle basılmış ve depoda atıl duran üç kitabı, sadece kapaklarını yeniden basarak, üçüncü sayıdan itibaren 'Alaska' serisine dâhil eder. Tay Yayınları, üç ayrı seri olarak toplam 65 kitap yayımlar ama tekrarları çıkarırsak 57 farklı hikâyedir aslında basılanlar."

Uğur Vardan'ın yazısından alınmıştır

Haftasonu Neverland'i okudum; 7 sayılık bir kısa seri. Peter Pan'in kötücül bir versiyonunu konu alıyor. Aslında çıkış fikri itibariyle güzel bir noktadan yakalanmış ancak ben yine de 'eh işte' düşüncesindeyim. Metin eksikliği ve olanın da sığlığı böyle düşünmeme neden oluyor. Sayfalar, fasiküller çok çok hızlı tüketiliyor.

Alıntı yapılan: Ahmet Oktay - 18 Mayıs, 2025, 17:49:16Birkaç senedir ben de bu seriyi bitirmeye çalışıyorum. İlk 4'ü bitirdim ama bir sayıyı bitirdiğimde sonrakini okumak için iştah yaratmıyor hiç bende. Benzer şekilde yıllardır sürünen Death Note var bir de ama onun durumu biraz animesini önce izlemiş olmamdan kaynaklı. Bir de Narnia serisi yıllarca süründü elimde, 7 kitabı 10 sene civarı bir sürede okumuştum galiba ama bitti çok şükür, darısı Bella & Bronco ile başka elde sürünen serilere diyeyim

Sekiz ciltte toplam on altı macera var. Bunların belki iki ya da üç tanesi okurken sonunu merak ettirmiştir. İç Savaş, Çinli göçmenler ve kölelik gibi güzel işlenebilecek konuları ele alan bir seri için potansiyeline yazık edilmiş diyebilirim.

6x03 Rock and Hard Place

BB'de Saul'u kaçırdıkları sahnede zikredilen iki ismin dizi tarihindeki en iyi spin off'a kapı aralıyacağını kim bilebilirdiki.Bu bölüm işte O isimlerden birini top seviyeye çıkarıyor;Nacho Varga...

Bölümün en başında bir cam kırığının dibinde çölün ortasında mavi bir çiçek açıyor, üzerine çöl gibi bir yerde de bir süre yağmur yağdını ve cam parçasını ıslattığını izliyoruz.O cam kırığını Nacho'nun kanına bulanmıs halde bölüm sonunda tekrar görüyoruz,Nacho'nun kanının aktığı yerde de Mavi bir çiçek açıyor;sadece bu sekans bile ayrinti manyağı yönetmenin bizi zevkten dört köşe yapmasına yetiyor.



Nacho'nun babasıyla konuşması Mike ile olan ilişkisi,sondaki tiradı ardindan final sahnesi...Micheal Mando kariyerinin zirvesini yaşarken cigerimizin bir parcasini da alıp gidiyor.

Vince Gilligan'ın Nacho Varga'nın sonunu ilmek ilmek işlediği,görsel şölene boğulduğumuz "Rock and Hard Place" unutulmazlar arasindaki yerini alirken bize "Boynun kopsun,ocağina ateş düşsün Tavuk adam" demek kalıyor.

Alıntı yapılan: trooper - 18 Mayıs, 2025, 17:12:59Ek olarak kitaplıkta uzun süredir okunmayı bekleyen Hoz'un sekiz ciltlik Bella&Bronco serisini bitirdim. İlk iki sayıyı çocukken okumuştum ve aklımda olumlu hatıralar vardı ama şu an tamamını okuduğumda Bonelli'nin neden apar topar bu seriyi sona erdirdiğini anlıyorum.

Birkaç senedir ben de bu seriyi bitirmeye çalışıyorum. İlk 4'ü bitirdim ama bir sayıyı bitirdiğimde sonrakini okumak için iştah yaratmıyor hiç bende. Benzer şekilde yıllardır sürünen Death Note var bir de ama onun durumu biraz animesini önce izlemiş olmamdan kaynaklı. Bir de Narnia serisi yıllarca süründü elimde, 7 kitabı 10 sene civarı bir sürede okumuştum galiba ama bitti çok şükür, darısı Bella & Bronco ile başka elde sürünen serilere diyeyim

Son dönemde çizgi roman okumalarım Dylan Dog ağırlıklı olarak gidiyor. Rodeo döneminden sırayla ve Lal'den karışık okumalar yapıyorum. Rodeo dönemindeki maceralar kalite olarak daha önde olsa da Lal'den çıkanlar da hiç fena değiller.

Ek olarak kitaplıkta uzun süredir okunmayı bekleyen Hoz'un sekiz ciltlik Bella&Bronco serisini bitirdim. İlk iki sayıyı çocukken okumuştum ve aklımda olumlu hatıralar vardı ama şu an tamamını okuduğumda Bonelli'nin neden apar topar bu seriyi sona erdirdiğini anlıyorum.

Son olarak da geçtiğimiz günlerde Tex Willer'ın Çizgi Düşler'den çıkan yedi cildini satın almıştım. İlk dört sayıdan oluşan iki cildi okudum ve beğendim. Lal'den çıkanları da toplu bir şekilde alıp okumaya devam edeceğim sanırım.

Titana Saldırı: Pişmanlık Yok



Benimle bir anlaşma yapar mısın?
 
Kraliyet başkentinin yeraltında, üç boyutlu manevra ekipmanı kullanan bir hırsız çetesi tespit edilir! Üstelik çetenin lideri, araştırma birliği seviyesinde bir yeteneğe sahip gibi görünmektedir... Araştırma birliği bölük lideri Erwin'in, kendini Levi olarak tanıtan bu adama bir teklifi vardır. "Başkent serserileri", "insanlığın en güçlüleri" olma yolunda nasıl ilerdiler!? Herkesin bahsettiği spin-off serisi başlıyor!

Yayın Tarihi: Mayıs 2025
Sayfa Sayısı: 336
Ebat: 11,6 x 17,2 cm
Etiket Fiyatı: 320 ₺

Not: Bu mini seri 2 cilt olarak yayınlanmış. Bizde 2 in 1 olarak yayınlanmış olabilir.
Gerekli Şeyler Cilt 1 dememiş ama tanıtım yazısında seri başlıyor demiş. Kafam karıştı.

Ms. Marvel Cilt: İç savaş II



Coles Lisesinde Savaş Davulları Çalıyor!
 
İç Savaş II kızışmaya başlarken, yeni jenerasyon Avengers üyelerinin endişelenmesi gereken daha önemli şeyler var... komşu eyaletler arası akademik yarışma gibi! Rakip okullar birbirleriyle kapışırken, Ms. Marvel'ın takım arkadaşları artık onun düşmanları! Ama Kamala gerçek savaşın ön saflarına çağrıldığında, kolayca sıyrılamayacağı bir mücadelenin içinde buluyor kendini. Önemli bir ders de öğrenmek üzere: Asla idollerinle Tanışma! Savaş yoğunlaşırken, trajedi evinin kapısını çalıyor... ve dostlar düşman olduğunda, Ms. Marvel kahramanları ve ailesi arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyor. Hızla büyümek ve dünyadaki gerçek yerini bulmak zorunda kalan Kamala uluslararası bir sansasyon mu olacak... yoksa bir bela mı?

Yayın Tarihi: Mayıs 2025
Sayfa Sayısı: 136
Ebat: 16 x 24 cm
Etiket Fiyatı: 370 ₺

    Ocak ayından beri süregelen comics okumalarımı bir buçuk ay kadar önce sonlandırdım. Marvel Now dönemi ile All New dönemini Avengers ve X-Men merkezli olarak hem Türkçe, hem İngilizce, hem basılı, hem dijital olarak bitireyim derken dört aylık yoğun süreçte sona birkaç adım kala havlu attım. Bu başlığın önceki sayfalarında da yer verdiğim Türkçe ve İngilizce okuma listeleri ile bu dört aylık süreçte basılı + dijital yaklaşık 150-200 adet arası cilt okuduğumu sanıyorum. Türkçe Marvel listeleri için de nihai bir tekrar okuma süreci olmuştu ama dediğim gibi, sona birkaç adım kala pes ettim. Fazla yükleme yaptığım için aşırı ısınıp duman çıkardım. Ayrıca bizdeki Gizli İmparatorluk ve Steve Rogers Captain America ciltlerine gelene kadar gerek Türkçe ciltlerde, gerekse İngilizce serilerde eski sürükleyiciliği yitirdim ve okuma rutini zulüm olmaya başladı. Daha devam edeceğim bir sürü yan seri vardı. Türkçelerden de kenarda bekleyen başka 2018 sonrası ciltlerim vardı. X-Men listelerinde de yıllardır gelmeyi çok istediğim Gold ve Blue serilerim de yarım kalmış oldu. Zira onlarda kaldığım yerde ilerlemeden önce aşmam gereken başka paralel serilerde soluğum tükendi. Yukarıda belirttiğim gibi, Gizli İmparatorluk ve bağlantılı anlatılar yardımcı olmadı, daha çok köstek oldu ve ben de 4 aylık aralıksız okumada yine en az 4-5 sene sürecek bir doyuma ulaştım.

    Şu aralar ne okuyorum, bu senenin ilk aylarından itibaren baştan aldığım (kaldığım yerleri unuttuğum için) Dampyr ve Brendon ciltlerine kronolojik bir şekilde devam ediyorum. Unuttuklarımı hatırlıyorum, hatırlamadıklarımı da ilk kez okuyor gibi keyifle tüketiyorum. Aralara tek sayı tek sayı Dylan Dog alıyorum. Bir de bu senenin bana sürprizi olan Tom Braks ile akşam yemekleri sonrası yarım saat kafa sıfırlama ve günün yorgunluğunu atma terapisi yapıyorum. Yıllarca hor görüp hem kendisiyle, hem de okuyucularıyla gizliden gizliye dalga geçtiğim Tom Braks'ı bana huzur ve kafa sıfırlama okuması yaptıran hayata en azından önyargılarımın kıymıklarını zımparaladığı için teşekkür ediyorum ama diğer tüm başka şeyler için kızmaya devam ediyorum.