Başkomser Nevzat Çizgi Romanları - YKY

[V]

  Her Katilin Bir Hikayesi Vardır.
  O hikaye ki size insanı anlatır..

   Ahmet Ümit'in öyküsünü Aptülika resimlemiş.

   Everest yayınlamış..

   

[V]

"Bir suçluyu yakalamak!"
Bataklıkta sivrisinek avladığının farkındaydı..
Polisliğin insanı öğüten bir meslek olduğunu çoktan farketmişti.
İyi de polislik gerçek anlamda,
Gerçekten bir "iş" miydi?


  Ahmet Ümit'in bu eserini rahmetle andığımız usta İsmail Gülgeç

   resimlemiş.

   Everest Yayınları kitap haline getirmiş..

[V]

Her katilin bir hikayesi vardır.
O hikaye ki size insanı anlatır.
"Ne garip değil mi komser?
Ben sahte peygamberlerden medet umdum,
Satanist kardeşim şeytandan medet umuyor."


  Everest daha önce Güncel Yayıncılıktan çıkan bu eseri

  çizgi dizisi içerisinde tekrar yayınlıyor..

[pizagor]

Başkomser Nevzat'ın takip edebildiğim kadarıyla 2 albümü var... İlk kitap Çiçekçinin Ölümü Doğan Kitap'tan, ikinci kitap Güncel yayıncılık'tan, ikinci kitabın yeni baskısı Everest Yayıncılık'tan... Başkomser Nevzat'ın kaderi mi bu!!!

[ziqo]

hepsiburada.com da 3 kitap var sanırsam biri yeni baskı çizeri farklı

[pizagor]

3. albüm hangisiymiş acaba, merak ettim!

[V]

3. albüm hangisiymiş acaba, merak ettim!

Davulcuyu Kim Öldürdü?..

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,4118.0.html

[pizagor]

Aptülika imzalı 'Başkomser Nevzat: Davulcuyu Kim Öldürdü?' albümünü okuyorum... Vasat bir hikaye ve sayfalar Kuzguncuk'a güzelleme şeklinde ilerliyor...

[nacho_grande]

Geçen gün kitapçıda şöyle bir içine baktım da, İsmail Gülgeç' den sonra Aptulika' nın çizimlerine pek ısınamadım. Gerçi Gülgeç' in de çizimlerinde hatalar vardı ama insan bir şeye alıştı mı, sanırım hep onu istiyor.

[Ras Al Ghul]

Alınmaya değer mi

[ferzan]

    2000 senesinde,Akşam gazetesinin haftalık 24 sayfa ek olarak verdiği ve 20 küsür sayı süren Kadayıf isminde bir mizah ve çizgiroman dergisi vardı...Benim bildiğim ilk Başkomiser Nevzat'ı,o dergide Sencer (Şahin Erkoçak) çizmiştir ve üzerine tanımam...Ahmet Ümit,sevdiğim bir yazar değildir fakat kısa soluklu Nevzat öyküleri,büyük boy ve bol kareli Sencer imzalı sayfalarla çok güzel gidiyordu...Toplamda 7 hikaye ve 20-25 sayfa civarı bir birikim söz konusuydu o dergide ve ne yazık ki İsmail Gülgeç'li sürece girildikten sonra Sencer'in adı bile geçmedi...Rahmetli Gülgeç'in çizgilerini de çok severdim ama Nevzat'taki işleri ve eski kuşak ustalara has abartılı ve acemi photoshop renklendirmeleri beni kendisinden soğuturdu...İlk albüm,Sencer'in ustalıkla çizdiği 5-6 sayfalık ''Çiçekçinin Ölümü'' adlı hikayenin,yine Ahmet Ümit tarafından gereksiz bir yığın detayla sakız gibi uzatılmış 40 küsür sayfalık versiyonudur...2.sini ise bilmiyorum,almaya tenezzül dahi etmedim ve 3.sünü elime aldığım gibi bıraktım...Aptülika yılların çizgi emekçilerinden fakat artık bu işe sadece ''yıllarını verdiği için saygıyı hakeden çizerler'' kategorisine artık prim vermiyorum...Çizgiroman onun işi değil ve olmamalı da...Zaten Ahmet Ümit de bir çizgiroman senaristi olamayacak kadar çok devrik cümle ve ergen metinler kaleme alıyor...Bulabilirseniz Kadayıf dergilerini sahaflardan edinin,Sencer'in çizgileriyle Nevzat'ı okuyun...Ahmet Ümit'in olağan metinlerini bile güzelleştiren muhteşem ve karamsarlık düzeyinde gerçekçi bir atmosfer mevcut...Üstelik Nevzat tip olarak bu denli bezgin bir emekli öğretmen profili çizmiyor...Tam tersi,Behzat Ç kadar gerçekçi ve hayatın içinden...Bir de o batıya öykünen demode anlatım ve gerçekten uzak diksiyonlu ve edebi cümle kurmalar olmasaymış...Herşey bir yana,neden Sencer'in adı geçmez,o da bir muamma benim için...Böyle de bir not düşmek istedim...

[Ras Al Ghul]

teşekkürler Sahaflardan bakacağım

[ferzan]

    Geçen pazar, Pazar Seyirligi köşemde Sencer'i konuk etmiş, dolayısıyla Başkomser Nevzat 'ın ilk çizgi roman uyarlaması halinden ve bu sayfalara yer veren Kadayıf Dergisi' nden bolca bahsetmiştik.
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,9675.0.html

    Sanki içimize doğmuş gibi, bu hafta Nevzat 'ın yeni macerası başlıyormuş Penguen 'de. Çizgiler de Kutlukhan Perker 'in imzasını taşıyacak.

   

    Büyük bir heyecanla bayiiye koştum sabah ama dergiyi açınca gördüm ki, 2003 te Vatan Gazetesi'nde ve 2014 'te Hürriyet 'te yine Perker 'in eşlik ettiği gibi bir öykü tefrikası imiş. Yani çizgi roman değil. Yine de meraklılarına duyurmak istedim dün başka bir sosyal mecrada aldığım bu haberi.

    Biz de aynı dergide, Murat Menteş 'in yazıp yine Perker 'in çizdiği başka bir çizgi roman ile idare ederiz artık. D.E.Ç.S.İ. ile... Madem Nevzat sayfası göremedik, üstelik mevcut çizim de eski, biz de D.E.Ç.S.İ. sayfaları ile avunalım.

    Bu çizgi roman başlayalı 5 ya da 6 hafta oldu sanırım. Bittiğinde onun da başlığını açıp incelemesini yapacağım.

   

   

[nicholaihel]

Yıllar önce çıkmıştı bu albümler (Doğan Kitap muhtemelen). Bir sebeple beğenmeyip almamıştım ama detay da hatırlamıyordum. Şimdi yky tekrar basınca üçünü de sipariş verdim. Sonuç hüsran... okumasam olurmuş kategorisine girdi.

Öncelikle hepsinde hikayeler polisiye açısından vasat. Hepsinde bir tema ve aşırı göstermelik mesajlar var. Hele son sayıdaki Kuzguncuk güzellemeleri. Ben böyle şeyleri severim ama hikayeye yedirilebildiği takdirde. Yoksa boca edip, broşür haline gelirse anlamı yok. Tek artı var dersem o da bildiğim tanıdığım yerleri sokakları Beyoğlunu çizgi olarak görmek diyebilirim.

İlk iki sayı ayrıca işlediği konular gereği aşırı aleni çizilmiş çıplaklık, cinsellik, madde kullanımı içeriyor. Bazı kareler nasıl basılmış hayret ettim desem yeridir. Çok çocuk işi durmuyor gerçi ama ne ön ne arka kapakta yetişkinlere yönelik olduğuna dair bir ibare yok.

Çizimleri de (tamamen öznel olarak) beğenmedim. Beğenenler olacaktır. İlk iki sayı bir nebze de hele üçüncü sayı... Karakterlerin kişiliği bile değişmiş. İlk iki sayı daha soğuk, mesafeli, az konuşan çok düşünen Başkomser Nevzat burada neredeyse güleç tonton bir amcaya dönüşmüş. İlk iki sayıda İsmail Gülgeç, üçüncü sayıda Aptülika imzası var. Hepsi de benim "leman tarzı" dediğim aşırı karikatür ve haftalık dergi havasında. Çizgi romanda daha özel daha dokulu çizgiler arıyor insan. Hele tema polisiye ise. Özellikle Aptülika'nın çizimleri portre çizen sokak ressamlarını hatırlattı bana. Hani kocaman kafa kıvrık dudaklar ve alametifarika özelliklerin abartıldığı çizimler yaparlar hızlıca...

Özetle YKY markası, büyük boy baskı heyecanı hayalkırıklığı ile neticelendi benim için.

Not: sevgili yöneticiler başlıktaki everest ibaresini değiştirirlerse yeni baskı itibariyle bu serinin yorumları buradan devam edebilir herhalde.

[hanac]

Not: sevgili yöneticiler başlıktaki everest ibaresini değiştirirlerse yeni baskı itibariyle bu serinin yorumları buradan devam edebilir herhalde.

Değiştirdim dostum.