Öksüz Fırın - Rob Davis (İthaki)

[TKnKT]

Öksüz Fırın



Yazar & Çizer: Rob Davis
Çeviren: Emirhan Burak Aydın
Boyut: 16,5 x 24 cm
Sayfa Sayısı: 160
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: 65 gr. Holmen
Çıkış Tarihi: Eylül 2022
Etiket Fiyatı: 60₺

Tanıtım Metni: HAVA SAATİ, "SAATİ BIÇAK GEÇİYOR," DEDİ. BEN DE BABAMI KULÜBEYE ZİNCİRLEDİM.

Scarper Lee'nin dünyasında anne babalar çocuk yapmıyor – çocuklar anne babalarını yapıyorlar. Scarper'ın babası onun için gurur kaynağı ve kendisi pirinçten yapılma bir gereç, annesi ise bakalit bir saç kurutma makinesi. Bu tuhaf dünyada gökten
bıçaklar yağıyor ve ev aletlerinin ruhları var. Ayrıca insanlar doğumgünlerini değil ölümgünlerini biliyorlar.

Lise öğrencisi Scarper'ın önünde üç haftası var. Ölümgünü yaklaşırken sıkıcı hayatından vazgeçmek ve bilinmeze atılmak zorunda kalacak; dostlarıyla olan bağları sınanacak ve bu karanlık dünyadaki otoriteye çaresizce baş kaldıracaklar.

Bu rahatsız edici ve özgün büyüme hikâyesinde Rob Davis, çarpık bir gençlik manzarasını ve aslında bizimkinden çok da farklı olmayan bir dünyayı resmediyor.

"İnanılmaz bir tınısı ve mutlak, esrarengiz güzelliği olan bir grafik roman; ayni anda hem bir büyüme hem de başa çıkma öyküsü." –The Library Journal

"Tuhaf dünyası sizi içine alıyor ve karakterleri ilginizi çekiyor, hem dünya hem karakterler o kadar canlı ki ortaya olağanüstü bir iş çıkıyor." –SFX

"Yeniliklerle dolup taşıyor. Davis okul macerası masalını altüst edip derinleştirerek insanın kaderinden kaçıp kaçamayacağını soruyor." –The Independent

[TKnKT]

    "Better sorry than safe" sözü ile açılan bir kitaptan kendi mantık dünyamda bir şey beklemek zaten yersiz olacaktı sanırım. Kitabın sonuna doğru yerleşme eğilimi gösteren bir ana tema olsa da eserin dünyasına tam anlamıyla giremedim. Asi kızın peşine düşen masum çocuk klişesinde varım. Otorite karşısı eylemler de gayet makul. Ancak anne&baba konseptine, insan formunda yetişkin bireylerin varoluşuna, neyi temsil ettiğini çözemediğim ev eşyası ruhlarına dahil olamadım. Tamam benim dünyamda değiliz ama bu hayal ürünün içinde ayaklarımın üstünde durmakta da zorlandım. Eser üç seriymiş, "The Can Opener's Daughter" ve "The Book of Forks" şeklinde iki devam kitabı mevcut. Belki bu iki kitapla bir şeyler daha yerine oturur. Bir yandan dünyasının garipliği ilgimi çekti ve ne çıkacağını merak ediyorum. Sözün özü bir şans verilir ama tek kitapta bir şey çıkmıyor noktasındayız.

    Küçük bir dipnot eser siyah-beyaz ve İthaki biraz ekstra karanlık basmış kitabı. Bazı panellerde yer alan silüeti ayırmakta zorlandım. Belki burayı okuyan olur da diğer iki kitapta -basarlarsa- ışıkları biraz açarlar (en azından olması gerektiği düzeyde).

[pizagor]

Hiç birşey anlamadım bu kitaptan. Tuhaf, karma karışık ve anlamlandıramadığım bir hayal gücünün içerisinde kayboldum.

[pizagor]

    Küçük bir dipnot eser siyah-beyaz ve İthaki biraz ekstra karanlık basmış kitabı. Bazı panellerde yer alan silüeti ayırmakta zorlandım. Belki burayı okuyan olur da diğer iki kitapta -basarlarsa- ışıkları biraz açarlar (en azından olması gerektiği düzeyde).

Baskıdaki farklılığın sebebi kullanılan kağıt da olabilir. Hem bu kağıdın mürekkebi emmesi ve siyah rengin farklılaşması, hem de Holmen kağıdın kendi doğal koyu tonunun beyaz bir zemine göre siyahla daha az kontrast yaratması söz konusu sanki.

[TKnKT]

Hiç birşey anlamadım bu kitaptan. Tuhaf, karma karışık ve anlamlandıramadığım bir hayal gücünün içerisinde kayboldum.

    Serinin ikinci sayısına da şans vereceğim uygun fiyatlı çıkarsa belki bir şeyler yerine oturur diyerekten. Yoksa ben de aynı kaybolmuşluk içerisindeyim.

Baskıdaki farklılığın sebebi kullanılan kağıt da olabilir. Hem bu kağıdın mürekkebi emmesi ve siyah rengin farklılaşması, hem de Holmen kağıdın kendi doğal koyu tonunun beyaz bir zemine göre siyahla daha az kontrast yaratması söz konusu sanki.

    Benim de ilk aklıma gelen bu olmuştu. Yani evet, "Lanet olsun okuyamıyorum bu karanlık karelerde" gibi bir nazlanmada değilim ama dijitallerindeki daha açık ve anlaşılır kareleri gördükten sonra istemekten ve beklemekten zarar gelmez diye düşündüm.

[battlehammer]

Ersin Karabulut çizimlerine benziyor sanki biraz.

[TKnKT]

Ersin Karabulut çizimlerine benziyor sanki biraz.

    Bu kitap için hiç görmeyi düşüneceğim bir benzetme olmazdı bu. Okuyucu gözümden çizgi karakteristiği iki eserin de çok farklı aslında. Rob Davis karakterleri kesinlikle daha keskin hatlı bir tarza sahip gibi görünüyor, Ersin Karabulut'un köşesiz çizimleri yanında. Birbirlerine yaklaşabilecekleri en makul nokta belki gerçeküstü temaları olabilir. 

[pizagor]

Üçlemenin farklı bir adı var mı acaba diyerekten baktım da Motherless Oven Triology diye geçiyormuş. 

[V]

Orjinal,ilginç bir konu üzerine kurulu,kişisel bir evren inşa etmiş yazar..Üçlemeyi bitirince kesin bir kanaat oluştururum ama ilk kitap itibariyle benim fikrim olumlu..

[pizagor]

Rob Davis'in bizde yayınlanmış başka bir kitabı daha varmış; Ntv Yayınlarından çıkmış olan Don Kişot.