Geiger

Başlatan ferzan, 18 Mart, 2023, 02:15:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ferzan



    "Bir nükleer savaşın gezegeni kasıp kavurmasından sonraki yıllarda, radyoaktif bir kaos dünyasında çaresiz haydutlar hayatta kalma mücadelesi veriyor. Zehirli çorak arazinin ötesinde, Nightcrawlers ve Organ People'ın bile korktuğu bir adam yaşıyor. Bazıları ona Joe Glow diyor, diğerleri ona Meltdown Man diyor. Ama onun adı... Geiger."

    ------------------------------------

    Kısa bir süre önce dijitalinden okuduğum 2021 çıkışlı bu 6 sayılık (şimdilik) serinin cilt hali bugün itibariyle kitaplığımdaki yerini aldı. Birkaç aydır çok kararsızdım alıp almama konusunda, çoğunlukla da olumsuz bir tutum içerisindeydim ama bu hafta itibariyle inadımı kırdım ve her şeye rağmen arşivlemek istedim. Dolayısıyla hakkında birkaç satır yazmasam olmazdı.

    Geoff Johns ve Gary Frank ikilisine DC üretimlerinden aşinaydım. Özellikle Geoff Johns'un senaryolarıyla DC evrenine kattıkları malum. Tam da bu yüzden ana akımdan fırsat bulduğunda pek çok muadili gibi Image Comics çatısı altında nasıl bir bağımsız üretime imza atacağını merak ettim.

    Geoff Johns ve Garry Frank ikilisinin el atıp da bir çizgi roman estetiği silsilesi ortaya çıkarmama ihtimalleri sıfır gibi bir şey. O sebeple bu mini seri tam anlamıyla kaliteli bir Amerikan çizgi roman, hatta kendi türünün hası bile diyebilirim utanmadan. 6 sayılık bir comics mini serisinin nasıl olması gerekiyorsa öyle. Tam anlamıyla iki profesyonelin büyük işler arasına sıkıştırdığı bir o kadar profesyonel bir egzersiz. Estetiğine ve havasına kesinlikle diyecek sözüm olamaz ama öykü için maalesef bir parça hayal kırıklığına uğradığımı saklamayacağım. Tamamen kendi beklentimden ötürü mü, yoksa gerçekten öyle olduğu için mi emin değilim. Yoksa görsel ve ruhsal estetik götürüyor seriyi.

    Öykü, bir kere sıkmıyor, güzel sürüklüyor, lakin bunca zaman DC çatısı altında çalışmış Geoff Jones'tan bağımsız bir nükleer post-apokaliptik anlatı beklerken gene DC türevi süper kahramanlık klişeleriyle karşılaşıyoruz. Benim açımdan sorun tam olarak bu. Biraz detaylandıracağım aşağıda, spoiler vermeden.

    Günümüzden biraz ileri bir gelecekte, 2030 yılında, sebebini bilmediğimiz bir gerilim ortamında, ana karakterimiz Tarık Geiger, günlük TV yayını sinyali kesilmesiyle ailesini alıp sığınağa koşar. Bu esnada komşuları olan orta yaşlı çift, sığınağa kendileri gitmek istedikleri için son anda Tarık'ı ayağından vurur. Tarık, ailesinin sığınakta kalmasını tembihler. Onları çıkarmak isteyen komşu çiftin ettiği tehdide pabuç bırakmadığı için Tarık kafasına bir el sıkılacağı anda atom bombası gibi bir şey atılır ve her şey saf ışık haline gelir. Tarık'ın hikayesini 20 yıl sonra, artık koruyucu giysi ve kask olmaksızın nefes alınamayan açık havada bir gece konaklaması esnasında elemanın biri, arkadaşına anlatmaktadır. Las Vegas'ta bir krallık kurulmuştur ve krallık devriyelerinin bir süredir rapor ettiği, açık alanda koruyucu giysisiz ve başlıksız dolanan ve ışıyan bir varlıktan söz edilmektedir. Başka başka karakterlerin hikayeleri de devreye girerken olaylar gelişir.

    Az buçuk comics mini seri anlatım şablonlarına hakimseniz gerisini büyük ölçüde tahmin edip tamamlarsınız. Tabi tüm bu zayıf motivasyonlara, gelişime, yan hikaye akışının kesişimine ve tesadüflere rağmen bu temcit pilavı okurken sıkmamayı ilginç bir şekilde başarıyor ama gayet zayıf bir bağımsız hikaye olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Gene de aşırı profesyonel bir çizgi roman oluşu da inkar edilemiyor. Sırf yazarının kanıksanmış üslubu, şablonlara yön verişi ve çizeri ile renkçisinin ustalığı sayesinde. Yoksa hikaye tek başına ayakta ve hayatta kalacak gibi değil. Sadece çerezlik sunuyor. Hürriyet sinema kulübünün 2000'lerde Türkçe dublajlı gazete eşantiyonu film seçkilerindeki vasatlıktan hallice bir tat bıraktı bende. Buna karşılık da gözlerim bayram etti. Toplamda deneyimlediğime pişman olmadığım, okurken sıkılmadığım, iyi çizilmiş ve bilindik şekilde kurgulanmış klişe bir anlatıydı.

    Hikayede geçen Junkyard Joe diye bir çizgi roman kahramanı var eski dönemden. Meğer Geoff Jones ve Garry Frank'ın bir sonraki serisi için göndermeymiş. Ben onu da merak edip dijitallerini incelemiştim 2022 içerisinde ama Geiger'in içinde görünce ilgimi çekti. Vietnam savaşını arka planına alan ve toplama bir robot askeri merkezine alan hafif absürt soslu ama ciddi ciddi yazılıp çizilmiş, bir parça nostalji kokan bir güncel seri.

    Geiger, zaman zaman kategorize ettiğim diğer bazıları gibi okunmazsa bir şey kaybettirmez, okunursa da harcanan vakte hayıflandırmaz diye düşünüyorum. Kafanın dolu olduğu ve dağılmaya ihtiyacı olduğu bir anda hızlı bir şekilde tüketilip kafayı oldukça rahatlatabilir. Ayrıca görsel ve ruhsal estetiği de okuyanın yanına kar kalır. Ama kırk yılın başı bir şeye vakit ayırıp onda da kaliteli bir hikaye, rutinden farklı bir yaklaşım ve saire tüketmek isterseniz, Geiger'in ertelenmesi isabet olur.

    Fasikül kapakları ve birkaç iç sayfadan oluşan göz hakkına buyurun;

















Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

hanac

Bu güzel tanıtım için teşekkürler. Emeğine sağlık.

Konu, çizimler ve renklendirme; hepsi güzele benziyor.